Kadim krallık: kızıl prenses

By Marvelseverim7

559 97 139

Küçük bir kızın savunmasız ve herşeyden habersiz oluşu onu hep mutlu eder insanları doldurur du ama unuttuğu... More

UNUTULUR ELBET
TANITIM
KADİM GECENİN SABAH'I
ESKİ BİR DOST
GEÇMİŞİN İZLERİ
SİYAH GÖKKUŞAĞI

KADERİN EFSANESİ

54 11 20
By Marvelseverim7

Selam umarım bu bölümü beğenirsiniz sınav senem olduğu için bölümler geç gelebilir , iyi okumalar ve iyi eğlenceler

--------------------------------------------------------------

                    7 YIL ÖNCE

SEN NE YAPTIĞININ FARKINDAMISIN, BİZİ NE GİBİ BİR HALE SOKTUĞU'NUN FARKINDA MISIN !” bay Horald ve bayan Lee bana avazı çıktıkları kadar bağırıyordu. Bu benim ilk görevim di ve rezalet ile  sonuçlanmıştı, normalde 7 saat sürmesi gereken görev 4 gün sürmüştü çünkü yakalanıp sorguya çekilmiştim işkence görmüş dayak yemiştim ama neden geldiğimi ne için orada olduğumu söylemeden kurtarılmıştım.

tabi buna kurtarılmak denirse. Gri bir odada kelepçelenmiştim odanın yeni boyanmış kokusuna benim ağzımda çıkan kanlar dahil vücudumdan damlayan kanlar her yeri kirletmişti ve şimdiyse fiziksel şiddet yetmemiş gibi piskolojik şiddete uğruyordum.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum bay horald sırtıma bir tekme daha attı acıyla bağırıp ağlarken bayan Lee eline ateş aldı diğer elinde yıldızlı zincir vardı elini kulağıma getirip metal  zinciri iki tarafında kulağıma eriterek yapıştırdığında kafamı oynatamıyordum ama avazım çıktığı kadar bağırdım.

daha çok ağladım bağırmaya devam ederken yüzüme 2. toka’ dımı yedim. O gün kendime söz verdim çaresiz olamadığım sürece ağlamayacaktım.

                         GÜNÜMÜZ

Gözlerimi açmadan bir çadırda olduğumuzu anladım birileri üstümü arıyordu ve bir şeyler konuşuyorlardı   “Elara şelalesini herkes konuşuyor kimisi efsane kimisi gerçek diyor ama  Elara şelalesi girilmesi yasak” başka kadın “Elara şelalesi krallığa ait bir şelale aslında orası halka açık bir alan- derken kadın sustu bir adamın sesini duydum “ boş zevzeklik etmeyin ve üstünü değiştirin sonra ne olarak geldiğini sormak için uyandırın”

adam çadırdan çıkarken yavaşça gözlerimi açtım üzerime baktığımda beyaz vatkalı uzun ve bol bir elbise vardı. Kadınlardan biri “merhaba seni saraydan birkaç kilometre daha geride ve senle birlikte 2 kişiyi bayılmış halde bulduk” kadın devam etti “ kimi arıyordun ve ne yapıyordun ki bayılmıştınız”

tanrım kolumda morluklar vardı çenemde ve karnımda sızı vardı diğer kıyafetlerim kanlıydı tam tahmin ettiğim gibi  bizden bayan Lee’nin intikamını alıp öyle bırakmışlardı

“ben kadim krallığı arıyordum” titrek sesle konuşurken devam ettim “ben Ellie bulunduğumuz yerde kadınlara zulüm vardı ailemi öldürdüler kardeşlerimle kaçmaya karar verdik. bizi bir grup insan götürebileceklerini söyleyip bayılttılar ama gerisini hatırlamıyorum” lotus ajanlarının hepsi bu yalanı söylerdi bize bu öğretilmişti.

Elim boynuma gitti bir anda kolyemin boynumda olmadığını fark ettim “kolyem kolyem nerde kolyemi gördünüz mü ?” esmer kadın “ kolyen burada kırmızı bir taş vardı kolyenin anındaki saçakları yanmıştı bizde yarım aylı bir kolyeye taktık senin için sorun olur mu diye sorarken “önemli değil”

kızıl saçlı bir kadın içeri girdi “adın nedir” elinde bir liste vardı “ellie carmen” kadın listeye baktı “benimle gel” kızıl saçlı kadın “adım Mara seninle ben ilgileneceğim, rüya tabirci'si olarak geliyormuş sun, güçlerini kullanmayı biliyor musun?” dikkatle incelemeye devam ederken “ biliyorum”  gitmeden   iki gün önce güçlerimizi kullanmayı öğretmişler di

“pekala kardeşlerinin yanına gideceğiz seni saraya götüreceğiz yüce kralımız Aaron evans sana bayılacak savaşlar için işimize yararsın” bu şekilde konuşması beni sinirlendirmişti çünkü özgürlüğüme düşkün bir insandım itaat etmeyi sevmezdim zorunda kalırdım.

Mara beni atlı bir araca götürdü içeride Laura ve Lily vardı hızlıca sadece LEA’lı olanların anlayabileceği olan LEA işaret dilini kullanarak kimse yokken konuşmaya başladık. Bana sorulanların aynısı onlara yapılmıştı ki şaşırmamıştım.

Yola çıktık yaklaşık bir saatin sonucunda saraya varmıştık, tüm yol boyunca Elara şelalesini düşünmüştüm  o şelale neden kapatılmıştı ki bu sırada Elianalar dikkatimi çekti aslında Elianalar da  bizim gibiydi insan vücutları sıra dışı renktey di atlı arabalardan indiğimiz de saraya doğru baktım görkemli ve ihtişamlı dı gri tuğlalıy dı eski gözüküyordu ama bahse girerim bu saray en az bin yıl daha dayanır dı

“Tanrım! Saraya bakar mısın Ellie muhteşem”
Laura sarayı övmeye devam ederken onu duymazlıktan geldim ve lily’e “tüm giriş çıkışlar ezberinde mi” çaktırmadan etrafa bakıyordum “ evet ana giriş arkadan giriş bir tane Elara şelalesine biride ormana çıkan gizli geçit var bir de arka kapı” kapıların hepsini zihnime
kazıdım.

"birazdan saraya gireceğiz ve hepinize krallık selamı vermeyi biliyorsunuz diye düşünüyorum ki odanızda bir yönerge var oradan öğrenebilirsiniz hepiniz teker teker yüce kralımız'ın huzuruna çıkacaksınız” mara boş konuşmaya devam ederken sarayı gezdik  içerisi çok sade ddğildi çok ihtişamlı da değildi bazı şeyler çok eski dururken merdiven tutacakları'nın altın varaklı olması dikkati mi çekmişti burası lotus krallığının aksine sıcaktı odalara girmeden önce geniş bir salon gözüme çarptı içeride biri vardı ama kim olduğunu görememiştim "kraliyet odası ve balo salonu" Mara bir anda konuşunca irkildim "Ne anlamadım"

"Gözünü alamadığın odayı diyorum kraliyet odası ve balo salonu"

"İçeride biri mi var dı ? "

"Evet yüce kralımız'ın şuanda sizinle ilgili bir toplantısı var, kalıp kalmamanız ile ilgili"  Maranın  burnu yukarıda ki havaları canımı sıkmıştı fakat şuan görevle ilgilenmeliydim

Mara boş konuşmaya devam ederken sarayı gezdik ve odalara girdik. 
aynalı bir şifonyer, dolap ve  yatak vardı şifonyerin üstünde bir kitap vardı lotusla iletişime geçmek için bir kitaptı

Kitabı qçmam ile birlikte  bir soru belirdi “odaya geldin mi” bende tüylü bir kalem ile “ evet girdim ama kitabı nereye saklamalıyım” hızlıca cevap geldi “ kitabı sadece sen bu şekilde görebilirsin  diğerleri defter olarak görür ama en alt çekmeceye koyabilirsin” bir şey yazmadan kitabı kapatıp en alt çekmeceye koydum.

yatağa oturdum yönerge'yi okumaya başladım kralın önün de dizlerimizi kırıp eğilerek geri kalkıyorduk kolaydı  açıkçası kral evans’ın nasıl biri olduğunu merak ediyordum.

yaklaşık bir saat sonra içeri Mara girdi kıyafetlerini değiştirmiş ve elindeki listeye afili bir bakış atarak 

“Ellie kral Aaron ilk olarak seni görmek istedi şanslısın eğer mülakatı geçersen yaşadın “ ne kadar sinir olsam da Mara’yı umursamadan gözlerimi devirdim

Mara beni yönlendirir iken kalbim yerinden çıkacak gibiydi daha önce hiçbir krallığa ajan olarak gitmemiştim ve bir kralın karşısına defalarca çıkmama rağmen içimde hem gitmemi hemde gitmem gerektiğini söyleyen melek ve şeytandan farksız his vardı .

kralın kapısına geldiğimizde muhafızlardan biri kapıyı çalıp içeri girdi çok kısa süre sonra Mara

"içeri girebilirsin Ellie selam ver ardından başını aşağıda tut saygısızlık etme,”

bu sözlerden sonra içeri girdim  ve bir çift mavi  gözlerle karşılaştığım an başımı aşağıya doğru yönelttim ve selam verdim kumral saçları ve sakalı vardı  boyu uzundu hemde çok uzundu  üzerinde mavi gömlek ve siyah bir pantolon giyiyordu yapılı bir vücudu vardı savaştan kaldığı belli olan pürüzlükler vardı suratında, mavi gömlek yapışıyordu vücuduna  saçları geriye taranmış tı oldukça çekici görünüyordu  bir krala göre daha az ihtişamlı ve biraz fazla muhafız gibi duruyordu büyük ihtimal ile burdan çıktıktan hemen sonra kütüphaneye gidecektim.

"muhafızlar çıkabilirsiniz” sesi çok hoş bir hava katmıştı biranda, farklı hissetmiştim dışarıdan bakıldığında soğuk bir buzdağı gibi görünüyordu ve sınırlarının olduğu da

“adın...” demesiyle yerimden sıçradım dalmıştım ve bu birazda role girmem için iyi bir fırsattı

“korkmana gerek yok “ sesi yumuşaktı vicdan yapmıştı sanırım ama bu benim umurumda olmadığı kesindi.” başını kaldır”bu adam bana ne hakla emir veriyordu böyle ah ama doğru kadim krallığının kralıydı değil mi,kıçımın krallığı

“sana başını kaldır dedim” kral Aaron kükrerken gereksiz sinirli bir biçimde başımı hızlıca kaldırdım ve önüme gelen saçımı geriye atığımda  morluğum ortaya çıkmıştı bayan lee’ ye  lanet okuduğum kesindi.

Aaron’un bakışları değişti kaşları çatıldı “bunu sana kim yaptı” sesi fark etmeden sert çıkmıştı şu anda bu saf kız rolünü oynamak beni fazla zorluyordu

“ben hatırlamıyorum” titrek sesle konuşurken “ kim ne hakla bir kadına el kaldırmaya çalışır bunu yapan kişiler bunun bedelini ödeyecek. Şimdi söyle bakalım” derken yerinden kalktı ve bana doğru yaklaştı “nasıl buraya geldin Ellie” ismimi bilmesine şaşırdım çünkü benim gözümde tüm krallar egoist'in tekidir

"geldiğimiz yerde zulüm görüyorduk bizde kaçmaya karar verdik yani kardeşlerimle bir grup bizi kadim krallığa götürebileceğini söyledi bizde kabul ettik ama bizi bayılttılar ve uyandığımız zaman buraya varmıştık “ Aaron benim yalanlarımı dinlerken yavaşça ayağa kalkıp bana doğru geldi  elleri elmacık kemiğim deki morluğ'a dokundu baş parmağı ile bakarken kapı çaldı elini hemen çekti “Gir” içeriye bir muhafız girdi bir şeyler konuşmaya başladılar ama onları duyamadım çünkü uzaktaydılar. Muhafız gittikten sonra “Maraya söyle seni revire götürsün  ve biraz dinlen sonra seni yine çağıracağım” selam verip çıkarken mara hala kapıday dı
" bu kadar kısa sürmesini beklemiyordum ne oldu kabul etmedi mi ? " alaycı bir şekilde sorarken bu kadına olan gereksiz gıcık oluşum artmaya devam ediyordu

“ hayır sadece revire gitmem gerektiğini sonra beni yeniden çağıracağını söyledi, eğer sorguya çekmeyi bitirdiysen revire gidebilir miyiz ? ” somurtarak “beni takip et”

derken revirin kapısına girdik birkaç  işlemden sonra odama doğru gidiyormuş gibi yaparak lauranın odasına gittim.

Laura’nın odasına hızlıca  girdim ama olduğum yerde refleksle laura boğazıma bıçağı dayadı “tanrım laura benim sakin ol” diye fısıldadım ,

hemen elini boğazımdan çekti “Ellie ödümü kopardın” havaya kalkmış olan saksıyı gördüm “ bunu da sen mi yaptın” dedim saksıyı işaret ederek “ ah, o şey güçlerimi kullanmayı deniyorum lily de su da denemiş ti bende denemek istedim sen denedin mi “ sorduğu soruyla farkına vardım benim güçlerim vardı ama ben kullanmıyordum ne kadar güzel

“ Hayır aslında pek düşünmüyo-” dediğim anda laura hadi dene lütfen diye beynimin etini yerken sonunda kabul ettim “laura büyü mü efsun mu bari onu söyle” çok geçmeden cevap geldi “efsunlu gözlerinin sana ne güne verildiğin sanıyorsun el...”

hiç durmadan harekete geçtim birkaç fısıltı söyleyerek gözlerimi kapattım bir kaç bir şey olduğuna emin olduktan sonra , gözlerimi açtığım anda Laura hayranlıkla  baka kaldı resmen dehşete düşmüş gibiydi “ ellie gözlerin " şaşkınlıkla  “ gözlerim ney” sesim melodik ve tılsımlı çıkıyoru zaten özelliğim buydu “çok güzel gözüküyor”

"bunu biraz kullanalım mesela hadi artık eşyalarını yerleştir” melodik çıkan sesim onu büyüleyip istediğimi yaptırıyordum “ ellie bunu yapmaktan kendimi alı koymamam normal mi” derken gülmeye başladım hatta kahkaha atmaya

“ tamam büyümü geçersiz kılacağım merak etme ama emin olamadım böyel iyi miydi sanki”

"Ellie beni delirtme lütfen bu esyalrı bne güçlerimi kullanarak yerleştirecektim"

"iyi be tamam "

kısık sesle bir şeyler fısıldadım ve gözlerim  normale döndü büyüm etkisiz kılındı “ bu güzel bir duyguymuş ama büyü yapmayı denemeyeceğim ve bunu yapmayı düşünmüyorum onu bıçaklarla bozmuş beynine sok lütfen Laura “

laura gözlerini kıstı  sinirli bir bakış attı ardından kahkaha  attık  ben gidiyorum biraz dinleneceğim kral seni çağırdığında bana her şeyi anlatıyorsun anladın mı yeşilim”

evet laura’ya bazen yeşilim derdim çünkü gözlerinin rengi yeşildi bu lakabı severdi ve o da bana kızıl kafa derdi

" tamam kızıl kafa sen nasıl istersen ama kıçımı belaya sokmayacağım merak etme” gülüşerek “hiç merak etmem “ dedim ve odadan çıktım gülerek odama doğru ilerlerken kral Aaron karşıma çıktı hemen kafamı eğerek selam verdim

“Ellie burada ne işin var sana odana gidip dinlen demiştim nerden geliyorsun”

cevap vermedim çünkü ben bu herife cevap vermek zorunda değilim ah kimi kandırıyorum ben tabi ki de cevap vermek zorundayım görevdesin Ellie

“ cevap vermeni bekleyecek vaktim yok cevap ver !”

tamam yüksek sesten nefret ederim ve bu adam bana  sesini yükseltmeye devam ederse kötü şeyler olacaktı

“ Ellie dilini mi yuttun “ sinirlendiği gözünün mavileri'nin koyulaşmasın'dan anlaşılıyordu fakat masum  kızı oynamaya devam etmek zorundaydım

"kralım burada konuşmasak olurmu iznin ile başka bir zaman da konuşmak istiyorum şahsen başım çok ağrıyor"
Kralım dediğimde hafif gülümse di "pekiala"

diyerek odaya doğru ilerledik odam uzak olmadığından dolayı hemen odaya gelmiştik kapıyı kapattıgında ne yaptıgını yapmaya çalışıyordum kolumu tutup beni koltuğa oturtturacağı sırada refleks ile kolunu tuttum . işte şimdi cenaze namazımı kaldırabilirsiniz büyük pot kırmıştım hem de çok büyük  bir pot .

ilk önce elime tuhaf bir şekilde baktı sonra elimi elinde çekip parmağımdaki zincir dövmesine baktı parmağını dövmenin üstünde gezdirdi ardından nefes verdi nefesi suratıma çarptı “orada ne yapıyordun Ellie”

bu sefer sakin bir şekilde konuştu “ben kardeşime bakmak için çıkmıştım kızacağınıza emin olduğum için bir şey söylemedim ve sanırım sizi gerçekten kızdırdım  özür dilerim kralım” hafif sırıttı “kralım ha yakıştı  ağızına ama benim de buraya gelme sebebim var “ bana doğru yaklaştı “

senin gerçek bir tabirci olduğunu nasıl bileceğim boynunda neredeyse tüm büyüleri yapabilen bir kehanet kolyesi var ve  yanlış bilmiyorsam bir tabirci bunu takarsa lanetlenir  ve bir daha tabir edemez şimdi söyle bana bu kolye sana nasıl zarar vermedi yada nasıl ölmedin”

evet tükenmişliğimin son noktasına hoş geldiniz “ ben bu kolyeyi çocukluğumdan beri takıyorum daha önce hiç bir şey olmadı ve şuanda sizden öğreniyorum ama bana inanmıyor iseniz size bir tabir verebilirim”

" hemen şuan da bunu yapar mısın ? “ umarım blöf yapıyordur “evet yaparım “ dedim gözümü bile kırpmadan bu cesaret benim ölümüm olursa şaşırmayın “ pekala yarın seni bir deneyelim elliecik”

ellie diyen ağzına umarım yılanlar girer Aaron.  hızlıca odadan çıktı boynum da ki kolye tenimi yaktı  bağırmamak için zor duruyordum kolyeyi hemen boynumda çıkardım aynaya baktığımda boynumda kızarık bir yara izi oluşmuştu. Her şeyi bir kenara atıp kitabı çıkardım ama kitap kılavuz olarak gözüküyordu bir kaç sayfa çevirdim ve hala değişen bir şey yoktu delirmek üzereydim neden çalışmıyordu büyünün bozulma ihtimalimi vardı?.

Aklıma  bir anda kolyeyi takmak geldi kolyeyi gümüş zincirden ucunda bulunan ayrım ay ve yarım ayı tamamlayan kırmızı taşım vardı ama kırmızı taşım bordoya dönüşmüştü ne yani yeni bir büyü daha mı ?

Teknolojiden var olan bir krallıktan büyülü bir diyara gitmek çok tuhaftı ama alışmak zor olmasa gerek diye düşünürdüm

siz bakmayın böyle giderli davrandığıma bazen çocuk gibi saf bazense 50 yaşında bir adam kadar tecrübeli olurdum.

Kolyeyi taktım ve tam tahmin ettiğim gibi kitap sadece büyüyle çalışıyordu. Hemen yazmaya başladım “nasıl tabir vereceğim” cevap gelmesi için umarım bay Horaldın keyfinin kahyasını beklemeyizdir

“rüyayı zihinden al  ve bir tılsım söyle sakın krala karşı efsun’unu kullanma.  söyleyeceğin tılsım şu “ bir rüya var birde gözünün önünde bir hayat tılsımın seni götürecek en kısa anda zaman gerçek hayata”  bu tuhaf bir tılsım dı bunu  ezberlemem gerekiyordu bunu kendi üzerimde denesem iyi olurdu birilerinin gözüne batmak istemiyordum.

----------------------------------------------------------

Duştan çıktığımda odanın soğukluğu ile  birlikte  tenime çarptı hafiften titredim ama duşun verdiği rahatlama keyfim bozmama yetmedi.

Hemen üstüme dolaptan aldığım eski dönem beyaz ve  kırmızı renklerden oluşan elbiseyi geçirdim. Şifonyere doğru gittiğimde çeşitli kokular, taraklar ,makyaj malzemeleri ama dikkatimi çeken şey tarağım dı çünkü at kılı fırçay dı bunu hayatım da ilk defa görüyordum umarım saçlarımı mahvetmez di.

Saçlarımı taradıktan sonra kapı hızla açılıp kapandı kafamı çevirdiğim de Lily odaya hızla girmişti “tanrım Lily ödümü kopardın ne işin var burada” hızla nefes alıp veren Lily “Laura ile tabir deneyecekmişsiniz ama Lauranın işi çıkmış o yüzden beni gönderdi” içime su serpilmişti “ah, tamamen aklımdan çıkmış “ gülümsedi “başlayalım o zaman “ hızlıca yerdeki minderlere oturduk

krallık tarafından sabah bir küre tahsis etmişlerdi küreyi tam ortamız'a koydum “peki şimdi tam olarak hangi rüyayı yapacağım hiç bilmiyorum” Lily başını

hafif yan yatırdı “ kral Aaron sana istediğin rüyayı tabirleyeceği’ni söylemediği'ne göre Ellie tabii ki de son rüya “ hafif stres olmuştum Lily ile birlikteyken böyle isem birlikte kralın karşısında nasıl olurdum acaba.

Çok geçmeden odaklanmaya başladım lily’ nin zihnine girebilmek zor olacaktı çünkü LEA ajanları zihin eğitimi alırdı teknolojinin olduğu bir diyardan büyülü diyara geçmek olmuştu

“Ellie dur son rüya olamaz” tüm dengem bozulmuştu bu kız ben delirtmek falan istiyordu sanırım

“ Lil tam zihnine giriyordum yanlış bir şey yapabilirdim , Ne oldu “ ani bir panikle yüzüne yumruğu geçirmediğim için dua ediyordum

“yani şey işte son rüya olmaz bir önceki” gözleirmi kıstım “Lil neden son rüya değil yoks-” gülerek lafımı kesti “ kes sesini ellie anla işte istemiyorum” kahkaha atarken

“ peki yanlış bir hamle yapmasan iyi olur”
Hala gülerken odanın kapısı hızla açıldı. İçeriye bir adet telaşlı Mara girmişti kapının ardında biri  daha vardı ama onu tam olarak göremiyordum hızlıca Mara’ya dönerek

“ ne oldu Mara neden bu kadar telaşlısın” nefes nefese olan Mara Lily’ i süzdü
“oyalanacak vaktimiz yok Ellie haydi kalk, ayrıca Lily senin  burada ne işin var “ Lily bir an duraksadı “kardeşimi görmek için izin mi almam gerek ? "

Lily sorgulayıcı sert sesiyle sorusunun ardından odadan çıkarken birine kraliyet selamı vermişti ,

yoksa düşündüğüm şey mi eğer Aaron buraday'sa küre’ yi de gördüyse acemi olduğumu anlardı ve bu benim rezil olduğum anlamına gelirdi

“bu akşam bir balo var Ellie vücutu’nun  ölçüsünü alacağız ardından doğru duşa çok vaktimiz yok haydi” beni takip et
kapıya doğru ilerlerken birini fark ettim

  saçları sarı beyaz tenli bebek mavisi gözleri vardı üzerinde krallığa ait lacivert bir forma vardı vücuduna oturmuştu selam verdim ve Mara’nın çekiştirmesi'yle aşağı ilerliyorduk

kraliyet bahçesinin kapısının önünden geçerek tek bir kulenin önüne geldik yukarı çıkacağımızı düşünürken Mara gizli bir kapı açtı ve yeni cilalandı'ğı belli olan ahşap merdivenlerden eteğimi yukarı kaldırarak inmeye başladım

bu gün düşmeye hiç niyetim yokken bir anda yürüdüğümüz merdivenler altımda kaymaya başladı Mara’nın üstüne bodozlama bir şekilde düştüğümde yuvarlanarak indik elbise diken bir kadın korkuyla düşmemizle elindeki iğneyi batırıp inlemesi bir oldu

“ Tanrım Ellie biraz dikkat etmeyi denesen olmaz mı” Mara’nın histerik sesi ve iğneleyici konuşmasına gülerek “ben keyfimden mi yaptım sanki Mara bir anda ayağım kayıverdi işte”

Mara iyice sinirlenmiş olacak ki “pardon hanım efendi sarayın tabircisi olduğunuz için susmam gerekti” bu söylediğine şaşırarak

“ durumun bununla bir alakası olduğunu sanmıyorum Mara ama illaki güçlerimi kıskanıyorsan bu benim sorunum deği-” derken
başka bir ses “konuşmayı kesip birbirinizin üstünden kalkma tenezülünde mi bulunsanız “

adını bilmadiğim zarif kadının söylediği şeyle ayağa kalkmaya çalışırken Mara’nın üzerine tekrar düşmem bir oldu “başlayacağım  senin dengene düzgün kalksana kızım”

krallık gereği ayağımdaki topuklular yüzünden zor olsa da kalkmayı başardım. 

--------------------------------------------------------------

"bence bu kumaş oldu tamamdır ayakkabıları ve kıyafetleri odana göndeririz" yaklaşık 45 dakikanın sonunda odama gelmiştim bu gece bir partiye  benzer bişey olduğunu söylemişti Mara balo demiyorum çünkü burada balo sadece önemli zamanlarda yapılırmış

Odaya iki adet peri girdiğinde "merhaba efendim bizi özel olarak yüce kralımız Aaron evans gönderdi saçlarınızı ve makyajınızı yapmak için geldik" Aaron benimle neden bu kadar yakından ilgileniyordu umarım her kıza yürüyen işi bitince kenara atan bir embesil değildir diyerek dua ederken periler saçımı ve makyajımı yapmaya başladı

Yaklaşık yarım saat sonra giyeceğim kıyafet geldi , mükammel bir afet denebilirdi pastel yeşili ince askılı baldırımda biten hafif kabarık saten bir elbiseydi

Saçlarımı çok açmaz makyaj yapamaz ve elbise giyemezdim ki bunların tüm sebebi LEA olduğu kesin idi , yıllarca işkence gördüğüm bu insanlardan intikamımı er yada geç alacaktım

Saçlarımı su dalgası , makyajımı ise hafif eyeliner ,rimel,  concelar, hightlight ve ruj ile taçlandırdık

"Çok güzel oldunuz efendim başka bir isteğiniz yok ise biz cıkabiliriz"

"Hayır yok teşekkürler" boynuma lavanta parfümü sıkarken daha önce hiç böyle görünmediğimi düşünürken laura girdi ve onun arkasından lily

Lauray'sa siyah sırtı açık bir elbise giymişti, lily ise sarı büstiyer altına pileli sarı etek giymişti takım olduğu belli idi

"Ellie çok güzel olmuşsun, bizi bırka kral Aaron bile sana aşık olabilir" bu söylediklerine gülerek

"Yok kalsın ben böyle bişi istemiyorum "
Kapı açıldı ve Mara geldi o da beyaz giyinmişti

"Kızlar parti başlıyor partiden önce kral Aaron bir konuşma yapacak haydi aşağı iniyoruz" başlamıştı yine somurtkan ve emir veren hareketlerine

Hepimiz parti salonuna gelmiştik burası büyleyici bir güzellikteydi ve neredeyse herşey altın rengi deydi kral'ı beklerken kızlara

"Planı anlatıyorum, ilk önce parti başlayacak ve biraz oyalanıcağız Laura sen o sırada girilmesi yasak olan odanın çalışanından gizlice anahtarı alacaksın, lily sen bana bu kulaklıktan ulaşıp nereden gireceğimi söyeceksin, ben gelene kadar o anahtarınkimse görmeden kapıya tak ve gerisini bana bırak Laura ardın kadim dosyaların ne özelliğinvar öğreneceğiz"

                          1,5 saat sonra

Laura şuanda anahtarı alıyor olması gerekiyordu kulaklıgıma haber geldiği an
Hareket etmeye başladım "sağdan ilerle ve düz git kolidorun sonunda bekle ardından sola dön kapı orada olacaktır"

Sağa doğru gidiyordum ki ilk engelim karşıma çıkmıştı evet sevgili kıçım'ın kralı hızla  kulakliktan konuştum "Aaron buraya geliyo iptal" ardından saf kız rölüme büründüm

"Ellie seni bugün daha iyi görüyorum" takım elbisesi çok güzel duruyordu, krallık selamı verip kafa mı yere eğdim

" teşekkür kralım bugün daha iyiyim ,size birşey söylemek istiyorum geçen gün refleks ile kolunuzu tuttum lütfen beni affedin istemden oldu"

"Önce kafanı kaldır" yüzümü kaldırdım

"Önemli değil insanlık hali sana iyi eğlenceler" çok şükür kurtuluyodum bu adamdan

"Sağolun kralım" derken bastırdım ve koluma çarparak geçti

Kızlar yanıma geldi ve normal eğleniyormuş gibi yapmaya devam ederken

Arkadan sevdiğim ve kendimi asla tutamadığım şarkılardan biri çalmaya başladı

Laura" Ellie hazır mısın ,yak buraları kızım"

Ve o şarkı ;

Daddy yankee- gasolina

Zúmbale mambo pa' que mi gata prenda lo' motore'
Que se preparen que lo que viene es pa' que le den (duro)

Elimdeki içeceği yukarı kaldırarak vücudumu kıvırmaya başladım Laurada ban ayak uyduruyordu

A ella le gusta la gasolina
Cómo le encanta la gasolina
(Dame más gasolina)
Ella prende las turbina'
No discrimina
No se pierde ni un party de marquesina
Se acicala hasta pa' la esquina
 
İyice kendimi kaptırmışken beni izleyen gözler hissetim vücudum hala bir uyum içinde hareket ederken kafamı çevirdim

Ve tam o an göz göze geldik elleri cebinde ,dudakların da hafif bir tebessüm,yüzünde ahenkli bir ifade vardı

Henüz daha geleli 5 gün olmuşken bu adam bana karşı neden bu kadar samimiydi asla çözemiyordum neden bu kadar çekiciydi mesela

Daha fazla saçmalama'mak için önüme döndüm yoksa çok kötü düşünceler olabilirdi

bir süre sonra görevin tam zamanı olduğunu düşünürken kulaklıktan Lily ile konuşuyordum

"Sola dön ve oradasın" hızla anahtarla kapıyı açtım hızla içeri girdim

"Çok vaktimiz yok Ellie hızlı ol"

Dosyaları karıştırırken kızıl prenses,Aaron evans , krallığın iş birliklerini, zayıflıkları'nın olduğu tüm dosyaları aldım

Ve dosya asansöründen laura'ya yolladım  o sırada dosyaların içine sahte olanları koydum

Laura alıp odasına saklayacak ben ondan alacaktım

Tam arkamı döndüğümde gördüğüm kişi beni şoka uğratmaktan başka hiç bir şey yaratmadı

Nixie o buradaydı...

-------------------------------------------------------------

Selam bebeklerim kaos dolu bir bölüm oldu

Sizce nixie neden geri geldi ?

Aaron neden Ellie'ye bu kadar yakın davranıyor?

Bu arada şarkı çok güzel bir şarkı dinlemenizi tavsiye ederim

Bir sonraki bölümlerde görüşmek üzere bebeklerim

Kelime sayısı 3418




Continue Reading

You'll Also Like

35.5K 462 24
Zehra ile yolları ayrılan Emir, kendini kabus gibi bir ortamda bulur. Acımasız kadınların elinde oyuncağa döner ve tek isteği bu kabustan uyanıp eski...
301K 26.2K 47
Astsubay Kıdemli Başcavuş Tuğra Duman, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin seçkin bir birimi olan Pençe timinin yardımcı komutanıdır. Görev, sınır ötesindeki...
489K 81.5K 71
❝Karanlık çöktüğünde parlayan tek yıldız benim. Ben, sonsuz ışığın başladığı yerim.❞ Eleta tanıdığı bütün kişiler tarafından yalanlarla kandırılmıştı...
14.9K 654 21
Kaderin bana oynadığı o cilveli oyundu karnımdaki bağ. İki krallığın acımasız savaşının ortasında kalmış hamile bir kadın mı? Ondan hamileydim...