"Atlas nereye gidiyoruz"
"Gidince görürsün"
Yaklaşık 1 saat yoldaydık nereye gideceğimizi bilmiyordum ama şehirden uzaklaşıyorduk açıkcası Atlas ile yalnız kalmaktan korkuyordum. Arabayı durdurdu.
"Haydi geldik in bakalım"
"Neresi burası ve neden geldik"
"Biraz kafa dinleyelim değil mi Kumsal biraz konuşalım"
"Atlas benim işlerim var kalamam"
"İşlerin yok Kumsal beni kandırmaya çalışma haydi in aşağıya"
Mecbur indim aşağıya ve eve girdik.
"Sık sık geliyor musun buraya"
"Yok gelmiyorum"
"O zaman burası niye böyle temiz ve yeni hazırlanmış gibi"
"Boşandıktan sonra biraz kafa dinlemek için gelecektim"
"Tamam işte ben gideyim sen dinle kafanı"
Gelip kollarımdan tutu.
"Kumsal kaçmaya çalışma konuşacaklarımız var"
"Tamam konuşalım"
"Bahçeye geç o zaman"
Bahçeye çıktım Atlas da yanıma geldi çantamdan sigara çıkarıp yaktım.
"Neden anlatmadın Kumsal"
"Neyi"
"Annemin dediklerini"
"Annenle aranı bozma Atlas"
"Bak Kumsal tamam annem sana bir şeyler söylemiş olabilir ama söylediklerinde haklı değil"
"Nasıl haklı değil Atlas ben eli kanlı bir katil miyim evet peki sahipsiz biri miyim yine evet peki seni mutlu edebiliyor muyum hayır sana bir çocuk verebilecek miyim hayır her ne kadar inkar etsen de sen çocukları seviyorsun Atlas baba olmayı hak ediyorsun"
"Birincisi herkesin bakış açısı farklı tamam ne kadar kavga etsek de bu konuda sen eli kanlı bir katil değilsin ikincisi sahipsiz değilsin Kumsal kardeşlerin var ve ben seninle gayet mutluyum çocuk meselesine gelir isek ileride neden olmasın ki dimi"
Gülmeye başladı.
"Yani anlamıyorum güzel güzel konuşur iken sonunu neden bok ediyorsun komiser"
"Eee alıştın diye düşünüyorum Kumsal hanım"
"Bak komiser ben herkesi çözdüm ama seni anlamıyorum ya nasıl bir karaktersin"
"Beni anlayamazsın Kumsal hanım"
"Yalnız ben hayla kararımdan vazgeçmedim komiser hayla boşanmak istiyorum"
"Sen nasıl karar verirsen ver Kumsal ama benim kararım kesin ben boşanmak istemiyorum senden"
"Neden"
"Kumsal neden evlendiğimizi unuttun galiba"
"Unutmadım da neredeyse bir yıldır evliyiz ama komiser hayla beni engelliyemedin ve hayla da engelleyemezsin"
"Yapacağım Kumsal seni engelliyeceğim geçte olsa bunu başaracağım ben"
"Bu kadar emin olma bence komiser çünkü unutma ben Kumsal Sonsözüm ben biti demeden bitmez son sözü ben söylerim"
"Ona ne şüphe ama bu sefer sen bitirmek isteyeceksin bu sefer sen son vereceksin"
"Hiç sanmıyorum ama dediğin gibi olsun"
"Kumsal sana bir soru sormak istiyorum ama ne olur bana doğru cevap ver yalansız"
"Sor komiser"
"O gün mezarlığın orada çatışan kişi sen miydin"
Her ne kadar yalan söylemek istemesem de söylemek zorundaydım başını belaya sokamazdım.
"Ben değildim"
"Ama senin araban oradaydı ve sadece bir ağaç sürekli nişan alınmış"
"Arabam çalındı Atlas bilmiyorum"
"Kumsal bak yine yalan söylüyorsun bana seni orada yaralı görmüşler neden inkar edip duruyorsun"
"Yaralı değilim Atlas sadece kaza geçirdiğim için yüzüm bu halde"
"Kumsal kazayla olacak bir şey değil bu belli ki dövülmüşsün"
"Atlas bunu hakaret olarak algılıyorum"
"O zaman kanıtla aç omzunu bakalım yaralı mısın değil misin"
"Sana bir şeyler kanıtlamak zorunda değilim bugün çok yoruldum madem bu gece buradaysak bana odamı göster gidip yatayım"
Kalkıp eve girdim peşimden geliyordu şu günüde sağ salim atlatsam yeter gördüğüm ilk odaya girdim kapıyı kapatacağım sırada Atlas ayağını araya koyarak engelledi.
"Kumsal omzunu aç yaralı mısın diye bakacağım"
"Emriniz olur başka bir isteğiniz Atlas bey"
"Kumsal oyun oynama haydi aç"
"Tövbe tövbe sana bir şey açıklamak zorunda değilim Atlas şu an beni yalnız bırakır mısın ya sıkıldım ama"
Üstüme doğru yürümeye başladı geri gitmemek için kendimi zor tutuyordum hem ne yapabilir ki şu an bana.
"Atlas dur yerinde"
"Neden"
Daha da yakınlaştı bir adım attığım an yatağın dibinde olduğumu fark ettim Atlas tam dibime geldiği an yatağa oturdum.
"Gidecek yerin kalmadı dimi Kumsal"
"Sayende"
"Bak Kumsal son uyarım ya bana kolunu açarsın yada ben kendi yöntemim ile açarım o kolunu"
"Sapık mısın ya sen"
Ne kadar doğru bir cümle.
"Sapık demeyelim de karısına hasret bir erkek diyelim"
"Bana bak Atlas seni"
Sözümü kesti.
"Seni öldürürüm diyeceksin dimi"
"Evet öldürürüm"
"Kumsal açıyor musun açmıyor musun"
"Açmıyorum lan açmıyorum"
Atlas kolumdan tutarak yatırdı beni yine gereğinden fazla yakındık Atlas bey çok alışmıştı.
"Atlas kalk üstümden"
"Sebep"
"Atlas kalk"
İttirmeye çalıştım ama yine başarılı olamadım gücüm bütün erkeklere yetiyordu ama söz konusu Atlas olunca gücümü kullanamıyordum. Bir elleriyle bileklerimi kavrayarak başımın üstüne koydu bacaklarımı bacaklarımın arasına sıkıştırdı.
"Ne yapıyorsun ya sen"
Diğer eli ile ilk sağ omzumu açtı siktir yaramı görecekti daha sonra sol omzumu açacağı an kıpırdadım.
"Atlas kalk bak bağırırım"
"Bağır Kumsal sadece sen ve ben varız"
Ve sol omzumu açtı.
"Yaralısın"
Üstümden kalktı.
"O gün orada çatışan sendin Kumsal ve evet yaralısın kimdi o kişi Kumsal"
"Atlas kaza yaptım ya ondan"
"Kumsal yalan söylemeyi ne zaman bırakacaksın ya seni görmüşler yaralı iken ve arabanda orada"
"Tamam lan anlatacağım ama sakın benim işime karışmayacaksın"
"Tamam"
"Söz ver Atlas"
"Söz veremem Kumsal"
"O zaman bende anlatmam"
"Tamam söz veriyorum ama eğer bir şey olursa birlikte hareket edeceğiz tamam mı"
"Bakarız"
"Kumsal söz ver"
"Aman be tamam söz"
"Anlat ama eksiksiz yalansız"
"Aziz Oğuzun abisi"
"Biliyordum lan"
"Atlas susacaksan anlatayım"
"Tamam devam et"
Atlas yanıma gelerek oturdu.
"Onların annesi var Sibel teyze kadını yıllar önce deliler hastanesine kapattı Kemal şerefsizi kadının en güzel yıllarını aldı elinden keşke onlarla kalsa yeter gülüşünü,bacaklarını ,saçlarını her şeyini aldı"
Duygulanmamak elde değildi.
"Kadının orada olduğunu Oğuzdan öğrenmiştim çıkardım tabi Aziz şerefsizin haberi oldu kadını istedi ama ben vermek istemedim ben Keremin mezarına gittim ve mezar taşının paramparça olduğunu gördüm"
"Nasıl yapar lan bunu"
"Bende Karadan konumunu istedim tabi tuzak kurmuşlar sıkıştırdılar beni öyle işte"
"Neden bana haber vermedin Kumsal neden"
"Atlas sana çok kızgındım"
"Gerçi normalde de haber vermiyorsun da"
"Bak Atlas sana anlatığıma pişman etme beni"
"Bak Kumsal eğer bunları polise anlatır isen"
Sözünü kestim.
"Hayır Atlas ben hallederim sakın sen karışma"
"Peki polise anlatmayacaksın ama bırak yanında ben olayım birlikte plan yapalım"
"Atlas sen bir polis memurusun karışma sen bu işlere"
"Tamam zaten o şerefsizi yakaladıktan sonra polise teslim edeceğiz"
"Atlas benim siyahlığım sana geçmesin"
"Kumsal senin sihaylığın bana geçmez ve bunu unutma sen siyah değilsin"
Ne diyeceğimi bilemedim. 10 dakika boyunca sadece oturduk ikimizden de çıt çıkmıyordu ama bu sessizliği Atlas bozdu.
"Geç oldu haydi uyu artık"
"Bir an hiç kalkmayacaksın sandım komiser"
"İyi geceler"
"Sana da Atlas"
Atlas odadan çıktı perdeyi açarak camı açtım saatlerce orada kaldım telefonumun titreşmesi ile kendime geldim.
Gönderici Kara;
Kumsal nasılsın neredesin
İyiyim Kara Atlasla şehirden uzak bir yere geldik hayırdır bir şey mi var
Yarın saat 5 gibi yasa dışı yollarla e***n sevkıyatı var biz hallederiz artık
Bende gelirim Kayaya haber ver
Gerek yok sana Kumsal ben Kayaya da haber veririm hallederiz biz
Kara sana gerek var mı yok mu diye sormadım geliyorum dedim bitti
Peki sen nasıl istiyorsan öyle olsun
Bu arada kimin malları
O tam kesin değil ama ucu Azize bağlanıyor
Ooo güzel iş başarmışsın aferin
Kumsal senden güzel sözler duymak ne kadar güzel anlatamam
Tamam be hemen cıvıtma hadi yat uyu yarın erkenden buluşalım
Tamam
Asıl soru ben erkenden nasıl gidecektim şehre çok uzak bir yerdeydik mecbur Atlastan anahtarı alıp gidecektim tabi Atlasın uyanmaması lazım bende hemen alarm kurup yattım.
Eveeet bir bölümün daha sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum aynı zamanda desteklerinizide. Hepinizi çok seviyorum 💖✨
Arkadaşlar ınstagram hesabımı takip etmeyi unutmayın oraya gelip sohbet edebiliriz:)