Kesişim

By Deniz0702

21.9K 1K 167

•KESİT• Daha fazla bacaklarım bu acıya dayanmazken "beni bırak, sen devam et." Dedim. "Olmaz, zaten geldik."... More

1. Bölüm | Umutsuz Vaka
2. Bölüm | Can Yangısı
3. Bölüm | Görücü Usulü
4. Bölüm | Son Karşılaşma •&•
5. Bölüm | Sonbahar
6. Bölüm | Selime
7. Bölüm | Uzak
8. Bölüm | Piknik
9. Bölüm | Limon
10. Bölüm | Açıklık
11. Bölüm | Değişim
12. Bölüm | Kavga
13. Bölüm | Duygusal
14. Bölüm | Uyku
15. Bölüm | Kapanan Defter
16. Bölüm | Affettim
17. Bölüm | Konuşma
18. Bölüm | Burhan
19. Bölüm | İlişki Koçu
20. Bölüm | Emir
21. Bölüm | Zor
22. Bölüm | Pelin •$•
23. Bölüm | Alev Alev
24. Bölüm | Cici Kız
25. Bölüm | Baran
26. Bölüm | Aşk Olsun
27. Bölüm | Davet
28. Bölüm | İyikim
29. Bölüm | Berber
30. Bölüm | İsteme
32. Bölüm | Nikah (Final)
Kırınım
Kırınım Yayında

31. Bölüm | İnanmak

277 14 0
By Deniz0702

Heyecanla Demir'in kahvesini götürürken Burhan beni güldürmek adına sürekli yanımda bir şeyler söylüyordu ama onu duyamayacak kadar odaktım şu an. Sevdiğim adama kitlenmiştim. Kahveyi sakince alırken "teşekkür ederim." Diyerek gülümsedi.

"Afiyet olsun." Diye mırıldanırken yanında oturan Ege abi "birazdan göreceğiz afiyet mi olacak." Dedi.

Gençler olarak bir arada olduğumuzdan dediği şey duyulmuş olacak ki hep birlikte kıkırdadık.

"Aşk olsun, ona gülüyorsun bana gülmüyorsun." Dedi Burhan alınganlıkla.

"Sen ben kahveyi dökeyim diye güldürüyorsun. O ortam hakkında espiri yaptı kuzum." Dedim.

"Kuzun muyum gerçekten?" Dedi umutla.

"Evet, kurbanda seni kesicem ya, ondan diyorum." Dediğimde yeniden kıkırdadılar.

Demir kahveyi yudum yudum içerken yüz ifadesini sabit tutmaya çalışıyordu ama yüzünde hafiften bir seğirme olduğunda yeniden gülmeden edemedik. Ortam aşırı güzeldi.

Aydan teyzenin, pardon artık Aydan anne demeliydim, Aydan annenin Fikri amcayı hafifçe dürtmesiyle Fikri amca kahvesini bırakıp boğazını temizledi.

"Turan sebebi ziyaretimizi biliyorsun, bizim çocuklar biraz acele ediyorlar bize göre ama belli ki bir bildikleri var. Bize de onların mutluluğunu desteklemek düşüyor. Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızın Şura'yı oğlum Demir'e istiyorum." Dedi.

Babamın bakışları bana dönerken sadece gözlerimi açıp kapatmakla yetindim. Yine de onayımı almak istiyordu. Birçok kez benimle konuşmuştu bu süreçte zaten.

"Dediğin gibi Fikri'cim, bize onların mutluluğunu desteklemek düşüyor. Bundan sonra kızım kızındır." Dedi babam nazikçe.

"Şüphen olmasın, bizim çocuklardan çok seviyoruz onu." Dedi Aydan anne.

Ortamda gülüşmeler yükselirken Emir'in yüzü pek gülmüyordu. İstediği olmadığı için olsa gerek.

Herkes ayaklanırken ablam nişan tepsisinde yüzüklerle salona girdi. Babamla Fikri amca aralarında ufak bir kurdele kesme tartışması yaşasalar da bu görevi Fikri amca babama bırakmayı tercih etmişti. Demir'le yüzüklerimizi taktık. Babamın ettiği dualar eşliğinde kurdele kesilirken sırayla büyüklerin ellerini öpmeye başladık. Gerçekten bir rüyada gibi hissediyordum kendimi.

Herkesin tebliğini aldıktan sonra "o zaman bir tur atarız değil mi gençler?" Diye sordu Burhan. Planımız dahilinde bu yoktu.

"Yarın nikah var oğlum, yorulursunuz." Dedi annem.

"Bir şey olmaz, gençler isterse çıksınlar." Dedi dayım.

"O zaman kahveye gidelim." Dedi Ege fikir sunarcasına.

"Orası kafe değil miydi abi?" Diye sordum ne dediğinin farkında mı diye.

"Bizi öyle alıştırdın kızım, ne yapalım. Dil alışkanlığı." Dedi Ege abi.

Herkes gülmeye başlarken insanlar üzerindeki bu etkim hoşuma gitmedi desem yalan olurdu.

Herkesin Ege abinin fikrine katılmasıyla kendimizi kahvede bulmuştuk. Hep beraber oturmuş birbiriyle sohbet ederken ben de sadece parmağımdaki yeni yüzükle oynuyordum. Kurdele hala takılıydı. Unutmuş olmalıydım. Demir'e baktığımda çoktan çıkartmıştı kurdeleyi. Benimkisiyle biraz gevşetmeye çalıştıkça daha kötü bir hal alıyordu. Kim bağlamıştı bunları Allah aşkına?

Sessizce yerimden kalkarken Demir'in bakışları üzerime döndü. O nereye gidiyorsun dercesine bakarken "kurdeleyi çıkartıp geliyorum." Dedim.

Başıyla bana onay verirken arka tarafa geçtim. Ofisteki kalemlikten bir makas çıkartıp onunla uğraşırken açık kapıdan Emir girdi.

"Gelebilir miyim?" Diye sordu.

"Tabiki." Dedim.

İçeri girip kapıyı kapatırken "yeniden biraz konuşabilir miyiz?" Diye sordu yanıma gelip kurdeleyi tek hamlede kesip çıkartırken.

"Emir, eğer aynı şeylerse, lütfen. Gördüğün gibi bugün fazlasıyla mutluyum." Dedim.

"Hayır, bu sefer konu abim değil, sensin. Yani seninle konuşmak istiyorum. Anlatmam gereken şeyler var." Dedi ciddiyetle.

"Tamam, gel oturalım."

"Dışarıda konuşabilir miyiz yeniden? Çünkü birisinin gelip söyleyeceklerimi duymasından korkuyorum. Eğer dediklerim abimin kulağına giderse de bu sefer biterim. Durum gerçekten ciddi Şura." Dedi telaşla.

"Tamam, sakin ol, seninle geleceğim." Dedim onu sakinleştirmek için kapıya giderken.

Hemen ardımdan beni takip ederken birlikte kapıdan çıktık. İlerde bir arabanın kapılarını açarken birlikte bindik ama arabayı çalıştırmadı.

"Seni dinliyorum Emir." Dedim sakince.

"Şura, bak biliyorum bazı şeyler senin açından benim yüzümden biraz zor oldu.  Ama içimi yiyip bitiren bir şey var. O gün abimin evine gelmiştin ve sana bir süprizimin olduğunu söylemiştim ve abimin sevgilisi gelmişti hatırlıyor musun?" Diye sordu merakla.

"Unutmam pek mümkün değil." Dedim gözlerimi devirirken.

"En az Emin kadar ben de o kızı sevmiyorum."

"Hadi ama, hem sevmiyorsun, hem oraya çağırıyorsun, üstüne beni kötü bir duruma düşürüyorsun. Sana inanmamı bekleme. En azından bu konuda Emir." Dedim.

Tam arabadan inecekken "sana o gün hazırladığım süpriz farklıydı. Mutfakta aslında seni oraya çekip fare olduğunu söyleyecektim. Gerçek fare bile vardı Şura. Arkadaşımdan ödünç hemstırını almıştım. Videolar bile var." Diyerek telefonunu çıkarttı.

Birkaç şey yapıp önüme telefonunu çevirirken izlemeye başladım. Ekranda Emir ve elinde gerçekten bir fare vardı. Videoyu oynatmaya başladığında Emir epey bir keyifle 'merhaba Şura'cım, senin için üzgünüm ama bugünü tarihe kaydetmem gerekiyordu. 16 Aralık bizim için bir başlangıç daha bebeğim.' diyerek fareyi yere bıraktığını çekmişti. O anda evin zili çalarken kamerada hareketlilik oldu ve benim sesim geliyordu sadece. Daha sonra video biterken gözlerim Emir'e döndü.

"Madem bu senin planın değildi, neden seninmiş gibi davrandın?" Diye sordum.

"Aklıma gelmeyen daha iyi bir plandı. Ayrıca onu ben çağırmadığım için en ufak bir hesap bile sorulmadı bana. Dediğim her şey doğru."

"Peki Emir. Sana inanıyorum. Bu kadar mı?" Diye sordum.

Gidip Pelin'in hesabını Demir'den sormam gerekiyordu. Yeter artık. Neyin içine düşmüştüm ben böyle.

"Hayır Şura. Bu sadece bundan sonra söyleyeceklerime inanman içindi."

"Ne anlatmaya çalışıyorsun?" Dedim kaşlarım çatılırken.

"Şura bak aslında ben seni insan olarak sevdim. Sadece abimle olan ilişkini istemedim. Çok iyi bir insansın ama biraz daha ileri gidersen zarar göreceksin, ben tarafından değil, abim tarafından. Abim kalbini çok fazla kırabilir Şura."

"Yine ayrılmamı mı söyleyeceksin?" Dedim alayla.

"Bundan sonrası sana kalmış ama sana zarar geleceğini bilmeni istiyorum. Abim çok yakın bir zamanda seni terk edecek. Ya evlendikten sonra ya da yarın nikah masasında. Ben sadece bu kadar uyarıyorum Şura. Bildiklerim de bu kadarla sınırlı. Belki yengem olarak seni hala görmeyeceğim ama gerçekten benim için bir arkadaşsın. Zarar görmeni istemiyorum. Bundan sonra yapacakların sana kalmış. İstersen evlenirsin. Ben üzerindeki bu yükü atmak için sana anlatıyorum. Benim kız kardeşim olsa böyle şeyler yaşamasını istemezdim. Şimdiden abim için senden özür dilerim Şura." Dedi. Gayet ciddi ve üzgün duruyordu.

"Sana inanmamı beklemiyorsun değil mi? Peki, bu da Demir'den ayrılmam için oynadığın oyunun bir parçası olup olmayacağını nereden bileceğim?" Dedim.

"Abimin aldığı uçak bileti var Şura. Tek yön gidiş bileti."

"Başka entrikan da var mı Emir?" Dedim alayla.

"Şura, sadece sana zarar gelsin istemem." Dedi.

"Sadece bu Pelin olayının hesabını sorarım abinden Emir. Bu dediklerin de hala şüpheli. Seni sevdim ama dediklerin pek gerçekçi gelmiyor. Demir'in bana nasıl baktığını görebiliyorum Emir."

"Sen bilirsin Şura. Seni zorlamayacağım." Dedi.

"Teşekkür ederim." Diyerek arabadan indim.

Araçtan inip kapıları kilitlerken "Pelin, onu daha sonra konuş Şura. Benden şüphelenip senin tarafında olduğumu bilsin istemiyorum." Dedi.

"Düğünden bir gün öncesinde olay çıkartacak kadar salak değilim Emir." Dedim.

"Ama abim seni yarın terk edecek kadar akıllı ama sen bana inanmayacak kadar salaksın."

"Bilet diyorsun, elinde kanıtın var mı?"

"Abimin biletinin bende ne işi olabilir Şura?"

"Abin hakkında birçok şey biliyorsun ama."

"Kardeşiyim."

"Ben de yarın eşi oluyorum."

Başını olumsuzca sallarken "düğünden sonra eğer yanına gelmemi istersen telefonumu açık tutacağım." Dedi.

"Ne münasebet!" Dedim hiddetle.

"Bana inanmamaya devam et Şura." Diyerek kahveye ilerledi.

Bir süre dışarda bekledikten sonra ben de girerken bütün keyfim kaçmıştı. Burhan'ın herkesi toplamaya çalıştığını gördüğümde içime su serpilirken eve gideceğimizi anlamıştım. Tek tek herkesle vedalaşıp kahveden yeniden çıkarken evlere dağılmıştık.

Pijamalarımı giymiş yatağa giriş yapacakken Burhan'ın odamı basmasıyla gözlerimi devirdim. Artık onun bu haline o kadar çok alışmıştım ki bir şey demiyordum.

"Sen yine Emir'le kayboldun." Diyerek konuya tam ortadan girdi.

"Demir yarın beni terk edecekmiş." Dedim ben de onun gibi tam ortadan konuya girerken.

"Seni mi kandırıyor?"

"İlk önce Pelin olayı vardı ya, onun aslında onun oyunu olmadığını bana kanıtladı."

"Ben demiştim!" Dedi bir anda. "Ben sana Demir bir şey yapar, Emir'den bilirsin demiştim Şura." Dedi.

"Biliyorum, dedin. Sonra da terk edileceğimi söyledi. Üzülmemi istemiyormuş." Dedim.

"Oyun olma ihtimali?"

"Çok ciddi duruyordu. Ayrıca bu sefer ne yapmak istiyorsam bana bıraktı. Bunaldım Burhan. Yarın evleneceğim adama güvenmeyeceksem kime güveneyim?" Dedim.

"Demir'in bakışları seni seviyorum gibi. Dilde de öyle. Kalpten de söylüyor gibi duruyor ikisi birleşince. Bence buna ihtimal verme şimdi. Sadece aklını karıştırmaya çalışıyor olabilir."

"Olabilir diyoruz Burhan. Net bir şey diyemiyoruz bile. Ben hata mı yapıyorum?"

"Yarına kadar vaktin var kuzen. Eğer vazgeçersen sonuna kadar elini tutarım. Abin de aynı şekilde. Ailen zaten arkanda. O yüzden hiç böyle bir şeyle kafanı yorma."

"Bu gece birlikte yatsak Ahu için problem olur mu?"

"Çen benimle mi uyumak içtiyorsun?" Diyerek bebek taklidi yaptı sevimlice.

"Kuzenimle uyumak iyi gelir diye düşündüm ama bebek taklidi yapan bir dağ ayısı hakkında bir fikre sahip değilim." Dedim dalgasına.

Kendini yanıma atarken "çok konuşuyorsun sen. Yarın geri bırakırlar bak seni." Dedi.

"Ben onları kapının önüne koyarım sen hiç merak etme. İçin rahat olsun kuzen." Dedim.

"Ondan ne şüphe." Diyerek yatağa iyice gömüldü.

"Sen de dünden razıymışsın." Dedim hayretle.

"Sabah yorucu bir gün olacak Şura. Benden çok enerjin var ama." Dedi baygınca.

Sessizce yanına uzanırken kolumu beline attım. Sessizce eli belimi bulurken beni kendine biraz daha çekti. Abimden farksız olan bu adam benim en yakın arkadaşımdı aynı zamanda. En ufak yüz ifademden bile ne istediğimi anlardı. İyiki vardı. Yüzüne söylemesem bile onu gerçekten çok seviyordum.

Bölüm sonu.




.

Continue Reading

You'll Also Like

192K 6.4K 44
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
136K 5.5K 31
" Benim Mahallem Ailem Gibidir... Bakkalı, Marketi, Kasabı, Pastanesi, Pazarı... En Önemlisi De İnsanları Çok Cana Yakındır... Benim Mahallemde...
127K 1.7K 12
13 Mayıs 2018 #Din içinde 1. Sırada
609K 38.1K 65
Arkadaşın senden çikolatanı ister, verirsin. Arkadaşın senden kazağını ister, verirsin. Arkadaşın gece onlarda kalmanı is...