Mutlu Mesut...

By 0Zengo0

1.9M 87.3K 10.5K

Asker yareni olmak en son istediğim şeyken şimdilerde ettiğim tek duam oldu. More

🧵1🧶
🧵2🧶
🧵3🧶
🧵4🧶
🧵5🧶
🧵6🧶
🧵7🧶
🧵8🧶
🧵9 🧶+14
🧵10🧶
🧵11🧶
🧵12🧶
🧵13🧶
🧵14🧶
🧵15🧶
🔞🧵16🧶🔞
🧵17🧶
🧵18🧶
🔞🧵19🧶🔞
🧵20🧶
🧵22🧶
🧵23🧶
🧵24🧶
🧵25🧶
🧵26🧶
🔞🧵27🧶🔞
🧵28🧶
🧵29🧶
🧵30🧶
🧵31🧶
🧵32🧶
🧵33🧶
🧵34🧶
🧵35🧶
🧵36🧶
🧵37🧶
Yeni Kurgu
🧵38🧶
🧵39🧶
🧵40🧶
🧵41🧶
🧵42🧶
🚫📛❌🔞🧵43🧶🔞❌📛🚫
🧵44🧶
🧵45🧶
🧵46🧶
🧵47🧶
🧵48🧶
🧵49🧶
🚫❌🧵50🧶📛🔞
🧵51🧶
🧵52🧶
🚫❌🧵53🧶🔞📛
🧵54🧶
🧵55🧶
🧵56🧶
🧵57🧶
🧵58🧶
🧵Final🧶
Kitap Duyurusu

🧵21🧶

30.8K 1.4K 145
By 0Zengo0

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

"Bunu da al. " önümde kalan ekmeği Mesut'a doğru uzattım. Millet yemekten kalkınca ancak ikimiz için yer açılmıştı.  Mesut sakince yerken ben daha hızlı yemeye çalışıyordum. Biliyorum ki babam iki dakika sonra bu yemeği bana zehir edecek. Ne yesem kar gözüyle bakıyordum. Mesut babamın huyundan habersiz bu sakin davranıyordu.

"Yenge çayı demliyorum. " Hakan bunu söylerken çoktan ayaklanmış sobanın üstündeki demliğe doğru adımlamaya başlamıştı bile. Annem bir erkeğe iş yaptırdığımı görünce sert bakışları anında bana döndü. O gözlerin altında yatan düşünceyi çok iyi biliyorum. Ben seni böyle mi yetiştirdim.

"Hele otur, erkek adam çay mı demler?"  Babamın gür sesiyle gözlerimi sıkıca yumup kafamı önüme eğdim. Beni rezil ettiğinin farkında bile değildi.

"Hayırdır bey amca sana iki el gelmemiş mi?" Sefer'in dalga dolu sesiyle yok olmak istedim. Babamı biraz tanıyorsam kavga çıkacak.

"Sefer. " Mesut'un uyarı dolu seslenmesiyle Sefer nefesini dışarı salıp sustu. Hakan'sa ne yapacağını şaşırmış halde ayakta duruyordu.

"Sen otur ben demlerim. " Mesut, Hakan'ın bocalamasına son vermek için yemeğini bırakıp ayaklandı. Hakan yerine oturmadan dönüp bana mahçup bir gülümseme yolladı. Onun yüzünden ortamın gerildiğini düşünüyordu halbuki babam olduğu sürece bunu habire yaşayacağımızın bilincindeyim.

"Galh kız, kocana iş yaptırma. " babam bu defa bana çıkışınca titreyen bacaklarımla ayaklandım. Bu arada Mesut'un gerilen çene kaslarını göz ucuyla görebildim.

"Sen otur ben demlerim. " kısık ve gergin sesimle Mesut'un bedeni iyice kasıldı. Kaçamak bakışlarım demlikten ellerini ayırmayan adama döndü. "Ben demleyeyim yoksa ortalık iyice gerilecek." Mesut derin bir nefes alıp bana baktı. Gözlerimdeki korkuyu görmüş olmalı ki hızla gözlerini kaçırdı ve beni umursamadan zaten çay atılmış demliğin üstüne su eklemeye başladı. Kaçamak bakışlarım babamı buldu. Oturduğu yerde kabarmış ve çattığı kaşlarıyla bana bakar olmuştu. İstemsiz Mesut'un iyice yanına sokulup babamın görüş açısından kaçmaya çalıştım. Gerçi anneminde bu durumdan hoşnut olduğunu sanmıyorum. Tek bulduğu anda etlerimi bükeceğini biliyorum.

"Sen yemeğine devam et. " Mesut'un kısık sesiyle kafamı çevirip ona baktım. Hala gergince işini yapıyordu. Acaba ona sığındığımı fark etmiş midir?

"Doydum ben. " onun bedeninden oturanlar bizi göremeyeceğini fark etmiş olmalı ki kafasını çevirip gözlerime baktı. Bu arada parmakları gelişi güzel kolumu okşadı.

"Bir şey yemedin. Otur yemeğimizi yiyelim. " gergin olmasına rağmen benimle bu denli sakin konuşması istemsiz gevşememi sağladı. Usulca başımı olumlu anlamda salladım.

Sessiz bir yemek faslı ve hararetli bir çay içme aşamasıyla geçti. Sefer babamı delirtmiş, Hakan annemle fazlasıyla iyi anlaşmış abim ise bir kere bile kafasını kaldırmadan yeri izlemişti. Onunda babam yüzünden benim gibi gergin olduğunu biliyorum. Gerçi böyle yaptığı zamanlarda sakinleşmeye çalıştığını da biliyorum.

Osman herkesten bağımsız sadece konuşmaları dinlemişti. Mesut sadece iki defa babamın sorusuna cevap vermiş ve benimle birlikte sessizliğe bürünmüştü. Bana karşı indirdiği kalkanları babam ve annemle konuşurken yine gün yüzüne çıkmıştı.

Sonunda çocukları yolculamış ve yatakları sermiştim. Annem yere sevdiğim minderde babamsa beğenmediği divanda yatmıştı. Onları sobalı odadan bırakıp soğuk odaya geçtim. Mesut bir ara çay faslında ayaklanıp odadan çıkmıştı. O zaman gidip elektirikli sobayı takmış. Uyumaya gittiğimizde üşümeyelim diye.

Uzun divanı ikimizin yan yana yatacağı şekilde yapmıştı. Sıcacık odaya girip divanda açtığım yatağa yatan kocama baktım. Hafif dikleştirdiği yastığa kafasını koymuş beni izliyordu. Onun bakışları altında yeni aldığımız dolabı araladım ve içinden özellikle seçtiği pijama takımını çıkardım. Arkadan beni izlemesini umursamamaya çalışsamda bütün tüylerim davaya dikilmiş istemsiz daha da ısınmıştım.

Hızlı davranıp hızla üstümdekileri çıkarıp yere indirdim. Titreyen parmaklarımla pijama takımını giyip saçıma bağlandığım tokamı söktüm. Daha bu sabah banyo yaptığım için mis gibi kokan saçlarımı saklama gereği görmedim.

"Bugün çok gergin bir gündü. " divana doğru minik adımlar atarken derin bir nefes çektim. Mesut'un düşüncelerini merak ediyorum.

"Bugün bir şeyi çok merak ettim." Gözlerim dalgınca bana bakan adama kaydı. Bu arada yorganı aldırıp içine girdim. Sıcacık ettiği yatağa yayılırken saçlarım yastığın üstüne gelişi güzel dağıldı.

"Neyi merak ettin?" Omuz silkip gözlerini tavana çevirdi. Yine ketum haline bürünmesiyle dayanamayıp avuç içimi yanağına yaslayıp kendime çevirdim. Karanlık oda diyemem çünkü bu defa küçük elektirikli sobanın turuncu ışığı sanki lamba yakmışız gibi odayı aydınlatıyordu. "Kendini saklama artık. Aramızdaki ilişki bedenen olsun istemiyorum. " annemler bizi duymasın diye kısık sesle konuştum. Mesut bir süre yüzümü inceleyip bana doğru kafasını uzattı ve göğsüme doğru attı.

"Saçımı okşasana. " ikiletmeden sanki bunu bekliyormuşum gibi parmaklarımı saçlarının arasına soktum. Sabah yıkandığı için temiz ve yumuşak olan tutamları parmaklarımın arasında kayıp gidiyordu. "Acaba annemler olsaydı sen onların yanında nasıl olurdun? Seni severler miydi?" Sesinden hissettiklerini anlamasamda içime doğan hisle diğer elimi kaldırıp yine avuç içimi yanağına yasladım. Anında kollarını belime dolayıp yüzünü göğsüme doğru bastırdı.

"Bence severlerdi. " kafası kaldırıp bana baktı. Cümlemi devam ettirmemi istediği kahvelerindeki parlamadan belli oluyordu. "Çocuklarına iyi bakıyorum, kimseye karışmıyorum. " diyip yutkundum. Aklıma gelen şeyi söylemek zor geldi. Öyle ki boğazıma yumru oturmuştu. Mesut başıyla beni onayladı ancak bunların ona yetersiz geldiğini hissedebiliyorum. "Ayrıca oğullarına değer veriyorum. " hızla dudaklarımı birbirine bastırdım. Mesut'sa birkaç saniye yüzüme öylece baktı ancak dediğimi anladığı anda dudakları iki yana gerildi. Bu tepkisi az da olsa rahatlamama sebep oldu. Kalbimin sesini bastıramasam da.

"Baban beni pek sevmedi ama. " eğilip yanağıma ufak bir buse kondurdu. "Kızına değer verdiğim halde. " bunu söylerken dudaklarını kulağıma yaklaştırıp fısıldayarak söyledi. Zaten hızlanan kalbim duyduklarımla çıkacak kadar hızlı atmaya başladı. Yaşadığım duyguların tadını çıkarmak için gözlerimi sıkıca kapattım.

"Uyuyalım. Hem namaza kalkacağım hem de babam sabahın köründe kalkıp kahvaltı ister. " Mesut sesini çıkarmadan yeniden kafasını göğsüme doğru koyup belime sarıldı. Böyle uysal olması hoşuma gittiği için parmaklarımı yeniden saçlarının arasına soktum.

.........

"Mutlu. Kalk kız kahvaltı hazırla. " babamın sesiyle seccadeden hızla kalktım. Yatakta uyuyan Mesut'u uyandıracaktı. Çektiğim tesbihi seccadenin yanına indirip hala karanlık olan odadan çıktım. Babam bizim kapının önünde durmuş bana bakıyordu. "Oyalanma hadi. " beni öylece bırakıp sobalı odaya doğru adımladı. "Kahvaltı hazırlamadan önce şu sobayı yak. " gözden kaybolan babamın arkasından bakmak yerine kafamı odaya uzatıp yatağa doğru baktım. Mesut yatakta doğrulmuş uykulu gözlerle bana bakıyordu.

"Şimdilik yat istersen. Kahvaltı hazır olunca uyandırırım seni. " Mesut uyku sersemi başıyla oyalayıp kafasını yeniden arkaya doğru atmıştı. Bu haline istemsiz gülümsedim. Bazı hareketlerinin çocuktan farkı yok.

Sobalı odaya girip yatakları toplayan anneme baktım. Babam belli ki benden önce annemi kaldırmıştı. Annemin bana dönen gözleri ufak bir tebessümle süslendi. Babam olduğu zaman genelde ikimiz pek konuşamıyorduk. Bunun yerine bakışlarımızla anlaşmayı öğrendik.

Sobanın yanındaki odun kovasında kalan üç odunuda kapağını açtığım sobanın içine attım. Sönmek üzere olan sobadan duman çıkmaya başlayınca hızla kapağını kapattım.

"Kızım bunları nereye götüreyim?" Üst üste indirdiği yorganları işaret etti. Bu arada babam divanda oturmuş gözlerini yere dikmişti. Eminim aklından kırk tane tilki geçiyorduk. Yoksa şimdiye anneme bir kere de olsa laf söylerdi.

"Yatak odasına götüreceğim. " annem taşımak yerine divana oturdu. Babam kafasını çevirip anneme baktı ve ayağını kaldırıp kalçasına koyarak ittirdi.

Kısa oldu ancak bu defalık böyle olsun. İnanınki zorla yazdım. Sırf sınır geçildi sizi bekletmemek adına.

Continue Reading

You'll Also Like

SEKRETER By Beyza Alkon

General Fiction

1M 12.7K 19
Bacaklarımı araladı. "Ne yapıyorsun?" "Seni içiyorum."
792K 45.1K 40
Alperen: Hem senin benimle konuşmak ile alakalı o 'düşünce'lerine ne oldu? Alperen: Gerçekten yazmadığımı görünce sen mi yazmaya karar verdin? Şüheda...
3.3M 164K 18
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.
435K 22K 45
MÛTENÂ / Özenilmiş, Özenle yapılmış. .... En yakın arkadaşının abisi ile görücü usulü tanışan kızımız. Annesinin ve babannesinin baskısına dayanamay...