Yaz' ın müjdecisi güneş
Gösteriyordu. ...
Yüzünü sıcaklığıyla
Bulutların arasından,
Kışın insanlar üzerinde
bıraktığı, derin yaralar
Kapanıyordu
yavaş yavaş
Kapalı alanlar
Kendi hallerine bırakılıp terkedilmiş,
Açık alanlarsa
adım yüz, ses,
Duymaya alışkındı.
Bolluklarıyla
Belli ki
Uzunca, bir aradan sonra
Kuşların hatırında kalmıştı
Ağaçların dalları
Konup şakıyorlardı,
aynı şarkıyı
Ersin ve erol 'sa yaptıkları belalardan
Adeta
Vakit , ayıramayıp
görüp yaşayamıyorlardı!
Bu anları
Yine başka bir hesap verme günü
Çıkarmıştı!
İkisini komserin karşısına
Komser
yine mi siz ikiniz
Daha, bir hafta önce burdaydınız
Kim bilir
Kimin ocağına incir ağacı, diktiniz
Diyerek
Başlamıştı.
Sözlerine
Geçenki, belanız
çaldığınız arabayı çaldırmıştınız
başka birine
Hiç, kontak anahtarı
unutulup bırakılır mı
Len. ...
Arabanın üzerinde
Zerre kadar
Akıl yok len ikinizde
Diyordu ki;
Erol
Komserim kalmıştık dağ gibi biryerde,
Çalmıştık iki tavuk
Birkaç yumurta,
birinin kümesinden
tam kaçıyorduk ki:
Odane
Karşımıza ayı çıkıp dikildi birden
Allah ne verdiyse
Topuklamaya başladık,
O korkuyla
Derman kalmadı.
İkimizde
Birevin
Kapısına varmış.
Vuracakken biri elinde
yangın tüpüyle çıkıp pimini çekerek
yüzümüze tuttu.
Döndük.
Pudra sürmüş kadının yüzüne
Allah rızası için
biri çeşme, yaptırmış
Yol üstü.
Bir yere
Elimizi yüzümüzü yıkayıp soluklandık o yerde.
Derken
Komserin kapısı çalarak,
selamsız sabahsız
Boynunda kravat
Siyah takım elbisesiyle
Ayakkabılarını
Sanırsın
Ayna yalamış parlaklıkta
Erol 'un amcası
Milletvekili hüseyin bey
İçeriye girdi. ..
Yiğenlerimin bu suçlarınıda
affedeceksin diye .