š›ššš›š² š¬š¢š­š­šžš« ā–¶ š™Øš™©ļæ½...

By thestony

401 57 139

šš€šš˜ š’šˆš“š“š„š‘ : tony stark hem şirketiyle hem bir yığın dosyayla hem oğluyla aynı anda ilgilenemediği... More

2 ā–¶ BaşlangıƧ ve Kontrol

1ā–¶Bebek bakıcısı ihtiyacı

219 29 75
By thestony

Tony elindeki tabletinden kriterlerine uygun bir bebek bakıcısı arıyordu. Mükemmeliyetçi kişiliği yüzünden, belki de babalık duygusundan, en iyisini bulmak için uğraşıyordu fakat hep bir sorun oluyordu. Kimisi part time çalışabileceğini, kimisi eve gelirken çocuklarını da getireceğini, kimisi lise terk olduğunu, kimisi haftada yalnızca 4 gün çalışabileceğini yazmıştı bilgilerin altına.

Bir yabancıya güvenmiyordu, haberlerde birçok kez dadıların çocuklara psikolojik şiddet uyguladığını görmüştü. İşe alacağı kişiyi en ince detayına kadar araştıracak gerekirse önceden baktığı çocukların aileleriyle konuşacaktı ama yine sorunlar bitmek bilmiyordu.

Bunu yapacak zamanı bile yoktu.

Fakat bunu onun yerine yapabilecek bir kişiyi tanıyordu. Bilgisayı koltuğun üzerine bıraktıktan sonra cebinden telefonunu çıkartıp kız kardeşi yerine koyduğu Natasha'yı aradı, telefon üçüncü çalışında açıldı.

"Merhaba, Romanoff. Müsait misin?"

'Tony, yeni öğle molasına çıktım, müsaitim. Bir sorun mu var tatlım?'

"Bir sorun yok," diyerek hızlıca cevap verdi esmer adam, arkadaşını telaşlandırmak istemiyordu. "Yardımına ihtiyacım var."

'Seni dinliyorum, Peter iyi değil mi?'

"Peter iyi ve konu o." Tony bilgisayarın ekranına bir kez daha baktı ve bir kez daha tatmin olmadı. "Biliyorsun ki bu dönemde toplantılarım çoğalıyor, Pepper bana ne kadar yardımcı olsa da bir yere kadar. Peter ile yeterince ilgilenemiyorum ve ben acaba –"

'Eğer bana, sen ilgilen, diyeceksen üzgünüm. Biliyorsun, bu işi kaptım ve –"

"Hayır, senden bunu isteyemem." bu aklına bile gelmemişti, hem Natasha'nın eline oğlunu teslim etmek büyük bir cesaret isterdi. "Ben bebek bakıcısı bulmak için sitelere baktım uygun birini bulamadım, bulsam bile onu iyice araştıracak zamanım yok. Bunu benim için yapar mısın diye soracaktım."

'O zaman hallettim bile. Bir arkadaşım var, Tony. Ona herkesten çok güvenirim, bugün sana gelmesi için haber edeceğim."

"Pekala," diyerek kabul etti Tony, Natasha bu kadar eminse sorgulamayacaktı. "Bugün tüm gün evdeyim, yine de erken gelebilirse sevinirim."

"Sen onu sorun etme, bir saate evinde olacaktır."

Tony telefonu kapatıp bilgisayarının yanına koyduktan sonra üst kata, oğlunun yanına çıktı. Peter, henüz bir yaşındaki oğlu, beşiğinde elindeki küçük oyuncak ayısı ile oynamaya çalışıyordu. Esmer adam oğlunu gördüğünde dudaklarında bir tebessüm belirdi ve sağ elini oğlunun yumuşak kahverengi saçlarına koyup okşamaya başladı.

"Merhaba küçük dostum, seninle çok iyi ilgilenemediğimi biliyorum, ben de seninle çok iyi ilgilenecek bir arkadaş arıyorum."

Peter sanki babasını anlıyormuş gibi gülmeye başladığında Tony de güldü. Şu hayattaki tek varlığı bu oğluydu. Şirket işleri yüzünden onu çok ihmal etse de her şeyi onun için yapıyordu. Onu güzel bir gelecek bırakmak istiyordu.

Bir saat boyunca oğluyla vakit geçirdi. Ona kukla gösterisi yaptı, şarkı söyledi - fakat Peter ağlamaya başladığında egosu ezilerek şarkı söylemeyi kesti - masal okudu.

Sonunda kapının zili bir kez çaldığında Tony elindeki masal kitabını küçük sehpanın üzerine koyup hızlı adımlarla aşağıya indi ve kapıyı açtı. Karşısında otuzlu yaşlarda, fit, siyah kalem etek, beyaz gömlek giymiş, gözlüklü ve mümkünse Afroamerikan bir kadın görmeyi beklerken; yirmili yaşlarda, sarışın, kırmızı t-shirt, siyah kot pantolon giymiş bir erkek gördü.

"Buyrun?"

"Merhaba," Diyerek elini uzattı genç adam. "Ben Steve Rogers. Natasha'nın arkadaşıyım. Galiba Bebek bakıcısı arıyormuşsunuz."

"Evet ama aradığım kriterlere sahip değilsin, üzgünüm, Natasha'ya selamlarımı ilet."

Tony genç adamın yüzüne kapıyı kapatacağı sırada genç adam konuştu.

"Eğer beni yetersiz görüyorsanız iki kardeşimi tek başıma büyüttüğümü söylemeliyim. Kardeşleriminden bir tanesi Stanford üniversitesini birincilikle, diğeri de Harvard üniversitesini ikincilikle kazandı. 2 dil biliyorum ve MIT üniversitesini kazanıp maalesef şartlar gereği gidemedim."

Tony yarıya kadar kapattığı kapıyı geri açıp tek kaşını kaldırarak oğlana baktı. "Neden iki kardeşimi kendin büyüttün?"

"Ben on yaşındayken babam bizi terk etti, on beş yaşında da annem babamın acısına daha fazla dayanamayıp intihar etti. Benden beş yaş küçük ikizlerle, yani kardeşlerim, halamın evine gittik fakat halamın kocasına çok fazla yük olduğumuz için kardeşlerimi de alıp evimize geri döndüm. Sonrasında onlara ben bakmaya başladım. İkiz kardeşlerim bu sene üniversiteye başladılar ve eğitimlerini ben verdim."

"MIT kazandığını söyledin, neden bıraktın?"

"Ben MIT'i 17 yaşımda kazandım ve iki ay boyunca okula devam ettim fakat bu sırada kardeşlerime gereken ilgiliyi veremedim. İkisinin de dersi kötüleşmeye başladı ve sosyalleşmekte zorluk çekiyorlardı. Hem zaten maddi olarak ne üniversiteme ne de onlara yetişemiyordum. Ben de okulu bırakıp çalışmaya başladım, böylece onlarla daha fazla vakit geçirebiliyordum."

"Kaç yaşındasın Steve?"

"23 yaşındayım efendim."

"Bak, Steve, hikayene üzüldüm fakat bir baba olarak emin olamadım. Oğluma gereken ilgili verebilir misin?"

"Bu konuda hiç şüpheniz olmasın. Bebeklerle aram çok iyidir, çocukları da çok severim ve sabırlı bir insanımdır. Kolay kolay sinirlenmem, herhangi bir şeyi kısa sürede kavrarım, oğlunuza bildiğim iki dili de öğretirim."

"Hangi dilleri biliyorsun?"

"İspanyolca ve Fransızca."

"İleri derece mi?"

Sarışın genç başını salladı. "Ana dilim gibi biliyorum efendim."

"Nerede öğrendin?"

"Büyük annem sayesinde," diyerek gülümsedi Steve. "Büyük annemin ilk eşi İspanyolmuş, iki yıl İspanya'da yaşamışlar sonra ayrılmışlar. Küçükken bana öğretmişti. Fransızca'yı da babam sayesinde. Babamın sevgilisi, evet annemle evliyken, Fransız'dı. O kadın bizim evimize gelirdi, tabi biz babamla bir ilişkisi olduğunu bilmiyorduk. Her gelişinde benimle saatlerce Fransızca konuşurdu. Böylece Fransızca'yı da öğrenmiştim."

"Baya karmaşık bir ailen var anlaşılan?"

"Hayır." diyerek kafasını iki yana salladı Steve. "Ailemden geriye sadece iki kardeşim kaldı, başka kimsem yok. Zaten gerek de yok."

"O zaman seni bir hafta deneyeceğim." dedi Tony gözlerini kısarken. "Ama eğer emin olmadığım en ufak bir şey olursa bile, kusura bakma, seni işe alamam. Fakat kusursuz olursa aylık 5000 dolar veririm. Eğer istersen günlük de verebilirim."

"Elbette, size hak veriyorum."

"Güzel." Tony kenara çekildi. "Geç içeriye."

꒷︶꒷꒥꒷‧₊˚꒷︶꒷꒥꒷‧₊˚

Oy sınırı: 7
Yorum: 30
Olduğunda yeni bölüm gelecek

Steven Grant Rogers
23

Anthony Edward Stark
35

Peter Stark
1

Continue Reading

You'll Also Like

31.3K 1.3K 45
Bu kitap Yabani dizisinin 28. bƶlĆ¼mĆ¼nden sonra ASLAZ cephesinde yaşanan olayları konu aldığım bir kitaptır. Gƶrmek istediğimiz fakat tĆ¼m beklentileri...
103K 6.5K 36
Malfoy ve Black iki ezeli rakip ve birbirlerinden nefret eden iki kĆ¼Ć§Ć¼k Ƨocuktur. Black'in 4. Sınıfta Harry'nin yerine arayıcı olmasından sonra Malfo...
17.8K 1.8K 39
Jisung,yanlış zamana denk gelen kızgınlığı yĆ¼zĆ¼nden Lee Minho ile birlikte oldu. Omegaverse & MinSung āœŖāœŖāœŖ
886K 70.9K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk gƶrĆ¼ÅŸte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel iƧerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...