helloooo
Duz yazilar yazmaya useniyorum ya:(( idare edecegiz
Bu arada bölümler arası çok büyük bir okunma farkı olduğu için tekrardan atıyorum bunun için bana saçma sapan hakaret etmenize falan gerek yok
-
-
"NE! N-ne demek hamileyim?"
"Bağırmasana! Duyacaklar. "
Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken dengemi kaybedip yatağa oturdum. Babam hamileydi?
"B-bir dakika! Ben doğru mu duydum, hamilesin?"
Göz yaşlarını silip başını salladı. "Bugün siz gittikten sonra test yaptım... Tüm belirtiler vardı zaten, pozitif çıktı."
Sessizce(?) çığlık atıp boynuna sarıldım.
"Baba bu mükemmel!"
"Nesi mükemmel Taehyung! Benim torunum olacak farkındasın değil mi?"
Beni itip karnımı gösterdiğinde başımı iki yana sallayıp ellerini tuttum. Kendi karnına götürüp üzerinde tutmasını sağladım.
"Olacaksa ne olmuş? Yaşın da bedenin de hâlâ genç. Hem kendini kandırma, çok istiyorsundur."
"İ-istiyorum ama..."
"O zaman sorun ne! Dae babamdan mı korkuyorsun?"
Konuşmam bitmeden telaşla konuşmaya başladı.
"H-hayır hayır! Dae şakayla karışık da olsa bebeğimiz olmasından bahsederdi hep, o çok sevinir. Jimin zaten sen gelmeden önce çocuk için zorluyordu bizi. "
"Eee?"
"Jungkook... Onun kendi çocuğu olacak. Çocuğundan küçük kardeşinin olmasını kabul etmez o. Televizyonda gördüğünde bile kötü karşılardı."
"Sen o dağ ayısını bana bırak. Hallederim ben."
Kıkırdayıp göz yaşlarını sildi tekrardan. Gülünseyip elimi karnının üzerine koydum, nazikçe okşadım.
"Belki o kız olur. Kaç haftalıktır? Ne zaman söyleyeceksin?"
"B-bilmem ki... Haftaya Dae'nin doğum günü. O zaman söylerim."
"Sen kocanla ne zaman seviştiğini bilmiyor musun?"
"Taehyung sen kocanla ayda yılda bir mi sevişiyorsun? Haftada 2-3 kere birlikte oluyoruz işte."
Ağzım şaşkınlıkla açılırken elimi karnından çektim. Ben bile düğünden sonra Jungkook'la 2 kere birlikte olmuştum?
"Ne kadar azgınsınız! Utanın biraz! "
Üzerime yastık yemeden önce kahkaha ve çığlıklarla kaçtım odadan. Kapıdan çıktığım gibi çarptığım sert beden yüzünden yüzümü buruşturup acıyan burnuma dokundum.
"Niye bağrıyordun bebeğim?"
"Babanla konuşuyorduk sevgilim.Uyuyalım hadi."
Ağzımdan bir şey kaçmasın diye dudaklarıma işkence ediyordum. Biraz daha durursam söyleyebilirdim, bu yüzden uyumak en iyisiydi.
"Babam ağlıyor mu?"
Aralık kalan kapıdan içeri bakmaya çalıştığında kapıyı kapatıp elini tuttum. Soru yağmuruna başlarsa susmazdı.
"Ağlamıyor, uyuyalım lütfen! Çok uykum geldi."
Bacaklarımdan ve belimden tutup kucağına aldığında boynuna sarılıp gülümsedim. Bugün çok güzeldi. Önce bebeğimin cinsiyetini öğrenmiş, sonrasında babamın hamile olduğunu öğrenmiştim.
Ben asla karşı değildim böyle şeylere. Zaten Sejun babam gençti, yani yaşı biraz vardı ama onu uzaktan gören olsa en fazla 35 falan derdi. Hem Jungkook'un babalarının ilişkisine aileleri karşı olduğu için çareyi çocuk yapmakta bulmuşlardı anlattıklarına göre. Sejun babamın ailesi homofobik olduğu için hamile kaldığında bunu yeneceklerini düşünmüşlerdi. Ama umdukları gibi olmamış, ikisini evlendirip Sejun babamı evlatlıktan reddetmişlerdi.
İşte, Jungkook'un doğum hikayesi böyleydi. Babası 18lerinde doğurmuştu onu. Hatta benim yaşımı ilk öğrendiğinde de o yüzden tepki göstermişti o kadar.
M
uhtemelen bana da o yüzden anlatmıştı. Çünkü annemi neredeyse her gün evlenip yaşı geçmeden bir çocuk yapması için zorluyordum. Evet komikti biraz ama benim annem çok gençti? Henüz 36 yaşındaydı, bebeği olabilirdi.
"Hayatıııımm! Neler düşünüyorsun acaba?"
Sırtım yumuşak yüzeyle buluştuğunda yüzümün her tarafına konan öpücüklere gülümsedim. Ne ara odaya gelmiştik biz?
"Dalmışım..."
"Fark ettim onu. Üzerini değiştir hadi."
Kısa sürede pofuduk pijamalarımı giyip annemden çaldığım bakım ürünleriyle yüzüme bir şeyler yaptım. Zaten çok güzeldim ama formalite işte...
"Uykun yok muydu senin?"
Arkamdan gelip ellerini karnıma saran eşime aynadan bakıp yüzümdeki kremi yedirmeye devam ettim. Jungkook muhtemelen çenemden korktuğu için susuyordu ama yüzümü öpemeyeceğinden içi içini yiyordu.
"Bugün çok güzeldi."
Sessiz kalıp kalktıktan sonra kollarımı boynuna doladım. Üzerinde sadece iç çamaşırı olduğu için şımarık düşünüyordum ama bunun için de çok yorgundum.
"Güzel az kalır. Mükemmeldi!"
Dudağımdaki nemlendiriciye rağmen öpücük kondurup yatağa uzanmama yardım etmişti. Kendisi de yanıma uzandıktan sonra sıkıca sarılıp gülümsedim.
......
"Bebeğim,napıyorsun bakalım?"
Mutfaktan gelen anneme bakıp elimdeki meyve tabağını bıraktım. Sabah kahvaltıdan sonra herkes gitmişti. Benim işim olmadığı için burada kalmıştım. Jungkook gittiğinden beri de annem peşimde dolanıp duruyordu. Kahvaltıda pek bir şey yemediğimi söyleyip elime meyve dolu tabağı tutuşturmuştu. Meyve aşığı olduğum için işime gelmişti bu.
"Hiç. Film izliyordum."
Tabağı bırakmak için kalktım ama annemin gergin yüzünden dolayı oturmadım geri. Bir şey mi olmuştu?
"Keyfini bozmazsam bir şey konuşalım mı?"
Dejavu.
Dün gece aklıma doluşurken yutkunup dibime giren anneme baktım.
"Ne o, sen de mi hamilesin anne?"
"Nereden bildin?"
Kararan gözüm yüzünden dengemi kaybederken annemin tiz çığlığını duyup beni koltuğa oturtuşunu hissetmiştim. Panik halinde etrafında dolanırken bir şeyler tekrarlıyordu.
"Şaka yaptım Taehyung! Yemin ederim şakaydı ya!"
Hahaha.
Birkaç dakika sonra burnumda hoş bir kolonya kokusu, bileklerimde de soğuk sıvı hissetmiştim. Annem bileklerimi ovalarken kendi kendime sızlanıyordum. Hamile birine şaka yapılır mıydı? Hadi şaka yapıyorsun, öyle denir miydi!
"Ay başım... Ne benim bu çektiğim!"
"İyi misin fındığım?"
Çekingen sesine karşı ellerini ittirip dik oturdum.
"Bugün doğuracağım bu çocuğu ben! Bugün doğurmazsam hiç doğurmam!"
"Haklısın oğlum..."
Bağırarak konuşmama karşı sessizce mırıldanmış benim bileğime sürdüğü kolonyayı koklamıştı. Benden kaçıyordu bir nevi.
"Ne söyleyeceksin?"
"Ben ya şey! Aslında çok da önemli değil!"
Sahte olduğu apaçık belli olan bir kahkaha atmış, elini saçlarıma atmaya çalışmıştı. Başımı çekerek elinden kaçmış, tek kaşımı kaldırarak ne diyeceğini beklemiştim.
"Ya şey ya... Of benim hayatımda biri var."
"N-NE! NASIL! KİM!"
Az önceki sinirli halime karşı heyecanla annemin gözlerine bakmıştım. Gerginliği gitmiş, kıkırdamıştı.
"Kim dedim! "
"İş adamı aslın-"
"İşini değil kim olduğunu sordum!"
"Sürpriz. Şuan İsviçre'de ama geldiği gibi tanıştıracağım söz! Sadece şimdi sorma anneciğim lütfen. "
Aklıma gelen şeylerle ağzım şaşkınlıkla açılmış, kekelesem de zorlukla konuşmuştum.
"S-sen... O yüzden sürekli yurtdışına gidiyordun!"
Başını sallayarak beni onaylamış, sessizce durmuştu. Annem hakkında daha ne kadar şoke olabilirdim tahmin edemiyordum.
"Ne zamandır?"
Dişlerini göstererek gülümsemeye çalışmış, elini kaldırarak 2 parmağını göstermişti. Beynime kan sıçramış gibi olurken yerimden kalkıp hayretler içinde yüzüne bakmaya devam ettim. Hatasını bildiği için susuyordu.
"B-bir dakika bir dakika. Ş-şimdi senin 2 yıldır ilişkin var ve ben bunu yeni mi öğreniyorum?!"
"Özür dilerim... A-aslında söy-"
"Sana inanamıyorum!"
Konuşmasını beklemeden koltuktaki telefonumu alıp kapıya koştum. Göz yaşlarım bir bir yanağımdan akarken hıçkırıklarımı tutmaya çalışmıyordum bile.
"Özür dilerim Taehyung çok özür dilerim. Sadece kesinleşmeden-"
"Anladım ben anlayacağımı yorma kendini."
Çantamı da alıp ayakkabılarımı bile tam giymeden çıktım evden. Annem peşimden gelmeye devam ederken Jungkook'un benim için gönderdiği şoförün arabasına binip kapıları kilitlemesini, hızla hareket etmesini söyledim. Araba hareket ederken ağlayarak durdurmaya çalışan annem falan umurumda değildi asla.
Ben aldığım her nefesi dahi gelip ona söylerken o iki yıllık ilişkisini benden gizlemiş miydi?
O kadar mı güvenmemişti?
"Bay Jeon, nereye gidiyoruz efendim?"
"Yoongi'nin kliniğine. Ve bu olaydan Jungkook'a bahsetmiyorsun sakın. Yemin ederim mahvederim seni."
Korkarak başını sallayıp onaylamıştı. Gözlerimi silip Sejun babama mesaj attım. Bugün onun bebeği için Yoongi hyunga gideceğiz diye konuşmuştuk.
Annemin birlikteliğini değilde, ne kadar süredir birlikte olduklarını söyleyene kadar o kadar mutluydum ki... Şimdi yerlebir olmuştu hepsi.
....
"T-taehyung... Girmesek mi?"
"Hadi ama babaaa! Senin için geldik buraya."
Dudaklarına eziyet edip ellerimi sıkıyordu. Onun bebeğine bakmaya gelmiştik ama gitmeye çalışıyordu sürekli.
Buraya geldiğinde kızarmış gözlerim yüzünden bir sürü soru yağmuruna tutsa da atlatmıştım ama şimdi de içeri girmemek için diretiyordu.
"Ya Yoon Jungkook'a söylerse?"
"Söylemez hadi artık!"
Konuşmak için ağzını açmak istese de tuttuğum elini çekiştirerek kapısını çaldığım odaya girdim. Babamı almamıştım.
"Taehyung? Randevuna üç gün var diye biliyordum?"
"Benim için gelmedim zaten."
Anlamadığını belli edercesine kaşlarını çatmış bakıyordu. Sanırım hastalarının listesine falan da bakmamıştı.
Elini tuttuğum babamı yanıma çekerken Yoongi hyungun yüzündeki şaşkınlığa kıkırdadım.
"Şaka! Sen ciddi misin?!"
İkimizde gülerek başımızı salladığımızda yerinden kalkıp babama sıkıca sarılmıştı. Jungkook'la çok yakın oldukları için haliyle ailesiyle de yakınlardı.
"Hamile misin?!"
O ağlamaktan konuşamadığı için ben onaylayıp sarılmayı bırakan ağlak hamilenin gözlerini sildim.
"Hamile ama bu gidişle artık olmayacak!"
Üçümüzde oturup kısaca sohbet etmiş, havadan sudan konuşmuştuk. Sonrasında babam kan vermişti-ki bu sayede onun iğneden deli gibi korktuğunu öğrenmiştim-
"Bu kadar sohbet yettiğine göre kız olduğunu umduğum küçük Jeon'a bakalım."
Hepimiz o kadar gülüyorduk ki, daha fazla gülemem dediğimde daha çok gülüyordum. Jeon'ların erkek çocuğundan bu kadar bıkması çok ikonikti.
Yoongi hyung kontrole başladığında yanında sessize babamın elini tutup destek oluyordum ona. Tuttuğum eli tir tir titriyordu.
"Yaşından dolayı endişe etmiştim ama... Biliyor musun Hyung?"
Merakla ne diyeceğini beklerken gözleriyle beni göstermişti.
"19 yaşındaki bir hamileden daha sağlıklısınız."
Beni katmasa olmuyor muydu pardon? Ben de iyiydim bir kere. Zaten yemek yemiyordum daha ne istiyordu? Sorumsuz da değildim artık.
"B-ben... Önceki hamileliklerimde ilk kontrollerde göremiyordum hiç. A-ama görüyorum şimdi."
"Çünkü diğerlerini çok erken farketmiştiniz. 2 aylık ve çok sağlıklı."
Tuttuğum elini çekip ağzına bastırdığında saçlarını sevdim bu sefer. Sarsıla sarsıla ağlıyordu. İyice sulu göz bir şey olmuştu. Hani insanlar ikinci çocuktan sonra alışıyordu?
"Na-nasıl fark etmedim bilmiyorum..."
"Belirtilerin vardı. Hem de fazlasıyla. Ama hamile olabileceğini düşünmedin muhtemelen."
"Belirtiler olur olmaz test-"
"Hayııır hyung. Sen hatırlamıyorsundur ama benim aklımda. Jungkook'un düğününde içki içmedin hiç, çünkü miden bulanıyordu. Ayrıca pastaneye geldiğimde dikkat ediyordum, sürekli tutunmaya çalışıyordun bir yerlere."
"FBI falan mısın acaba?"
İkisi de bana baktıktan sonra sessize önlerine dönmüşlerdi. Burun kırıştırıp monitördeki ultrason görüntüsüne baktım. İkisi de şakadan anlamıyorlardı.
Babam aldığı ultrason kağıdını evime tutuşturup oturdu. Bir elimdeki kağıda bir de onun yüzüne bakıyordum.
"Ben söyleyene kadar sen de kalsın olur mu? Dae görürse ben öterim kesin.
-
AY SEJUN COK GUZEL BI HAMILE OLACAK
Sizce Yoora'nın maniti kim:))))))))))) iyi dusunun
Bide bu kadin kendini nasil affettirecek:((
Bebis biraz ertelendi galiba:( diger bolum bu bebek olaylarini tete'nin yemek yememesini falan isleriz
2-3 bolume de bebis gelir ama hâlâ adi yok cocugun:( ingilizce gibi ve boyle sirin seyler hos olur bence
Oyle yani
Buraya sınır koymuyorum ama yorumu falan aksatmayın lütfen. Çünkü az olursa atmak istemiyorum hiç
Bu arada sakasiz internetsizlikten inek gibi otlandım kitaplar arasında:((( tt senin ben isine sokim