Mafya'nın Aşkı

By mmavi_bulutt

1.5M 46.4K 16.5K

20 yaşında iç mimarlık 2.sınıf öğrencisi ,dış çevre ile çok bağıntısı olmayan genç bir kız. 26 yaşında acım... More

♧Karşılaşma...♧
♧Sevgilim ol!♧
♧Taşınma mı??♧
♧Kabul ediyorum..♧
♧Proje...♧
♧Tatil...♧
♧Takip...♧
♧Kedi...♧
♧Sekreter♧
♧Bilinmeyen numara?♧
♧Bitmeyen Korkunç Gece...♧
♧Akşam yemeği...♧
♧Zehirlenme...♧
♧Los Angeles...♧
♧Bileklik...♧
♧Aile Tanışması..♧
♧Davet...♧
♧Çam ağacı...♧
♧Sarhoş...♧
♧Alaca...♧
♧İş toplantısı...♧
♧Ceza...♧
♧Korku filmi...♧
♧Silah sesi...♧
♧Mor güller...♧
♧Hastalık...♧
♧Kar...♧
♧Kaçırılma...♧
♧Doğru mu??♧
♧Kimden Geldi?♧
♧Bırakma Beni Mert...♧
♧Yeni yıl..♧
♧14 Şubat❤♧
♧İhanet mi??♧
♧Gelen Kim??♧
♧Gün batımı...♧
♧Acı Gerçekler💔♧
♧Temiz Sayfa...♧
♧Acaba??♧
♧Doğum Günü...♧
♧Yer Altı Zindanı...♧
♧Geçmişden Gelen...♧
♧Maket Ev Seferberliği...♧
♧Kimin Adamı??♧
♧İstenmeyen Misafir...♧
♧Birden Bire...♧
♧Kurtar Beni...♧
♧Maldivler🌊♧
♧Son Anda...♧
♧Evlilik meselesi...♧
♧Plan...♧
♧O şarkı...♧
♧Kıskançlık...♧
♧Evet mi?❤ Hayır mı?♧
♧İtalya🍨♧
♧Unutkanlık...♧
♧Ufak sorun...♧
♧Dövme...♧
♧Kız isteme⚘♧
♧Mezuniyet♧
♧Yıldızlar♧
♧Bekarlığa Veda Partisi♧
♧Kına Gecemiz♧
♧Düğün♧
♧Balayı♧
♧Balayı dönüşü♧
♧Büyük Anlaşma♧
♧Karışık Duygular...♧
♧İlk Anılarımıza Dönüş♧
♧Orman Yolu🐎♧
♧Esra~Ömer İlişkisi♧
♧Hamile miyim?♧
♧Bebeğimizle Tanışma♧
♧Kalp Atışı♧
♧Bebeğim Yaşıyor Mu?♧
♧Ekşi Erik♧
♧Sürprizler♧
♧Gizemli Kaset♧
♧Şart♧
♧Kavga♧
♧Tekme♧
♧Cinsiyet♧
♧Uçak kazası♧
♧Atmayan Minik Kalp ♧
♧Gök Gürültüsü♧
♧Duygusal Değişimler♧
♧Kızımın İsmi♧
♧Doğum..♧
♧Yeni Düzen 👼♧
♧Senin Suçun ♧
♧Ölemezsin..♧
♧Küçük Aşk Oyunları♧
♧İntikam..♧
♧ Ve Sonuçları..♧
♧Yanlış Anlaşılma♧
♧Yalanlar♧
♧Gidiyorum...♧
♧İkinci Şok.. ♧
♧Kırmızı Bileklik♧
♧Korkular...♧
♧İntikam Oyunu...♧
♧Baş Başa Bir Gece♧
♧Ölüm Dolu Sokaklar♧
♧Bazı Hayatların Acıları♧
♧Trafik Kazası♧
♧MERT..♧
♧Yaşam mı, Ölüm mü?♧
♧Gizemli Çiçek Kartı♧
♧İkimizden Birisi Ölecek..♧
♧İçimizdeki Düşman♧
♧Yeni Sırlar... ♧
♧Kardeşler Mi?♧
♧Onu Kabul Etmeli Miyim?♧
♧Annelerimiz..♧
♧Neden Sakladın?♧
♧Boşanma♧
♧Affetmiyorum..♧
♧Bebeklerimiz♧
♧Kaderim Sizin Elinizde🌺♧
♧Baba-Kız Kıskançlığı♧
♧Aşiret Düğünü♧
♧Hisler..♧
♧Kurtaracak bizi..♧
♧Ölüm..♧
♧İntikam mı??♧
♧Bebeklerimin Hayatı♧
💙💙1Milyon💙💙
💜Yeni Kitap Duyurusu💜
♡Zehirli Kalpler-Yeni Kitap♡
♧Yeni Aşklar..♧
💜Güzel Haber💜
♧Kimseye Ait Olamazsın♧
♧Asla♧
♧Bu Kalpte Asla Olmadın..♧
♧İkiz Bebekler♧
♧Dikkat Et...♧
♧Buradayım...♧
♧Hayal..♧
💫DUYURU💫
♧İki kayıp!♧
💜2.Yıl💜
♧🐞Disneyland❄♧
♧2024🍷♧
♧Kafes Dövüşü ♧
🤎Önemli Duyuru🤎
♧Hastalıklar..♧
Dedikodu Times🙈
♧ Baba Oluyorum...♧
💜Ramazan Ayı💜
♧Boş Mezar..♧
♧ Keder Çığlıkları☔️♧
📢Bölüm Duyurusu..📢
💜QUİZ💜

♧Belirsizlik♧

4.8K 175 23
By mmavi_bulutt

Merhaba

Keyifli okumalar..

Cümle arası yorumlarınızı bekliyorum 💋

(ARKADAŞLAR ACABA BÖLÜMÜ PAYLASTIĞIMA DAİR BILDIRIM GELDI MI? SORUN VAR DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUM DA..)

MERT

Eftelya'nın beni takip edip gelmesi, orayı görmesi, en önemlisi yaralanması..

Ben bu kıza ne yapacağım bilmiyorum. Kızsam kızamıyorum, öfkelensem olmuyor, sakin kalmaya çalışıyorum olmuyor, olmuyor beni zorluyor. Onun yaralanması çok kötü oldu. Tek düşüncem o idi..

Biraz kavga ettik ama kendimi tutamadım. Onu kırdım ama ben haklıydım. Her şekilde ben haklıydım. O suçunu biraz öğrenmeli ona göre davranmalı. Yoksa istemeyeceğim şeyler olacaktı...

EFTELYA

Mert gidince ben geri uyudum. Artık ne yapmak istiyorsa yapsın. Arkasına düşmek istemiyorum. Sadece böyle gece yarısı gitmesi bir anda tuhaf geldi bana..

İki üç saat sonra Lalin uyandı. Hava da aydınlanmaya başlamış.

Onunla ilgilendim, sonra kızım ile beraber banyoya girdim. Küvete çok su ile doldurmadım. Oturabiliyordu yavaş yavaş. Su ile oynuyordu. Beraber küvetin içindeydik. Ben direk geceliğim ile girdim.

Su ile oynarken ne kadar çok eğlendi. Çok seviyordu. Gülüşü banyonun içini dolduruyordu.

Banyonun kapısı açıldı. Kafamı çevirip baktım. Kapımı çalmadan girilmesinden nefret ederdim. Bir de banyoda..

"Anne kız banyo keyfimi yapıyorsunuz bakalım?"

Lalin onu görünce daha da bağırmaya başladı. Nasıl heyecanlanıyordu.

"Oo babamız gelmiş."

Küvetin yanına geldi. Eğildi beni öptü. Lalin'e baktı. Onunla konuşuyordu.

Lalin'i tutamıyordum. Mert'i istiyordu. Kucağına alıp havaya kaldırdı.

"Prenses kızım benim. Sen babanı daha çok seviyorsun değil mi?"

Mert'in dizine vurdum.

"Beni daha çok seviyor."

"Kıskandım mı sen güzelim?"

"Ben mii?? Aslaa.. gerçek o. 9 ay karnımda taşıyan ben, emziren ben, hamileyken tüm zorluğu yaşayan ben, daha sayayım mı?"

Bana bakıp;

"Bence benim de çok etkim var yavrum ya.. Tek başına olmadı değil mi?"

"Aman aman sevgilim. Ne yaptın acabaa.. Hem o konudan vuramazsın."

"Çok geç. "

"Gıcık.."

Biz böyle konuşurken Lalin bağırdı. O bağırınca beni gülme tuttu.

"Bak annem haklı diyor gördün mü?"

Biraz daha şımardı. Mert onunla konuşurken bende elim ile suyla oynuyordum.

"Sakin misin?"

Bana gülerek baktı.

"Niye sordun?"

"Gece öyle gidince merak ettim.."

"Siz varsanız benim yanımda sinirli olsam bile anında geçiyor."

Biraz gülümsedim. O hala oynuyordu.

"Nereye gittin? Tabi özel değilse.."

"Boşver güzelim önemli bir yer değil."

Kafamı salladım. Anlatmayacak belli..

"Artık kızımızı ver de banyosunu yaptırayım. Üşümesin."

Kucağıma verdi. Kendi banyodan çıktı.

Onun banyosunu yaptırdım. Mert geldi. Havluyu Lalin'e sardı, kucağına alıp gitti. O giderken arkasından bağırdım.

"Ben de duş alıp geliyorum. Kızımı üşütme.. "

Küvetten çıkıp duşa girdim...

Mert onun üstünü giydirmiş, yatakta mamasınıda içiriyordu. Yanlarına gidip ikisini de öptüm. Bugün çok işlerim vardı..

Kahvaltı yapamıyordum. Dişim çok ağrıyordu.

"Yavrum niye yemiyorsun?"

"Dişim ağrıyor ya."

"Kıyamam sana. Dişçiye gidelim hemen."

"Hayır.."

"Sebep?"

"İstemiyorum işte."

"Yavrum dişçiden mi korkuyorsun?"

"Yoo hayır.. Ne alaka ya."

Gülmeye başladı.

"Sadece sevmiyorum. En son hamileliğimin sonunda gittik, çekilebilir dedi istemiyorum."

Elimi öptü.

"Ne gerekirse onu yapsınlar canın acımasın. Bir yerinin ağımasını istemem. Hem bende bir muayene yaptırayım."

"Hayır ya.."

"Yavrum şuan boş yere konuşuyorsun farkındasın değil mi?"

Hafifçe;

"Uyuzz.."

"Anlamadım."

"Hıhı aynen diyorum."

Yemekten hemen sonra çıktık. Nefret ediyorum ya.

İlk ben yattım. Dişlerime baktı.

"Dişi çekmemiz gerek Eftelya hanım."

"Aaa olmaz. Asla."

Mert bana bakış attı.

"Korkuyorum ya, istemiyorum."

"Yavrum 2-3 dakika sürer. Uyuşturacak acı hissetmeyeceksin."

Doktor bize bakıyordu. Mert'e gülerek;

"Yalancı.."

"Eftelya yat geri çekilsin hemen."

"Aşkım dediğimi duyuyor musun? Korkuyorum."

"Acı hissetmeyeceksin. Senin canın acıyacak olsa yap diye söyler miyim?"

5 dakika kavga ettik.

"Yavrum doğum yaptın bu kadar nazlanmadın. Sinirlendirme beni."

Onun zoru ile tekrar oturdum.

Doktora bakıp;

"Canım yanmayacak değil mi?"

"Ağrı değil ama yaptıklarımı hissedecesiniz."

Eline iğne aldı. Ağzımı açmamı istedi. Mert yanımda elimi tutuyordu. Bir de güzel izliyordu ki. Sevdiği işler diş falan sökmek😑

10 dakika sonra kalktım. Yanağım çok ağrıyordu. Gözlerim doldu. Çok canım yandı. Çekemedi bi.

Mert bana sarıldı.

"Bitti, bu kadar."

Ağzımda tampon vardı, çok kanıyordu. Uyuşuk da çok iğne yaptı. Elim ile işaret yaptım. Onu çok kötü yapacağım.

2 dakika oturdum. Kafam falan da ağrımaya başladı. Canım çok acıdı. Mert dişlerine bakım yaptırdı. Beraber buradan çıktık.

"Hala canın acıyormu?"

Konuşamıyordum ki.

Kafamı salladım. Telefonumu elime alıp, mesaj attım.

-Beni kandırdınız, sen bittin☠...

Kahkaha attı. Omuzumdan kendine çekip;

"Böyle konuşamaman güzelmiş be karıcım."

Gözlerimi sinirle kapatıp açtım. Koluna vurdum.

Yolda konuştu durdu beni sinir etti sonuçta konuşamıyorum.

Sinirlenip bu seferde göğsüne vurdum. Eve geldik ama yüzüm full ağrıyordu. Yatağa yattım, Lalin ağlamaya başladı. Ee acıktı. Onu doyurdum. Mert kucağına alıp gitti. Biraz dinlendim.

4 saat oldu. Yemek yemem lazımdı. Çorba içecektim ama Mert tutturdu ben içireceğim diye. Biraz daha iyi konuşabiliyorum.

"..hayır ya sen benimle alay ediyorsun."

"Yavrum dur işte ben yedireceğim."

İlla kendi yedirdi. Hala halim ile  alay ediyordu.

"Sen çok kötüsün ya, insan karısı ile alay eder mi?"

"Yavrum ne dedim sanki?"

Bunu derken bile sırıtıyordu.

"Doğru hödük kocam var benim."

Hala sırıtıyordu. Bugün böyle geçmişti.

Akşam Bars geldi Mert ile baya bir konuştu. Bahçedeydiler. Terastan onlara bakıyordum. Ikisi de mutsuzdu. Yanlarına gitmedim. Halletsinler kendi aralarında...

4 ay sonra:

Mert 1 haftadır burada yoktu. Yurt dışına gitti. Çok önemli toplantıları varmış. Toplantıda toplantı olsa keşke. Gecenin üçünde gitti.

Ömer'i de aldı gitti. Beni bile günde 1-2 defa arıyordu. Başına bir şey gelmesinden korkuyordum. Normal bir toplantı iş olamaz çünkü çok kötü gitti. Ne oldu anlamadım bile. Beni rahatlatmak için bir iki bir şey demişti.

Lalin artık daha hareketliydi. Emekliyordu. Ben nereye gidersem arkamdan geliyordu. Yere oturup benim Mert ile buraya geldiğimde sahiplendiğim bir kedi daha vardı. Hem onunla oynuyor, benim kendi minnoş köpeğim ile oynuyordu. Çok tatlı duruyorlardı.

Ben üstümü giyerken yanımda duruyordu. Bana bir şeyler anlatıyordu. Onu dinliyor gibi yapıyorum, daha çok anlatıyor. Öpmeden duramıyorum.

Lalin ile yemeğe indik. Hala beni geceleri emiyordu. Hala bırakmadı ne yaptıysam olmadı, aynı babası gibi huyu. Bir şeye alışınca bırakmıyor..

Ona da yemek yediriyordum. Her şeyi yiyor seçmiyor. Bir yandan da kendi işlerim ile ilgileniyordum. Bugün çok yoğunum...

Esra ile Bars geldi. Şaşırdım. Esra'nın karnı baya büyüdü. Beş buçuk aylık hamile. Çok güzel geçiriyordu bu zamanlarını. Kendi hamileliğimi düşününce onun ki çok çok iyiydi.

"Aaa hoş geldiniz?"

Ayağa kalkıp sarıldım.

"Hoş buldum yengecim... Benim prensesim neredeymiş acaba?"

Lalin'e doğru koşarak gitti. Kucağına alıp öpmeye başladı. Bars'ı çok seviyor.

"Hoş bulduk kuzum.."

"Kahvaltı yaptınız mı?"

İkiside hayır dedi.

Masanın başında bekleyen hizmetçilere bakıp;

"Hemen servis açın."

Hep beraber oturduk masaya. Ben genelde Mert'in yerinde oturuyorum. O olunca da oturuyorum. Bana bir şey diyemezdi ki😀

"Yaa ben bu kız için ölürüm yaa.. Amcasının gülü bee."

Lalin zaten bebek, Bars'ın da çocuktan farkı yok. Tam anlaşıyorlar.

Güldük.

"İkinizin beraber gelmesine şaşırdım. Ne oldu bakalım?"

"Ben istedim kuzum ya. Ben Ömer'i özledim. 1 haftadır yok. Eniştemi ara göndersin kocamı."

Gülüp yanaklarını sıktım.

"Kuzum derim ama Mert ile günde bir defa 2-3 dakika konuşuyoruz. Beni bile arayamıyor."

Dudağını büzdü.

"Esra yengem sen ara gel de."

"Diyorum abim ile meşgulüm diyor. Geleceğim diyor. Diyor da diyor yani."

"Ee kuzum yarın annen geliyor, sıkılmazsın. Burada kal bugün de."

"Ben kocamı istiyorum ama.."

Haline gülmeye başladım.

"Tamam ararsa gönder Ömer'i yoksa Esra seni döver derim."

Hep beraber güldük.

Beraber kahvaltı yaptık.

"Bars ver kızımı da yemeğini yesin, sende ye."

"Tamam yaa.. hemen yedir ki daha işim var Lalin ile."

"Ne işi bu?"

"Sonra görürsün yengem."

Bir şey demedim.

Isabel de eve geldi. Bana işler ile ilgili biraz bilgi verdi. Bugün işe gidemezdim. Benim asıl ekibi eve çağırdım. 14 kişiydik.

"Şimdi beni iyi dinleyin kızlar. Kim ne isterse getirin. Bir kaçınız toplantı odasında dursun. İhtiyacım olacak."

"Tamam Eftelya hanım. Hemen koordine edeceğim herkesi."

Kafamı salladım.

Esra da benimle beraberdi. Lalin Bars'ın kucağındaydı. Aldı götürdü onu. Ne yapacaklarını bilmiyordum.

2 saat kadar proje ile ilgilendik. Bu ekibimi çok seviyorum. Çok güldük, eğlendik proje için baya bir şeyleri de hallettik.

"Tamam arkadaşlar siz gidebilirsiniz. Yarın dinlenin. Ertesi gün hepinizi enerjik görmek istiyorum."

Çok çalıştılar, kıyamadım hiç birine.

"Isabel sen gitme. Küçük bir işimiz var."

"Tamam ben bahçeye gideyim o zaman."

Kafamı salladım.

Esra ile de konuştuk. Bugün çok eğlendik. Esra'nın da can sıkıntısı gitti.

Kızımı özledim. Bakıcısı da yoktu bugün. Bars'ın odasına gittim. Kapıyı tıkladım ses yok. Yavaşça kapıyı açıp girdim ki ikisi de uyumuş.

Halleri çok komikti. Lalin'i alıp odasına götürdüm. Ne yaptılar acaba kızımla merak ediyordum. Resim mesim dedi ama..

Bahçeye indim. Biraz dedikodu yaptık. Isabel varken bir şey anlatmak sorun olmuyor. 1 saat daha oturduk. Ben odama çıktım. Lalin bu kadar saat uyumaz normalde.

Bizim yatağımızda yatıyordu. Hala uyuyordu. Çok uyudu. Kaldırmazsam gece uyumazdı. Yanına gidip onu uyandırmaya çalışıyordum.

Kucağıma alıp omuzuma yatırdım. Yavaş yavaş uyanıyordu.

"Annecim.. Hadi uyan güneşim.. Ben seni çok özledim.."

İyice uyandı, beni emmek istiyordu. Gönlü olsun diye biraz emzirdim. 5 dakika sonra kendi kendine kalkıp omuzuma yattı.

Gülmeye başladı. Bir de beni öpüyordu. Öpmeye çalışması zaten ayrı bir güzellikti. Biraz da onunla oynadım. Esra yanıma geldi.

"Bende bu kız nerede diyorum."

"Miniğim uyanmış teyzesi."

Şımarmaya başladı.

"Yarın bende bebeğimin cinsiyetini öğreneceğim. Annem babam artık gelseydi."

"Geliyorlar kuzum işte. Boşver."

Babası tedaviye başladı. Baya iyidi. Onu beklediler hep. Esra'yı da göndermedik. Hamile hali ile zorlanırdı. Yarın da geleceklerdi.

Esra kucağına aldı, onunla ilgileniyordu. Bende çalan telefonumu açtım.

"Aşkım, nasılsın?"

Sesi biraz kötüydü.

"İyiyim canım, sen nasılsın? Kızım nasıl?"

"İyiyiz sevgilim Esra ile aşağıda. Seni özledim ben."

"Bende sizi özledim güzelim, işim bittiği gibi geleceğim hemen."

"Sesin kötü hasta mısın?"

"Uykusuzum sadece. Sesini duyup uyumak istedim."

"Öpüyorum seni.. rüyanda kızım ile beni gör."

Dediğime güldüm. Kendi de güldü.

"Dikkat et kendine."

Telefonu kapattı. Bende aşağı indim.

Akşam yemeğine masaya indik. Bars evden hemen gitti. Sebebini anlamadım. Yemekten sonra Esra evine gitti. Hazırlık yapmak istiyormuş. Bende kızım ile biraz dışarı çıktım. İkimizde aynı kıyafetleri giydik. Beraber fotoğraf çekildik. Biraz mağaza gezdik. Kız kıza takıldık.

Arabaya geçtik. Ben arkadaşlar ile buluşacaktım. Bir kafeye gittik. 3 arkadaştık. Esra buna rağmen gelmedi. Zorlamadım.

Kızlar Lalin'i seviyordu, laf ediyorduk. Kendimi bir boşlukta hissediyordum. Mert'in sesi kötüydü, gerçekten nasıldı acaba?

Saat akşam 11 di. Biz de eve gidiyorduk. Arabadaydım...

Sabah ben kahvaltı yaparken Lalin yerdeydi. Kendi kendine bir yerlere gidiyordu, ediyordu.

Çayımı içerken ona bakıyordum. Elime bir şeyler getiriyordu. Kapıdan sesler geliyordu. İçeriye Mert girdi. Onu görünce çok şaşırdım.

"Aşkımm.."

Yerimden kalkıp ona koştum.

"Dünyam.."

Sarıldım. Ne kadar çok özlemişim.

Kafamı kaldırıp dudağından öptüm.

"Niye geleceğini haber vermedin?"

"Bir anda gelme kararı verdim. Sizi çok özledim."

Gülümsedim. Daha çok sarıldım.

Lalin 2 basamağı emekleyerek çıkmış "baba" diye bağırarak geliyordu.

Mert ona doğru gitti. Kucağına alıp iyice öptü. Çok özlemiş onu. Lalin de özlemiş. Kafasını omuzuna koydu, kolları iyice açıp sarıldı.

Mert bana bakıp güldü.

"Bana sarılıyor mu, ben mi yanlış hissediyorum?"

Gülerek;

"Aaa babası tabi ki sarılıyor. Bak şimdi."

Yanlarına yaklaştım.

"Lalin babanı öp bebeğim."

Bir iki defa tekrar ettim. Onu öptü.

Mert'in bu hali çok güzeldi. Çok özlemişiz onu. Mert kendini çok salmış. Sakalları uzamış çok mutsuz, hasta gibi.. Bu bir haftada çökmüş. Niye böyleydi acaba? Sorsam ağzını açmaz ama hali de pek iyi değildi.

Beraber kahvaltı yaptık. Lalin'i öğle uykusuna yatırdım. Mert'in yanına gittim. Duştan çıkmış üstünü giyiyordu. Gidip tekrardan sarıldım.

"Niye bu kadar çok özlettin bize kendini ya? Hani 2 gün gidecektin?"

"Planladığım gibi gitmedi ki, yoksa bende bu iki kızı bekletmek istemezdim. Ben de sizi çok özledim." 

Tekrardan öptüm.

"Sevgilim sen iyi misin?"

"İyiyim.."

"Emin misin?"

Kafasını salladı.

Beraber bahçeye çıktık. Bana başına gelen bir kaç şeyi anlatıyordu. Yalan şeyler bu hali ile dediklerini yaptığını sanmıyorum.

"Aşkım sen onu boş ver de, senden istediğim şeyi hallettin mi?"

"Hangisi?"

"Aşkım ya bir tane şey istedim, unutmadın değil mi?"

"Bir düşünmem lazım."

Omuzuna vurdum.

"Unuttun değil mi?"

"Ne istediğini hatırlayamadım yavrum."

"Mert yaa.."

Gülüp daha çok sarıldı.

"Haa şu şey.."

"Hıhh o şey.."

"Almadım.."

"Neden?"

"Ne gerek var?"

"Benim için önemli belki de?"

"Parmağında, kasada yüzlerce yüzük var. Hala takmadığın bir sürü var."

"Ama istiyordum..."

O yüzük çok hoşuma gitmişti. Çok çok çok güzeldi.

Bir anda bir kutu geldi. Kutuyu bana uzattı.

"Aldın mı?"

"Aç bak.."

Lalin ile bana çok güzel bir bileklik almış. Aynıydı. Lalin'in ki çok minnoştu.

"Wayy çok güzel bunlar. Kızımın ki daha minnoş."

"İstediğin yüzük de yarın gelecek küçük hanım."

"Yaa aldın niye bana yalan söylüyorsun ki? Gıcıkk."

Bana güldü. Biraz oturduk. Mert mutsuzdu, ya benim enerjimi de sömürdü. Sorduğum ettiğim şeyleri sürekli erteliyor. Biraz coşkulu şekilde.

"Aşşkkımm tatil planı ne oldu? Yine evde tıkalı kaldık. Şu güzel yaz mevsiminde."

"Şuan gidemeyiz."

"Neden?"

"Sebebini açıklayamam ama şuan gidemeyiz."

"Ne zaman gidebiliriz?"

"Bilmiyorum."

"Aşkım bu kadar açıklama yapmasaydın ya ne gerek var."

Gözlerimi devirip, biraz yanından uzaklaştım.

2-3 dakika sessizlik oldu.

"Dışarıda yiyelim mi yemeğimizi? Daha sonra seni eve bırakırım, benim de işim var."

Omuzlarımı kaldırıp indirdim. Kalkıp eve yürüdüm. Mutfağa gittim. İmalı konuşup;

"Mert beyinizin istediği yemekleri yapın."

Mert'in yanından bakmadan geçtim.

"Şiiştt buraya gel küçük hanım. Bu trip ne şimdi?"

Kendine çekip sarıldı.

"Ya gittin gelmek bilmedin. Beni bile aramıyorsun, bir anda geliyorsun, yaptığım tüm planları ertelettiriyorsun sebebi de yok, çocuk avutur gibi yemeğe çıkalım diyorsun beni hemen geri eve bırakıp yine gideceksin. Ben ne anladım şimdi?"

"O kadar mı kızdırdım seni?"

Cevap vermedim.

"Yavrum 1 hafta sonra istediğini yaparız olur mu? Ama bir hafta boyunca bana kızma."

"Sebep?"

"Yavrum sebebini ne yapacaksın?"

Yüzümü buruşturdum.

"Gel hadi beraber gidelim. Kızımızda gelsin."

"Bence gerek yok, senin işlerin çok."

"Kızıyorum bak... siz her şeyden önemlisiniz."

"Hııhıı.."

Odaya çıktık. Benim üstüme bir ceket aldı. Lalin de uyanmış. Onu da aldı. Zorla götürdü..

Lokanta da hiç güzel değildi. Bu sefer beğenmedim. Yine de bir şey demedim.

2 saat beraber kaldık. Bizi gönderdi, kendi de gitti. Ben de Esra'ya gittim. Annesi geldi.

Biraz onlar ile oturduk. Lalin onlar ile konuşuyordu. Sevim teyze onu o kadar çok sevdi ki, bir ara Esra'yı bile unuttu.

"Sevim teyze senin bebeğin küsüyor bak."

Esra'yı ima ettim.

"Benim bebeğim hiç büyümedi ki."

Gülüştük. Onlar otururken Ömer'in arkasından dışarı çıktım.

"Ömer.."

Bana dönüp baktı.

"Buyur yengem."

Kolundan tutup biraz arabaya doğru gittik.

"Mert'in neyi var? Niye bu kadar mutsuz? Nasıl geldi o öyle. Belli etmemeye çalışıyor ama belli oluyor. Saçı sakalı değişmiş, keyfi yok. Bir şey diyorum yok diyor, erteliyor, bir hafta bana izin ver vs. saçmalayıp duruyor. Şimdi de ortada yok, nerede?"

"Bir şey olmadı yengem. Nereden çıktı? Hem nerede olduğunu diyemem. Abimin kesin emri."

Gözlerimi sımsıkı kapattım.

"Beni sinirlendirme ne oldu diyorum. Ona göre hareket edeceğim."

"Benim anlatmam doğru olmaz, abim ile konuş yengem."

"Öyle mi Ömer?"

"Yengem o ses tonun ile sorma ama vallahi bir şey diyemem."

"Bunu unutmam ama Ömer... Çıkacağım arabamı getirsinler."

"Yengem ya.."

"Sus sus konuşma.."

İçeri sinirle girdim. Yine ne karıştırıyorlardı acaba. Lalin'i alıp arabaya bindim. Ömer de benim yanıma oturdu.

"Pardon sen nereye acaba?"

"Benim de seninle gelmem gerek yengem."

"Siz beni deli edeceksiniz gerçekten. İn arabadan ya. Karının yanında dur. Şoförüm var, korumam var."

"Olmaz yengem."

Derin nefes verdim. Bu gece beni sinirlendirmek için uğraşıyorlar.

Lalin de mızmızlanmaya başladı. Uyumuyor, ağlamıyor da sadece mızmızlanıyor.

Eve gitmedik. Ömer telefon ile konuştu bana bakıp;

"Yengem abim seni başka bir yere çağırıyor. Ben şimdi gideceğim seni oraya götürecekler. "

Cevap vermedim. Arabadan indi şoförüme bakıp;

"Beni eve götür, dediği yere gitmiyoruz."

"Emin misiniz Eftelya hanım."

"Eve diyorum sana."

Biz eve geçtik. Beni aramak yerine Ömer'i arıyordu. Sinir oldum.

Lalin'i odasına koydum, kapıyı açık bırakıp odama geçtim. Terasta biraz oturdum..

2 saat sonra Mert geldi. Sinirli biraz.

"Hoşgeldin."

Önümde durdu bana baktı. Baya bir içmiş. Gözlerime baktı.

"Seni çağırdım niye gelmedin?"

"Gelemezdim Lalin huysuzlandı."

"Benim sana ihtiyacım vardı, seni bekledim."

Hali çok kötüydü.

Avuçlarımı yanaklarına götürdüm.

"Ne oldu canım, anlat şimdi?"

Hala bana bakıyordu. Bir anda bakışını köşedeki vazoya çevirdi.

"Bir şey yok.."

Arkasını dönüp odaya çıkıyordu. Şaşkınca ona baktım.

Bende odaya gittim.

"Sevgilim durur musun? Ne oldu anlat hadi.."

Bana bakmıyordu şimdi de. Derin bir iç çektim. Arkamı dönerken beni çekti, öpmeye başladı. Onun şu an ki duygusunu, hareketlerini anlamlandıramıyordum.

Beni öpmeyi bırakınca;

"Beni tek bırakma Eftelya.."

Gülümseyerek.

"Sevgilim neden bırakayım seni ki.. Hadi gel küveti hazırlayım, biraz dinlen iyi gelir. Sonra kahve içersin uyursun olur mu?"

Bana sımsıkı sarıldı. Ne oluyor anlamıyorum. Ne yaptı da pişman acaba. Normalde asla pişman olmaz ama bu halinden de belli oluyordu...

Üstünü çıkartmaya gitti. Küveti hazırladım. Lalin uyanınca yanına gittim.

Yatakta uyuyor ama ağlıyor da. Kabus gördü galiba.

"Annecim ağlama prensesim. Ben yanındayım."

Uyandı bana bakarak ağlıyordu. Kucağıma aldım. Biraz emzirdim, kucağımda uyudu. Arada bir burnunu çekiyordu. Emziğini verdim, şarkı açıp yatırdım.

Benim odaya geçip Lalin'in odasının kamerasını da açtım. Uyanırsa haberim olur.

Mert'in yanına gittim. Kafasını geriye yaslamış, kendi kendine farklı dilde konuşuyordu. Yanına gidip küvetin kenarına oturdum.

"İyi misin sevgilim?"

Bana baktı. Gözlerini açıp kapattı. Eğilip dudağından öptüm.

Omuzlarına masaj yapmaya başladım.

"Anlat bakalım seni dinliyorum."

Cevap vermedi.

"Ama anlatmazsan ben çözüm bulamam, yardımda edemem. Aramızda saklı bir şey yok değil mi sevgilim?"

Tekrar bana baktı.

"Bir şey yok güzelim. Sadece biraz canım sıkkındı. O kadar."

"Sebebi ne işte?"

Tekrar sustu. Üstelemedim.

Tekrar öpüp, yanından kalkıyordum. Elimi tuttu izin vermedi.

"Gitme.."

"Tamam sevgilim."

Tekrar oturdum. Ona baktım. Hiç alışık olmadığım bir durumdu.

Biraz daha kaldı, sonra çıkıp duşa girdi. Bende üstümü değiştirmeye gittim. Geceliğimi giydim. Kahve istedim. Biraz ayılması lazım.

Üstüne bir şort giyip gelmiş. Yatağa kendini attı.

"Kalk bakalım sevgilim. Bu halde uyuyamazsın kahve istedim onu iç."

Bana bakıp vücudumu süzdü.

"Niye öyle baktın?"

"Bu benim aldığım değil mi ya?"

"Ya ya senin aldığın maşallah her şeyi unutuyorsun geceliği ne hikmetse unutmuyorsun."

Kapı çaldı. Kahveyi ellerinden aldım.

"Otur iç bunu."

Yattığı yerden oturdu, bende onun önündeydim. Beni bacaklarımdan kendine çekti.

"Kahve yerine seni istesem olmaz mı?"

Güldüm.

"Bak bak bak.."

Elleri bacaklarımda geziniyordu..

Bacaklarıma bakmaya başladı.

"Sen ilk önce kahveni iç düşünürüm."

Kahveyi ona uzattım. Sıcak kahveyi başına dikti. Gözlerim kocaman oldu.

"Aşkım yavaş içsene. Yanmadın mı?"

Sırıtarak.

"Senin ateşinden başka bir şey yakmaz beni yavrum.."

Hafifçe yanağına vurdum.

"Deli ya.."

Belimden tutup kendine çekti. Kendi geriye yattı, üstüne düştüm.

Gözlerime bakıyordu. Hafifçe yutkundum.

"Bu gece seni istiyorum, arzuluyorum Eftelya.."

"Ben de seni istiyorum.."

Onun bedeninin altındaydım. Beni öpmeye başladığında elleri vücudum da dolanıyordu...

Sabah Lalin'in ağlamasını duydum. Yanımdaki tabletten baktım. Oturmuş ağlıyor. Yataktan kalkıp üstüme geceliğimi geri giydim. Yanına gittim. Beni görünce kollarını açtı.

"Günaydın annecim.. "

Kucağıma alıp kokusunu içime çektim. Sabah 6 da uyanmış. Bizim odaya götürdüm. Yatağa geçip oturdum. Lalin'i de kucağımda biraz şarkı söyleyerek, hafif sallayarak uyuttum.

Mert'e baktım. Uyuyordu. Sakin ve sessiz..

Yarım saat sonra Lalin yine kıpırdanmaya başladı. Uyumazdı artık beni de uyutmazdı.

Onunla konuşuyordum. Bir süre sonra Mert ile aramıza koydum. Mert ile uğraşıyordu.

"Baba, baba" diye onu uyandırmaya çalışıyordu. Uyanıp ona baktı.

"Prensesimm.. Sen beni mi uyandırıyorsun? Niye uyumadın sen küçük bıcırık?"

Ona bir şeyler anlatıyordu. Halleri ne komikti. Ben yanlarından kalktım, lavaboya gittim. Geldiğim de Mert Lalin'i koluna yatırmış, uyutmaya çalışıyordu.

Sessizce

"Uyumaz sevgilim o."

Bana göz kırptı. Baktım gözleri gidiyordu.

Gülmeye başladım. O uyuyunca odasına götürdük. Biz de Mert ile tekrar yattık ama uykumuz kaçtı. Arkamdan sarılıyordu bu yüzden de sürekli sırtımı boynumu öpüyordu.

Koluna iyice sarıldım. Biraz konuştuk derken artık kahvaltı saati geliyordu.

Yataktan kalktım, giderken Mert;

"Yavrum bir gecelik bu kadar mı yakışır ya?.."

"Ee ben giyiyorum sevgilim."

Gülerek geri gittim..

Yemek yerken ben bir yandan Lalin'in karnını doyuruyordum bir yanda Mert ile bir şeyler ayarlamaya çalışıyordum.

Ömer geldi. Onu görünce gülmeyi bıraktım.

"Günaydın abi, günaydın yengem."

"Hain kostak da geldi."

Mert bana bakıp;

"Ne yaptı bu yine?"

Ömer oradan lafa girip;

"Bir şey yapmadım abim ya sadece.."

Ömer'e dik dim bakıp;

"Sadece, öyle sevgilim. Sebebi bende kalsın."

Ben geri önüme döndüm. Birazdan çıkacaklardı. Bende üstümü giyip ofise gidecektim. Lalin'i bakıcılarına bıraktım.

Yolda arabayı Ömer kullanıyordu. Dikiz aynasından ona bakıp durdum. Tedirgin olsun istedim, o bana anlatmadı rahatsız olsun.

Mert;

"Yavrum bana bak sen, ne iş dönüyor yine."

"Ne işi sevgilim aaa, benim öyle şeyler ile alakam olmaz bilirsin."

"Bilmez miyim hiç?"

Gülümsedim.

Beni bıraktılar gittiler. Akşama kadar buradaydım. Bugün de böyle bitmişti. Ne tuhaf bir gün oldu bana ya...

Beğendiniz mi?

Mert ne saklıyor sizce?

Beğendiniz/ sevmediğiniz yer neresiydi?

Oy vermeyi unutmayın 🌸

Yorumlarınızı bekliyorum..

Continue Reading

You'll Also Like

79.3K 1.4K 39
Hafifçe kıkırdadı. "Kıskandın mı? "Ben mi? Neyini kıskanacakmışım senin?" Sırıtmaya devam ederken sorumu duymazdan gelerek, "Bana diklenmene bayılıyo...
1.1K 415 23
Peri ile Kemal in aşk hikayesi. İnişli çıkışlı. Zorlama ile baslayan bir aşk. Okumadan elestirmeyin derim. Kapak @yourchoice ye aittir.
2.9M 103K 68
Kesit 👇 "Hiç boşuna çabalama sen benimsin!" diye tıslayınca utanmasam oturup ağlayacaktım. Neden bu bana aşık oldu ve başıma bela oldu. "İstemiy...
1.5M 96.5K 49
Bir gerçek ailem klişesi. Düzgün yazılmış, saçma olmayan bir biyolojik ailem kitabı arıyorsanız, hoş geldiniz. Yalnız içeri girmeden uyarayım! Ankara...