ADA....
Gün ve gece hastanede kaldım serum ateş düşürücü antibiyotik aldım. Poyrazı iyi olduğuma öperek inandırdım hastaneden çıktık. Serumlar iyi gelmişti kendimi çok iyi hissediyordum.
Sabah kahvaltımızı ederek eve geldik, evi dolaştım Poyraz üzerini değişti yanıma geldi ve....
- Aşk iyisin değilmi benim bir kaç saat şirkete gitmem gerekli ben gelene kadar evde yalnız kalabilirmisin kapıda adamlar var sakın korkma burası güvenlikli bir ev...
-Tamam kalırım ama Poyraz eve gidip telefon eşya falan almam lazım...
- İstediğin herşey odamızda
-Nasıl yani?
- Ben Senin eşyalarını seni getirdiğim akşam alıp geldim, telefonunu da özellikle kapattım seni arayıp kimse rahatsız etmesin diye.
- Ya çılgın adam.
Onu dudağından öperek odaya gittim.
Bavulum çantam hepsi koltuğun üzerindeydi telefonumu açtım.
Poyraz çıkarken onu öptüm.
Telefonun bir süre sonra ötesi ile ekrana baktım.
Sayısız mesaj doluydu ilk annemi aradım.
*Anne
*Ada iki gündür neredesin deli ettin bizi meraktan.
* Hastanedeydim anne
*Nasıl hastanedeydin. Ne oldu Söylesene hastanede ne işin vardı?
*Anne o akşam çıkarken üstüme inceydi ya.
Ben üşütmüşüm ateşlendim Poyraz beni hastaneye yatırdı iki gündür de, serum, antibiyotik tedavi gördüm ve az önce eve geldik.
*Kızım sen hangi evdesin ben Pervin Hanımı da aradım Poyrazlar burada değil Poyraz eve hiç gelmedi dedi.
Sen neredesin?
*Poyrazın kendi evindeyim!
*Kızım eve dönüp gelsene. Bak baban çok üzgün o akşam yaşananlardan sonra Poyraz gelip, babanla çok ağır konuştu, itip kaktı biz olmasak dövecekti babalığını falan sorguladı babanı çok üzdü çık evinize gel.
*Poyraz babama vurmayamı kalktı yok daha neler.
*Gel bunları yüz yüze konuşalım.
*Mercan'la bize o ev artık dar gelmeye başladı anne.
Ben zaten biliyorsun daha önce de tek başına yaşamak istiyordum Poyraz olmasaydı da ben o evden zaten ayrılacaktım.
*Ada saçmalama durduk yere ayrı eve çıkmak nedir.
*Anne okulum bitti zaten Poyraz'la da konuşacağım bir işe girip çalışacağım şu an evlenmeyi falan düşünmüyorum zaten.
*Ada sen çaldırdın mı Poyraz adayla iki gün içinde evleneceğim dedi.
Siz ister isteyin ister istemeyin dedi.
*Ne kim dedi anne Poyraz mı?
*Evet Poyraz Adayla iki gün içinde evleneceğim dedi!
*Benim böyle bir şeyden haberim yok anne ben evlenmeyi falan düşünmüyorum tamam aramız iyi, evet çevreye nişanlandık dedik ama biz Poyraz'la konuşuruz bir yanlış anlaşılma vardır ya da sinirle söylemiştir. Babam nasıl onu da arayacağım şimdi?
*Baban iyi kızım işlerle uğraşıyor işlerimiz çok karışık firmalarla aralarında sorunlar var taahhütlerini yerine getirmiyorlar.
Bu da babanın sıkışmasını sağlıyor ve biliyorsun Poyraz'a da bayağı bir borcu var Poyraz ortak oldu diye her şeyi karşılıyor ama sonunda tüm iş yerini elimizden alacak.
*Poyraz öyle şeyler yapmaz anne.
*Bilmiyorum kızım inşallah.
Anne ben bir babamı arıyı görüşürüz...
-Babana sakın olay gününü kavgayı hatırlatma üzme.
-Tamam anne.
Babamı aradım.
* Ada kızım
* Baba nasılsın?
* Ada asıl sen nasılsın? kızım o akşam evden çıktın gittin arkandan bağırdım durmadın. Senden sonra Poyraz geldi başına bir şeyler gelmiş söyledi aradım telefonun kapalı kızım sen beni neden arayıp sormuyorsun.
*Baba Az önce annemle de görüştüm hastanedeydim.
İnce üstle çıkınca üşüttüm ateşlendim Poyraz beni iki gündür hastaneye yatırdı daha az önce çıktım.
*Ne diyorsun Ada sen hastalanıyorsun ve bundan bizim haberimiz yok Poyraz niye arayıp bize haber vermiyor bizi neden adam yerine koymuyor.
Biz senin annen, babanız aileniz bunları neden önemsemiyor kızım.
*Baba Poyraz sinirlenmiş biraz olaylardan dolayı bir o sabah bana biri saldırdı ondan dolayı da sinirliydi.
*Evet kızım geldi söyledi çok üzüldüm.
*Üzülme geçti baba...
*Ada eve geri dön
* Poyraz eve gelsin konuşalım öyle baba...
* Ada ben senin babanın ve eve gel diyorum....
* Tamam baba geliyorum.
*Bekliyorum....
Poyrazı aradım açmadı mesaj yazdım.
* Babam aradı senin yaptıklarından dolayı çok üzgün benim eve dönmem gerekli. Ayrıca babama vurmaya kalkman küfür etmen, hakaretlerin hiç hoşdeğil karşında ki benim babam ben senin annene, böyle yapsam hoşmu?
Çıktım kapıda ki güvenlik benim yalnız gitmeme izin vermedi.
Beni evime getirdiler..
Bahçeye geçtiğimde otoparkta Poyrazın hediyesi olan arabayı gördüm demek biz yokken gelmişti.
Babam annem ve Meltem beni kapıda karşıladılar üçüne'de ayrı ayrı sarıldım içeri geçtim
Oturup genel bir sohbet ettik.
Annem...
-Ada eve geldin 2 gün sonraya bohça göstermek için davet verelim.
-Anne taktın bu konuya
- Kızım iptal ettik ya millet hemen ayrılıyorlar dedikodusu çıkardı.
-Of anne of
Canım çok sıkılıyordu hala daha
Poyrazdan ses seda yoktu ama,
Poyrazı biraz tanıdıysam peşimden buraya gelecekti.
Akşam yemeğine oturduk geleli neredeyse 4 saat olmuştu, telefona baktım arama da mesaj da yoktu.
Yemek yerken kapı çaldı.
Yardımcımız kapıyı açıp Ada Hanım Poyraz Bey geldi...
Sofradan kalkıp kapıya gittim....
Elleri cebinde kapıda duruyordu.
-Hoşgeldin Poyraz neden orada duruyorsun? Gel.
-Sence hoşmu geldim Ada?
- Poyraz babam çok üzgündü yaptığın hakaretler,şiddet eyliminden dolayı kırılmış ve babam benim yüzümden üzülsün istemiyorum sana mesajda da ded-
Poyraz sözümü bitirmeme izin vermeden..
- Ben hakaret etmedim, ve kaba kuvvet göstermedim sana böylemi söylediler.
Poyraz beni es geçerek içeri girdi, babam Poyrazı görünce ayağa kalktı....
- Mehmet Bey bu zamana kadar benden iyilik dışında her hangi bir hareket gördünüz mü?
-Ne oluyor Poyraz?
- Soruma cevap verin?
-Hayır görmedim!
-Sorarım size o zaman neden Ada' ya yalan söyleyerek yanınıza çağırdınız, hemde bu evde onu çekemeyen istemeyen, kırıp inciten ve sizin dur diyemediğiniz ablası burdayken.
- Poyraz yeter babam ne yalan söyledi ki bana.
-Sözde hakaret etmişim üzerine yürümüşüm kaba kuvvet uygulamışım ya...
-Yapmadığın işler değil Poyraz ben yabancılamadım hareketlerini seni tanıyoruz sonuçta...
Babam Ada diye bağırdı.
Poyrazla göz göze kaldık. Gözlerini benden çekmeden...
-Mehmet Bey ben size kaba kuvvet uyguladım mı ? Hakaret ettim mi ?.
Poyrazın sözlerinin üzerine evde sessizlik oldu.
-Mehmet Bey ben size sabahın dördünde kızlarınızın birbirlerinle kavga etmesini durduramadınız. Ada'nın çekip gitmesine dur demediniz ve bu saatte tek başına dışarı gitmesine izin mi verdiniz. Başına birşey gelmesinden korkmadınız yatağınıza girip yattınız mı?sorarım size siz nasıl bir babasınız? Sözlerimin dışında küfür, itme kakma, hakaret ettim mi?
Gözlerini benden çekerek babama döndü...
-Evet Mehmet Bey Sizden bir cevap bekliyorum söylediğim sözleri de bugün gibi hatırlıyorum söylediğim sözler dışında. Ben size herhangi bir el kaldırma, dövme eylimi, hakaret, küfür, itme kakma, yaptım mı?
-Hayır.
- Sorum ve işim bitmiştir iyi akşamlar.
Dedi ve yüzüme bakmadan yanımdan geçti..
Peşinden gidip kolunu tuttum...
-Poyraz konuşalım mı?
-Konuşacak ne var ki? geldim gördüm gidiyorum...
- Tamam haklısın özür dilerim seni dinlemedim. Ama söz konusu babam...
- Yani babam var, sen yoksun diyorsun. Peki
Poyraz'a öylece baktım tek söz etmeden. Dönüp arkasını gitti.
Neye uğradığımı şaşırdım.
Anneme dönüp sinirle baktım...
Babam bana...
-Kızım Poyrazın bana küfür ettiğini dövmeye kalktığını nereden çıkardın?Tamam üzüldüm, seni alıp gitmesine, bizi habersiz bırakmasına kızdım ama suçsuz yere suçlamak yanlış. Ayrıca sana söyledim Poyraz bizim tek kurtuluşumuz bu konunun şakası yok ben sana onla aranı iyi tut, hatta evlen derken çok ciddiyim.
-Nerden çıktı bu sözler anne?
-Kızım ben hareketlerini o anlamada yorumladım yaptı demedim...
- Tabi canım kesin öyledir. Sen beni eve getirmek , millete bohça göstermek için söylemiş olmayasın anne?
- Kızım sen annene hesap sormayı bırakıp Poyraz'ı ara da gönlünü al. En azından bir kusura bakma de özür dile ayıp oldu. Aranız bozulursa biz batarız bunu unutma git ve bu yanlış anlaşılmayı düzelt.
Odama çıktım Poyraz'ı aradım ama telefona cevap vermiyordu üst üste birkaç defa aradım 1 saat kadar bekledim ama bana geri dönmedi kalbim sıkılıyordu aklıma Dinçer'in telefonu geldi Dinçer'i aradım.
-Alo
-Merhaba ben Ada Poyraz yanında mı?
-Merhaba yenge abim bir görüşmede.
-Telefona verir misin?
-Kusura bakma yenge bölemem.
-Bu nasıl görüşme bangır bangır müzik var orada...
-Kalabalık bir yer yenge...
-Neredesiniz?
-Otelin barındayız!
-Hangi otel Dinçer?
-PoDeYa
Google ye Podeya yazdım konuma baktım eve 35i dakikaydı. Poyraz'ın kalbini kırmıştım ve bana sinirliydi.
Poyrazın hediyesi olan arabaya bindim konumu açıp yola çıktım 35 dakika sonra otele girdim, ordanda otelin üst katında ki bara çıktım. İçerisi çok kalabalıktı bir kızın doğum günü kutlaması vardı, bakınırken Poyraz'ı oturmuş bir adamla konuşurken gördüm.
Beni görmesiyle yanıma gelmesi bir oldu.
Beni baştan aşağı süzdü...
- Sen bu kılıkta burada ne arıyorsun? Hem nerenden bildin burada olduğumu?
Dinçere kızar diye...
-Senin burada olduğunu nereden bileceğim arkadaşlarım doğum günü var çağırdı ondan geldim.
-Yani bir saat önce yaşadığımız olaylar seni etkilemedi eğlenmeye geldin.
-Ufak bir yanlış anlamadan dolayı kızan kapıyı vurup giden telefon açmayan buraya eğlenmeye gelen senmi söylüyorsun bunu?
- Lan adamı hasta etme. Ne yanlış anlaması adamı döver gibi mesaj atıp çekip giden sensin. Hem suçlu hem güçlü bana hesapmı soruyorsun?
-Sen bana soruyorsun ya.
-Ben sorarım.
-Soramazsın sen kimisinde bana hesap soruyorsun.
-Ada ileri gitme susmanı tavsiye ederim.
-Ya susmazsam?
-Ada beni zorlama!
Arkamı Poyraza dönüp doğum günü gurubunun içine girdim kimseyide tanımıyordum ki hemen masadan bir pasta aldım tebessüm ederek etrafa gülmeye başladım. Yanıma gelen bir çocuk.
-Selam ben Arif sen kimsin bizim okuldanmısın?
-Selam sizin okul?
-Doğuş üniversitesi
-Ha yok ya ben Medeniyet Üniversitesindenim.
-Sen Sezini nereden tanıyorsun?
-Liseden arkadaşıyım.
Hem çocukla konuşuyor, hem Poyraz'ı kesiyordum adamın yanına oturmuş sinirli bir şekilde bana bakıyordu o sırada çalan dans müziği ile.
Herkes birbirini dansa kaldırdı çocuk elimdeki tabağı alarak elimden tuttu daha ne oluyoruz diyemeden kendimi dans pistinde çocuğun kollarında buldum çocuğu itip kalksam Poyraz olay çıkartır yalanım ortaya çıkardı.
Sıkkın bir şekilde dans ederek çocuğun kulağımın dibine yanaşıp sorduğu sorulara ha hı falan diyordum.
Poyraz'a baktığımda onu göremedim.
İçersi çok sıcaktı üzerimde ki kazak beni bunaltmış haldeydi.
Çoçuk dans bitimine yakın...
- Ne oldu?
-Sıcak bunaldım.
-Sigara içmeye aşağıya ineceğim sende gelmek istermisin?
-Evet dedim maksadım bir an önce arabaya binip eve gitmekti.Poyrazla aramı düzeltmenin yollarını düşünmeliydim bana kızıp babamı batırırsa babamda kendine birşey yaparsa aman Allahım düşüncesi bile kötüydü.
Çocukla birlikte oradan ayrıldık asansöre bindik çocuk bana iltifat üzerine iltifat ediyordu asansörde tek olmadığımıza dua ettim.
Asansörün kapısı açıldığı gibi otelden dışarı çıktık.
Otoparka doğru ilerlediğimde..
Poyraz karşımdaydı
Poyraz öylece bana bakıyordu.
-Yanıma gel! Diye bağırdı.....
-Bana bağırma
Arif....
-Kendine gel karşında bayan var adam ol derdine susadın herhalde dediğinde....
Sırf olay çıkmasın diye hareket ettim, Arif kolumdan tutup.
-Hey nereye???
Cevap vermeme fırsat vermeden.
-O elini hemen karımdan çek!!!!!
-Pardon beyefendi evli olduğumuzu bilmiyordum.
-Değiliz zaten dedim ve Poyraza baktım.
Burnundan soluyordu.
Arif....
-Dalgamı geçiyorsun sen be diye Poyraza doğru ilerledi, Poyrazın yumruk çakmasıyla Arif yere yığıldı, çığlık atıp Poyraz yapma diye bağırdım.
Poyraz sinirle bana doğru geldi. Bende o çocuğa vurduğu için ona sinirliydim.
Kolumdan tutduğu gibi beni arabanın içine zorla oturttu.
-Bırak beni sen kimsin ya kim kendini ne zannediyosun diye bağırarak arabadan çıkmaya çalışıyordum koltuğa beni öyle bir bastırdı ki, üzerimdeki siyah beyaz çizgili eteğim
debelenmemden kalçalarıma kadar sıyrıldı ikimizde aynı anda önce bacaklarıma, sonra bir birimize baktık çakır gözleri çok deli bakıyordu göz göze bir süre bakıştık arabadan çıkmak için hamle yaptığımda beni yan döndürüp kemerimi taktı.
- Hayvan sen hayvansın diye bağırmaya başladım
Bana eğilip burnumun dibine kadar girdi.
- Eğer hemen bağırmayı kesmezsen o minik siyah kilodunu yırtar atar içine şuracıkta girerim gerisini sen düşün......
- Terbiyesiz
Sinirle kapımı kapattı. Arabaya bindi Arif yerden kalkarken biz otoparktan çıktık.
-Arabam orda kaldı nereye gidiyoruz?
-Evine yollatırım arabanı...
- Poyraz nereye dedim.
-Demek hayvan ha gösteririm ben sana hayvanı....
-Vahşi bir hayvan gibi davranmasaydın sende az bile söyledim.
-Dedimya Ada gösteririm ben sana hayvan neymiş.
Onun evine gittik. Arabayı park ketti bana dönüp
-Ne bekliyorsun? İnsene...
Seri olmalı Poyraza bu babam olayını unutturmalıydım.
Poyraz bana kızıp babamla beni sınamaya kalka bilirdi.Düşünmeye başladım.
Arabadan inmedim kollarımı bağdaş kurup öyle oturmaya devam ettim.
Poyraz arabadan çıktı benim olduğum tarafa döndü kapımı açtı önce emniyet kemerimi söktü.
Kolumdan beni tuttu gibi arabadan çıkarttı, hızlı adımlarla eve doğru yürüyorduk ayağımdaki topuklu ayakkabı bir sağ, bir sola, yamulup bahçenin çimenlerine saplanıyordu.
-Dur!!!!! diye kolumu ondan çektim.
Poyraz bana baktı. Ayakkabılarımı ayağımdan çıkarıp çıplak ayak yürümeye başladım. Ben önde Poyraz arkada yürüyorduk.
Kapıyı açıp içeri girdim elimdeki ayakkabıları köşeye yere fırlattım. Poyraz arkamdan girip evin kapısını kapattı.
Kollarımı yine bağdaş kurup.
Bir ayağımı yere vurarak Poyraz'a bakıyordum.
Gülümsedi yenımdan geçti. Salona girdi peşinden gidip ona bağırmaya başladım.
-Neden buradayım sen beni iyice kendi malın sanmaya başladın, beni hemen evime götür.
Poyraz hiç oralı olmadan bana bakıp.
-Açmısın? Valla ben açım bişeyler hazırlasanda yesek.
-Sen dalgamı geçiyorsun benimle?
-Sevgilim ne dalgası açım aç.
-Başlarım senin sevgiline de sana da beni hemen evime götür bir ailem var benim.
Her kafana estiğinde beni tutup bir yere götüremezsin.
Şimdi hemen beni evime geri götür açsanda git bir lokantada otur ye ben senin ahçın değilim.
-Neden bu kadar kızgınsın? Asıl benim sana kızgın olmam gerekmiyor mu? Hem hiç suçum olmayan konularla beni itham ettin, hem de olduğum yere gelip gözümün içine baka baka ibnenin biriyle dans ettin.
Şimdi söyle bakalım Ada Hanım ben mi sana kızgın olmalıyım? sen mi bana?
Hemen üste çıkmam gerekliydi Poyrazı yenmenin yollarından en tehlikeli olanını seçtim ve girdim.
-Hiçde bile ibne falan değildi gayet kibar bir erkekti.
-Kibar bir erkekti öylemi?
-Evet kibardı ve çok güzel dans ediyordu, sohpetide çok güzeldi. Taki sen gelip ona saldırsana kadar. Belki de bu gecenin sonunda onunla-
Poyraz olduğu yerden hızla yanıma gelip......