Akrep Kral

By veaster

11.7K 840 338

Akrep kral dünyaca aranan bir çetenin lideri deri ceketlerindeki akrep damgasıyla biliniyor. Akreplerin kol... More

Tanıtım
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11

1

1.4K 101 26
By veaster

Merhaba canlarım bu ilk bölüm sıkılırsanız bilin ki sonunda harika bir cevher yatığındandır bu sıkıntı ben bahsetmeyeceğim siz okuyun. İYİ OKUMALAR...
Şarkı-maneskin-zitte bouene

1
Lavin.... Annemin sesiyle yataktan doğruldum "Hadi saat sekiz oldu." diye ikaz edip odamdan çıktı okuldan nefret ediyordum on yedi yaşımdayken çıkan "Akrep" adlı gurubun saldırısıyla okula verdiğim ara son bulmuştu. Okulda İngilizce , Matematik , Felsefe ,Demokrasi ve Fransızca yoktu. En son bu dersleri gördüğümde henüz on dört yaşındaydım. Küçük gardobumdan aldığım beyaz düğmeli bir bluz, kırmızı çizgili kravat ,kırmızı ve siyah çapraz kapak desenli etek ve siyah diz boyu çoraptan oluşan okul formamı aldım.

Üstümü değiştirip koridorun karşısındaki banyoya girdim ışığı açtığımda yansımamı görmemle bir iki adım geriledim uzun kahverengi saçlarım dağılmış, yarı uykulu gözlerimin altı şişmişti "Korkunç görünüyorum." diye mırıldandım. Uyanık görünmek adına yüzümü soğuk suyla yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı taramadan önce hafif rimel ve hafif şeffaf parlatıcı sürdüm, saçlarımı tarayıp banyodaki işimi halletikten sonra . yatak odasındaki beyaz çantamı alıp odamdan çıktım.

Poyraz'ın odasının önünden geçerken açık kapı beni durdurmuştu.
Yıllarca sakındığım koku burnuma ansızın dolduğunda kaskatı kesildim benim abim öldü cesedi bulunamadı, benim abim öldü bir gece yanarak mı öldü? O sokakta yoksa sıktılar mı kafasına? Benim Poyraz gibi esen abimin esintisini çaldılar bu oda dört yıl önce kilitlenmişti oysa bir daha açılmamak üzere şimdi neden açılmıştı ki?

Evden ayrıldığında on dokuz yaşındaydı Akrep adlı gurubun ortaya çıkmasıyla iç karışıklık başlamıştı. Babam o zamanlar avukattı arkadaşı tarafından eve yaralı şekilde getirilmişti abim babamın halini görünce doktor bulmak için çıkacağını söyledi ve bir daha da gelmedi. Abim toprak bile olamadı kül oldu savruldu denize benim abim.
Doktor geldi ama abim gelmedi gelemedi abim aptaldı tam bir aptal 2016 akrep yılıydı, Akrebin en güçlü olduğu dönemdi. O gitti babam için gitti ve bir daha dönmedi odada hala kokusu vardı kapıyı kapatıp salona ilerledim.

"Günaydın." diyen anneme döndüm elindeki kahveyi yudumluyor bir yandan da dergisini okuyordu.

"Poyraz'ın odası neden açık? Oraya kimse girdi mi?"

"Hayır" sesi soğuk çıkmıştı. "Otobüs kaçacak Lavin hadi!" babamın sesi  de soğuk çıkmıştı. Dolaptan aldığım sandavici çantama koydum biraz ilerdeki durağa yürüyüp kısık sesle müzik açtım kulaklık takmak yasaktı sokakta biri saldırırsa veya olası bir tehlikede duyup uzaklaşmak adına yasaktı. Kulaklık bazı müzik gurupları da yasaklanmıştı. Akrep'in övüldüğü düşüncesiyle idama kadar gitmişti bazı guruplar.

Okula yaklaştığımda çantamdaki öğrenci kartını çıkardım. Siyah takım elbiseli zırh giymiş iki dev adam, okulun uzun kapılı kapısının önünde silahları ile tetikte bekliyordu.

Öğrenci kartımı gösterip sınıfa doğru yürüdüm iki saat tarih dersinin ardından dört saat coğrafya dersi vardı. Öğle arasından sonra iki saat fizik ve dört saat savunma sanatları dersi vardı.

Profesör henüz gelmemişti konuşan guruplardan insanların bazıları sınıfa geldiğimde gülümsedi konuşma havamda olmadığımı belli edip son sıraya oturdum kitapları sıraya koyup kulaklıklarımı taktım okulun sevdiğim yanı kulaklık yasak değildi okulun güvenli olduğunu ispatlamak ve güven aşılamak adına kulaklık yasağı yoktu sadece caddelerde ve evde vardı evde birçok insan takıyordu sözde yasaktı.

"Lavin" Yosun'un sesiyle müziği kapattım kulaklığı kulağımdan çekip yanıma oturdu. Yosun benim yedi yaşından beri en iyi arkadaşımdı. Benim aksime doğal sarı saçları vardı göz rengi ise değişkendi saldırıdan önce çok daha iyiydi iyi bir arkadaş gurubu vardı babası saldırıda öldüğü gece ağlamadan evlerinin bodrumunda annesi ve abisiyle babasının çığlıklarını dinlemişti ağlıyamazdı abiside onu güldüremezdi "Neden partide yoktun dün gece?"

"Zaten dokuzda bitiyor yosun müzik yok içki yok böyle partimi olur?"

"Haklısın."

Profesör geldiğinde Yosun yanıma oturdu. "Bugünün konusu akrep ve akrep kral." Profesör devam etti "Bunun bazılarınız için zor bir konu biliyorum bazılarınız ailenizi, arkadaşlarınızı kaybetti maalesef anlatmak zorundayım bende ailemi biricik karımı kaybettim." diyerek devam etti gözleri dolmuş bir şekilde "Şimdi projeksyondan bazı bilgiler yansıyacağım tahtaya bunları hızlıca deftere geçirin ama ondan önce şuna açıklık getirelim."

Tahtaya dönüp büyük bir Akrep çizdi.

Bu Akrep onların simgesi hikayesi bilinmiyor sembol deri ceketlerinin arkasına damgalanmış. ceketleri tamamen siyahtı dövmeleri vardı ve parmaklarında grubun amblemi olan siyah motifli bir yüzük vardı profesör devam ederken herkes dikkatle tahtayı izliyordu. Yosun'un gözleri dolmuştu. Mısır sembolizminde Isis'le Selk'in görev ve kutsallığını gösteren akrep, Yunan mitolojisinde Artemis tarafından Orion'a verilen şekildir. 2. Mezopotamya mitolojisinde ise içerdiği zehir sebebiyle sihirli gücün ve koruyuculuğun sembolüdür.

"akrep kutsaldır ama aynı zamanda  zehirlidir "
profesör gençlerin bundan etkilebileneceğini düşünüyordu. Grubun lideriyle devam etti. "Kim olduğu bilinmiyor ama nesilden nesile devam eden güçlü bir kesimin aile yadigarı olduğu biliniyor."

"Neden bu kadar masum insanı öldürdüler?" Yosun'un öfkeli sesiyle irkilen adam kafasını salladı "Bilmiyorum Yosuncum."

"Peki çetenin kaç üyesi vardı? " diye arkadan sordu  bir ses Melis'te ailesini bu çeteye kurban vermişti.

"Tahmin ettiğimize göre dünya çapında beş bin kişi."

"Peki onlara ne oldu?"

Adam kafasını bir kere daha sağladı ve konuşmaya başladı "Bilmiyorum bu da bir sır olarak kalacak ama onlar adına endişelenmenize gerek kalmadı muhtemelen hepsi öldü." profesör'ün arkasına dönmesiyle bir anons duyuldu.

"Safir koleji öğrencilerinin dikkatine, her eğitimcinin sınıfını boşaltmasına ve kırmızı alarm tescili toplanma alanlarına gitmesine ihtiyacımız var spor salonunda toplanılacak herkesin gitmesine ihtiyacımız var. bu bir tatbikat değil."

Hoperlörden gelen duyuru sesiyle sınıfın içinde bir kargaşa oluşmuştu. "Çocuklar spor salonuna gitmemiz gerekiyor sakince." diye ikaz eden sınıf sorumlusuyla herkes birer birer dışarı çıkmaya başlamıştık en son kırmızı alarm okula giren bir köpekten ötürüydü bu yüzden ciddi birşey olduğunu düşünmüyordum o aptal köpek yüzünden iki saat soğuk spor salonunda oturmuştuk okulumuz güvenlik konusunda çılgın denecek kadar korumacıydı.

Koridorda ilerlemeye çalışırken çantamın olmadığını fark ettim. Eğer yine o spor salonunda iki saat mahsur kalırsak, can sıkıntısından ölürdüm. Her yerde küçük koridordan geçmeye çalışan insanlar vardı tek sıra halinde olmamıza rağmen koridor çok kalabalık olmasıyla birlikte  sıkışıktı.

Yosun ben durunca kolumu çekiştirdi "Lavin hadi gidelim."

"MP3 çalarıma ihtiyacım var. Geçen gün iki saat boş boş oturmuştuk." 

"Profesör hemen aşağı inmemiz gerektiğini söyledi hadi!" diye bağırdı kaşları çatılırken
"Hayır, MP3 çalarıma ihtiyacım var hemen dönerim bana bir yer ayırın beş saniyeye geliyorum." bir şey demesine izin vermeden kalabalığın tersine yürümeye başladım sınıf boştu açık kalmış defter kitaplara bakarak arkaya ilerledim çantamın içindeki MP3 çalar birbirine dolanmış şekildeydi , çantanın fermuarı kapatıp kapıya ilerlerken  arkadaki eski tahtayı gördüm.

Akrep sembolünün altında büyük harflerle yazılmış yazı kanınımı dondurdu.

'Yükselecek'

Elimdeki MP3 çalar yere düştü. 

Çığlık atacağım sırada hissettiğim nefesle durdum. Sırtım büyük, kaslı bir bedene çarptığında hızla arkama döndüm "Çığlık atarsan ölürsün." ağzımı sıkıca kavrayan eli nefesimi kesiyordu ağzımı sıkıca kavrayıp yürümeye başladı vücudunu sırtıma bastırırken beni tahtaya doğru itti elimi ağzından çekip nefesimin düzelmesini bekledi.

"B-lütfen bırak beni gideyim." sessizce kekeledim cümleler boğazımdan geçmiyordu. Nefesim tükeniyordu tek ümidim sınıfa birinin girip beni kurtarmasıydı ölümün yaklaştığını her saniye biraz daha hissederken gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu. elinde etere benzer maddeyi yavaşça beze döktü "Üzgünüm küçük hanım bunu yapamam."

Beyaz bezi yüzüme bastırdığında bilincim kapanıyordu son gördüğüm zümrüt gözlerini benimkiyle buluşturan uzun, kıvırcık saçlı adamın yavaş yavaş bilincimin kapanışını izlemesi

Kara bir denize düşerken göz kapaklarımın ağırlaştığını ve vücudumla verdiğim savaşımı kaybettiğini hissediyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

24.7K 2.9K 30
Lily Autumns has watched Allie Winters blow up her boss's, life three times. Once when Allie destroyed his company, and bought it for scraps, once wh...
1.1M 32.5K 48
The story of young girl being born by the rape of her mother and struck with her 4 brothers as her mom died giving birth to her. Being neglected and...
10.6M 200K 83
Ever since playgroup Olivia and Daniel have been inseparable. Best friends since..well forever. However after a drunken night things change between...
48.6K 129 9
Finding out my boyfriends secret fantasies, and living them.