Atlasın anlatımıyla;
Evliydim artık Kumsalı engellemek için nedenim vardı. Ada ve Kumsal çok iyi anlaşıyorlar Adayı ablamın ölümünden sonra hiç böyle görmemiştim Kumsala oynuyor gülüyor onunla yatmak istiyor bugün ben ve Kumsal aynı yataktaydık bir araya gelmek istemeyen iki kişi aynı yatakta yatıyordu sabah olmuştu kalktığımda Ada ellerimizi üst üste koymuştu ikisine baktım insanı en masum göreceğiniz zaman uykudaki halidir gerçekten de öyleydi sanki yanımda iki melek vardı. Ada yavaş yavaş gözlerini açtı Ada her sabah 6'da kalkardı çocuktu nede olsa ilk Kumsala baktı sonra bana.
"Günaydın dayıcım"
"Sana da günaydın prensesim"
"Kumsal abla hayla yatıyor"
"Biraz uykucu galiba"
"Dayı biliyor musun aynı anne gibi kokuyor"
"Ya öyle mi nereden biliyorsun"
"Ben annemin kokusunu hep severdim ve Kumsal ablanın kokusu da aynı"
İçim cız etti yine.
"Dayı ben şimdi kalkacağım sende Kumsal ablanın başını kalbine koy onu ne kadar sevdiğini anlasın"
Bu Kumsal uyandığında kıyametin kopacağı anlamına geliyordu.
"Rahatsız etmeyelim güzelim mışıl mışıl uyusun"
"Hayır dayı koy lütfen daha rahat uyur"
Ada inatçıydı aynı Kumsal gibi dediğini yaptırmadan asla durmazdı. Dediğini yaptım Ada kalktı Kumsalın başını göğsüme koydum Ada güldü.
"Ada komik mi"
"Komik dayı ben aşağıya ineyim o zaman"
"Seni cimcime"
Ada odadan çıktı Kumsal hayla uyuyordu kokusunu içime çektim cidden çok güzel kokuyordu hayatımda gördüğüm kokladığım en güzel kokuydu. Ve sonra bende uykuya dalmıştım...
~~~~
Günler sonra ilk defa böyle huzurlu uymuştum gücümü toplayabilmiştim uyandığında ilk nerede olduğumu kestiremedim sora jeton düştü ben evlenmiştim ve yeni evimde yatak odasındaydım bir dakika biz dün Ada ile yattık ama yanımda şuan ada yoktu içimden yalvardım Allah'ım ne olur o olmasın kafamı yukarı doğru kaldırdım Atlasla sarmaş dolaştık hayır hayır kabustu bu ben Atlasla sarmaş dolaş olamazdım çığlığı bastım.
"Hayır"
Evin benim sesimle yankılandığına emindim Atlas birden sıçradı yerinden .
"Ne bağırıyorsun be"
O sırada Dilan hanımlar kapıya tıklattı.
"Oğlum kızım iyi misiniz"
Ne iyisi biz az önce oğluna sarmaş dolaştık.
"İyiyiz annem böcek gördü ondan korktu"
"He tamam oğlum"
Dilan hanımlar gitmişti.
"Ne bağırıyorsun be"
Üstüne doğru yürüdüm duvara yapıştırdım.
"Bana bak sen ne hakla bana sarıldın lan bide"
Sustum anlık hareketle beni döndürüp o duvara yasladı yüzünü yüzüme yakınlaştırdı.
"Karı koca değil miyiz biz ben bunda bir sakınca göremedim ki"
Yavşak bir ses tonuyla konuşmuştu taklidini yaptım.
"Karı koca değil miyiz biz bana bak bir daha öyle bir şey yaparsan seni o yatağa gömerim"
Sonra hemen giyinme odasına girdim üstümü alıp banyoya geçtim. Kısa bir duş aldım bugün çok önemli işlerim vardı Osmanın yerine birisi gelecekti o yüzden toplantıya katılacaktım. Banyodan çıktım Atlas giyinmiş beni bekliyordu aşağıya indik Halil çoktan gitmişti. Ada ise bize bakıp gülüyordu.
"Kumsal abla dayımın kalbini dinledim mi"
Hayır olamaz bunu Ada görmemeliydi cevap vermek istemedim.
"Kızım olur böyle şeyler evlilikte utanma"
Olamaz ya söz konusu ben isem olamaz normalde uykum hafifti her sesi duyardım ama Adanın gidişini bile duymamışım Atlasta bana bakıp güldü sadece onun duyacağı şekilde konuştum.
"Çok mu komik"
"Evet"
Sabır çekerek kahvaltımı yaptım.
"Atlas benim işlerim var ben çıkayım"
"Tamam bende çıkarım birazdan görüşürüz"
"Görüşürüz"
Evden çıktım Kayayı aradım
Kaya aranıyor...
"Efendim Kumsal"
"Yeni aday kim öğrendin mi"
"Ah hayır söylememiş sürprizleri seven adamış"
"Tamam"
Telefonu kapattım mekana doğru gittim herkes gelmişti bir ben birde yeni aday gelmemiştik bende tam zamanında gelmiştim bu adam şimdiden geç geliyorsa işimiz var bununla benim oturduğum yerden kapı gözükmüyordu dakika tutum ve sonunda kapı açıldı.
"Tam bir dakika 25 saniye geç geldin böyle olacaksa bir daha buraya adımını atma"
"Ahh Kumsal dakik olduğunu unuttum kusura bakma"
Bu ses bu oydu Oğuz Sancak yeni aday Oğuz muydu. Karşıma oturdu.
"Ne işin var lan senin burada terk et şurayı"
Halil konuştu.
"Kumsal Osmanın hisselerini satın almış"
"Başlarım hisselere ben bu adamla iş yapmam"
"Mecburuz"
"Kumsal sen katlanmayı fedakar olmayı iyi bilirsin"
"Kes sesini"
Bunu kabul etmek zorundayım. Adam benim sözleşmemi önüne koydu göz gezdirdi sonra bana baktı.
"Seninle gurur duyuyorum"
"Bana bak lan o maddelerin hepsini tek tek ezberle eğer o maddelerden birini çiğnersen sonun Osman gibi olur"
"Senin için yapmayacağım şey yok sen yeter ki iste canımı da veririm"
Yeni projeleri planladık her şeyi halletik o sırada telefonum çaldı Atlas arıyordu.
Atlas arıyor...
Açmak zorundaydım yoksa başımın etini yerdi.
"Efendim"
"Müsait misin"
"Evet"
"Öğle yemeğini bir yerlerde yiyelim mi"
"Olur"
"Nereyi istersin"
"Fark etmez sen ayarla bir yerleri bana konum at gelirim"
"Tamam görüşürüz"
"Görüşürüz"
Oğuz sinirlenmişti her halinden belliydi Halil konuştu.
"Normalde biliyorsunuz asla telefona cevap vermez ama söz konusu benim oğlum yani kocası olunca akan sular durulur"
Bunu Oğuzun damarına basmak için söylemişti.
"Bir zamanlar bana da öyleydi Halil bey"
"O zaman geçtiniz çocuktunuz hem siz evli değilsiniz Kumsal benim oğlumla evli sen geçmişi boş ver şimdiye bak kiminle evli"
Oğuz öfkeyle yerinden kalkıp Halinin üstüne yürüdü bende hemen kalıp karşısına geçtim.
"Bana bak Oğuz bu masadaki bir kişiye ben hariç hiç kimse zarar vermez otur oturduğun yere gerçekler zoruna mı gidiyor ne zaman sokacaksın o kalın kafana"
"Kumsal"
"Kes sesini anla artık"
Oradan çıktım arabaya binip Atlasın dediği restoranda gittim Atlas benden önce gitmişti hemen yanına gittim.
"Erken mi geldin ben mi geç kaldım"
"Yok ben erken geldim"
Karşısına oturdum.
"Sen sinirli misin"
"Hayır sinirli değilim"
"Kötü geçmiş günün belli"
"Yani öyle oldu"
"Bir şey mi var bak eğer varsa saklama benden kocan olarak söylemiyorum bir dost olarak söylüyorum"
"Tamam anlatılacak bir şey olursa anlatırım"
Yemek siparişlerini verdik deniz kenarında bir restorandı yolda peçete sattan küçük çocuklara baktım aklıma bizim küçükken yaptıklarımız geldi acıyla tebessüm ettim.
"Biliyor musun biz hep yurttan kaçırdık"
"Neden"
"Biz hep özgür çocuklardık yere göğe sığamıyorduk eee bide o 4 duvar arasında olunca insan sıkılıyordu bende hep çocukları gaza getirtip yurttan kaçıyorduk ama hep yakalandık hep ben ve Kaya çekiyorduk cezayı yükü biz üstlenmiştik en sonunda kaçmayı başardık başımıza gelmeyen kalmadı ama biz yine güçlü durduk biz yine birbirimize sarılıp ağladık güldük ve şu çocuklar gibi peçete sattık"
"Ne güzel mesela benim hiç arkadaşım olmadı hep dışlandım babamdan dolayı okula gitmek istemiyordum benimle dalga geçiyorlardı"
"Neden baban yüzünden dalga geçiyorlardı"
"Babam o zaman kumar oynuyordu"
"Neden hep bedelleri masum çocuklar öder"
"Anne ve babamızı biz seçemiyoruz ki"
"Haklısın"
"Hadi devam edelim buradan sonra Adaya oyuncak almaya gideli mi sabah istedi"
"Tamam"
Yemeğimizi yedik oyuncakçıya gittik Adaya oyuncak aldık Atlas orada 1 aylık bebeği kucağına aldı ve sevdi bir insan neden bunu kendine yapardı ki.
Arabaya bindik.
"Atlas sen asla baba olamayacaksın biliyorsun dimi"
"Evet"
"Peki neden bunu kendine yapıyorsun o çocuğa ne güzel sarıldın baktın bak eğer istersen boşana biliriz"
"Hayır Kumsal ben boşanmak falan istemiyorum ve lütfen bu konuyu kapat "
Konuyu kapattım.
Umarım hikaye mi beğenmişsinizdir instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın sizleri çok seviyorum yorumlarınızı bekliyorum bana destek olursanız sevinirim💖