Dikkat: bu bölüm aşırı cinsellik, bdsm, olmayan sikinizin kalkması gibi hassas durumlar içerir.
♡
Felix otel odasının büyüklüğüne ve her yerin çok güzel görünmesine şaşkınlıkla bakıyordu. Üzerinden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, hala bu varlıklı yaşama alışması onun için zordu.
Hyunjin Felix'i odaya bıraktıktan sonra gece için yiyecek bir şeyler almaya büfeye döndüğünde, Felix için fırsat doğmuştu. Bu gece Hyunjin sabırsız olacaktı, pek zamanı yoktu.
Hızlıca valizini açtı. Seungmin'in aklına uyup böyle bir şey yapmaya karar vermişti ama şimdi bu konuda çok kararsız hissetti. Elbette ki bu akşamı Hyunjin için özel kılmak istiyordu, her zamanki gibi sevişmek istemiyordu. Ama yine de emin değildi, utanç verici duruyordu.
Fazla zamanı olmadığını bildiğinden, hızlı bir şekilde harekete geçti. Zaten çoktan damatlığının içine erkekler için tasarlanmış dantelli bir jartiyer giymişti. Her türlü üstünü çıkarttığında, Hyunjin bunu görecekti. Öyleyse artık geri adım atabilir miydi?
Önce çantasından siyah, deri, tasmayı andıran bir şey çıkarttı. Tasmanın zinciri bir metre kadar vardı, ucundaysa bileğe geçirmek için deri bir kulpu vardı. Tasmayı biraz zorlanarak da olsa boğazına taktı, zincirini serbest bıraktı.
Ardından bir anahtar çıkarıp çekmeyece yerleştirdi. Bunlar, birkaç dakika içinde çantadan çıkacak kelepçenin anahtarıydı. Bilek kısmı siyah deriyle çevrili olan kelepçeyi cebine sıkıştırdı. Son olarak çantadaki penis plug ile göz göze geldiğinde, biraz duraksadı. Ne yapacağından pek emin değildi.
Felix'in kendisi seçip yanına almadığına emin olduğu başka şeyler de vardı. Normal plug, gag ball ve kedi kuyruğu bulunan bir başka plug... İçinden "başka zamana" dedi ve gülerek çantayı kapattı.
Gömleğinin önündeki birkaç düğmeyi açtıktan sonra, kendini büyük yatağın başındaki demirlere kelepçeledi, sakince beklemeye başladı.
Aslında, hiç sakin değildi. İlk defa böyle bir şey yapacaktı, yüreği deli gibi atıyordu. Bu gece resmen gerdek gecesiydi...
Hyunjin, odanın kapısını açıp içeriye doğru bir bakış attığında, gördüğü manzara karşısında bir anlığına duraksadı. Felix açık bir büfe gibi kendisini yatağa kelepçelemiş, gömleğinin içinden yarım görünen dantelli jartiyeriyle sırt üstü yatakta uzanıyordu. Yüzü kıpkırmızıydı, Hyunjin'le göz göze geldiği anda kafasını çevirdi, kararından pişman gibiydi. Ama Hyunjin, gülümseyerek odaya girdi.
Yanına çok yavaş adımlarla ve büyük bir gülümsemeyle yaklaşırken, ceketini çıkarmaya başladı. "Ah Felix..." Dedi fısıldayan, seksi bir ses tonuyla. "Bugün bir sürpriz yapmanı bekliyordum ama bu kadarı... Beni bile şaşırttın."
Felix çoktan kıpkırmızıydı, başını kaldırıp cevap vermedi, hala yere bakıyordu.
"Bu tarzı sevdiğini bilmiyordum." Dedi Hyunjin, bu sefer yeleğini çıkartırken.
"Sevdiğimden değil..." Dedi Felix, hala kafasını kaldırmadan. "Denemek için..."
"Denemek mi istiyorsun?" Hyunjin kıravatını gevşetti, ardından da tamamen çıkarıp aynı ceket ve yelek gibi yere fırlattı. "İlk defa böyle bir şey deneyeceğinden, seni korkutmamaya çalışacağım..." Dizinin birini yatağın üstüne koydu, gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. "...ama beni böylesine azdırmışken, söz veremiyorum."
Birkaç düğmeyi açtıktan sonra durdu. Eğer yapacakları şey buysa, Hyunjin'in giyinik kalması gerekiyordu, zor olsa da...
Felix'in içine giydiği şeyin merakından zaten hiçbir şeye odaklanamıyordu. Felix'in üstüne uzandıktan sonra eli yavaşça Felix'in gömleğine gitti. Gömleğini, pantolonunu çıkarttıkça ortaya çıkan iç çamaşırı, Felix'in utançtan patlayacak gibi hissetmesine sebep olmuştu. Ama Hyunjin epey eğleniyordu.
Sonunda Felix tamamen iç çamaşırları, boynunda tasma ve ellerindeki kepelçeyle kaldığında, Hyunjin biraz doğruldu. "Şimdi ne yapmam gerekiyor?"
"Ne?" Diye sordu Felix kızararak. "Bilmiyor musun?"
"Hayır." Hyunjin güldü. "Aslında yapmak istediğim çok şey var ama kurallara aykırı mıdır ya da sen sever misin bilmiyorum."
"Ne kuralı? Ben, bilmiyorum..."
"Bunları hazırlarken, hiç araştırmadın mı Felix? Kim soktu aklına bu fikri?"
"Seungmin dedi, Chan seviyormuş."
Hyunjin, oturduğu yerde bir kahkaha patlattı. Şimdi ikisi de Chan'ı düşünmeden edemedi, ama ortamdaki havayı bozmak da istemediklerinden, Hyunjin yavaşça Felix'in üzerine eğildi. "Öyleyse keyfimin istediği gibi yapacağım."
Felix, boynunda Hyunjin'in nefesini hissederken, çaktırmamaya çalıştı. "Tamam..."
"Dur dediğinde durmam."
"Hı-hm."
"Yavaşlamamı söylersen hızlanırım."
"Peki..."
"Dayanamayacak gibi olursan, anahtar kelimemiz 'civciv‚ olsun."
Felix son olarak başıyla onayladığında, Hyunjin yavaşça Felix'in göğüslerine doğru eğildi. İç çamaşırının Felix'in vücudunu saran iplerinden birisini tutup biraz yukarı kaldırdı, ortaya çıkan göğüs ucuna yavaşça dilini yaklaştırdı.
Felix kıvranırken, sırtında bir ip kesiği olacağını anlamıştı. Çünkü o hareket ettikçe lastik ipin sırtını acıttığını hissediyordu. Ama yatakta öylece sürtünmesine karşı koyamadı.
Hyunjin, çoktan Felix'in kalkmış aletini hissediyordu. Bir yandan göğüsleriyle ilgilenmeye devam ederken, öbür taraftan sağ bacağını Felix'in bacak arasına doğru bastırdı. Felix şimdi resmen Hyunjin'in bacağına sürtünüyordu.
Bir süre buna devam ettikten sonra, sonunda Hyunjin de sertleşmişti. Yaptığı işi bırakıp biraz doğruldu. Bir süre önce yere attığı kravatı alıp Felix'in gözünü bağlamaya yöneldi. İtaatkar Felix, sakince gözünün bağlanmasını bekledi.
Hyunjin'in onun göğsünün üzerine kadar geldiğini hissetti. Kalçaları göğsüne değerken, kemerinin açılma sesini duydu.
Hyunjin aletini sertbest bıraktıktan sonra ellerini yatağın başlığına dayadı. Kalçasını öne, Felix'in yüzüne doğru yaklaştırdı. "Ağzını aç."
Felix ifaatkar bir şekilde dudaklarını araladığında, kısa bir süre içerisinde Hyunjin'in aletini dudaklarının arasından hissetti. Sıcak, taş gibiydi. En azından bu hazırlık Hyunjin'i azdırma konusunda başarılıydı.
Hyunjin'den belli belirsiz inleme sesleri geliyordu. Kalçasını belli belirsiz oynatıyor, Felix'in sıcak ağzını hissediyordu. Sınırına geldiğinde, kendisini geri çekti. İkisi de nefes nefeseydi. "Kayganlaştırıcı... Var mı?" Diye sordu Hyunjin.
Bu, 'sınırımdayım, seni hazırlamaya bile sabrım yok, hemen yapalım' demek gibi bir şeydi. "Çantada..." Dedi Felix.
Hyunjin hızla kalktığı yerden doğrulunca, Felix de durduğu yerde doğrulmaya çalıştı ama elindeki kelepçe buna izin vermedi. Hyunjin çantaya doğru giderken arkasından seslendi. "Dur, çantayı açma!"
Hyunjin, çoktan çantayı açmıştı. Gördüğü şeylerin karşısında yine şaşırmıştı. "Hah..." Dedi, penis plugu eline aldığında. "Demek daha fazlası da varmış..."
Felix konuşamayacak kadar utanırken, Hyunjin bir eline kayganlaştırıcıyı, öbür eline de plugları alarak geri yatağa döndü. Hala daha çok oynayabilirdi.
"Bakalım bunu nasıl kullanacağız..." Dedi Hyunjin, Felix'in külodunu aşağıya doğru sıyırırken. Felix'in aleti eline geldiğinde, yavaşça penis plugunu ucuna yerleştirdi.
Felix, bir inilti kopardı. "Dur, acıyor..."
Hyunjin plugu ileri ittirdikçe, vücudunun patlayacakmış gibi titrediğini hissediyordu. Hyunjin'e durması için seslense de, Hyunjin durmayacağını çoktan söylemişti. Plug sonuna kadar içeri girdiğinde, aleti birkaç kere seğirdi.
Ardından hiç durmadan devam etti. Arkasında kırmızı, parlak bir taşın olduğu metal plugun anal kısmına kayganlaştırıcı sıktı. Felix'in arkasındaki deliğe de plugu yerleştirdikten sonra, yavaşça ileri itti.
Felix görmüyordu. Elleri kelepçeli olduğundan hareket edemiyordu. Şimdi aletinde ve arka deliğinde birer plug vardı. Hyunjin, hiç durmadan arkasındaki plugu döndürüyor, onu deli gibi uyarıyordu.
"Boşalacağım..." Dedi Felix, bağırarak. "Penisimdekini... Çıkar lütfen..."
"Hm..."
"Hyunjin lütfen..." Kelepçeleri şangırdatarak çeliştirmeye başladı. Acıdan mı yoksa zevkten mi böylesine kıvrandığını söylemek zordu.
"Henüz değil." Dedi Hyunjin memnuniyetle. Onun yerine arkasındaki plugu çıkardı. Kendi aletine biraz kayganlaştırıcı sıktıktan sonra, Felix'in çoktan gevşemiş ve yumuşamış deliğinin başına yerleştirdi, yavaşça ittirdi.
Felix bir inilti daha kopardı. Gözü dönmüştü, vücudu eriyecek gibi hissediyordu. Her yerden uyarılmanın nasıl bir şey olduğunu şimdi gerçekten anlıyordu.
O haldeyken bir de Hyunjin kalçasını oynatmaya başladığında, inlemeleri hızlandı. Bir süre sonra bulduğu ilk boşlukta sesini çıkarttı. "Sarılmak istiyorum."
Hyunjin, bu isteğe karşı koyamazdı. Anahtarı aldı, kelepçeleri çözdü. Yine de plugu çıkarmasına ya da gözünü açmasına izin vermedi. Ellerini boynuna satmasını sağladıktan sonra, sarılarak sevişmeye, kalçasını oynatmaya devam ettiler.
Hyunjin, hayatının en güzel seksini yapıyor değildi, Felix'le yaptığı her sefer çok güzeldi. Ama bu gece edindiği yeni deneyim, ikisi için de yeni bir seks hayatının kapılarını aralıyordu...
♡
Bayırdomuzugibiazdımamk
Ben demiştim.