GÖR BENİ ( yetişkin içerik +1...

Por mislinaQ

1.3M 34.6K 2.4K

Kolumdan tutduğu gibi beni arabanın içine zorla oturttu. -Bırak beni sen kimsin ya kim kendini ne zannediyosu... Más

1
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16
17
18.
19 +🔞
20
21
22
23
24
25.
27
28
29
30
31
32
33
34.
35
36
37
38
39
40.
41.
42.
43.
44.
45.

26

20.8K 569 21
Por mislinaQ


POYRAZ....

ADA ile konuşurken telefonun çaldı, çocuklar verdiğim emirleri yerine getirmiş hazırlığı yapmışlardı. Gün bugün olmamalıydı ama anca iti sıkıştırmışlardı.
Ada'yı öpüp evden çıkarken telefonumu kapatıp arabaya bıraktım.
İlk önce Sadık iti'nin iş yerlerini basacaktım.
Tüm tedbirleri aldırdım,
ailem, Ada'nın ailesi işyerlerimin güvenliği kimseye birşey olmaması için üst düzey emniyete alınmıştı. O yüzden biraz rahat bir şekilde operasyona başlıyacaktım.

Sadığın olduğu iş yerini ben, diğer iş yerlerini Dinçer ve diğer çocuklar basacak Celal'i arayacaklardı.
Tüm işe yarar gördüklerimizi depoya toplayıp şerefsiz Celal'in yerini öğrenmeye çalışacaktık. Sağdığın içeride olduğunun bilgisi gelince herkes çelik yeleklerini giydi ilk önce kapıdan içeriye arabalarla daldık, sağdan soldan açılan ateşe karşılık verdik.
Daha önce bu iş yerine girdiğim için yolu zaten biliyordum, Sadık'ın odasına gidene kadar sekiz, on kişiyi indirdim, kapıya yaklaşıp tekme atmamla içerden ateş etmeye başladı kapı açılmadı çünkü korkudan kitlemişti gelen mermilere karşı siper aldım.
Sadık içeriden bağırmaya başladı.

-Lan kimsin nesin benim arkam çok sağlam konuşabiliriz.... dese de aldırış etmeden içeriye seslendim.

-Sadık silahını bırak dışarı çık.

-Tamam demesiyle dışarıda siper aldığımız yerde beklemeye başladık, önce kapının kilidini açtı silahını yere fırlatıp bizlere doğru elleri havada gelmeye başladı karşıma dikildiğinde beni tanıdı ve...

-Poyraz'ım böyle hararetli gelmene gerek yoktu, ben geldim deseydin zaten kapılar sana açılırdı.
Ne o gerdek gecende yenge fosmu çıktı ki bana geldin??? demesi ve
yüzüme bakıp pişkin pişkin sırıtması sinirimi bozdu suratının ortasına elimin tersiyle bir tane indirdim Sadık yere yapıştı.

-Lan puşt nereye nasıl gireceğimi sana mı soracağım?
Sen kimisinde benim karıma laf ediyorsun.
Ağzının kenarı patlamış bir şekilde bana baktı.

- Bunu ödiyeceksin Poyraz Özkurt bu tokatı unutma. Demesiyle tekme atarak önce karnına vurdum, sonra yerden kaldırıp bir kaç tane yapıştırdım.

-Sen önce o puşt Celali geri verde sonra hesap kitap ben sana ödeteceğim.

-Celal kim be? Ben Celal falan tanımam.

Çocuklara dönüp her yeri arayın kameraları imha edin bu itide depoya getirin dedim.
Yedek telefonumundan.

Dinçer'i aradım.....

*Dinço kuş bende sende ne var ne yok.

*Bende kuşun kafesini aldım tatil yerinde seni bekliyorum.

Dinçer ile telefonda sürekli kendi geliştirdiğimiz bir dille konuşurduk. Belli ki o da birilerini almışdı.

Depoya geldim Dinçer Sadık itinin en yakın 3 adamını birde bana sürpriz olsun diye Kürşat kansızının en yakın adamını almış biraz hırpalamıştı.

Yanıma geldi.

-Abi bunlar Celal hakkında bir halt bilmiyor.Kürşatın adamı zaten iki dakikada döküldü oda tanımıyor bu iş ne Sadık ne Kürşatın işi gibi durmuyor.

-Sadık gelsin o çözülürse bilgi ondadır bu itler bilgileri olsa çoktan öterlerdi. Kürşat da bana getirdiği heriflere çalışmış olabilir yada hiç tanımadığımız bir düşmanımız var.

O sırada deponun kapısından çocuklar Sadık itini içeri getirdiler.
Sabah beş olmuştu ama Sadık da Celal ile ilgili hiç birşey bilmiyordu, Ben bir taşla iki kuş vurmayı severdim madem Celal'i bilmiyor bakalım her seferinde arkam sağlam dediği bunun ipini elinde tutan güvendiği sahibi kimdi.
Bir süre daha hırpalayınca döküldü.

-Yeter dur!!! söyliyeceğim benim hamim Rüstem sanayici Rüstem....

Dinçer ile bir birimize baktık ben böyle birini tanımıyordum. Dinçer de çene bükerek bilmediğini beyan etti.

-Rüstem kim lan? Soyadı ne inmi cin mi???? Kim?

-Rüstem Çelik.

Kesinlikle Rüstem Çelik diye birini tanımıyordum Dinçer de kafa sallayarak tanımadığını beyan etti içimden araştırıp bakarız dedim.
Üstüm başım kirlenmişti Dinçer'e arkam dönük ilerlemeye başladığımda.

Dinçer..

-Abi birşey demedin bu adamlar ve Sadık ne olacaklar ???

Dinçer'e döndüm önce adamlarıma,sonra Dinçer'e, sonra Sadık ve adamlarına baktım....
Dinçer'e doğru adım atıp belindeki silahı aldım şarjörü açtım önce Sadık itinin kafasına sonra diğer adamların kafasına sıkıp silahı Dinçerin beline koydum...

-Dinçerim bunları da ben mi öğreteyim sana? sence bu kadar hırpalamadan sonra bu adamlar kuyruklarındaki acıyla yerlerinde mi otururlar? yoksa siz bizi öldüremediniz ama, biz sizi öldürürüz mü derler?
Hem ne zamandır bu pisliği temizlemeyi düşünüyordum bence çok arayanı soranıda olmayacaktır göm gitsin, dedikten sonra arabaya ilerledim arabanın bagajından bir tişört alıp üzerime geçirdim sabah 6.30 olmuştu kesin Ada sinirlenmiştir diye düşünüp arabaya bindim evin bahçesine girince yedek telefonu kapatıp kendi telefonumu açtım.
Evin kapısından girmeden telefonum mesaj sesleriyle ötmeye başladı.
Ekrana baktığımda Ada'nın sayısız araması ve mesajları vardı....

*Poyraz saat 9 oldu neredesin?

*Telefonun evdeyken açıktı ama arıyorum kapalı.

*Saat 11 ve yoksun neredesin korkuyorum.

*Poyrazzzzzzz😡😡😡😡😡

*Saat 12 oldu ve hala telefonun kapalı. Annen yattı kardeşlerin gelir diyor ama sinirim tepemde evlendiğimiz gece ne cehenneme gittin.

* Poyraz Dinçeri de aradım oda kapalı başına birşey gelse saat 1 bu saate kadar haber gelirdi. İkiniz ne haltlar karıştırıyorsunuz.

*Kapıda ki güvenliklere sordum bir birlerine bakıp sırıttılar onların bilip benim bilmediğim nedir?

*Sabah ezanı okunuyor ve hala yoksun. Aferin sana bunu bana nasıl yaparsın ya. Evlendiğim gece bu evde, bu odada beni nasıl yalnız bırakıp gidersin.

*Umarım ölmüşsündür bu saate kadar hangi kadının koynundaysan orda kal. Sabah kendi evime geri dönüp senide boşıyacağım.

Kahkahaya güldüm. Kapıda ki güvenlik çocuklar bana bakınca gülmem durdu. İçeri girdim merdivenlerden yukarı çıktım Herkes uyuyordu, odama girdiğimde Ada'nın odada olmadığını gördüm.

Hemen merdivenlerden aşağı indim salona baktığımda Ada tekli koltukta büzüşmüş telefon elinden yere düşmüş beni beklerken uyuya kalmıştı.

Telefonu cebime aldım Adayı da yavaşça kucağıma kaldırıp odamıza götürdüm, tam yatağa koydum gözü yarı açık beni karşısında görünce yatakta dikildi.

-Neredesin sen? saat kaç?dün saat 7'de  evden çıktın cumartesiydi, şimdi ise pazar sabah 7  tam tamına 12 saattir ortada yoksun. Telefonun kapalı üzerin değişmiş nereden geldiysen oraya geri dön artık seni bekleyen biri yok saat biraz daha geçsin evime dön-

Ada'nın bana  santim santim hesap sorması çok hoşuma gitti, dayanamadım dudaklarına yapıştım. Öpüşüme karşılık vermiyordu yatağa yatırıp üzerine abandım elleri omuzlarımdan beni geri itmeye çalışıyordu.
Dudaklarından ayrılıp gözlerine baktım.

-Kalk üzerimden çığlık atıp seni rezil etmek istemiyorum.

-Denesene?

-Kalk dedim.

Kafasını duvar tarafına çevirdi.
Çenesini tutup bana bakmaya zorladım göz göze gelince.

-Gerçekten ölmemi istermiydin?

Sesiz kaldı elimden kurtulup kafasını tekrar duvara dönmeye çalıştı.

-Ada!!!

-Kalk üstümden Poyraz!!!

Üzerinden kalktım.
Yataktan inip pencere tarafına gidip manzaraya baktım camın yansımasından Adayı görüyordum yatağın kenarına oturmuş arkamdan bana bakıyordu.
Beni kıskanıp o mesajları yazması ölmemi isteyecek kadar beni kıskanması fena hoşuma gitmişti. Arkamı dönünce kafasını yere eğdi gidip önünde diz çöktüm... Ona bakarak başladım konuşmaya...

-Celal'in peşindeydik Dinçer ben ve adamlarım çatıştık. Bir kaç şüphelendiğim kişi vardı onların mekanlarında onu aradık. Üzerim çatışmada kitlendi inanmazsan gömlek bagajda git bak ben seni böyle severken hiç bir ten'e dokunamam, kimseyi görmem, istemem, kadın ben sana aşığım hemde ilk gördüğüm andan beri....
Kafasını kaldırıp gözlerime baktı..

-Telefonun neden kapalıydı?

-Böyle zamanlarda kullandığımız telefonları kapatır başka telefonlar kullanırız oda arabamın torpidosunda git bak seni burada bekliyorum....

Bana öylece derin, öyle mavi bakıyordu ki içinde kayboldum.

-Korktum Poyraz, merak ettim aklıma bin türlü şey geldi.

-Ne geldi mesela?

- Alem yaptığın falan.

-Yeni evlenmişim, fıstık gibi karım yatak odamda beni bekliyor, ben alemlere akacağım,başka kadınlarla yatacağım neymişim ben şuursuzmuymuşum?

-Dalga geçme başka kadınlarla oluyor olma fikri beni delirtti Poyraz ben çok karışık hislere girdim. Kendimi tanıyamaz oldum.

-Canım karım ben sana aşığım sende bana aşıksın, bende seninle ilgili zaman zaman delirecek duygular hissediyorum.Bu gayet  normal benimde, seninde yeni tanıdığımız duygular bunlar saçmalamalarımız olacak.

Ada boynuma sarıldı ikimizde yerde dizlerimizin üzerinde bir birimize sarılarak duruyorduk.
Ada başladı ağlayarak boynumda konuşmaya bir çoğunu anlamıyordum.
Boynumdan onu ayırdım yüzünü ellerimin arasına aldım.

-Ne diyorsun sevgilim hiç birşey anlamadım.

-Nasıl oldu? ne zaman oldu? Bilmiyorum ama seni seviyorum.

Göz yaşları içinde gözlerime bunları söyledi ya onu alıp içime sokasım geldi. Sarıldım çok sarıldım.

Ayrılıp dudaklarına yapıştım dudaklarının tuzlu tadı ağzıma doldu.
Öpüşüme karşılık veriyordu yere uzandık üzerindeydim bir süre öpüştük Ada'nın eli pantolonumun düğmesine gidip açtığında içim titredi üzerimde ki tişörtü çıkarttım , Ada eşofmanını indirdi tişörtünü çıkardı iç çamaşırları çok iç gıcıklayıcıydı.
Sütyeni'nin üzerinden memelerini dişledim öptüm göbeğine kasıklarına minik öpücükler kondurdum kasılıyor altımda balık gibi oynuyordu iç çamaşırını yanlardan tutup bacaklarından sıyırıp çıkartım bacaklarını omuzuma koydum enfes pürüzsüz vajinası dudakları yana ayrılmış, küçücük deliği ile karşımdaydı kafamı bacak arasına gömüp yalayarak öptüm. Ada kıvranarak ses çıkarmamaya çalışarak saçlarımdan beni yukarı çekmeye çalışıyordu.
Dilimi deliğinden içeri sokup bir kaç darbe atıp emdim Ada çığlık atan bir sesle inleyince bırakıp üzerine abandım nefesi kesilmiş bir sesle

-Poyraz delirticekmisin sen beni?

-Ben sana söylemiştim sana öyle şeyler yapacağım ki bu yaşadığım ne ki diyeceksin demiştim.

Ada dudaklarıma yapışınca bende kayış koptu öpüşürken boxerimi aşağı sıyırıp bacağımdan çıkardım Adanın bacak arasına girip penisimi vajinasına sürttüm su gibi ıslanmıştı öpüşürken ucunu minik minik soktum sütyenini kafasından çıkartıp attım göğüslerini ağzıma alarak tek tek emerken aşağıdan penisimi yavaş yavaş daha derine ittim ben içine girdikçe Ada halıda yukarı kayıyordu onu belinden kavradığım gibi yatağın üzerine aldım.
Bacak arasına yerleşip penisimi vajinasına soktum, ellerini başının üzerine iki yana açıp. Parmaklarımızı bir birine kenetledim. Yavaş yavaş içine girip çıkmaya başladım beni alırken hala zorlanıyordu içinde hızla gelip gitmelerim arttıkça inlemesi de arttı kulağına eğilip...

-Sevgilim annemler duyacak çok bağırma istersen,, dedim ve dudaklarını ağzımın içine aldım çıkardığı sesler ağzımın içinde yankılanıyordu. Nefesi sıklaştı boşalacağını anladığım an içinden çıktım nefes nefese...

-Napıyorsun? dediğinde onu yatakta yüzü koyun döndürüp önümde domalttım arkadan önüne girdiğimde inliyerek yüzünü yastığa gömdü inlemeleri yastıktan bile duyuluyordu. Sık nefesi ve inlemesinden boşaldığını anladım bende kendimi bıraktım ve içine boşaldım bir süre içinde durdum çıktım yatağa kendimi atıp Adayı üzerime çektim hemen bedenime sarılması çok hoşuma gidiyordu, bana bende olduğunu hissettiriyordu..

Biraz sarmaş dolaş yattıkdan sonra..

-Karıcığım hadi kalk duş alalım sonrada biraz uyuyalım.. Adadan ses gelmedi
Eğilip yüzüne baktığımda uyuduğunu gördüm yavaşça kalkıp dolaptan bir Bahtaniye aldım Ada'nın üzerine serip duşa girdim yıkandım ve çamaşır giyip Adanın koynuna girdim beni hissetmesiyle hemen üzerime kapandı kolunu bedenime sardı omuzuma kafasını koydu memeleri göğsüme değdi, bacağını baldırımın üzerine attı.
Vajinasının ıslaklığı baldırıma değiyordu.
Allahım ben bu kadınla nasıl uyuyacağım her saniye içinde olma fikri aklımı bulandırırken gelde sağlam kal diye kendi kendime söyleniyordum. Düşünmemeye çalışırken uyumuşum gözümü açtığımda odanın içi bir hayli güneşliydi yavaşça telefonuma uzandım saat öğleden sonra 3 olmuştu. Telefon sayısız arama vardı sessizde olduğu için duymamıştım. Hepside gereksiz aramalardı bir tanesi hariç oda annem gülümsedim. Yukarı çıkamamış aşağıdan aramıştı. Yavaşça yataktan kalktım eşofmanlarımı giydim odadan çıktım karım hala melek gibi uyuyordu.

Annem ve kızlar salonda kahve içerlerken göz göze geldik....
Annem....

- O oooo paşam kalktınızmı?

Koltuğa oturdum.

- Ben kalktım Ada uyuyor....

Kızların kıkırdamasına annem kızdı.

- Paşam beşikte yokki bunca saat salladınız desem?

-Sabah 7 de geldim anne Ada da uyumamış burda sabaha kadar beni beklemiş. O yüzden uyuduk.
Ne o kendi evimizde hesapmı vereceğiz sultanım istemezsen gideriz...

-Yok be oğlum latife yaptım ben, aferin benim kızıma kocası gelmeden yatmayan kadın evine bağlı kadındır. Bende baban gelmeden yatmazdım. Ooooo kaç gece sabahladım kim bilir günlerce uyumadığım olmuştur.
Kahvaltı hazırlasınlar sana Ada kalkınca oda eder.

- Yok anne yemem aç değilim Ada kalksın bakarız. Kahve yapın kızlar bana bir ayılayım.

Akşam olan bitenin gereken bölümlerini annemlere anlatırken merdiven koşar adım aşağıya..

-Poyraz!!!
Poyrazzz!!! diye bağırarak Ada indi...

Yerimden hızla kalktım.

-Burdayım sakin ol ne oldu?

- Oda da böcek var banyo da siyah kocaman giremedim.

Kahkaha atarak gülmeye başladım.

- Bir böcek için mi bunca bağrınman?

-Eee böcek görde bakalım ufakmı kocaman tarantulamıdır nedir?

-Yok sevgilim karaduldur o eşini sevişince yemiştir o yüzden büyümüştür.

Ada yanıma gelip kolumu cimcirdi. Kısık sesle

-Annenin kızların yanında ne biçim konuşmak o sevişme mevişme utan biraz..

Annemler kahkaha atınca ikimiz birden onlara döndük.

Annem...

-Seni şöyle gördüm ya daha ölsemde gam yemem gelinim seni yola getirecek adam edecek.

-Aşk olsun anne ben adam değilmiyim?

-Adamsın ama eksiktin yolun yoktu tamamlandın. Hadi sen böceği hallet bizde yiyecek hazırlayalım.

-Gel bakalım benim yolum çıkıp bakalım şu böceğe.

Odaya çıktık banyoda siyah bir orman böceği vardı evin arkası ormana baktığı için büyük ihtimalle pencereden girmişti.

Ada'nın korktuğu kadar vardı. Ada duş yaptı aşağıya indik kahvaltı ettik.
Annem arkadaşınla telefonda konuşurken bende  salonda oturmuş Ada ve kızların terasta gülüşerek konuşmalarını izliyordum. Kahkaha atarak bir birlerine temas etmeleri çok güzeldi.

Dinçer'in...

-Nerelere daldın Poyraz kaptan...

- Onu hiç böyle içten gülerken görmemiştim.

-Poyraz Kaptan sen yengeme fena aşıksın.

-Sorma Dinço çok fena hemde....

-Allah bozmasın. Akşam ki işleri bitirdik heryer temiz herşey sütliman.
Kürşat ve diğerlerini çocuklar takipteler rutin hayatlarına devam ediyolar gibi.

-Rüstem Çelik  kimmiş baktınmı?

- Üç tane Rüstem Çelik var üçüde sanayi işinde araştırıyoruz.
Bir'i Karslı
İkincisi Adanalı
Üçüncü Diyarbakırlı
Üçüncü olan olma ihtimali büyük adam hile hurda işlerde.
Diğerleri normal gözüküyor ama bakacağız. Adamı vurmadan az daha bilgi alsaydık iyiydi.

- Benim aklıma gelmeyen  arada senin aklına gelsin.

- Neyse kapat konuyu kızlar geliyor.

-Poyraz abi akşam bizi eğlenmeye götürsene ne olur çok uzun zamandır çıkmadık.

-Kızım ben diyorum ki olağanüstü hal var, sen diyorsun kapıları aç gelen geçen bizi tarasın.

- Hadi abi Dinçer abimde var siz yanımızdayken bize ne olacak lütfennnnn!!!!!

-O zaman otelin barına gider eğleniriz.

- Ya abi ya orda ne var  başka yer lütfen orası sıkıcı.....

-Ada ya baktım dudaklarını büzüp bana öpücük atar gibi yapması, gözlerini kırpıştıran hareketleri onunda istediği belliydi.

Ben daha cevap vermeden Ada gelip  belime sarıldı kolumun altına girdi çenesini göğsüme sürtüp gözlerime baktı.

Ada'nın gözlerine bakarak tamam hazırlanın 1 saate çıkarız dememle.

Kızlar merdivenlere uçarken Ada  elini yüzüme sürüp gözlerini kısıp kollarımdan çıktı. Ve yukarı çıktı.

Dinçer'e dönüp...

-Mert'i ara mekanı kapat sadece her zaman gelen tanıdığı kişiler içerde olsun  sap damsız kimse olmasın dalağını sikerim  onun söyle. Bizim kızlar kesinlikle  mekanı kapadığımızı anlamasınlar üç cadı bizi yer.

Dinçerle konuşurken kızlar koridordan salona seslendiler biz hazırız arabada sizi bekliyoruz.

-Lan daha kaç dakika oldu bu ne hız. Yukarı çıkıp üzerime siyah gömlek ve takım giydim arabaya geldiğimde üç'ü de  arkaya sıralanmış kuzu gibi oturuyorlardı.

-Bakın şimdiden söyliyim taşkınlık aşırılık yok eve geri döneriz.

Sessizlik hakim di...

Mekana  yaklaştığımızda dışarıda ki kuyruğu görünce şaşırdım ama milleti geçip içeri girdik. Dışarıda kaos vardı.
Dinçere dönüp.

- Lan bu göt bu kadar iş yapıyormu bu kuyruk ne?

-Evet abi her gece ful kapalı en iyi para burda dönüyor. Bizde en çok  burda aklama yapıyoruz.

- İyi iş ne yapsak bizde otel falan kapatıp ful eğlence mekanımı açsak.

Mekandan içeri girdik loca da ayrılan yerimize doğru ilerlerken ortada on beş yirmi çift dans ediyordu. Kızlar üzerlerindekileri
Ada'nın koluna atıp  hemen piste atladılar.

-Lan o eteklerin boyu nedir hiç giymeseydiniz diye bağırdım ama o seste beni duyan kim.....

Seguir leyendo

También te gustarán

903K 50K 39
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
476K 16.9K 41
+18 içerir! "kafanı kaldır ve gözlerimin içine bak." emir veren sert sesiyle konuştu. ürkek bakışlarımı ona ittim. "kural bir, kağan Martin utangaç...
822 91 13
Dışardaki buz gibi soğuk iliklerine işlerken karın üzerindeki az önce yaşanan olayı haykıran kan damlalarına baktı. Bu saatten sonra geri dönüşü yokt...
237K 8.2K 17
"Eğer birgün benim sevgimden şüpheye düşersen güzelim, gözlerimin içine bak. Orada asla yalana yer bulamazsın. Çünkü gözler kalbin aynasıdır." Bu söz...