7

761 61 38
                                    

 5 ağustos 2008 16.40

Küçük kız elindeki bebeği sallayarak salona girdi. Abisi onu kızdırmıştı. 'Arkadaşım Melis mi daha güzel? Ben mi?' diye sormuştum. Abisi Melis'i seçmişti bir kere "Melis güzel bir kız değil." dedi küçük kız bilmişlikle abisine. Sarışındı ve gözleri maviydi evet çok güzel bir kızdı. Lavin'in saçları onun gibi lüle lüle değildi mesela annesi her gün sabahtan kalkıp yapardı buklelerini sarışında değildi Lavin kumraldı. Annesine kumral ne diye sorduğunda bir sürü insan göstermişti.  

Lavin herkes gibi miydi? O herkes olmaktan nefret ederdi oysa Melisa'nın saçları kimsede yoktu. Ağlayarak arka bahçedeki dut ağacına gitti babasının arkadaşları her zaman burada buluşurdu. Lavin her geldiklerinde  sıkılıp dut ağacının altında otururdu bütün gün "Melis miş?"dedi burnunu kıvırarak elindeki dutları yerken "Ben ondan daha güzelim." hem abim çok zevksiz zaten hep beyaz çikolata yiyor sonra yeşil yerine kırmızı elma seviyor. Kendi kendine konuşurken arkadan gelen tıkırtıyla kenara saklandı.

Duyduğu kahkahayla gülümsedi biraz ilerde duran çocuğa baktı tekrardan "Çık orda olduğunu biliyorum bikere." evet onu görmüştü elindeki dutlarla ağacın altına oturdu. "Tekrar kiminle konuşuyordun?" dedi gülerek "Nazmiye." dedi kız normal birşey miş gibi "O kim?" dedi çocuk şaşkınlıkla "Benim iç sesim seni boğmamı söylüyor ama yapmıyorum." çocuk korkuyla gerilediğinde gülümsedi. "Dut yer misin?" elindeki dutları uzatığında çocuk şaşkınlıkla gözlerini araladı.

"Bana mı?" "Yok Nazmiye'ye şapşal tabiki sana al ye ama fazla alma ben bunları çok seviyorum." dedi çocukça bir ikazla. Çocuk iki tane dut aldığında eline vurdu "Bir sürü var ağaçta benim boyum yetişmiyor bir tane al sadece." çocuk gülerek bir dutu geri bıraktı ikisi ağacın altına oturduğunda Lavin şaşkınlıkla onu süzüyordu. Onunda kaşı patlamıştı o çocuk gibi "Neye bakıyorsun?" dedi çocuk sinirli bir sesle yarasına bakması onu sinirlendirmişti. Lavin burun kıvırarak kenara döndü "Bu yara bantları çok iğrenç bende  kızlar için barbie var erkekler içinde spadirman ama ben spadirmanide seviyorum." "Bunlar oyuncak değil yaraların iyileşmesi için küçük hanım." dedi ikaz edercesine küçük kızı  "Ama her yara iyileşmez ki." diye mırıldandı Lavin.

Çocuğa doğru  "Nasıl?" dedi çocuk şaşkınlıkla "Geçiyor bu yaralar bir kere." "Hiçte bile." dedi Lavin sinirle "Geçen de bir çocuğu gördüm senin gibi yara bandı vardı. Benden büyünce doktor olunca yara bantlarımın  hepsini ona vermemi istedi onun yaraları büyüyünce de geçmiycekmiş." oda benim gibi sakar galiba dedi küçük kız çoçuk gülmeye başladığında sinirle ona baktı neye "Gülüyorsun kızım bu çocuk sana tutulmuş." "Ne!" dedi küçük kız şaşkınlıkla "Polis mi? O ama çok küçük neden tutulmuş belki de suçludur." dedi Lavin.

"Ama neden tutulmuş hem ben onu tutmadım bir kere yalan söylüyorsun." dedi kızgın bir ses tonuyla çocuğa dönerek  "Tutulmak öyle değil yani aşık olmuş." "Nasıl?" dedi şaşkınlıkla Lavin kendini göstererek "Bana mı? Ama ben çirkinim Poyraz abim Melis'i seçti çünkü onun sarı saçları ve bukleleri var ama benim yok. Baksana saçlarımı annem yaptı sabahtan bozuldular birde ben sarışın değilim kumralım bir sürü kumral çocuk var ama Melis gibi sarı saçları olan yok neden Melise tutulmamış oda herkes gibi aynı kız çocuğu." dedi sesinde çözemediği bir hüzün vardı kızın.

"Ama bazen sen farklı bakarsın ona." diye devam etti cümlesine  "Ne?" dedi "Ben Melisle aynı mıyım?" şimdi çocuk gülerek kıza baktı "Ama taktın Melis'e kızım kıskanç mısın? Nesin birini burada seversin." dedi kalbini göstererek Lavin şaşkınlıkla yine çocuğa döndü  "Babam kalbin sadece kan pompaladığını söylemişti." "Baban yalan söylemiş küçük kız." "Babalar yalan söylemez bir kere." dedi Lavin kızgın bir ses tonuyla babası yalan söylemezdi, babalar yalan söylemezdi  çocuğun yüzünde alaycı bir ifade oluştu "Biliyor musun Lavin? En çok babalar yalan söyler." 

Günümüz 

Dövme için kalıp alan adama korkuyla baktım. Adam korku ve hayretle bana bakıyordu "Eğer böyle yaparsan iğne damarında kalır." dedi düz bir sesle "Ne böyle bir riski mi vardı? Madem ölüm riski var niye getirdin beni?" dedim hayretle "Ölüm riski yok Lavin damarında kalır iğne kırılır."

'O  ay paşama bak sen konuş kız Nazmiye böyle konuş canımı ye'

Evet iç sesimle içimden konuşuyordum "Başlıyoruz." dedi adam elindeki iğne ile bana doğru ilerlerken bayılmıştım. Evet bayılmıştım hem de dört defa!!! Beni şaşkınlıkla izliyen adama baktım bir yandan  elindeki küple uğraşıyor bir yandan gülüyordu ardından gülüşü kahkahaya dönüşüyordu. Bütün salon bize bakarken sinirle Aral'a döndüm  "Çok mu komik cani adam?" 

'Ben bile gülecem Lavin sen sıfatını görüyor musun?' 'Görmüyorum. Nazmiye sıfatımı görmüyorum sen nasıl görüyorsun görmüyorum.' 'Sus o zaman allahın cezası kadın.'

Sesim dövme salonunda yankılanırken utançla koltuğa gömüldüm. Bütün müşteriler bana bakıyordu ve yanımda bir kadın yoktu tam bayılmanın zamanı Lavin hadi yaparsın kafamı koltuğa gömdüğümde dövmeci "On beş dakika ara." diyerek kolumu bıraktı evet beş dakikalık dövme birkaç saat olmuştu bu yüzden ara veriyorduk. "Kalk ayağı bayılmadığını biliyorum." bu adam nasıl anlamıştı "Göz kapakların hareket ediyor Lavin sana bir tavsiye eğer bir daha böyle bir numara yapman gerekirse gözlerini sadece karanlığa odakla tıpkı gözlerin açık gibi bir noktaya dik gözlerini böylece gözünün içinin kıpırdadığı belli olmaz." şaşkınlıkla gözlerimi araladım "Sen nerden biliyorsun? Baban seni koltukta uyurken taşısın diye çok mu numara yaptın?" 

Surat ifadesi silikleşirken kolumu sıkıca tuttu "Haddin olmayan şeyleri sormayı bırak artık." evet yüzü yüzüme çok yakındı dışardan gören biri kavga ettiğimizi anlamazdı. Gerçi bu kavga sayılır mıydı? O bağırıyor ben susuyorum ne kavga ama değil mi? Bu adam kötüydü ama kaçmam için bana güvenmesini sağlamalıydım hem yanında kaldığım süre zarfında bilgi toplayıp devlete teslim edebilirdim iyi bir akrep değil iyi bir vatandaştım ve bu böyle kalacaktı sisteme karşı gelen teröristtir demişti babam. Oğlu ölünce bile ağlamamış vatan sağolsun demişti. Vatan sağolsun mu? Babam için çıkmıştı o evden bu dışardan bir intihardı ama on sekiz Akrep iki genç ölü bulunmuştu.

Babam Akrepleri abimin öldürdüğüne inanıyordu kendisi için çıktığını kabullenmiyordu gerçekten kaçıyordu. Bir ara gizli bir time katılmıştır  belki veya esir tutuluyordur bir yerde ama yaşıyordur demişti. "Baba bu adam karşıma geçip abin öldü diyor neredesin?" Kolumu bıraktığında bileğime baktım morarmıştı dövme yapılan elimi sıkmıştı bir de Allahtan uyuşturucu iğnelerden vurmuştu adam gerçi onlar bile ayrı bir işkenceydi. Dövmeci adam  yanımıza  geldiğinde hiç konuşmadı ellimi ona doğru uzatıp gözlerimi sımsıkı yumup abimi düşündüm belki bir yerde hayattadır. Babamın dediği gibi tek umudum buydu ama abim gelirdi değil mi? Bırakmazdı beni yıllarca gelmezse o adam bana tokat atınca gelirdi.

 İlk defa bu gün kabullendim abim  ölmüştü. Gözyaşlarımın akmasıyla daha sıkı yumdum gözlerimi ve bu sefer tekrar on yaşında olmak istedim on yaşım çok güzeldi bir sürü pasta ve çiçekli elbiseler abim ile gittiğim lunapark dut ağacı o dutların tadı hala damağımdaydı. Sahi ne olmuştu  dut ağacına? oda gitmiş miydi? Abim gibi yaşıyorsa da hala aynı mıydı? Tadı belki de o dutlar hiçbir zaman o kadar güzel olmamıştı  o çocuk beğenmemişti  mesela normal bir ağaç normal bir dut ağacı demişti. Sahi bana mı güzel gelmişti her şey? Ben mi çok masumdum? her şeye karşı o yüzden mi  tadı o kadar güzel gelmişti? Bana şimdi yesem o dutu o kadar keyif alır mıydım? Belki de keyif aldığım huzurlu kafam on yaşımdı. 

Evet minik bir akrep fotoğrafı koydum sona Lavin'ini dövmesini temsilen çok mu eski çocukluk anısı yazıyorum ama geçmişte bir sürü insan var ve birden pat gibi olaya bodoslama atlamalarını istemiyorum o yüzden sıkılıyorm usunuz o bölümleri okurken birde aslında ben çok uzun yazıyorum siz sıkılmayın diye bölüyorum ama neyse çok tutmayayım sizi saat dört oha dört buçuk olmuş ezandan sonra uyuyorum hep artık deprem olacak korkusuyla neyse öptüm sizi iyi geceler iyi günler iyi öğlenler iyi akşam üstleri saat kaçta olduğunuzu bilmiyorum ya biraz uzun oluyor neyse yeni bölüm yarın öpüyorum hepinizi 

Akrep KralWhere stories live. Discover now