Mutlu Mesut...

Door 0Zengo0

1.8M 84.6K 10.3K

Asker yareni olmak en son istediğim şeyken şimdilerde ettiğim tek duam oldu. Meer

🧵1🧶
🧵2🧶
🧵3🧶
🧵4🧶
🧵5🧶
🧵6🧶
🧵7🧶
🧵8🧶
🧵9 🧶+14
🧵10🧶
🧵11🧶
🧵12🧶
🧵13🧶
🧵14🧶
🧵15🧶
🔞🧵16🧶🔞
🧵17🧶
🧵18🧶
🔞🧵19🧶🔞
🧵20🧶
🧵21🧶
🧵22🧶
🧵23🧶
🧵24🧶
🧵25🧶
🧵26🧶
🔞🧵27🧶🔞
🧵28🧶
🧵29🧶
🧵30🧶
🧵31🧶
🧵32🧶
🧵33🧶
🧵34🧶
🧵35🧶
🧵36🧶
🧵37🧶
Yeni Kurgu
🧵38🧶
🧵39🧶
🧵40🧶
🧵41🧶
🧵42🧶
🚫📛❌🔞🧵43🧶🔞❌📛🚫
🧵44🧶
🧵45🧶
🧵46🧶
🧵47🧶
🧵48🧶
🧵49🧶
🚫❌🧵50🧶📛🔞
🧵51🧶
🧵52🧶
🚫❌🧵53🧶🔞📛
🧵55🧶
🧵56🧶
🧵57🧶
🧵58🧶
🧵Final🧶
Kitap Duyurusu

🧵54🧶

15.4K 763 84
Door 0Zengo0

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın..

Bölüm sınırı:
Beğeni:500
Yorum:150

Sınır geçilince bölüm yazmaya başlayacağım.


.Osman.



Dizdiğim boncuklara bakılı kaldım bir süre. Dün gece Mutlu yengem benle Sefer'e ciddi bir konuşma yapmıştı. Mesut abim bu konuşmaya katılmamış olsa da eminim yengemle arkada bu konuyu konuşmuşlardır. Yoksa Mutlu yenge durup dururken bizimle konuşmaz.


Evlenmemiz gerektiğini söyledi. Mesleğimiz elimizde, para kazanıyoruz ve çok şükür elimiz yüzümüz düzgün. Yengemin dedikleri bana mantıklı geldi. Temiz bir ev, sıcak yemek ve boy boy çocuklar. En azından düzenli bir hayatınız olur diye tembihledi.


Yine de içimden evlenmek gelmiyor. Görücü usulü evleneceğim ve hiç tanımadığım bir kadınla aynı evi paylaşacağım. Sevmediğim kadına dokunacağım. Bunları düşününce bile evlilik düşüncesinden hemen soğuyordum.


Benim aksime Sefer'se bu konuya daha sıcak bakıyordu. Daha birbirimize söz vermemizin üstünden günler geçmişken beni tek bırakıp evlenecekti. Hoş sözü verirken ilk Sefer'in bozacağını biliyordum.


Kendime yaptığım tesbihi çekmeye başladım. Ya sabır diyerek boncukları kalın parmaklarımın arasında oynatıyordum.

"Düşüncelere dalmışsın. " Sefer'in neşeli sesine rağmen dönüp bakmadım. Bugün Hakan'dan haber aldık. Görevleri bitmiş ve karargaha dönmüş. Albay bu haberi Mesut abime verince otomatikmen bizimde haberimiz oldu. Kardeşim en kısa sürede yanımıza gelir.


"Öyle oldu. " kısa cevabım üzerine omzuma vurup yanıma oturdu. Yatakhanenin çatıya çıkan merdivenini bulunca hiç çekinmeden çıktım. Buradaki askerler nasıl daha önce burayı keşfedip gelmemişler.

"Gün boyu pek bir düşünceliydin. Yengemin dediklerini düşünüyorsun değil mi? Çok düşünme lan kimse seninle evlenmez. " dediğine tepki bile vermedim. Sefer'se sessizliğim üzerine inatla konuşmaya devam etti. "Hem sen evleneceğin kadını asık yüzünle bezdirirsin. " dediği cümleyle boncuklarını çektiğim tesbihle öylece donup kaldım. Bunları ben de düşündüğüm için Sefer'in dedikleri içime oturdu.


"O zaman sen niye bu suratsızın yanındasın?" Kuru bir sesle konuşup kafamı ona doğru çevirdim. Şakasını ciddiye aldığımı fark edip gülüşünü sildi. Ancak bu sorunun cevabını biliyorum. Tek kalmaktan korktuğu için yanımda.

"Seninle dalga geçiyordum. " diyip omzuyla omzuma vurdu. Elaları karanlık yüzünden şimdi siyah görünüyordu.


"Sözünü bozacak mısın?" Daha fazla gerilmesin diye mevzuyu değiştirdim. Heyecanla gülümsedi. Yengemin fikrine sıcak baktığını anlamıştım zaten.


"Seni hiçbir zaman bırakmayacağım ancak yengem haklı. Hayatıma bir kadının eli dokunsa fena mı olur?" Heyecanla aydınlanan yüzüne bakmayı kesip kafamı önüme eğdim. Sıktığım tesbihi zorla sıkmayı bıraktım. Gevşekçe tuttuğum halde kopacakmış gibi duruyordu.


"Zaten evlenmemek için söz vermen saçmalıktı. " Sefer'den yanıt gelmeyince ben de susmaya devam ettim. Sanırım Sefer'in yaşadığı korkunun ne olduğunu şimdi anlıyordum. Hakan fazla uzatmadan birini bulur evlenir, Sefer desen zaten buna niyetlenmiş. Geriye sadece ben kaldım. Onlar sıcak ailesiyle birlikte yaşayıp, çocukları olurken ben tek yaşlanacağım. Onlar için hep ikinci planda kalacağım.

"Sen düşünüyor musun? " başımı olumsuz anlamda salladım. Patmaklarımın arasındaki tesbih çekilince kafamı kaldırıp Sefer'e baktım. "Bu boncukları nereden buldun? Baksana benim göz rengimle aynı. " göz hizasına kaldırdı. Gözleri siyah göründüğü için cevap bile veremedim. Sefer söyleyene kadar aynı renk olduğunu bile fark etmemiştim.

"Bilmem. Topladığım çantamdan çıktı. " boncukları aldığım zamanı bile hatırlamıyorum. Sefer kafasındaki bereyle sarı saçlarını biraz daha kapatırken diliyle pembe dudaklarını yaladı.


"Bunu bana versene. İleride oğlum olursa ona veririm. " dediğine sesli cevap vermeye gücüm olmadığından başımla onayladım. Evlilik olayına kendini o kadar kaptırmış durumdaki olmayan oğluna hediye alıyordu.


"Dağıtma konuyu. Sen evlilik düşünmüyor musun?" Merakla konuştu. Bu arada gözleri özenle dizdiğim boncukların üzerinde dolaşıyordu. Sefer'in bu konularda sabrı olmadığı için eminim hiçbir zaman tesbih yapamaz.


"Düşünmüyorum. Evlilik, kadınlar ve sıcak aile düşüncesi bana hala çok uzak. " omuz silktim. Birine kör kütük aşık olsam bile evlilikten her zaman kaçacağımı biliyorum. Hissediyorum.


Gözlerim Sefer'de takılı kaldı. Önüne eğdiği kafasına rağmen gerilen dudaklarını görebiliyorum. Dediğim şey de komik bir durum olmadığı halde sırıtıyordu.


"Çocuk peki. " hala yandan onun yüzünü izlerken istemsiz gülümsedim. Buraya gelirken kendi montunu giymek yerine benimkini giymişti ve iri bedenim yüzünden ona bol olmuştu.


"Hayatımda bir tane çocuk var zaten yeterli. " ondan bahsettiğimi anlayıp sırıtmasını bozmadan kafasını hafif kaldırıp bana baktı.


"Sallama lan ben gatır kadar adamım. " bunu derken bile inanmadığı belli oluyordu. Başımla onaylarken gülüşüm büyüdü.


"Kalk hadi. Burnun kırmızı oldu. İçeri geçelim. " çatıda olduğumuz için ilk ben kalktım ve kolundan tutarak kaldırdım. Dengesi bozulan Sefer'i kolundan tutup kendimle birlikte içeriye soktum.



"Götüm donmuş. " sıcağa girince ellerini birbirine sürtüp ısınmaya çalıştı. Mont bile almadan çıktığım için ben de üşüdüm. Ellerimi ceplerime sokup yürümeye başladım. Hemen peşimden söylenerek geliyordu. "Akılsız. Sadece üstündekiyle yukarı çıkmış bir de. Hasta olursan sana bakmayacağım. " kendi kendine söylenmesine güldüm ve elimi kafasına atıp beresini çıkardım.


"Şimdiye kadar hasta olduğumda sen mi baktın? Başımın çaresine bakarım ben. " Sefer dudak büzdü. Grupta birbirine en uzak olan ikimiz olduğumuz için hastalık süreçlerinde hiç birbirime bakma derdimiz olmadı. Hakan'la Mesut abi o görevi üstleniyordu ancak şimdi birbirimize kaldık.



Koridoru inleten hapşurmamla eş zamanlı olarak dengemi kaybedip yanımdaki duvara omzumu çarptım. Kapattığım gözlerimi açmadan ikinci kez hapşurdum. Biraz kendime gelince dönüp Sefer'e baktım. Halimle dalga geçer sanarken şaşkınca bakıyordu.


"Sanırım ben erdim. Baksana ne desem hemen oluyor. " insan bir çok yaşa der. Kendime gelip hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim. Isınan bedenimdeki batmaların yeni yeni farkına varıyordum.


"Evlenirsek hastalığımızda bizimle ilgilenen biri de olur. " hemen arkamdan yatakhaneye giren Sefer sessizce konuştu. Karanlık yerde uyuyanları uyandırmamak için çabalıyordu. Görmeyen gözlerle yatağımı bulup uzandım. Sefer merdivenleri çıkıp üstümdeki yatakta yatması gerekiyordu ancak inatla gelip yanıma oturdu.


"O zaman sen evlen işte. Bakan biri olur. " dediklerimi umursamadan montumun kolunu yukarı çekip elini dışarı çıkardı. Bileğindeki tesbihi karanlığa rağmen görebildim.


Elinin tersini alnıma koydu. Saniyeler içinde elini geri çekerken konuşmaya başladı.


"Korktuğum oldu. Yanıyorsun. " üstüme çektiğim yorganımı açtı. Bedenim soğuktan titrerken geri çekmeye çalıştım ancak izin vermedi. "Kalk revire gidiyoruz. " yanımda oturan bedeni kalan son gücümle itip yorganı üstüme çektim.


"Sana ihtiyacım yok. " ona arkamı dönüp gözlerimi kapattım. Saniyeler içinde baygın gitmiştim zaten.



.......

"Revire gidelim dedim sana. " burnumu derince çektim. Bütün kemiklerim kırılmış gibi sızlıyordu. Gözlerimi açamazken burnum durmadan akıp sinirimi bozuyordu.


"Git başımdan. " kahvaltıya bile kalkamadım. Tayin yüzünden hala göreve başlamadığımız için rahatça yatıyordum. Yoksa diğerleri çoktan ısınma hareketlerine başlamıştır.




"Kalk şunu iç. " gözlerimi zorla araladım. Avucunda beyaz ilaçla bana doğru eğilmişti. Diğer elindeyse bir bardak su vardı. "En azından ağrıların kesilir. " doğrulamadan yeniden hapşurdum. Sefer yüzünü buruşturmasına rağmen elini geri çekmedi. Ağzıma attığım yuvarlak ilacın üstüne suyu tek dikişte içtim. İçim serinledi resmen.


Bitkin bedenimi yatağa geri bıraktım ve gözlerimi kapattım.


.....

Islak bir şeylerin yüzümde gezdiğini hissettim. Bilincim yavaş yavaş kendine gelirken gözlerim inatla açılmadı. Sadece Sefer'in söylenmelerini anlamaya başladım.


"Şeytan diyor bırak gebersin. Ulan ne inat var sen de arkadaş. Altı üstü revire geleceksin. Götüne iğne yapacaklar bu dert bitecek. " alnımı serin bir bezle sildikçe kendime geldim. Titreyen gözlerimi zorla aralayıp ona baktım. Bedenim soğuktan titriyordu resmen.


"İğneden korkuyorum. " bu itirafı aklım yerinde olmadığı için yaptım. Yoksa Sefer'e asla dalga konusu olmam. Bulanık gözlerle gördüğüm kadarıyla dediğim şeye şaşırmıştı.


"Ben yanındayım. Bir şey olmaz. " küçük çocuk gibi omuz silktim. Hastalıktan gebermeyi tercih ederim.
"Tamam ilaç isteriz sadece. " burnumu çekerken gözlerimi yeniden yumdum.


"Beni bu halde görürse iğnesiz yollamaz. " yüzümü buruşturdum. Sefer sesli bir nefes verdi. İkna edemeyeceğini anlamış olmalı.


"Kalk bu çorbayı iç bari. " tek gözümü zorla açtım. Saklama kabında yapılmış olan çorbayı görünce yüzümü buruşturdum. Midem bulanmıştı. "Yengem kendi elleriyle yaptı. Hasta olduğunu söyleyince hemen yaptı. " kafamı iki yana sallayınca sinirle saçlarımı çekti. Acı içinde inledim.



"Kalk şu çorbayı iç yoksa döverim seni. " öfkeli sesine karşılık doğrulmaya çalıştım. Gözlerimi açamasamda dudaklarımı araladım. Sıcak olan çorba hem midemi bulandırdı hem de tuhaf bir şekilde iyi geldi. Aralık gözlerimden gördüğüm kadarıyla Sefer çattığı kaşlarıyla çorbayı yediriyordu. Hem sana bakmam diyip hem de bakması.



"Yeter daha yiyemiyorum. " itiraz etmedi. Yeniden yatağa uzandım. Islak bez yeniden yüzümde dolanmaya başladı. "Ne zamandan beri benimle uğraşıyorsun?" İç çekerken bezi yüzümden çekti. Çorba içirirken yorgun gözlerini fark edebildim.


"Dün gece sen yatağa girdiğinden beri. Baygın yatıyorsun. " sesinde gözlemeye çalıştığı endişeyi fark edince zorla gözlerimi araladım. Bu arada dudaklarımda cılız bir gülümseme vardı.

"İyiyim ben. " gözlerini devirdi. Kanlanan gözlerine bakmayı kesip yüzümü ovuşturdum. "Gidip biraz uyu. " başını olumsuz anlamda salladı. Yanımdan ayrılmayacağını belli etmişti. Yatakta iyice yana kayıp ona yer açtım. "Sana sırtımı dönerim. " yeniden başını olumsuz anlamda sallayınca kolundan tutup çekiştirdim. Gram gücüm kalmadığı için beni zorlamadan uzandı ve bana sırtını döndü. Ben de ona sırtımı dönüp ikimizin üstüne yorganı çektim. Manyak tüm gece uykusuz kalmış.



.......


Gelen seslerle gözlerimi araladım. En son çorba içip yattığımı hatırlıyorum. Şimdiyse sabah kahvaltısı için askerler hazırlanıyordu. Kendimi daha dinç hissettiğim için yatakta doğrulup oturdum. Gözlerim Sefer'i aradı ancak ortalıkta yoktu. Kahvaltıya gittiğini düşünmüştüm ki kapıdan giren sarışınla bu tezimi çürüttüm.



Ela gözleri beni iyi görünce rahatladı ve gülümsedi. Düne göre o da daha iyi görünüyordu. En azında gozleri gözleri artık kırmızı değil.


"Günaydın. Hastam nasılmış bakalım?" Bedenimi iki yana gererken yüzümü buruşturdum. Hala kendime gelemedim resmen. Ancak sağ kolumda başka bir ağrı vardı sanki. Kafamı hafif indirince takılı olan serumu gördüm. Gözlerim iri iri tepemdeki serum paketine takıldı.



"Sen bana iğne mi saplattırdın?" Dediğim şeye güldü. Ben de diyorum nasıl oldu da kendime gelebildim. Kolumdaki iğneyi görünce bile bilincimin kaydığını hissedebiliyorum. Zorla gözlerimi Sefer'e çevirdim. Sırıtarak bana bakıyordu.


"Eee ne demişler dinsizin hakkından imansız gelirmiş. Gözümün önünde ölmene izin veremezdim. Hem gece boyunca sayıklayıp durdun. "


"Ne sayıkladım?" Kuşku dolu sesimle Sefer'in gülümsemesi büyüdü. Bu halinden bile dalga geçeceği bir şeyler olduğu anlaşılıyordu.


"Bir şey demedin canım. Sadece adım dilinden düşmedi. " diyip göz kırptı.


Ga verder met lezen

Dit interesseert je vast

3.4M 169K 67
Hayatı boyunca kimseyi sevmemiş, tek derdi vatan, bayrak ve ülkesi olan asker ile hiç sevildiğini hissetmemiş, kalabalık içinde yalnızlığı hisseden b...
125K 5.7K 14
Zemheri babası tarafından zorla evlendirilen bir kızdı. Akay ona yıllarca aşık bir adamdı. Zemheri Akay'ı sevecek mi?
pupa Door Asiye

Algemene fictie

2.4K 218 8
Hakkari'ye ataması gerçekleşen Besra, 23 yaşında bir genç kızdır. Kendisiyle ilgili konuşmayı pek sevmeyen, oldukça zeki ve akıllı birisidir. Gittiği...
301K 19K 48
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel