ADA....
Sabah yatakta gözlerimi açtığımda hızlan önce sağıma, sonra soluma döndüm.
Poyraz yoktu yatağın içinde hemen doğruldum, karşı koltukta kıvrılmış uyuduğunu gördüm, dağ gibi adam o küçücük koltuğa resmen büzüşmüştü.
Dün gece ki halimizden sonra isteseydi benim yanımda yatabilirdi.....
Neden yanımdan kalkıp gittiğini anlayamadım öylece bir süre durup ona baktım, güzel gözüküyordu sonra tekrar yatağa uzandım ona bakarak dün akşamı düşündüm.
Öpüşmemiz, bana dokunması, içimi titretişi kendimde anlam veremediğim duygular başını almış sağa sola doğru koşuyorlardı.
Ben bu adamdan artık etkilenmiyordum, ben resmen artık bu adamı seviyordum yoksa bana dokunmasına asla izin vermezdim salak gibi kendi kendime gülümsedim.
Yataktan kalkıp tuvalete gittim çıkıp yatağa yatmadan önce telefonumu şarja koymak için komidinin üzerinde ki kare objeyi kenara çekmek isterken yere tamda ayağımın üzerine düştü canım öyle yandı ki yere yığılıp ağlamaya başladım.
Sesime Poyraz yerinden fırlayıp
- Ada!!! ne oldu Ada!!!!
Gözümde ki yaşı silmeye çalışıp, çıkara bildiğim en yüksek sesle
- Telefonumu şarja koyayım derken bu şey ayağıma düştü canım çok yandı...
Dememle yerde duran objeyi aldığı gibi duvara fırlatıp paramparça etti. Beni yerden kucakladığı gibi yatağın üzerine koydu, odanın içindeki küçük buzdolabını açıp buzdolabındaki soğumuş buz gibi teneke kolayı ayağımın üstüne koydu, hemen telefona sarıldı resepsiyondan buz istedi üzerine koltuğun kolunda duran tişörtü giydi.
Kendi yastığını ayağımın altına koyup ayağımı yükseltti, sonra gözyaşlarımı silip beni göğsüne bastırdı alnımı öptü.
İşte o zaman anladım ki bu adam beni gerçekten seviyordu.
Kapı çalınca beni bırakıp kapıyı açtı buzu aldı kapıda ki görevliye, bu siktiğimin abuk subuk biblolarını oraya buraya ne koyuyorsunuz bakın karımın ayağına düştü.
Ne demişti o karım mı?
Kapıyı kapatıp buzu ayağıma koydu. Bana bakıp.
- Çok acıyormu sevgilim dediğinde...
Ağlanacak halime gülmeye başlamıştım.
-Ada delirdinmi ayağına değil de o siktiğimin şeyi kafana mı düştü niye gülüyorsun?
Elimi ağzıma kapatıp adeta kahkahalarla gülüyordum.
Poyraz dayanamadı beni bacağımdan çekerek sırt üstü yatar pozisyona getirdi ve üzerime çıkarak dudaklarıma yapıştı gülmem bir anda yerini ateşli bir öpüşmeye bıraktı ellerim sırtında geziyordu tişörtünden içeri sokmuş onun taş gibi sırt kaslarında belinde geziniyordum.
Dudağımdan dudaklarını çekti ensesinden tişörtünü çekip çıkartıp yere fırlattı benimde atletimi üzerimden sıyırıp attı neye uğradığımı şaşırmış hiç hareketsiz halde o ne yaparsa itaat eder gibi duruyordum gögüslerime bakarak derin bir nefes alıp verdi ve üzerime abanıp göğüsümü ağzına alıp yalayarak emmeye başladı, bir eli de diğer göğsümü okşuyordu
Üzerime sürtünerek hareket etmesi bacak aramın kasılmasına sebep oldu kadınlığım resmen zonklayarak geriliyor ona yer açıyordu bedenim ateş gibi olmuştu.
Resmen inliyerek bir birimize sürtünerek öpüşüyorduk Poyrazın elleri her yerimdeydi eli çamaşırımın içine girip parmakları vajinamı okşayınca içimde ki arzu dahada çoğaldı içime girmesi için parmaklarına doğru yükseliyordum artık iyice raydan çıkmış durumdaydım.
Kendimi durdurmalıydım ama durdura bilecek halde değildim
Ne ara onun da benim'de çamaşırlarımız çıktı bilmiyorum Poyrazın penisi benim vajinamın üzerindeydi ama içime girmiyordu delirmiş gibi bir histi ilk defa tatdığım bu duygu beni çıldırtmak üzereydi o kadar ıslak ve kaygandım ki Penisi aramda yağ gibi kayıyordu,
Bir süre sonra kasıklarımda ki zonklama ve titreme yerini rahatlamaya bıraktı Poyrazda üzerimde ki hareketini hızlandırdı öyle bir ses çıkardı ki tüm bedenim zangırdadı bacağımla kasığımın üzerine sıcak menisini boşalttı ve üzerime kapandı ikimizde nefesinimizi kontrol altına alınca bir birimize bakarak öpüşmeye devam ettik. Kağımın üstü ve bacak aram ıslaktı ama umrumda değildi bana yaşattığı his çok güzeldi öpüşmemizi kesen Poyraz...
-Sevgilim hadi kalk temizlenmemiz lazım..
Dediğinde gözlerine bakmaya utandım kafamı boyun oyuntusuna soktum çenemden tutup kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladı.
- Sen benden utanamazsın duydunmu Allah katında, benim karımsın en yakın sürede bu kağıt üzerinde böyle olacak...
Kafamı salladım, gözlerim doluyordu.
- Ada sakın ağlama kendimden nefret ettirme beni ...
Gözlerim dolu dolu gözüne bakarak
-Hayır nefret neden ediyorsun ben daha önce böyle bir his tatmadım ve bana karımsın dediğinde içim bir hoş oluyor.
-Sen benim karımsın hiç bir zaman sana başka gözle bakmadım ilk gördüğüm an benim ol, ömrüm ol , istedim.
Başımı boynuna sokup dudaklarımla ensesini öptüm. Nefesi değişip bana öyle bir sarıldı ki tek beden olduk.
Bedenimden bedenini ayırıp yataktan ayağa kalkınca ona bakıyordum bana dönünce penisi gördüm göbeğine değiyordu aman Allahım ne kadar büyüktü utanıp kafamı yastığa gömdüm, üzerimdeyken görmemiştim çok büyüktü.
Beni kendine çekip kaldırdı gözlerime bakıp ..
-Ada benden utanma duymadınmı beni,
- Çok büyük Poyraz
Güldü....
- Ayağın nasıl banyoya seni taşımamı istemisin?
- Yok iyiyim geçti
El el duşa girdik bedenim onun bedeninin önündeydi yıkanmama yardım ederken arada penisi popona değiyor beni tahrik ediyordu. Bir gecede onun olma arzusu duymam normalmiydi kendimi tanıyamıyordum.
Ona ne ara kendimi teslim edecek kadar kapılmıştım.
Yüzümü ona döndüğümde su üzerimden akarken elinde ki sabunu göğüslerime dolandı göbeğimden aşağı inerken kasığım gerildi sabun elinden tak diye yere düştü Poyraz gözünü gözümden çekmeden kasığımdan aşağı inerek elinin iki parmağını vajinamda dolandırdı yine o his içime doldu bacaklarımı kastım suyun altında öpüşürken penisi göbeğime değiyordu ve taş gibiydi elini çekip öpüşmemizi durdurdu beni duruladı ve....
- Hadi çık yoksa kendimi tutamıyacağım...
-Neden?
-Senin içine girmek istiyorum ama bunu evlenmeden yapmam. Beni azdırıyorsun kendimi sıkmaktan taşaklarım patlıyacak çık kadın.
Gülerek arkamı döndüm ve çıktım havluya sarınıp odaya gittim. Poyraz neredeyse 15 dakika çıkmadı.
Giyinip saçlarımda havlu ile onu bekledim belinde havluyla çıkıp yanıma gelip dudaklarıma yapıştı dudaklarım öpüşmekten bertilmişti.
Saçımı kurutup banyodan çıktığımda Poyraz elini bana uzattı elim elinle buluşup parmaklarımız birbirine kenetlenince ona doğru yaslanıp sarıldım.
Saçlarımdan beni öptü aşağıya kahvaltı indik ellerimiz sürekli birbirine kenetliydi lise'li aşıklar gibiydik.
Bir anda bu neyin büyüsüydü anlıyamıyordum.
Kahvaltı ederken masamıza gelen bir kadın...
- O Poyraz bu ne tesadüf sen telefonumu açmadın ama bak ben seni buldum.
Ağzıma attığım zeytini zor yuttum.
Poyraz sigara yaktı.
- Ne istiyorsun Begüm...
Ben yutkundum...
Kadın Poyrazdan büyüktü ve beni süzerek bakıyordu.
- Sevgiline söyle iki dakika uzaklaşsında seninle konuşacaklarım var.
Poyraz yere, ben Poyraza bakıyordum...
- Sevgilim değil o benim karım.
Kadın afallamış bir haldeydi ben ise tebessüm ederek Poyraza bakıyordum. Ama bu kadın geçmişten biri de olsa yemek yerken kafamıza dikilmesi hiç hoşuma gitmemişti. Poyraz'ın sadece canı sıkkın olduğu zamanlarda sigara yaktığını bildiğim için bu kadının onun canını sıktığını bilmek de benim canımı sıkıyordu, kadın hiç bana bakmadan direk Poyraz'a dönerek....
-Aaa öyle mi hiç haberimiz olmadı. Hayırlı olsun mutluluklar dilerim. Müsait olduğunda beni bul. diyerek gitti.
Poyraza bakarak bir kaşımı kaldırdım. Bana bir açıklama yapması gerektiğini bildiren bir ifade takındım...
-Ada suçluymuşum gibi bakma bana öyle sonra sana anlatırım. Hadi yemeğini ye....
Hiç sesimi çıkarmadım onu bunaltmak istemiyordum.
Belli ki bu kadın onun canını bayağı sıkıyordu benimle olduğuna göre, kadının yüzüne karım dediğine göre çok kıskanmamı gerektirecek bir durum da yoktu.
Ona kafamı sallayarak yemeğimi zor da olsa bitirdim.
Akşam üzeri olan konferansa katıldık benim dinlemekten sıkıldığımı anlayınca sen çık istersen sergiyi gez dediğinde orada boynuna atlamamak için kendimi zor tıtdum az daha durursam patlıyacaktım.
Ordan çıktım resim sergisini gezmeye başladım. Neredeyse bir saate yakın sergiyi gezdim.
Nasıl buldunuz resmi?
Birden yerimden sıçradım...
- Korkuttunuz beni
-Çok pardon korkutmak istemedim adım Melih Karden benim resim sergim tüm resimleri itina ile incelediniz ama bu resimde takıldınız sizi çeken nedir bu resimde...
- Resimleriniz güzel hepsi. Ayrı bir olay anlatıyor.
-Nasıl yani???
-Mesela bu bir kadının iki çocuğunun arasında kalıp birini kavrarken diğerini itmesini anlatıyor.
- Çok ilginç bir bakış açınız var....
- Siz bu resimde ne anlattınız?
- Ada!!!!!
- Poyraz!
-Sevgilim seni arıyorum neredesin merak ettim
- Burdayım sevgilim seni beklerken resimlere dalmışım ressam beyle resimlerin konusu hakkında konuşuyorduk.
- Hımmmm gitmemiz gerek programda olmayan bir yemek daha çıktı akşam için hazırlanmalıyız.
Tamam dedim ve Melih Bey'e kafa selamı vermek ordan uzaklaştık.
POYRAZ.....
Begümün kahvaltı masasına gelmesi ile çok gerildim Ada'nın yanında abuk subuk konuşur asabımı bozar diye konuşmak istemedim.
Konferans bittiğinde Ada'yı bulmak için sergiyi gezmeye başladım Adayı bir adamla konuşurken görünce gerildim.
Yanına gittiğimde adamın yanında bana sevgilim demesi bütün sinirimi gevşetti ama kıskançlık ateşimi söndürmedi, bana ilk kez sevgilim demesinde ayrıca hoşuma gitti.
Beline sarılıp şakağından öptüm adamla selamlaştım Ada'nın elinden tutup Ordan çıktım. Asansör boşluğuna geldiğimizde Adayı duvara yaslayıp dudaklarına yapıştım hiç gecikmeden cevabımı aldım. Oda beni öpüyordu nefessiz kalana kadar öpüştük Ada....
-Poyraz biri görür ayıp, diyerek dudaklarımdan ayrıldı.
Utanmasına gülümsedim.
-Odamıza çıkalım özledim seni.
Güldü....
Odaya Ada önde ben arkada girdik ceketimi çıkartıp yere attım.. Ada'nın arkasından ona sarılıp ensesini öptüm.
Kazağının içine kollarımı soktum
Onu okşamaya başladım aynı zamanda minik adımlarla yatağa yaklaşıyorduk yüzünü bana döndürüp kazağı çıkartıp attım sütyeninden hafif taşan göğüslerini öptüm sırt üstü yatağa uzandırdım pantolon düğmesini açıp kotunu ayağından çıkartım dizini baldırını öptüm gözlerine baktığımda heyecanlandığı her halinden belliydi çamaşırının üzerinden kasığını, göbeğini, memesini, boynunu öperek dudaklarına geldim öpmedim üzerinde yükselerek sordum.....
-O adamla ne konuşuyordunuz?
-Söyledim ya resimlerin konusu hakkında....
-Onuda resimlerinide, konusunuda sikerim bir daha bir erkeğe öyle gülmek, o kadar yakın durmak yok yoksa.....
-Yoksa ne?????
-Yoksasını o zaman görürsün dedim ve üzerinden kalkıp banyoya gittim.
ADA....
Poyraz beni yatakta yarı çıplak bırakıp banyoya gidince dirseklerimin üzerine kalkıp arkasından baka kaldım.
Kalbimde ki bu heyecan beni öldürecekti, bir'de bacak aramda ki ıslaklık....
Beni kıskanmıştı kendimi yatağa sırt üstü atıp yandöndüm yüzümü yastığa kapatıp güldüm, beni seviyor, kıskanıyor, bedenime tarifsiz hisler yaşatıyordu ve bu çok hoşuma giden bir durum halindeydi. Birden arkamdan beni saran kollarla çığlık atarak döndüm....
Poyrazla göz göze gelince birden boynuna sarıldım...
-Ödümü kopardın...
-Sana yatak odamızda benden başka kim dokunacak sevgilim neden korktun?
-Bilmem birden korktum.
-Ben yanındayken hiç birşeyden korkma anladınmı sakın korkma....
Bana sarıldı bir kaç saat sarmaş dolaş yatakta vakit geçirdik elleri her yerimde geziyordu ama temkinliydi...
Yataktan kalktı..
- Hadi hazırlan yemek saati geldi gidelim şu yemeğe sonra tüm gece seninle olmak istiyorum...
Hazırlanmaya başladım... Poyraz siyahlarını giydi aşağıda kapıda bekliyorum dedi ve çıkıp gitti.
Yaklaşık yarım saat hazırlanıp aşağıya indim. Poyraz beni lobiden çıkarken görünce gülümsedim.
Bana bakıp ağzını açıp kapattı yanına gidip.
-Ne oldu olmamış mı neden öyle ağız burun büktün...
-Fazla güzel olmuşsun, kendime küfrettim şuan.
Güldüm...
- Neden sevgilim?
-Sevgilim diyen ağazını öperim senin..
Neden küfrettim senin gibi güzel bir kadını, bunca kazma otel sahibinin arasına getirdiğim için.
Ona yaklaştım neredeyse burun burunaydık tabi ki biraz boy farkıyla gözlerine bakarak konuştum.
- Ama o kazmalar benim umrumda değil.
Poyraz dudaklarıma yapıştı ben etraftan utandığım için hemen geri çekildim.
-Poyraz rujumu bozdun....
- Fazlaydı zaten böyle daha güzelsin....
-Cezalısın bekle burada lavoboya gidip geliyorum.
Gülümseyerek lavoya gittim, rujumu tazeledim. Lavabodan çıktığımda karşımda ki erkekler tuvaletindende öğlenki ressam çıktı göz göze gelince tebessüm etti ve....
-Ada Hanım!!!
-Merhaba!
-Bu ne tesadüf!!!
Gülümsedim kafamı yere eğip ilerlemeye başladım.
Arkamdan konuşmaya devam etti.
- Çok güzel olmuşsunuz!
- Teşekkürler.
- Bu aceleniz nedir nezaketen teşekkür etmek için bile dönmeden teşekkür edip yürüyorsunuz.
Durdum ani bir şekilde arkamı döndüm neredeyse çarpışacaktık.
- Bakın Melih Bey sizinle bir tanışıklığımız yok ve eşim çok kıskanç biri benimle mesafemizi korusanız iyi olur.
- Adını biliyorum, adımı biliyorsun buda bizi tanış yapar.
-Ben sizi uyardım gerisi sizin bileceğiniz iş....
Dedim ve hızla yürüdüm arkamdan...
- Ondan bu kadar korkma!!?
o sadece bir ismin gölgesi.....
Nedemek istemişti bu adam????
Beğeni takip ve yorumlarınızı bekliyorum sevdiceklerim🤗🤗🤗🤗❤️😘