formula of love | taekook

Von morpheusnyks

569K 64.4K 30.6K

çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir Mehr

• 1 •
• 2 •
• 3 •
• 4 •
• 5 •
• 6 •
• 7 •
• 8 •
• 9 •
• 10 •
• 11 •
• 12 •
• 13 •
• 14 •
• 15 •
• 16 •
• 17 •
• 18 •
• 19 •
• 20 •
• 21 •
• 22 •
• 23 •
• 24 •
• 25 •
• 26 •
• 27 •
• 28 •
• 30 •
• 31 •
• 32 •
• 33 •
• 34 •
• 35 •
• 36 •
• 37 •
• 38 •
• 39 •
• 40 •

• 29 •

15.9K 2.1K 2K
Von morpheusnyks


Aşk kimyasal bir reaksiyondur, ancak bilim tarafından tam olarak anlaşılamaz veya tanımlanamaz. Her ne kadar ruh olmadan bir beden var olmasa da yine bilim tarafından tam olarak anlaşılamaz veya tanımlanamaz. Sevgi enerjinin en güçlü halidir, ama bilim onun elementlerini çözemez. Ama hasta bir ruhun en iyi ilacı sevgidir fakat en gelişmiş hekim bile onu ilaç olarak yazamaz.

-Suzy Kassem








•••




Jungkook:
Baba
Seoul'e ne zaman döneceksin?





Baba:
Kongre birkaç gün sonra bitecek.
O zaman gelirim.






Jungkook:
Daha var yani.






Baba:
Maalesef.
Bir sorun mu var?
Ne oldu?






Jungkook:
Ben

yazıyor...

Ben bilmiyorum
Arkadaşlarımla konuşmak şu an işe yaramıyor

Akıl hocam sensin ama |
Sana bile ne diyeceğimi bilmiyorum |






Baba:
Noktalama işaretlerini salacak kadar
zihnin dolu demek.
Benimle konuşmak için gelmemi beklemene gerek yok Jungkook.
Sorununu anlatabilirsin.







Jungkook:
Yarın konuşman yok mu?
Vaktini almak istemiyorum.









Baba:
Saçmalama Jungkook.
Senden daha önemli değil.
Ayrıca
Konuşma için prova yapmaya ihtiyacım mı var?
Ben beşerici değilim.







Jungkook:
Ya
Şu halimle bile beni güldürüyorsun baba
Yine de sözelcileri aşağılaman hiç hoş değil.






Baba:
Konuşturma beni şimdi.
Zaten sinirliyim bir tanesine.





Jungkook:
Hangisine
Tarihçi olan mı
Yoksa Psikoloji mi





Baba:
O kadın psikologların yüz karası.
Psikolojiyi fizikten üstün tutuyor.





Jungkook:
O kadar da değil.
Gitsin, Newton huzurunda tövbe etsin.







Baba:
Neyse
Anlat bakalım sen.
Neyin var?







Jungkook:
Şimdi
Aslında
Benim şöyle bir durumum var
İzah etmeye çalıştığım

yazıyor...

Deney raporu şeklinde mi anlatsaydım
Böyle anlatamıyorum






Baba:
Beşericiler gibi uzatıyorsun.






Jungkook:
Doğru
Özür dilerim
Ben
Bu aralar büyük bir kafa karışıklığı ile uğraşıyorum






Baba:
Nasıl bir kafa karışıklığı?







Jungkook:
Taehyung'u biliyorsun
Kızgınlık partneri olduğumuzu da
Arkadaşlarım

yazıyor...

Bir süredir bana farklı imalarda bulunup duruyorlar
Kendimi sorgulamam gerektiğini
Bizim yaptığımızın kızgınlık partnerliğinden çok bir ilişki gibi olduğunu






Baba:
Haklılar mı?





Jungkook:
Bence değillerdi
Ama
Bu benim bakış açım yüzünden
Genel algıya bakılırsa
Haklı olmalılar





Baba:
Sen de bu yüzden yaptığınızın yanlış olduğunu mu düşündün?





Jungkook:
Hayır
Aslında
Halimden memnundum
Ama
Bu sonsuza kadar süremez dediler
Mesela
Sadece partneri olduğun için
ileride o bir ilişki istediğinde
buna karışamazsın dediklerinde
verdiğim tepkiyi bulunduğum konumdayken vermeye hakkımın olmadığını söyleyip
Bu gibi sebeplerden kendimi
Yaptıklarımı ve hislerimi sorgulamamı istediler
Ben de son zamanlarda sadece bunu düşünüyorum
Ve hissettiklerim normal sanıyordum
Ama öyle olmadığını söylüyorlar





Baba:
Sana zor gelen ve sorun olan şey aşka inanmadığından ne hissettiğini anlayamıyor olmak mı?
Yoksa isteklerini ve duygularını kabullenmek mi?





Jungkook:
Hislerimin ne olduğunu anlamıyorum
Çünkü benim bir aşk tanımım yok
Ben hep kendime koyduğum kurallarla yaşadım
Çocukken de yaptığım tek şey
Seni izleyip, kitaplarını okuyup yaptığın şeyleri anlamaya çalışmaktı
Senin bana açtığın yol sayesinde
Çocukluğumdan bu yaşıma kadar sadece bilimle uğraştım
Mantığın kölesi olduğumdan her şeyi bilimsel açıklamalarıyla kabul ettim
Saçma sapan, açıklaması olmayan hiçbir şeyi benimsemedim
Bu yüzden insani duygulara yaklaşımımı hep stabil tuttum

Aşka hiç inanmadım
Hormonal bir reaksiyondan ileri görmedim
Cinselliği gereksiz bulduğumdan
İlaç kullanıp kurdumu bastırdım
Ama ilaçları bıraktığımdan beri
Hatta

yazıyor...

Onunla tanıştığımdan beri
Her şey daha farklı
Önce ilaçları bıraktım
Bu sayede kurdumla aram düzelmeye başladı
Sonra vücudumun arzuları
ortaya çıkmaya başladı
Onunla temaslarda bulundukça, yakınlaştıkça
Bundan hoşlanmaya
ve daha fazlasını istemeye başladım

yazıyor...

İstemeden kalbini kırdım
ve kurdunu üzdüm

Canını yaktım
kurdum da benim canımı yaktı

Gönlünü aldım
mutlu olduğunda ben de oldum

Kızgınlık için eş olduk sadece ama

yazıyor...

Sürekli yan yana vakit geçirdik
Fermonlarımızın birbirine karıştığı oldu

Birbirimizi kıskandık
Ama ondan başkasını istediğim hiç olmadı

Formülü onunla çözdüm
En büyük mutluluklarımdan birini sundu

Randevuya çıktık
Bambaşka şeyler beklerken
Bana çok huzurlu bir gece yaşattı

Başlarda ona çok önyargılıydım
Gözümde utanmaz bir omegadan başkası değildi
Ama tanıdıkça
Ona karşı tüm düşüncelerim değişti
Çünkü o göründüğünden çok fazlasıydı
İlk defa

yazıyor...

İlk defa birinin yanında kendimi bu kadar huzurlu ve rahat hissettiğimi
fark ettiğim zamanlar oldu
Koklamaktan rahatsız olmadığım
tek feramon onunki
Beni gerçekten anladığını hissettiğim
tek kişi o bazen
Ben onu başkasıyla görmek istemiyorum
Ondan başkasını istemiyorum
Ondan haber alamadığımda endişeleniyorum
Sürekli onu göresim geliyor
Gülümsemesi hoşuma gidiyor
Ve
Bunları Google'a yazıp böyle duyguları kimlere hissederiz diye sorduğumda
Sadece tek bir kelime ile karşılaşıyorum
Ama o kelimenin bende karşılığı yok

Ben hayatım boyunca buna inanmışken
Fikrimi bir anda değiştirmek
o kadar kolay değil ki







Baba:
Düşüncelerimizin zaman zaman değişmesi normaldir aslında Jungkook.
Sonuçta modern atom modeli de en başta yuvarlak bir toptan ibaretken değişe değişe şimdiki haline geldi.






Jungkook:
Ama sen yıllardır aynı
düşüncelere ve hislere sahipsin







Baba:
Biliyor musun
Seni evlat edinmeye karar verdiğimde korktuğum bir şey vardı.
Ve galiba
O korktuğum şey başıma geldi.






Jungkook:
Neyden korkuyordun?






Baba:
Bana benzemenden.

yazıyor...

İnsanların karakterlerinde
yetiştikleri ortam fazlasıyla
büyük bir rol oynuyor.

Düzgün bir aile ortamı yerine
ruhsuz ve bekar bir betanın yanında
büyümenin senin için iyi olup
olmayacağından emin değildim açıkçası.








Jungkook:
Öyle konuşma baba
Senin sayende ben buradayım
Sen olmasan nasıl bir hayat yaşardım bilmiyorum
Annemle babamın yerine geçtin benim için |






Baba:
Seni yanıma aldığım için pişman değilim.
Asla böyle düşünme.
Sadece
Annenle babanı düşününce
O sevgi dolu çifte kıyasla
Ben çok soğuk biriyim.
Eğer onlarla büyüseydin

yazıyor...

Sana aşkı yaşarken öğretirlerdi.
Birbirlerine olan sevgilerini görürdün
İkisi de bilim insanı oldukları halde
Bu duyguların ne kadar güzel olduğunu
Çocukluğundan bu yaşına kadar
Onlar sayesinde görebilirdin
Sevgiyi hissederdin

yazıyor...

Ben sana onlar gibi aşkı öğretecek biri değilim.
Hatta bu soğuk yapım yüzünden
Bazen benimle büyümen ne büyük şanssızlık diye düşünüyorum.
Belki ben olmasaydım seni bir çift evlat edinirdi ve benim sunamadığım aile ortamını da yaşayabilirdin.
Belki ben olmasam çok kötü duruma da düşebilirdin bilemiyorum orasını.

Ama başkasına bırakmazdım zaten seni.
Sen benim arkadaşlarımın emanetisin, seni yanıma aldığım için mutluyum.
Ayrıca büyüyüp onları gururlandırdığını izledikçe ben de gurur duyuyorum seninle.

yazıyor...

Konumuza dönersek,

Ben aseksüel bir betayım, Jungkook.
Hayatımda romantizme de
cinselliğe de yer yok.
İstesem de olamaz
çünkü onları hissedemiyorum
ama istemiyorum da zaten.

Bilime kendini adamış biri olarak bu tarz şeylerle uğraşmamaktan memnunum.
Ve bunları da hep vakit kaybı olarak gördüm.
Benim bu görüşlerim
benimle büyüdüğün için
yıllarca sana da aşılandı.

Beni hep rol model, akıl hocası olarak gördüğün için
sürekli bana benzemeye çalıştın.
Beni örnek aldın
ki senin gibi parlak bir zekanın
bunu yapması gururumu okşuyor.
Ama benim karakterimin tamamını değil
bazı şeyleri ve çalışma şeklim gibi alışkanlıklarımı falan örnek almalısın alacaksan.

Çünkü biz aynı kişi değiliz.
Asla da aynı olamayız.

Doğanı ve yaratılışını reddedemezsin.
İlla birini örnek alacaksan da
Beni değil alfa babanı örnek al.
Annene olan sevgisi gözlerinden taşardı
Ve ben aşkı anlayamasam da
Senin de omegana olan sevgininin taştığını görebiliyorum.
Yoksa mümkünatı yok kimse sana böyle cümleler yazdıramaz, böyle kafanı karıştıramaz.





Jungkook:
Senin karakterinin bu iş için en gerekli olan olduğunu düşündürdüm ben hep

Darwin bilim insanları duygusuz olmalıdır, taştan bir kalbe sahip olmaları gerekir, demiyor muydu?





Baba:
Ona bakarsan
Einstein da, aşk görevden daha iyi bir öğretmendir diyor.
Ayrıca Darwin o görüşü bilimsel fikirlerdeki gerçekçilik için söylüyor insan ilişkileri ile alakası yok.

Yani
Bu kişiden kişiye çok değişir
Newton gibi bir deha
din ve bilim dışında başka hiçbir şeyi hayatına almadığından bakir bir şekilde ölürken
Feynman gibi bir deha da striptiz kulüplerine gidiyordu.
Marie Curie bilim uğruna ölüyor
Ama yanında kocasıyla birlikte.

Anlatabildim mi ne demek istediğimi?






Jungkook:
Evet
Teşekkür ederim baba
Rahatlattın beni ve bakış açımı genişlettin





Baba:
Duygusuz olduğum, duygulardan anlamadığım anlamına gelmiyor.
O kendini beğenmişten daha iyi bir psikolog olurum hatta.
Yine aklıma geldi.
Tanıştığım en sinir bozucu beta.




Jungkook:
Yaşlandıkça huysuzlaşıyorsun




Baba:
Felsefe taşını da bul da
ölümsüz olalım o zaman.




Jungkook:
Komik adamsın baba
Benden iyi espri yapıyorsun



Baba:
Espri değildi.
Her neyse.
Ne yapacaksın bu konuda?






Jungkook:
Bilmem
Şu an sanırım bazı şeyleri kabullenmeyi başardım




Baba:
Hislerinden korkma, Jungkook.
Değişiklikleri kabul etmekte
zorlanıyorsun biliyorum.
Ama o omega seni aşka inandırabilirse
buna izin ver.
Çünkü kaçmaya çalışmanın sana faydası olacağını sanmıyorum.
Git ve adım at.



Jungkook:
Adım mı
Ne yapabilirim ki

HASSIKTIR |

yazıyor...

Baba
Baba benim gitmem lazım
Salak gibi içime kapandım
Düşünmekten buraya tıktım kendimi
Ama gitmezsem çok üzülecek






Baba:
Ne?
Neyden bahsediyorsun?





Jungkook:
Taehyung'a gitmem lazım





Baba:
Yarın git, acelen ne?
Hem konuşursun onunla da
İlk adımı atarsın.




Jungkook:
Hayır
Hayır hayır
Şimdi gitmeliyim
Sergi
Davet
Çok geç kaldım
Baba
Sonra konuşalım
Her şey için teşekkür ederim
Ve

yazıyor...

Ve o söylediklerin
Sen benim için harika bir baba
Hatta anne gibi oldun
Seninle olduğum için mutluyum
Beraber annemle babamın anılarını yaşattığımız için de
Bana sahip çıktığın için teşekkür ederim
Söylediğinin aksine
seninle olmam şanssızlık değil
Büyük bir şans

Şu an yazamıyorum
Evdn çıkgpm
Gitmsm gerck
Sonra konuşalım




Baba:
Ben |
Gerçekten mi |
Bunu duymak iyi hissettirdi |
Dikkatli ol
Oğlum








•••






Ash:
AMK
SERGİ AÇILALI 1 SAAT OLUYPR
BİRAZDAN DEFİLE BAŞLAYACAK
JUNGKOOK NERDE





Jay:
Bilmiyorum
Mesajlarıma bakmıyor
Taehyung'un konuşması ne zaman






Ash:
Defileden sonra
Bu çocuk gelip gelmeyeceğini söyledi mi







Jay:
Gitmek istediğimden emin değilim dedi
Taehyung'a da ayarlamaya çalışacağım demiş






Ash:
Taehyung sabahtan beri misafirlerle ilgileniyor
Tasarımcılarla sohbet ediyor
Ama gözü sürekli etrafta
Jungkook'u arıyor
Eğer gelmezse çok üzülür
Yemin ederim boğarım o alfayı
Taehyung ona sürpriz hazırlamıştı bir de
Of
Alfa geleceğim dememiş bile ya






Jay:
Bizim yüzümüzden mi oldu ya





Ash:
Ne demek istiyorsun







Jay:
Çok gittik üstüne
Sürekli baskı yaptık
Kafası karışıktı daha da karıştırdık
Çok yüklendik muhtemelen
Düşünmekten odasına kapanmış olabilir
Of
Keşke abartmasaydım o kadar ya
Hepsi benim suçum







Ash:
Saçmalama Jay
Jungkook çocuk değil
Davranışları kendi sorumluluğunda
Defile başladı
Dua edelim de konuşmaya yetişsin
Yoksa Taehyung'un yaşayacağı hayal kırıklığını düşünemiyorum







•••





Jungkook, arabadan iner inmez hiç oyalanmadan binadan içeriye koşmuştu. Serginin yapıldığı salonun kaçıncı katta olduğunu bilmediğinden birisine sormuş ve asansör beklememek için hızla merdivenlere yönelmişti. Nihayet kata vardığında durup soluklanmış ve telefonunu çıkarıp saati kontrol etmişti.

Sergi başlayalı bir buçuk saat olmuştu bile ve Jungkook defilenin ne zaman başlayacağını bilmediğinden "Ya çok geç kaldıysam diye?" düşünüp korkuyla adımlamaya devam etmişti. Girmesi gereken kapıyı daha bulamadan birinin ona "Jungkook!" diye seslenmesiyle arkasını dönmüş ve kendisine koşan bedene bakmıştı.

"Ben de seni arıyordum."

"Miku?"

İkisi de koştukları için nefes nefeseydi ve acelesi olan Jungkook yerinde duramıyor hemen gitmek istiyordu.

"Seninle bir şey konuşmam gerekiyor."

"Acelem var, Miku sonra konuşalım!" diyip arkasını dönen alfayı durdurmak için hızla elini yakalayan ve "Ama önemli." diyip onu durdurmaya çalışan beta, Jungkook'un kendisine dönüp hızla elini çekmesiyle çekingen bir şekilde başını eğdi.

"Bunu söyleme cesaretini zar zor buldum zaten ve şimdi söylemezsem sonra hiç söyleyemem."

Koridorun sonundaki büyük salondan gelen uğultular ve alkışlarla oraya dönen Jungkook panikle hemen gitmesi gerektiğini düşünüyordu bu yüzden betaya dönüp acele etmesini söyledi.

"Taehyung ile aranızda ne olduğunu kendi ağzınla hiç söylemedin, onu seviyor musun bilmiyorum bu yüzden sana olan hislerimi itiraf etmeye hakkımın olduğunu düşünüyorum. Ben senden hoşlanıyorum Jungkook."

Alfa duyduğu şeyle kaşlarını çatmıştı ama tepki verememişti çünkü diyecek herhangi bir şeyi yoktu. Suratına beklentiyle bakan betaya düz bir şekilde "Gitmeliyim." dediğinde Miku'nun gözleri doldu.

"Nereye?"

"Taehyung'a."

Alfa hızla arkasını dönüp büyük salona giderken Miku da "Onu seviyorsun yani." diye kendi kendine mırıldanmış ve gözünden akan birkaç damla yaşı silip arkasını dönerek uzaklaşmıştı.

Jungkook büyük kapılardan içeri girdiğinde bu kadar kalabalık bir ortam beklemiyordu. Salon çok büyük olduğundan bir kısma sahne kurulmuş diğer kısımda sergi yapılıyordu ama insan kalabalığının çoğunun dikkati sahnedeydi çünkü defile bitmiş ve baş tasarımcı konuşmasının girişini yapıyordu. Jungkook'un koştuğu için kalbi hızla çarpıyordu ama sahnede gördüğü kişiyle bu çarpıntının durduğunu ve kalbinin teklediğini hissetti.

Taehyung tüm güzelliği ve ihtişamıyla sahnede durmuş, sahne ışıklarından daha fazla parlarken Jungkook salondaki tüm bu insanların kör olmasını dileyecekti neredeyse.

Güzellik algıları yoktu ama bu omega ona güzelliğin tanımını baştan yazdırırdı.

"Geldiğiniz için çok teşekkür ederim." diye söze başladığını duyduğu Taehyung'un kendisini görmesini, geldiğini ve burada olduğunu bilmesini istiyordu ama bu kalabalıkta omeganın onu fark etmesi neredeyse imkansızdı. Miku ile oyalanmasaydı belki Taehyung sahneye çıkmadan onu görebilme imkanı olurdu ama maalesef bu şansı elinden kaçırmıştı.

Taehyung'un sergiden, defileden, öğrencilerden ve emeği olan kişilere ettiği teşekkürlerden bahsettiği süre ve alkışlar boyunca Jungkook gözlerini ondan ayırmamıştı. İnsanların arasından ilerleyip kalabalıktan uzaklaştı ve  köşede, sahneye daha yakın bir yerde durmaya başladı.

"Aslında bu gece, benden defile için özel tasarladığım kıyafetleri ve seçtiğim öğrencilerin kıyafetlerini sergilememi istemişlerdi. Ben izin alıp formatta biraz değişiklik yaptım, az önce gördüğünüz kıyafetler diğer öğrenci arkadaşlarımın tasarımlarıydı. Birazdan göreceğiniz kıyafetler ise benim, özel birinden ilham alarak tasarladığım kıyafetler."

Kalp atışları hızlanan Jungkook o özel kişinin kim olduğunu merak etti. Kendisi olabilir miydi diye düşünmeden edemiyordu ve ufak bir yanı farkında olmadan bunu umuyordu.

"Kendisi burada mı bilmiyorum..."

Omega heyecanla ve buruk bir umutla insanların arasında gözlerini gezdirdiğinde ona seslenmek istedi Jungkook fakat bu kalabalıkta sesini duyurması imkansızdı.

"Ama yıldız gözlerinden aldığım parıltılarla icra ettiğim sanatımı umarım görme fırsatı olur. Karşınızda 'Galaksi'!"

Jungkook yine aynı sıcaklık hissiyle söylediklerini dinlerken aklında dönen tek bir şey vardı.

Taehyung'un defileyi sunmasıyla salonda kopan alkış ve tezahürat çığlıkları omeganın belli etmemeye çalıştığı mutsuz ruh haline rağmen hafifçe gülümsemesine sebep olmuştu. Çok güzel bir gece geçiriyordu, sabahtan beri aldığı tebriklerin haddi hesabı yoktu ama içindeki burukluk yüzünden başarısına sevinemiyordu. Bu gece görmek istediği kişi, şu anki defilenin ilham kaynağı olan alfası yoktu.

Sahneden ayrılmak için geri çekildiğinde anlık olarak başını kaldırmıştı ki az önce bahsettiği yıldız gözlerle göz göze gelmesi bir oldu. Gözleri kocaman açılan Taehyung, donakalmış bir şekilde kendisine bakan alfaya bakıyordu ve afallaması geçtiği gibi yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldığında hızla sahneden inip ona doğru adımladı.

İnsanlar hayranlıkla sahnedeki yıldız işlemeli, galaktik mor ve siyah ağırlıklı, astronomiyle uzay esintili kıyafetlerle yürüyen mankenleri izlerken Taehyung içindeki heyecanla Jungkook'a doğru yürüyordu. Daha yanına varmadan "Jungkook, gelmişsin!" diye seslenip karşısında durmuştu.

"Ne zaman geldin? Ne kadardır-" derken alfanın, aniden belini kavrayıp kendisini öpmesiyle olduğu yere çakılmıştı.

Jungkook, tüm hisleri ve az önce Taehyung'dan duyduğu sözlerle daha fazla dayanamamış ve Harin'in dediği gibi bütün kafa karışıklığını bir yana bırakıp omeganın dudaklarına yapışmıştı.

Taehyung'un belindeki eli arada hiçbir mesafe kalmaması için bedenlerini yapıştırırken diğer eli de omeganın yanağına doğru gitmiş ve öpüşünün daha da derinleşmesini sağlamıştı. Bu hareketle nihayet transtan çıkan Taehyung gözlerini yumup kollarını alfanın boynuna sardığında ve öpüşmeye karşılık verdiğinde ikisinin içindeki heyecan ve kabaran duygular daha da artmıştı.

Feramonları kalabalığa karışıyordu ve hissettiği bu muazzam kokuyla başını omeganın boynuna gömme isteği duyan Jungkook çevredeki insanların Taehyung'un feramonlarını alabileceğini düşündükçe sinirleniyor, kendi feramonlarını arttırıp kokuyu bastırmaya çalışıyordu ancak bunun omegada nasıl bir etki bıraktığını o an bilmiyordu.

Gürültünün içinde çıkardıkları ıslak sesleri sadece kendileri duyuyorlardı ve bu yakınlaşmayla ayaklanan kurtları da birbirleriyle iletişime geçiyorlardı.

Jungkook kanının kaynadığını hissediyordu, kalp atışları hiç bu kadar hızlanmamıştı ve omeganın, kendi ellerinin altında titrediğini hissetmek alfada onu karşılarındaki duvara itip daha sert bir şekilde öpme isteği uyandırıyordu.

Taehyung'un alt dudağını emip hafifçe ısırdığında omeganın kısık inlemesi alfanın ağzının içinde kaybolmuş, minik olan da bu yüzden çareyi alfasının saçlarını çekiştirmekte bulmuştu.

Jungkook tek eliyle sıktığı ince beli ara ara okşuyor ve elinin aşağılara kaymaması için büyük bir uğraş veriyordu çünkü kalabalık davet salonunun kuytu bir köşesinde bile değillerken bu kadarı fazla olurdu.

Alfa yavaşça geri çekildiğinde nefes nefese olan dağılmış omegaya baktı. Kızarmış dudakları, hafif yaşlanmış gözleri, ısınmış yanakları ve alfanın kalbine bir şey saplanıyormuş gibi hissettiren bakışları Jungkook'un olmayan güzellik algısını yeniden yaratıyordu.

Onun için güzellik sadece Kim Taehyung'dan ibaret olabilirdi.

İkisinin de kalpleri aşırı hızlıydı ve Jungkook içinde bir süpernova patlamış gibi hissediyordu.

"Evreka.." diye fısıldadığında omega hayranlıkla baktığı gence sorgulayan bir bakış attı. Heyecandan konuşamayacak bir haldeydi çünkü Jungkook onu darmadağın etmişti.

"Benim kelebek hissim yok, Taehyung." dedi alfa ellerini omeganın yüzüne götürüp öne düşmüş bir tutamı nazikçe okşayıp arkaya atarken.

"Benim evreka hissim var."

Omega konunun nereye geleceğini anlamaya çalışıyordu bu yüzden çekingence sordu.

"Ama bu, bilimsel bir şey bulduğunuzda söylediğiniz kelime değil mi?"

"Ben de buldum." dedi alfa hafifçe gülümseyerek.

Arkadaşlarına hak vereceğini düşünmemişti ama tek bir öpücük tüm şüphelerini yok etmeyi başarmıştı.

"Neyi buldun?" diye fısıldadı omega da onun gibi hafif gülümseyerek.

Alfa onu daha fazla öpebilmek için elinden tutup salondan çıkarmadan önce omegasının gözlerinin içine bakarak yanıtlamıştı bu soruyu.

"Aşkın formülünü."






•••

formula of love : aşkın formülü
evreka arkadaşlar


YAZARKEN ÇOK HEYECANLANDIM


NASILDI

çok gerginim çünkü yakınlaşma yazmayı beceremiyorum ama umarım umarım güzel olmuştur


Bu davet gecesi daha bitmedi kızlar sonraki bölüm bir jeonlus görelim de ağzımız tatlansın


Bu arada Allah aşkına bir yardım edin, mucizenin bildirimleri asla kimseye gitmiyor fol gidiyor ama o olmuyor bu nasıl çözülür

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

284K 11.2K 76
Ailesinden kalma küçük ve güzel pastanesiyle ilgilendiği sırada rastgele bir mafyadan gelen mesaj ile dalga geçip uğraşan bir kızın hikayesi
270K 24.9K 30
Jungkook notlarından başka bir şey düşünmezdi.
219K 20.5K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
800K 65.3K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...