Mafya'nın Aşkı

By mmavi_bulutt

1.5M 46.7K 16.6K

20 yaşında iç mimarlık 2.sınıf öğrencisi ,dış çevre ile çok bağıntısı olmayan genç bir kız. 26 yaşında acım... More

♧Karşılaşma...♧
♧Sevgilim ol!♧
♧Taşınma mı??♧
♧Kabul ediyorum..♧
♧Proje...♧
♧Tatil...♧
♧Takip...♧
♧Kedi...♧
♧Sekreter♧
♧Bilinmeyen numara?♧
♧Bitmeyen Korkunç Gece...♧
♧Akşam yemeği...♧
♧Zehirlenme...♧
♧Los Angeles...♧
♧Bileklik...♧
♧Aile Tanışması..♧
♧Davet...♧
♧Çam ağacı...♧
♧Sarhoş...♧
♧Alaca...♧
♧İş toplantısı...♧
♧Ceza...♧
♧Korku filmi...♧
♧Silah sesi...♧
♧Mor güller...♧
♧Hastalık...♧
♧Kar...♧
♧Kaçırılma...♧
♧Doğru mu??♧
♧Kimden Geldi?♧
♧Bırakma Beni Mert...♧
♧Yeni yıl..♧
♧14 Şubat❤♧
♧İhanet mi??♧
♧Gelen Kim??♧
♧Gün batımı...♧
♧Acı Gerçekler💔♧
♧Temiz Sayfa...♧
♧Acaba??♧
♧Doğum Günü...♧
♧Yer Altı Zindanı...♧
♧Geçmişden Gelen...♧
♧Maket Ev Seferberliği...♧
♧Kimin Adamı??♧
♧İstenmeyen Misafir...♧
♧Birden Bire...♧
♧Kurtar Beni...♧
♧Maldivler🌊♧
♧Son Anda...♧
♧Evlilik meselesi...♧
♧Plan...♧
♧O şarkı...♧
♧Kıskançlık...♧
♧Evet mi?❤ Hayır mı?♧
♧İtalya🍨♧
♧Unutkanlık...♧
♧Ufak sorun...♧
♧Dövme...♧
♧Kız isteme⚘♧
♧Mezuniyet♧
♧Yıldızlar♧
♧Bekarlığa Veda Partisi♧
♧Kına Gecemiz♧
♧Düğün♧
♧Balayı♧
♧Balayı dönüşü♧
♧Büyük Anlaşma♧
♧Karışık Duygular...♧
♧İlk Anılarımıza Dönüş♧
♧Orman Yolu🐎♧
♧Esra~Ömer İlişkisi♧
♧Hamile miyim?♧
♧Bebeğimizle Tanışma♧
♧Kalp Atışı♧
♧Bebeğim Yaşıyor Mu?♧
♧Ekşi Erik♧
♧Sürprizler♧
♧Gizemli Kaset♧
♧Şart♧
♧Kavga♧
♧Tekme♧
♧Cinsiyet♧
♧Uçak kazası♧
♧Atmayan Minik Kalp ♧
♧Gök Gürültüsü♧
♧Duygusal Değişimler♧
♧Kızımın İsmi♧
♧Doğum..♧
♧Yeni Düzen 👼♧
♧Senin Suçun ♧
♧Ölemezsin..♧
♧Küçük Aşk Oyunları♧
♧İntikam..♧
♧ Ve Sonuçları..♧
♧Yanlış Anlaşılma♧
♧Belirsizlik♧
♧Yalanlar♧
♧Gidiyorum...♧
♧İkinci Şok.. ♧
♧Kırmızı Bileklik♧
♧Korkular...♧
♧İntikam Oyunu...♧
♧Baş Başa Bir Gece♧
♧Ölüm Dolu Sokaklar♧
♧Bazı Hayatların Acıları♧
♧Trafik Kazası♧
♧MERT..♧
♧Yaşam mı, Ölüm mü?♧
♧Gizemli Çiçek Kartı♧
♧İkimizden Birisi Ölecek..♧
♧İçimizdeki Düşman♧
♧Yeni Sırlar... ♧
♧Kardeşler Mi?♧
♧Onu Kabul Etmeli Miyim?♧
♧Annelerimiz..♧
♧Neden Sakladın?♧
♧Boşanma♧
♧Affetmiyorum..♧
♧Bebeklerimiz♧
♧Kaderim Sizin Elinizde🌺♧
♧Baba-Kız Kıskançlığı♧
♧Aşiret Düğünü♧
♧Hisler..♧
♧Kurtaracak bizi..♧
♧Ölüm..♧
♧İntikam mı??♧
♧Bebeklerimin Hayatı♧
💙💙1Milyon💙💙
💜Yeni Kitap Duyurusu💜
♡Zehirli Kalpler-Yeni Kitap♡
♧Yeni Aşklar..♧
💜Güzel Haber💜
♧Kimseye Ait Olamazsın♧
♧Asla♧
♧Bu Kalpte Asla Olmadın..♧
♧İkiz Bebekler♧
♧Dikkat Et...♧
♧Buradayım...♧
♧Hayal..♧
💫DUYURU💫
💜2.Yıl💜
♧🐞Disneyland❄♧
♧2024🍷♧
♧Kafes Dövüşü ♧
🤎Önemli Duyuru🤎
♧Hastalıklar..♧
Dedikodu Times🙈
♧ Baba Oluyorum...♧
💜Ramazan Ayı💜
♧Boş Mezar..♧
♧ Keder Çığlıkları☔️♧
📢Bölüm Duyurusu..📢
💜QUİZ💜

♧İki kayıp!♧

2.8K 168 18
By mmavi_bulutt

Herkese merhaba💛💅🧚🏻‍♀️

İnstagram hesabım;
mmavi_bulutt0

İyi okumalar🍂🍂

Cümle arası yorumlarınızı bekliyorum💛♣️

Oy sayısı:300

EFTELYA

Güzel bir gecenin ardından eve döndük. Biz eve Mert ile kahkahalar ile giriyorduk. Mert beni güldürmeyi başarıyor.

Eve girince durup ayakkabımı çıkartmaya çalışıyordum. Mert önümde eğilip ayakkabımı çıkarttı. Ayağa kalkıp beni öpmeye başladı..

Onunla ikizlerin yanına gittik. Mert ile kucağımıza ikizleri aldık. Yarım saat onlarla oynadık, öptük..

Uyuduktan sonra Lalin'in yanına gittik. O da uyuyordu. Mert üstünü örttü, sessizce çıktık.

Bizim odamıza çıktık. Mert çalışma odasına gitti. Ben duş alıp kendimi yatağa attım. Kalkıp giyinmeye halim bile yoktu. Kollarımı yatağa iyice açtım, gözlerimi kapattım. 5-10 dakika dinleneyim istedim.

Uyuya kalmışım. Mert'in elini yüzümde hissetmem ile uyandım. Sol kolumun üstüne uyumuşum ağrımış biraz. Eğilip omuzumdan, boynumdan öpmeye başladı. Huylandım ilk başta..

"Benim güzel karım böyle uyuya kalmış, çok mu yoruldun?"

"Çok uykum var, kalkıp giyinip geri yatmaya eriniyorum."

Mert'in sinsi gülüşünü duydum. Eli, sırtımın havlunun örtmediği yerlerdeydi. Kulağıma eğilerek;

"Eee giyinmeden de kollarımın arasında yatabilirsin."

Gözlerimi açmadan güldüm.

"Güzel teklif, beğendim."

Mert de gülmeye başlayınca gözümü açtım. Sırt üstü yatıp ona baktım.

"Ama giyinmeyi tercih ediyorum kocam.."

Dedim kalktım. Mert de arkamdan gelip o da giyindi. Çok oturmadan uyuduk..

Sabah biz erkenden çıktık. Kahvaltıya kalmadık. Mert'in şirketine geçtik. Esra ile beraberdik. Biz şimdi onunla biraz dışarıda olacaktık. Benim projelerimden birini görmeye gittik.

Biraz bize değişiklik olsun istedik. Esra bana Arda ile mükemmel geçen geceyi anlatıyordu. Bizden ayrıldıktan bir saat sonra Arda Amerika'ya inmişti. Kızlar heyecanla dayılarını bekliyordu.

"...Sabaha karşı yorulup uyudu, evde uyuyor bugün akşam üstü sözde arkadaşları ile konser gibi bir şeye katılacaklarmış. Birazdan gider. Başına bir şey geleceğini bildiğim için peşine adam koydum."

"Bir şey olmaz kuşum, eğlensin.."

Biz Esra ile alışveriş yaparken dün ki kazazedemizi gördük. Bizi görünce kızardı, bozardı. Konuşmamak için kaçacak yer aradı. Ben hiç bakmadım ona..

Esra kendine kıyafet bakıyordu. Ben ise denemek yerine hoşuma gidenleri direkt eve gönderiyordum.

Kadın kasa da ödeme yaparken oradan geçiyordum. Ödeme yapamıyordu. 

Oradaki kızlardan birini yanıma çağırdım;

"Ne oluyor orada?"

"Kartları yetersiz bakiye uyarısı veriyor Eftelya hanım."

"Yaa..."

Esra kıyafeti denerken kasaya ilerledim. Şimdi elime düştü.

"Galiba bir sorun var."

Bana çok ciddi bir şekilde baktı.

"Sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum."

Kız ona bakıp;

"Bu kartınız da kapatılmış efendim."

Kızarıp bozardı. Kasadaki kıza bakıp, sakince konuştum;

"Hediyem olsun hanımefendiye. Hepsini paketleyin."

Bana bakıp;

"Kimsiniz de bana böyle davranıyorsunuz, aşağılıyor gibi?"

"Neden aşağılayım? Dün ki yemek için teşekkür hediyem olsun."

Göz kırpıp yanından gittim. O bir sinirle buradan çıktı. Esra geldiğinde ben gülmeye başladım.

"Sana çok şey anlatacağım. Ama birazdan.."

Az çok ne yaptığımı anladı...

Yolda arabadayken ona anlattım. Gülerek;

"Çok kötüsün Eftelyaa.."

"Kocam sağ olsun öğretti."

İkimiz de aynı anda kahkaha attık. Aslında kötü niyet ile yapmadım ama olsun...

Arabada biz olaylara tekrar tekrar gülerken Esra'nın telefonu çaldı. Hemen açtı;

"-Efendim.... Nasıl... Nasıl kaybolur?"

Derken benim de telefonum çalmaya başladı. Yabancı bir numaraydı.

"Alo.."

"Eftelya abla benim."

"Arda.."

Esra bana bakıp telefonu elimden aldı sesini açtı.

"Arda sen neredesin? Nereye kayboldun?"

"Abla kızma ama ben bir şey yaptım aslında yapmadım her neyse ve şuan polisler beni aldı, karakola getirdi."

Esra ile aynı anda;

"Nee.."

Ben;

"Ne yaptın, adamlar yanında değil miydi? Niye götürdüler seni?"

"Adam öldürmekten..."

Esra bağırarak;

"Arda ne adam öldürmesi, şaka mı yapıyorsun sen?"

Arda telefonda ağlıyordu.

"Abla ben karınca bile öldüremem ne adam öldürmesi, karman çorman bir şey oldu, gelmezseniz beni burada öldürecekler.."

Ben konuştum;

"Tamam dur ağlama konuşma sakın geliyoruz biz. Sakın konuşma anladın mı?"

Telefon kapandı. Esra sinirden gülmeye başladı sonra kendini toplayıp;

"Bu çocuğu ben öldüreceğim.. Ölümü elimden olacak."

Esra Ömer'i bende Mert'i arıyordum.

Mert'i ararken adamlara seslendim.

"Hemen karakola gidiyoruz, adamlara söyleyin gitsinler oraya.."

Mert 3-4 dakika sonra telefonu açtı. Esra da yanımda kendi kendine kavga ediyordu. Ömer de telefonu açmadı çünkü. En sonunda açtı;

"Mert müsait misin?"

"Önemli işim var güzelim, sonra arayım seni."

Sesi sinirliydi.

"Mert kapatma, deponda mısın sen?"

"Bir şey mi oldu?"

"Evet, Ömer açmadı seni aradım bende.. Hemen halletmemiz gereken olay var.. Arda'yı adam öldürmek suçu ile karakola götürmüşler.."

"Ne yapmış? Şuan şakayla uğraşamam güzelim."

Dedi ve gülmeye başladı.

"Mert ciddiyim ben oraya gidiyoruz.."

Gülme sesi durdu, kısa bir sessizlik oldu.

"İçeri almışlar bir de adam mı öldürmüş? Arda yapmış yani doğru mu duydum?"

"Ya o salak bir böcek bile öldüremez ne adam öldürmesi.. Kesin ne yaptı da öyle suçlu duruma düştü."

Mert tekrar güldü. Beni de gülme tuttu.

"Tamam hallediyorum şimdi. Gidip alın siz onu.."

"Gidelim biz biliriz ona. Hallet hemen. O hapisten çıkmasın dursun orada."

"Tamam bir şey olmaz, öldürmüş olsa bile bir şey olmaz."

"Sevgilim ne öldürmesi.. Neyse hallet hemen."

Esra da Ömer ile konuştu.

Telefonu kapattı biz de 10 dakika sonra oraya geldik. Bir baktım 3-5 kişi dışarıda bizi bekliyordu. Esra sinirle;

"Gidip şu paraziti dövmeden onlardan alalım onu ben döveceğim. Burama geldi."

Gülerek;

"Tamam kuşum dur bir. Giriyoruz."

Arabadan indik bizimle ilgilenmeye başladılar. İçeri girdiğimiz de birisi geldi.

"Merhaba efendim.. Çok çok çok özür dileriz. Mert bey'in misafiri olduğunu bilmiyorduk. Tekrardan özür dileriz."

Hafif öksürdüm.

"Nerede beni oraya götürün."

Esra ile bizi aşağı indirdi. Kapalı bir yere girdik. Uzun koridorda bir sürü demir parmaklıklı odalar vardı. Bars'ın olduğu yere geldik. Bars yüzünü demir parmaklıklarına yapıştırmış.

"Ablalarım, çıkartın beni lütfen."

Arkamı dönüp;

"Buranın kilidi alayım, sizde çıkın."

Verdiler elime ve buradan çıktılar. Yalnız kaldık, tabi diğer parmaklıkların ardında insanlarda vardı.

Kapıyı açmadım yoksa Esra onu orada kesin döverdi.

Esra Arda'ya bakıp;

"Sen benim elimden ölümlerden ölüm beğen. Seninle küçük çocuk gibi uğraşıyorum."

"Ya abla bir dinle öyle de..."

Esra Arda'nın demir parmaklıktaki yüzüne vurup;

"Sus.. sakın konuşma."

Arda bana baktı;

"Bana hiç bakma haklı.. Anlat düzgünce.."

"Şimdi ben biraz sizin korumalardan sıkıldım. Kaçtım, otelde biraz uyumak istedim. 5 dakika uzaklıkta. Zaten abla sizin otelde kaldım. Odama çıkarken bana yanlış oda kartı vermişler. Bende odaya girdim kanlar içinde bir adam vardı, o an adama bakarken elim, üstüm kan oldu. Odaya bir sürü adam geldi. Hemen beni polise verdiler. Garip bir şeyler oldu, ben öldürdüm sandılar.. Mert abinin adını söyledim, onun adını dedim diye dayak yedim."

Esra dişlerini sıkarak;

"Arda Arda... Oh iyi olmuş iki de benim için vursalarmış. Yemin ederim senden bıktım. Bırak Eftelya açma kalsın burada. Biraz yaptığı salaklığını anlasın. Yatsın burada."

Ben Arda'ya bakıp;

"Çok haklı.. Koruma verdik, araba verdik, istediğin her şeyi yaptık sen çocuk gibi davranıyorsun. Kal burada, sesinin çıktığını duymayım.."

Esra önden gitti bende arkasından çıkarken Arda bize bağırıyordu..

"Abla gitme ya.."

Kapının önünde bir sürü polis bekliyordu. Ben oranın müdürüne baktım;

"Sizinle konuşmak istiyorum."

"Tabi efendim.."

Odaya çıkarken Mert'i aradım.

"Sevgilim olayı biliyorsundur sen. O odada o adamı sen mi öldürttürdün?"

"Kendi otelimde yapmam ama kim, kimi öldürmüş biliyorum. Şuan hepsi karşımda.."

"Ahh ahhh.. Bıktım.. Hallediyorum burayı ben."

Telefonu kapattım. Odaya çıktık. Kahve, su vs. getirdiler hep.

"Otelde olanlar unutulacak. Bu olayın duyulmasını sizden bilirim. Mert'in buraya gelmemesi demek her şeyin üstünün örtüldüğü anlama gelmez. "

Ayaktaki koruma ve polislere bakıp;

"Arda'yı alıp arabada bekleyin."

Onlar çıktı. Müdürler bizimle ilgileniyordu en son kalktım ve buradan çıktık.

Aşağı indiğimizde herkes bize bakıyordu. Esra sinirle önden çıktı.

Araca bindi bende arkasından bindim. Esra'yı yanıma oturtturdum. Yoksa Arda'yı baya dövecek sinirde. Arda karşımızda kafası eğik oturuyordu. Esra yol boyunca bağırıp kızdı durdu. En son ben araya girdim.

"Kuzum tamam olan oldu sorun çözüldü."

"Ya çözülmüş olması benim sinirimi geçirmiyor. Sen daha Mert ile Ömer'in karşısına çık bakalım.."

Doğru oraya gidecektik, Ömer çağırdı..

Arda'yı alıp şirkete gittik. Yolda ikisi de kedi köpek gibi didişiyordu. Esra haklı olarak kızıyordu ama Arda' da hiç susmuyordu..

Arda ile Mert'in odasına çıktık. Önden ben girdim;

"Kocammm..."

İçeride Ömer ile 3-4 adam daha vardı. Mert'in asistanı da geldi. Ben içeri girdim kazazede ile ablası da arkamdan geldi.

Adamlar çıktı, ben kocamın yanına gittim. Onu öptüm, diğerleri de oturdu. Esra çantasını toplantı masasının üstüne koydu.

Asistanı;

"Bir şey istiyor musunuz efendim?"

Herkese baktım cevap yok.

"Hepimize buzlu su, Mert'e her zamanki içkisinden ve geri kalanlara şekerli bir kahve.."

Kafasını sallayıp çıktı. Hepimiz Arda'ya baktı. Sessizliği Esra bozdu. Ayakta sağ sola giderek;

"Arda seni bir daha ne buraya getirttiririm, olur da gelirsen evden adımını attırmayacağım."

Ömer ile göz göze geldik, gülmeye başladık. Biz gülünce Mert de hafif yumuşadı.

Ömer;

"Tamam Esram olan oldu, anlat baştan sen.."

Arda baştan anlattı, ben kendimi tutamadım gülmeye başladım. Mert;

"Bizi bir daha böyle ufak şeyler için uğraştırma. Kim sana ne yap diyorsa onu yap, o adamları sen onlardan kaç diye vermiyoruz. Eğer bir daha onlar yanındayken kaçarsan, yanına almazsan, onlar olmadan yaptığın veya başına gelen hiçbir şey için kılımı kıpırdatmam. Ablanı, Ömer'i güvenmeyi bırak Eftelya'ya bile güvenme.. Anlaşıldı mı?"

"Tamam.."

Arda kızardı bozardı.. Odaya asistan geldi. İçecekleri bıraktı. Arda'ya bakıp;

"Sen bu olanların üstüne bir soğuk su iç bence.."

Esra;

"Bence de.."

Tekrar gülüşmeye başladık.

Ömer'i çağırdılar o gitti. Telefonunu da burada bıraktı. Esra o telefona bakıyordu. Esra'nın siniri yatıştı artık gülüyordu..

Ben Mert'in sandalyesinin koluna oturdum. Omuzlarına masaj yaparak bilgisayarda ne yaptığına bakıyordum.

Telefonum çaldı evden arıyorlardı. Onlarla konuştum. Lalin eve gelmiş...

Esra'nın telefonu çaldı. 

"Aaa annem arıyor."

Arda;

"Orada gece niye arıyor ki?"

Mert ile onlara baktık. Esra;

"Söyleyim mi adam öldürdüğünü hıh?"

"Abla ya senin de diline düştük deme sakınn.."

Esra gülerek telefonu açtı;

"Efendim annecim?"

Esra'nın hafif yüzü düştü.

"Anne niye ağlıyorsun, ne oldu sakince anlat."

Esra'nın yüzü bembeyaz oldu. Ben kalkıp yanına oturdum. Arda da yanına geldi.

Esra "hıh" diye bağırdı elini ağzına götürdü..

Öyle kalakaldı. Gözünü dahi kırpmıyordu.

"Esra, kuşum.. Ne oldu?"

"Abla ne oldu? Abla.."

Cevap vermiyor, yüzü tamamen bembeyaz oldu. Mert de kalkıp yanımıza geldi. Telefon kapanmış. Mert Esra'nın önünde diz çöktü.

"Esra cevap ver, Esra?"

Yavaş yavaş gözleri doldu, zorla nefes alarak kesik kesik çıkan sesi ile Arda'ya baktı;

"Babamm.. bab..am hastane..de ölmüş."

Gözlerim kocaman açıldı, elim ile ağzımı kapattım. Mert bana baktı. Arda gözleri dolarak;

"Abla ne ölmesi, şaka değil mi? Kandırma beni ne ölmesi daha 2 saat önce konuştum.." 

Mert hemen kalktı, kapıdan asistanına bağırıp;

"HEMEN ÖMER'İ BULUN GELSİN.."

Yanıma geldi. Esra o şoku atlatıp bağırarak ağlamaya başladı...

Mert ile onu tutuyorduk. Arda da şoka girdi. Ağlıyor ama baktığı yere bakıyordu. Odaya asistanlarımız geldi. Ömer'de koşarak geldi.

Esra'ya sarıldı.

"Ne oluyor Esram?"

"Ömerrrr... babam.....ölmüş.. tedaviler yaramamış... beni, bizi bırakmış.."

Kalbim küt küt atıyordu. Kızlar Arda ile ilgileniyordu. Herkes buraya bakıyordu.

Arda ile ilgilendik. Odanın içi Esra'nın "baba" kelimesi ile inliyordu...

Hemen şirketin doktorları geldi. Esra'ya sakinleştirici yaptılar. Ama etki etmiyordu. Hala bağırıyordu. Ömer'in kucağına bayıldı

Mert;

"Ömer hemen indir, uçak hazır. Gidelim hemen."

Kafasını salladı. Esra'yı kucağına alıp aşağı indirdi. Bende onlar ile indim. Mert bana bakıp;

"Çocuklar burada kalsın biz gidelim."

"Orada ne kadar kalacağız bilmiyoruz."

"Uzun kalırsak gelirler onlar."

Kafamı salladım, Mert yanağımdaki yaşı sildi..

Uçağa doktor da geldi. Uzun süre havada olacağız ne olacak bilmiyoruz. Arda Sevim teyze ile konuşuyordu hala inanamıyordu..

Esra ile Arda uçağın arka tarafında hüngür hüngür ağlıyordu. Tedavisi çok iyi giderken aniden ölüm haberini almak çok daha kötü etkiledi.

Esra'nın yanına gittim. Elinde Semih amcanın fotoğrafı vardı. Ona bakarak ağlıyordu.

Esra'nın yanına oturdum, ona sarıldım.

"Ne desem kelimeler kifayetsiz biliyorum..."

O ağlarken bende kendimi tutamıyordum gözümden yaşlar akıyordu. 

Esra ağlayarak;

"Eftelya ben nasıl dayanacağım? Ben ne yapacağım? O iyiydi, nasıl ölür, bizi nasıl bırakır?"

"Geçecek Esram geçecek unutamayacaksın ama acın dinecek.. Sen güçlüsün baban seni öyle büyüttü.."

Saatlerce dizimde ağladı. O dizimde yatarken saçları ile oynadım arada ağlıyordu, iğne yaptılar sürekli, yoksa kriz geçirecek gibi oluyordu..

Onun üstünü değiştirdim. Eşofman takımı giydirdim. Tekrardan dizime yatırdım. Sürekli bize bakmaya geliyorlardı. Hiç bizi yalnız bırakmadılar. Sürekli Arda ile de ilgilendiler..

Uzun süren yolculuktan sonra, piste indik. Ömer Esra'yı kucağına aldı. Arabaya geçtiler. Ömer ile önden gittiler. Ben, Mert ve Arda aynı arabadaydık. Arda'nın ağzını bıçak bile açmıyordu. Hiç bir kelime bile etmedi. Uçakta onunla da çok ilgilendim..

2 saat sonunda eve geldik. Mert derin bir nefes verdi. Evin etrafı çok kalabalıktı. Herkes cenazeye gelmiş. Arda arabadan indi. Eve koştu. Esra adım dahi atamıyordu. Ömer onu tutarak eve götürdü. Ben arabadan inemedim.. Ağlamaya başladım.

Mert gelip bana sarıldı.

"Ona sen ve ben destek olabiliriz, ağlamak yok."

"Elde değil, çok ani oldu... Hadi girelim."

Mert beni öptü, beraber indik. Eve girdiğimiz de Sevim teyze ile Esra'nın ağlamaları duyuluyordu. Kapının eşiğinden onları izliyordum..

1 saat boyunca üçü de odadan çıkmadılar. Ömer;

"Yengem sen gir bak.."

"Biraz daha yalnız bırakalım.. Benimle gelir misin?"

Mert evin üst katındaki odadaydı. Ömer ile o odaya çıktık.

Kapıdaki koruma bana bakıp;

"Mert bey gelmesinler dedi."

Gözüm ile çekilmesini işaret ettim.

Odaya girdik, Mert telefon ile bir şeyler yapıyordu. Biz gelince kapattı.

"Siz zaten tüm işleri hallettirmişsiniz. Yemekler falan tamam. Ama yarın defnedilecek. Esra görmek isteyecektir, hastaneye gideriz yarın. Sonra siz halledersiniz. Bir de bu işler ile ilgilenebilecek bir kadın çağırdım. O kadının yanına korumalardan birini verin..."

Ne yapmaları gerek söyledim. Üçümüz yukarıda otururken aşağıdan Esra'nın bağırma sesi geldi. Hemen aşağı koştuk. O hiç sevmediği amcası ile kavga ediyordu. Amcası onu düşmandan daha kötü gördü her zaman..

Ömer ile Mert araya girdi. Amcası;

"O adam senin hasretinle, yaptıkların yüzünden hasta oldu öldü..."

Diyordu. Tabi Esra ile Arda delirmiş. Esra'yı ben, Arda'yı koruma alıp arkasındaki odaya götürdük. Esra ortalığı darma duman etti. Mert'e bağırmaya başladım.

"MERT..."

Odaya geldi, onun sinir krizi geçirdiğini anladı. Doktor hemşireler geldi. Zorla ilaç yaptılar. Kucağımda sakinleşmeye başladı. Esra'yı bu halde görmek beni daha kötü yapıyor. Hayatım boyunca onu öyle hiç görmedim..

Esra'nın yanına Ömer geldi. Ben Mert ile diğer odaya gittim. Mert sinirle adamın yakasına yapıştı. Esra'nın dayıları, halası, amcaları da oradaydı. Ayırmaya çalışıyorlardı.

"Bana bak acın var diye bir şey yapmıyorum. O kıza, bu aileye bir karış. Kardeşinin yanına gönderirim anladın mı? İnsan gibi acını yaşa.."

Onu bıraktı, beraber odadan geri çıktık. Sevim teyze de Esra'nın yanındaydı...

Bu gün hiç geçmedi. Mert İstanbul'a gitti. Biz Ömer ile Esra'nın başında bekliyorduk. Arda da annesi ile beraberdi..

Gece hiç uyumadık. Sabah olmadı. Sabaha karşı Mert geldi. Onu görünce dışarı çıktım. Sımsıkı sarıldım. Mert'i görmek, sarılmak, konuşmak bana çok güzel geldi.

Sabah Esra ile Arda Semih amcayı görmek istedi. Onlar ile hastaneye gittik.

Esra'nın bir kolunda ben diğer kolunda Ömer vardı. Ayakta duramıyordu..

Morga Esra ile beraber girdik. Mert de Arda ile.. Sevim teyze zaten görmüş o gelemedi, dayanamam dedi..

Doktor örtüyü kaldırdığı gibi Esra koşarak ona sarıldı. Elini yüzünü öpüyordu. "UYAN BABA" diye bağırıyordu. Arda ile orada dakikalarca ağladılar. Ben Mert'e döndüm ağlamaya başladım..

Artık onları çıkartmamız gerekti. Ömer onu kucağına alıp çıkarttı. Mert de Arda'yı zorla çıkarttı.

Hemen eve gittik, yoksa daha kötü olacaklardı. Arda, Mert ve Ömer cenazeyi defnetmek için gitti. Esra ile Sevim teyze de gitmek istedi. Durduramadık...

Gittik, 1 saat sonra geri eve döndük.

 Burada yemek dağıtılırken Esra'nın bana odasından seslenmesini duydum.

Hemen odaya koştum.

Mavi pantolonu, bacakları kan içindeydi. Dona kaldım...

Hemen yanına gittim, ağlayarak bana;

"Eftelya ne oluyor, niye kanamam var?"

Esra'ya her ne kadar söyleyemesem de aklıma tek gelen şey;

-Hamile miydi???

"Korkma güzelim, bir şey yok."

Ömer geldi.

Öyle görünce o da şaşırdı. Kanama başka neden olurdu ki? Gece boyunca kasıkları, karını ağrıdığını dedi ama ilaçlardan diye düşünmüştük.

Biz tekrardan hastaneye gittik. Çok canı yanıyordu.

Esra benim de yanında girmemi istedi. Korkuyorum diye ağlıyordu..

Doktorlar geldi. Ultrason ile karnına bakıyorlardı.

"Esra hanım düşük yapmışsınız. Ameliyata almamız gerek acil.."

Dona kaldık. Esra bana şaşırarak baktı, doktora dönüp;

"Ben hamile miymişim?"

Doktor bana baktı, ben;

"Hamile olduğunu bilmiyorduk."

"Şeyy.. evet sekiz haftalık gebeymişsiniz.. Fazla üzüntü ve ilaçlardan dolayı düşük olmuş. Ben şimdi ameliyathaneyi hazırlatıyorum."

Doktor gitti. Esra eli ile yüzünü kapatıp;

"Varlığını bile bilmediğim bebeğimi bile kaybettim. Neden... Neden hepsi üst üste geliyor?"

Az sonra Ömer içeri gözleri yaşlı geldi. Esra'ya sarıldı. Ben yanlarından çıktım. Mert'e sarıldım ağlamama engel olamıyordum;

"Bir şey söyleme bana sevgilim.. Onun ne hissettiğini hissediyorum. Bir şey duymak istemiyorum."

"Tamam güzelim."

Yarım saat sonra Bars, Çiğdem anne ve Ayla teyze geldi. Burada baya işler karışıktı. Çocuklar ile beraber geldiler. Angel çocuklar ile İstanbul' da ki evdelermiş..

Sevim teyze aradığında yalan söylemek zorundaydım;

"Sevim teyze sorun yok fazla üzüntüden fenalaştı getirdik."

Kanaması olduğunu bilmiyorlardı. Gizlice çıkarttık.

Olanları Çiğdem anneme de anlattım. 

"Siz oraya gidin ama düşük yaptığını söylemeyin olur mu?"

"Tamam kızım, orayı düşünmeyin siz."

Beni öptü Mert ile dışarı gittiler. Sevim teyzenin oraya gönderdik..

Esra ameliyattan çıktı, ben yanında kalıyordum. Ömer çok kötüydü. Esra ağlamaktan harap düşmüştü. Arkasını döndü tüm gece ağladı..

Çok zor bir gece olmuştu... Ve bundan sonrası da hiç kolay geçmedi..

1HAFTA SONRA; 

Esra kendini çok iyi topladı. Annesini ikna etmeye çalışıyordu. Yanına Amerika'ya gelsin uzun süre kalsın istiyordu ama o istemiyordu. Mert ile Ömer odaya girdi, konuştular artık ne dediler ise ikna etmişlerdi.

Esra'ya bakıp;

"Orada çok kalamam babanı burada tek bırakmak istemiyorum."

Esra kısılan sesi ile;

"Tamam annem tek gel yanımda dur biraz.."

Eşyalarını topladık. İstanbul'a döndük, bahçede Lina annesini bekliyordu. Bir hafta hiç Esra'yı görmedi. Ömer sürekli gidiyordu görmeye.. Sürekli annesini soruyordu çok özlüyordu.

Bahçede Esra'yı gördü. Koşarak geldi boynuna atlayıp sarıldı. Esra kucağına alıp ayağa kalktı.

"Güzel kızım benim.."

"Ben çok özledim seni, yanıma gelmedin hiç."

Ömer;

"Söyledik ya prensesim annen anneannene baktı hastaydı diye."

"Olsun ben çok özledim."

Çok özlemiş öyle bir sarıldı ki bırakmadı..

Akşama kadar Esra ile Sevim teyze kızlar ile beraberlerdi biraz onlara iyi geldi. Kafaları dağıldı. Mert ile ben buradaki şirkete gittik. Benim gelme sebebim ne bende bilmiyorum..

Mert toplantı yaptıktan sonra odaya geldi. Koltuğa oturup kafasını geriye yasladı.

"Başım ağrıyor. Delirmeme ramak kaldı.."

Kalkıp yanına oturdum. Elim ile alnındaki saçlarını geriye attım. Kendime çevirip öptüm.

"Biraz içkiyi azaltsan bir tane de ilaç alsan nasıl olur sence?"

"Tamam."

Çantamdaki ağrı kesiciden verdim, onu da içki ile içti.

"Ben ne diyorum sen ne yapıyorsun, su içsene Mert.."

"Yavrum bağırma başım çok ağrıyor."

"Daha ben çok ağrıtacağım merak etme."

Bana bakıp göz kırptı.

Akşam eve gittik. İkizlerimle ilgilendim. Biraz hasta gibilerdi. Çok huzursuzlardı..

Mert aşağıda bizimkiler ile oturuyordu. Bars ile Angel de gelmişti...

Angel sürekli kızlar ile evde kaldı. Akşamları da Bars ile Tekirdağ'a geldi. O kadar çok ilgilendi ki...

Güzel biraz daha herkesin iyi olduğu bir yemekti. Esra ile Sevim teyzeyi kızlar güldürüyordu. Arda ise daha iyiydi. Onlara hep destek oldu..

Mert yemek boyunca başını tuttu. Yemek bitince beni de çağırdı. Herkes zaten dinlenmek için odalarına gitti.

Mert önden çıktı ben arkasından çıkıp girdim. Mert kravatını tek eli ile açıp boynundan çıkardı. Gömleğinin düğmelerini açtı, ellerini saçlarının içine geçirdi. Odanın ışığını az ayarladım. Mert'in önünde durdum. Kafası karnıma hizalıydı.

"Çok mu ağrıyor sevgilim?"

"Çokk.. S*ktiğimin ağrısı azalmıyor hiç. Kaç ilaç aldım.."

Saçındaki ellerini çektim.

"Bu baş ağrın geçmiyorsa senin canın çok fazla sıkkın demektir."

"Çok.."

Ağrıdan gözlerini bile açamıyordu.

Alnına elimi koydum.

"Şöyle yapalım mı; küveti hazırlasınlar gir bir rahatla sonra ben o özel yağı alayım başına masaj yapayım. Rahatlarsın.."

"O kadar ihtiyacım var ama kıyamıyorum sana.."

Gülümsedim.

"Bende sana kıyamıyorum. İki dakika uzan sen, kızlar hazırlasınlar. Ben ikizlerime bakıp, yağı alıp geliyorum.."

Onu odada bıraktım, bebeklerime baktım. Hala huzursuzlardı.. Yağı alıp odaya çıktım. Mert banyoya girmiş,  Mert'in telefonu çalıyordu. Açsam mı diye düşündüm, asistanıydı, açtım;

"Mert müsait değil, seni sonra arar."

"Önemli ama Eftelya hanım."

"Ömer'i ara söyle o zaman. Şimdi Mert müsait değil."

Dedim telefonu kapattım.

Banyonun kapısını açtım, yüzüme buharlar geliyordu. Bu sefer de ateş gibi suyun içinde olduğu belli oldu. Bir insanın hiç ortası olmaz mı hiçbir şeyde?? 

Bir de yanında içkisi vardı. Zaten o içki ile geçmez o baş ağrısı..

Yanına ilerken;

"Sevgilim.."

Kafasını geriye yaslamış, gözleri de kapalıydı.

"Efendim dünyam?"

Kafasını koyduğu yerin arkasına  oturdum. Eğilip öptüm.

"Şöyle karının sihirli ellerinde rahatlamaya hazır mısın?"

Hafif güldü;

"Hem de çok.."

Mert'in saçlarını ellerim ile biraz geriye taradım.

Yağdan elime bir kaç damla damlattım, masaj yapmaya başladım.

Hiç kıpırdamıyordu ama baş ağrısı çok olduğunda vücudu taş kesiliyordu. Rahatladığını yüz kaslarından ben bile hissediyordum...

15-20 dakika başına, yüzüne masaj yaptım. Mert elindeki bardaktan bir yudum daha içki içti. Sonra benim ellerimi tuttu, yüzünden çekti. İki elimi de öptü. Gözlerini açıp bana baktı.

"Hayatımda ki en huzur verici anlardan biriydi.."

Gülüp ona eğildim.

"Biraz daha geçti mi ağrın?"

"Çok fazla hem de.."

"Büyük bebeğim iyileştiğine göre küçük bebeklerimde de iyileştireyim. Sende çok bekleme çık banyodan."

Elimi bırakmadı kaldırmadı. Küvetin köşesine oturdum ona baktım.

"Bence onlar gayet iyi.. Ben de tam iyileşmedim."

Güldüm. Öpüp;

"İyileşmişsin sen böyle konuşmazdın yoksa. Ama olmaz.. Bu sefer kanmam sana."

Elini yanağıma getirdi. Benim biraz eğilmemi sağlayıp öptü.

"Hayır hayır olmaz.. Ben şimdi çıkıyorum oynaş moynaş zamanı değil."

Kalktım elimi yıkayıp çıktım.

Bebeklerim iyiyidi, Karel'i emzirdikleri için Eflal'i alıp bahçeye çıktım. Gençler bahçede oturuyordu. Sevim teyze, Çiğdem anne ve Alya teyze deniz kenarındaki eve gitmişler. Orada kalacaklarmış. Aşağıda zaten uzak değil.

Esra Eflal'i kucağına alıp sevdi.

Angel'e bakıp;

"Varlığını bile bilmediğim bebeğimi kaybettim ya onun acısı yavaş yavaş yaşıyorum. Yeni aklıma gelmeye başladı."

Angel;

"Son kez hamile kalmadın sonuçta, yine olur üzülme..."

Eflal ile ilgilendiler acıkınca kızlar onu alıp yukarı çıktı. Mert de yanımıza geliyordu.

Benim yanıma oturmadı, karşıma oturdu. Bana tripli miydi gerçekten?

Yarım saat boyunca ne benimle konuştu, ne bana baktı..

Herkes odasına geçti. Esra kızları uyutacağını söyleyip gitti. Mert ile baş başa kaldık.

"Sevgilim.."

Bana baktı, bana küsmüş baya baya..

Kalktım yanına gittim, dizine oturdum. Kollarımı boynuna doladım.

"Ne bu halin?"

"Ne varmış halimde?"

"Bana küstün mü sen?"

"Küsmek mi?"

Soruyu soruşundan belliydi.

"Senin bu tavrın gerçek mi sevgilim? Yanından gittim beraber olmadım diye mi?"

Derin nefes verip, kalktı. Eve girdi, çalışma odasına girdi. Oraya girmek isterken kapıyı kilitledi. Şok oldum.

Böyle yapmasına sinirlendim açıkçası. Kapıya gittim açmak istedim ama kilitliydi.

"Mert aç kapıyı.."

Gelip açtı. İçeri girdim.

"Ne bu halin senin? Saçmaladığının farkında mısın?"

"Ne yapıyorum?"

"Ne mi yapıyorsun.. belli değil mi?"

"Evet.."

"Ciddi olman beni daha çok şaşırttı."

Eğer kalır daha çok cevap verirsem kavga büyüyecekti. Cevap vermeden odadan çıktım. Yatak odasına çıktım.

Arkamdan Mert de geldi. Kendi kendime söyleniyordum.Ona bakmıyordum ama cevap vermezsem de içim de kalacaktı.

Tam ona dönüp sözümü söyleyecekken, tam arkamdaymış. Belimden tutup beni kendine çekti.

Beni öpmeye başladı. Beni o kadar sıkı tutuyor, öpüyordu ki kendimi çekemiyordum...

Kendimi yatakta buldum. Eli vücudumda dolanıyordu, ne kadar istesem de ona karşı gelemiyordum..

Tamamen ona teslim olmuştum...

⁉️Kitap yıldönümünü 21 Aralık olarak belirledimmm⁉️

Bol bol yorum bekliyorum..💛♣️💛

İleri ki bölümlerde ne olsun?

Beğendiniz mi?💛

Oy sınırı:300

Instagram hesabımda kitap için grup kurdum, gelmek isteyen olursa öne çıkanlarımdan linki bulabilirrr💥

Arkadaşlar her anı, ne zaman bölüm paylaşacağımı instagram hesabımda paylaşıyorum. Oradan takip edin lütfen💛💛

Sevdiğiniz/sevmediğiniz yer neresiydi?💅

Yorumlarınızı bekliyorum..🦋

Continue Reading

You'll Also Like

3.1K 323 52
Asila markette kendisinden yardım isteyen çocuğun peşinden giderken tüm kaderinin değişeceğini farkında değildir. Ölüme ilk defa tanık olan Asila, ye...
8.2K 136 2
UYARI : +18 sahneler fazlasıyla bulacaktır, yetişkin içerik!!! Ünlü, zengin, mafyayla anlaşmalı evlilik... Düş hayatının aşkı Hazar ile evleneceği gü...
5.5M 185K 99
Basit bir TikTok akımı en fazla ne sonuçlar doğurabilir ki ?
1.1M 26.5K 40
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...