İyileşmek yaralara özgü bir şeydir. Ölüler iyileşmez...
◑◑
Eve varmıştım kısa bir duş alıp kendimi uykunun kollarına bırakmıştım günlerdir huzursuzdum içimde bir sıkıntı vardı sebebini bilmiyordum ama beni huzursuz ediyordu ardarda çalan zile söverek kalktım derdi neydi ki alacaklı gibi çalıyordu kapıyı.
"Kardeşim zile bir kere basılır beklenir on kere neden basıyorsun"
"Kusura bakma abla çaldım açmayınca"
"Açmadıysam evde yokumdur"
"Ama karşımdasın"
"Ne var"
"Bu size gelmiş"
Elinde ki zarfı bana uzattı üstünde ismim yazıyordu. İmza atıp kapıyı kapattım hemen zarfı açtım.
'Hayatın hakkında gerçekleri öğrenmek istiyor isen at çiftliğinde seni bekliyor olacağım.'
Bu saçmalıkta neydi şimdi ne gerçeği kesin biri beni yine tuzağa çekmek istiyordu eee alışmıştık olsun gidelim bakalım. Hızlıca odama gidip üstümü çıkardım ve at çiftliğine doğru sürdüm...
Yazarın anlatımıyla;
Aziz herkese bir not göndermişti hepsi at çiftliğine gelecekti keyfi yerindeydi ilk Kaya ve Lale gelmişti.
"Aziz lan senin ne işin var burada Lale arkamda dur"
Kaya direk silahını Azize doğrulttu.
"Kaya indir o silahı konuşmak için çağırdım sizi"
Arkalarından hemen Atlas gelmişti.
"Kaya Lale ne işiniz var sizin burada"
"Beyler bir sakin olun anlatacağım her şeyi ama Kumsalın gelmesini beklememiz lazım"
"Kumsal ne alaka lan ne karıştırıyorsun sen"
"Anlatacağım Atlas ama biraz beklemen lazım"
Sonunda Kumsal gelmişti Azizi görür görmez silahını çıkarıp Azize doğrultu.
"Ulan şerefsiz yine neyin peşindesin"
"Ayıp oluyor Kumsal"
"Sana şimdi bir ayıbı gösteririm"
Kumsal tam Azizin üstüne yürüyecekken Atlas tutu.
"Sakin ol bakalım neymiş derdi öğrenelim"
"Kumsal Sonsöz"
Hepsi Azizin yüzüne bakıyordu.
"Aileni hiç istemedin Kumsal ama neden soy adlarını hayla kullanıyorsun"
Hiç kimse Azizin ne demek istediğine anlam verememişti.
"Sana ne ulan"
"Peki sana bir şey söylesem bana inanır mısın"
"Sana niye inanayım lan annen baban daha sana inanmıyor"
"Demek anne ve babadan vuracağız ha Kumsal peki bana uyar"
"Ne saçmalıyorsun lan sen açık konuş"
"Annen ve baban yaşıyor desem Kumsal"
Kumsal bir an algılayamadı Aziz elini havaya kaldırdı kapı açıldı ve içinden iki kişi çıktı biri bayan diğeri erkekti koşturarak onların olduğu tarafa geliyorlardı. Herkes ne olduğunu sorguluyordu bir kişi hariç Atlas biliyordu çünkü onların Kumsalın anne ve babası olduğunu. Koşarak Laleye sarıldılar ikisi de Kumsal ne olduğunu anlamamıştı ama kalbini ufak bir sancı sarmıştı bunlar kimdi ve neden Laleye'Güzel kızım Kumsalım diyordu'.
"Buldum seni Kumsalım annem bundan sonra hiç ayrılmayacağız"
Lale şok olmuş bir şekilde ona sarılan kişileri izliyordu.
"Tey- teyze ben Kumsal değilim"
Anna hanım hemen geri çekildi Kumsala baktı göz göze gelmişlerdi Kumsalın gözleri dolmuştu.
"Aziz Kumsalım"
Aziz parmağı ile Kumsalı gösterdi Anna hanım tam Kumsala bir adım atacakken Kumsal bir adım geri gitti ve elini kaldırdı.
"Hanım efendi yanlışlık oldu galiba ben o Kumsal değilim"
O sırada içeriye Deniz girdi.
"Ne oluyor burada"
"Gel ortak gel Kumsalın sırlarını döküyoruz"
Deniz ne olduğunu anlamıştı engel olmak istiyordu ama bunun için çok geç kalınmıştı.
"Lale Kaya haydi yürüyün bizlik bir şey yok"
Kumsal tam arkasına dönüp gidecekken Aziz onu durdurdu.
"Yıllar sonra aileni buldum Kumsal nereye çekip gidiyorsun bak annen baban karşında"
Kumsal ilk önce babasına sonra annesine baktı içine bir yangın düşmüştü kalbi sızlıyordu ama kabul edemiyordu onun bir ailesi yoktu çünkü.
"Bunlar senin bir oyunun biliyorum Aziz ama ben bunu yemem tamam mı"
"Anne adı Anna Sonsöz baba adı Azat Sonsöz"
Bu sözler Kumsala bir ok misali saplanmıştı yıllar önce araştırma yaptığında o adamda öyle demişti hatta kimliğinde bile öyle yazıyordu.
"Aziz ya o sesini kesip tek bir kelime bile etmezsin yada o silahı ağzının içine sokup sıkarım"
"Kızım biziz biz annen ve baban"
Kumsal bu sözleri söyleyen kadına baktı acı içinde tebessüm etti.
"Hanım efendi ben sizin kızınız değilim eğer kızınız olsaydım bence yıllar içinde beni arayıp bulmuştunuz ki yine kızını olsaydım o kapıdan çıktığınızda bir anne gibi hissedip bana doğru koşardınız"
Kumsalın söylediği sözler Anna hanıma bir tokat gibi çarpmıştı.
"Kızım özür dileriz biz seni çok araştırdık ama bulamadık o heyecan ile ben şaşırdım"
Bu sözler Kumsal için bir şey ifade etmiyordu.
"Dediğim sözleri tekrarlıyorum hanım efendi ki bu Aziz şerefsizine güvenmeyin"
Kumsal tam arkasına dönüp gidecekken Anna hanım konuşmaya başladığında duraksadı.
"Çok küçüktün 1 aylıktın daha babanla anlaşamadık ayrılmak zorunda kaldık o zamanlar sana bakacak gücüm yoktu abini alıp Rusya'ya gittim babanda sana bakamazdı yetiştirme yurduna bırakmak zorunda kaldık"
"Aziz aferim sana derslerine iyi çalıştırmışsın"
"Kızım affet bizi biliyorum kabullenmesi çok zor ama ben senin baban buda senin annen"
Kumsal konuşan adama baktı gözleri bu adamla aynıydı tüyleri dikken diken olmuştu. Peki Kumsal nasıl mı bir haldeydi eli ayağı titriyordu ama belli etmekten korkuyordu ayakta duracak hali yoktu ama dimdik duruyordu içinde fırtınalar kopuyordu göz yaşları hücum etmek için bekliyordu ama Kumsal ağlamamak için kendisini tutuyordu titreyen sesini bastırmak için kırk takla atıyordu. İçinden sürekli bir ses 'hayır Kumsal bu senin ailen değil Azizin bir oyunu' diye haykırıyordu ama bir seste 'aileni buldun Kumsal' diyordu ama Kumsal birinci sesi dinliyordu ve sürekli kendine bunu hatırlatıyordu.
"Dışarıdan salak birine mi benziyorum yer miyim ben bu numaraları Lale ,Kaya, Atlas haydi gidelim"
Kaya ve Lale arkamdan gelmişti ama Atlas gelmiyordu gözleri dolmuş bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu.
"Kumsal bence dinlemelisin"
"Ne saçmalıyorsun Atlas sen Azizi tanımıyor musun yine yalan söylüyor işte"
"Kumsal bence dinlemelisin"
Kumsal Atlasın ne yaptığını anlamıyordu.
"Atlas madem bütün gerçeği biliyorsun anlatsana Kumsala"
İşte tam anlamıyla artık Kumsalın içinde ki fırtına gittikçe şiddetleniyordu.
"Neyden bahsediyor Atlas bu adam"
Atlasın gözlerinden birer birer yaşlar süzülüyordu.
"Kumsal onlar senin"
"Sus Atlas sus sakin o kelimenin devamını getireyim deme görmedin mi ya daha kendi kızlarını tanımıyorlar böyle bir şey asla olamaz hem nereden çıkarıyorsun sen bunu"
"Araştırdım Kumsal"
"Demek ki doğru düzgün araştırmamışsın Atlas"
Dayanacak gücü kalmayan Kumsal Kayaya yaslandı.
"Sol bacağının arkasında küçük bir doğum lekesi var kızım bu yeter mi"
Kumsal duyduğu sözler ile gözlerine hücum eden göz yaşlarını bıraktı kimsenin bunu bilmediğinden emindi Kumsal yıllar sonra kendisi bile zar zor fark edebilmişti bunu Lale dahi bilmiyordu ama bu yabancı kadının nereden bildiğini bilmiyordu Kumsal. Yavaş yavaş taşlar yerine oturmaya başlıyordu ama Kumsal bunu istemiyordu yıllarca korktuğu an mı gelmişti ama bu ona hazır değildi ki yıllarca kaçtığı tek şeydi her şeye cesareti olan Kumsal bu konuda zayıftı böyle bir şey olması imkansızdı yıllarca arayıp sormayan aile karşısındakiler olamazdı aklında binlerce soru cevaplanmayı bekliyordu ama Kumsalın buna gücü yoktu.
"Affet Kızım ne olur affet bir hata yaptık annenle gençtik cahildik daha bir çocuğu büyütemez iken ikinci çocuk bize zor gelir diye düşünmüştük ama kızım çok pişmanız keşke keşke zamanı geriye alabilsek de her şeyi düzeltebilsek"
Eveeet bir bölümün daha sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum aynı zamanda desteklerinizide. Hepinizi çok seviyorum 💖✨