2 ▶ Başlangıç ve Kontrol

161 27 59
                                    

Tony bu seferlik işlerini kendi odasında değil de salonda yapmaya karar vermişti. Altında yatan amaç oğlunu ve yeni bakıcısını izlemekti. Evde olmadığı günlerde de odalardaki gizli kameraları çalıştırarak arada bir bakacaktı, bu zamanda kimseye güven olmuyordu.

Elektronik imzasını attıktan sonra kafasını kaldırıp baktı. Steve ve Peter yerde oturmuşlar oyuncaklar ile oynuyorlardı. Peter'in küçük ellerinde bir araba vardı, Steve'de ise insan. Ona İspanyolca oyuncakları tanıtıyordu.

"Es un coche de juguete."

Peter henüz konuşamadığı için tekrar edemiyordu ama pür dikkat dinliyordu Steve'i. Bir arabaya bir Steve'e bakıyordu.

"Oğlumun bu şekilde kafasının karışmayacağına eminsin değil mi?"

Steve yüzünü Tony'e çevirdi. "Elbette. Daha beş yaşında 8 dil konuşan çocuklar oluyor, bu şekilde öğreniyorlar. Ana dili gibi."

"Sen daha iyi biliyorsundur." diyerek tabletini kucağına çekti ve ayağa kalktı. "Benim toplantıya girmem gerekiyor. Yarım saate gelirim. Kendini evinde gibi hisset."

"Elbette." diyerek legonun bir tanesini aldı sarışın genç ve onu Peter'a gösterilip İspanyolca konuşmaya devam etti.

Odasına çıkan Tony toplantıya girmiyordu. Tabletten direkt salonun kamerasına girip onları izlemeye başladı. Natasha'nın arkadaşının yanlış bir şey yapmayacağını biliyordu fakat yine de baba yüreği emin olmak istiyordu.

Steve sepetteki tüm oyuncuları tek tek çıkarıp Peter'a onların İspanyolcasını dört beş defa söyledikten sonra tekrardan sepete koyuyordu. Sonrasında ellerini Peter'in saçlarına koyup nazikçe okşamaya başladı. "Ne tatlısın sen. Aynı kardeşlerime benziyorsun." Steve Peter'in kendisine uzattığı arabayı alıp güldü. "Onlar da senin gibilerdi. Çok çabuk büyüyorsunuz dostum. Hayat çok hızlı akıp geçiyor."

Tony hafifçe güldü ve gerisine yaslandı. Gözlerini tabletten hiç ayırmıyordu.

"Sen ne zaman yemek yedin tatlım?" Steve kolundaki saate baktı. "Ben geleli bir saat olmuş. Süt ister misin?"

Peter süt lafını duyar duymaz sevinçle ayaklarını sallamaya başladığında Steve gülerek ayağa kalktı ve Peter'i kucağına aldı. "Bu yakışıklı acıkmış galiba?"

Adımlarını mutfağa çevirdi. Peter'i bebek oturağına bıraktıktan sonra dolaba gidip sütü çıkarttı ve ısıtmaya başladı. İçine de dereceyi koymuştu. Bir süte bir Peter'a bakıyordu. Tony ise kameradan dikkatlice izliyordu.

Sütü bir tatlı kaşığı ile alıp serçe parmağı ile ısısını kontrol ettikten sonra tatlı kaşığını tezgahın içine attı ve sütü biberona koyup Peter'in yanına geldi. "Al bakalım ufaklık."

Peter uzattığı küçük elleri ile biberonu alıp direkt ağzına soktu ve köpürterek içmeye başladı. Steve gülerek ayağa kalktı ve sütü ısıttığı kap ile tatlı kaşığını yıkayıp tezgahın üzerine koydu.

"Senin bu tür işler yapmanı istemiyorum." diyerek girdi içeriye Tony. "Korkma, benim." Steve'in ürktüğünü görünce gülerek elini kaldırdı. "Mutfağı istediğin kadar batırabilirsin. Mutfak için ayrı bir yardımcım var."

Buz dolabına gidip iki bira çıkardı ve bir tanesini Steve'e uzattı. "Hava çok sıcak."

"Teşekkürler." diyerek reddetti Steve. "Alkol kullanmıyorum efendim."

"Tebrikler, bir puan daha kazandın." dedi Tony biraları dolaba koyarken. "Neden alkol kullanmıyorsun?"

"Babam kullanırdı. O kullandıkça ben nefret ederdim."

"Anlıyorum." diyerek kafa salladı Tony. Derinlere girip çocuğun canını sıkmak istemedi. "Benim için daha iyi. Ben kullanıyorum ama Peter'in yanında ağzıma bile sürmem."

"Çok doğru bir şey yapıyorsunuz." diyerek kafasını salladı Steve. "Bazen büyüklerin önemsiz olarak gördüğü şeyler çocuklar için travma olabiliyorlar."

Tony bir iç çekti. "Zaten Peter hayata bir sıfır yenik başladı. Bu yüzden üzerine çok titriyorum."

Steve bir şey demedi. Konunun Peter'in annesi ile ilgili olduğu belliydi ve Bay Stark'ın özeline girmek istemiyordu. "Bu arada Peter'in özel saatleri var mı? Yemek yeme, uyuma, dışarı gibi."

"Hepsi onun keyfine göredir." diyerek güldü Tony. "Çok uğraştım ama başaramadım. Zaten ağlamasına göre anlarsın neler istediğini."

"Fakat disiplin önemli."

"O çok inatçı." diyerek Peter'a baktı Tony. "Eğer düzene koyabilirsen koy."

"Yapacağım." diyerek gülümsedi Steve. "Disiplin bebekken başlasa daha iyi olur. Hayatını nasıl kurarsa öyle gider."

Tony'nin telefonu çalmaya başladığında esmer adam hızla cebinden telefonunu çıkardı ve açtı. "Merhaba Kaitlyn."

"Merhaba Tony, nasılsın?"

"İyiyim, bugün evdeyim."

"Harika. Sana bir sürprizim var."

Tony iki kaşını kaldırdı. "Ne sürprizi?"

"Ben şirkete geldim."

"Gerçekten mi? 3 saatlik yoldan geliyorsun, neden haber etmiyorsun? Karşılardım."

"Dediğim gibi, sürpriz olsun istedim."

"Tamam, ben bir saate şirkettiyim."

"İnanılmaz heyecanlıyım Tony. Bekliyorum."

Tony telefonu kapattıktan sonra ayağa kalkıp telefonu cebine koydu. "3 aydır sosyal medyadan bir kadın ile konuşuyordum ve bugün buraya gelmiş. İlk buluşmamız olacak." Oğluna baktıktan sonra tekrardan gözlerini Steve'e çevirdi. "Ben dönene kadar ona bakar mısın?"

"Elbette." diyerek ayağa kalktı Steve. "Eğer kabul ederseniz işim bu olacak zaten."

"Harika. Çok geç kalmamaya çalışırım ama söz de vermek istemem." Tony yürümeye başladı. "Gözünü bir saniye bile oğlumdan ayırmanı istemiyorum Steve. Anlaşıldı değil mi?"

"Elbette efendim." diyerek kafasını salladı Steve. "Gözünüz arkada kalmasın."

Oy sınırı: 18
Yorum sınırı: 50

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝐛𝐚𝐛𝐲 𝐬𝐢𝐭𝐭𝐞𝐫 ▶ 𝙨𝙩𝙤𝙣𝙮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin