Mei, yüzüne gelen buzlu suyla şokla uyandı. Önünde 10 kişi vardı. Aralarındaki Takemichi'yi görünce hemen sırıtmaya başladı.
Mei- Sana olan aşkımı kullandın demek.
Take- iğrenç aşkını olmayacak bir zamana sakla.
Mei- illa olacak. Sende onlar gibi olacaksın.
Takemichi son sözün ardından soğuk terler akıtmaya başlamıştı.
Mikey- Takemichi? Ne diyor bu?
Take-...
Take eline aldığı ilk bıçakla Mei'nin üstüne atladı. Öldürürse kendisine zarar verecekleri için sadece bıçağı Mei'nin eline soktu ve yanaklarını çizdi.
Take- ailem hakkında düzgün konuş.
Koko- Hanagaki!
Mei-Ohh~ konuşmazsam ne olur? AAAHHHkkkgg!
Takemichi eline bağırdığı bıçağı etrafında çevirmeye başlamıştı.
Kaku ve Kanji Takemichi'nin kollarından tutup onu Mei'den uzaklaştırdılar.
...
Yarım saat sonra Bonten, Mei'yi zorlayarak Black Dragons'ların Bonten'e katılmasına karar verildi.
Diğerleri salonda otururken ortam çok sessizdi. Takemichi bu zaman içinde asla odasından çıkmamıştı.
Mikey- Kakucho.
Kaku- evet?
Mikey- neden Mei'nin "onlar gibi olacaksın" kelimesine Takemichi o kadar sinirlendi?
Kaku- ç-çünkü...
....
-akşam saat 23.56-
Takemichi elindeki telefonla oynarken içeriye Ran ve Koko girdi. Takemichi onlara bir süre baktıktan sonra tekrar telefonuyla ilgilenmeye başladı.
Ran sağ tarafa, Koko sol tarafına oturmuştu.
Takemichi'yi şaşırtan olay Koko'nun sol kolunun onun sol omzuna gitmesiydi.
Koko- neden daha önce bize anlatmadın?
Ran- Mei'nin senin üvey kardeşin olduğunu?
Take-...
Take- söyleseydim ne yapabilirdiniz ki?... kendisi babamı kullanarak ailemi parçaladı. Babam onun annesiyle evlenince annem bodruma kapatıldı. Hastalanıp öldü. Onun annesi ise benim annem ölünce babama daha da yüklendi. Babam da o kadını öldürdü. Bende buna sinirlendim ve babamı öldürdüm.
Take- bu olaydan sonra da zaten Mei başka yere gitti ben burda kaldım. D-daha 11 yaşındaydım...
Takemichi bacaklarını kendine çekip kafasını kollarının ve bacaklarının arasına almıştı.
Koko ve Ran onun üstüne gitmemek için odadan çıkmışlardı.
...
Yine bir sabah olmuş. Takemichi aynaya baktığında ilk dikkatini çeken kırmızılaşmış göz içleri ve kırmızı-mor arası olan göz altlarıydı.
Lavaboya gitti ve yüzünü yıkadı, duşunu aldı. Günlük işlerini yaptı. Üstünü giyinirken göğüsünün biraz üstünde tam ortada olan "bonten" simgesi olan dövmesine baktı. Buruk bir gülümsemeyle üstünü giyindi. Bu saate kadar Sanzu gelmediğine göre dışarıdaydılar.
Altına İspanyol paça siyah pantolon, üstüne beyaz gömlek giydi. İlk iki düğmesini açık bıraktı ve kollarını kıvırdı. Göz altlarına biraz kapatıcı sürdü ve birkaç takı taktı.
Aşağıya indi ve ortalığı izledi. Nedensizce içinde bir kuşku vardı. Ama bilmiyordu.
Çok fazla önemsemedi. Aç olmadığı için kahvaltıyı es geçti. Zaten geri kalan saatlerinde de bir şey yapmadı.
...
Ran- oyoyoyyy.
Takeomi- ben bir süre böyle şeylere girmeyeceğim.
Herkes işle alakalı konuşurken İzana salona doğru gitmeye başladı.
Salona yaklaştıkça bazı sesler yükseliyordu. Tamamiyle kapalı olan Sürgülü yapıyı biraz aralayınca, Takemichi'nin sanaldan arkadaşlarıyla oyun oynadığını görüyordu.
Minik bir sırıtmaya kapıyı tekrar kapatıp diğerlerinin yanına gitti.
...
Yaklaşık yarım saat sonra Takemichi kulaklığı çıkartıp salondan çıkmıştı. Salona gittiğinde sadece Ran, İzana, Takeomi ve bilmediği biri vardı.
Ran- oooo~ Take? Göremedik seni dünden beri?
Take- hmhm.
Bilinmeyen- o kim?
İzana- Bonten'in gözdesi. Mikey'in özellikle koruduğu birisi.
Take- ve sen kimsin?
Bilinmeyen- Taksuma. Yeni üyeyim.
Take- pekala. *izana ve Ran'ın arasına oturur.*
Take- Manjiro nerede?
Ran- manjiro?
İzana- bilmiyor musun? Geçen günlerde Mikey ona "bana Manjiro de" dedi.
Ran- vayy.
Take- Sen hangi bölüktensin?
Taksuma- 16. Bölük.
Take- orta kuvvet bölüğü. Anladım.
Ran- ezberledin mi?
Take- evet?
İzana- İstihbarat bölüğü hangisiydi? Soru sormam gerek.
Take- 25-34. Bölükler. Senin parasal birime bakman gerekmiyor mu?
İzana- onu Koko'ya devrettim.
Take-...
Takeomi- öncekine göre daha çok konuşuyorsun.
Take- alışıyorsun. Baktım kaçışım yok sizinle iyi anlaşayım dedim.
Ran- Vay sen çok zekisin HAHAKHAJ.
Take- senden çok.
Take- Ve hala soruma cevap bekliyorum.
İzana- Draken ve Emma'lara gitti o. Çağırmışlar.
Take- tamam.
İzana- neyse ben şu 25. Bölüğe gidiyim. Görüşürüz.
Takeomi- ben uyumaya gidiyorum. Mikey geldiğinde yine iş verecek :(
İzana ve Takeomi gitmişti. Sadece Taksuma ve Ran kalmıştı.
Ran- Öf! Rindo niye gitti ya.
Take- o nereye gitti ki?
Ran- Mikey'in şoförlüğünü yapacakmış. Hayır bide bunun için ısrar etti.
Take- bunalmıştır burda olmaktan. Geziyordur şimdi.
Take yarım saattir ona bakan Taksuma'ya takıldı. Tsukami yanakları kızarmış bir şekilde Takemichi'ye takılıp kalmıştı.
Take-... *taksuma'ya bakar*
Ellerini Tsukami'nin yüzüne getirip parmaklarını şıklatmaya başladı. Tsukami kafasını anlık şokla geriye çekti ve Takemichi'ye baktı.
Take- ne sorucaksın?
Taksuma- ha? Ah yok bir şey.
Take- söyle. *kızgın gözler ile bakar*
Taksuma- *///* sen erkek misin y-yoksa kız mı?
Ran- *bir takım anırma sesleri*
Take- erkeğim.
Taksuma- yanlış anlama ama bir erkek için çok güzelsin.
Take- *kaşları çatar* peki. İltifatın için Teşekkürler... sanırım?
Takemichi'nin içine kuşku düşmüştü. Bu çaylak her an her şeyi yapabilecekmiş gibiydi.
Sonraki zamanlarda düzgün gidiyordu. Rindo ve Mikey geri gelmişti iş ayrımı yapmışlardı ve yarının planını yapmışlardı. Hatta yarınki iş çok geç zamanda biteceği için Takemichi'ye dışarı çıkması için izin bile verilmişti. Sonrasına ise çoğu kişi odalarına girip uyumuştu. Takemichi yine savaşmak için ders aldığı kişinin yanına gidip birkaç saat çalıştı ve en sonunda odasına gitti. Üstünü değiştirdi, duşunu aldı üstündeki makyajı temizledi falan.
Ama bu zaman diliminde hep izlendiğini hissetti. Garip bir şekilde, bu zamana kadar asla izlendiğini hissetmemişti. Hissetsene onların diğerleri olduğunu anlıyordu. Ama bu daha, çok garipti. Nedenini bile bilmiyordu...
...
Bölüm sonu