AV U AGIR

Galing kay mezopotamyali_yazar

2.4M 105K 60.8K

Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her n... Higit pa

KÁRÁKT£RL£R
ÕLÙM
ÎLK TÁŇΊMÁ
KÁÇÎRÎLMÂ
G£Ć£
ŇÎKÁH
HÁVÎŇ ÁŠRÎŇDÁĞ
BÓÝÙŇ £ĞΊ
ÎLK BÙLÙŠMÁ
ÎLK ŠÁŇŠ
KÁÇÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
ČÁŇDÁŇ ÕT£ ČÁŇ
DÙĞÙŇ
ÎLK G£Ć£
ÁŠRÎŇDÁĞ G£LÎŇÎ
KÎŇÁLÎ G£LÎŇ'ÎM
Š£VDÁLÎ YÁRÎM
D£LÎ DÙÝGÙLÁR
ÝÁŇLΊ ÁŇLÁMÁ
ČÕČÙKLÙĞÙM
Ň£F£ŠÎM
VÙŠLÁT
MÙTLÙLÙK
LÕRÎŇ
HÙKÙM V£RÎLDÎ
XÙN {{ KÁŇ }}
ČÁWR£ŠÁM'ÎŇ
MÙTLÙLÙK ÝÁKÎŇ
ÕM£RLÎ G£LÎŇÎ
DILÊM'İN {{ KÁLBÎM }}
ΊÎM TÁRTΊMÁŠÎ
Š£Ň B£ŇÎMSÎŇ
RİHÊ MİN {{ RÙHÙM }}
Š£ŽÕŇ FÎŇÁLÎ
ÕM£R ÁŠRÌŇDÁĞ
KÁBÙŠ
B£ŇÎM ÝÙZÙMD£Ň
KÁRÁ Š£VDÁM
TU NİZANÎ {{ Š£Ň BÎLMÎÝÕRŠÙŇ }}
MÎRŽÁ
KΊKÁŇČLÎK
GÕŇÙL
ÝÂR'Î ÝÂRÂM
DÊ Û ZAROK {{ ÂŇŇ£ V£ ĆÕĆÙK }}
ΊTÁŇBÙL
ŠÕŇ ŠÁŇŠ
ÎLK ÁDÎMLÁR
DÕĞÙM GÙŇÙ
ÝÎL DÕŇÙMÙ
ÕŽÙR DÎL£RÎM
B£D£L
MÁŠÙM
D£ŠTÁŇ
ÁČÎ
HÁVÎŇ HÁŇÎMÁĞÁ
ÁŠÎR£T Ý£M£ĞÎ
TİRSA H£Vİ {{ KÙMÁ KÕRKÙŠÙ }}
Ý£ŇÎL£Ň£Ň DÙYGÙLÁR
BÎR KÎŽÎMÎŽ ÕLŠÙN
ŠÁF Š£VGÎ
Ś£ŇÎŇ ÎČÎN
ÕLÙM ÝÎLDÕŇÙMÙ
HÁŠTÁLÎKTÁ ŠÁĞLÎKTÂ
Ý£ŇÎ BÁŠLÁŇGÎČLÁR
ÕMÙR ČÁWR£Š
TÁTLÎ T£LÁŠLÁR
HÎVŠÁ
ÕGR£TM£ŇÎM
V£DÁ
BÁÝRÁMÁ ÕŽ£L

ÙMÙD £T

18.3K 1.2K 875
Galing kay mezopotamyali_yazar


17/08/2023

""NAZIM HİKMET'İN DEDİĞİ GİBİ DAHA SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ HAYAT

BELKİ YARINLARDA MUTLU SON VARDIR ...""🤍🤍🤍

Leyla ise yalın ayak Mardin sokaklarında koşuyordu .

Günler sonra Annesi Kevok Hanım'ın yardımıyla kaçmayı başarmıştı .

Konaktan kaçtıktan saniyeler sonrada Şirin bas bas bağırmıştı .

Leyla kaçıyor diyerek...

Firaz Ağa'da adamlarıyla birlikte Leyla'nın peşine takılmıştı.

Ömerli konağının sokağının gözükmesiyle de Leyla'nın içinde umud oluşmuştu .

O konağa adım attığı an herşey geride kalacaktı.

Güvende olacaktı...

Duyduğu sesle de Leyla'nın dünyası başına yıkılmıştı .

"" Leyla !!!"" Dedi Firaz Ağa.

"" Seni öldürmezsem bana da Firaz Ağa demesinler !!!"" Dedi ateş çıkan gözleriyle.

Leyla ise babasının sözleriyle acı bir tebessüm etmişti.

Ölecekti ki zaten...

Hogır'la bu gece İmam nikahları kıyılıp Rıha'ya gelin gittiğinde ölecekti .

Sevdiği adam başına gelenleri öğrendiğinde ve acı çektiğinde ölecekti .

Varsın ölümü birkaç saat erken olsun ...

Leyla'da yüzünü Firaz Ağa'ya dönüp acı bir tebessüm etmişti.

Tüm gücüyle de avazı çıktığı kadar çığlık atmıştı.

Sesinin Ömerli konağına gitmesi için Allah'a dua ederek .

"" Asaf abi !!!"" Dedi Leyla .

"" Sevda ölmedi yaşıyor !!!"''Dedi avazı çıktığı kadar bağırarak.

"" Sana yıllarca öldü diye yalan söylediler !!!"" Dedi babasının gözlerinin içine baka baka.

Leyla'nın, Ömerli konağına kadar gelen sesiyle de iki adam göz göze gelmişti.

Rızgar ve Asaf ...

İki adamın duyduğu tek şeyde Leyla'nın sesiydi.

Sözleri değil ...

Herkes ise duyduğu sözlerle Asaf'a bakıyordu.

Sevda yaşıyordu...

Kavga sona ererken de Asaf, Rızgar ve diğerleri konağın merdivenlerini inmeye başlamıştı.

Firaz Ağa ise öfke dolu adımlarla Leyla'nın yanına gitmişti .

Leyla'ya attığı tokatla da Leyla kendini yerde bulmuştu .

"" Kahpenin kızı !!!"" Dedi Firaz Ağa.

"" Canını kendi ellerimle almazsam banada Firaz Ağa demesinler !!!"" Dedi Leyla'yı düştüğü yerden saçlarından tutup kaldırarak .

Leyla ise artık gerçek anlamda ölmek istiyordu.

İstediği tek şey de sesinin Ömerli konağına gitmiş olmasıydı .

Daha fazlası değil ...

Firaz Ağa'da, Leyla'nın kolundan tutarak onu arabaya atmıştı .

Öfkeylede şoför koltuğuna geçip arabasını çalıştırmıştı .

Konak halkı ise daha yeni teras katından kapıya gelmişti .

Firaz Ağa'nın arabası önlerinden geçerkende Leyla kapıda olanlara bakmıştı.

Sesi bu hayattaki onu seven insanlara gitmişti.

Son kez ...

Çünkü Leyla biliyordu ki bu dakiklar onun son dakikalarıydı .

Ölecekti...

Hemde öz be öz babası Firaz Ağa tarafından.

Ama içinde ölümle ilgili en ufak bir korku bile yoktu .

Sadece acı vardı ...

Sevdiği adama , abisine ve onu o olduğu için seven insanlara bırakacağı acı ve onun verdiği acı vardı.

Konak erkekleri ise hızla arabalarına binmişti .

Rızgar'da arabasını hızlandırabildiği kadar hızlandırmıştı .

Leyla'yı kurtarmak için...

Aradan birkaç dakikanın geçmesiyle de Firaz Ağa , Leyla'yı boş bir otobana getirip arabadan indirmişti .

Leyla'yı zorla diz çöktürüp başına silah dayamıştı.

Leyla ise tepkisizdi ...

Leyla'nın ona karşı çıkmaması yâda ölmemek için yalvarmaması da Firaz Ağa'nın zoruna gidiyordu .

"" Şehadet getir !!!"" Dedi Firaz Ağa.

Leyla ise babasına bakıp acı bir tebessüm etmişti.

Babası dini bildiğini sanıp din hakkında hiçbirşey bilmeyen dinsiz insanlardandı .

Allah'ın verdiği bir canı alacak kadar dinsiz ve zalimdi .

Alacağı canının şehadet getirmesini isteyecek kadar da dindar ve acizdi .

Bir baba öz be öz kızını öldürecekti ve sanki onun iyiliğini istiyormuş gibi şehadet getirmesini istiyordu .

"" İçin rahat olsun Firaz Ağa ."" Dedi Leyla .

"" Ben şehadet getirmesem bile cennete gireceğim ."" Dedi dolan gözlerle.

"" Ama sen şehadet getirsen bile cehennem de cayır cayır yanacaksın ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Neden yanacaksın biliyor musun ???"" Dedi hayatının en acı soru sorusunu babasına sorarak .

"" Masum bir canı katlettiğin için yanacaksın ."" Dedi gözyaşları sessizce yüzünü ıslatırken.

"" Yaşattığın onca acıyla ruhlarını öldürdüğün herkes yüzünden yanacaksın ."" Dedi ahını Firaz Ağa'nın üstüne bırakarak .

Firaz Ağa ise silahının güvenliğini çekmişti .

Leyla'nın canını almak için...

Orda olan korumaların buna şahit olmasına rağmen yaptıkları tek birşey vardı.

Göz yummak ...

Hepsi Leyla'nın, Firaz Ağa tarafından ölmesine göz yumuyordu .

O sırada ise otobanda keskin bir ses duyulmuştu.

Silah sesi ...

Mardin toprakları birkez daha kana bulanmıştı.

Leyla ise yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla karşısında beliren genç adama bakıyordu.

Rızgar Asrındağ...

Çünkü Rızgar , Firaz Ağa'yı omzundan hedef alıp yaralamıştı .

Firaz Ağa'nın elinde olan silah yere düşerkende tüm korumalar silahlarını Rızgar'a doğrultmuştu.

Ne tuhaf değil mi ???

Biraz önce Firaz Ağa, Leyla'yı öldürmek isterken hiçbiri sesini çıkarmamıştı .

Ama şimdi hepsi Rızgar'a silah doğrultmuştu.

Rızgar ise silahını tamda Firaz Ağa'nın alnını hedef alacak şekilde tutuyordu.

Gerekirse bu otobanda delik deşik olarak ölürdü.

Ama Leyla'sının ölmesine izin vermezdi .

"" İndir o silahı Rızgar Ağa !!!"" Dedi Firaz Ağa.

Rızgar ise yüzüne alaycı bir bakış yerleştirmişti .

"" Söyle adamlarına silahlarını indirsinler !!!"" Dedi Rızgar.

"" Yoksa önce sen ölürsün !!!"" Dedi silahının güvenliğini çekerek.

"" Sonrada itlerin tarafından ben !!!"" Dedi rahat bir tavırla.

Firaz Ağa ise dişlerini sıkarak karşısında olan genç adama bakıyordu.

Rızgar Asrındağ onu açık açık ölümle tehdit ediyordu.

Leyla için...

O an'da ise ardı ardına silah sesleri duyulmuştu.

Diğer erkeklerde otobana gelmiş ve korumaların silah tutan omuzlarını hedef alarak tetiğe basmışlardı .

Korumaların silahları aynı an'da yere düşerkende Rızgar , Leyla'nın yanına gitmişti.

Leyla'yı çökmüş olduğu yerden kaldırıp gözlerinin içine bakmıştı.

O iki çift gözü hiçbir zaman böyle çaresiz görmemişti .

Leyla ise sesli bir şekilde ağlayarak Rızgar'a sarılmıştı .

Kısık bir sesle de Rızgar'ın kulağına fısıldamıştı .

"" Öldüm değil mi ben ???"" Dedi Leyla .

"" Öldüğüm için seni görüyorum ."" Dedi kelimler kısık kısık ağzından çıkarken .

Rızgar ise eliyle Leyla'nın saçlarını okşayıp onu teselli ediyordu .

Asaf'ta dişlerini sıkarak Leyla'yı, Rızgar'ın kollarından almıştı .

Leyla ise Asaf'ın kollarında dahada çok ağlamaya başlamıştı .

"" Abi ."" Dedi Leyla .

"" Sevda yaşıyor ölmedi."" Dedi boğazında olan acıyla .

"" Yıllarca öldü diye saklamışlar onu senden."" Dedi kelimler kısık kısık ağzından çıkarken.

"" Ben öğrendim diye beni günlerce odaya kapattılar ."" Dedi yaşadıklarını Asaf'a anlatarak.

"" Beni bu akşam zorla evlendireceklerdi ."" Dedi gözyaşları durmadan Asaf'ın gömleğini ıslatırken .

Asaf ise bu sözlerle neye uğradığını şaşırmıştı .

Sevda ölmüştü...

Kına gecesinde herkesin içinde kafasına sıkmıştı.

Sırf Amcaoğlu'na yâr olmamak için ...

Asaf , Sevda'nın yaşadığına inanmazkende Jehat konuşmaya başlamıştı.

"" Leyla doğru söylüyor Asaf ."" Dedi Jehat.

"" Sevda ölmemiş yaşıyor ."" Dedi Asaf'a bakarak.

"" Ama siz az önce sadece Leyla'nın sesine odaklandınız ."" Dedi acı bir tebessümle .

Asaf ise öğrendiği gerçeklerle belinden silahını çıkarmıştı .

Firaz Ağa'yı o an öldürmeyi çok istemişti .

Ama sadece istemişti...

Çünkü Firaz Ağa'nın gerçekleri anlatması ve sonrasında ölmesi gerekiyordu .

&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı .

Asaf ise Leyla'yı , Ömerli konağına getirmişti.

Leyla konaktan içeriye girdiği an'da da sadece tek bir insanla göz göze gelmişti.

Kevok Hanım...

Kevok Hanım ve Leyla'nın şüphesiz en ortak noktası yalın ayak olup üstü başı toz toprak içinde olmalarıydı .

Aynı adam tarafından...

Leyla kurtulmak için yalın ayak kaçmıştı.

Kevok Hanım ise Leyla'yı,Firaz Ağa'nın gazabından korumak için yalın ayak koşmuştu .

Ama Leyla'ya yetişememişti ...

Leyla daha Ömerli konağına gelmeden de Firaz Ağa onu yakalamıştı .

Kevok Hanım ise per perişan haliyle oturduğu yerden kalkmıştı.

Yara bere olmuş ayaklarıyla da Leyla'ya doğru koşmuştu.

Leyla'ya sıkı sıkı sarılmış ve kokusunu ciğerlerine kadar çekmişti .

O kadar çok korkmuştu ki o kokuyu bir daha içine çekememekten .

Çekse bile soğuk ve morarmış Leyla'nın bedenini son kez koklamaktan .

Ama şimdi Leyla kanlı canlı şekilde karşısında duruyordu.

Yaşıyordu...

"" Çok korktum kızım ."" Dedi Kevok Hanım.

"" Seni son kez görmüş olmaktan çok korktum ."" Dedi ağlayarak.

Leyla ise ilk kez o an anlamıştı Annesi Kevok Hanım'ı .

Kevok Hanım onun için susmuştu...

Çünkü Firaz Ağa'nın yapacaklarının sınırları yoktu .

Az önce başına silah dayamış ve onu öldürmek istemişti.

Sırf gerçekleri anlattığı için...

"" Rızgar kurtardı beni ."" Dedi Leyla.

"" Yoksa o adam öldürecekti beni ."" Dedi Annesi'yle birlikte ağlayarak .

"" Gözünü bile kırpmadan sıkacaktı kafama ."" Dedi kelimeler kısık kısık ağzından çıkarken.

Kevok Hanım ise minnet dolu gözlerle Rızgar'a bakmıştı.

Kızı Leyla'nın hayatını dün gece ben onu seviyorum dediği adam kurtarmıştı .

Kevok Hanım ise bir Anne olarak Leyla için sadece tek bir şey istiyordu.

Leyla'nın mutlu olmasını...

Bunu da sadece karşısında olan genç adam yapabilirdi.

Rızgar...

"" Allah senden razı olsun ."" Dedi Kevok Hanım .

"" Leyla'mı o adamın elinden kurtardın ya bir ömür sevdiklerinle mutlu ol  ."" Dedi Rızgar'a dua ederek.

&&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saatler gece yarısına doğru gelmek üzereydi.

Herkes uyumak için hazırlık yaparken de Ömerli konağının kapısı sert bir şekilde çalınmıştı.

Hogır ve adamları tarafından...

Hogır'ın gelişinin sebebi ise Ömerli konağında olan tek bir insandı.

Leyla ...

Bu konağa Leyla'yı zorlada olsa almaya gelmişti.

Leyla her ne olursa olsun bu gece Hogır'ın dini nikahlı karısı olacaktı.

En azından Hogır herşeyin bu kadar kolay olacağını sanıyordu.

Az sonra kopacak kıyametten bir haber...

Ömerli Ailesi ise duydukları kapı sesiyle kapıda olan adamlarına emir vermişti.

Kapının açılmasıyla da Leyla'nın bedeni gördüğü adamla tir tir titremeye başlamıştı.

Hogır...

Yıllarca onu taciz eden adam Ömerli konağına gelmişti.

Hogır'ın yüzünde ise Leyla'nın aksine içten bir tebessüm vardı .

Sonunda Leyla'yı kendine gelin edecekti .

Hogır'ın, Leyla'yı süzmesiylede Leyla birkaç adım geriye gitmişti.

O gözlerin bedenine bile bakmış olması midesini bulandırmıştı .

Oysa bir zamanlar o gözlerin sahibinin elleri bulduğu her fırsatta bedenine gidiyordu.

Her gidişinde de Leyla ölüyordu...

Jehat ve Havin ise öfke dolu gözlerle Hogır'a bakıyordu.

Abi kardeş onu parçalamamak içinde kendini zor tutuyordu.

Sırf kimse geçmişi bilmiyor diye ...

Oysa abi kardeşte Leyla için bunca yıl susmamış mıydı ???

Sırf Leyla, Hogır'la evlenmesin diye ...

Çünkü Hogır'ın, Leyla'yı taciz ettiği ortaya çıkarsa olan sadece Leyla'ya olacaktı.

Başka hiçkimseye değil ...

Leyla yıllarca Hogır tarafından taciz edildiği yetmezmiş gibi Hogır'a gelin olacaktı .

Havin ise gördüğü adamla Leyla'nın yanına gitmişti.

"" Leyla korkma ."" Dedi Havin .

"" O şerefsiz seni alamaz ."" Dedi güven veren bir sesle.

Leyla ise bu sözlerle o kadar çok inanmak istiyordu ki .

Ama sadece istiyordu...

Çünkü geçmişin ortaya çıkmasıyla Hogır'la evlenmekten korkuyordu.

Yıllardır evlenmemek için susmuşken ...

Hogır ise Leyla'ya doğru adımlar atmaya başlamıştı.

Attığı her bir adımda da Leyla bir adım geriye gitmişti.

"" Leyla'm ."" Dedi Hogır.

"" Çok özledim seni ."" Dedi elini Leyla'ya uzatarak.

"" Hadi gel yanıma da gidelim ."" Dedi içten bir tebessümle .

"" Bu gece Allah katında nikâhımız kıyılsında kavuşalım ."" Dedi tutuklu bir sesle .

Rızgar, Leyla'ya bakarkende Leyla'nın gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

"" Leyla ."" Dedi Rızgar.

"" Ne diyor bu adam ???"" Dedi canından can koparken.

Leyla ise utançla başını sevdiği adama karşı eğmişti .

Asaf ,Hogır'ın üstüne yürüyeceği sırada da Jehat ondan önce davranmıştı .

Hogır'ın iki yakasından tutarak kafasına yüzünü gömmüştü.

Hogır'ın bedeni yeri boylarkende Jehat onu dövmeye devam etmişti.

Sert yumruk darbelerini Hogır'ın yüzüne indiriyordu.

"" Lan ben sana bir daha Leyla'nın karşısına çıkmayacaksın demedim mi ???"" Dedi Jehat.

"" Sana yaptığım onca işkence yetmedi mi de bu gece bu konağa geldin ???"" Dedi yeri göğü inleten bir sesle.

Hogır ise kendini koruyarak Jehat'ın karnına tekme atmıştı.

Jehat dişlerini sıkarkende Hogır bedenini Jehat'tan kurtarmıştı .

Düştüğü yerden ayağa kalkarak Leyla'ya doğru adımlar atmıştı.

"" Leyla benim !!!"" Dedi Hogır .

"" Ruhu da bana ait !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

"" Bedeni de bana ait !!!"" Dedi Leyla'ya iftira atarak.

"" Onu almadan bu konaktan çıkmam !!!"" Dedi öfkeyle .

Leyla'nın bedeni tir tir titremeye başlarkende Rızgar'a bakıp başını olumsuz yönde sallamıştı.

Onun ne bedeni Hogır'a aitti ...

Ne de ruhu...

O sadece Rızgar'a aitti ...

Leyla'nın dili lâl okurken de Kevok Hanım, Hogır'ın üstüne yürümüştü.

"" Allah senin belanı versin !!!"" Dedi Kevok Hanım .

"" Ben sana oğlum dedim seni Asaf'ın yerine koydum !!!"" Dedi Hogır'ın iki yakasından tutarak.

"" Leyla'mı yıllarca kardeşim diye kötü gözle baktığında bir haber !!!"'' Dedi sesi konakta yankılanırken.

Hogır ise arsız bir şekilde Kevok Hanım'ın ellerini yakalarından çekmişti.

Yakasını düzelterekte konuşmaya başlamıştı .

"" Ben Leyla'ya kötü gözle filan bakmadım ."" Dedi Hogır.

"" Biz yıllardır sevgiliydik ."" Dedi yalan söyleyerek.

"" Yaptığım herşeyde de Leyla'nın da rızası vardı ."" Dedi rahat bir tavırla.

"" Bu güne kadar ona zorla hiçbirşey yapmadım yapmam da ."" Dedi gülümseyerek.

Jehat ,Asaf ve Rızgar ise aynı an'da Hogır'ın üstüne yürümüştü .

"" Dokunanı öldürürüm !!!"" Dediler aynı an'da.

"" Kim olursa olsun öldürürüm !!!"" Dediler birbirlerine bakarak.

Üç adam aynı an'da Hogır'ın etrafını sarmıştı.

Tam Hogır'ı dövecekleri sırada da konakta bir ses duyulmuştu.

Botan Ağa'nın sesi ...

Çünkü Botan Ağa karısı Delal Hanımağa'nın yardımıyla daha yeni aşağıya inmişti.

"" Ne oluyor burda ???"" Dedi Botan Ağa.

Herkes olduğu yerde dururkende Botan Ağa, Hogır'ın yanına gitmişti.

Hogır'da, Leyla'yı almak için konuşmaya devam etmişti.

"" Leyla'yla bu gece Allah katında nikâhımız kıyılacaktı ."" Dedi Hogır .

"'' Ama Leyla'yı bana vermiyorlar ."" Dedi dişlerini sıkarak.

"" Leyla bana aitken ."" Dedi imalı bir sesle.

Botan Ağa ise sağ kolunu kullanarak Hogır'a sert bir tokat atmıştı.

Hogır beklemediği an'da yüzüne yediği tokatla dengesini kaybederkende Botan Ağa sesiyle yeri göğü inletmişti .

"" Leyla demek sana aitmiş !!!"'' Dedi Botan Ağa.

"" Leyla sana ait olsaydı bunca yıl susar mıydın it !!!"" Dedi öfkeyle.

"" Şimdi gelmiş buraya utanmadan Leyla seninle evlensin diye namusuna dil uzatıyorsun !!!"" Dedi Hogır'a inanmadan .

Leyla ise utanç ve minnet dolu gözlerle Botan Ağa'ya bakıyordu .

Botan Ağa'da , Leyla'nın yanına gitmiş orda olan demir çubuklardan birini ona vermişti .

Geri kalanları da Havin , Roza , Delal Hanımağa, Kevok Hanım, Ezo Hanım ve Dila'ya vermişti .

"" İyi bak bu kadınlara Hogır Ağa !!!"" Dedi Botan Ağa.

"" Cezanı burda olan adamlar değil !!!"" Dedi Hogır'a bakarak .

"" Onurunu ve saygınlığını yok edecek kadınlar verecek !!!"'' Dedi imalı bir sesle.

Kadınlarda ellerinde olan demir çubuklarla Hogır'ın yanına gitmişti.

Hiç acımadan da onu demir çubuklarla dövmüştü.

En çokta Kevok Hanım...

Kevok Hanım ona oğlum demişti...

Leyla'ya abilik yaptığını sanarak ona minnet duymuştu.

Leyla'yı yıllarca taciz ettiğinden bir haber .

&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti.

Havin ise Cesur'un göğsünde dakikalardır aynı şeyi yapıyordu.

Ağlıyordu ...

Çünkü Leyla'nın yaşadığı herşey Havin'e çok ağır geliyordu.

Yıllarca taciz edilmişti...

Cesur'da her zaman olduğu gibi Havin'i teselli ediyordu .

"" Çawreşamın .""{{ Kara gözlüm }} Dedi Cesur.

"" Ağlama artık."" Dedi Havin'in sırtını sıvazlayarak.

Havin ise başını Cesur'un göğsünden çekmişti.

Hogır'dan tam öfkesini alamadığı içinde Cesur'un erkekliğine sert bir tekme atmıştı.

"" Kes sesini !!!"" Dedi Havin.

"" Hepiniz aynısınız zaten !!!"" Dedi surat asarak.

Cesur ise öfke dolu gözlerle Havin'e bakıyordu.

Havin ortada hiçbir sebep yokken onun erkekliğine tekme atmıştı.

"" Ben ne yaptım Allah'ın delisi !!!"" Dedi Cesur.

"" Teselli ettim onu da etmez olaydım !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

Havin'de başını Cesur'un omzuna yaslamış ve ağlamaya devam etmişti .

"" Allah o şerefsizin belasını versin !!!"" Dedi Havin.

"" Onun yüzünden seni de dövdüm ."" Dedi daha da çok ağlayarak.

Cesur ise Havin'in bu tavrıyla gülmemek için kendini zor tutmuştu .

Havin'in sinirleri bozulmuştu...

"" Bence daha çok sen ve iş ortakların o Piç'in belasını verdi gibi ."" Dedi Cesur.

"" O demir çubukla hiç acımadan vurdunuz erkekliğine ."" Dedi gülerek.

Havin'in ise hatırladığı anlarla morali yerine gelmişti .

Kadınlarla birlikte Hogır'ı bir güzel dövmüştü .

"" Oh olsun o şerefsize az bile yaptık ."" Dedi Havin .

"" Çok daha fazlasını hak ediyordu ."" Dedi yaptıklarından gurur duyarak.

"" Şerefsiz onca yıl Leyla'yı taciz ettiği yetmezmiş gibi iftira attı ona ya ."" Dedi sitem ederek.

"" Keşke soyunu kurutmak için erkekliğini kesseydik ."" Dedi ciddi bir sesle.

Cesur'da gülerek Havin'in sırtını sıvazlamaya devam etmişti.

"" Havin'im siz onun soyunu kuruttunuz ki ."" Dedi Cesur.

"" Onun doğal yollarla değil soyunu yürütmesi malûm geceler yaşaması bile mucize . "" Dedi Havin'in saçlarından öperek .

Havin'de rahat bir nefes alıp vererek gözlerini kapatmıştı.

&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında yeni bir daha doğmuştu.

Ömerli konağında da kahvaltı sofrası kurulmuştu.

Asaf ise dün gece uzun uzun düşünmüştü .

Bu topraklardan gitmenin zamanı çoktan gelmişti de geçiyordu bile .

Kevok Hanım ve Leyla'yla birlikte ...

Ama önce Sevda'yı bulmalıydı ...

Asaf'ta boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı.

"" Ben bir karar aldım ."" Dedi Asaf.

"" Leyla'yı ve Ana'mı alıp gideceğim ."" Dedi Botan Ağa'ya bakarak.

Rızgar ise bu sözlerle sinirden gülmeye başlamıştı .

"" Kevok Hanım ve Leyla'nın bundan haberi var mı ???"" Dedi Rızgar.

"" Yâda seninle gelmek isteyip istemediklerini sordun mu ???"" Dedi imalı bir sesle.

Asaf ise dişlerini sıkarak konuşmaya devam etmişti .

"" Leyla ve Ana'mı alıp gideceğim ."" Dedi Asaf.

"" Ama önce Sevda'yı bulmam gerek ."" Dedi Rızgar'ı duymazlıktan gelerek.

Rızgar ise elini sert bir şekilde mesaya vurmuştu .

"" Yıllar önce ve şimdi arasında ne gibi bir fark var ???"" Dedi Rızgar.

"" Yıllar önce çekip gittiğinde onlar senin aklına geldi mi ki şimdi geliyor !!!"" Dedi öfkeyle.

"" O zamanki Firaz Ağa ve şimdiki Firaz Ağa aynıydı !!!"" Dedi Asaf'a bakarak.

"" O zamanki Hogır ve şimdiki Hogır'da aynı Piç'ti !!!"" Dedi sesini yükselterek.

Asaf'ın ise bu sözlerle canı çok acımıştı .

O istemişti ki ...

Kevok Hanım ve Leyla'nın yanına gelmesini istemişti.

Kevok Hanım olmasa bile Leyla yanında olsun istemişti.

Firaz Ağa ise onları yanına göndermemişti.

"" Rızgar ."" Dedi Şerwan Ağa.

Rızgar adını söylerken sesi uyarıcı bir tonda çıkmıştı.

Rızgar ise sinirden gülerek sofradan kalkmıştı.

"" Ne Rızgar ne !!!"" Dedi Rızgar.

"" Dün o adam Leyla'nın kafasına silah dayadı !!!"" Dedi Firaz Ağa'dan bahsederek.

"" Yıllarca Leyla'yı taciz eden o Piç dün bu konağa gelip Leyla'nın namusuna dil uzattı !!!"" Dedi canı acıyarak.

"" Asaf Ömerli ise dünyanın en iyi abisi olduğunu sanıp Leyla'yı başka bir ülkeye götürmek istesin !!!"" Dedi nefret dolu gözlerle Asaf'a bakarken .

&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Cesur ise Ömer bebeğin hava alması için onu avluya çıkarmıştı.

Ömer bebeğin keyfi yerindeykende Cesur'un gözleri Ömer bebeğin ellerine gitmişti.

Ömer bebeğin ellerinde Mardin sıcağına rağmen eldiven vardı.

Cesur'da oğlunun elinde olan eldivenleri çıkarmıştı.

Ömer bebeğin ona tebessüm etmesiyle de Cesur gülümsemişti.

"" Hoşuna gitti değil mi ???"'' Dedi Cesur.

"" Anne'ne söyleyelim bir daha eldiven takmasın ellerine ."" Dedi Ömer bebeğin elini tutup öperek.

Ömer bebek ellerini hareket ettirirken de eli burnuna gitmişti.

Tırnakları olduğu içinde istemsiz bir şekilde burnunun üst kısmını çizmişti.

Çizmesi gibi de ağlaması bir olmuştu...

Havin'de duyduğu Ömer bebeğin ağlama sesiyle Botan Ağa'nın yanından çıkmıştı.

"" Ömer ."" Dedi Havin.

"" Ne oldu Ömer'e ???"" Dedi yanlarına giderek.

Cesur'da, Ömer bebeğin elini yüzünden çekmişti.

Gördüğü çizikle de sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

"" Tırnağıyla burnunu çizdi ."" Dedi Cesur.

Havin'de sitem dolu bakışlarla Cesur'a bakıyordu.

"" Niye çıkardın ki eldivenini ???"" Dedi Havin .

"" Ben o eldivenleri yüzünü çizmesin diye takmıştım."" Dedi sitem ederek.

Ömer bebek ağlamaya devam ederken de karı koca odalarına gitmişti.

Havin'de orda olan kremi alıp yavaşça Ömer bebeğin burnuna sürmüştü.

Ömer bebek ağlamayı bırakırkende Havin kremi yavaşça Ömer bebeğin burnuna yedirmişti .

Cesur'da o sıralar odada birşeyler arıyordu.

Tırnak makası...

Çünkü Ömer bebeğin bir daha yüzünü çizmesini istemiyordu.

Bu yüzden de Ömer bebeğin tırnaklarını kesecekti .

Cesur'un, Ömer'e ait daha açılmamış ambalajında olan tırnak makasını görmesiylede tırnak makasını ambalajından çıkarmıştı.

"" Oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Hadi gel tırnaklarını keselim ."" Dedi Ömer bebeğin yanına oturarak.

Havin'de tedirgin bir sesle konuşmaya başlamıştı.

"" Ömer."" Dedi Havin.

"" Tırnakları kesebilir misin ki ???"" Dedi tereddütte kalarak.

"" Hani Ömer'in elleri daha çok küçük ya eti içine girmez değil mi ???"" Dedi bundan korkarak.

Cesur'da gülerek Ömer bebeğin minik ellerini elinin arasına almıştı.

Dikkatli bir şekilde de ilk kez Ömer bebeğin tırnaklarını kesmeye başlamıştı.

"" Demek bu huyun Ana'na çekti Ömer Efendi."" Dedi Cesur.

"" Ama benim senin içinde caydırıcı cezalarım olur ."" Dedi kendini överek .

Havin'de surat asarak konuşmaya başlamıştı.

"" Ben boynumu çiziyorum ."" Dedi Havin.

"" Burnumu değil ."" Dedi imalı bir sesle.

Cesur'da bu sözlerle gür bir kahkaha atmıştı.

"" Oğlumuz daha bilmediği için burnunu çizdi ."" Dedi Cesur.

"" Biraz büyüsün o da boynunu çizer ."" Dedi dalga geçerek .

Havin sıkıntılı bir nefes alıp verirkende Cesur Ömer bebeğin tüm el tırnaklarını kesmişti.

Hatta hızını alamamış ve Ömer bebeğin ayak tırnaklarını da kesmişti.

Havin'le göz göze geldiğinde de Havin'in bileğinden tutup onu kendine çekmişti.

Havin'i kucağına oturmuş ve boşta kalan elini beline götürmüştü.

"" Bakalım karımın tırnakları ne âlemde ???"" Dedi Cesur.

"" Uzamışsa onu da elim değmişken keseyim ."" Dedi gülerek.

Cesur , Havin'in ellerine baktığında tırnakların uzamış olduğunu fark etmişti.

Havin ellerini çekeceği sırada da Cesur izin vermemişti.

"" Benim nazlı karım ."" Dedi Havin'in boynundan öperek.

"" İnat etme de tırnaklarını keseyim ."" Dedi Havin'in kulağına fısıldayarak.

"" Eğer inat edersen etin tırnak makasının içine girer ve canın acır ."" Dedi ufak bir göz dağı vererek.

Havin diretmeyi bırakırkende Cesur onunda tırnaklarını kesmişti.

Havin'de kendisinin ve Ömer bebeğin kesilmiş tırnaklarına bakmıştı.

"" Anne oğul tırnak bakımımızı yaptık ."" Dedi Havin .

"" Hadi birlikte ellerimizi yıkayalım ."" Dedi oğlunu severek.

&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı.

Hozan Ağa ise bu gece Ömerli konağına gelmişti.

Leyla'yı ve Kevok Hanım'ı almak için ...

"" Amca ."" Dedi Hozan Ağa.

"" Buraya Leyla'yı ve Ana'mı almaya geldim ."" Dedi açık açık.

Asaf ise bu sözlerle sinirden gülmeye başlamıştı.

"" Hozan siktir git burdan !!!"" Dedi Asaf.

"" Ne Leyla ne de Ana'm bir daha o konağa gelmeyecek !!!"" Dedi keskin bir sesle.

Hozan Ağa'da sabır çekerek konuşmaya devam etmişti.

"" Sen Leyla'nın adını mı çıkaracaksın Asaf ???"" Dedi Hozan Ağa.

"" Zaten çıkmışta çıkacağı kadar !!!"" Dedi Rızgar'a bakarak.

Asaf ve Rızgar'da aynı an'da oturduğu yerden kalkmıştı.

"" Ne diyorsun lan sen ???"" Dedi Asaf ve Rızgar.

Hozan Ağa'da oturduğu yerden kalkıp onlarla karşılık vermişti.

"" Olanı biteni söylüyorum !!!"" Dedi Hozan Ağa.

"" Leyla'nın daha fazla adının çıkmasına izin vermem !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

Botan Ağa'da gerilen ortamı yumuşatmak için araya girmişti.

"" Hozan !!!"" Dedi Botan Ağa .

"" Edebinle konuş Leyla'nın adının çıktığı yol !!!"" Dedi uyarıcı bir tonda.

Hozan Ağa'da sinirden gülerek konuşmaya devam etmişti

"" Leyla'nın adının çıktığı yoksa da çıkacak !!!"" Dedi Hozan Ağa.

"" Heleki bu konakta olduğu sürece !!!"" Dedi sesini yükselterek.

"" Oğlun Dora nikah kıyıp Leyla'yı karısı edecek mi ???"" Dedi imalı bir sesle .

"" Yâda Jehat kuma diye alacak mı karısının üstüne ???"" Dedi öfkeye.

"" Ben Leyla'yı nikah düşen iki adamın olduğu konakta bırakmam !!!"" Dedi Leyla'yı almak için.

Jehat ve Dora ise aynı an'da Hozan Ağa'nın üstüne yürümüştü.

Kendileri erkek olarak utanmıştı bu sözlerden.

Ama Hozan Ağa utanmamıştı ...

Leyla'yı kardeşi Havin'den farksız gören iki adama onu eş olarak alın demişti .

"" Senin ecelin gelmiş it !!!"" Dedi Jehat ve Dora .

"" Leyla bizim kardeşimiz !!!"" Dedi sesi konakta yankılanırken.

Asaf ve Rızgar ise daha fazla dayanamayıp Hozan Ağa'yı dövmeye başlamıştı.

Jehat ve Dora'da o öfkeyle yanlarına gidip onlarla birlikte Hozan Ağa'yı dövmüştü .

Cesur ise elinde olan çayla büyük bir zevkle onları izliyordu .

Çünkü bunun Cesur için gerçek bir terapiden farkı yoktu .

Ciwan Ağa'da gözlerini kısarak yanında oturan Cesur'a bakıyordu.

Cesur keyfine adam döven biriydi ..

Ama şimdi  onların arasında olmak yerine onları izliyordu .

"" Cesur oğlum ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Hadi sende git döv Hozan itini ."" Dedi göz kırparak.

Cesur'da gülerek çayını yudumlamaya devam etmişti.

"" Döveceğim dövmesine ama önce çayım bitsin ."" Dedi Cesur.

"" Malûm Havin'im kendi elleriyle yaptı bu çayları ."" Dedi göz kırparak.

Ciwan Ağa'da ister istemez gülmeye başlamıştı .

"" E hadi banada doldur bir bardak daha ."" Dedi Ciwan Ağa.

Cesur'da çaydanlığı yanına alıp Ciwan Ağa'nın çayını tazelemişti .

Çayının son yudumunu alarakta oturduğu yerden kalkmıştı.

"" Hadi bana eyvallah ."" Dedi Cesur.

"" Daha adam döveceğim ."" Dedi hevesle.

Hozan Ağa ise gücü onlara yetmediği için konuşmaya devam etmişti.

"" Yalan mı lan yalan mı ???"" Dedi Hozan Ağa.

"" Leyla'yı nasıl nikahsız bu konakta bırakayım !!!"" Dedi sesini yükselterek.

Rızgar ise bu sorularla Hozan Ağa'yı dövmeyi bırakmıştı.

Leyla bu konakta kalmayacaktı ki ...

Asrındağ konağında kalacaktı...

Rızgar Ağa'nın karısı Leyla Asrındağ olarak .

"" Leyla bu konakta değil Asrındağ konağında kalacak !!!"" Dedi Rızgar.

"" Bir ömür Rızgar Ağa'nın karısı Leyla Asrındağ olarak yaşayacak !!!"" Dedi sesi konakta yankılanırken.

Herkes Hozan Ağa'yı dövmeyi bırakırkende Rızgar'a bakmıştı.

Asaf'ta dahil ...

Cesur'da dişlerini sıkarak konuşmaya dahil olmuştu .

"" Rızgar ben senin yapacağın işe !!!"" Dedi Cesur.

"" İki dakika daha geç söylesen ölür müydün ???"" Dedi öfkeyle .

"" O kadar çayım bitsin de Hozan'ı döveyim diye acele ettim !!!"" Dedi sinirden gülerek.

Hozan Ağa şaşkın bakışlarıyla Cesur'a bakarkende Ömerli konağında kahkaha sesleri yükselmişti.

Asaf'ın aksine ...

Çünkü Asaf, Rızgar'ı parçalayacak gibi bakıyordu.

&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında yeni bir gün daha doğmuştu.

Ömer bebek ise iki gündür yıkanmamıştı .

Havalar sıcak olduğu içinde tüm kokuları birbirine karışmıştı.

Cesur'da bu duruma bir son vermek için Ömer bebeğin üstünü çıkarmıştı.

Altında sadece bezi kalırkende Havin ne olup bittiğini anlamaya çalıyordu.

"" Ömer ."" Dedi Havin .

"" Oğlumuzun neden üstünü çıkardın ???"" Dedi durumu anlamak adına.

Cesur'da gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.

"" Bu Daşık {{ Sıpa}}biraz kokuyor ."" Dedi Cesur.

"" Hatta biraz değil bayağı kokuyor ."" Dedi gülerek.

"" Birkaç saat daha böyle durursa kokusundan zehirlenecek ."" Dedi Ömer bebeği , Havin'e göstererek.

"" Hadi gel ona duş aldıralım ."" Dedi göz kırparak.

Havin ise hızla başını olumsuz yönde sallamıştı.

"" Ömer saçmalama ."" Dedi Havin.

"" Oğlumuz daha çok küçük Allah korusun elimizden düşer ."" Dedi Ömer bebek için korkarak.

"" Ana'm gelsin o yıkar ."" Dedi bir umud.

Cesur'da oğluyla birlikte Havin'i yanına oturtmuştu.

"" Havin'im, Ömer bizim oğlumuz ."" Dedi Cesur.

"" Onun herşeyiyle biz ilgileneceğiz bir başkası değil ."" Dedi gülümseyerek.

Havin'de oğluna bakarak konuşmaya devam etmişti.

"" Ama oğlumuz daha çok küçük . "" Dedi Havin .

"" Üstelik ben daha suyun derecesini bile ayarlamayı bilmiyorum ."" Dedi kendini yetersiz görerek.

"" Oğlumuzu yakıp yâda dondurabilirim ."" Dedi üzülerek.

Cesur'da bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı.

Havin'in dudaklarına derin bir öpücük kondurmuş ve geri çekilmişti.

"" Herkesin öğrendiği gibi bizde öğreniriz ."" Dedi Cesur.

"" Her insan gibi önce yakar sonra soğuturuz ."" Dedi alaylı bir sesle.

"" Ama eninde sonunda o suyun derecesini buluruz ."" Dedi göz kırparak.

Havin ister istemez gülerekende Cesur odada olan banyoya gitmişti.

Ömer bebeğin duşu için ön hazırlıkları yaparak odaya geri dönmüştü.

Ömer bebeği kollarına almasıyla da Havin'de arkalarından gitmişti.

Orda olan suya elini sokup derecesine bakmıştı .

"" Ömer su soğuk gibi ."" Dedi Havin.

"" Biraz sıcak su dökelim mi ???"" Dedi Cesur'a danışarak.

Cesur'da başını olumsuz yönde sallamıştı.

Ömer bebeğe ait küvetin içine biraz su doldurmuştu.

Ömer bebeği suya alıştırmak için ayaklarını suya koymuş ve konuşmaya başlamıştı.

"" Suyun derecesi olması gerektiği gibi."" Dedi Cesur.

"" Ne soğuk ne de sıcak tam ortası ."" Dedi Ömer bebeğe su dökerek.

Ömer bebek sessizce etrafına bakarkende Havin orda olan maşrapayla bedenine su dökmüştü.

Kafasına su dökeceği sırada da Cesur Ömer bebeği ters çevirmişti.

Ömer bebeğin yüzü içinde olduğu küvete bakarkende Cesur bir elini başına koymuştu.

Havin ise dikkatli bir şekilde Ömer bebeğin başından aşağıya su dökmüştü.

"" Ömer ."" Dedi Havin.

"" Oğlumuz boğulmaz değil mi ???"' Dedi korkarak.

Cesur'da gülerek başını olumsuz yönde sallamıştı.

"" Zaten boğulmasın diye yüzünü ters çevirdim ."" Dedi Cesur.

"" Ayrıca birşey olursa biliyorsun ki oğlumuz sesiyle konağı inletir."" Dedi göz kırparak.

"" Sesi çıkmadığına göre keyfi gayet yerinde ."" Dedi Havin'i rahatlatarak.

Havin gülümserkende Cesur Ömer bebeğin yüzünü kendine çevirmişti.

Vücudunu güzelce köpürtmesiyle de Havin , Ömer bebeğin vücuduna su dökmüştü.

Havin'de yüzünde oluşan tebessümle Cesur'a bakıyordu.

Cesur çok iyi bir babaydı ...

Çocukları için kendini geliştiren güzel babalardandı .

&&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Azer ise ikizleriyle ilgilenip onlarla oyun oynuyordu.

Dila'da gülümseyerek karşısında olan manzaraya bakıyordu.

Azer çocuklarıyla çok iyi anlaşıyordu...

Rüzgar biraz esincede Dila odanın camını kapatmıştı.

Kapatması gibi de elinde yemek tepsisi olan Delal Hanımağa'yı görmesi bir olmuştu.

Dila ise Hastane'de Delal Hanımağa'ya haksızlık yaptığını biliyordu.

Bu yüzden de Delal Hanımağa'ya karşı vicdan azabı çekiyordu.

Azer çocuklarla oynarken de Dila yanlarına oturmuştu.

Onların arasını yapsa yapsa bir tek Azer yapabilirdi.

Dila'da boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı.

"" Azer ."" Dedi Dila .

"'' Ben ve yengemi barıştırsana ."" Dedi bir umud.

Azer ise Dila'yı duymamazlıktan gelip ikizlerle oynamaya devam etmişti.

Dakiklarca ...

"" Azer ."" Dedi elini Azer'in omzuna vurarak .

"" Bir tek sen bizi bir araya getirebilirsin."" Dedi üzülerek.

Azer'de kızı Masal'ı ve oğlu Destan'ı yataktan indirip yere bırakmıştı .

"" Yapmıyorum !!!"" Dedi Azer.

"" Nasıl kırdıysan git o kalbi öyle tamir et !!!"' Dedi sahte bir tebessümle.

"" Çocuklar hadi dışarı çıkıp oyun oynamaya devam edelim ."" Dedi yataktan kalkarak .

Dila ise surat asarak sırtı ona dönük olan Azer'e bakıyordu.

Şüphesiz Azer'in en çok nefret ettiği huylarından biri de sürekli karısı olduğunu unutmasıydı .

İnsanlar karısı için herşey yapıyordu ama Azer yapmıyordu.

Dila'yı ölümüne çok severken...

Dila, Azer'in gideceğinden emin olduğu için yataktan kalkıp önüne geçmişti.

"" Barıştıracaksın diyorsam barıştıracaksın !!!"" Dedi Dila.

"" İnsanlar karısı için herşeyi yapıyor !!!"" Dedi sitem ederek.

"" Sen ben ve yengemi barıştırsan çok mu ??? "" Dedi bir umud .

Azer'de bu sözlerle sinirden gülmeye başlamıştı.

"" Çok !!!"" Dedi Azer .

"" Elalemin karısının pabuç gibi dili yok !!!"" Dedi dişlerini sıkarak.

"" O dilini kökünden kesmek gerek !!!"" Dedi sahte bir tebessümle.

Dila ise irileşen gözlerle kocasına bakıyordu.

"" Pabuç kadar dil öyle mi ???"" Dedi Dila.

"" Benim dilimin neresi pabuç gibi ???"'' Dedi sitem ederek .

Azer'de gülerek çocuklarını kollarına almıştı.

Dila'nın burnu sürtsün diyede bu sefer işin içine karışmayacaktı .

Daha doğrusu öyle sanıyordu...

&&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.

Dila ve Azer çifti ise çocuklarıyla birlikte Delal Hanımağa'nın karşısında oturuyordu.

İkizler ona doğru gitmek isteyince de Dila ve Azer onları Delal Hanımağa'nın yanına götürmüştü.

Azer'de ablası ve karısını barıştırmak için konuşmaya başlamıştı.

"" Sebebi ziyaretimiz malûm ."" Dedi Azer.

"" Buraya Dila'yı sana affetirmeye geldik ."" Dedi gülümseyerek.

"" Hadi büyüklük yapta affet şu pabuç dilliyi ."" Dedi bir umud .

Dila ise sitem dolu bakışlarla kocasına bakıyordu.

Azer onu rezil etmişti ...

"" Allah seni bildiği gibi yapsın Azer !!!"" Dedi Dila.

"" Kadının affedeceği varsa da artık yok !!!"" Dedi dişlerini sıkarak .

Azer'de çayını yudumlayarak karşısında olan Delal Hanımağa'ya bakıyordu.

"" Eee abla ."" Dedi Azer.

"" Ne yaptın affetin mi pabuç dilliyi ???"" Dedi göz kırparak.

Dila melul melul Delal Hanımağa'ya bakarkende Delal Hanımağa ikizlerle oynamaya devam etmişti.

Dila'da dolan gözlerle konuşmaya başlamıştı .

"" Benim Ağa'm ve Ana'm ben daha çok küçük yaştayken ölmüş ."" Dedi Dila.

"" Beni de Botan abim ve Havin ablam büyütmüş ."" Dedi geçmişi örnek vererek .

"" Ben yıllarca abimi ve ablamı Ağa'm ve  Ana'm belledim ."" Dedi üzülerek.

"" Ağa'm ve Ana'm öldüğünde bebek olduğum için acı çekmedim çeksem bile hatırlamıyorum ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Ama  ablam öldüğünde büyüktüm hemde çok büyüktüm ."" Dedi iç dudağını ısırarak .

"" O acı hâlâ benim içimde ve geçmedi ."" Dedi ağlayarak.

"" Ben abimi de kaybedip öyle bir acıyı birkez daha yaşayamazdım ki ."" Dedi boğuk bir sesle.

"" Hem ben o gece sadece sana değil diğerlerine de onca şey söyledim ."" Dedi burnunu çekerek .

"" Ama onlar senin bana yaptığın gibi yapıp küsmedi ."" Dedi sitem ederek.

"" Acıma verip unuttu ."" Dedi iç çekerek .

Delal Hanımağa'da öylece karşısında olan Dila'ya bakıyordu.

Dila kaybetmekten çok korkuyordu...

Çünkü Annesi'ni ve babasını daha çok küçük yaştayken kaybetmişti.

Hatta o kadar çok küçüktü ki Annesi ve babasının öldüğünü bilmiyordu.

Sadece soruyordu ...

Annem ve babam ne zaman gelecek diyordu .

Ona cevap verilmez soruyu sorup herkesi ağlatarak .

Ama Havin Asrındağ öldüğünde ölümün ne olduğunu bilecek kadar büyüktü.

O acıyı bir ömür kalbinde taşıyacak kadarda canı acıyordu.

Dila'nın koca Ailesi'nden sadece tek bir kişi kalmıştı.

Botan Ağa...

Ne Annesi , ne babası, ne de ablası...

Bir tek Botan Ağa...

Bu yüzden de Botan Ağa'ya herkesten herşeyden daha çok bağlıydı.

"" Bu sondu ."" Dedi Delal Hanımağa.

"" Bir daha böyle yaparsan ölsem affetmem seni ."" Dedi içten bir tebessümle.

Dila'da gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.

Oturduğu yerden kalkıp Delal Hanımağa'nın yanına giderekte ona sıkı sıkı sarılmıştı.

&&&&&&&&&&&

Mardin topraklarında saatler gece yarısına doğru gelmek üzereydi.

Havin'de günlerdir olduğu gibi yine Botan Ağa'nın yanındaydı.

Su içmek için...

Cesur oğluyla ilgilenirken de Ömer bebek kendini sıkmıştı.

Bedenini küçültürkende yüzü kızarıp morarmıştı .

Kısık seslerle ıkınması da cabası...

Cesur bu duruma bir anlam veremezken de Ömer bebek altını kirletip gazlar çıkarmaya başlamıştı.

"" Hey maşallah oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Oldu olacak füze atsaydın ."" Dedi gülerek .

Ömer bebek altını doldurmaya devam ederkende Cesur konuşmaya devam etmişti.

"" Şaka yaptım Daşık ."" {{ sıpa }} Dedi bu kadarını da beklemezken .

"" Füze filan atma ."" Dedi göz kırparak.

Ömer bebek altı kirli olduğu için huysuzluk yaparken Cesur saate bakmıştı.

Havin hâlâ odaya gelmemişti ...

Cesur'da altı kirli olan oğlu Ömer bakıyordu .

"" İş yine başa düştü desene ."" Dedi Cesur.

"" Üstüme işersen kırarım kafanı ."" Dedi bundan korkarak.

"" Şimdi kırmasam bile büyüyünce kırarım ."" Dedi iç çekerek.

Cesur , Ömer bebeğin altını değiştirmek için gerekli tüm malzemeleri çıkarmıştı.

Ömer bebeği alt değiştirme bölümüne koyup üstünü çıkarmıştı.

Ömer bebeğin zıbını kirlendiği içinde zıbını dikkatli bir şekilde alttan çıkarmıştı.

Ömer bebeğin bezini açmasıylada da sesli bir şekilde yutkunmuştu.

Ömer bebek bayağı altını kirletmişti ve Cesur nasıl temizleyeceğini bilmiyordu.

Temizlemek içinde tüm ıslak mendilleri kullanmıştı .

Buna rağmen bile içine sinmemiş ve Ömer bebeği banyoya sokmuştu.

Altını bir güzel suyla yıkamış ve banyodan çıkmıştı .

Odaya geri dönerekte pişik kremini Ömer bebeğin altına sürmüştü.

Bezini kapatarakta temiz kıyafetlerini giydirmişti.

Havin ise herşeyden habersiz bir şekilde daha yeni odaya gelmişti.

Bir sürede Cesur ve Ömer bebekle ilgilenmişti .

Ömer bebeğin uyumadan önce altını değiştirmek içinde onu alt değiştirme yerine koymuştu .

Bulduğu boş ıslak mendil kutusunu da fazla önemsememişti .

Dolaptan yenisini çıkartıp Ömer bebeğin bezini açmıştı.

Ömer bebeğin altı tertemizdi ...

"" Ömer ."" Dedi Havin.

"" Oğlumuzun bezinin temiz olması normal mi ???"" Dedi Cesur'a bakarak .

"" Çünkü şimdi çoktan altını doldurmuş olması gerekiyordu ."" Dedi bu durum tuhafına giderken.

Cesur ise bu sözlerle gür bir kahkaha atmıştı.

"" Biz onu baba oğul hallettik ."" Dedi Cesur.

"" Boş olan ıslak mendil kutusundan da mı anlamadın ???"" Dedi göz kırparak.

Havin'de şaşkın bakışlarıyla Cesur'a bakıyordu .

Cesur bu sabah Ömer bebeğin başını yıkamıştı .

Şimdi ise altını değiştirmişti...

"" Ömer sana birşey soracağım"" Dedi Havin .

"" Sen bunca şeyi nerden biliyorsun ???"" Dedi merak ederek.

Cesur'da yanında olan telefonunu eline alarak Havin'e göstermişti.

"" YouTube sağolsun ."" Dedi Cesur .

"" Aradığım herşey var içinde ."" Dedi Havin'e göz kırparak.

&&&&&&&&&&&&

İzmir Seferihisar'da yeni bir gün daha doğmuştu.

Cesur ve Asaf ise Seferihisar'ın sessiz bir köyüne gelmişti.

Sevda için...

Çünkü Cesur'un sağ kolu Hasan, Sevda'nın yerini bulmuştu.

Bulması gibide Cesur'u arayıp bulduğunu söylemişti.

Cesur'da gecenin bir vakti Asaf'ın odasına gidip bu haberi vermişti.

İki adam özel bir helikopter'le de İzmir'e gelmişti.

Asaf'ta minnet dolu gözlerle Cesur'a bakıyordu .

"" Cesur ."" Dedi Asaf.

"" Herşey için teşekkür ederim. "" Dedi Cesur'a minnet duyarak .

Cesur ise Asaf'a içten bir tebessüm karşılık vermişti.

"" Hadi Sevda'nın yanına git ."" Dedi Cesur.

"" Mutluluğuna kavuş ."" Dedi gülümseyerek.

Asaf'ta içinde olan heyecanla birlikte arabadan inmişti.

Karşısında olan beyaz bir evin önünde durmuştu.

Artık Sevdası'na daha yakındı...

Asaf'ta derin bir nefes alıp vererek o evin kapısını çalmıştı.

Bir süre beklemişti ama evin kapısı açılmamıştı .

Asaf'ta birkez daha evin kapısını çalmıştı.

Ama değişen hiçbirşey olmamıştı...

O beyaz evin kapısı yine açılmamıştı .

Asaf'ın boğazına koca bir yumru otururkende gözlerine derin bir hüzün çökmüştü.

Arkasını döneceği sırada da gözlerine evin bahçesi çarpmıştı.

İçinde olan umud kırıntısıyla da adımlarını bahçeye yönlendirmişti.

Gördüğü manzaraylada gözleri hızla dolmaya başlamıştı.

Sarı elbiseli siyah saçlı genç bir kızın sırtı ona dönüktü .

Sevda ...

Evin bahçesinden ise  buram buram bir koku geliyordu.

Sevda'nın kokusu ...

Asaf ise yıllar sonra ilk kez nefes aldığını hissetmişti.

Sevda ise herşeyden habersiz bahçede salatalık, domates ve biber topluyordu.

Kahvaltı için yeteri kadar toplamasıylada yanında olan hasır sepete koymuştu.

Hasır sepeti koluna alıp oturduğu yerden kalkmış ve arkasını dönmüştü.

Gördüğü genç adamla da elinde olan hasır sepet elinden düşmüştü.

Asaf Ömerli...

Bölüm sonu...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Leyla'nın avazı çıktığı kadar bağırarak Sevda'nın yaşadığını söylemesi ???

Firaz Ağa'nın, Leyla'yı boş bir yere getirip kafasına sıkmak istemesi ???

Leyla'nın, Firaz Ağa'ya söyledikleri ???

Rızgar'ın, Firaz Ağa'yı yaralayıp Leyla'yı kurtarması ???

Leyla'nın ağlayarak başına gelenleri Asaf'a anlatması ???

Kevok Hanım ve Leyla'nın kavuşması ???

Hogır'ın , Ömerli konağını basması ???

Hogır'ın, Leyla onunla evlensin diye ona iftira atması ???

Hogır'ın kadınlar tarafından dövülmesi ???

Havin'in tüm gece ağlaması ve içinde olan öfkeyle Cesur'un erkekliğine tekme atması ???

Asaf'ın, Leyla ve Kevok Hanım'ı götürmek istemesiyle Rızgar'la aralarında olan tartışma ???

Ömer bebeğin burnunu çizmesiyle Cesur'un oğlunun ve Havin'in tırnaklarını kesmesi ???

Hozan Ağa'nın, Leyla'yı almak için Ömerli konağına gelmesi ???

Hozan Ağa'nın, Leyla'yı,Dora'ya yâda Jehat'a vermek istemesi ???

Cesur ve Ciwan Ağa'nın arasında olan kavga konuşması ???

Rızgar'ın, Leyla'ya evleneceğini söylemesi ???

Havin ve Cesur'un ilk kez Ömer bebeğin başını yıkaması ve Havin'in tereddütleri ???

Dila'nın, Azer'e ben ve Delal Hanımağa'yı barıştır demesi ???

Azer'in önce inat edip sonrasında ablası ve karısını bir araya getirme çabaları ???

Dila'nın küçük yaşta öksüz ve yetim kalmış olması ve bunu Delal Hanımağa'ya anlatması ???

Cesur'un, Ömer bebeğin altını değiştirmesi ???

Asaf'ın, Cesur sayesinde Sevda'yı bulması ???

Asaf ve Sevda'nın yıllar sonra ilk karşılaşması ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum .

WATTPAD = mezopotamyali_yazar

TİKTOK = mezopotamyali_yazar

İSTEGRAM = mezopotamyali_yazar

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

3.1K 225 5
Bu Topraklarda Bütün Kızların Kaderi Aynıydı Kimse Kimse Kaçamazdı (Havin'de Kaderi Aynı Olacaktı Kaderinden Kaçamıcaktı). Onların acı dolu aşk hikay...
923K 55K 71
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
1.6M 98.7K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
2.9M 152K 17
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.