Mafya'nın Aşkı

♧İlk Anılarımıza Dönüş♧

Selamlar...

Yaz nasıl geçiyor? Umarım güzeldir🤗

Keyifli ve eğlenceli okumalar...

Cümle arası yorumlarınızı bekliyorum 💙💙

EFTELYA

Yarın İstanbul'a gidecektik. Yarım kalan balayın tatilimizi bitirecektik. Bir gün sonra da bizim tanışma yıl dönümümüzdü. Ne garip değil mi.. Bir yılda iyi kötü çok olay yaşadık, en büyüğü ise evlenmemizdi...

Sabah yatakta onun yüzü ile uğraşıyordum. Uyuduğu için kendi kendime fısıltılı konuşuyordum.

"Sen uyurken bile niye böyle korkutucusun. Ama ben neden bu halini bu kadar çok seviyorum? Senden korktukları halinden ben korkamıyorum?? Bende mi acaba bir tuhaflık var?..."

Ne güzelde uyuyordu ya, ilk defa derin uyuyordu.

Yavaşça yataktan kalktım, yerdeki geceliğimi giymeye erindim, üstüme çarşafı sarıp banyoya gittim.

Güzel bir duş aldım. Üstüme bornozu giyip odaya geçtim. Mert hala uyuyordu.

Bu kadar uyumasını alışık değil ve sevmedim. Hemen kaldırmam gerekti. Yanına uzandım. Burnu ile oynuyordum.

"Kocişimm..."

Hala uyanmadı.

"Benim kocişim güzel karısını görmek istemiyor mu?"

Gözlerini açmadan bana sarıldı.

"Ben seni gözlerimden bile kıskanıyorum dünyam..."

Güldüm.

"Iyi o zaman ben kalkayım."

İzin vermedi. Saçımdaki havluyu alıp attı.

"O güzel saçlarının kokusunu içime çekmem lazım."

Dünde geç gelmişti. Adamlardan duyduğum kadarı ile depo dedikleri bir yer varmış. Ama onu da tesadüfen biraz araştırdıktan sonra öğrendim.

Üstü başı kandı. Deli gibiydi. Her ne kadar bana belli etmemeye çalışsada belli ediyordu. Sonra beni arzuladığını ve karşı gelmememi söyledi... Öfkesiz 1 hafta bile dayanamıyordu. Son 1 şansı kalmıştı. Ve son 1 gün...

"Dünkü sinirini unuttum sanma son 1 şans ve son 1 gün. Aklın varsa bugün benimle geçirmeye bak..."

Ağzının içinde homurdanmaya başladı.

"Duyamadım sevgilim."

Sırıtmaya başladı. Kalkıp üstümü giyindim. Koca ayıcık hala yatakta yatıyordu.

Aşağı kahvaltıya indirdim. Dünden beri onda bir şeyin eksikliğini seziyordum ama ne olduğunu anlamadım. Gözüm onun yüzük parmağına takıldı. Çatalı masaya vurdum. Elini tutup baktım.

"Senin yüzüğün nerede?'

Sinirlendim. Kendi eline baktı.

"S*ktir..."

Gözlerini sinirle devirdi.

"Yüzüğünü nasıl çıkartırsın sen ya? Nerede yüzüğün?"

Onun cevap vermesini bekliyordum ama yok, gayet güzel takmayı unutmuş. Sinirle devam edip:

"Aferim sana sen yüzüğünü çıkart köşeye at, daha nerede olduğunu bilme.. HÖDÜK.."

Yemekten kalkıp çalışma odama çıktım.

"Dünyam abartmıyorum musun? S*ktiğimin yüzüğü işte ne olacak sanki."

"Dediği şeye bak ya, sen benimle evliysen o yüzük o parmakta çıkmayacak. Peki çıkardın nerede yüzük?"