Şarkı; Saydım / O gün sanlısoy 🎶
İyi okumalar
2 saat sonrası
Kafamı olumsuz anlamda sallayıp duruyordum. Korkuyordum hemde çok korkuyordum, ellerim istemsizce titremeye başlamıştı ne yapacaktım ben?
Odamda volta atıp duruyordum...
Onun yüzüne nasıl bakacaktım? Kafamda deli gibi sorular dönerken uyumak bana iyi gelebilirdi. Yatağıma girip yorganı üstüme çektim. Sabahki kıyafetlerimleydim fakat değişecek mecalim kalmamıştı
"Beni tanımamıştır" içimden binlerce kez tekrar ettim beni tanımamıştır diye düşünüp durdum
"O değil o değil!"
****
2 saat öncesi
Bakışmamız bir dakikadan fazlaydı ne ben gözlerimi çekiyordum nede o
Kaşlarımı daha derinden çatarak ona bakmaya devam ettim. Onun ağzında maske olduğu için tepkisini göremiyordum. Sadece gözleri dışardaydı ve bir bana bir yeşil civcive bakıp duruyordu
Help!
Bakışlarımı çektim ve Asel Banuya döndüm. Elindeki yeşil civcivle oynuyordu sanırım çok sevmişti civci.
Daha fazla sesizliğe katlanamayıp ayaklandım
Herkesin bakışları beni bulunca açıklama gereği duydum "odama gidip biraz dinleneceğim" dedim ve koşar adımlarla salondan çıktım banyoya girip elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım. Aynada yansıyan görüntüme iğrenerek baktım...
Yüzüm çökmüştü ve gözüme sürdüğüm kalem akmıştı kısacası berbat durumdaydım. Çekmeceyi açıp makyaj temizleme suyuyla makyaj temizleme pamuğunu çıkartım güzelce yüzümü temizledikten sonra dişlerimi fırçaladım. Banyodan çıkıp odama girdim üstümü değiştirmeye üşendiğim için yatağıma oturup düşünmeye başladım
O akşamı düşünüyordum fakat zihnimde tam olarak o güne dair birşeyler yoktu. Zihnimi zorladım hatırladıklarım zar zordu
Etrafımda dönerken tek başına oturan bir çocuk gördüm yanıan gidip gitmemek arasında kaldım. Annemlere dönüp ona baktım abim ile dua ediyorladı fırsattan istifade onları orada bırakıp çocuğun yanına gittim
Önüne gelip onu baştan aşağıya süzdüm, Yeşil gözlüydü ve üzgündü aglamışmıydı?
Beni fark ettiğinde Oda aynı şekilde beni süzmeye başlamıştı birbirimizin ağzı değil gözleri konuşuyordu
Kafamı zorladım fakat zihnimde geri kalanını hatırlayamadım...
Hatırlamıydım o günü hatırlamalıydım. Gözlerimi yumup düşünmeye devam ettim
"Asel!" Annem beni çağırıyordu ayaklanıp anneme doğru ilerliyordum fakat onun sesini duydum
"Asel! Civcivlerimizi değiştirmeye ne dersin?"
Bakışlarımı ona çevirip kafamla onayladım elimdeki sarı civcivi ona uzatıp yeşil civcivi aldım "benim gitmem lazım görüşürüz" dedim ve devam ettim "Ne olursa olsun bana bu civcivi getir"
Kafasını onaylar anlamda sallayıp "ne olursa olsun sana bu civcivi getireceğim ben getiremesem bile bu civciv sana ulaşıcak" dedi.
Koşarak annemin yanına ilerledim
Arkamdan duyduğum son ses ise
"Görüşmek üzere sarı civciv!" Oldu...
Kafam allak bullak olmuştu cidden o muydu? Kapım aniden açılamsıyla bakışları gelen kişiye çektim Alev gelmişti
Yanıma gelip yatağımın kenarına oturdu bakışlarını bana yöneltip "Nasılsın?" Dedi, Sahi ben nasıldım?
"Aynı bir değişiklik yok"
Kafasını aşağıya yukarıya sallayıp "bende iyiyim" salak kafam ona sormayı unuttum...
"Özür dilerim kafam alak bulak ne diyceğimi ne konuşacağımı bilmiyorum" güldü evet bana güldü hemde bu durumda... bakışlarımı ona çevirip "komikmi?" Dedim, Kafasını salladı "komik" dedi ve gülmeye devam etti
Önüme dönüp ellerimle oynamaya başladım. Kısa süre sonra gülmesi kesildi ve yine sorular sormaya başladı "canın acıyormu?"
"Acıyor"
"Acılarını saklayamazmısın?"
"Acılarım saklanacak kadar küçük değil"
Kafasını hayır der gibi salladı "senin acın oysa benim acım ne olacak? Seni gördükçe aklıma ailem geliyor..."
Ailesine ne olmuştu? Meraklı bir insan olarak "ailene ne oldu Alev?" Dedim. Fakat cevap vermek yerine gülemye başladı, Acılarını gülerek belli ediyordu...
"Ailem yok benim" dedi ve gülmeye devam etti "Ailem beni küçükken bir çöp niyetine çöpe attılar daha sonra beni terk edip gittiler" dedi ve gözleri doldu...
Onun ailesi yoktu yani vardı ama yoktu... Tam birşey diyecekken içerden bir askerin sesi yükseldi "buldum!"
Koşarak içeriye gittik herkes leptopun ekranına toplanmıştı bir kişi hariç
Söylememe gerek yok bence herkes o kişiyi biliyor
Leptopa kısa bir göz gezdirdiğimde Asle Banunun bilgileri olduğunu anladım. Bu askerlerde neler varmış neler çocuğun baştan sona hayatını buldular ya
"Komutanım bilgilere gireyimmi?"
Askerin sesiyle Alev başını salladı daha sonra asker demin bakıştığımız şahıza dönüp kafasıyla işaret verdi o ise gözlerini dikmiş sert ifadeyle bir ona bir leptopa bakıyordu. Beynim yanmıştı kim kimden üst seviyedi?
Ekrana tekrar dönüp okumaya başladım
Asel Banu Alkan
Doğum tarihi; 02/11/2018
Anne adı; Halime
Baba adı; Serdar
Özel bilgiler...
"Komutan-"
"Aç şu dosyayı Ufuk!" Alevin sinirli sesiyle kafasını 'tamam' der gibi sallayıp özel bilgiye tıkladı. Bu site hangi siteydide herkes bu siteyi kullanamıyordu? Kesin askerlere özle diye homurdandım
Özle bilgiler;
Asel Banu Alkan 3 yaşında ailesi tarafından yetimhane yurduna teslim edilmiştir. Küçük kız yaşadığı bu durumdan zarar görmüştür. Herkesi birbirine benzetme ya da unutma gibi kalıtkan hastalıkları tespit edilmiştir. 18 yaşına kadar herhangi bir aile sahiplenmediğin sürece yetimhanede kalma zorunluluğu vardır...
Okuduklarımla gözlerim irice açıldı içimden binlerce kez hayır dedim ama kendimi durduramadım
O kadar şaşrırmıştımki kendimi salondan atıp balkona çıktım ve ağlamaya başladım. Bu neydi böyle ben sınanaıyormuydum? Daha geleli bir iki gün olmuşken bunları yaşamam çok yanlıştı. Kafam çok dolmuştu dinlenme gerekiyordu peki ya Asle Banu ne olacaktı? Onu bırakacakmıydık?
Arkamda kıpırtı olduğumda dönme gereği duymadım sadece sessizce ağlamaya devam ettim korkuyordum yine ve yine korkuyordum onun için korkuyordum
Soğuk hava tenime değdikçe ürperiyordum ama içeride girmek istemiyordum
İçeriden gelen seslere kulak asmadım sadece balkondan dışarıyı seyretim. Ne kadar süredir burada olduğumu bilmiyorudum ama biride gelip beni içeriye çekmiyordu kimse gelmemişti... Ama şunu biliyordumki arkamda biri vardı konuşmuyor sadece susuyordu bakışlarımı arkamdaki şahıza çevirdiğimde onu gördüm
Yeşilin en koyu tonu gözleriyle beni izliyordu. Balkondaki koltuğa oturmuş beni seyrediyordu. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum utandımmı lan ben??
"Neden burada beni izliyorsun?"
Merakıma yenilip konuştum ama o cevap vermek yerine gözlerime bakıyor tepki vermiyordu. Sanki birşey hatırlamaya çalışıyordu
Tam ağzını açmış birşey diyecekken içeriden gelen ses onu susturdu
"Anne!"
Asel Banu ağlıyordu. Onu orada bırkaıp salona geçtim Asle Banunun yanına ilerleyip onu kucağıma aldım "söz vermiştin ağlamak yoktu ama" dedim. O ise daha çok ağladı "Anne! Nerdesin kurtar beni!" diyerek ağlıyordu sanırım bizi unutmuştu...
"Biz sana zarar vermeyiz ağlama lütfen" dedi Alev dayanamıyor gibiydi ağlamasına o sırada kapı çaldı Pelin kapıyı açmaya gitmişti sanırım Almira gelmişti şimdi birde ona anlat dur
Salona doğru adım sesleri geliyordu yanılmışım adım değil koşarak gelen biri!!
"Ay helü kızla-"
Lafı yarıda kesildi çünkü solonda koca bir timin ona baktığını bilmiyordu yanakları elma gibi kızarmıştı aniden "ay pardon ben şey diye öyle şey yaptım" dedi ve koşarak odasına gitti
Utandı yavrum
Asle Banuyu odama götürüp uyutmaya çalıştım O sırada içeride ne yapacağımız konuşuluyordu sahi ya ne yapacaktık? Tek çare yetimhaneye geri teslim etmek olcaktı sanırım
"Dandini dandini dastana develer girmiş bostana kobostancı danayı yemesin lahanayı"
"Eeeee!"
Kucağımda nini söyleyerek uyutmaya çalışıyordum neyseki uyumuştu yatağa yatırıp üstünü örtüm ve salona geçtim. Herkes buradaydı Almira da gelmişti boş bir yere oturup konuşmalarını dinledim
Alev "o zaman Giray sen kaldığı yurdu araştır oraya bırakalım"
Giray "tamam araştırırım" dedi ve leptopu kucağına aldı biraz baktıktan sonra "buldum" dedi ne ara buldun mk!!
Leptopu bize çevirip konumu gösterdi. Yakınlarda bir yerdeydi sanırım kaçmıştı ve şuan onu arıyorlardı
"Biz kalkalım hemde Asle Banu uyurken onu bırakırız" başka bir askerin sesiyle herkes kafasını salladı ve o içeriye giderek Asle Banuyu alıp geri geldi "komutanım ben çıkıyorum gelirsiniz" yeşil gözlü olan sanırım en üst rütbeydi Alevde ondan bir düşük rütbe
Buldum artık adı Yeşil göz evet adı yeşil göz
Yeşil göz kafasıyla onay verdikten sonra herkesin çıkmasını izledi ben sadece oturup onları izliyordum ifadesizce en son Almira ben ve yeşil göz kalınca Almira önden çıkarak gitti bende vakit kaybetmeden arkasından gidiyordum ki olduğum yerde çatıldım onu sesini duymuştum ilk defa...
Yanımdan geçerken bakışları bana döndü ve
"Hoşçakal Sarı civciv" dedi...
Bölüm Sonu