Ben geldimmmmmm
Uzun bölümle karşınızdayım ilk defa bu kadar uzun yazdım 1080 kelüme pxnepdme neyse hadi hadi bolca olayyy öptüm
beğeniinin lütfenn 🤭
Odanın bir köşesinde öylecene boş duvara bakıyordum. Çağan banyodan çıkmıştı ve havluyla saçını kurulayarak içeriye girdi. Bana baktı ve "Nasılsın? " diye sordu dalga geçer biçimde. Yüzüne ifadesizce baktım ve ayağıya kalktım, karşısına geçip yanağına doğru sert bir tokat attım. Çağan anın verdiği şokla sadece yüzüme bakıyordu.
Anın şokundan çıktığında "Şuan ilk ilişkin diye böyle hissediyorsun birşey demeyeceğim ama sabrımı sınama! " demişti. Şu saatten sonra bilemiyorum artık ne kadar umrumda olurdu.
Onun banyo yaptığı yerde banyo yapmak istemediğim için aşağı kattaki banyoya girdim.
------
Banyodan çıktığımda, yanıma kıyafetlerimi aldığım için direkt banyoda giyindim. Banyodan çıktığımda dış kapının kapanma sesini duydum. Gitmişti şükür...
Sıra şimdi bu zindan evden nasıl kaçacağımdaydı. Ev sitelerden oluşuyordu ve güvenlikler her yerdeydi. Kaçarsam bile beni hemen yakalayabilirlerdi. Herşey daha da kötü olabilirdi.
Hiç panik yapmadım ve öylece koltukta oturdum. Mantıklı birşeyler düşünmeliydim. Sakin bir kafayla ama...
-Birkaç hafta sonra
Hergün ki günlük kahvaltımı yapmıştım. Zaten 6 haftadır Çağan'la pek karşılaşmıyorduk. Bu benim için iyiydi. Bende farkındaydım karnımda birşeylerin yerinde gitmediğinin ama işte söyleyemiyordun.
Akşam yemeği içinde sağlıklı yiyecekler yemeye çalışıyordum. En azından bilinçliydim. Yine tek yiyeceğimi hayal ederek masaya oturduğumda, kapının açılma sesiyle birlikte ayaklandım ve kapıya doğru ilerledim. Çağan içeriye yorgun bir şekilde girdi ve kendini direkt koltuğa attı. Yüzüne bakmaya çalıştım, yüzü çökmüş gibiydi...
Kendisine baktığımı hissetti ve yüzünü bana döndü. "Seninle birşey konuşmak istiyorum. " dedi. Merakla yüzüne baktım. Anladım ki yemek yerken konuşmak istiyordu. "Dinliyorum" dedim yemeğime bakarak.
Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. "Benim yurtdışında birkaç işim var. Biliyorsun annem orada benim için bir stüdyo açıyor. Yolunda gitmeyen birkaç iş varmış onun için gideceğim. Bu arada artık eve tıkılıp kalmayacaksın. Gezebilirsin" uzunca konuştuktan sonra cevap istermişcesine yüzüme bakmaya başladı.
Kafamı kaldırıp yüzüne doğru baktım ve umursamamaya çalışarak "Tamam" dedim.
Sandalyesini geriye doğru iteleyerek ayağıya kalktı. Sandalyemin yanında durduğunda, eğilip boynuma yumuşak öpücük kondurmuştu. "Çağan hayır! " dedim sert bir dille. Umursamadan daha çok öpmeye başladı. "Kes sesini anın tadını çıkar" demişti ve eli pijamamın içinden geçip göğüslerime ulaşmıştı. Göğüslerimi yavaşca yoğuruyor ve boynumu emiyordu. Ona karşı o kadar birşey hissetmiyordum ki içimde zevk kırıntısı bile yoktu.
Beni kucağında odaya götürüyordu ve neler olacağını az çok tahmin ettiğim için bağırmaya başladım. "İstemiyorum bırakk! " diye bağırıp çırpınıyordum. Ben sanki kendimden çok karnımda olan garip anlamdıramadığım şey için üzülüyordum. Ya içimdekine zarar verirse, zaten yarın sabah defolup gidecekti niye böyle birşey yapıyordu, aklım almıyor.
Beni yatağa doğru sertçe bıraktığında, acıyla inledim. "Bırak dedim, duymuyor musun? İstemiyorum seni! " dedim daha çok bağırarak. Suratıma iğrenerek baktı. "İşimi bitireyim zaten yetişmem gereken uçağım var. " demişti. Ne yani yarın gitmeyecek miydi? Niye acele ediyordu. İçimde ufak bir canlı olduğunu biliyordum , Çağan'ın zarar vermesinden korkuyordum. O da bir candı sonuçta.
Çağan üstümü zorla çıkarmaya başlıyordu. Durmadan deli gibi bağırıyordum. Durması için yalvarıyordum ama umrunda bile değildim. Karşısında çıplak kaldığımda, daha çok bağırıp, ağlamaya başladım. Kendi kıyafetlerinide hızla çıkardıktan sonra yanıma gelmişti. Penisi şişmiş ve kalkmıştı. Hızla yanıma gelip penisini, vajinama doğru konumlandırıp, hızla içime doğru itmesiyle acıyla bağırarak inledim. O an içimde birşeylerin söndüğünü ve artık hareket etmediğini hissetmemle herşey bir anlığına durdu. Fakat, Çağan durmadı.
Kaç saat geçmişti bilmiyordum. Çağan hala üstümde ve beni beceriyordu. Etraf kan olmuştu ve ben sadece ağlıyordum. Kafamı kaldıracak derman bulduğumda odadaki saate baktım ve tam 2 saattir sevişiyorduk, pardon, acı çekiyordum.
Çağan'ın telefonunun çalmasıyla üstümden hızla kalktı ve telefona doğru yürüdü. Telefonda boş birşeyler zırvalıyordu.
"... "
"Tamam ben hazırım, çıkıyorum şimdi. Sende hızlı ol " demişti ve telefonu kapatıp hızla üstünü giymeye başlamıştı. Az önceki yüzünden eser yoktu. Şuan o kadar gergin ve endişeliydi ki geberirdi inşAllah.
Arkasında bıraktığı enkazı umursamadan evin kapısını çarpıp gitmişti.
...
Gözlerimi tavana dikmiş, gökyüzünün aydınlanmasını bekliyordum. Artık dışarı çıkacaktım fakat ilk işim hastane bulmak olacaktı.
Gökyüzünün aydınlanmasıyla zor bela ayağıya kalkıp banyoya doğru ilerledim. Aynadan kendime bakmıştım ama sanki, aynadaki kişi ben değildim. Daha sonra çıplak vücudumu inceledim belirli yerlerinde kurumuş kanlar vardı. Biraz daha ayakta kalacak dermanım olmadığında klozetin üstüne oturdum. Banyoyu nasıl yapacaktım hiç bilmiyordum.
Zor bela banyo yapıp çıkmıştım. Temiz iç çamaşırlarımı giyip yatak odasına geri döndüğümde tekrar o enkazla karşılaşmanın verdiği acıyla olduğum yere çöktüm ve ağlamaya başladım. En sonda bu ağlamanın bir sonuca varmayacağına kanaat getirerek ayağıya kalktım ve dolaptan eşofman alıp üstüme hızla geçirdim. Yavaş adımlarla, zor bela merdivenlerden inmeye çalışıyordum. Arada ağlıyordum...
Hemen evde para aramaya başladim. Çekmeceleri karıştırıyordum ve girişteki dolapta bir miktar para bulmuştum. En azından hastaneye gidebilirdim. Parayı ve anahtarı cebime sıkıştırıp evden çıktım. Şimdi nasıl bulacaktım hastaneyi?
Yolda yavaş ve ağır adımlarla yürüyordum. Yavaş yavaş kalabalık olan yerlere gelmiştim. Yoldan geçen genç bir kızı durdurdum. "Pardon bakar mısınız?" dedim çatallaşmış sesimle.
"Buyrun." dedi sakince. "Buraya yakın hastane biliyor musunuz? " dedim sakin kalmaya çalışarak.
"Imm... Evet hatırladım. Şu ilerdeki marketi geçin daha sonra karşınıza zaten yol çıkıyor kalabalık var zaten sağa döndüğünüzde bir tane özel hastane var bir tek orayı biliyorum" dedi. Kıza hızla teşekkür ederek. Adımlarımı hızlandırmaya çalıştım fakat ben hızlandıkça canım yanıyordu.
Hastaneye gelmiş ,giriş ücretini ödemiş önümdeki iki kişiyi bekliyordum.
İsmin ekranda belirdiğinde, doktorun odasına doğru gittim. Doktor oturmam için talimar vermişti. "Buyrun Efsun Hanım neyiniz var? " demişti. Bunu ben nasıl anlatacaktım ki?
"Şey ben galiba hamileydim ama bilmiyorum yani artık içimde yok galiba" demiştim. Doktor durumu anlamış ve beni garip birşeye oturttu. Altımdaki eşofmanı ve kilodu çıkarmamı isteyince çıkardım ve eldiven takan doktoru bekledim. Doktor vajınamı kontrol ediyordu. "Yeni mi ilişki yaşadın? " demişti. "Evet" dedim sesim titreyerek. "Vajinana zarar vermiş , sert olduğu için içerideki bebeğin ölümü gerçekleşmiş " dehşet içinde ona bakıyordum. "Bebek dediğime bakma fasulye tanesinden biraz büyük" demişti. "Vajinanda bazı yerlerde yırtılmalar meydana gelmiş, dikmemiz gerek. Hiç korkma uyuşturacağım" demişti.
Doktorda işim bitmişti ve çıkışta zorlada olsa hemşirenin yardımıyla ilk önce eczane bölümüne yönlendirilip istediklerini aldıktan sonra benimle birlikte taksi beklemeye başlamıştı. Arada kısa sohbetler ediyorduk. Taksi geldiğinde beni yavaşca taksiye bindirip "İyi günler" diyerek uğurlamış ve arkasını dönerek hasteneye doğru yürümüştü. Taksiciye yolu tarif etmiştim.
Şuan acılarım yoktu, çünkü uyuşuktu ama uyuşukluğu geçince çok kötü ağrıyacağını biliyordum. Kendimi eve dar atmıştım. Sağolsun taksici abi beni evin kapısına kadar bırakmıştı.
Hemen koltuğa doğru uzanmıştım. Her tarafım ağrıyordu ve uykusuzdum. Yemek yiyecek dermanım zaten yoktu. Hafif havam değişsin diye televizyon izlemeye başladım.
Doktorun dediği vakitte ilaç saatim geldiğinde zorla ayağıya kalkıp su içtim ve ilacımı içtim iyiydim. Buzdolabındaki magnetlerden birini elime alıp çorba siparişi verdim.
Tekrar kalkıp oturamadığım için kapının yanındaki pufta oturmuş siparişin gelmesini bekliyordum.
...
Çorbamı yemiş ve televizyon izlerken uyuya kalmıştım. Birden kapı yumruklanıyordu ve en sonda gürültülü bir şekilde kapının kırılıp yere düşmesiyle birlikte olduğum yerde kalıp ağlayıp korkudan bağırmaya başladım.
Sizce nolduuuuu???
Ee özlediniz mi benii
Bi beğenin bariii