Mutlu Mesut...

By 0Zengo0

1.8M 84.3K 10.3K

Asker yareni olmak en son istediğim şeyken şimdilerde ettiğim tek duam oldu. More

🧵1🧶
🧵2🧶
🧵3🧶
🧵4🧶
🧵5🧶
🧵6🧶
🧵7🧶
🧵8🧶
🧵9 🧶+14
🧵10🧶
🧵11🧶
🧵12🧶
🧵13🧶
🧵14🧶
🧵15🧶
🔞🧵16🧶🔞
🧵17🧶
🧵18🧶
🔞🧵19🧶🔞
🧵20🧶
🧵21🧶
🧵22🧶
🧵23🧶
🧵24🧶
🧵25🧶
🧵26🧶
🔞🧵27🧶🔞
🧵28🧶
🧵29🧶
🧵30🧶
🧵31🧶
🧵32🧶
🧵33🧶
🧵34🧶
🧵35🧶
🧵36🧶
🧵37🧶
Yeni Kurgu
🧵38🧶
🧵39🧶
🧵40🧶
🧵41🧶
🧵42🧶
🚫📛❌🔞🧵43🧶🔞❌📛🚫
🧵44🧶
🧵45🧶
🧵46🧶
🧵47🧶
🧵48🧶
🧵49🧶
🚫❌🧵50🧶📛🔞
🧵51🧶
🧵52🧶
🚫❌🧵53🧶🔞📛
🧵54🧶
🧵56🧶
🧵57🧶
🧵58🧶
🧵Final🧶
Kitap Duyurusu

🧵55🧶

11.9K 917 126
By 0Zengo0

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Bölüm sınırı:
Beğeni:500
Yorum:150
Geçince bölümü yazacağım.

.Osman.

Motorun hırıltılı sesi ve Esra'nın alıp verdiği derin nefeslerle yoluma bakıyordum. Daha yeni güneş doğmuş ve bizim abimlerin evine varmamıza az kalmıştı. Esra abisinin yanına gitmek istemişti ancak teklif edince geri çevirmeden kabul etti. Bizimkilerle tanıştıracağım ancak sadece arkadaşım olarak. Aramızdaki yaş farkından dolayı milletin bizi yargılayacağını düşünüyordu. Endişesinin yersiz olduğunu söylemek istesemde ben de biliyorum ki herkes bize farklı gözle bakacaktı.



Arabayı lojmanların olduğu yere çekip indim. Binbaşı olmanın en güzel yanı istediğin zaman araba alabiliyorsun. Hoş bu araba Esra'nın şahsi arabası.


"Esra. Uyan hadi. " kolunu dürttüm. Huysuzca yüzünü buruşturup olduğu yerde kıpırdandı. "Abimlerin evine geldik. Uyan hadi. " dediğim şeyle gözleri irileşti ve olduğu yerde dikeldi. Gözleri bulunduğumuz yeri keşfe çıkarken sertçe yutkundu.


"Yol çok çabuk bitti. " endişeli halinin yerini ifadesiz yüzü aldı ve sonunda gözleri bana kaydı. Bulunduğum anın keyfiyle sırıtarak onu izliyordum. Hala Esra'yla adı konulmamış bir durumumuz olsa da sonuç olarak yanımda.


"Bence yol yakınken dönelim. " sesindeki gergin tınıyı anında yakalamıştım. Kapımı açıp aşağı indim. Bu arada Esra da hemen peşimden aractan indi. Siyah dar kazağı ve mavi kot pantolonuyla fazla iyi duruyordu. Hele belirgin vücut hatları giydiği kıyafetle daha belli oluyordu. Uzun siyah saçlarıysa kalçasını kadar iniyordu.



"Merak etme bizi güzel karşılayacaklar. " sessizce beni takip etti. Yıkılmaz duran haline rağmen gergin olduğunu biliyordum. O yüzden serçe parmağımla onun parmağını kavradım. Ancak elini geri çekerek temasımı kesti. Biri görecek diye korkuyordu.



Kapıyı dövdüm. Abimlere karargah telefonuyla haber vermiştim. Bugün geleceğimizi biliyorlardı. Zaten evin içinde de koşturanların sesini duyabiliyordum. Sefer'in sesi bile geliyordu.



Saniyeler içinde sonunda kapı açıldı. Mutlu yengem kucağındaki Maral ile kapıda dikilirken abim hemen yanındaydı. Sefer'le Osman ise yan yana karşımda duruyordu. Gözlerim direkt olarak Sefer'de takılı kaldı. Gözleri dolu dolu bana bakan kardeşimle istemsiz boğazıma yumru oturdu. Yanımda Esra olmasa eminim salya sümük ağlardım.


Kollarımı iki yana açmamla Sefer mesajı alıp hızla gelip bana sarıldı. Bu eşeğin annelik görevini ben yapıyordum resmen. Sefer kollarımın arasında sarsıla sarsıla ağlarken arada bana küfür ettiğini duydum.


"Şerefsiz. Seni çok bekledim. " Sefer burnunu çekerek benden ayrıldı. Ancak ela gözleri benden yanımdaki kadına dönünce bir anda hazır ola geçip selam durdu. Belli ki benim aksime Esra komutanı tanıyordu. "Komutanım hoşgeldiniz. " şaşkın bakışları Mesut abime döndü. Onun davet ettigini sanıyordu.


"Hoşbulduk asker rahat ol. " Esra Mesut abimle konuşurken ben de kısaca Osman'la sarılıp Mutlu yengemin yanına geçtim. Evime kavuşmuşum gibi huzurluydum. Kucağındaki yeğenimi kucağıma alırken yengem konuştu.


"Hoşgeldin. Hepimizin gözü yollarda seni bekliyorduk. Hele Sefer sen geliyorsun diye mutfağa girip kek yaptı. Seviyormuşsun sanırım. " başımla onayladım. Duygusallığım üstümde olduğu için cevap bile veremedim. Sanki agzimi açsam ağlayacakmışım gibi. Esra yengemle konuşurken kucağımda beni merakla izleyen minik kıza baktım. Bu kadar büyümesini beklemiyordum. Resmen saçları bile uzamış. Maral'a aldığım hediyeyi arabada unuttum.


Sıra abime gelince gergince karşısına geçtim. Kendimi babasına karşı suç işleyen evlat gibi hissediyordum. Onları bu kadar severken bırakıp gitmem hata oldu. Ancak bu arada Esra'yı buldum.

"Abim. " kısık sesimle eş zamanlı olarak elini enseme atıp kendine çekti. Dolan gözlerimden yaş gelmesin diye kendimi kasarken abime sarıldım. Kolları güven doluydu. Hiçbir şey olmaz gibi hissediyor insan.


"Ulan eşşek sıpası. Seni ne kadar merak ettik biliyor musun?" Kaçamak bakışlarım Esra'ya kaydı. Onun yanında fırça yemesem iyidir. Bakışımla abimde misafir olduğunu hatırlayıp sustu.

"Esra komutanımda görevden sonra izindeydi. Arabası var diye getirmesini rica ettim. Sağolsun o da kabul etti. " bu bahaneyi Esra buldu. Bana kalsa direkt söylerdim.

"Abi milletin komutanının arabası var senin niye yok?" Sefer merakla konuştu. Daha deminki ağlaklığının yerini şimdi dalgacı hali almıştı. Abimi sinir edeceğini anlayıp gülümsedim. Şu samimi ortamı özlemişim. Osman, Sefer'i kendine çekip abimden uzaklaştırdı.


"Buyrun içeri geçelim. " yengemin davetiyle Sefer'in dediği hava da kaldı. Millet içeri geçerken özellikle arkada kaldım. Esra'nın elini kimse görmeden tutup destek verirmiş gibi sıktım ve o elini geri çekmeden ben geçtim.


Kucağımdaki kızı yengeme verdim. Bu arada onla abim tekli koltuğa otururken Sefer'le Osman'da ikili koltuğa oturmuştu. Geriye kalan ikili koltuğa da benle Esra oturduk. Hoş Esra sırf durumumuzu belli etmemek için resmen koltuğun köşesine oturmuştu.


"Komutanım siz bizim oğlanla nasıl anlaştınız? Kendisiyle biz bile zor anlaşıyoruz. " Sefer'in dediğine diğerleri gülerken ben de eşlik ettim. Esra'ysa diken üstünde olduğu için yine ifadesiz haliyle Sefer'e bakıyordu. O böyle yapında benimde gülüşüm soldu.

"Anlaşmadık. Yani Hakan garip bir asker. Hayatımı görevde kurtarınca bir iyilik yapayım dedim. " aksi sesiyle Sefer bile susmayı tercih etti. Osman'sa kıstığı gözleriyle Esra'ya bakıyordu. Bana hoşgeldin bile demeyen sessiz kardeşimin aklından geçenleri deli gibi merak ediyorum.


"Kahvaltı hazırlayayım mı?" Yengemi cevaplayacakken Esra benden önce davranıp sertçe reddetti. Yengemse duruma bozulmuştu. Askeriyede olmadığımızı hatırlaması lazım. Gergince boğazımı temizledim. Gözleri bana dönmese de sinyalimi almıştı.

"Saat daha erken yenge. Bir saat sonra hazırlarız. " yengem bana dönüp gülümsedi. "Ev ekmeği var mı?" Başıyla onaylayınca gözlerim parladı. Ev ekmeği aşkımı beni tanıyan herkes bilir. "Sen birtanesin yengem. " heyecanla konuştum. Abim dediğime sırıtırken Esra'nın bana dönen kafasını göz ucuyla görmüştüm.


"İstersen bir parça getireyim ye. " kalkmak için hazırlanınca elimde durdurdum.

"Sen yerini söyle. Sefer'de ekmeği sever. İkimize getireyim. " Sefer'in bana attığı bakışlarla gülüşüm büyüdü. Ondan uzaklaştım diye unuttum sanıyor olmalı. Osman'ın ikimizin arasında dönen kafasını görsemde anlam veremedim.



"Sepetin içinde. Sofra bezinin altı. " gözlerim Esraya kaydı. Kalın kaşları yine birbirine gelmişti. Ne yaptımda sinirlendirdim kim bilir.


"Sen yer misin?" Başını olumsuz anlamda salladı. Gözlerini dikince dayanamayıp kafamı çevirdim ve odadan çıktım. Yengemin bahsettiği yerden bir parça kendime bir parça da Sefer'e alıp odaya girdim. Sefer'in parçasını uzattım ancak Osman erken davranıp elimden sertçe çekti. Omuz silkip Esra'nın yanına oturdum. Sanırım onları bıraktım diye hala bana sinirli.


"Anlat bakalım. Bizsiz neler yaptın?" Abim kolunu kaldırıp yengemin omzuna attı. Yengemse bizim yanımızda olduğundan dolayı olsa gerek utançla kafasını önüne eğdi. Gözlerim Esra'ya kaydı. Bana soru sorulduğu için direkt olarak mimiklerimi izliyordu. Odadakiler aramızda bir şey olabileceğinden şüphelenmedi bile. Eminim ihtimal bile vermiyorlardır.



"Görevdeydim. Gelince de direkt yanınıza geldim zaten. " kendimi öldürme çabamı anlatmadım. Sefer oturduğu yerden kalkıp gelip benim koltuğumun kenarına oturdu. "Kıracaksın lan. " beni umursamadı bile. Yengem kızmayınca ben de ses etmedim. Kolunu omzuma atıp bana üstten baktı.


"Sen de geldiğine göre evlilik kervanına katılmak zorundasın. " kaşlarım çatıldı. Ne kervanı ne evliliği?

"Ne diyorsun?" Ellerini olmayan bıyığına atıp düzeltiyormuş gibi yaptı. Bu arada Esra'ya yandan bir bakış attı. Duymasın diye bana doğru eğilip öyle konuştu.


"Yengem bizi evlendirmeye koyuldu. Sen de geldiğine göre üç tane bulmak zorunda. " diyip sırıttı. "Yanlış anlama ama güzeli bana. " dayanamayıp ensesine vurdum. Acı içinde inlesede yanımdan kalkmadı. O ara gözüm Sefer'e ölümcül bakışlar atan Osman'da kaldı.


"Beni saymayın. Senle Osman'ı evlendirelim. Hem bu niye bozuk atıyor?" Normalde Osman hem suratsızdı ancak bugün üstüne bir de huysuz duruyordu.


"Sabah kaldırırken yüzüne su attım diye sinirli bana. " belli ki ben sıramı Osman'a savmışım. Bir ara bu eşşek şakalarını bana yapıyordu.


"Olum bırak lan bu şakaları. Valla birimizin tersine geleceksin bir gün. " omuz silkti ve dönüp kendisine ters bakışlar atan Osman'a önce göz kırptı sonra öpücük attı. Osman sinirden kızarırken kafasını parmaklarına indirdi. Dayanamayıp güldüm. "Uğraşma. " desemde beni umursamayıp Osman'ı sinir etmek için yanımdan kalkıp onun yanına gitti.


"Demek tayinini almamış. " abimin dediği şeyle kaşlarım çatıldı. Esra'ysa ne konuşuyorduysa bunu tek duyabildim.


"Pislik kadın. Çocuğu perişan ettiği yetmedi. " yengem sinirle konuşunca Esra'ya döndüm. Ne oldu dermiş gibi göz kırpınca dudaklarını araladı.


"Beyhan'ı konuşuyorduk. " sessiz kaldım. Onlar konuşmaya devam ederken dinlemek yerine dinliyormuş gibi yapıp Esra'yı izlemeye koyuldum. Nedense onu da yengem gibi kapalı hayal ettim. Güzel yüzüne eminim çok yakışırdı ancak askeriyede kapanmak yok.



"Asker olduğun çok belli. Konuşurken bile emir veriyor gibisin. " Mutlu yengem bunu dedikten sonra kıkırdadı. Abim yengemin gülüşünü görünce aramızdan soyutladı. Konuşmanın geri kalanında karısını izledi sadece.




Bir gün benimde tablom abimler gibi olur mu? Esra'yla evliyiz ve boy boy çocuklarımız var. Ancak kurduğum hayalle titredim. Esra eminim evin içinde bize terör estirir. Nazi kampı gibi yaşarız.



"Biz kalksak olur mu? İki gündür uykusuzum ve gözlerim kapanıyor. " halbuki arabada uyudu. Ayrıca karargaha gidincede iki saatini uyudu. Bense günlerdir adam akıllı uyumadım. Dün geceyse hazırlanma ve yol yüzünden uyuyamadım. Asıl uykusu gelen bendim.


"Burada kalın. Yerimiz var. "Yengem atıldı. Ancak Esra başını olumsuz anlamda salladı. Benim hep kaldığım yer olsa da mecbur Esra'ya uyacağım.


"Bize misafirhanede yer ayırdılar. Sizi rahatsız etmeyelim. "  askeriymişim gibi kafasıyla hadi işareti yapınca gerildim. Esra'ysa yaptığı hareketin farkında olmadan kapıya doğru adımladı. "Biraz uyuyup kendimize gelince tekrar geliriz. " Sefer bile şaşkınca bana bakıyordu. Esra gitse de benim oturmamı bekliyorlardı. Ancak kızı tekte bırakamam.


"Akşama doğru geliriz. " zengin kalkışı gibi evden çıktık. Önden yürüyen Esra'ya yetişip durdurdum. "Niye bir anda çıktık?" Tavrı hiç hoşuma gitmemişti. Gözleri yüzümde dolaştı ve en son gözlerimde durdu.


"Gözlerin kapanıp duruyordu. Kıyamadım. "



Sınır geçilmedi ancak yine de paylaştım. Bu defa sınırı geçmeye çalışın.

Continue Reading

You'll Also Like

Gupse By Ase

Teen Fiction

8K 805 10
"Ben sana güvenmiştim." Diyerek elindeki dosyaya uzandım. Şaşkınlığın olsa gerek kayarak avuçlarıma bıraktı dosyayı. Kapağını açtığım anda hayatımla...
8.1M 376K 65
"İkimizde biliyoruz ki, er ya da geç benimle evleneceksin. Ve bu zorunluluktan olmayacak!" "Başlangıç: 12 HAZİRAN 2016 Bitiş: 18 EKİM 2019" ...
48.5K 1.2K 43
Ömİl i sevdiğim için burdayım burada daha önce vardım hikaye yazmaya yeni başladım
4.1M 253K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...