aşka bir haber | texting

By senewgreenleaf

586K 31.9K 10.2K

Anonim bir şekilde magazin sayfası yöneten Beren, paylaştığı sıradan bir haberin tüm hayatını değiştireceğind... More

[ 1 ]
[ 2 ]
[ 3 ]
[ 4 ]
[ 5 ]
[ 6 ]
[ 7 ]
[ 8 ]
[ 9 ]
[ 10 ]
[ 11 ]
[ 12 ]
[ 13 ]
[ 14 ]
[ 15 ]
[ 16 ]
[ 17 ]
[ 18 ]
[ 19 ]
[ 20 ]
[ 21 ]
[ 22 ]
[ 23 ]
[ 24 ]
[ 25 ]
[ 26 ]
[ 27 ]
[ 28 ]
[ 29 ]
[ 30 ]
[ 31 ]
[ 32 ]
[ 33 ]
[ 34 ]
[ 35 ]
[ 37 ]
[ 38 ]
[ 39 ]
[ 40 ]
[ 41 ]
[ 42 ]

[ 36 ]

6.1K 526 320
By senewgreenleaf




iyi okumalar dilerim♥

bolum bir tik gec geldi farkindayim ABSJWNKSNWKSNAKSNAKSNAL saat 11i geciyor olabilir ????? neolmuskine

kiss - i was made for lovin' you

🎧

Bilgisayarın başında heyecanla bekliyordum. Kar Tane'nin çıkmasına kırk dakika gibi bir süre kalmıştı sadece. Meraktan çıldıracaktım şimdi ve şaka değildi. Caner'in şarkıları zaten sevdiğim türdendi, sesi kendini dinletiyordu. İşinde gerçekten başarılıydı, hakkını yiyemezdim.

Hem üstelik, bu Caner'le konuşmaya başlamamızdan sonra çıkan ilk şarkısıydı. Önceden de şarkı çıkarttığı zaman takip ediyordum tabii ki, ama bu takip etme sadece şarkı çıktıktan sonra yaptığım Caner Metinöz'ün yeni şarkısı ... şimdi çıktı başlıklı haberlerdi. Şimdiyse, şarkının klibini saniyesi saniyesine bekliyordum.

Kapalı perdelerimin ardındaki gürültülere kulaklarımı tamamen kapatmıştım; tüm odağım önümdeki laptop ve açık Youtube uygulamasındaki geri sayımdaydı. Şarkının çıkmasına kırk dakika vardı ve o kadar merak ediyordum ki şimdi oturup bayılabilirdim.

Elimi laptopun yanındaki telefona yönelttim ve sehpanın üzerindeki telefonu parmaklarımla kavradım, herhangi yeni bir bildirim yoktu. Caner ise şuanda bir röportajdaydı. Onu rahatsız edip darlayamazdım, bu yüzden tek bir seçeneğim vardı.

Telefonun kilidini yüzümü ekrana okutarak açtım ve Whatsapp'a girdim. Sohbetlerin arasından dörtlü grubu bulduğumda oraya tabiri caizse abandım ve tüm heyecanımı parmaklarımı klavyenin üzerinde gezdirerek muhtemelen yeterince belli ettim.

KNK KANTİNE GİDEK Mİ

Siz: HEYECANDAN

Siz: GEBERCEM

Siz: AAAAAAAAAAAAAA

Siz: ÇOK MERAK EDİYORUM

Siz: CANERE DE YAZAMIYORUM

Siz: NASIL Bİ ŞEY ACABA

Siz: ŞARKIDA BERENE AŞIĞIM DİYO MUDUR

Siz: BENCE DİYODUR

Siz: SİZCE DİYO MUDUR

Siz: DİYODUR DİMİ

Siz: DEMİYOSA BİLE DİYO DİYİN

Siz: GEBERECEM

Siz:

Siz: CANERE AŞIĞIM SANIRSAMSA

Siz: ben kendi şarkım çıkıyo gibi heyecanlıyım gerçek mi bu

Siz: caner bu kadar heyecan yapmamıştır

Siz: YA CANER ÇOK GÜZEL İSİM DEĞİL Mİ

Siz: AĞLİCAMMMMM

Siz: CANERİMMM DE CANERİM YA

Siz: kocam da kocam kocam da kocam

Siz: AAAAAA CANER NE GÜZEL YAZILIYORMUŞ BU ARADA ŞUAN FARK ETTİM

Siz: klavyede önce c harfine basıyorsun

Siz: sonra a

Siz: n

Siz: e

Siz: r

Siz: ÇOK GÜZEL YAZILIYOR

Siz: CANER

Siz: C A N E R

Siz: harflerin klavyedeki yeri bile güzel

Siz: çok düzenli böyle ya DEĞİL Mİ

Siz: sol aşağı sol orta sağ aşağı sol yukarı sol yukarı

Siz: ŞU DÜZENE BAKAR MISINIZ kurban olduğum ne güzel adı var

Esila: Biri şu kıza reset atsın

Siz: çok ayıp

Siz: niye öyle dedinkine

Esila: Beren

Esila: SAAT SABAHIN YEDİ BUÇUĞU

Esila: BIRAK OKULUN OLMADIĞI BİR GÜNDE HUZURLU HUZURLU UYUYAYIM

Esila: Yat zıbar sinirimi bozma

Esila: Bildirimlerimin anasını ağlattın

Siz: ESİLA BENDEN VAZGEÇME
BEN SENİN KANINIM

Esila: Beren senden öyle bi vazgeçerim ki aklın şaşar

Esila: Üç tane daha mesaj hakkın var

Esila: Daha fazlasında gruptan çıkarım

Siz: ÇOK KÖTÜ ARKADAŞLARSINIZ

Esila: 2 kaldı

Siz: ben size böyle mi yaptım

Esila: Ulan iyi hatırla

Esila: Üni 2. sınıfta mı ne bi flörtüm vardı

Esila: Sana yazıyodum işte şöyle böyle oldu diye

Esila: Aşk bir vişne iç iç kişne yazıp engellemiştin beni

Esila: AYRICA son bir mesaj hakkın kaldı.

Siz: ne zaman yazmışım ya kuru iftira

Siz: idaaamm idamm

Esila: Mesaj yazma hakkını -1'e düşürdün cnm iyi geceler

Esila: Günaydın oldu gerçi aq

Esila: Tek bir mesajın daha ve gruptan çıkıyorum hayatım

Siz: bokumu ye esila

Esila kişini çıkarttınız.

Siz: piç

Siz: siz de uyanın artık be @tuğra @meltem

Siz: kargalar ikindi yemeğini yiyor siz daha uyuyorsunuz

Siz: olmaz olsun böyle arkadaşlık

Siz: neyse ki canerim var

Siz: canerimmmmmmmmmm

Siz: I AM ON TO SEE MY HUSBAND

Siz: IM HAPPY IM HAPPY

Siz: kocamın röportajı bitsin de ona yazıyım

Siz: OFF DAHA YARIM SAAT VAR BU ŞARKIYA

Siz: çatlicam şimdi

Siz: siz de uyuyun pislikler

Siz: KALKIN DAHA ŞARKIYA STREAM KASILACAK

Siz: ENİŞTENİZİN ŞARKISI ÇIKIYOR KALKSANIZAAA

Siz:

Siz: DIDIDIDIDIDIDIDIDIDIM

Siz: HEYECANIMI TEK BAŞIMA YAŞAMAK ZORUNDA BIRAKTINIZ BENİ

Siz: of caner bu saatte röportaj mı olur ya

Siz: NE KONUŞUYOR OLABİLİRLER TAM OLARAK ŞU SAATTE MESELA YANİ GERÇEKTEN UYANIYORLAR HAZIRLANIYORLAR VE KAMERANIN KARŞISINA GEÇİP SORU SORUP CEVAPLIYORLAR MI

Siz: röportajı yapan kişi kadın mıdır

Siz: kadınsa güzel midir

Siz: AAAAA neyse canerim bakmaz

Siz: ama yani mesela soru olarak ne soruyolardır.

Siz: berene neden bu kadar aşıksınız diyolar mıdır

Siz: diyolardır umarım

Siz: sonra caner de paragraf döşesin

Siz: çok seviyorum aşığım desin

Siz: bir tanem o benim desin

Siz: BERENİM DE BERENİM DESİN

Siz: BEN DE HABER YAPİYİMMM

Siz: aaaa ne kadar şanslıymış bu beren denilen kız yazıyım

Siz: YA CANERE SARILASIM GELDİ

Siz: tövbe haşa ben aşık olmuş olabilir miyim

Siz: (evet)

Siz: YA UYANSANIZAAAA

Siz: zaman GEÇMİYOR

Siz: of gideyim de haber bulayım

Siz: sizden hayır yok

Siz: YA RAB

Siz: şimdi düşüp bayılcam

Siz: ÇİÇEK GİBİ TAZECİK

Siz: KIYMETLİ Bİ TANECİK

Siz: ANA SÜT GİBİ TERTEMİZ

Siz: DUDU DUDU DİLLERİ

Siz: LIKIR LIKIR İÇMELİ

Siz: GÖZLERİ DERYA DENİZ

Siz: beren ismiyle caner de çok yakışıyo

Siz: BEREN METİNÖZ

Siz: 😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭

Siz: INSTAGRAM KULLANICI ADIMI DEĞİŞMEYE GİDİYORUM

Siz: elveda beren aksum ben artık beren metinöz'üm

Siz: MANIFESTING 777

Siz: kağıttan yüzüğümüz bile var

Siz: NAZAR DEĞDİRİCEM ŞİMDİ KORKTUM

Siz: 🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿

Siz: AH SANA VAH SANA ARADA YAZARIMAMA İSMİNİ KALBİMDEN SİLMİŞTİM OYSA

Siz: AY YETER VALLA ÇATLİCAM

Siz: YA BU ŞARKI NEDEN ÇIKMIYORR

Siz: ay deliricem şimdi

Siz: GİDİYORUM BEN

Siz: haber bulayım bari

Siz: vakit geçmiyor yoksa

Siz: yarım saat önce de
yirmi dakika vardı

Siz: BU NE YA

Siz: gidiyorum elveda

Siz: sabah hepinizin telefonunda
canerin şarkısı çalacak ona göre

Siz: kocama destek

Siz: SİZE GÜNAYDIN

Siz: salak esilayı da gruba
alıyım triplenmesin sonra

Esila kişisini gruba eklediniz.

Siz: ESİLA TENHADA
DENK DÜŞMEYELİM

&

Grup sohbetinden çıktım ve ardından yabancı haber sitelerini kontrol etmeye başladım. Başka türlü vakit geçmeyecekti, en azından hesaba haber arayışına geçersem zamanın nasıl geçtiğini belki anlamazdım. Zor bir ihtimâldi, her saniye sayacı kontrol edeceğimden emindim ama yine de deneyecektim işte. Bu şekilde hiçbir şey yapmadan beklemek çok daha zordu ne yazık ki.

Haber sitesinde baş parmağımla ekranı kaydırarak gezinirken birkaç dakikalık arayışın ardından ilgi çekici sayılabilecek bir haber bulduğumda ekranı kaydırmayı bıraktım, ekran fotoğrafı aldım ve haberin açıklamasını kafamda hızlıca çevirdikten sonra Twitter'a girdim.

/ everydayotherslay : başka bir haber !

2020'nin son aylarında evlenen amerikalı çift oyuncu david jackson ve model susan harris'in boşanma aşamasında oldukları söyleniyor. david son röportajında "eğer kendi mahvettiğiniz bir şeyi kurtarmaya çalışıyorsanız elinizden bir şey gelmez – o sadece artık size ait değildir." sözlerini kullandığı içinse birçok severleri iddianın doğru olduğunu düşünüyor, ancak kesin bir açıklama yok.

kaynak: https://*


/ anddiftheycallmea : erkek değil mi her şeyi mahvettikten sonra ağlar anca

/ wellumightmebetta : aklın başına yeni mi gelmiş abim

/ imadeupmamindimbttr : her şeyin a**nakoyduktan sonra erkekler

/ igobacktonovemberall : susan gibi tapılası bi kadına ne yaptı da mahvetti acaba her şeyi appptalll adam erkekler salak ya yemin ederim

/ saidtobecoolbutimalready : benim olaylardan ders çıkarma sürem

/ wtfffdoiwnnaknow : neyse susan soy adı adına uymuyomuş zaten üzülme

+ urenotsaynurinluvwme : uyuyo aslında ya... susan jackson güzel duruyo😔😔

/ wtfffdoiwnnaknow : kanka susss moral vercez kıza #girlpower #staystrong

/ wishiwereheaaather : susan taşşş gibi karı david de benim y...mı yesin çokafedersiniz

+ kindawishuweregay : O SELAHATTİN BOKUMU YESİN

/ itsbettertobewithu : zaten çok alakasız çiftlerdi ya burçları da uymuyodu

+ saclarimniehergunyaglanior : neydi ki burçları

+ itsbettertobewithu : david ikizlerdi...

+ saclarimniehergunyaglanior : IYYYYY SUSANIN VERİLMİŞ SADAKASI VARMIŞ

&

Geçen dakikaların ardından hâlâ şarkının çıkmasına on dakika vardı. Ya zaman çok yavaş geçiyordu, ya da ben gereğinden bir tık fazla heyecan yaptığımdan bana öyle geliyordu.

Elimdeki açık telefonu kapatıp sağ tarafıma, koltuğun üzerine bıraktım ve kendime çektiğim ayaklarımla koltuğun üzerinde küçük bir ritim yakaladım. Kafamı geriye yasladım, tavanla bakışmaya başladım.

Caner'i özlemiştim.

Fazlasıyla hem de.

Telefonun ucundan bir ilişkiyi ayakta tutmak zaten zorken, ona sarılmayı hissettikten sonra benim için çok daha zor olmuştu bu. Günün birinde uzak mesafe ilişkisi yaşayacağımı düşünmek bile eskiden komik gelirdi, ama şimdiki durumumu düşününce... Yapacaksın denilse kahkahalarla güleceğim her şeyi paşa paşa yapıyordum.

Sanırım gerçekten de büyük konuşmamak gerekiyordu. Ben bu sözün en büyük örneğiydim.

Bir telefon ekranındaki hisleri yakalamaya çalışıyordum. Bu yeterli gelmiyordu. Bu artık yeterli gelmiyordu.

Kelimeler ve mesajlar ne kadar anlamlı ve şiirsel olursa olsunlar, gözlerin verdiği duyguyu geçiremezlerdi işte. Sarılmanın sıcaklığını alamıyordum. Sesinin tınısını duyabilirdim ancak bu yanımdayken konuşması kadar işleyemiyordu kalbime.

Onu seviyor ve onun beni sevdiğini biliyor, bunu hissedebiliyordum, sıkıntı bu değildi. Ama işte... olmuyordu sadece. Bunu sürdürmek zordu. Onu burada da olsa, bana kilometrelerce uzakta olsa da sevecektim; ama onun kokusunu duyarken hissettiğim huzuru o benim yanımda değilken hiçbir kelime aracılığıyla asla hissedemezdim.

Kaç dakika bilmiyorum, birkaç dakika daha bu şekilde geçtiğinde boynum ağrıdığı için kafamı dayadığım koltuk kenarından kaldırdım, bu şekilde laptop ekranıyla göz göze gelmiş olduk.

Ekrandaki 9 dakika 53 saniye yazısı her saniye birer birer aşağıya iniyordu. 52, 51, 50, 49, 48...

Kendi kendime sessiz bir heyecan çığlığı atıp telefonumu tekrar elime aldım. Az önce attığım haberin yorumlarını okuyup birkaç tanesini beğendim, ardından başka sayfaları kontrol etmek için Instagram'a girmişken kendimi tekrar Caner'in sayfasında buldum.

Her seferinde aynısı oluyordu.

Gün içerisinde sayısızca kez hesabına girdiğim için alışık olduğum post düzenine, şarkısı için attığı storysinin profil fotoğrafı etrafında oluşturduğu; benim binlerce kez storye baktığım için artık gri olan halkaya, biyografisindaki I make music, therefore I am.* yazısına ve 3.8M Takipçi 0 Takip yazısına baktım.

*Descartes'in ünlü sözü "Düşünüyorum, öyleyse varım." sözüne bir atıf. "Müzik yapıyorum, öyleyse varım" anlamına geliyor.

Derin bir nefes aldım. Profil fotoğrafı güzel duruyordu.

Hâlâ kendimi bunun gerçekliğine alıştırabilmiş değildim. Yalnızca birkaç gün önce Caner'in burada olduğunu ve ona sarıldığımı – ve bunları geç, ondan öncesinde onun beni aldattığını düşünüp depresyona girmemi... Her şey inanılmaz geliyordu. Ki öyleydi.

Caner'in profilinden usulca ayrıldım. Telefonumun siyah ekranındaki görüntümle karşı karşıyayken kameramı açtım ve birkaç tane saçma sapan fotoğraf çektim. Bu birkaç tane, en az yüz elli tane fotoğrafı kapsıyordu. Ama yapacak bir şeyim yoktu ve vakit geçirmem gerekti.

Bundan da sıkılıp telefonu oflayarak sağ tarafıma bıraktığımda tekrar laptopa döndüm. Ekranda 4 dakika 38 saniye yazıyordu ve her bir saniye azalıyordu.

Ölecektim şimdi.

Dakikalar kalmıştı ve şarkıyı öylesine merak ediyordum ki gerçekten kalbim küt küt atıyordu. Ortaokul ve lisede fanlığını yaptığım şarkıcıların şarkıları çıkarken bile heyecandan geberen ben, şimdi kendi sevgilimin şarkısını beklerken sanırım bu tepkim normaldi.

Bilgisayardaki açık Youtube uygulamasının içinde küçültülmüş ekranda gözüken videoyu büyüttüm ve tam ekran hâline getirdim. Hemen ardından laptopu kucağıma aldım ve tırnağımın kenarını kemirmeye başladım. Bir yandan da bağdaş kurmuş vaziyetteyken sağ bacağımı sallıyordum, bu ise bilgisayarın sallanmasına neden oluyordu.

An itibariyle Kar Tane'nin çıkmasına yalnızca 3 dakika kalmıştı.

Bacağımı sallamayı bıraktım ve tırnak kenarlarımı dişlerimin azabından kurtardım. Ekrandaki sayaca zamanı hızlandırmak ister gibi bakıyordum, bir yandan da ellerim bu sırada boş durmuyor ve sol elimle sağ elimin tırnaklarıyla uğraşıyordum.

Saniyeler birbiri ardında bir yarış içerisindeyken benim için bu süre uzadı da uzadı, o üç dakikayı yıllar geçmiş gibi hissettim. Resmen üç dakikada yaşlanmıştım.

Ama her sayacın bir durağı vardı ve bu durak da gelmişti, yalnızca 8 saniye kalmıştı.

7, 6, 5, 4, 3, 2, 1.

0.

Sayaç durduğunda ekran karardı.

Bir süre boyunca gözlerimi işgal eden siyah ekran, yaklaşık on saniye kadar sonra yerini yavaş yavaş solarak bir gün doğumu manzarasına bıraktı.

Kamera güneşin ilk dakikalarının kızıllığını yukarı bir manzaradan çekerken git gide uzaklaşıyordu, arkada yavaşça çalmaya başlayan melodi ise buna eşlik ediyordu. Videoya eklenen efekt sayesinde, sanki eski bir kasetten oynatılıyormuş gibi hissettiriyordu.

Arkadaki melodi kulakta bir aşinalık bırakmaya başlarken kamera açısına bir binanın terası girdi. Teras bomboştu, hiçbir şey yoktu.

Ardındansa kamera açısı terasa indi, direkt olarak gökyüzünü hedef alan kamera sağa çevrildi ve sağa doğru bir geçişle ekranda bir oda belirdi. Sadece fazlasıyla mum ışığıyla aydınlanan odanın ortasında bir masa vardı, ve bir adam sandalyede oturmuş masanın üzerindeki kâğıda bir şeyler yazıyor, karalıyor, tekrar yazıyordu. Kamera açısı, adamın yüzünü almıyordu ancak kâğıdı karalayıp durduğu net bir şekilde görülecek vaziyetteydi. Şarkının notaları ise yavaşça yükselmeye başlıyordu.

Birkaç, sadece birkaç saniye sonra melodiye uygun bir biçimde kulağıma Caner'in sesi dolmaya başladı.

Bu bir intihar
Ya da bir mektubun son satırları
Gözden ırak olan, gönülden ıraksa
Beklemezdim yalnız bir mesajı

Ne hissettiğimi bulmaya çalıştım. Şarkının ritmi öylesine güzeldi ki, resmen melodiler arasında kaybolup gitmiştim. Caner'in sesi kendimi huzurlu hissetmemi sağlamıştı.

Sahne, kameranın odanın içerisindeki adamdan pencereye dönmesi ve perdelerin açıldığında dışarının tamamen karla kaplı olduğunun görülmesi, ardından kamera pencereye doğru yaklaştıktan sonra ufak bir geçişle bomboş bir sokakta karın ortasında yürüyen bir adama geçti.

Yalnızlığımın şehrine kar yağıyor
Ve hiçbir ev sen kadar sıcak değil
Dudaklarım dudağına değerse
Olur sonum, kalamaz kalbim stabil

Kamera, şuana kadar hiçbir şekilde videodaki kişinin yüzünü göstermiyordu ve sanki göstermemeye de meraklıydı. Kamera açısını öyle ayarlıyorlardı ki, neredeyse gözükmek üzere gibi duruyordu ama asla yüzünü göremiyordunuz. Adamın Caner olduğuna neredeyse emindim, ama yine de kesin bir şey söylemiyordum.

Caner olduğunu düşündüğüm adam karların arasında yere bakarak yürürken bir anda durdu, telefonunu cebinden çıkardı ve bir şeyler yazmaya başladı. Bu esnada ise şarkı durmuştu, birkaç saniye telefon klavyesinin sesinin ardından kamera açısı telefonun ekranının görüleceği bir açıya geldi ve üstten gelen bildirimle eş zamanlı olarak müzik tekrardan kulaklarıma dolmaya başladı.

Bildirim ise Alisya isimli birinden gelen mesajdı.

Benden.

Dudaklarım aralanıp şaşkınlıkla ekranı izlerken atan kalbimin seslerini neredeyse duyabiliyordum.
Şaşkınlığımla cebelleşirken, Caner'in sesi de arkadaki enstürmanlara eşlik etmeye başladı.

Kaç kar tane düştü, saymadım
Derler ki;
Her biri bir başka buluta âşıkmış

Açık, şaşkın dudaklarıma aptal bir gülümseme uçup, kondu. Bu; bana yazdığı nottaki sözdü.

Şarkının ritmi yavaşça yukarıya tırmanırken, Caner nakarata giriş yapmak için olan o son kısmı söyledi.

Kaç kar tane oldu saymadım
Ama eminim,
İçlerinden biri sensin

Şarkı, tam olarak şu saniyeler içerisinde en sevdiğim şarkılar listesinde bir numaradan giriş yapmıştı.

Müzik yukarı tırmanışına devam ederken, kamerada Caner'in bana haber yapmam için setten attığı oda göründü. Odaya bir kız girdi, yatağa uzandı; telefonundan biriyle mesajlaşıyordu. Birkaç saniyenin ardından kamerada bomboş bir odada yerde oturan Caner ve gitarı gözüktü; önündeki bir kâğıttan şarkıya bakarak gitarı çalarken, şarkıyı söylüyordu. Oda çok karanlıktı, Caner'i aydınlatan ufak bir ışık vardı yalnızca. Geri kalan hiçbir şey gözükmüyordu.

Ve müzik yükseldi, nakarat kısmı geldi.

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sana çıkacak bi' kıyameti yaşamaya hazırım
Ve eğer derlerse ki; "Kar yalnız soğukta yağıyor"
Cehennemin sıcağına zemheri yaşatacağım

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sensin tüm gerek, yalnız senin adın
Ve eğer derlerse ki; "Kardelenler sıcakta ölüyor"
Sevgilim, cennete zemheri yaşatacağım

Resmen hipnoz olmuş gibi izliyordum videoyu. Caner'in sesi o kadar huzur vericiydi ki, kendimi büyülenmiş hissediyordum.

Nakarat biter bitmez araya giren huzur verici bir melodi vardı, nasıl açıklanırdı bilmiyorum. Enstürmanların birbiriyle olan uyumu beni içine çekiyordu, içimi ise garip bir duyguyla kaplamıştı.

Şarkılarla kendimi bildim bileli hep çok haşır neşirdim, Caner'in ise şarkıcı oluşu bu konuda kendimi çok güzel hissetmemi sağlıyordu. Şarkı dinlemeden hiçbir şey yapmazdım, yapacağım en ufak şeyde bile arkada hep en azından ufak bir melodi açık olurdu. Bu şarkıyı ise tabiri caizse cınkını çıkartana kadar dinleyecektim artık.

Bu sırada videodaki kamera döndü, ekran odanın karanlığına gömüldü derken bir duvarın arkasından kamera çıktı, sabahın ilk saatlerinde caddede bir genç vardı. Tek koluna astığı siyah okul çantası, siyah pantolonunun dışında bıraktığı beyaz gömlekle lise öğrencisi olduğunu anlayabiliyordum. Kamera yavaşça çocuğun önüne geçtiğinde önündeki kravatla da tamamen emin olmuş oldum.

Çocuk yavaş adımlarla yürürken ayaklarını izliyordu. Birkaç saniyeye kalmadan arkada Caner'in sesi tekrar şarkıya giriş yaptı.

Bu bir intihar olmak için çok geç
Çünkü artık yalnız senin için yaşarım
Eskiyi sil at, korkuların yersiz
Bırak ne olursa olsun, artık ben varım

Bir insanın gözlerinden kalp çıkabilir miydi emin değildim ama şuan benim gözlerimden kalp fışkırdığına kalıbımı basabilirdim. Bu şarkıyı kim için, ya da ne zaman yazmıştı bilmiyorum, belki de biz tanışmadan aylar ve yıllar önce yazılmıştı; ama bu yine de şarkıyı üstüme alınmamı engelleyemiyordu.

Artık ben varım, diyordu ve ben buna inanmaya çok meyilliydim.

Artık o vardı.

Korkuların yersiz.

Videodaki çocuk sokaktan sola, köşeye döndü ve bir okul binası gözüktü. Çocuk bir süre binaya baktı, bu sırada ise Caner arkadan şarkıyı söylemeye devam ediyordu.

Gitarımın her bir teli, sayıklar ismini
Ve her melodi senin sesin
Ben bir ağaçsam, sen bir güvercin
Uç ve kon; kışımı sıcak tutan tek şey sensin

Çocuk, binaya bakmayı sürdürürken derin bir nefes aldı. Ardından nefesini geri verdi ve arkasına döndü, koşarak okuldan uzaklaştı.

Melodi tekrar yükselmeye başladı, Caner tekrar giriş yaptı:

Kaç kar tane düştü, saymadım
Derler ki;
Her birini bir başka melek taşırmış

Caner'in sesini açıklayamıyordum, çok huzur vericiydi. Ses tonu şarkı söylemek için yaratılmış gibiydi. Saatlerce tek bir kelime bile etmeden onu dinleyebilirdim.

Kaç kar tane oldu, saymadım
Ama eminim
Bu düşen tane, sensin

Çocuk, koşmaya devam ederken bir süre sonra yavaşladı, müzik yukarı tırmanıyordu. Yavaşça koşmayı bıraktı, bir müzik marketin önünde duruyordu. O oraya bakmayı sürdürürken, nakarat gelmek üzereydi. Çocuk çantasını kolundan düşmemesi için iyice tuttu, ve birkaç merdiveni çıkarak içeri girdi. Kapıyı kapatırken, bir anda belirli belirsiz bir geçişle başka bir kapıya geçti; o kapı açıldı. Az önce odasında, yatağın üzerinde telefonla mesajlaşan kız uzun bir koridora çıkmıştı bu kapının açılmasıyla. Neredeydi bilmiyorum, okul ya da şirket olabilirdi. Sadece koridor gözüktüğü için tam olarak emin olamamıştım.

Bu sırada ise nakarat gelmişti.

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sana çıkacak bi' kıyameti yaşamaya hazırım
Ve eğer derlerse ki; "Kar yalnız soğukta yağıyor"
Cehennemin sıcağına zemheri yaşatacağım

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sensin tüm gerek, yalnız senin adın
Ve eğer derlerse ki; "Kardelenler sıcakta ölüyor"
Sevgilim, cennete zemheri yaşatacağım

Dudaklarımdaki kocaman gülümseme asla dinmiyordu, şarkı o kadar güzeldi ki şimdiden âşık olmuştum.

Aynı şekilde Caner'e de tekrar âşık olmuştum.

Bu şarkıyı bu kadar uzun süre beklettiği için ona trip atacaktım. Bu resmen suçtu. Çok daha önce çıkartmalıydı bunu. Fanlarını nasıl bu şarkıdan esir tutabilirdi?

Tabii, bu fanlardan kastım bendim. Başkaları Caner'e fanlık yapmasa daha iyi olurdu. Onlar için.

Şarkının nakaratı bittiğinde müzik yavaşlamıştı. Şarkının bridge kısmı için melodi hafifleşirken; bir ağaç belirdi ekranda. Bir güvercin geldi, ağaca kondu. Esen rüzgârla ağacın yaprakları dans eder gibi sallanıyordu. Güvercin ise ağaca daha sıkı tutunuyordu.

Melodilerle beraber Caner'in sesi tekrar ilişti kulağıma. Ve aynı zamanda Caner, klibin en başında görülen terasta bir sandalyeye oturmuş; gitar çalıyordu.

Ben; tek sahip olduğum bu vurduğum teller
Ve sen; bir melek misali indin gökten
Düşler, sardı her tarafımı
Yalnız kâbus görürken
Ben, hep aşktan bihaber
Ancak sen, sen aşka bir haber

Bu kısımdan sonra artık kalbim atıyor muydu emin değildim.

Aşka bir haber.

Gülümsemem artık sırıtışa dönüşmüştü. Bu çocuğa geri dönülemez bir biçimde âşıktım ve en kötü kısmı ise bundan çok az bile şikâyetçi değildim. Bu durumla tamamen mutluydum.

Şarkının melodisi tekrar yükselmeye başladı, Caner tekrar nakaratı söylemeye başladı. Bu sırada ise o liseli çocuk kendisine bir gitar almış, müzik marketten çıkıyor; o kız elinde telefonla koridorun sonunda oturuyor; güvercin ise ağaca kurduğu yuvada rahat bir şekilde oturuyordu.

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sana çıkacak bi' kıyameti yaşamaya hazırım
Ve eğer derlerse ki; "Kar yalnız soğukta yağıyor"
Cehennemin sıcağına zemheri yaşatacağım

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sensin tüm gerek, yalnız senin adın
Ve eğer derlerse ki; "Kardelenler sıcakta ölüyor"
Sevgilim, cennete zemheri yaşatacağım

Caner tellere vurmaya devam ederken ayağıyla tempo tutturuyordu. Gitar çalarken bile çok yakışıklı görünüyordu. Çok mu fazla seviyordum onu, ya da o mu gerçekten yakışıklı olmayı abartmıştı bilmiyordum. Tek bildiğim buydu.

Caner, melodiye uygun şekilde la-la-la-na-na-na-na-la-la-la-la şeklinde bir tempo tutturdu bu sefer de. Ekrandan çıkıp sarılasım geliyordu Caner'e.

Şarkının klibinin son saniyeleriydi. Bitsin istemiyordum ama bir yandan da bitsin, başa sarayım istiyordum. Bana aynı anda iki şey hissettirmekte Caner'in üstüne tanımıyordum gerçekten.

Kamera açısı yavaş yavaş uzaklaşırken Caner hâlâ gitarı çalıyordu, ancak birkaç saniyenin ardından tellere vuruşu yavaşladı. Yavaş çalmaya devam ederken, kamera artık gün doğumunu da görecek kadar uzaktı Caner'e. Caner son kez tele vurduğunda, ekran yavaş bir biçimde kararmaya başladı ve birkaç saniye sonra siyah ekranda kendi silüetimle karşılaştım.

Kendimle bakışıyordum. Beklediğimin kat kat üstünde bir şarkıydı. İki dudağım arasında iki santim kadar bir boşluk vardı.

Hızlıca tekrar oynat butonuna tıkladım. Şarkıyı defalarca kez tekrar dinleyecektim. Kesinlikle en sevdiğim şarkı olmuştu.

Klibi kaçıncı kez baştan izledim bilmiyordum. Döngüye almıştım, bu yüzden tekrar tekrar oynuyordu. Klibi tamamen yumuşak renklerden oluşuyordu, içinizi ısıtıyordu resmen. Kendimi güvende hissetmiştim sanki.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle hafifçe sağıma döndüm. Instagram'dan bir bildirimdi. Ekrana bir kere dokunup baktım, canermetinoz yeni bir gönderi paylaştı bildirimini görünce ise resmen uçarak bildirime tıkladım.

instagram canermetinoz post

canermetinoz : "Kar Tane" tüm platformlarda yayında, Dora da size dinleyin diyor 😶

sametcevik ve diğer 76 bin kişi beğendi, 3 bin yorum

/ luvyoutosaturn : ŞARKI ŞAKA MIIII

/ allithnkabtiskarma : caner bu ne yakışıklılık geberdim

/ theonlythngieverdid : KOCAMMMMMMM

+ wellumghtbegetshck : sıraya geç abla

/ bildigimallhayatlarprmprc : sarı saçlarına deli gönlümü bağlamışım çözülmüyor caner

/ dntaskqstnsudnt : şarkı asssla beklediğim gibi değildi abi ya... beğenemedim pek

+ sactokamikaybetmisim : sana fikrini sormamış zaten knkk

+ dntaskqstnsudnt : of beğenmek zorunda mıyım aq toxicleşmeyin

/ orumightgetintch : hayatımda hiç bi köpek olmayı bu kadar çok istememiştim

/ iwnameethismomsoi : bu çocuk nasıl bu kadar yakışıklı... imdatlar olsun

/ sowhattttsowhaat : şarkı aşşşşırıı iyiydi abiii mükemmel bir şey ya

/ itsmehitherealproblem : kocam olmak için ne kadar istiyorsun

/ ardagulerssonlyfan : klibin sonunda caner terastan atlasa çok ii olmaz mıydı

+ cigartteinpoccket : abla sen tam olarak ne olsun istiyorsun amk

+ ardagulerssonlyfan : aksiyon olur demiştim...

+ cigartteinpoccket : çocuğu ölmeden mezara gömdün böyle aksiyon mu olur

&

Yorumlarda daha fazla durmadım, durursam sinir krizi geçirirdim ve bugün moralimin yüksek olduğu bir günken kendime zehir etmeye hiç gerek yoktu. Sadece sessiz sedasız Caner'in fotoğrafını beğendim –bir de yarım saat boyunca fotoğrafı izleme seansı vardı– ve profilinden usul usul çıkıp Spotify'a girdim. Takip ettiklerim arasından Caner'in hesabını buldum, tıkladım. Son çıkanlar olarak hemen gözüküyordu zaten, hemen Kar Tane'yi beğenilen şarkılarıma ve geri kalan playlistlerimden birkaçına ekledim.

Arkada oynamaya devam eden klibe döndüm. Son sahneydi, Caner'i gösteriyordu. Onu görünce bir kere daha içim gitmişti. Âşıktım bu çocuğa resmen.

Şarkı bitmeye yakın telefonuma yukarıdan bildirim geldi. Caner yazmıştı.

Yüzüme elbette ki hemen bir gülümseme yerleşti. Boşluk tuşuna basıp şarkıyı durdurdum, hemen mesajı açtım.

Caner: Röportaj bitti ama müsait değilim, arayamıyorum seni şuan

Caner: Çok merak ediyorum tepkini

Caner: Beğendin mi?

Siz: beğenmek mi

Siz: o ney

Siz: CANER MÜKEMMELLLLLL

Siz: AŞIK OLDUM ŞARKIYA

Siz: çok aşırı sevdim ELİNE SAĞLIKKKKKKKKKKK

Caner: Böyle yazınca olmuyor

Caner: Sesini duymam lazım

Caner: Kafamda hayal ediyorum gerçi

Caner: Heyecanlı heyecanlı anlatıyorsun

Caner: Yok Beren ya duymam gerek

Siz: aaaaaaaaa

Siz: sen bunları niye yapıyon

Siz: ÇILDIRDIM

Siz: *Ses kaydı*
(Ya ben cidden bu kadar iyi beklemiyordum. Şoktayım bak hâlâ. Şarkının her şeyi o kadar güzeldi ki. Bilmiyorum ya, klipteki en ufak ayrıntıya kadar mükemmeldi. Şarkı zaten harika, ona bir şey demiyorum; ama sözler? O sözlerin hepsini sen mi yazdın gerçekten ya? Ay Caner gerçekten çok güzeldi. Aşırı sevdim, yalan değil bak. Seksen kere izledim belki tekrardan, çok aşırı iyi. Ama niye bu kadar geç çıkarttın bu şarkıyı? Ayıp değil mi yani? Bu kadar uzun süre böyle bir şaheseri bizden uzak tuttuğun için yargılanacaksın.)

Siz: oldu muuu

Caner: Keşke hep böyle konuşsan yanımda

Caner: Dinlesem hep

Siz: caner sus kanayan yaram

Siz: git başka röportaj yap ağlicam

Caner: Gideceğim birazdan :(

Siz: tamam ya gitme dur

Caner: Senin şarkıda en sevdiğin kısım neydi peki? Biraz daha konuş hem

Caner: Dinlerim

Siz: 🥹

Siz: *Ses kaydı*
(Bilmiyorum. Her kısmını o kadar beğendim ki. Yani ama sanırım en son kısım favorimdi. Şu bridge kısmı. Oradaki hem enstürmanlar, hem sahne, hem senin sesin, hem sözler... Favorim orasıydı sanırım. Ama her kısmı çok güzeldi. Ay Caner çok güzel yapmışsın şarkıyı, çok sevdim ya. En sevdiğim şarkı falan sanırım şu saatten sonra.)

Caner: O kadar beğendin mi ya

Siz: O KADAR BEĞENDİM TABİİ

Siz: çok güzeldi ya valla

Siz: AY CANER Bİ DE

Siz: DORA NEREDEN ÇIKTI???

Siz: köpek sahiplendim de düşüp bayılayım

Caner: Hayır hayır

Caner: Benim değil

Caner: Yönetmenin köpeğiymiş, geçen gün getirmişti sete

Caner: Birkaç gün önce çekmiştim yani fotoğrafı ama bugün paylaştım

Siz: heeeee anladımm

Siz: e iyi o zaman

Siz: gandalfa ihanet ettin sandım !!!

Siz: ay gandalf neredee

Caner: O evde şuan

Caner: Uyuyordur kesin yine

Siz: yavrum yaa sen anca tek
bırakıyosun bu çocuğu

Siz: hem sabahın köründe röportaj mı olurmuş ya bu nasıl iş

Siz: çok erken değil mi saat

Caner: Bu röportaj olayını benim şirketim talep ettiği için onların saatine göre ayarladık

Caner: Yoksa genelde daha geç saatlerde oluyor tabii

Caner: İlk defa bu kadar erken röportaj yaptım ben de

Siz: beni de kaldırdın sabahın köründe

Siz: AMA DEĞDİ YA

Siz: ay çok güzel bu şarkı

Siz: NASIL YAPTIN ANLATSANA BİRAZ

Caner: Şarkıyı aslında seninle tanışmadan yazmıştım

Caner: Ama seninle tanıştıktan sonra birkaç kısmı değiştirildi

Siz: bu bir aşk itirafı mı????

Caner: Evet????

Caner: Bence yeterince belli etmiştim şarkıda

Siz: 😶😶😶

Siz: utandım dur

Siz: tamam sen git ben utancım geçince yazarım sana

Siz: hem de gidiyim hesaba postu atayım

Siz: hadi görüşürüz öptüm kocamann mmmmwaaahhh

Caner: Gidiyorum o zaman

Caner: Görüşürüz

Caner: Görüşürüzzzz

Caner: Sonra yazarım yine

4 mesajı beğendiniz.

&

Aptal âşık gülümsemem yüzümdeydi hâlâ. Spotifydan şarkıyı açtım, Caner'in yeni attığı posttaki fotoğrafı ekran fotoğrafı alıp magazin hesabıma attım.

Ardından telefonu kapatıp şarkı çalmaya devam ederken bağdaş kurduğum kucağıma koydum. Kafamı koltuğun gerisine yaslayıp tavana baktım. Kocaman gülümserken iki elimle yüzümü kapattım.

"Aptal bu çocuk ya," dedim kendi kendime. Salak salak gülüyordum.

Ama seninle tanıştıktan sonra birkaç kısmı değiştirildi.

Yani yanılmıyordum. Benim için yazdığı kısımlar vardı.

Beni düşünerek yazdığı.

Bana ait olan birkaç parça vardı o şarkıda, benim için olan.

Bu hissi tarif etmek imkânsızdı. Hani şiir yazardınız bazen, ve bir kelime eksik olurdu. O kelimeyi arar dururdunuz. Kafiyeli olması gerekiyordu, şiire uyması ve anlamlı olması. Kendimi o kelimeyi bulmuş gibi hissediyordum. Caner'di benim için o kelime.

Kafiyesi beni tamamlıyor olmasıydı. Şiire uyumu tamamen bana uyması. Anlamlı oluşu kendisiydi; bu direkt olarak Caner'di. Kendimden bir şey yamayamazdım o anlamına.

Döngüye aldığım şarkı tekrar başa sardığında derin bir nefes aldım. Ellerim yüzüme kapalıyken tekrar dinledim baştan sonuna kadar tüm şarkıyı.

Bu bir intihar
Ya da bir mektubun son satırları
Gözden ırak olan, gönülden ıraksa
Beklemezdim yalnız bir mesajı

Yalnızlığımın şehrine kar yağıyor
Ve hiçbir ev sen kadar sıcak değil
Dudaklarım dudağına değerse
Olur sonum, kalamaz kalbim stabil

Kaç kar tane düştü, saymadım
Derler ki;
Her biri bir başka buluta âşıkmış

Kaç kar tane oldu saymadım
Ama eminim,
İçlerinden biri sensin

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sana çıkacak bi' kıyameti yaşamaya hazırım
Ve eğer derlerse ki; "Kar yalnız soğukta yağıyor"
Cehennemin sıcağına zemheri yaşatacağım

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sensin tüm gerek, yalnız senin adın
Ve eğer derlerse ki; "Kardelenler sıcakta ölüyor"
Sevgilim, cennete zemheri yaşatacağım

Bu bir intihar olmak için çok geç
Çünkü artık yalnız senin için yaşarım
Eskiyi sil at, korkuların yersiz
Bırak ne olursa olsun, artık ben varım

Gitarımın her bir teli, sayıklar ismini
Ve her melodi senin sesin
Ben bir ağaçsam, sen bir güvercin
Uç ve kon; kışımı sıcak tutan tek şey sensin

Kaç kar tane düştü, saymadım
Derler ki;
Her birini bir başka melek taşırmış

Kaç kar tane oldu, saymadım
Ama eminim
Bu düşen tane, sensin

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sana çıkacak bi' kıyameti yaşamaya hazırım
Ve eğer derlerse ki; "Kar yalnız soğukta yağıyor"
Cehennemin sıcağına zemheri yaşatacağım

Aşkın metafora ihtiyacı yok,
Sensin tüm gerek, yalnız senin adın
Ve eğer derlerse ki; "Kardelenler sıcakta ölüyor"
Sevgilim, cennete zemheri yaşatacağım

Ben; tek sahip olduğum bu vurduğum teller
Ve sen; bir melek misali indin gökten
Düşler, sardı her tarafımı
Yalnız kâbus görürken
Ben, hep aşktan bihaber
Ancak sen, sen aşka bir haber

Ben aşka bir haberdim.

Aşk yalnızca bir haber uzağımdaydı; ve bense aşktan o âna dek bihaberdim.

🎧

biraz kisa oldu bu bolum🥺
idare edelim lutfennn sonraki bolum
uzun olucak soz !!!!

BU ARADAAA caner'in modeli konusunda da surada kucuk 🤏🏽 bir bilgilendirme yapayimm aska bir haberin baslarindan beri canere model ariyodum bu abimizi buldum cunku kafamdaki canere cok benziyor ama sanirim baska bir kitabin da modeliymis,, baska model aradim ama gercekten yok, caner cidden kafamda bu kisiydi ve model kavgasi yapmaktan nefret ederim zaten sadece birkac kere kullanmak icin fotograf gerekiyordu o yuzden linc yemeden isin icinden siyrilmak istiyorum😔 bikac kere fotograf kullanip ayrilicam valla oyle bi arkadasa bakip cikicam hesabi lutfen beni linclemeyin ahshwjdnskdnwkdnakd of cok gerildim

Continue Reading

You'll Also Like

95.2K 1.2K 19
İçimden bir ses eskiye dönebiliriz diyordu ne kadar bazı kötü şeyler yaşanmış olsada o benim ilk aşkımdı. "Esin ben seninle eskisi gibi olmak istiyor...
132K 8.2K 45
X : Saçların neden Hacı Şakir gibi kokuyo ? X : Ve bu koku neden sana yakışıyor ?
67K 3.9K 26
! Kitap bana aittir.! İ𝑐𝑙𝑎𝑙&𝐴𝑟𝑎𝑚 𝑍𝑒𝑚ℎ𝑒𝑟𝑜ğ𝑙𝑢 🥀28.08.2023🥀 Kuma yoktur.. Tesadüf denilen şeye hayatım boyunca inanmamıştım,ama galiba...
220K 8.8K 37
Ay: Yeni çocuk var ya. Ay: Onun sevgilisi var mı ? ... İnsanlar bazen bilmeden yapmaması gereken bir şeyler yapmaz mı? Bizim kız farklı ya, bile iste...