Asla affetmem dediğiniz kişiyi hiç affettiniz mi yada onu haklı buldunuz mu insan oğlu hata yapar diyerek affettiniz mi ama hep sizin canınız yanıyor siz ağlıyorsunuz siz cehennemde yanıyorsunuz siz her gün ölüyorsunuz eee bide vicdansız diyorlar ya sana duygusuz işte o an anlıyorsun ki insan sadece görmek istediğini görür işte hayatın özeti bu.
Geçmiş;
"Lale bana bak Lalem bana bak bir şey yok hadi bunlar kabus hadi şimdi git yat tamamı kalktığında böyle bir şey olduğunu hatırlamayacaksın çünkü bu bir rüya"
Laleyi zorlukla içeriye götürdüm geri geldim adam yerde çabalıyordu.
"Ambulansı arasana lan ölüyorum burada"
Tekme vurdum.
"Lan şerefsiz küçücük kıza nasıl dokunursun onun hayatını nasıl mahvediyorsun lan ona nasıl yaparsın"
"Dur vurma yeter özür dilerim"
Vurmaya kestim yerdeki bıçağı aldım adama saplamaya başladım yüzüm ellerim üstüm her yer kan oldu hıncımı alamıyordum bunu Laleye nasıl yapardı bunu bir kız çocuğuna nasıl yapardı bu pisliklerin vicdanı buna nasıl dayanırdı adam öldü hani bir an var ya o yolun yanlış olduğunu düşünseniz bile gözünüzü kırpmadan yaparsınız işte öyle oldu. O sırada kapı çaldı kim olursa olsun umurumda değildi bu saten sonra kapıyı açtım Oğuz elinde tabak vardı kurabiyeler yapmıştı. Beni görür görmez.
"Kumsal ne oldu bu halin ne"
İçeriye girdi o cesedi gördü sonra hemen beni direk banyoya soktu.
"Hadi çabuk duş al çık o adamı saklamamız lazım hadi ne olur şu an güçlü durman lazım"
Dediğini yaptım duş aldım o kanlı elbiseleri yıkadım sonra çöp poşetine koydum salona girdiğimde Oğuz adamı kendi valizine koymuştu her yeri tertemiz etmişti bıçağı almış siliyordu sonra elimdeki çöp poşetini aldı bıçağı içine attı.
"Sen uyu ben bunu halledip geleceğim"
"Hayır bende geleceğim"
"Kumsal hayır ben halledeceğim"
"Hayır bende geleceğim"
"İyi o zaman gel"
Binadan çıktık Oğuzun arabasına bindik ben hayla şoktaydım ne yaşadığımı ne yaptığımı bilmiyordum. Uçurumun kenarına geldik ve valizi attı 4 gün sonra da bulunmuştu ama kimin öldürdüğünü bulamadıkları için delil yetersizliğinden dolayı dosya kapandı işte o zaman başladı bizim aşkımız Oğuz iki kardeşti babası mafya annesi ise akıl hastanesinde yatıyordu nedenini bilmiyordum ne zaman bu konuyu açsam bana bağırırdı o yüzden konuyu açmazdım ama büyük ihtimalle babası tıkmıştı. Hani ben demiştim ya gerçek aşk yok en azından benim için işte benim yarım kalmış taraflarımı Oğuz doldurdu baba sevgisi veriyordu anne gibi koruyup kolluyordu her şeyimi ona anlatıyordum her ağladığımda onun omzuna ağlıyordum o bana sevmeyi sevilmeyi öğretti. Bir gün mesaj attı gece 2 gibi.
Gönderici sevdiğim;
Uyudun mu aşkım
Hayır biliyorsun beni kolay kolay uyuyamıyorum
Kaya Kerem olmasa gelip yanında senin o güzel kokunda uyumak istiyorum ama büyük ihtimalle beni vururlar
Sakın ama sakın vallahi vururlar ve ben sensiz yaşayamam ki
Kumsal inşallah senden önce ben ölürüm çünkü ben sensiz asla yaşayamam ki
Allah korusun mal mısın ya sanki ben sensiz yaşayabilirim
Aşkım söz ver ben öldüğümde sende ölmeyeceksin sen yaşayacaksın söz ver hayatına devam edeceksin
Bende senle ölürüm ki
Söz ver Kumsal
İyi tamam söz ama daha hayallerimizi gerçekleştireceğiz sonra beraber öleceğiz
İnşallah Kumsalım inşallah ama pek sanmıyorum
Hayır gerçekleştireceğiz sevdiğim
İnşallah sevdiğim
Gelsene biraz hava alalım
Kayalar uyanırsa ben biterim
İki dakika ya ne olur hadi
İyi tamam geliyorum
Seni çok seviyorum aşkım
Bende sevdiğim
Kalkıp üstümü giydim ve çıktık elini boynuma attı ve son kez saçımı kokladı.
"Bu kokuyu özleyeceğim"
Ben tabi ki bir şeyler anlamadım sahile gittik dolaştık sonra ısız bir sokağa girdik etrafımızı sarıldı.
"Oğuz bunlar kim"
"Bilmiyorum aşkım ama korkma"
Bizi vuracak adam konuştu.
"Yazık şu kıza çokta güzel maşallah ama sevdiği adamla pok yoluna gidecekler senin cesedini babana göndereceğim"
Babasının düşmanlarıydı Oğuz bunları biliyordu ama bana söylemedi her şeyi şimdi anlıyordum.
"Kızı bırak gitsin ne yapıyorsan bana yap ona dokunma"
"Maalesef delikanlı bir kere yüzümü gördü polise falan gider uğraşmam ben bununla"
"Senin benimle meselen var Kumsala değil"
"Demek adı Kumsal o zaman Kumsalın da doğruları bilmek zorunda senin bu sevgilin benim kızımı öldürdü lan"
Oğuza baktım o yapamazdı ki o bir karıncayı bile öldürmeyen Oğuz bir cana kıyamazdı.
"Bu ne diyor Oğuz"
"Sevgilim anlatacağım"
"Şimdi anlat çünkü bir daha birbirinizi göremeyeceksiniz"
Dedi adam.
"Oğuz neyden bahsediliyor sen bunun kızını mı öldürdün"
"O öyle değil ki"
"Ben seni iyi temiz saf bir adam zannettim ama sen katilsin"
"Kumsal senin gibi mecbur kaldım"
Bunu yüzüme çarpmıştı.
"Hadi son duanızı edin ölüceksiniz"
"Bir tanem bak ben seni her zaman çok seviyorum ben öldükten sonra hayatına devam et"
Adam Oğuzun kalbine sıktı sonra karnına Oğuz yere düştü.
"Oğuz"
Diye haykırdım.
"Oğuz kalk ne olur"
Bir silah sesi daha arkama baktığımda Oğuzu vuran adam yere yığıldı arabanın farları açıldı kimin vurduğunu göremedim sonra bir kurşun sıktı o kurşun göğsüme denk geldi yere yığıldım iki adam geldi Oğuzun nabzına baktı ve
"Ölmüş efendim"
Dedi ve gelip Oğuzu aldılar ben hayla bir şey göremiyordum ve gittiler sonra ambulans sesleri geldi ve ben gözlerimi kapattım vücudumdaki ağrı benim canımı acıtmıyordu Oğuzu kaybetmem benim canımı yakıyordu sonrası zaten 1 hafta yoğum bakım sonra psikolojik tedavi işte eski Kumsal Sonsöz böyleydi ama beni nasıl insana dönüştürdüler hayat sevincimi kaçırdılar yaşama isteği bırakmadılar güvenim kalmadı kimseye ve en acısı da eski Kumsal asla olmayacağım.
Günümüz;
"Kumsal uyumadın mı sen"
"Yok ben yatamadım uyku tutmadı"
"Anladım ben buraları toplayayım biraz sonra annem gelince yer yatağını görmesin sonra daha dilinden düşmeyiz"
"Dur ben kaldırırım"
İkimizde aynı anda eğilince kafalarımız çarptı.
"Acıdı mı"
Güldüm sinirlerim bozulmuştu.
"Yok"
"Kafanda demir gibi"
"Öyledir kafa attığım zaman ölme riskiniz %60 dikkat et"
Oda güldü. Aşağıdan sesler gelmeye başlamıştı Dilan hanımlar gelmişti hızlıca ben yatağı topladım Atlas üstünü değiştirdi sonra ben değiştirdim.
"Evet Kumsal hazır mısın vallahi Allah yardımcın olsun annem hiç kolay insan değildir"
"Vallahi kusura bakmada sınırları aşmadan annenle kavga edebilirim buda senin ortada kalacağın anlamına geliyor maalesef"
"Hadi o zaman hayırlı olsun"
"Olsun bakalım"
Odadan çıktık geceki güller toplanmıştı yemek salonuna geçtik Atlas elimi tutu.
"Sende iyi alıştın ha bir daha tutarsan elimi senin o elini"
"Devamını getirme"
Dilan hanım ve Halil ellerimize baktı.
"Ooo gelinim günaydın oğlum günaydın"
Halilin bu gülmesi beni deli ediyordu ben bu adama nasıl dayanacaktım lan.
"Günaydın baba"
"Günaydın oğlum kızım"
"Günaydın Dilan hanım"
"Bana anne de kızım"
Ben bu kelimeden yıllardır nefret ederdim şimdi kalkıp bu kelimeyi asla söyleyemezdim.
"Dilan hanım kusura bakmayın ama ben bu kelimeyi söyleyemem size karşı değil ben bu kelimeden hayatım boyunca nefret ettim"
"Kızım yarın anne olursun çocuklarında sana anne diyecek alış istersen"
Ben bunu daha kaç kez anlatmaya çalışacaktım ben anne olmayacağım.
"Dilan hanım biz daha genciz 10 yıl sonra olabilir"
"Ne güzel işte genç anne baba olursunuz"
Yani neden karışıyordu ki bu konuya sanki çocuğu o yapacak Atlas söze karşıtı.
"Yok anne şimdilik düşünmüyoruz"
Hiç bir zaman düşünmüyoruz ki. Kahvaltımızı ettik Atlas ayağa kalktı.
"Kumsal benim işlerim var halletmem lazım"
"Bende eve gideyim bir kaç parça alayım dosyaları falan"
"Kumsal bak sakın o şerefsizle görüşeyim deme"
"Tamam"
"Gel o zaman ben seni bırakayım"
Atlas beni eve bıraktı ve gitti eve girdim direk balkona çıktım ki biri ağzımı kapattı...
Umarım hikaye mi beğenmişsinizdir instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın sizleri çok seviyorum yorumlarınızı bekliyorum bana destek olursanız sevinirim:)
Sorular:
Sizce Kumsal Atlasa aşık olacak mı yada ilk önce kim aşık olacak.