Mafya'nın Aşkı

By mmavi_bulutt

1.5M 46.6K 16.6K

20 yaşında iç mimarlık 2.sınıf öğrencisi ,dış çevre ile çok bağıntısı olmayan genç bir kız. 26 yaşında acım... More

♧Karşılaşma...♧
♧Sevgilim ol!♧
♧Taşınma mı??♧
♧Kabul ediyorum..♧
♧Proje...♧
♧Tatil...♧
♧Takip...♧
♧Kedi...♧
♧Sekreter♧
♧Bilinmeyen numara?♧
♧Bitmeyen Korkunç Gece...♧
♧Akşam yemeği...♧
♧Zehirlenme...♧
♧Los Angeles...♧
♧Bileklik...♧
♧Aile Tanışması..♧
♧Davet...♧
♧Çam ağacı...♧
♧Sarhoş...♧
♧Alaca...♧
♧İş toplantısı...♧
♧Ceza...♧
♧Korku filmi...♧
♧Silah sesi...♧
♧Mor güller...♧
♧Hastalık...♧
♧Kar...♧
♧Kaçırılma...♧
♧Doğru mu??♧
♧Kimden Geldi?♧
♧Bırakma Beni Mert...♧
♧Yeni yıl..♧
♧14 Şubat❤♧
♧İhanet mi??♧
♧Gelen Kim??♧
♧Gün batımı...♧
♧Acı Gerçekler💔♧
♧Temiz Sayfa...♧
♧Acaba??♧
♧Doğum Günü...♧
♧Yer Altı Zindanı...♧
♧Geçmişden Gelen...♧
♧Maket Ev Seferberliği...♧
♧Kimin Adamı??♧
♧İstenmeyen Misafir...♧
♧Birden Bire...♧
♧Kurtar Beni...♧
♧Maldivler🌊♧
♧Son Anda...♧
♧Evlilik meselesi...♧
♧Plan...♧
♧O şarkı...♧
♧Kıskançlık...♧
♧Evet mi?❤ Hayır mı?♧
♧İtalya🍨♧
♧Unutkanlık...♧
♧Ufak sorun...♧
♧Dövme...♧
♧Kız isteme⚘♧
♧Mezuniyet♧
♧Yıldızlar♧
♧Bekarlığa Veda Partisi♧
♧Kına Gecemiz♧
♧Düğün♧
♧Balayı♧
♧Balayı dönüşü♧
♧Büyük Anlaşma♧
♧Karışık Duygular...♧
♧İlk Anılarımıza Dönüş♧
♧Orman Yolu🐎♧
♧Esra~Ömer İlişkisi♧
♧Hamile miyim?♧
♧Bebeğimizle Tanışma♧
♧Kalp Atışı♧
♧Bebeğim Yaşıyor Mu?♧
♧Ekşi Erik♧
♧Sürprizler♧
♧Gizemli Kaset♧
♧Şart♧
♧Kavga♧
♧Tekme♧
♧Cinsiyet♧
♧Uçak kazası♧
♧Atmayan Minik Kalp ♧
♧Gök Gürültüsü♧
♧Duygusal Değişimler♧
♧Kızımın İsmi♧
♧Doğum..♧
♧Yeni Düzen 👼♧
♧Senin Suçun ♧
♧Ölemezsin..♧
♧Küçük Aşk Oyunları♧
♧İntikam..♧
♧ Ve Sonuçları..♧
♧Yanlış Anlaşılma♧
♧Belirsizlik♧
♧Yalanlar♧
♧Gidiyorum...♧
♧İkinci Şok.. ♧
♧Kırmızı Bileklik♧
♧Korkular...♧
♧İntikam Oyunu...♧
♧Baş Başa Bir Gece♧
♧Ölüm Dolu Sokaklar♧
♧Bazı Hayatların Acıları♧
♧Trafik Kazası♧
♧MERT..♧
♧Yaşam mı, Ölüm mü?♧
♧Gizemli Çiçek Kartı♧
♧İkimizden Birisi Ölecek..♧
♧İçimizdeki Düşman♧
♧Yeni Sırlar... ♧
♧Kardeşler Mi?♧
♧Onu Kabul Etmeli Miyim?♧
♧Annelerimiz..♧
♧Neden Sakladın?♧
♧Boşanma♧
♧Bebeklerimiz♧
♧Kaderim Sizin Elinizde🌺♧
♧Baba-Kız Kıskançlığı♧
♧Aşiret Düğünü♧
♧Hisler..♧
♧Kurtaracak bizi..♧
♧Ölüm..♧
♧İntikam mı??♧
♧Bebeklerimin Hayatı♧
💙💙1Milyon💙💙
💜Yeni Kitap Duyurusu💜
♡Zehirli Kalpler-Yeni Kitap♡
♧Yeni Aşklar..♧
💜Güzel Haber💜
♧Kimseye Ait Olamazsın♧
♧Asla♧
♧Bu Kalpte Asla Olmadın..♧
♧İkiz Bebekler♧
♧Dikkat Et...♧
♧Buradayım...♧
♧Hayal..♧
💫DUYURU💫
♧İki kayıp!♧
💜2.Yıl💜
♧🐞Disneyland❄♧
♧2024🍷♧
♧Kafes Dövüşü ♧
🤎Önemli Duyuru🤎
♧Hastalıklar..♧
Dedikodu Times🙈
♧ Baba Oluyorum...♧
💜Ramazan Ayı💜
♧Boş Mezar..♧
♧ Keder Çığlıkları☔️♧
📢Bölüm Duyurusu..📢
💜QUİZ💜

♧Affetmiyorum..♧

5.1K 306 69
By mmavi_bulutt

Herkese selamm🌁🌙

İyi okumalar🐞

İnstagram hesabı
mmavi_bulutt0

Oy sınırı:200

EFTELYA

Gözlerimin içine bakıyordu. Dediklerimi sindirmeye çalışıyordu. Sinirlendi, kendini bana iyice yaklaştırıp, kulağıma;

"Seninle asla ama asla boşanmayacağız.."

Dedi. Anlayamadım şekilde içim ürperdi.

Bende aynı şekilde yanıt verdim;

"Paşa paşa boşanacaksın.."

Gözlerine baktım. Kırmızıyı gören boğa gibi bir öfkesi vardı. Sinirle ayağa kalkıp odadan çıktı.

Seni öyle bir yola getireceğim ki..

Odadan dışarı çıktım, sıkıldım. Kimse de ortada yoktu. Asansöre doğru giderken, başka bir odadan ses geliyordu. Mert telefonda kavga ediyordu. Ömer beni gördü;

"Yengem.."

Ömer'e baktım sonra bakışımı çekip asansöre hızla yürüdüm. Mert arkamdan koşarak geldi. Asansörü tuttu. Binmemesi için onu ittirdim ama bindi. Asansörü durdurdu;

"Beni bir dinle.."

"Ya Mert ne dinleyim? Sen bana söylemedin. Senin özürün suçundan büyük. Bana gelmiş dinle diyorsun. Bitti.."

Kolumdan tutup kendine çekmeye çalıştı;

"Bana sürekli bitti deyip durma.. İlişkimiz bitmedi, asla da izin vermem. Beni anlamaya çalış, benim korkularımı anla birazcık."

"Mert senin korkun ne? Anneni buldun, öldü sandığım baban hayatta tutsak yaşıyor, senin tuzun kuru. Sen bu hayatta sana yapılan veya yapılmaya çalışılan şeyin hesabını sordun. Hem de çok büyük acılar ile sordun. Ya ben.. Bana neden izin vermedin? Ben ailemi tanısam seni bırakıp onlarla hayat mı yaşayacaktım, ya da başka bir şey.. Ben seni gerçekten anlamıyorum. Sana diyorum ki benim hayatımı mahvettin, güveni mi böyle kırdın git annen ile kızın ile mutlu ol ama artık benimle olamazsın.."

"Ben yaptığım şeyi savunmuyorum, inanmıyorsun bana biliyorum ama çok pişmanım. Ne düşündüm de sana demedim, o zamanki ruh halimi çözemiyorum. O kız buraya konuşmaya geldiğinde çok farklı hissettim. Onu bulabilirim belki hatırasını diyerek nasıl heyecanlandım. Seni düşündüm. Sende böyle hissettiğini o zaman öğrendim. Hemen götürmek istedim ama nereden bilebilirim deprem olacağını.."

"Mert.. Mert ben dinlemek istemiyorum. Ben senin yıllardır gizlediğin açığa çıkan şeylerinden çok yoruldum. Gerçekten artık kafam almıyor. Hep seni destekledim, her şeyde yine de senden vazgeçmedim. Sana deli gibi aşıktım ve her seferinde sessiz kaldım.. Ama sen durmadın her şeyi sakladın, zaten affeder aşık bana dedin. Bu bana çok büyük yara açtı. Kendini benim yerime koy, aynı şeyi ben yapsam nasıl hissederdin veya bana olan hislerin ne olurdu??"

Sessiz kaldı. Ellerimi tuttu, ağlamaklı ses tonu ile;

"Ben böyle olsun istemedim Eftelya, asla hem de. Ben seni onlardan koruduğumu düşündüm, bizim hayatımızdan başka hayat olsun istemedim. Affet beni, yalvarırım..."

Ne diyeceğimi yapacağımı bilmiyorum. Önümde ağlıyordu resmen...

Hafif ellerimi çekip;

"Mert bizi bu hale sen getirdin, bizim gerçekten biraz zamana ihtiyacımız var..."

Bana baktı;

"Gitmeyeceksin benden değil mi?"

"Sadece zamana ihtiyacım var.. Beni yalnız bırak, kafamı toplamak istiyorum."

"Sana kendime affettireceğim, ne olursa olsun.."

Asansörü geri çalıştırdım. Cevap vermedim, ellerimi önümde birleştirdim, derin bir nefes verdim.

Nereye gittiğimi bilmiyordum. Bahçeye çıktım, kızımı aradım. Sesi kötü geliyordu. Özlemiş gibi değildi başka bir şey olmuş gibi..

"..Meleğim sana birisi bir şey mi dedi, sesin neden düşük senin?"

Ağlamaklı oldu gibi ama;

"Seni özledim sadece.."

"Tamam ağlama, 2 gün sonra geleceğim seninle başka yere gideceğiz. Tatil yapacağız."

Biraz konuştu ve bana;

"Anne ben okula gitmek istemiyorum."

"Neden güzel kızım?"

"Sevmiyorum, kötü orası."

"Olmaz, okul kötü olur mu hiç? Arkadaşların özler seni.."

Okula gitmeyeceğim diye inat etti. Bars onunla ilgilenecekti. İçim hiç de rahat değildi, bir şey olmuş belli...

Midem hala çok kötüydü. Gece ne oldu bitti hiçbir şey hatırlamıyorum. Geri odama çıktım, hazırlandım. Kimse görmeden biraz dışarı çıktım.

Dışarı çıktım da sanki buraları biliyor gibi geziyorum. Gezerken çok güzel bir mimari yapıya geldim.

Avlusuna geçtim, oturabileceğim bir yer vardı, geçip oturdum. İnsanları benimle konuşmak istiyordu, bende konuşuyordum. Büyük çoğunlukla kızlar ve kadınlar geliyordu. Baya heyecanlanıyorlardı. 1 saat oturdum, içeriye girip gezdim.. Kafam dağılsın dedim ama dağılmıyor. Sürekli Mert aklımda, gitmiyor. Ve Lalin'de öyle..

Baya bir yürüdüm acıktım ve midem hala ağrıyordu. Yolu bildiğim için otele tek başıma gidiyorum. Yere bakarak yürüyordum, önümde birisi durdu. Korktum hemen kafamı kaldırdım. Ömer'miş;

"Allah aşkına yengem sen nereye gittin, her yerde deli gibi seni arıyoruz."

"Sanane, sakın kendini sütten çıkmış ak kaşık sanma. Mert'e ne kadar öfkeli olsam da, sende o öfkeye dahilsin."

Sol tarafından yürümeye başladım. Koşarak yan tarafıma geldi;

"Ben dedim abime dinletemedim, biliyorsun kendi dediği oluyor sadece. Abim ile çok kavga ettim, buraya gelmeden önce de aynı şekilde kavga ettik. Farkındaysan konuşmuyoruz bile.."

"Beni gram ilgilendirmiyor.."

Yürümeye devam ettik, o arkamdan sessiz sessiz geliyordu. Otelin önünde Mert bekliyordu. Gözlüğümü çıkarttım, ona bakmadan ilerledim. Yanımda konuşup duruyordu;

"Mert ben sana açık anlatamadım galiba, benim peşimde dolanıp durma.."

"Amerika'ya dönüyoruz, beraber.."

Şaşkınca ona bakıp;

"Yüzsüz gibi dönüyoruz diyor, al adamlarını çık git. Annen ile zaman geçir. Ben uzun süre gelmiyorum."

Elini beline koydu, bana bakıyordu. Asla istifimi bozmadan geri otel dışına çıktım. Belli bana huzur vermeyecek. Akşama kadar dışarıda gezecektim. Yine huzur yoktu bu sefer arkamda kedi gibi dolanıyordu.

Sürekli yürüdüğüm yola karışıyor, insanlara karışıyor, gördüklerine söyleniyor, bana bir şeyler diyor..

Durup arkamı döndüm.

"Yaa beni bırak artık Mert. Bak o kadar sinirleniyorum ki bebeğime zarar geliyor. Bana böyle geliyorlar, tepeme çıkıyorlar."

"Kim tepene çıkıyor, ben mi?"

"CİNLERİMMM.."

Bana gülmeye başladı. Göğsüne vurmaya başladım, herkes bize bakıyordu. Belli bu arsızlaşmış geri dönüp koşmaya başladım. Sadece tek kalmak istiyorum..

Baya bir gittim, arkamda gözükmüyordu. Durup soluklandım. Karnımı tuttum, 1-2 dakika sonra başka yöne yürümeye başladım.

Issız bir yere geldim. Aslında ıssız değil sadece insanlar çok yok. Biraz ilerledim, arkamdan birisi kolumu tuttu. İstemsizce ufak bir çığlık attım. Mert elinde çiçekler ile yanımdaydı.

"Sen beni nereden buldun ya, her yerden çıkıyorsun. Ya beni rahat bırak. Gerçekten olan öfkem kat kat artıyor."

"Sen benden asla kaçamazsın.."

Kolumu çektim, elindeki çiçeği alıp Mert'in kafasına vurarak üstüne attım.

Karşımdaki iki teyze bize gülüyorlardı, ve bir kaç tane de çocuk..

Geri yürümeye devam ettim, Mert geride kaldı. İnşallah anlar..

Yolda oynayan çocuklar vardı. Beni görünce hepsi;

"Prensese benziyor.." dediler.

Gülümsedim. Hemen yanıma geldiler. Bana soru soruyorlardı;

"Sen prenses misin, gözlerin çok güzel vs."

Hepsine cevap verdim. Bana bir çikolata verdiler, oradan ayrıldım.

Sorun şu ki, yolu bilmiyorum. Geri geldiğim yoldan giderken, elimdeki çikolatayı yiyordum...

Mert yine karşıma çıktı, bu sefer Esra ile Ömer'de vardı. Karşımda durdular. Sabır çekerek havaya baktım.

Mert ile Ömer bir şey hazırlamış. Saçma sapan benimle zorla konuşuyorlardı. Son kez rest çekerek;

"Eğer beni biraz rahat bırakmazsanız, bu yüzüğü atarım, beni de asla bulamayacağınız bir yere giderim. Ve bunu her şekilde yaparım. Beni bırakın ya bana acı yaşattınız daha ne istiyorsunuz?"

"Eftelyam artık affet bizi. Sabahtan beri her şeyi anlattım, yaptım.."

Dinlemeden geri döndüm, geldiğim yere gidiyordum ama Mert beni kucağına aldı.

"İndir beni çabuk.."

"Hayır gidiyoruz, benim yanımdan ayrılmayacaksın."

"Sana diyorum Mert beni çabuk indir.."

Beni indirmesi için sırtına vuruyordum. Arabaya kadar götürdü, yanıma oturdu. Ona vurmaya devam ediyordum.

"Sen pislik, uyuz, aşağılık, bencil, düşüncesiz herifin tekisin.."

"Dudaklarından yine bal damlıyor güzelim.."

Esra ile Ömer ön taraftaydı.

"Esra sana da aşk olsun.."

"Bende az önce otelden, senin gelme şeklinde arabaya bindirildim, çok farklı bir şey olmadı.."

Gözlerimi kapatıp sessiz kaldım. Uçakta da asla tek kelime etmedim. Yanlarında bile oturmadım. Esra arada yanıma geliyordu.

Nereye gittiğimizi de bilmiyorum. Isabel aradı.

"Eftelya hanım biliyorum şuan müsait değilsiniz ama toplantınızı iptal ettiğim müşteri, sizinle görüşmek istiyor. İş konusunu bir yemekte konuşmayı teklif etti ne yapayım?"

"Tamam zaten sabaha orada olacağız. Öğle yemeğini ayarlarsın.."

Bu adamın adı bana çok tanıdık geliyor ama çıkartamıyorum. Kim olduğunu da unuttum zaten...

Dizlerimi kendime çektim, kafamı cama yasladım ne yapacağımı düşünüyordum.

İniş saati geliyordu, Isabel beni orada bekliyordu. Beraber yemeğe gidecektik.

İnerken de kimse ile konuşmadım, sadece Esra biliyordu.

Mert bana seslendi, neden onun arabasına binmiyor muşum?? Yok bu adam asla anlamıyor veya anlıyor işine geliyor.

"Sana hesap mı vereceğim, sanane. Bir bırak yakamı, bir git ya.."

Benim arabama bindim, Esra da geliyordu benimle. Ömer ile de o konuşmuyordu.

Mert arabanın önünde durdu, kapımı açıp;

"Nereye gidiyorsun dedim, ne yapacaksınız?"

Sinirimi yatıştırarak, dişlerimi sıkmaya başladım;

"Cehennemin dibine gidiyorum gelir misin?"

Böyle cevap vermeme şaşırdı, kapıyı çekip kapattım yola çıktık.

Isabel az çok konuyu bana anlattı.

"Esra bu isim sana da tanıdık geliyor mu, adı Serkan Karahan.."

"Kim bu kişi??"

Isabel;

"Kendisi çok ünlü bir borsa şirketinin CEO'su."

"Vayyy... Bak bana da tanıdık geldi..."

Yol boyunca düşündük, Esra ile birbirimize baktık;

"Yoksa..."

İkimizde aynı anda gülmeye başladık. Benim çocukluk arkadaşım. Kendisi bizden 4 yaş büyüktü ama bizimle beraber takılırdı. Çok severdim kendisini ama ayrılmak zorunda kaldık.

Hemen restorana gittik. Onu görünce koşarak sarıldım.

"Serkannn..."

"Eftelya.. Seni görmek ne güzel böyle."

Esra ile de sarıldı.

"Kızlar siz ne güzelsiniz böyle.. Vallahi gözlerim kamaştı."

"Sende hiç değişmemişsin hala yalakasın.."

Gülüştük. Uzunca sohbet ettik..

"..öyle işte babamın işi yüzünden buraya geldik.."

"Ahh sen gittiğinde ne üzülmüştük. Senin adresini bilmediğimiz için yazamadık.."

"Ben göndermeye çalıştım ama pek mümkün olmadı."

"Yıllar sonra karşılamamız güzel oldu.. Duyduğuma gör CEO olmuşsun. Senin adına sevindim."

"Sende hayalini gerçekleştirmişsin, mimar olmuşsun. Esra sende öyle mühendis olmuşsun. Sizinle gurur duyuyorum kızlar.."

Biraz daha konuştuk.

"Eeee sen evlenmedin mi?"

"Aslında bir nişanlım var. Şu anlık bir şey yok. Siz ikiniz de evlenmişsiniz. Kolay birisi ile de değil."

"Eee zoru severim. Bir tane de kızım var, birisi de karnımda.."

Esra;

"Artık sık sık görüşelim, seni özlemişiz.."

"Ben artık buradayım, ne zaman bir yardıma ihtiyacınız olursa kesinlikle bana gelin.."

Isabel yanımda diken üstündeydi. Bu kız bir şey karıştırıyordu. Kafamı kapıya doğru çevirdim, hödük bey geliyordu. Beni mi takip etmiş bu??

Ciddileştim. Yanıma gelip Serkan ile tanıştı. İnanılmaz şekilde sakindi. Yanıma oturdu elimi tuttu. Elimi çekmek istedim izin vermedi.

"Çabuk bırak elimi.."

Lafımı bile takmadı.

"Demek meşhur Serkan sensin.."

"Siz de meşhur Mert Demir Arslanbey'siniz.."

Ben lafa girip;

"Eşimi biliyorsun zaten..."

Kafasını salladı, bana;

"Seninle yarın bir randevu ayarlayabilir miyim? Projeyi yarın konuşalım, bugün unuttuk. Hem zamanım çok yok.."

Ayağa kalktı. O sadece elimi tuttu ama ben sarıldım.

"Seni gerçekten özlemişim, dikkat et kendine."

"Sizde kızlar.."

Esra ile de sarıldı, iki laf soktular birbirlerine. Güzel zaman geçirdik. Bende çantamı alıp gidecekken Mert oturmamı sağladı bana baktı;

"Bu müthiş arkadaş kim Eftelya??"

"Sana cevap vermemi mi bekliyorsun? Daha çok beklersin."

"Eftelya sen o adama nasıl sarılırsın?"

"Bana bak Mert kendine gel, bana hesap mı soruyorsun sen?"

"Evet soruyorum, benim yanımda o p*ç sana nasıl sarılır?"

"Sen nasıl benim evime takıntılı manyağını getirip öpüştün??"

Lafı sokup çıktım. Esra ile Ömer'de kavga ediyordu. Eve gitmeden önce işlerimi hallettim. Mert ile 5 saattir konuşmadım, görmedim de. Benim ofisime gelmiş, odamda bekliyormuş. Onu görmezden gelip masama oturdum. Tam o sıra Mert hala bana Serkan'ı soruyordu.

O anlık öfke ile;

"Çocukluk aşkım oldu mu?"

Yüzü bembeyaz oldu. Benim masama gelip;

"Kim kim??"

"Mert başımdan çık git, sen bana hala hesap sorma yetkisinde bulunuyorsun pes vallahi pes. Çık git avazım çıktığı kadar bağırırım yoksa."

Sessiz sessiz çıkmak zorunda kaldı. Şimdi öfkesini atmaya çalışıyordur.

1 saat sonra eve gittim. Gece yarısı olduğu için Lalin uyumuş. Mert'in annesi de Bars'ın annesinin yanına gitmiş. Galiba hastalanmış.

Mert geldi ki, delirmiş.

"Senin gerçekten çocukluk aşkın mı o??"

"Uff Mert çık diyorum.. Öyle veya değil ne yapacaksın?"

Sesini çok çıkaramıyordu. Susmak zorunda kaldı. Yatağa oturdu;

"Pardon burada kalacağını kim dedi? Çık odadan.."

"Eft.."

"Çık diyorum. Mert bana sürekli aynı şeyi dedirtme. Boğma beni.. Defol git odadan."

Biz kavga ederken kapı hafifçe açıldı, kızım uyanmış.

"Anne.."

Sesi ağlamaklıydı.

"Meleğim... Gel annecim."

Yere diz çöktüm ona sarıldım. Ağlamaya başladı.

"Beni çok mu özledin sen?"

Daha çok ağlamaya başladı.

Mert'de diz çöktü.

"Kızım bir şey mi oldu? Söyle hadi. Rüya mı gördün?"

Kafasını hayır anlamda salladı. Kucağıma aldım yatağa oturdum. Hala çok ağlıyordu. Mert'e baktım. Anlatmıyordu. Kendimden birazcık uzaklaştırdım.

"Kızım anlat hadi ne oldu? Bir yerin mi ağrıyor?"

Kafasını salladı.

"Neren ağrıyor?"

"Arkam.."

"Sırtın mı?" Kafasını salladı.

Mert kucağımdan aldı, yatağa oturtturdu. Sırtını açtık ki bir iki tane kocaman morarmış yarası vardı.

Gördüğüm şeye şaşırdım. Dokunamadım sırtına, neler olmuş. Mert'e bakıp;

"Mert sırtı morarmış."

Mert de şaşkınca bana baktı. Yutkundu;

"Kızım bir yerden mi düştün?"

Kafasını evet anlamda salladı. Hemen bakıcılarını, yanındaki korumaları çağırdık. Sorduk, hiçbiri bir şey olmadı dedi. Bakıcısı yatarken bu izlerden çok hafif olduğunu sorduklarında yere düştüğünü söylemiş.

"Lan biriniz bile mi fark etmediniz? Bu kız bu hale nasıl geldi? Biriniz bir şey yaptıysa yedi sülalenizi gebertirim.."

Mert'e vurdum.

"Tehditi bırak kız korkuyor, anlatmıyor da."

Doktorunu bekledik, Lalin hala ağlıyordu. Kucağımda biraz sakinleştirdim. Mert onu konuşturamadı. Birisi korkutmuş kızımı..

Doktoru muayene etti;

"Darp edilmiş, bu izler bir yerden düşme veya çocuk vurması ile olamaz."

Ben daha da şok oldum. Kim benim kızıma vurur, nasıl dayak atar??

Mert delirdi, ne yapacağını bilemedi. Gözümden bir kaç damla yaş geldi. Kızım ağlıyor ama demiyordu. Aklıma tek bir şey geldi. Mert'i yanıma çağırdım.

"Mert kreşe gitmek istemiyordu, ne yaptılarsa orada yaptılar kesin. Mert bir şey yap."

"Dur Eftelyam dur, Lalin konuşsun da ben yapacağı biliyorum..."

Lalin konuşmadı, Mert;

"Babacım anlat kimse sana bir şey diyemez, yapamaz bize de biliyorsun. Korkma kim yaptı, kim vurdu sana??"

"Öğretmenim.."

O minik ellerini öptüm. Kucağıma alıp, onu uyuttum..

Canımdan can gitti. Kızım neler yaşamış anlattı, bir de korkutmuşlar. Annen ile baban sana bunu yapar vs. diye... Ahh meleğim benim korkmuş..

Mert de bir ara gitti. O öğretmenin evine gitti kesin. Lalin de elimi bir saniye bile bırakmadı. Öok korkmuş, rüyasında sayıklıyordu. Kendi derdimizden kızımızı ihmal ettik. Ahh aptal kafam nasıl fark etmedim ya...

Mert sabaha doğru geldi, Lalin'e baktı. Sormaya korktum, öğrenmek istemiyorum şuan.

"Bizim derdimiz yüzünden kızımızı çok ihmal ettik. Keşke gitmek istemediğinde göndermeseydim. Keşke evde kalsaydı, korkmazdı. Rüyasında bile korkuyor."

Bir kaç yaş damla süzüldü.

"Biliyorum ama yapacak bir şey yok o cezasını çekti.. Ben kızıma bakmaya, dokunmaya kıyamıyorum elin ş*refsiz p-çi kızıma vuruyor. O ellerini çok iyi şeyler yaptım..."

Ona baktım, çok öfkeliydi...

Kahvaltımızı yaptık. Kremlerini sürdüm. Benimle gelmek istedi evde kalmam diye inat etti. Yanımda mutlu olur diye beraber ofise geçtik. Benim odamda kaldı. Bende Serkan ile toplantıdaydım. Biraz konuştuk.

Hala o sakin tavrı vardı. Kendine ait farklı bir özgüveni vardır. Her zaman dediğini yapar, çok güzel akıl verirdi. Çocukken hep ondan akıl alırdık..

Biz konuşuyorduk, Lalin buraya geldi.

"Anneeee..."

Kucağıma atladı.

"Ama sana buraya giremezsin demedim mi bebeğim?"

"Ama seni özledim."

Sımsıkı sarıldı. Serkan onunla tanıştı, Lalin onu çok sevdi. Baya laf etti, küçük bıcırık. Sonra uykusu geldi, odama gitti.

"Eftelya kızının huyları aynı sen. Aynı senin gibi bıdı bıdı konuşuyor."

"Eee benim kızım, bu arada herkes ile bu kadar samimi olmaz. Şaşırdım. Bu huyu aynı Mert."

Gülüştük. Biraz sohbet ettik bana sevgilisini gösterdi. Bir gün yemek ayarlayacağız tanışacağız.

Bana bir hediye almış, güzel bir defter.

"Aaa bu defter anı defterimiz değil miydi?"

"Evet hala duruyor, bazen okuyorum. Sen ve Esra da kesinlikle okuyun..."

"Kesinlikle okuyacağım.."

Kahvemizi içtik, o gitti bende işlerimi bitirdim.

Odama art arda 2 çiçek geldi. Birisini Mert göndermiş, diğerini anlamadım. İsimsizdi...

Eve gideceğimiz zaman Mert geldi. Konuşmadan arabaya bindim. Lalin onun ile eve geliyordu. Lalin çantamdan defteri çıkarttı.

"Baba bunu annemin arkadaşı getirdi. Çok güzel defter değil mi?"

Laline ters ters baktım.

"İzinsiz eşya almak yoktu değil mi kızım?"

Mert bana bakıyordu;

"O adam yine mi geldi? Ne bu sürekli oraya mı gelecek?"

Defteri elinden almaya çalıştım, cevap vermedim.

"İsterse her saat gelir, sana ne.. Ver şunu bana."

Vermedi alıp yan tarafa koydu.

Mert'in annesi bize gelmişti. Annesine hoş geldiniz deyip odama çıktım defteri sakladım..

Mert'in beni kıskanması hoşuma gitmeye başladı bunlar daha başlangıç...

Oy sınırı:200

Beğendiniz mi??

İleri ki bölümlerde ne olsun?

Sevdiğiniz/sevmediğiniz yer neresiydi?🐥

Yorumlarınızı bekliyorum..🦋

Continue Reading

You'll Also Like

4.9M 63.3K 17
- Cihan ağa artık senin efendindir. Bileğinden tutup Cihan'ın önüne fırlattı. Düşecek gibiydi. Bir an sendeledi. Cihan sinirle önünde olanları izliyo...
8.1K 135 2
UYARI : +18 sahneler fazlasıyla bulacaktır, yetişkin içerik!!! Ünlü, zengin, mafyayla anlaşmalı evlilik... Düş hayatının aşkı Hazar ile evleneceği gü...
80.6K 1.4K 39
Hafifçe kıkırdadı. "Kıskandın mı? "Ben mi? Neyini kıskanacakmışım senin?" Sırıtmaya devam ederken sorumu duymazdan gelerek, "Bana diklenmene bayılıyo...
979K 44K 57
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...