GİZLİ ŞİFRE (PPGXRRB)

By _Gacha_Karakedi

7K 324 707

Blossom bir sabah kardeşlerinin onu sinirlendirmesiyle dışarı hava almaya çıkar... hiç beklemedigi bir anda k... More

1)SEN KİMSİN?
2)Saklı Konular
3)Karanlık Oda
5) NELER BİLİYORSUN?
6) Sana Bir Sürprizim Var
7)Dağ Evi

4)Hadi Tanışalım

901 52 83
By _Gacha_Karakedi

??? Gözünden

Bahçede durmuş ne yapmam gerektigini karar vermeye çalışıyordum.Nereye gidebilirdi ki? Eğer kızların yanına döndüyse şimdiye kadar çoktan herşeyi anlatıp,kaçmış olabilirler. Her iki ihtimalde canımı çok sıkıyordu. Ama daha çok canımı sıkan bir düşünce vardı ki; birilerinin onu kaçırmış olabileceğiydi...
Böyle düşünmek istemiyorum ama ihtimal yüksekti. Çünkü kaçmaya çalışamayacak kadar yorgun ve yaralı olmalıydı. Birileri kaçırdıysa,onu kullanarak beni tehdit etmeye çalışıcaklarını biliyordum. O kızı yanımda tutmak zorundayım. Birilerinin arama ihtimaline karşı telefonumu yanıma almam gerekiyor.Telefonum yanımda değildi.
Hemen eve girdim ve hızlı adımlarla üst kata çıktım.Telefonu sakladığım yerden aldım. Tam aşağı inecektim ki bir vazonun yere düştüğünü duydum. Ses yatak odasından geliyordu. Her kim eve girdiyse hayla içerde olabilirdi. Silahımı yanıma aldım ve hemen yatak odama gittim. Kapının hemen yan tarafındaydım. Ani bişey yapmamak için sakin olmam gerekiyor. İçeriye daldım ve silahı karşı tarafa tuttum, bittin se~ bir dakika! O buradaydı....

Çok saçmaydı. O ne kaçmış nede kaçırılmıştı... Şaun karşımda yere eğilmiş vazonun kırık parçalarını topluyordu. Şaşkınlıkla ona bakıyordum,beni fark edince aniden irkildi. Tabii ki korkmakla haklı elimde silah var ve ona doğru tutuyorum. Kısa bir çığlık attı ve geriye doğru gitti biraz. Hemen silahı indirdim ve belime yerleştirdim

Blossom: ne yaptığını sanıyorsun!?

???: Asıl sen ne yapıyorsun ya! Neredeydin,hemen açıkla!
Blossom: Ne o birileri benim icin endişelenmiş gibi?...

Ne alakası var şimdi? Hem ona ne,ister endişe ederim ister etmem. Ve hiç umrumda değil kendisi,neden endiseleneyim ki? Hahaha

???: Neredeydin dedim,soruma cevap ver.

Blossom: amma abartın ya! lavabodaydım,bide izin mi alacaktım?

???:Evet, gerekirse lavaboya gitmek için bile benden izin alacaksın,haberim olmadan hiçbir yere gidemezsin

Blossom:gidemez miyim? Bir dakika ya,şimdi anlaşıldı derdin. Endişe falan etmemişsin ki,sadece kaçtığımı sandın. Beni bu hale getirdikten sonra bile tek derdin kaçmamış olmam. Yazık...

Ne diyeceğimi bilemedim bile. Haksızsın diyemezdim çünkü ikimizde onun haklı olduğunu farkındaydık. Ama bunu kabul edemezdim. Ona acımak gibi bir şansım yok

Yerdeki camlara baktı. Yarısı toplanmıştı. Yatağa tutunarak yerden kalkmaya çalışıyordu. Ayağını zorluyordu. Tam elimi uzatıyordum fakat bu hale getiren kişinin de ben olduğumu hatırladım. Yardımımı kabul etmezdi. Yerden kalktı ve yavaş adımlarla kapıya ilerledi. Nereye gidecekti ki?

???: Hey-

Blossom: merak etme kaçmıyorum,sadece aşağı ineceğim. Belki pencereden dışarıyı falan izlerim.

Hiçbirsey söylemedim bile. Bana kızgındı,Haksız da sayılmazdı ama umrumda değil. Burada oldugu sürece ne hissetiğinin bir önemi yok.
Peşlinden bende gitmeye başladım. Merdivenlerden yavaş ve temkinli adımlarla iniyordu. Bir eliyle duvardan destek alarak indi. Hemen arkasındaydım,beni fark etmiş olacak ki arakasına dönüp bana baktı. Tepki bile vermeden önüne döndü ve pencerenin yanındaki tekli koltuğa geçip oturdu. Sessizce dışarıyı izliyordu. Gece gece ne vardı ki dışarda,anlamıyorum. Yine de bisey söylemedim, zaten dışarı çıkmıyordu bir de dışarı izlemesine karışamazdım.

Kapıyı kilitlemeyi unutmuştum... Sessizce kapıya yanaştım ve kilitledim, kilidi de yanıma aldım.
Şimdiye kadar acıkmış olmalıydı. Yemek hazırdı, son düzenlemeleri de yapıp onu çağırdım. Mutfağa geçtim ve son yapmam gereken şeyleri de yaptım.

......

Blossom'ın Gözünden:

Kalpsiz herif,asla vicdanı sızlamıyor.. Gerçi onda hiç vicdan yok ki. Bir insan nasıl bu kadar kötü olabilir ya. Düşman olsak bu kadar kötü davranmazdı heralde. Ona daha fazla katlanamıyorum, artık yeter. Ne zamana kadar bu cehennemde yaşamaya devam edeceğim? Buradan kurtulabilecek miyim?.. bundan artık emin değilim. Burada acıdan geberiyorum ama onun düşündüğü tek şey "kaçmamam"...
Kız kardeşlerim ne halde acaba? Keşke o gün kavga edipte öylece evden çıkmasaydım... Eğer pervasızca gidip o arabaya binmeseydim,bunaların hiç biri yaşanmamış olacaktı belki de. İkisinide deli gibi özledim. Kavgalarımizı bile özlüyorum.
Sabahları Buttercup uyansın diye Bubbles ile dakikalarca uğraşmamız,uyuyamayınca geceleri Buttercup ile izledigimiz filmler (yarısını bile geçmeden uyuya kalırdı) Bubbles ile sıkıldıkça oynadığımız oyunlar ve zorla Buttercup'a makyaj yapmaya çalışmalarımız, birlikte her yapmaya çalıştığımız ama yaktığımız o kekler. Alışverişe çıktığımızda eğlendiğimiz o anlar (beğendikleri eşyaları başkaları alınca kavga ederlerdi) suçlu-polis oynadığımız zaman Buttercup'ın gerçekten bir erkeği kaçırmaya çalışması...
Bu anıları düşünmek beni istemsizce tebessüm ettirmisti. Onlarla o kadar çok güzel anım var ki... Bunların yanında o küçük kavgalarımız aklıma bile gelmiyor nedense. Ama şimdi onlardan uzak,böyle bir yerdeyim. Nerede olduğum hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Günler geçiyor ama ben buradan kurtulmak için hiçbir sey yapmıyordum. Kız kardeşlerimin beni kurtarmasına ihtiyacım vardı ama bu çok zordu. Kaçırıldığımı bilmiyor olabilirler yada beni şuan bir yerlerde arıyorda olabilirler...

Bana dokunan elle aniden irkildim,aklımdaki düşüncelere fazla dalıp gitmiştim sanırım. Karşımımdakine baktığımda onun olduğunu gördüm.

???: Seslendim ama duymadım dalmışsın.

Evet kendime hakim olamazsam sanada dalacam(!)

Blossom: Ne istiyorsun?

???: Yemek hazır,gel yiyiyelim diyecektim.

Blossom: Aç değilim,gidip ye.

İnsanda iştah mı bıraktın ya. İnşallah boğazında kalır

???: Ne demek yemiyecem ya-

Tam kızmaya başlamışken aniden durdu. Ne olduğunu anlamak için ona bakıyordum. Sakinleşmek istiyor gibiydi,derin bir nefes aldı ve bana baktı.

???: Peki biraz konuşalım

Karşıma geçti ve oturdu. Elini kaldırdı ve bir anlığına duraksadı. Ne yapmayı planlıyordu? Bir seyler düşünüyor gibiydi ama ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Elini şapkasına attı ve yavaşça çıkarttı.
NE OHAA SAPKASINI MI ÇIKARTI!
Şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Açıkçası böyle bir seyi şuan hiç beklemiyordum. Bunca süre neden şapka takıyordu ve neden şimdi çıkartmıştı? Biraz yüzünü incelemeye başladım.. Çünkü onu gerçekten çok merak ediyordum.
Yakışıklıydı... Hem de bayaa.
Öhüm yani fena değildi iste ne diyebilirdim ki?
Gözler... Gözleri çok güzeldi. Kan kırmızısı gözleri vardı. Bir ateş kadar yakıcı görünüyor. Ama su kadar sakin bakışları. Ağır ağır açılıp kapanan kirpikleri sert bakışlarını tamamlıyordu.
Temiz bir yüzü vardı. Bu çocuk yaratılırken çok özenilmiş belli...
Gözlerim dudaklarına kaydı bir anda. Benimkilerden daha güzeldi resmen. Kız olsa afet bişey olurdu bu ya. Gerçi kız olmasına gerek yok her türlü öyle de neyse.

???: Süzmeye devam mı edeceksin?

Blossom: ne alaka ya!? Sana bakmıyordum bile. Aaa şapkanı çıkartmışsın hiç fark etmemişim yaa. Bahçedeki çimenlere odaklanmışım, çok başarılı bir şekilde sulanılmış,bahçeye ayrı bir hava katıyor.

???: Aynen kesin öyledir.

Blossom: gerçekten ya!

???: Her neyse önemi yok.. Yüzümü hiç görmemiştin, böyle tepki vermeni anlıyorum

Ohaa sen ve bir seyleri anlamak?? Nasıl olabilir ya. Anlamak gibi bir özelliği var mıymış? Hiç karşılasmadığım için bilmiyordum doğrusu.

Blossim: peki neden şimdiye kadar yüzünü gizledin de şuan gösteriyorsun?

???: Canım öyle istedi

Öküz,hayvan! Asla hiçbir soruma düzdün cevap vermiyor.

Blossom: Peki.

???: Trip atmayada da çok meyillisin. Sadece şakaydı.

Vay be. Şaka yapmasınıda biliyormuş,ben şok yani. Onun tek bildiği şey kızgın bir suratla sadece emir vermek sanıyordum. Bakalım bu gece daha neler öğrenecez.

Blossom: Şaka olduğuna göre soruma cevap vereceksin öyle değil mi?

???: Hayır,cevap vermiyecegim şeyler var. Ama yinede biraz sohbet etmeye çalışıcam. Yanlış anlama seninle bir bağ kurmak gibi bir niyetim yok, sadece sıkılıyorum. Konusacak kimse yok.

Blossom: Yanlış anlamamıştık ki zaten. Hemende savunmaya geçiyorsun.

???:Ne olur ne olmaz açıklana istedim.

Blossom: Peki beni neden kacırdın?

Kritik soruyu hemen sordum. Biraz hızlı mı giriş yaptım,emin değilim. Ama şuan sakindi ve sohbet etmeye çalışıyoduk,bundan iyi zaman bulamazdım. Merak dolu gözlerle cevabını bekliyordum...

???: Sen-

Kapı zili çaldı. Hayır hayır şimdi olamaz! Kafayı yiyeceğim ya. Tamda konuşacak gibiydi..
Zilin çalmasıyla sustu ayağa kalktı.

Blossom: biraz daha konuşalım,açma kapıyı.

???: Biraz sessiz ol,kimseyi beklemiyordum. Gece gece kim bu?

Ne demek kimseyi beklemiyordu? O zaman işler karışabilirdi...
Tekrar kapı çaldı

???: Sen burada sessizce kal, ne olursa olsun ben gelmeden hiç birsey yapma.

Ben daha hiçbirsey demeden kapıya yöneldi. Biraz gerilmişti. Bu beni daha da meraklandırıyordu. Kapının açıldığını duydum ama olduğum yerden onları duyamıyordum. Yine de seslerine kulak vermeye çalışıyordum. Acaba kimdi?
Ses gelmiyordu buraya. Hadi ama meraktan öleceğim..

???: Siktir lan!

Karşı taraf bizimkini baya sinirlendirmişti. Umarım kavga çıkmazdı. Veya daha kötüsü.
Kendime daha fazla hakim olamadım ve ayağa kalktım. Her ne kadar zorlansam da ayağa kalktım. Topallayarak kapıya yaklaştım. Beni görmemişti. Karşındakine bakıyordu ve tahmin ettiğim gibi gerçektende sinirliydi. Beni burada görürse sinirini benden çıkaracaktır. Daha fazla yaklaşmadım, olduğum yerden ne olacağını izlemeye başladım. Ani bir hareketle karşı tarafı içeri çekti ve onu duvara dayadı. İçeri cektiği kisi bir erkekti.
Yakasından tutuyordu, kim olduğunu bilmediğim o çocuk onun aksine sakindi ve alayıcı bir bakışla ona bakıyordu.

???: Gece gece ne istiyorsun olum, eceline mi susadın?

Anlaşılan pek de yakın değiller.
Yabancı çocuk beni fark etmiş olacak ki bana döndü. Bende şaşkın şaşkın onları izlemeye devam ediyordum.
İlk baktığında kimseyi görmeyi beklemiyodu ki anlamsız şaşkın bir bakış attı. Daha sonra hemen şaşkınlığını toparladı ve yüzüne hemen bir tebessüm yerleştirdi. Yakasında olan elleri indirtti ve konuştu
"Bir misafirin olduğunu bilmiyordum? daha iyi bir giriş yapmak isterdim, kim bu hanımefendi?"

İkisininde gözleri üstümdeydi ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Cocuk beni incelemeye başladı. Baştan aşağı süzdü resmen! [Ben de onu süzmüyordum kessinlikle(!)]
İkiside hemen hemen aynı boydalardı. Yapılı bir vücudu vardı,kendini geliştirmiş olduğu apaçık ortadaydı.
Açık bir teni vardı, belkide bu yüzden göz altları siyah duruyordu. Kötü gözükmüyordu ama daha sert bir görünüş elde etmesini sağlıyordu denebilir. Koyu kırmızı gözleri vardı. Saçları.. çok bakımlı ve hoş görünüyordu. Koyu kırmızı saçları vardı. Neredeyse kıskanacaktım,acaba kullandığı bakım ürünlerini sorsa mıydım? Her kız böyle bakımlı bir saça sahip olmak ister sonuçta. Gözlerim kollarına kaymıştı, damarlıydı. Teni açık olduğundan dolayı damarları hafif mavi rengi veriyordu. Ama çok göze batmıyordu. Tabi her kız benim gibi onu gördüğü anda süzmeye başlamıyorsa(!)

???: Blake gözlerini oymamı istemiyorsan kıza bakmayı kes!

Blake: hey sakin ol,sadece böyle güzel bir hanımın burada olması beni şaşırtı. Hem daha düne kadar eve kız atmayı bıraktığını söylemiyor muydun? Yoksa beni başından atmak için yalan mı söyledin?

???: Seni ilgilendirmez! Neden geldin?

Blake mi? Demek adı buymuş. Şu şapkalı aptalın da adını öğrenebilseydim keşke... Sonuçta polise verdiğim her bilgi kıymetlidir değil mi? Yüzünüde gördüm. Robot resmini çıkartada bilirim. Neyse ki görsel hafızam iyidir. Yakında sonun gelecek şapkalı öküz.

Blake: konuşacağım şeyler var. Ayrıca beni içeri alacak mısın? Yoksa kapıda beni dudaklarımdan öpecek kadar yakın durmaya devam mı edeceksin? Ben hint dizilerindeki gibi uzun uzun bakışamıyorum Brick üzgünüm. Ayrıca ben eşcinsel değilim senin aksine.

(Artık şu "???" Brick diye yazılacak)

Blossom: NE YANİ ŞAPKALI SENİN ADIN BRİCK Mİ?! Vayy bee şuan başka bişey isteseydim anında olacakmış ya hahaha.

--sessizlik--

Eeee sanırım ani tepki vermiş de olabilirim. Ya ne yapiyim aklımda bişey geçirdim ve anında oldu. Bende heyecanımı bastıramadan çığlık atmış gibi bisey oldum.
Veee.... şu anda İkisinide bana "sen aptal mısın?" Bakışı atıyolardı.
Tamam Bloss normal davran normal davran...

Blake: hahahaha ben bu kızı sevdim. Benim gibi heyecanını yenik düşüyor ve pozitif. Brick, bu kız senin gibi birisiyle nasıl aynı evde duruyor bilmiyorum ama senden sonra benim evimdede görmek isterim

Görmek isterim derken?! Heyyy! Bu kızıl p!ç beni esc@rd falan mı sanıyor!

Brick: o bana lazım şimdi başka kapıya

Blake: tamam kardeşim işini gör sonra bana yönlendir. Uzun zamandır bir kızla takılmıyordum. Bakalım beni ne kadar yükselticek.

Bunlar ne ima ettiklerini sanıyorlar?! Yoksa başından beri herşey plana dahil miydi? Bir saniye... Yoksa şapkalı beni bu tür işler için mi kaçırdı? Hayır hayır olamaz. Bu kadarı çok fazla. Beni ne sanıyor... Ya gerçekse ya beni bunun için kullanırsa..
........

Ani bir ürperti bedenimi sarmıştı. Şuan düşündüğüm tek bişey var ben ne yapacağım? Nasıl kaçacağım,acaba bir telefon bulup polisi veya kardeşlerime mi ulaşsaydım. Ama bunu denedim ve başaramadım... Peki anahtar? Onuda bulamadım.. pencereler. Alt katın pencerelerinde demir parmaklıklar var, üst katta da denedim kapıdaki korumalar beni yakalamıştı. Off Blossom... kaçmaya çalıştığım an tekrar yakalanırsam.. ben biterim, sonrada cezalardan ceza beğen.. peki kaçamasam ne olacak?
Benim bedenimi satacak mı? Bu daha kötü. Düşün Blossom düşün.. Ne yapacağım ne yapacağım...
Lütfen.. lütfen beni buradan biri kurtarsın.....

♪♪♪♪♪♪♪
Oylamayı ve yorum yazmayı unutma!
(⁠◍⁠•⁠ᴗ⁠•⁠◍⁠)⁠❤

Continue Reading

You'll Also Like

2.8M 81.3K 25
(DÜZENLENİYOR!) ~Nam Salmış Büyük Bir Mahallenin Lideri~ ~Etrafında Olup Bitenden Haberi Olmadan Mahalleye Taşınan Güzel Doktor~ 'Saç teline yakmıştı...
96.9K 4.3K 35
Urfa'nın dar sokakları üstüne, üstüne gelirken savaşmak hiç bu kadar zor olmamıştı... Liya Dağdeviren Hazar Harzemşah @! Tüm haklar şahsıma aittir...
11.4K 1.1K 9
like a broken cd that plays on repeat
159K 10.9K 63
(Küfür bulunur!) (Acemi bir dille yazılmıştır!) Adel ailesi tarafından hiç sevilmemiş bir kızdı en yakın arkadaşı ablası ve abisi gibi gördüğü kişile...