The Babysitter | Hyunlix ✓

Por hyunjwang

248K 21.5K 20.6K

Hyunjin, engelli doğan çocuğuna bir bakıcı arar. Paraya ihtiyacı olduğu için iş arayan üniversite öğrencisi F... Más

Bölüm 1: Karakterler
Bölüm 2: Yaz Tatili
Bölüm 4: Jae
Bölüm 5: Kuş Uykusu
Bölüm 6: Gay Miyim?
Bölüm 7: Papatya
Bölüm 8: Saç Bandı
Bölüm 9: Civciv
Bölüm 10: İlk Öpücük
Bölüm 11: Krem Şanti
Bölüm 12
Bölüm 13: İlk Gece
Bölüm 14: Bay Hwang'ın Yeni Sevgilisi
Bölüm 15
Bölüm 16: Tuzlu Şeker
Bölüm 17: Jae'nin Annesi
Bölüm 18: Hayır
Bölüm 19: Hwang Sam
Bölüm 20: Davetsiz Misafir
Bölüm 21: *Sevişmek*
Bölüm 22: Skandal
Bölüm 23: Ryung
Bölüm 24: Hanbok
Bölüm 25 (smut)
Bölüm 26: "Hızlı Olacağım Felix."
Bölüm 27: Kameralar
Bölüm 28: Duş (smut)
Bölüm 29: Arabada (smut)
Bölüm 30: Han Jisung
Bölüm 31: Arkadaşlık
Bölüm 32: Seungmin
Bölüm 33: "Senin Yüzünden!"
Bölüm 34: O Gece
Bölüm 35: Chan & Seungmin
Bölüm 36: Chanmin (smut)
Bölüm 37: Sarhoşlar
Bölüm 38: "Benimle Evlenir Misin?" (FİNAL)
Özel Bölüm 1: Bekarlığa Veda
Özel Bölüm 2: Düğün
Özel bölüm 3: Gerdek (BDSM - SON)
The Babysitter 2

Bölüm 3: İşaret Dili

8K 787 734
Por hyunjwang

Son gaz devam, lütfen yorum atmayı ve oylamayı unutmayın 🩷

~~~~~~~~~

Felix, cumartesi sabahına uyandığında heyecanla dün gece masanın üzerine koyduğu kartı eline aldı. Numarayı telefonuna yazdıktan sonra hemen aradı. Çok sürmeden, telefon açıldı.

"Hwang Hyunjin, Hwang Grup buyurun?"

"Eh, şey..." Felix biraz duraksadıktan sonra devam etti. "Dün konuşmuştuk. Bebek bakıcılığı için."

"Ah, evet." Hyunjin derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. "Size mesaj olarak adresi ileteceğim. Evdekilerin geleceğinizden haberi var. Ben de çok geçmeden orada olurum."

"Pekala..."

Felix, telefonu kapattıktan kısa bir süre sonra telefonuna gelen mesaja gülümsedi. Etrafı hala pek bilmiyordu ama bu adresi görünce gülümsemesine engel olamadı. Şehrin en zenginlerin oturduğu, şehirden biraz uzak sayılan, villaların bulunduğu bir semtti burası. Oraya nasıl gideceğini bilmiyordu, cebinde taksi tutmak için yeterli parası yoktu, ama sorun değildi. Hemen dostu Seungmin'i aradı.

"Bu saatte..." Seungmin'in sesi uykulu geliyordu. "İnşallah ölmüşsündür... yoksa bu saatte neden arıyorsun be salak herif..."

"Acil durum Minnie!" Felix'in sesi biraz mahçup, biraz heyecanlı geliyordu. "Bizimkilere sakın çaktırma, bana biraz borç göndermeni isteyeceğim."

"Hah, ilk günden dibi gördün mü?"

"Çok iyi bir iş buldum Seung. Ama uzakta biraz, ulaşım için istiyorum. Hem paramı aldığımda sana fazlasıyla ödeyeceğim!"

"Pavyona falan düşmüyorsun değil mi?"

"Ne diyorsun salak..."

Seungmin güldükten sonra telefonu kapattı. Çok kısa bir süre içerisindeyse Felix telefonuna gelen mesaja baktı, hesabına para geldiğinin bildirimiydi bu. Hemen hazırlandı, en güzel, en pahalı kıyafetlerini giydi ve evden ayrıldı.

Bir atm bulup parayı çektikten sonra hızlı adımlarla en yakındaki taksi durağına gitti. Şoföre adresi söyledikten sonra başını kaldırıp adama baktı ve yavru köpek bakışı attı. "Ne kadar tutar efendim?"

"Xxx kadar."

"Ah..." Felix, yavaşça yüzünü düşürdü. "Biraz daha kestirme yollardan gitsek... benim pek param yok da..."

Felix'in masum yüzüne hayır demek çok zordu. Adam, Felix'in söylediği biraz daha düşük bir ücreti kabul etti ve Felix'in arabaya binmesiyle yola koyuldular.

Felix, adresin önüne geldiğinde adama parayı uzattı ve teşekkür ederek arabadan indi. İçeriye doğru yürümeye başlamadan önce, mansiyonun önünde durdu ve büyüklüğü karşısında hayrete düşmeyi ihmal etmedi. Daha önce hep böyle yerlerde kimlerin oturduğunu düşünürdü. Şimdi anlıyordu.

İçeri girdiğinde onu bir güvenlik karşıladı. "Ne için gelmiştiniz?"

"Ah şey, ben... Bebek bakıcılığı işi için gelmiştim, bay Hwang çağırdı."

Adamın yüzündeki sert ifade biraz yumuşadı. "Buyrun" dedi ve Felix'in arkasına geçerek ona bahçeye kadar eşlik etti. Bahçede onu kısa boylu, siyah saçlı, sevimli bir adam karşıladı. Felix şaşkınlıkla bahçeyi incelerken, adam elini tokalaşmak için Felix'e uzattı.

"Merhaba. Ben Jeongin. Son birkaç aydır Jae ile ben ilgileniyordum. Sen yeni çocuk olmalısın."

"Evet..." dedi Felix de elini uzatarak. "Felix ben de. Memnun oldum."

"Öğrenci misin?"

"Hı-hm. Sanat bölümündeyim. Sen?"

"Ben de mimarlık öğrencisiydim. Devam zorunluluğum olmadığı için dersleri evden yürüttüm, yeni mezun oldum. Yaşadığım şehire döneceğimden, Jae ile ilgilenmesi için birisine ihtiyacım var."

"Ne zaman dönüyorsun?"

"Bay Hwang'ın ricası üzerine bir hafta daha kalacağım. Sana her şeyi öğretip gösterdikten sonra gideceğim. O zamana kadar öğrenmen lazım yoksa bay Hwang çok zorlanır."

Felix, müteşekkir bir şekilde gülümsedi. "Mimarlık okumak çok havalı olmalı. Çok zor bir bölüm olduğunu söylüyorlar."

"Evet, aslında öyleydi. Ama bay Hwang da mimarlık fakültesi mezunu, bana sunumlarımda çok yardımcı oldu. Bu yüzden aramızda bir bakıcıdan daha yakın bir ilişki var."

"Hm..." Felix, duraksadı. Bu gereksiz detayla ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama sorgulamadı. Gülümseyerek karşılık verdikten sonra eve baktı. "Ee, Jae ile ne zaman tanışacağım?"

"Jae şimdi uyuyor." Dedi Jeongin. "Uyandığında ya da bir ses çıkardığında..." cebindeki bebek telsizini çıkarıp Felix'e gösterdi. "...telsiz hemen uyarı veriyor ve onun uyandığını görebiliyorum. Öğrenmen gerekenlerden biri bu. Nasıl kullanıldığını Jae uyandığında anlayacaksın."

"Pekala..."

"Çok hevesli görünüyorsun. Paraya mı ihtiyacın var yoksa gerçekten çocukları mı çok seviyorsun anlamadım ama Jae ile iyi anlaşacağına eminim."

Felix utangaç bir tavırla gülümsedi.

Jeongin devam etti. "Sorun değil, Jae çok uslu bir çocuk olduğundan, sana sıkıntı çıkartmayacaktır. O zamana kadar sana öğrenmen gereken başka şeyler öğreteyim. Takip et beni."

Jeongin önde, Felix arkada eve girdiler. Büyük bir avluyu geçtikten sonra geniş holü de aştılar ve mutfağa ulaştılar. Jeongin oturmak için bir sandalye çekince, Felix de karşısına oturdu.

Jeongin söze girdi. "Jae anne sütü alamadığından, altı aylık olana kadar sadece mamayla beslendi. Son bir aydır ek gıda almaya başladı. Alerjisi olan bir şey henüz yok ama yeni bir gıdaya başlayacağı zaman az verilip kontrol edilmesi gerekiyor." Masadaki kağıdı Felix'e uzattı. "Şu ana kadar yediği ve sıkıntı çıkmayan besinler burada. 1 yaşına kadar tuz, bal, şeker, inek sütü gibi kullanması yasak olan besinler var. Onlar da en altta yazıyor."

Felix, bir yandan kağıda göz gezdirirken, öbür yandan da Jeongin'e bakıyor, dikkatle dinliyordu. Jeongin devam etti. "Dişleri olmadığından çiğneyemiyor. Bu yüzden verilen gıdanın..." işaret parmağıyla ilerideki elektrikli miksere benzeyen robotu işaret etti. "Makinede iyice çekilip su eklenerek püre haline getirilmesi gerekiyor. Onu da sana uygulamalı olarak göstereceğim."

"Tamam..."

"İştahlı bir çocuk olduğu için onu beslemekte sorun yaşamazsın. Ama yemekten sonra mutlaka gazını çıkartmalısın, yoksa çok huysuzlanır."

"Tamam..." Felix, biraz önündeki kağıda baktıktan sonra Jeongin'e baktı. "Jeongin hyung, bay Hwang, oğlunun engelli olduğunu söylemişti."

"Ah, demek söyledi. Bunun sürpriz olmayacağına sevindim. Jae, görünüşte engelli olduğunu belli eden bir bebek değil. Hareketlerinde ya da tavırlarında onu diğer bebeklerden ayıran hiçbir farklılığı yok. Tanı konmasaydı kimse engelli bir bebek olduğunu bilmezdi. Ama Jae duyamıyor. Doktorlar ileride konuşmasının da pek mümkün olmadığını söylediler. Ayrıca zaman zaman vücudunda kasılma gibi görülen kramplar yaşanıyor ve Jae'nin canı yanıyor. Öfke nöbeti mi yoksa beyinden kaynaklı bir şey mi olduğunu henüz bilmiyorlar ama durum bu işte, Jae engelli bir bebek."

"İşaret dili biliyor mu?"

"Dalga mı geçiyorsun Felix?" Jeongin, Felix'e dik dik baktı. "Yedi aylık bebekten bahsediyoruz, nasıl işaret dili bilebilir."

"Hayır, hayır. Yanlış anladınız. Bay Hwang'tan bahsediyorum, işaret dili biliyor mu?"

"Hayır... bilmesine gerek var mı ki?"

"Jae eğer 7 aylıksa, nesneleri çoktan tanımaya başlamış demektir. Dokuz aydaysa ince motor gelişimini tamamlamış olması gerekir. Yani, elini aktif olarak kullanır. Bu yüzden gördüğü nesnelerin karşılığını öğrenirse, bir şey istediğinde size anlatması daha kolay olur."

Jeongin, şaşkın gözlerle Felix'e bakarken, Felix gülümsedi ve devam etti. "İşitme engelli bir kardeşim var. Bu yüzden biraz biliyorum..."

Jeongin şaşkın bakışlarla Felix'e bakarken, Felix'in arkasında kalan kapıya kaydı gözleri. Kapıya yaslanmış, kollarını göğsünde kavuşturmuş onları dinleyen Hyunjin'e baktı.

Felix de arkasını dönüp baktığında, Hyunjin'le göz göze geldi. Gülümseyerek oturduğu yerden kalktı ve saygı göstergesi olarak biraz eğildi. "Merhaba efendim."

"Sen biliyor musun işaret dili?" Hyunjin hiç dolandırmadan konuya girdi.

Felix, biraz utanarak aşağıya baktı. "Evet efendim."

"Bunu Jae'ye nasıl öğretebileceğimizi biliyor musun?"

"Evet, deneyebilirim."

Hyunjin gülümsedi ve biraz yanlarına yaklaşıp sandalyeye oturdu. "Ücreti konuşalım mı?"

~~~~~~~~~~~

Hyunjin isterse beni parasıyla satın alabilir arkadaslar

Seguir leyendo

También te gustarán

35.8K 3.7K 42
uyku problemleri olan sunghoon tüm gün mışıl mışıl uyuyan jay'den hiç haz etmez. -jayhoon -texting [bolumler kisa kisa, bolum gectikce uzuyor] | 12.0...
136K 14.7K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
1.3K 254 17
doyoung: kanka bi baksana junghwan: ne var doyoung: tiktokta dohwan videomuz 1milyon begeni almisti ya hani junghwan: eee nolmus doyoung: yorumlara b...
13.1K 832 28
Hwang hyunjin ve bebeği olan Felix ile geçirdiği günlerini anlatan bir fictir ✨ # Başlangıç tarihi 23.09.2023 # Bitiş tarihi 19.01.2024