YANLIŞ

By BayanAzBulunan

7.1M 353K 94.9K

Siz: Bir de lütfen karınızı biraz daha hızlı şey eder misiniz? Siz: İkide bir bağırıp durmasın. +905*******... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bolum 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Bölüm 76
Bölüm 77
Bölüm 78
Bölüm 79
Bölüm 80
Bölüm 81 - Final -

Bölüm 55

83K 5.3K 1.5K
By BayanAzBulunan

Sınır 2800 oy 800 yorum. Diğer bölüm hazır.

Bölümün hazırlanma süresi.

Ellerimi yıkayıp banyodaki havluya güzelce kuruladım ve banyodan çıktım.

Savaş yaklaşık yirmi dakika boyunca beni sahilde yalnız bırakmış, koşa koşa Eceyi aramıştı ancak Eceye yetişememişti.

Sanırım bana yaklaşmasıyla birlikte beyin hücreleri zarar görmüştü ki peşinden koşmak yerine aramayı ya da giderken pakedi benden almayı düşünememişti.

Yaklaşık yirmi dakikalık bir arayışın ardından nefes nefese, bitkin bir şekilde yanıma dönmüş, tozu denememek için beni ikna etmeye çalışmıştı.

İkna olmayacağımı anlayınca tozu benden zorla alıp denize dökmeye çalışmıştı ancak uzun uğraşlarım sonucunda vazgeçmiş, kaderine boyun eğmişti.

Küçük Emrah moduna girmiş, eve gelene kadar da çıkmamıştı.

Şimdi ise evimizdeydik. Geleli yaklaşık bir saat oluyordu. Eve geldiğimiz gibi onun duş almaya hali olmadığını düşünerek duşa girmiş, daha yeni çıkmıştım.

O ise yüksek ihtimalle ben duşa girdikten sonra odasına geçmiş, kendini uykunun tatlı kollarına bırakmıştı.

Tıpkı onun gibi benim de çok uykum vardı. Salondaki telefonumu alıp odama geçecek, güzelce uyuyacaktım.

Ayrı ayrı mı uyuyacağız?

Adamın odasına mı gideyim?

Ev bizim?

İç sesimi dinlemeden esneye esneye salona doğru yürüdüm ve içeri girdim. İçeri girmemle adımlarım durdu.

Savaş üzerinde üniformasıyla kollarını iki yana atmış, bacaklarını iki yana açmış, başını geriye yaslamış bir şekilde uyuyordu.

Üzerindeki üniforma ve bu pozisyonla ne kadar seksi durduğunun, kucağına oturmam için beni teşvik ettiğinin farkında mıydı?

Neden burada uyumuştu?

Neden üzerini bile değiştirmemişti?

Neden bu kadar seksi gözüküyordu?

Kendime gelmem gerekiyordu. Uyuyan bir adamı gözetleyip onun hakkında böyle şeyler söyleyemezdim. Bu hiç hoş değildi.

Ben sapık değildim.

En iyisi burada böyle dikilip bir sapık gibi bedenini incelemek yerine yanına gidip onu uyuduğu derin uykudan uyandırmaktı.

Derin bir nefes alarak yanına doğru adımladım ve aramızda bir karış kadar bir mesafe bırakıp yanına oturdum.

Elimi ona doğru uzatıp omzuna dokunacak, dürtecektim ki gözlerim yüzüne değdi. İçim yumuşacık olurken elim istemsizce alnına düşmüş saçlarına gitti ve derin bir nefes alarak saçlarını düzelttim.

Yumuşacık tutamları parmağımda tarif edemeyeceğim bir his bırakırken istemsizce gülümsedim.

Elimi saçlarından çektim ve sakallarına getirdim. Sakallarını onu uyandırmayacak kadar hafif bir şekilde okşarken derin bir nefes aldım.

Şu an sakallarını okşadığım bu adamın kocam olacağını bana bir kaç ay önce söyleseydiler kıçımla güler, sonra da eve gelip bir güzel ağlardım ama şu an gerçekti.

O aramızda bir sözleşme olsa da benim kocamdı.

Beni seviyordu.

Beni öpüp kokuluyor, sarılıyordu.

Daha bir iki saat kadar önce beni sahilde sarıp sarmalamış, öpmüştü.

Beni öptüğünü hatırlamamla bakışlarım dudaklarına kaydı. Dudakları ne kadar da güzel görünüyordu. Kalemle çizilmiş gibi gözüken bu dudakların tadı nasıldı acaba?

Biz zaten öpüştük. Tadını, hissini biliyorsun.

Hayır, unuttum.

Daha yeni öp-... Haklısın, unutmuşuz.

Elim benden habersiz bir şekilde yanağından dudaklarına kayarken dudağının kenarını hafifçe okşadım.

Dudaklarım karıncalanıp kururken dilimle hafifçe ıslattım. Onu öpmek, dudaklarının tadını yeniden almak istiyordum ama o uyuyordu.

Uyuyan bir adamı öpmek suç olmaz mıydı?

Kocam olması suçumu öter miydi?

Parmaklarım dudağının kıyısında kalmaktan daha da ileri gidip dudaklarını okşamaya başlarken derin bir nefes aldım.

Onu öpmek istiyordum.

Çok istiyordum.

Onu öpmeyi çok istiyordum ama o bugün çok yorulmuştu.

Uyandırmadan öpelim o zaman.

Nasıl yani?

Minik minik... Yavaş yavaş...

Bu suç!

Evliyiz biz!

Olabilir.

Hem o bizi sahilde öptüğünde karşılık vermemiştik. Borçluyuz. Borcumuzu ödeyebiliriz.

Borçlu muyuz?

Evet, bir öpücük kadar...

Öpeyim o zaman.

Evet, borcumuz kalmasın.

Parmaklarımı dudağından çekip elimi sakallarına koydum ve koltukta kayarak aramızdaki bir karışlık mesafeyi de kapattım.

Nefeslerim uyumasının verdiği gerginlik ve ona yaklaşmamın, birazdan onu öpecek olmamın verdiği heyecanla hızlanırken yüzümü yüzüne yaklaştırdım.

Onu uyandırmamaya dikkat ederek dudaklarımı dudaklarına bastırıp onu uyandırmayacak kadar küçük, tüy kadar bir öpücük kondurdum.

Bedenim bir tane daha öpücük için bana yalvarırken onu uyandırmaktan korkarak hafifçe geri çekildim.

Aramızdaki mesafeyi azıcık açmamın üzerinden bir saniye geçmişti ki gözlerini açtı ve elini saçlarıma atıp beni kendine çekerek dudaklarıma yapıştı.

O... O uyanık mıydı?!

Sıçtık! Rezillik!

Dudaklarıma kondurduğu ateşli ama karşılıksız kalan öpücüğü sonlandırıp alnını alnıma yasladı. "Sanırım bu evde uyurken güvende değilim. Kapımı kitlemeli miyim?"

Yanaklarım kızarırken elini yanağıma koyup hafifçe okşadı. "Beni öpmeyi çok mu istedin bebeğim?"

Çok istemiştim ve hala istiyordum. Onu uyurken öpmemin ve yakalanışımın verdiği utançla gözlerimi kaçırıp başımla onayladım.

Gözlerimi kaçırmamı umursamadan yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve fısıladı. "Peki... Peki hala istiyor musun kocanı öpmeyi?.. Yoksa... Geçti mi isteğin?"

Yakınlığı onu öpmekten başka bir şey düşünemememe sebep olurken utanmayı bir kenara bırakıp tıpkı onun gibi fısıldadım. "İstiyorum."

Kısa bir an yüzümü süzüp yutkundu. "Yorgunsun. İleriye gidemeyiz. Biliyorsun değil mi?"

Benden ziyade o yorgundu. Sabah işe gidecekti ve ben halsiz bir şekilde gitsin istemiyordum. Kaldı ki onunla yapacağım ilk seksin öğrencimin annesinin öldürüldüğünü öğrendiğim gün olmasını istemiyordum.

Yanağımdaki elini belime koyup iki eliyle belimi yavaşça okşaması yutkunmama sebep oldu. "Biliyorum. Sadece... Sadece öp beni."

Cümlemi bitirmemle yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarını dudaklarıma sürttü. Nefesimi kesilmişken fısıladı. "Kucağıma gelmek ister misin?"

Bir cevap vermek yerine yerimden hafifçe kalkmamla belimden destek olarak beni kucağına çekti.

Bacaklarım iki yanında olacak penisinin üzerine oturmamla bedeni kasılırken rahatsızca kıpırdandı.

Kıpırdanmasıyla amacı o olmasa da bana sürtünmüştü. İnleyerek kendimi ona bastırmamamla istemsizce gözlerim kapandı.

Islandığımı hissediyordum. Islanmama rağmen cayır cayır yanıyordum.

Ne ara bu hale gelmiştim? Anlamıyordum. Beni nasıl bu kadar çabuk etkileyebiliyordu? Böyle bir şey mümkün müydü?

Ondan herhangi bir yaşam belirtisi alamamla gözlerimi aralayıp ona baktım. Gözlerini kapatmış, yüzünü hafifçe buruşturmuştu. Yutkundu.

Zorlanmaya başlamıştı. Oysa ki daha yeni başlıyorduk.

Ondan bir tepki almak adına hafifçe sürtünmemle ardı ardına yutkunarak gözlerini araladı.

Yüzlerimizin arasındaki mesafe azdı. Nefesi dudaklarıma çarpıyor, yanan tenimi daha da yakıyordu.

Hafifçe sürtünmemle belimdeki elleriyle beni durdurdu. "Sadece öpücük..."

Dalga mı geçiyordu?

Az önce onun bana yaptığı gibi dudaklarımı dudaklarına sürtüp o dudaklarımı yakalayamadan hafifçe geri çekildim ve dudaklarının üzerine fısıladım. "Beni kucağına çağıran sensin."

Derin bir nefes aldı. "Karşı koyamıyorum çünkü. Kontrolümü kaybediyorum."

Onu zorlamak falan istemiyordum. Kontrolü kaybetmek istemediği bir andaysa kontrolünü kaybetse de ben kaybetmeyecektim.

Bedenimi hafifçe kaldırarak penisiyle olan temasımı kestim ve ellerimi sakallarına koydum. "Kontrolü kaybetmene izin vermem, merak etme."

Sözümün süresini belirtmem onu korkutmuş olmalıydı. "Bu gece... Sadece bu gece..."

Başımla onayladım. "Sadece bu gece..."

Kısa bir bakışmanın ardından beklemeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ellerimi boynuna koyup onu kendime çektim ve öpüşüne karşılık verdim.

Normal bir hızda ve sakinlikte başlayan öpücük gitgide sakinlikten ve yavaşlıktan bir haber bir hale gelmeye başlarken elleri belimi buldu.

Aşağı doğru uyguladığı baskıyla dudaklarımı dudaklarından ayırdım. "Savaş."

Alev alev yanan gözleri gözlerimi bulurken tutkuyla bezenmiş sesiyle fısıladı. "Sikmişim kontrolü. Otur bebeğim. Sürtün bana." 

Dengesiz miydi?

Adamın devrelerini yaktık. Normalde böyle değil bu adam?

Başımla reddedip kucağından kalkmak için hareketlenmemle dengemi bozup beni kucağına düşürdü.

Hissettiğim sertlik vajinamın sızım sızım sızlamasına sebep olurken Savaş benim bir hamle yapmama olanak dahi tanımadan belimdeki elleriyle beni kendine bastıra bastıra sürttü.

Altımdaki sertlik, Savaş'a onun kontrolünde sürtünmem irademi çöpe atarken inleyerek kendimi ona bastırarak sürtünmeye başladım.

Ona sürtünmemle fısıladı. "İzin alırız işten. Gitmeyiz. Olmaz mı?"

Hızlıca başımla onayladım. "Olur."

Onayımla dudaklarıma kapanması bir olurken sürtünmemi hızlandırdım. Ben ona deli gibi sürtünüp onu öperken o belimdeki ellerini kalçalarıma indirdi ve kalçalarımı sıkmaya başladı.

İradeden, kontrolden bahsediyorduk, öyle değil mi?

O kontrolünü kaybetse de ben kaybetmeyecektim, öyle değil mi?

Savaş dudaklarını dudaklarımdan ayırıp boynuma yöneldi. Boynumu yana yatırıp ona yer açmamla dudaklarını boynumun her yerinde gezdirip minik minik öpücükler kondurdu. "Aslı... Çok hoşuma gidiyorsun."

Kapıya indirilen yumrukla irkilerek kapıya baktık. "AÇ LAN KAPIYI OROSPU!"

******

Selam, nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Gelen kim?

Hadi ben kaçtım.

Continue Reading

You'll Also Like

276K 23.2K 39
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
4M 248K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...
93.2K 5.6K 16
Unutulmuş bir kadın, Yüzbaşı Hazal Unutulmuş. No.1 & Melek Mosso - Yarım Kalan Sigara [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kuru...
1M 55.9K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...