Mutlu Mesut...

By 0Zengo0

1.8M 84.3K 10.3K

Asker yareni olmak en son istediğim şeyken şimdilerde ettiğim tek duam oldu. More

🧵1🧶
🧵2🧶
🧵3🧶
🧵4🧶
🧵5🧶
🧵6🧶
🧵7🧶
🧵8🧶
🧵9 🧶+14
🧵10🧶
🧵11🧶
🧵12🧶
🧵13🧶
🧵14🧶
🧵15🧶
🔞🧵16🧶🔞
🧵17🧶
🧵18🧶
🔞🧵19🧶🔞
🧵20🧶
🧵21🧶
🧵22🧶
🧵23🧶
🧵24🧶
🧵25🧶
🧵26🧶
🔞🧵27🧶🔞
🧵28🧶
🧵29🧶
🧵30🧶
🧵31🧶
🧵32🧶
🧵33🧶
🧵34🧶
🧵35🧶
🧵36🧶
Yeni Kurgu
🧵38🧶
🧵39🧶
🧵40🧶
🧵41🧶
🧵42🧶
🚫📛❌🔞🧵43🧶🔞❌📛🚫
🧵44🧶
🧵45🧶
🧵46🧶
🧵47🧶
🧵48🧶
🧵49🧶
🚫❌🧵50🧶📛🔞
🧵51🧶
🧵52🧶
🚫❌🧵53🧶🔞📛
🧵54🧶
🧵55🧶
🧵56🧶
🧵57🧶
🧵58🧶
🧵Final🧶
Kitap Duyurusu

🧵37🧶

22.9K 1.6K 255
By 0Zengo0

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Üstünde oturduğum bedene biraz daha yaslandım. Gergin bedenini bedenime değdiğinden net bir şekilde anlayabiliyorum. Önde oturan kızın babasına sinirlendiği için eminim kafasında adamı birçok dövme şekilleri geçiriyordu.

"İlk önce bu isteme işini halledelim. Sonra kızın babasıyla konuşmaya gideriz. Tabi sizin dilinizde gerçekleşen bir konuşma olur. " Mesut öfke dolu gözlerini kaldırdı. İstemsiz yutkunup ondan uzaklaşmaya çalıştım ancak kolunu belime sarıp izin vermedi. Açıkçası ilk defa bakışlarından ürktüm ve bu duyguyu kesinlikle sevmedim.

"Direkt arayıp adamı şikayet edeceğim. Öyle biriyle karşı karşıya gelirsem elimde kalır. " sinirini yatıştıramayan kocama yardımcı olmak adına biraz daha ona doğru sokuldum. Hemen yanımızda oturan Sefer ve Hakan özellikle diğer cama bakıyordu. Olduğumuz konumdan dolayı bizi utandırmak istemiyorlardı.

"Doğrusunu sen bilirsin. " dudaklarıma işveli bir gülümseme kondurdum. Mesut'un öfkeyle harmanlanan kahveleri dudaklarıma inince ikimizde aynı anda yutkunduk. Resmen aracın havası saniyeler içinde değişmişti. Sesli konuşmak yerine yüzünü eşarbıma yaslayıp kulağıma fısıldadı.

"Yapma şunu. " gülümsememden bahsettiğini bildiğim için utançla yanaklarım kızardı. Halbuki azıcık gülümsemiştim. Ben de onun kulağına dudaklarımı dayayıp fısıldadım.

"Neyi yapmayayım?" Öyle bir ses tonuyla konuştum ki gözlerim irileşti. Resmen adamı sesimle etkiledim ve altımdaki beden iyice kasıldı. Belimi saran kolu bile sıkılaşmıştı. Yüzümü kulağına yaklaştırdığım için yüzünü göremesemde ısınan yanağını hissedebildim.

"Hiçbir şey yapma. Nefes bile alma. " ses tonu değişen kocamın isyanı ile neredeyse kıkırdayacaktım. Köy yolu yüzünden sarsılan araç çukura girip hızla çıkınca istemsiz yükseldim ancak geri inişim belimdeki kol yüzünden daha yakın oldu. Resmen adamın malum yerine kalçam denk geldi. Burada bile uyumlu olduğumuz için gülümsemem büyüdü. Ancak Mesut kafasını arkaya doğru atıp boynunu gözler önüne serdi. Arkaya bakmaktan belim ağrıdığı için önüme doğru döndüm. Bu arada sarsıntılı yol yüzünden Mesut'un zorda olduğunu hissedebiliyorum. En azından fiziksel olarak altımdaki organı hissettiriyor.

"Ne kadar yol kaldı?" Mesut'un gür sesiyle irkildim. Eminim arabadakiler hala kızın mevzusuna sinirli olduğu için bu şekilde bağırdığını düşünüyordu. Olayın aslını bildiğim için gülüşümü elimin arkasına sakladım.

"Bağırma. " gelen kısık sesli yalvarmayla bütün bakışlar ön koltuktaki kıza kaydı. Ellerini kulaklarına kapatmış kafasını iki yana sallıyordu. Destek olmak için omzuna dokunmamla sıçrayıp öne doğru kendini itti. "Ben bir şey yapmadım. Uslu durdum. " korkak bakışları aracı süren Osman'a döndü. Belkide aramızda ilk onunla tanıştığı için ona açıklama yapma isteği duyuyordu.

"Abi sende bağırma. Zaten küçücük araç. Nefes alsan duyuyoruz. " Osman'ın aksi sesiyle Mesut homurdandı ve tek kelime etmeden kafasını cama doğru yasladı.

..........

O kadar kalabalık bir aile ile karşılandık ki şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim? Sefer araçtan iner inmez kızımı kucağıma verip eşyaları taşımıştı. Ben de Mesut'un peşine takılıp aileden insanlarla merhabalaştık. Ancak birçoğunun ismini hatırlamıyorum bile. Hatta hiçbirinin hatırlamıyorum. Bu konularda Mesut'ta ben de tecrübesiz olduğumuz için bocalamıştık. Tek yaptığım gülümseyip gelen soruları yanıtlamak oldu.

Hava soğuk olmasına rağmen bizleri evin içine almak yerine bahçede atılan sandalyelerde oturttular. Kucağımda huysuzlanan bebek ve soğuk havayla durumum pekte içler acısı değil.

"Sefer araçtan battaniyeyi getirsene. " Mesut Beyhan'ın babasıyla konuşurken araya girdi. Bu arada ben de oturduğum yerden kalkmış ve iki yana sallanarak kızımı uyutmaya çalışıyordum. Erkeklerle dip dibe oturmak yerine kadınlarla onlardan daha uzakta kaldık.

"Hakan'ın yengesisin demeh Bizim gızla aynı yaştadır. " gelen sesle Mesut'taki bakışlarımı Beyhan'ın annesine çevirdim.

"Evet teyzeciğim. Aslında yengesi tek değilim. Annesi, kardeşi ve yengesiyim. " Hakan'ımı tek sanmasınlar diye istemsiz bunları söyledim. Bu arada kucağımda durmayan kızım yüzünden kamanıp kaldım.

"O zaman alışverişi işini seninle yapik. " gelen imalı konuşmayla sallanmayı kestim ve yaşlı kadına baktım. Kim olduğunu hatırlamadığım kadının ses tonundaki imayı anlamasamda mecbur cevap verdim.

"Hakan nasıl isterse öyle yaparız?" Bu konuları pek bilmediğim için mecbur bu tarz bir şey söyledim. Bu arada erkeklerin tarafında yaşanan hareketlilik ile bakışlarım o yana kaydı. Mesut eline aldığı büyük battaniye ile bana doğru gelince konuşan kadınları umursamadan ben de ona doğru adımladım. İçimdeki anlamsız bir hisle genç kızlarında bulunduğu bu kısma gelmesini istemiyorum. Heybetli kocam yanan teni ve bıraktığı hafif sakalı ile daha yakışıklı olmuştu ve istemsiz herkes ona bakıyormuş gibi hissettiriyordu.

Bizi izleyen gözlerin altında battaniyeyi açtı ve iki kat ederek benim omuzlarıma bıraktı ve uçlarıyla kızımızı doladı. Bu arada huysuzluk yapan bebeğim babasını hissetmiş gibi duruldu.

"Üşümüştüm. " kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Evdeki halimizin aksine daha soğuk davranan kocamın gözlerindeki merhameti gördüğüm için ifadesiz duran yüzü canımı yakmadı.

"Fark ettim. Biraz daha oturun sonra izin iste sen içeri geç. Hasta olmanızı istemem. " dışarıdan bakan biri Mesut'un yüzündeki ifadeden bana kızdığını düşünür ancak benim koca bebeğim yüreğimi ısıtmakla meşguldü. Dudaklarım iki yana gerildi ve başımla kocamı onayladım.

İkimizde tek kelime etmeden yerlerimize geri gittik. Bu arada hala adını bilmediğim kız oturduğu yerde sallanırken titrediğini ancak fark edebildim. Gözlerim evden elindeki çay tepsisiyle çıkan Beyhan'ı buldu.

"Sana zahmet bir hırka getirsene. Kız dondu. "

"Şunları dağıtıp getireyim. " Beyhan telaşla yanımdan geçip çayları dağıtmaya başladı. Bu arada yaşlı kadının kıza attığı kötü bakışları yakaladım. Eminim bu köydeki herkes kızın durumunu biliyordu. Yükselen sinirime rağmen aldığım terbiye yüzünden sandalyeme oturdum.

"Hayde sen evine get. " konuşan yaşlı kadınla kaşlarım çatıldı. Akşamın bir körü kızı ıssız köyde nasıl evine yollar? Zaten daha yeni kurtardık.

"Bizimle geldi. Sizler için sorun olur mu?" Yaşlı kadına bakmak yerine Beyhan'ın annesine baktım. Onunda kızın üstündeki kirli kıyafetlere baktığını fark ettim.

"Sorun yohtur. " bunu derken bile kızın iç içe geçmiş saçlarına baktı. İstenmediğini anlayan kız sandalyesini iyice bana doğru yaklaştırdı. Bu arada gelen kokuyu ancak alabildim. En son ne zaman banyo yapmasına izin verdiler acaba?

"Bana öyle bakmasın. Korkutucu. " yaşlı kadın için dedikleri yüzünden sinirim daha da körüklendi. Resmen kızı gözleriyle dövüyordu. Kızın üstündeki bakışları almak için yeni konu açtım.

"Sizin bahçe işleri nasıl gidiyor?" Açtığım konu işe yaradı. Uzun süre hem bununla ilgili hem de evlilik konusuyla ilgili konuştuk. Bir ara kız kafasını omzuma koyup uyudu. Kucağımda kızım omzumda tanımadığım kızla hiç tanımadığım insanlar arasında Hakan'a kız isteme derdindeydim resmen. Bu halime ben bile şaşırıyorum.

"Aslında anne misafirlerimizin yerlerini yapalım. Yol yorgunular, oruçlarını açtılar. " Beyhan'ın araya girmesiyle gülümsedim.

"Siz yatakları hazır edin o vakit. "

........

"Siz uyuyun ben de şu kızı bir yıkayayım. " ev halkı onun pis pis yatağın içine girmesini istemedi. Mecbur iş başa düştüğü için daha saatler önce tanıdığım kızı yıkama işi bana kaldı.

"Sabah yıkarsın. Bugün yoruldun. " Mesut'un gözleri kayarken bunu demişti. Zaten cevap vermeme izin vermeden derin nefeslerini duydum. Sahura kalktığımız için tüm gece uyumamıştı normal olarak. Bizim bitirim üçlü de hemen yan odamızda evin diğer genç erkekleri ile kalıyordu.

Valizden eteğimi taytımı ve penyemi çıkararak iç çamaşırlarına bakındım. Atletine kadar çıkarıp odanın kapısını açtım. Sessizliğin hakim olduğu evde korkudan kapının önüne oturan kız beni fark edince hızla ayaklandı. Beyhan'ın bizim için hazırladığı banyoya adımladım. Bu arada hemen ardımdan adım sesleri geliyordu.

Temiz lifi ve yeşil sabunu alarak içeri girdim. Havalar soğuduğu için ve sıcak su ısıtmadığımız için mecbur ılık su ile yıkayacağım.

"Kendin yıkanır mısın yoksa ben mi yıkayayım?" Kovaya su doldururken konuştum. Bu arada kızın kıyafetlerini çıkardığını fark edince istemsiz arkamı döndüm.

"Sen yıka. "

"O zaman iç çamaşırını çıkarma. Onu en son üstünü değişirken çıkarırsın. " itiraz etmediğine göre dediğimi yaptığını umdum. Kürsüye oturan kızı bütün pisliklerinden kurtardım. Bu arada güneşten yanan tenindeki morluklar ve izler dikkatimi çekti. Elindeki taze yaranın benzerleri diz kapaklarında ve kolunun dirseklerinde de vardı. Su dökdükçe canı yansada mecbur temizledim. Bir ara bacaklarındaki morlukları görünce gözlerim doldu. Benim kızıma yapılmış gibi içim sızladı.

"Bunları sana kim yaptı?" Sessizce işimi yapmamı bekleyen kız irkildi ve korkuyla etrafta gözlerini dolaştırdı. Biri bizi duydu mu, diye telaş yaptığını düşündüm.

"Kötü erkekler ve babam. " korkusuna rağmen bana gülümsedi. Sarıya çalan saçları temizlendikçe rengini daha çok belli etti. Hele ela gözleri ve burnunun etrafindaki çilleri ortaya çıktı. Resmen güzelim kızı pisliğin içinde bırakmışlar.

"Babandn başka birileri var mı? Sana bakabilecek. " sorumla titreyen kız lifi tutan elime sarıldı. Kafamı kaldırıp ela gözlerine baktım. İçimdeki merhamet duygusu yine bakardı.

"İnsanlar kötü. Akrabalar kötü. " kafasını iki yana salladı.

"Peki baban giderse ne yapacaksın?" Mesut babasını şikayet ederse eminim içeri atarlar o adamı. Bu kızında kimsesiz kalmasını istemem.

"Korkuyorum. Erkekler bana dokunuyor. " kendinden iğreniyormuş gibi tırnaklarıyla bacaklarını yırtmaya başladı. Bileklerinden tutup onu durdurdum.

"Baban giderse sana ne olacak?" Sonunda kaçırdığı gözleri benimkileri buldu. Çakmak çakmak bakıyordu.

"Para olmadan bana dokunacaklar. Beni ahırlarına kitlerler. " gözünün önüne gelen anılar yüzünden hıçkırdı. Ağlayan kızı içini boşaltsın diye rahat bıraktım ve suyu başından aşağı döktüm. Soğuk banyodan çıkarmak için acele ettim. Bütün vücudunu havlu ile kurutup temiz ve kuru kıyafetleri işaret ettim.

"Sen bunları giyin. Kapının önünde bekliyorum. " ağlaması duran kızın yanından uzaklaşacakken durdum. "Adı neydi senin?" Kafamı çevirip baktım. Dudağını büken kız ıslak uzun saçını geriye itti.

"Benim adım yok. " derken bile genişce gülümsüyordu. "Ben aslında yokum. " diyip kendi kendine güldü. Millet sese uyanacak diye biraz gerildim. "Ben hiçbir yerde yokum. " anlaşılan babası kızın kimliğini çıkarmamış.

"Hadi giyin sen. "

......

Hala adını bilmediğim kızı Beyhan'ın odasına yolladım ve yorgunca bizim odaya girdim. Yer minderinde yatan kızıma ve kocama bakıp derince esnedim. Daha uyuyamadan eminim beni sahur için kaldıracaklar.

Üstümdeki eteği çıkarıp öylece minderin üstüne uzandım. Her yanım sızlıyor.


Hareketlilikten dolayı Mesut gözlerini aralayıp bana baktı. Yarı açık gözleri ilk önce ortamızda yatan kızımıza sonrada tamamen bana kaydı.


"Gelmişsin. " yeni uyandığı için çıkan boğuk ve kalın sesini daha çok sevdim. Bu şekilde konuşsa saatlerce dinleyebilirim.



"Evet. Kızı, Beyhan'ın yanına yolladım. " başıyla onaylayıp dirseğini yastığına dayayıp yarı doğruldu. Şimdi bana üstten bakıyordu.


"Sahura az kaldı uyumasan mı?" Yorgunlukla kapattığım gözlerimi zorla araladım. Dudaklarındaki şeytani gülümseme ile bana bakıyordu.


"Oruç tutacaksın ve banyonu hemen yapamazsın. " kızımızı aramızdan alıp kocaman minderde kendi arkasına bıraktı. Düşmesin diye de yan tarafını yastıkla kapattı.


"Millet sahura kalkmadan banyoya gider ufak bir duş alırım. " istekli sesiyle gözlerimi devirdim. Evdeyken çıkan sesten birlikte olamadığımız için şimdi ısrar ediyordu ancak fazlasıyla yorgunum.


"Yarın yapsak. " omzunu kaldırdı. "Mesut'um kızımızla aynı odadayız. " aklına yeni gelen detayla kaşları çatıldı.


"En azından seni biraz sevmeme izin ver. En azından yarın akşama kadar idare edeyim. " üzgün sesine daha fazla dayanamadım ve bana üstten bakan kocamın boynuna kolumu atarak kendime çektim.



İlk önce yumuşak derilerimiz birbirine dokundu sonrada dudakları tamamen dudaklarıma yapıştı. Bedenim anında heyecandan titredi ve kalbim istekle daha hızlı atmaya başladı.
Bu arada odayı hareket eden dudak seslerimiz dolduruyordu.



Mesut bir elini yastığımın diğer tarafına yasladı ve dolaylı olarak yarı üstümde duracak şekilde kaldı. Tam dudaklarımı aralayıp ona daha fazla alan sağladım.



Aynı saniyelerde Mesut'un iri eli hassas olan göğsümü buldu. Dokunmasıyla ağzına doğru inlemem bir oldu. Kızına süt veren organa zarar vermemek için olsa gerek eli daha aşağı kaydı ve karnımı okşamaya başladı. Ben de boşta kalan ellerimi kaldırıp pijamasından içeri daldırdım ve kıllı göğsünde ince parmaklarımı dolaştırdım.



Nefes nefese ayrılıp karanlıkta parlayan gözlerimize baktık. Artık bedenimin ne istediğini bildiğim için yaşadığım duyguları yadırgamıyordum. Misal şu an kasılan organımın aslında Mesut'u istediğini biliyorum.


"Seni istiyorum. " kısık sesimle nefes nefese kalan kocamın sesleri kesildi. Bu defa hoyratça dudaklarıma saldırdı. Bu onun dilinde ben de istiyorum demek oluyor. Sızlayan dudaklarımı kurtarmak için göğsündeki elimle hafif ittim. Anlayıp kendisini geri çekti ve bu defa nefesinin yüzüme vuracağı kadar yakınımda durdu.


"Görevdeyken sensiz ne yaptığımı sormuyorsun bana? Seni istediğim anlarda..." karnımı okşayan eli arada göğsüme kayıp hızla eski yerine dönüp duruyordu. Dokunuşları alt tarafımın yanmasına sebep oluyordu.



Dişimle dudağımı ezerken konuştum. "Ne yaptığını biliyorum. Ben de aynısını yaptım. " dudakları iki yana gerildi ve karnımdaki eli usulca alt tarafa kaydı. İstemsiz bacaklarımı aralayıp istekle oni bekledim.



"Kendine mi dokundun?" Bunları derken iri parmakları ile hafif baskı yaptı. Zaten sızlayan organım baskıyla canımı yaktı ve istemsiz gözlerine bakarken inledim. Mesut kendini kaybetmemek için kafasını iki yana salladı.


"Sen dokunuyormuşsun gibi hayal ederek yaptım bunu. " nefesi iyice sesli bir hal alan kocam eğilip boynuma sesli bir öpücük bıraktı. Açık konuşmamın onu etkilediğini fark edebiliyorum.
Bu arada alt taraftaki parmakları çoktan hızlanmıştı. Daha ileriye gitmemek için rahat durmayan elinin bileğinden tuttum. "Devam etmeyelim. Parmaklarından ziyade başka bir şey istiyor ve alamayacağı için boşuna uğraşmayalım. " cilveli sesimle Mesut gözlerini yumdu. Adamı delirtmek için uğraşıyordum resmen.


"Duş alırım işte. " isyan etmesini umursamadan dediğine güldüm.


"Yarın akşam kocacığım. Hem o zaman kızımızı birine veririz. Rahatça istediğimi verirsin. "


"Ben şimdi istediğini vermek istiyorum. " evde oluşan hareketlilikle milletin sahur hazırlamaya kalktığını fark ettim. Her türlü uyanan insanların içinde o işi yapamayız. Uzun zamandır yapmadığımız için kesin yoğun geçecek. "Yarın akşam kurtuluşun yok ama. Mesut dur desende durmayacağım . " hırsla konuşup bana arkasını döndü. Saniyeler içinde kızımızı yine ortamıza bırakıp bu defa bana doğru olacak şekilde uzandı.



"Sen bana kıyamazsın. " diliyle dudaklarını ıslatıp dediğime sırıttı. Aynı zamanda kahveleri yanıyordu.


"Sana kıyamam doğru ancak yatakta... " cümlenin devamını benim hayal gücüme bıraktı resmen. Mesut yüz ifademe gülüp gözlerini kapattı. Sanırım yarın akşam benim için pekte sakin dakikalar geçmeyecek.



Gençler okuyan kişilerin beğenileri ve yorum sayıları hiç güzel değil. Emeğimin karşılığı bu mu? Hdjdjdjdn



Neyse ne kadar istekli olursanız kitap o kadar devam eder. Dizi gibi düşünün. Reytingler düşünce dizi final oluyorsa aynı şey kitap içinde geçerli jfjfnfnfnfn




Aşkolar diğer bölüme +18 yetişirmi bilmiyorum ancak bu defaki pek sakin olmayacak gibi. Hadi benden size spoiler olsun.


Ayrıca profilimi takip etmeyi unutmayın.

Continue Reading

You'll Also Like

1M 57K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
8.1M 376K 65
"İkimizde biliyoruz ki, er ya da geç benimle evleneceksin. Ve bu zorunluluktan olmayacak!" "Başlangıç: 12 HAZİRAN 2016 Bitiş: 18 EKİM 2019" ...
802 103 7
MauMer seme:mert uke:mauro
702K 26.4K 53
"Ben tek bir kadın sevdim, oda sensin." ... "Artık biz güzel sonlar değil, güzel sonlar bizi yazacak güzelim." 1# Reis 21.05.2020 18#imkansız 16...