sope : whit

Galing kay yulafsua1

16.1K 1.3K 3.5K

Yoongi'nin kapısına bırakılan bebek ve özel doktoru hoseok Higit pa

2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
final

1 GİRİŞ

2.3K 130 536
Galing kay yulafsua1

Ahh~"

"Y-yoon~"

Yoongi boynumu emerek büyük beyaz parmakları eli ile penisimi çekiyordu

"Söyle bebeğim"

"H-hızlan~"

"Nasıl istersen güzelim"

Boynumu daha sert emmeye ve ısırmaya başladı, parmaklarımı uzun sarı saçlarına daldırdım ve kendime bastırdım, penisimi daha hızlı çekmeye başladı.

Korku ile gözlerimi açtım ve etrafıma baktım, çok korkunç bir rüya görmüştüm.

Kafamı iki yana sallayarak yataktan kalktım ve banyoya girdim.

Duş aldıktan sonra üstümü giyindim, güneş kremi ve vitamin serumunu sürüp aşşağı indim.

Kahvaltımı yaparak hastaneye gittim ve odama girdim.

Herşeyi baştan anlatsam iyi olur.

Ben çocuk doktoruyum ve Mafia Min aptal yoongi'nin çocuğuna özel olarak bakıyorum.

Birazdan yine gelicek ve sinirimi bozucak, aptal bana hükmetmeye çalışıyor ama asla ona boyun eğmem.

Kapı çaldığında elimdeki evrakları düzeltirken "gir" diye seslendim, her zamanki gibi jungkook'un ağlama sesi odaya dolmuştu.

Namjoon kapıyı açtı ve girdi, kucağında jungkook'u sallarken arkasındaki yoongi'de sinir ile gözlerini devirdi, hangi aklı başında bir insansan evladını terk etmek için başkasının evinin kapısına koyar ki, bu kişi özellik ile Min Yoongi gibi birinin evi ise.

Jungkook ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu, namjoon'da neredeyse onunla beraber ağlıyacak gibi duruyordu.

Kalkarak jungkook'u kucağıma aldım, kokumu alınca hemen susmuş ve gülmeye başlamıştı, ne gariptir ki sadece  ben ve yoongi kucağına aldığında susuyordu ki yoongi jungkook'dan nefret ediyor ve asla kucağına almıyordu.

Yoongi sinir ile "sonunda, doktor çocuğu düzgün tut sende" dediğinde bende "nasıl tutacağımı biliyorum karışma bana" diyerek jungkook'u sedyeye uzandırdım .

Küçük parmakları tek parmağımı tuttu, bende gülümseyerek elini öperek "bebeğim çokmu ağladın sen" dediğimde yoongi arkamdan taklidimi yaptı, sinir ile nefes alarak stetoskop'umu alarak jungkook'un zıbınını açtım ve minik kalbini dinledim.

Rutin kontrolümü yaptım, zıbını düzelttim ve kucaklayarak burnunu öptüm.

Namjoon "şey anne sütü bitti ve bu aralar fazla iştahsız ne yapsam içiremiyorum" dediğinde kaşlarımı çattım.

Jungkook gülerek parmaklarını yanağıma koydu.

"En son ne zaman süt içirdin" dediğimde namjoon "bir tek sabah içti" dediğinde jungkook'a iştah açıcı şurup yazdım.

Reçeteyi uzatarak "sabah süt'e bir damla karıştırıp içir" diyerek yoongi'ye dönüp  "sende biraz çocuk ile oyna , sevgisizlikten duygusuz olucak çocuk" diyerek sinir ile baktım.

Yoongi kaşlarını çatarak "neden seveyim kimin olduğu belirsiz bir çocuğu" diyerek iğrenerek jungkook'a baktı, bende arkama yaslanarak "gerçi senin gibi  duygusuz ve öküz biri nasıl çocuk sevebilirki,sende haklısın, yazık jungkook'a" dediğimde masaya vurarak "kapa o çeneni" diyerek tısladı.

Bende eğilerek "kapatsana" dediğimde sinir ile "seninle uğraşamam" diyerek kalktı ve jungkook'u kucağına alarak çıktı.

Bende arkasından gülerek baktım, namjoon "hoseok nasıl sürekli bu şekilde korkmadan sataşıyorsun anlamıyorum , adam seni tek kurşunu ile öldürebilir"

"ama öldüremez çünkü bana muhtaç" diyerek arkama yaslandım.

Namjoon göz devirerek "süt" dediğinde kalkarak odadan çıkıp dolaptan iki şişe süt çıkartarak geri geldim ve namjoon'a verdim.

"Dediğim gibi ilaçtan sadece günde bir defa bir damla süte karıştır ve içir bir haftada iştahı açılır, iki ay sonra iki yaşına gelicek,  o zaman anne sütüne ihtiyaç kalmaz, gelişim , devam tozları var, birdahaki kontrolde onları yazarım, o tozları normal süt'e karıştırıp verebilirsin"

Namjoon kafa salladı, ayağa kalkarak "tamam, görüşürüz" diyerek odadan çıktı.

Bütün gün minik tombul yanaklılar topluluğuna yani minnak hastalarıma baktıktan sonra hazırlanarak odamdan çıktım.

Arabama binerek  tam çalıştırıcak iken telefonum çaldı, arayana baktığımda 'sülük arıyor' yazısı ile gözlerimi devirdim ve açtım

+ ne var

-bizde sana bayılmıyoruz, jungkook'un ateşi var gibi ,gelde bak, çocuk elimde ölmesin

+ düzgün konuş be dağ ayısı, 20 dakikaya oradayım, çocuğa birşey yapma

-ew ew çok konuşma

Diyerek telefonu yüzüme kapattı döl israfı.

Yoongi'nin evine geldiğimde korumalar kapıyı açtı, artık beni tanıyorlardı, gerçi bir senedir geliyorum tanımasalar ayıp olurdu herhalde.

Kapıyı çaldım, yine üstsüz bir yoongi karşıladı beni, pezevenk'in vücudu okadar iyiydiki ağzım sulanıyordu, kafamı kaldırarak "çekilse dana" dediğimde yüzünü ekşitip "her gün dahada soğuyorum senden" diyerek geri çekildi.

"Ben de sana çok ısınıyorum" diyerek dil çıkattım ve salona girdim, jungkook koltukta öylece duruyordu , korku ile yanına giderek kucağıma aldım, sinirle "salakmısın sen , ya kıpırdanıp yere düşseydi" dediğimde beni takmayarak omuz silkti ve koltuğa oturdu.

Jungkook'un alnına elimi koyduğumda ateşi vardı, üstünde ne varsa çıkartarak ince örtüye sardım, kucağıma alarak "kıçını kaldırda banyonun nerede olduğunu göster" dediğimde sinir ile nefes vererek kalktı.

Bir odaya girdi ve ışığı açtı, her yer siyahtı ve kendisi gibi kokuyordu, odasına getirmişti beni.

İlerleyerek bir kapı daha açtı, bende arkasından girdim, jungkook'u kucağına vererek suyu ılık hale gelmesi için ayarladım, geri yoongi'den jungkook'u alarak altındaki bezi çıkarttım.

Suya elimi soktuğumda ılıktı, jungkook'u ılık suda yıkadım ve havluya sardım, odadan çıktığımda yoongi'ye bez ve zıbın getirmesini söyleyerek jungkook'u yatağa uzandırdım.

Yoongi elinde zıbın ve bez ile gelince alarak bezini takıp zıbını giydirdim, kucağıma alarak "ışığı kapat ve çık" dediğimde yoongi "burası benim odam" diyerek göz devirdi "beni ilgilendiren birşey" diyerek kaşlarımı kaldırdığımda sinir ile ışığı kapatarak çıktı.

Jungkook'u uyutarak odadan çıktım, aşşağı inerek koltuğa attım kendimi, yoongi umursamazca "bu gece burada kal, çocuğa birşey olursa sorumluluğu üstlenemem" dediğinde göz devirip "zaten kalıcam, çocuğu sana bıraksam sabaha ne olur hali düşünemiyorum bile" diyerek esnedim.

Yoongi televizyon'u kapatarak "hadi uyuyalım , uykum geldi" dediğinde bende gözlerimi açarak "iyide üstümü değiştirmem için birşey getirmedim" diyerek dudaklarımı büzdüm.

Yoongi kalarak "gel hadi" dediğinde arkasından gittim, odasına girerek normal ışığa nazaran daha loş olan ışığı açtı.

Dolabına giderek bir t-shirt çıkarttı, bana uzattığında baldırlarıma kadar geliyordu, bende 10 cm uzundu ve kalıplıydı dağ ayısı.

Ben alt için beklerken "bu olur sana" diyerek odadan çıktı, bende nefes vererek kotpantolon ve gömleğimi çıkartarak  verdiği t-shirt'ü giydim, aynaya baktığımda baldırlarımın dört parmak üstündeydi.

Odadan çıkarak su almak için mutfağa girdim, yoongi masada oturmuş tabletten birşeyler  ile uğraşıyordu, ona bakarak "bardaklar nerede" dediğimde kahvesinden bir yudum alarak "sağ, sonuncu dolap" dediğinde  dediği dolaba giderek açtım , bardak alıcak iken öksürdüğünü duyduğumda arkama baktım.

Göğüsüne vuruyordu, bende giderek elini çektim ve kafasını dikerek alnın ortasına parmağımı  bastırıp hafif hafif sırtına vurdum , derin nefesler aldı ve kafasını eğdi.

Endişe ile "iyimisin" dediğimde kafa salladı, yerinden kalarak mutfaktan çıktı, bende bardak alarak su içtim ve lambayı kapatarak odaya gidip jungkook'un yanına uzanarak uyumaya başladım.

Bunu iyi bir anımda yazmadım, umarım seversiniz

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

6K 1K 20
wooyoung kızlar ben asik oldum yunho daha aski biraktim diyeli 12 saat olmadi orospu
366K 24.9K 45
❌KÜFÜR İÇERİR❌ Eğlenmek için bilmediği bir numaraya mesaj atan Jung Hoseok, Min Yoongi ile tanışır. Jung Hoseok; sokak dansı yapan pek ünlü olmayan b...
1.5K 208 10
yoongi ve hoseok'a verdiği güller
7K 565 24
" Ya ayrıldık diyorum ben ayrıldık." Tamamen hayal ürünüdür! Gerçekle ilgisi yoktur! Yan karakterler ve shipler; ...