My fault | Taekook

By Mochiiipjmm

675K 50.7K 41.3K

Taehyung,ilk birlikteliğinde hamile kalır. -Hamileyim _____ Semekook Uketae More

0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
30
31
32
33
34
35
36
Son

29

11.9K 1.2K 2.2K
By Mochiiipjmm

Helloooo

Bu bolum istedigim gibi olursa cok iyi olacak wğdlspxksp

ÖNEMLİ!!!!!!
İnstagramda "mocjiiipjmm" adıyla hesap açtım. Orada kitaplar hakkında spoiler, fikir önerileri,
İsterseniz sevdiğiniz kitapları onerme, kaybettiğiniz ficleri bulma, bazen de benimle ilgili seyler paylasacagim. Onceden haber almak istiyorsanız takip edebilirsinizzz

Onceki bolum voteleri falan cok dusuk:( sinir koymak zorunda kalacağım

Sınır;
760 Vote
1k+ Yorum

-

-

2 Ay Sonra

"Baba! Şu tepsiyi verir misin?"

"Veremem." Kapının yanında oturmuşken Jungkook'un göz devirmesine sessiz kalıp bekledim.

"Ölmezsin hadi ya! Ayakkabılarım kirli."

Sejun babam için düzenlediğimiz-hatta Jimin'in düzenlediği- cinsiyet partisi vardı bugün. Her ne kadar istemese de zorlayarak yapmıştık bir şeyler. Misafirler gelmeden önce de Jungkook arabaya ne olduğunu anlamadığım kolileri koyuyordu. Bazıları işiyle ilgiliydi.

Sessiz sessiz onu izlerken oflayarak yanımıza gelen babama baktım. Elleri karnındaydı, öyle şirindi ki... Anlatamam.

"Jungkook hamileyim ya ben oğlum."

"Aaaa doğru..." kafasına şimşek çakmış gibi ağzını açıp ayakkabılarını çıkarmaya koyulmuştu. Son günlerde bu halleri o kadar fazlaydı ki kriz geçirecek gibi oluyordum bazen.

Babam içeri giren Jungkook'a sarılıp saçlarını okşadı. Aklı gitmiş olan kocam ise beline sarılmış kısıkça özür diliyordu.

"Doğum yaklaştıkça beyni gidiyor çocuğumun."

"Arada kendini bile unutup durur dururken düşüyor."

Benim bıkkınca söylememin aksine babam gülerek Jungkook'un saçlarını okşamaya devam etmişti. Gerçekten böyleydi. Geceleri bebek doğacak diye uyumuyor, uyumadığını unutup yatakta yatmadığı halde pozisyon değiştirmeye çalışırken düşüyordu. İnsanlara komik geliyordu ama benim çok sinirlerimi bozuyordu. Evet baba olacaktı, çok heyecanlıydı ama bilinçli olmalıydı biraz da. Bir gün kendine zarar verecekti.

"Az kaldı az. Eli kulağında."

"Ayakta kalma git otur hadi. Şunu koyup geliriz biz de."

Sarılmayı bırakıp babamı içeri postalarken suratı asıktı. Stresliydi, ben de öyleydim. Ne yapacağımızı bilmiyordum.

Jungkook arabaya koyacaklarını koyduktan sonra içeri geçip partiyi tam anlamıyla başlattık. Kışın ortasında olduğumuz için bahçede yapamamıştık maalesef. Yine de çok güzeldi. Herkes tek tek Jimin'in açtığı kameranın önüne geçip bebeğin cinsiyetini tahmin ediyordu.

"Merhabalar, ben bebeğin abisi sayılırım. Aynı zamanda doktoruyum, cinsiyeti bildiğim için tarafsızım."

"Selam, ben bebeğin en best abisiyim, erkek olursa hastanede başka bebekle karıştırır kızı çalarım."

Hepimiz kahkaha atarken Jimin'in yerini alıp ben geçtim kamera karşısına. Her ne kadar karnım yüzünden yürümek zor olsa da başarmıştım.

"Merhaba! Ben bebeğin... Ben bebeğin nesiyim?"

"Eniştesi hayatım."

"Iyy. Ben bebişin abisi sayılıyorum. Aynı zamanda oyun arkadaşını doğuran mükemmel şahıs. Aslında ben oğluma arkadaş olsun diye erkek istiyorum ama bu aile erkek olursa çocuğa zarar verebilir. O yüzden kız olsun."

Üzerimdeki bakışlara rağmen kenara çekilip Jungkook'a yer verdim. Onun bebekle pek bağlantısı yoktu, daha doğrusu kendi bebeğiyle kafayı bozduğu için vakit ayıramıyordu.

"Merhabalar... Ben bebeğin abisiyim. Benim kendi çocuğum erkek, ona bir şey demiyorum ama,bıktım. Pipili yaratık görmek istemiyorum artık ailemde."

Gülmekten doğuracak gibiydim. İsyan ederek bana gelen eşime sarılıp öptüm bir sürü. Bu sırada karnımı okşayıp oğlumuzun üstüne alınmamasını söylüyordu.

"Selam! Ben bebeğimin onu taşıyan babasıyım. Bu zinciri kıracağıma inanıyorum. Doğuracağım o kızı!"

Geriye kalan kişilerde videoya dahil olduğunda sonunda bitmişti. Videoya almıştık ama erkek diyen tek bir kişi bile olmamıştı. Bu yüzden direkt öğrenme faslına geçmiştik.

Babamlar ellerinde küçük iğneleri tutarken Jungkook ve Jimin de konfetileri patlatmak için bekliyorlardı.

Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibi atarken derin nefes alıp geri sayıma eşlik ettim. Yanında Jin hyung vardı. Bayılma ihtimalime karşılık kolunu tutuyordum.

"3! 2! 1!"

Bağırarak saymayı bitirdiğimde babamlar balonu, Jikook ikilisi ise konfetileri patlattı. Gördüğüm kırmızı konfetilerle yerimde zıplayıp çığlık attım. Sejun babam ağlayarak eşine sarıldığında Jungkook'ta Jimin'i kucaklamıştı.

Yıllardır bekledikleri an gözlerimi doldururken ağlamamak için yanımdaki bedenin kolunu dürtüp dikkatini çekmeye çalıştım. İstediğimi almıştım, Jin hyung başını bana çevirip bir sorun olup olmadığını sormuştu. Şımarıkça gülümseyip elimle sarılan aileyi gösterdim.

"Sizde yapsanıza bir tane."

Bu arada, favori çiftim iki hafta önce ufacık nikah kıyıp evlenmişlerdi. Annemin aksine, Jin hyung'un ilk evliliği olmasına rağmen gösterişli düğün yerine 50 kişi bile olmayan nikahla evlenmişlerdi. Ciddi anlamda evlenmek için bana söylemeyi beklemişlerdi.

"Aaa Taehyung! Ne saçmalıyorsun? Yoora'nın torunu olacak! Oğlundan sonra hamile kalıp çocuk mu büyütecek?"

Her kelimesinde kaşlarım daha da çatılırken yüzünü dikkatli izlediğimde mimiklerinin ciddi olmadığını fark ettim. Bunu fark etmem daha da sinirlendirmişti beni.

"Annem böyle mi söyledi gerçekten!"

Bilmişlikle başını sallayıp başını eğdi. Onun ilk evliliğiydi, çocuğu yoktu. Ve ikisi de 35 yaşlarındaydı. Annemin böyle düşünmesi çok saçma gelmişti.

"Ben onunla konuşurum hyung. Güven bana!"

"Güveniyorum sana!" Yanağımdan makas alıp sıktığında kaşlarımı çatıp eline vurdum. Bunu herkes çok yapıyordu ve acıtıyorlardı.

"Ne konuşuyorsunuz bakalım?"

Annem yanımıza neşeyle geldiğinde yüzümü çevirip kocamın yanına yürüdüm. Biz konuşurken o yakınımızda olmadığı için duymamıştı.

"Aa, Bebeğim?"

Arkamdan seslenişlerini duysam da umursamadan önce babamlara, sonra Jungkook'a sarıldım sıkıca.

Yazar'dan

"Güzeller güzelim benim."

Jungkook, eşinin saçlarına kokulu öpücüklerini bırakırken gözlerini kapamış, tüm odağını onun mis kokusuna vermişti.

Ancak bir yere kadar.

Çünkü belinden tutarak sarıldığı beden, aniden inleyip karnını tutarak eğilmişti. Onun sesiyle korkuyla kendinden uzaklaştırıp karnına sarılmış ellerine baktı.

"T-taehyung?"

Herkes başlarına toplanmış Taehyung'la ilgilenirken Jungkook sadece olduğu yerde öylece bekliyordu.

"Ju-jungkook. Ah! G-geliyor..."

Eşi tarafından tutulan eli güçlü tutuş yüzünden kızarmıştı bile. Duyduğu cümleyi hazmetmeye çalışırken art arda yutkundu. Hazır değildi ki! Ne diyeceğini bilemiyordu, hareket edemiyor, neredeyse nefes bile almıyordu.

"Jungkook!"

Dae, oğlunun bedenini sarsarken kendine gelmesini bekliyordu.

Kollarına yığılmasını değil.

Zaten onca telaş ve kargaşanın içinde yere yığılan bedenle herkes daha da telaşlanmış, çığlıklar artmıştı. En belirgin ses ise oğluna sakin olması gerektiğini bağıran Yoora'ydı.

Taehyung bıkkınca nefes verip göz devirdi. Aptal kocasının böyle bir şey yapacağını elbette biliyordu.

"Onu hallederler. Taehyung bana bak!"

Buradaki en büyük şansları doktorlarının burada olmasıydı. Yoongi, kontrolü eline almaya çalışarak ağrı içinde kıvranan bedenin koluna girdi.

"Kliniğe gitmeliyiz hadi."

"Hayır! O uyanacak."

Bunu söylerken su, kolonya ve limon ile ayıltılmaya çalışan eşini göstermişti. Sejun, hafif göbeğine rağmen eğilmiş oğlunun burnuna limon koklatıyordu.

"Jungkook sırası değil oğlum, uyan lütfen."

Taehyung kaçıncı olduğunu bilmediği sabrını dileyip Jimin'in elindeki su bardağını aldı. Bir saniye bile düşünmeden koca bardağı kocasının yüzüne boca edip ayağıyla belini dürttü.

"JEON JUNGKOOK!"

Yerinden sıçrayarak ayılan beden ilk saniyeler nefes almaya çalışıp etrafa göz gezdirdi. Çok geçmeden olanlar beynine doluştuğunda çığlık atarak yerinden kalkıp onun tiz sesi yüzünden yüzünü buruşturan bebeğinin dibinde bitti.

"Bebeğim!"

"Durmaya devam edersen bir bebeğin olmayacak! Hastaneye götür beni!"

Şiddetle başını sallayıp eşini kucakladı. Ani hareketi yüzünden özür dileyip evden çıktılar. Jungkook, daha bugün doğum çantasını arabaya koyduğu için kendini tebrik ediyordu.

Taehyung'un ısrarları üzerine Yoongi'nin değil, Dae, Sejun ve Jungkook'un olduğu arabada gidiyorlardı kliniğe. Yoongi'yi şiddetle reddetmişti.

"Meleğim bir şey olmayacak tamam mı! Sakin ol!"

"Bağırıp durma! Ahhh!"

Yumruklarını ondan daha telaşlı olan bedenin koluna geçirip derin nefesler almaya devam etti. Yollar kaygan olduğu için fazlasıyla yavaş gitmelerine rağmen Jungkook'la aynı heyecan düzeyine sahip Dae yüzünden 2 kere kazanın ucundan dönmüşlerdi.

"Ay Taehyung oğlak erkeği!!! Çok korkuyordum geç doğurursun da kova olur diye."

Sejun sevinçle şakıyıp seslendi.

"Tövbe de ahh!"

Taehyung'tan çok Jungkook'un bağırışları sonunda bir sürü kaza atlatan araba sertçe kliniğin önünde durmuştu.

Jungkook eşinin elini bırakıp kapıyı açmaya çalıştı ancak olmayınca sızlandı.

"Baba kapı açılmıyor!"

"Cam açma tuşu o çünkü gerizekalı çocuk!"

Dae ise hızlıca arabadan inip arka kapıyı açtı. Oğlunun heyecanlı olmasını bekliyordu, bu kadar aptal olmasını değil.

Heyecanlı baba koşarak arabanın diğer tarafına geçip kapıyı açmaya çalıştı fakat olmayınca Taehyung yeniden göz devirip sinirli bir nefes vererek kapıyı açmıştı.

"Bırak ya bırak!"

Jungkook ise eşinin az önceki sızlanan haline karşı bu sinirli ve sakin hali onu şaşırtmıştı.

"Hayatım?"

"Çekil! İnanamıyorum sana!"

Elini ittirip arabadan indikten sonra ellerini karnına sarıp karşısında hayalet görmüş gibi bakan adama baktı.

"Taehyung, oğlum doğurmuyor musun şimdi?"

"Doğurmuyorum! Bu adam kendine gelene kadar da gerekirse patlayacağım, yine de doğurmayacağım.

Peşpeşe gelen arabalardan inen bedenlerde neler olduğunu anlayamadan sadece yanlarına gidip beklemişlerdi. Anlayan tek kişi oğlunu tanıyan Yoora olmuştu.

"Bebeğim-"

"Kes sesini Jungkook! Sadece tatbikat yapmak istedim, beni hayal kırıklığına uğrattın!"

"Ama-"

"Ya otuz yaşına gelmişsin! İki elinle bir kapıyı açamıyorsun ya..."

Haksız olduğunu bildiği için sessizce başını eğmişti sadece. Kendisi de kabul ediyordu, heyecanlı da olsa tavırları kabul edilir değildi.

"Tamam bak... Heyecanlı olabilirsin ona bir şey demiyorum. Ama bayıldın ya!"

Duydukları kahkaha yüzünden Taehyung'un alev püsküren bakışları Sejun'a çıkmıştı. Gülmeye başlayan genç adam ise üzerindeki bakışlar yüzünden dudaklarını birbirine bastırıp gülüşünü durdurmaya çalıştı.

"Ay çok özür dilerim."

Ellerini küçük karnına sarıp başını eğdi. Gülmemeye çalışsa da oğlunun yere yığılışı aklına geldiğinde kahkaha atmak istiyordu.

"Peki sen?! 2 tane boyun kadar çocuğun yanında,kocanın karnında bir tane var. Kaç kere kaza atlattık, böyle mi araba kullanıyorsun sen?"

"Haklısın oğlum..."

"Şimdi biz gidiyoruz." Sejun babasının yanına geçip sinirle karşısında ona bakan iki adama baktı.

"Siz de taksiyle mi, uçarak mı, sürünerek mi geliyorsunuz nasıl geliyorsanız gelin. Gelirken de acaba nerede hata yaptım diye düşünün. Anlaşıldı mı?"

"Ama hayatım-"

"Anlaşıldı mı dedim!"

"Anladım... "

Acemi şoförlüğüne rağmen direksiyon tarafına geçtiğinde babası da dudak büzerek yanına binmişti. Jungkook doğduğunda eşi daha beter olduğu için ona garip gelmemişti. Üstelik kışın ortasıydı ve yağmur yağacak gibiydi.

"Taehyung... Hava çok soğuk, hasta olurlar."

"İstersen eşlik edebilirsin onlara?"

Araba yavaştan hareket ederken aynadan arkadaki iki bedene baktı. Taehyung kocasına nasıl bu kadar acımasız davranıyordu anlamış değildi.

"Annemler onları getirir. Kocamın hasta olmasını ben de istemem. Burunları sürtsün."

İçi rahatlamıştı. Derin nefes verip geriye yaslandı. Telaşı yüzünden cinsiyetini yeni öğrendiği kızıyla bile ilgilenememişti.

......

"Hayatım! Ben çıkıyorum."

İlk defa dolu dolu yağan karı elindeki sıcak çikolata dolu bardağını tutarken izliyordu. Öncekinin aksine bu sefer lapa lapa dedikleri lar yağıyordu, ve Jeon evini ayrı bir güzellik bürümüştü.

"Benim yaşam sebeplerim ne yapıyor?"

Jungkook, ellerini bebeğinin kocaman karnına sarıp çenesini omzuna yerleştirdi. Felaket doğum tatbikatnın üzerinden bir hafta geçmişti. Neyseki Taehyung'un siniri o günün sabahında geçmişti ve Jungkook artık daha tedbirliydi. En azından bayılmayacağını düşünüyordu.

"Karlar... Çok güzel."

"Senin kadar değiller."

Gülümseyip ellerini karnının üzerindeki ellerini üstüne koydu. Hamileliğinin 9. Ayı geçmesine rağmen küçük oğullarının gelme gibi bir niyeti yoktu. Eğer biraz daha durursa suni sancı verilerek doğacaktı.

"Doğuma kadar evde kalacağını sanıyordum..."

"Öyle meleğim ama önemli bir şey çıkmış. Projeyle ben ilgilendiğim için karışıklık çıkmasını istemiyorum."

Dudak büzerek eşinin elindeki bardağı almasına izin verdi. Kendisi için yaptığı içeceği içerken aynı zamanda belini okşuyordu. Bebeğini bırakıp gideceği için kötü hissediyordu.

"İstersen annenlere ya da babamlara bırakabilirim seni?"

Pastaneye diyemiyordu çünkü kapalıydı. Hamileliğinin 3.ayında Sejun'un pastanede yaşadığı baygınlık sonrası Dae açmasına izin vermiyordu.

"Annem ve azgın kocasını istemiyorum. Baban ve ilgiye boğan kocasını hiç istemiyorum. Evim evim güzel evim."

Gülümseyip dudaklarını onun yumuşak dudaklarına bastırdı. Sonrasında elindeki bardağı bırakıp kapıya kadar eşiyle birlikte yürüdü. Taehyung, gitmesini asla istemediği kocasının montunu giymesine yardımcı olduktan sonra botlarını giymesini beklemişti. Soğuk havaya rağmen takım elbise giymediği için mutluydu.

"Ne zaman gelirsin?"

"Bilmiyorum ama çok sürmez. Sizi bekletmeyeceğim."

Kapıyı açtıktan sonra bebeğine sıkıca sarılıp boynunu soludu bir süre. Ancak bu Taehyung'un dikkatini çeken şey yüzünden bozulmuştu.

"Aşkım, arabanın kış lastikleri nerede?"

"Yoğunluktan vaktim olmadı meleğim. Ama halledeceğim."

"Dikkat et, ve bugün yaptır."

"Eve gelmeden hemen önce yaptıracağım. Kendine ve oğlumuza iyi bak. Geldiğimde kocaman sarılmaya ve ilgiye maruz kalacaksınız.

Gelmedi.


-

AY BOLUM COK HOSUMA GITTI

Aslında tam istediğim gibi yazamadım ama yine de güzel oldu bence.

Vote ve yorumları aksatmayın lütfen..

Fikirlerinizi bekliyorum.

Yakın zamanda gorusmek dilegiyle!


Sınırı unutmayalim lutfennnn

Continue Reading

You'll Also Like

405K 26.8K 40
Kim Taehyung Jeon Jungkook'u kaçırmıştı. # 1 aşk # 1 vkook
24K 1.7K 20
y/n sinava yetisebilmek icin karsi komsusuna yazmak zorunda kalmisti.. »texting & duz yazi👍🏼👍🏼
385K 35.9K 38
Abisinin arkadaşına akım yapmaya çalışan jungkook ve akımı kendi lehine çeken abisinin arkadaşı taehyung •texting• •tamamlandı• 🤏🏻✨ ~Yazım yanlışla...
796K 65.1K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...