İyi Okumalar 🖤
..
Gözlerimi yeni yaptırdığım tırnaklardan koparıp Barışa çevirdim.
Beklentiyle yüzüne bakıyordu.
O an Derin bir nefes almak zorunda olduğumu hissetmiştim ve buna rağmen kendimi tutmaya devam ettim, söze girdim.
" Aslında, Talhayla biz-" Elimin altında Çalan telefonuma bakmadan alt tuşundan sessize aldım.
" Ne Talha? Biliyordum bir şey olduğunu varya ben. Ne oldu? Ne, kim o? Bir anda böyle hayatımıza girdi?"
" Talhanın babası babamın yakın arkadaşıydı biz ufakken. Gelip giderlerdi devamlı bize. Talha benim çocukluk arkadaşım yani."
Gözleri bir süre gözlerime bakıp derin bir nefes aldı.
" Bu muydu yani? Kızım çok korktum ya, dedim ne geliyor yani."
" Asıl şey bu değil ama,"
rahatlamış bedeni yeniden yaslandı arkasına ve dik bir şekilde oturdu.
" Ne?"
Bir anda söyle işte kızım. Hadi.
" Talha benim çocukluk aşkımdı aynı zamanda. "
Tek nefeste kurduğum cümleyle bir süre sessiz kaldı.
Yavaş yavaş mı söyleseydim ki?
" Barış?"
Sakallarını kısaca kaşıyıp bana döndü.
" Olabilir Tabi, çocukluk aşkın falan. El kadar çocukkenmiş dimi? Orda kapandı bitti yani dimi?"
Gözlerine bakarken direkt olarak zorlukla başımı salladım.
" Lise sona kadar neredeyse sürdü,"
Gözleri kapandı ve derin bir nefes aldı.
" Sevgili miydiniz neydiniz yani?"
Gün içinde ki cıvıl cıvıl ses tonunu elbette beklemiyordum ama bu da fazla bir soğuktu.
Ne bileyim işte.
" Hayır. Ama biliyordu o. Annemde biliyordu. Onun annesi de. Planları farklıydı tabi onlarında ama Benim ona karşı hiç bir hisim kalmamıştı lise bitmeden. Bir anda bitirdim onu yani. Sonra aklıma bile gelmedi hiç."
Saçlarının arasına daldırdığı eliyle tutanlarını dağıttı birbiri arasına.
Gözlerimden inatla kaçırdığı gözleri etrafta geziyordu.
" Sizi evlendirmek falan mı istiyorlardı?"
Bir şey söylemedim.
Bu sefer boynunu kaşıdı. Boynunda ki elini tutup ellerim arasına aldım.
" Baksana bana Barış,"
Zorda olsa bir an görmesem Hasret kaldığım elalarını gözlerime çevirdi.
" Onunla çalışmaya neden başladın? "
" Onun olduğunu bilmiyordum ben. Babam ayarladı zaten. Ben sadece görüşmeye gittim. Ama zaten Talha bana hiç o gözle bakmadı. Gerçekten. Bilmesine rağmen bile hep arkadaşlık yaptı bana. Başka hiç bir sey hissetmediğine eminim ben. "
" Hissetmiyorsun sen de dimi?" Başımı olumsuzca sallayıp avuç içimi yanağına yasladım.
" Senden başkasına hiç bir şey hissetmiyorum ben. "
Etrafa bakındı yeniden.
" Peki o-"
" Şuan senin yanındayım. Hep seninleyim. Seninle uyuyorum, seninle kalkıyorum. Seni seviyorum. O bir şey hissetse bile yapabileceğim bir şey yok seni daha fazla sevmekten başka. Ben aramız da gizli saklı olmasın dedik diye bunu sana söylemek istedim. Bir yerde başkasından duyup da bana güvenin sarsılsın istemedim. "
" Teşekkür ederim söylediğin için.. O herife gördüğümden beri ayar oluyordum zaten. " Gülümsedim ve başı iki yana salladım.
" Ama yine de onun yanında çalıştığımı unutmayalım biz. "
" Çalışma. Ciddiyim bak. Boşver adam akıllı ders çalışmıyorsun görüyorum ben. Zaman kalmıyor. Staj falan ayağı da yapma yemezler. Seneye staj yapılıyor normalde. O yüzden boşver derslerine odaklan. Gel gidelim basalım istifanı. Hadi." Aniden ayaklanip beni de ellerimden tutup kaldırdı.
" Barış, "
" Pablo! Gel oğlum."
Diğer elini de tutup sıkı bir nefes aldım.
" Çalışmaya devam edeceğim Barış. "
" Onunla yakın olmanı istemiyorum Nazlı. Daha açık nasıl söyleyebilirim?"
" Sonra sakin kafayla konuşalım bunu,"
" Şuan konuşacağız."
" Orası önemli benim İçin barış. Bir fırsat. Bırak Zamanım dolana kadar çalışayım. Bana güvenmiyor musun?"
" Konu sen değilsin. O herif-" Gözlerini kapatıp la havle çekti ve devam etti konuşmasına.
" Sana karşı bir şeyler hissediyor belli. Yok manzara şurada, yok burada zart zurt."
" Senin yanına geldiğim gün o söyledi bana Barış. Git sahip çık Aşkına dedi. Kötü bir niyeti olsa neden yapsın?"
" Güven kazanmak için?"
Neseden uzak bir gülüş dudaklarımdan kaçarken gözlerimi etrafta dolaştırdım. Saçma bir boyut almaya başlamıştı bu olay.
Bir yere kadar zaten istediği rica ettiği şeyleri yapıyordum ama bu şekilde bencilce davranması, sırf kiskaniyor diye ilerde işime çok yarayacak bir fırsatı kenara atmami bekliyordu benden.
" Saçmalıyorsun bence şuan. Ya ben seni seviyorum. Diğer ihtimaller olsa ne olur olmasa ne olur ?"
" Anlamak istemiyorsun beni. Basit bir şirket orası. Başka bir yer bul."
Yok artık!
Basit diyebileceği bir yer asla değilken bu şekilde konuşması sinirlerimi bozuyordu git gide. Konu nerelere gelmişti.
" Barış. Bence sen beni anlamak istemiyorsun."
" Orada çalışmayacaksın Nazlı. "
" Ne demek Çalışmayacaksın? Kendin karar verip benim fikrimi umursamadan onu uygulamamı bekliyorsun benden?"
" Bir kere daha söylüyorum. Çalışmayacaks-"
" Ya Bana emir verme! Annem babam bana böyle konuşamıyor Barış, Konuşma tarzına dikkat et. "
Sert sesim sonrası bakışları soğumuş yavaşça ellerimi bırakmıştı. Gözlerimi kapattım.
Düşünelim demiştim, sonra konuşalım demiştim ılımlı yaklaşmaya çalışmıştım ama ısrarcı tavrı sabrımı taşırmıştı.
Dilime hakim olamamıştım ki haklıydım bu defa.
Evet onu seviyordum. Çok seviyordum. Ama Şuan Daha başlarında olan ilişki de bana bu şekilde tavır alması canımı sıkmıştı.
Yarın bir gün bizim ne olacağımız belli mi? Belki ayrılacağız belki bir seuler olacak ne bileyim. Seviyorum ama hayatın ne getireceğini bilemem ve kendim için en iyi şeyleri yapmak zorundayım.
" Barış,"
" Seni eve bırakayım, "
Bir şey söylemeden Pabloyu önüne çekip yürümeye başlamıştı. Derin bri nefes alıp dolu gözlerime hava yaptım ellerime. Saçma sapan konuyu nerelere getirmiştik.
Şimdi topla toplayabiliyorsan Kırıkları.
..
Sizce Nazlı mı haklıydı Barış mı?
Bana şahsi fikrimi sorarsanız, Barış istemekte haklı ama Nazlinin tavrı tamamen olması gerektiği gibi.
Kendinize iyi bakın sonra ki bölümde görüşmek üzere.
🤍