Change Me

By luneqxd

203K 17.8K 38.3K

[tamamlandı] Ünlü model Hwang Hyunjin arkadaşının isteği üzerine istemeyerek gittiği bardaki sanatçı Lee Feli... More

<3
episode 1
episode 2
episode 3
episode 4
episode 5
episode 6
episode 7
episode 8
episode 9
episode 11
episode 12
episode 13
episode 14
episode 15
minsung özel bölüm
episode 16
episode 17
episode 18
episode 19
episode 20
episode 21
episode 22
episode 23
episode 24
episode 25
hyunlix özel bölüm

episode 10

7.5K 678 1.2K
By luneqxd


Dışarda büyük bir sessizlik vardı. 

Biraz soğuktu, Felix ve Hyunjin de bankta oturuyordu. Hyunjin, Changbin'e tam olarak bulundukları yer hakkında bilgi verirken birden omzunda Felix'in başını hissetti. O anda birden konuşmayı kesti ve kala kaldı. Omzunda yatan Felix'e doğru yavaşça başını yaklaştırdı. Gözleri kapalıydı ve büyük ihtimal uyuduğundan kafası kendiliğinden düşmüştü. Hyunjin dalmış bir şekilde Felix'e bakarken telefonundan gelen Changbin'in sesi ile kendine geldi.

Changbin: "Hyunjin? Noluyor? Yine birileri mi geldi?"

Hyunjin: "Ah, hayır. Dalmışım, pardon. Ben kapatıyorum. Arabayı halledersin."

Hyunjin telefonu kapadı ve derin bir iç çekti. Soğuk hava yüzünden burnu üşüyordu. İçeri girmeyi düşündü fakat bu haldeyken Felix'le uğraşmak istemiyordu. Ve... şuanda bulundukları durum biraz da olsa hoşuna gitmemiş değildi.

Tekrardan omzundaki Felix'e doğru yöneldi. Az önce hiçbir şey olmamış gibi huzurla uyuyordu.

Hyunjin: "Çilleri ile nasıl bu kadar tatlı görünebiliyor...?"

Hyunjin kafasını Felix'e yaklaştırmış, Felix'in hiç makyaj yapılmamış temiz yüzünü inceliyordu. Tam o sırada yanlarına gelen bir arabanın sesli kornası ile ikisi de korkuyla fırladı.

Felix: "Noluyo be? O adamlar mı geldi? Hepsini tek tek döveceğim!"

Hyunjin: "Of Felix. Sus da bin şu arabaya."

Hyunjin, Felix'i kolundan tutarak arka koltuğa bindirdi ve ardından oda Felix'in yanına oturdu.

Hyunjin telefonundan adresi açarak şoför koltuğunda oturan Changbin'in gösterdi.

Hyunjin: "Changbin, senin gelmeni beklemiyordum. Jeongin'i ne kadar hızlı bıraktın.... Herneyse, buraya gidebilir miyiz, lütfen."

Changbin onayladı ve sürmeye başladı. O sırada Felix ise yerinde durmamakta ısrarcıydı.

Felix: "Hyunjin, sende kötü adam çıktın. Ne cüretle beni kaçırıyorsun ha!"

Hyunjin: "Felix, seni evine götürüyorum."

Felix: "Evime mi? Ha ha."

Hyunjin: "Yarın çekimimiz varken bu kadar sarhoş olman gerekli miydi? En azından yüzüne darbe almadın."

Felix cevap vermedi ve olduğu yerde öylece durdu.

Felix'in söylenmelerinden dolayı bitmek bilmeyen yolun en sonunda sonuna gelmişlerdi. Changbin gösterilen konumda durdu.

Hyunjin: "Hadi Felix, geldik."

Felix dudaklarını büzüp kafasını sağa sola salladı.

Felix: "Hayır! Seninle kalacağım."

Hyunjin duraksadı.

Hyunjin: "S-saçmalama. Kalk."

Felix: "İstemiyorum!"

Hyunjin: "Changbin onu evine çıkarabilir misin? Yarınki çekim için daha fazla oyalanmadan evlerimize gidip dinlenmeliyiz."

Changbin: "Tamamdır."

Changbin ön koltuktan indi ve Felix'in olduğu tarafın kapısını açtı. Felix'i koltuk altlarından tutarak kaldırdı ve bu sayede arabadan çıkardı.

Felix: "Şoför bey, beş dakika daha!"

Changbin, Felix'in koluna girdi ve söylenen binaya doğru ilerledi.

Changbin: "Bay Hwang, siz gidebilirsiniz. Benim evim de buraya yakın."

Hyunjin başını olumlu anlamda salladı ve arka koltuklan kalkıp sürücü koltuğuna geçti. Çok beklemeden gaza bastı ve ilerledi.

***

Hyunjin alarmının çalmasından tam dört dakika önce uyandığından çok siniri bozulmuştu ve yataktan kalkmak için alarmın çalmasını bekliyordu. Sanki alarm çalmadan kalkamazmış gibi yatarak zaman kazanmaya çalışmaktan başka bir şey değildi bu. Felix'le çekimi olduğundan hemen gitmek istiyordu ama sıcacık yatağında kalmak her zaman daha cazip gelirdi.

Su gibi akıp geçen o güzel dört dakikadan sonra Hyunjin'in telefonundan gelen, her gün duymaktan bıktığı o alarm sesi geldi. Alarmı kapattı. Hyunjin istemeyerek de olsa yataktan kalktı ve kendine ufak bir sandviç hazırladıktan sonra işe giderken giyeceği rahat bir kıyafet seçti. Ne de olsa çekim sırasında giyeceği kıyafetler ona orada verilecekti. Bu yüzden giderken de şık bir şeyler giymesine gerek olduğunu düşünmüyordu. Sandviç 'ini de bitirdikten sonra dişlerini fırçaladı ve kıyafetlerini giyerek evden çıktı.

Evine çokta uzak olmayan iş yerine kısa bir sürede gelmişti ve girişteki bir koltukta oturmuş bekleyen Felix'i gördü.

Hyunjin: "Felix!"

Hyunjin el sallayarak Felix'in yanına doğru ilerledi. Onu gören Felix de ayaklanmıştı.

Felix: "Hyunjin! Görmeyeli nasılsın?"

Hyunjin: "İyiyim işte, ne olsun."

Felix: "Dün akşamı az da olsa hatırlıyorum. Verdiğim rahatsızlık için kusura bakmayın. Hem Changbin'i hem seni meşgul ettim."

Hyunjin: "Sorun değil. Takma kafana."

Felix tatlı bir gülümseme ile karşılık verdi ve kafasını yavaşça yukarı aşağı salladı.

Felix ve Hyunjin'in konuşması sırasında Hwasa araya girdi.

Hwasa: "Çekimler için her şey hazır beni takip edin."

Hyunjin: "Tamamdır, Bayan Ahn."

Hyunjin ve Felix, Hwasa'yı takip etti ve en sonunda çekimin yapılacağı yere ulaştılar.

Poz vermek için duracakları yerde gri bir duvar vardı ve güzel bir ambiyans yaratmak içinde hafif griye kaçan mavi bir ışık duvarın kenarlarına gelecek şekilde duvara tutuluyordu. Hyunjin bu görüntüden memnun olmuş olacak ki başını yukarı aşağı sallayarak ortama göz gezdiriyordu. Felix ise daha önce böyle bir yerde çekim yapmadığı için pek bir fikri yoktu fakat onunda hoşuna gitmişti.

Hwasa: "Giyinme odaları ilerde sağda, ikinizin de kendine ait odası var, kapılarda isimleriniz yazıyor zaten. Oraya bıraktığımız kıyafetleri giyip buraya gelin."

Felix ve Hyunjin onayladıktan sonra hızlıca kabinlere girdiler. Hyunjin'e verilen takım pantolonundan içine giydiği gömleğe kadar simsiyahtı. Felix'in tek farkı ise içine giydiği gömleğin desenli, açık gri bir renge sahip olmasıydı.

Alana geri döndüklerinde hemen iki kadın Felix ve Hyunjin'i alarak makyajlarını yapmak için makyaj odasına götürdüler ve orda makyajlarını yapmaya başladılar. Bu işlemin ardından ikilinin saçları da yapıldı ve sonunda çekim için hazır hale geldiler.

İlk verecekleri pozda arka plan daha karanlık hale getirilmişti ve ışık yüzlerini belli edecek şekilde onlara doğru tutuluyordu. İkiside sola doğru bakıyordu ve Felix, Hyunjin'in önünde duruyordu.

Hwasa: "Felix, biraz daha geriye doğru, Hyunjin'e yaklaşabilir misin?"

 Hwasa ne yapmaları hakkında onlara talimat veriyordu ve ortamda ki karışıklığı önlüyordu, işinin profesyonelce yapıyordu.

Felix: "Tamamdır."

Felix, ona dendiği şekilde Hyunjin'e iyice yaklaştı. Neredeyse birbirlerine değecek kadar yakınlardı. Felix yeni konumuna geçtikten sonra tekrardan başını sola döndürdü ve yukarı doğru bakmaya başladı. Hyunjin ise Felix'in hareketlerini dikkatle izliyor ve ona göre kendi konumunu ayarlıyordu. Felix acemi olduğundan Hyunjin ona fark ettirmeden birazda olsa yardım etmek istiyordu. Ona yabancılık hissettirmek istemiyordu.

Aynı pozun birkaç versiyonunu çektikten sonra yeni bir poza geçmeye karar verdiler. Arka plan odaya ilk geldikleri gibi griydi ve bu çekim için farklı bir ışıklandırılma kullanılmamıştı. Hwasa'nın talimatlarına göre duruşlarını ayarladılar. Hyunjin kameranın önünde duruyordu, ellerini havaya kaldırmış, çapraz bir şekilde tutuyordu. Felix ise Hyunjin'in havaya kaldırdığı kollarının arasından başını Hyunjin'in omuzuna koymuş, bir elini de Hyunjin'in diğer omzuna koymuştu. Bu poz çok güzel görünüyordu ve büyük ihtimal çekimin ana fotoğraflarından biri olacaktı.

Sıra günün son çekimine gelmişti. Daha soluk gri bir arka plan ayarlanmıştı. Hyunjin öne çömelmiş bir şekilde duruyordu ve elini ağzına götürmüştü. Felix de arkasında elini cebine sokmuş bir şekilde ayakta duruyordu. İkisi de kameraya ciddi bir şekilde bakıyordu.

Sonunda bütün çekimler bitmiş, akşam olmuştu.

Hyunjin: "Sonunda bitti."

Felix: "Bende bittim! Bu çekim işi hep bu kadar yorucu mu?"

Hyunjin: "Şuan bu haline bakınca aklıma ilk çekim günlerim geliyor. Bende böyle çok yorulurdum fakat şuan aşırı bir şekilde yorulmuyorum."

Felix güldü.

Felix: "Bende bunu atlatacağım."

Hyunjin tatlı bir gülümsemeyle karşılık verdi.

Hyunjin: "Çok tatlı.."

Felix: "Efendim?"

Hyunjin: "Ha, yok bir şey. Çıkalım mı?"

Felix: "Evet, gidelim artık. Ama önce şu kıyafetlerden kurtulalım."

Hyunjin: "Doğru."

Tekrardan kulislere gittiler ve eski kıyafetlerini giydiler. Ardından şirketten çıktılar.

Felix: "Fotoğraflar ne zaman yayınlanır?"

Hyunjin: "Birkaç güne editleyip yayınlarlar."

Felix: "Çok heyecanlıyım ya!"

Hyunjin güldü ve etrafına bakındı.

Hyunjin: "Ah! Şunlar Han ve Minho değil mi yoksa bana mı öyle geliyor?"

Felix, Hyunjin'in baktığı yöne baktı.

Felix: "Cidden onlar. Ne yapıyorlar ki acaba?"

***

Minho: "Jisung, sevgilim! Barışalım lütfen! İçtiğim için öyle saçma sapan konuştum."

Jisung: "Onları söylerken aklın gayet yerindeydi bence. Bu kadar kıskançlık yapmana ne gerek var ki? Barda çalışıyorum ve geniş bir çevrem olması normal. O kız sadece çalışanım."

Minho: "Ama sürekli sana dokunup duruyordu! Ve sende hiçbir şey yapmıyordun!"

Jisung: "Ne yapabilirdim? Hadi onu boşver, Hyunjin ile bile kıskandın ya!"

Minho: "Orda ciddi değildim! Sonuçta Hyunjin benim arkadaşım, neden senden kıskanayım?"

Jisung: "Bilemiyorum artık. Tek düşündüğüm şey seni aldattığım falan herhalde?"

Minho: "Hayır, yanılıyorsun. Benim tek düşündüğüm şey senin sevgin... Ama onu bile doğru düzgün hissedemiyorum."

Jisung: "Ne demek hissedemiyorum, Minho? Daha ne kadar hissettireceğim?"

Minho: "Sadece sen hissettirdiğini sanıyorsun. Bütün gün çalışıyorsun ve sonunda bar kapandığında da çok yorgun olduğunu söyleyip gidiyorsun! Sadece biraz ilgini istiyorum!"

Minho'nun gözleri dolmuştu ve bunu gizlemek için başını eğmişti.

Jisung: "Minho..."

Jisung, Minho'nun çenesinden tutarak yavaşça başını kaldırdı. Yaşlı gözlerini elleriyle sildi ve ellerini Minho'nun yanaklarına koydu.

Jisung: "Minho, böyle hissettiğini bilseydim, gerçekten asla yanından ayrılmazdım. Çok özür dilerim."

Jisung ellerini yavaşça Minho'nun yüzünden çekti ardından omuzlarından tutarak Minho'yu kendine çekti ve sarıldı. Minho'nun hıçkırıklarını duyabiliyordu. Omzunda sessizce ağlamaya çalışıyordu fakat hıçkırıklarına engel olamıyordu. Uzun bir süre bu şekilde durduktan sonra Jisung, Minho'yu yavaşça geriye ittirdi ve ardından dudaklarına kısa süren bir öpücük bıraktı.

Jisung: "Sana bir daha böyle hissettirirsem lütfen hemen söyle."

Minho başını yavaşça olumlu anlamda salladı ve Jisung'a tekrardan sarıldı.

3 gün sonra

Hyunjin evinde dinleniyordu. Bugün önemli bir işi yoktu ve sonunda evde dinlenebilecek vakti vardı. Oturmuş televizyonda dizisini izlerken telefonunun çalmasıyla dizisini durdurdu ve arayanın kim olduğuna bakmak için telefonunu aldı. Felix arıyordu. Hyunjin gülümsedi ve telefonu açtı.

Hyunjin: "Efendim?"

Felix: "Hyunjin! Gördün mü?"

Hyunjin: "Hm? Neyi?"

Felix: "Çekimlerimiz paylaşılmış, çok güzeller!"

Hyunjin: "Cidden mi? Hemen bakıyorum."

Hyunjin telefonu hoparlöre aldı. Ardından şirketin sitesine girdi. Gerçekten fotoğraflar paylaşılmıştı. Özenle editlenmiş ve kısa sürede yayınlanmıştı.

Hyunjin: "Vay canına! Çok hızlılar."

Felix: "Değil mi? Ama çok güzel çıkmamış mıyız?"

Hyunjin: "Evet, gerçekten çok iyiler!"

Felix: "Çok mutluyum!"

Hyunjin güldü. Biraz daha çekimler hakkında sohbet ettikten sonrada telefonu kapadılar. Hyunjin tam dizisini açmak için telefonuna uzanmıştı ki telefonu tekrar çaldı.

Hyunjin: "Yine mi Felix ya? Sadece rahatça dizi izlemek istiyorum."

Hyunjin telefonuna baktı. Arayan Hwasa'ydı. Hyunjin bugün bir çekimi olmadığından Hwasa'nın neden aradığını anlayamamıştı. Telefonu açtı.

Hyunjin: "Efendim, Bayan Ahn."

Hwasa: "Hyunjin! Hakkındaki haberleri gördün mü?"

Hyunjin: "Hayır, ne olmuş?"

Hwasa: "Biri senin ve Felix'in bir barda çekilmiş fotoğraflarınızı paylaşmış. Yakın görünüyordunuz. Ve şuan herkes sevgili olduğunuzu düşünüyor. Birde üstüne çekimler paylaşılınca ortalık iyice karışmış."

Hyunjin: "Ne? Fotoğrafları bana atabilir misin?"

Hwasa: "Atıyorum."

Hwasa telefonu kapadı ve kısa süre içinde Hyunjin'in telefonuna fotoğraflar geldi. Hyunjin fotoğrafları incelemeye başladı.

 Hyunjin'in, Felix'in sweatshirt'ünü giydiği bir fotoğraf, ilk gün terasın girişinde karşılaştıkları zamana ait bir fotoğraf, geçen gün terasta beraber içki içtikleri bir fotoğraf ve son olarak yine aynı gün Felix'in, Hyunjin'in omzunda uyuyakaldığı bir fotoğraf vardı. Hyunjin bu fotoğrafları gördüğünde şok olmuş bir şekilde ekrana bakakaldı. O zamanlarda etrafta kimsenin olmadığına emindi. Bu anların hepsinde Hyunjin ve Felix yalnızdı. 

Kim bunları fark ettirmeden gizlice çekebilirdi ki?



Bomba gibi bir bölüm olduğunu biliyoru ve doya doya hyunlix momentları okuyabilirsiniz UHUIDCIUDCJHB bu bölümden sonra iler daha da karışıcak gibi... teorilirinizi bekliyorummm Yoru yapmayı ve o vermeyi unutmayın ve sizi çok öpüyoruumm 

Ayrıca instagramda 1K olduk yerim siziii

sosyal medya hesaplarım

tt: httpss.fi3

inst: httpss.fic

<3


Continue Reading

You'll Also Like

6.4K 728 30
Chan kardeşi Chaewon'a güvenerek gece eve gelmez... Fic Chan ve Chaewon kardeşlerin ailelerine söyledikleri yalanlarla birlikte çıkmaz bir sokağa gir...
29K 4K 16
Hyunjin çalıştığı mağazanın müşteri hizmetleri kısmındaydı. Jeongin'in de canı sıkılınca rastgele bir müşteri danışanıyla sohbet etmek isteyen bir ge...
630K 76.2K 33
okulun itiraf sayfasına yapılan bir itiraf sonrası jisung'un hayatı hiç beklemediği bir şekilde minho ile kesişmişti. "tanışıyorlar mı bilmiyorum am...
1.6K 255 5
ölmek için zamanın yokken, ölmen için zaman yarattım.