V İ R A

By mutsuz_patates

275K 18.7K 1.4K

Yıllarca babasız büyümüş, onu bıraktığını düşündüğü için ondan nefret eden bir kız çocuğu. Bir kızı olduğunda... More

KARAKTER TANITIMI
1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
INSTAGRAM BÖLÜMÜ
11.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
INSTAGRAM BÖLÜMÜ
24.bölüm
ÖNEMLİ!
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
INSTAGRAM BÖLÜMÜ
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm

5.bölüm

9.3K 551 42
By mutsuz_patates











Havalar hafif soğumaya başlamıştı.
Eylül ayının ortalarına gelmiştik artık.
Gerçi Aydın genelde sıcak olurdu.
Ve bugün günlerden çarşamba'ydı yani o lanet test sonuçları çıkmıştı.
Zaten biz sonuçu biliyorduk o adam babamdı.
Biz bunu kabul etmiştik, sadece o gün hastane bahçesinde söylediği sözler tedirgin ediyordu.

Dayım sabah mesaj gelir gelmez hastaneye gitmişti.
Giderken hala içinde bir nebze olsun umut vardı.
Dayımın üzülmesini istemiyorum oysa ki.

Dayım bahçe kapısından içeri girdiğinde yüzü sirke satıyordu.
Öğrenmiş demek ki sonuçu.

"dayıı" diye seslendiğimde cevap vermeden yanıma oturdu ve sarıldı.
Elinde ki zarfı masaya bıraktığında hemen alıp açtım.

'Kenan Serez'in 99,99 Vira Gündoğdu' nun biyolojik babası olduğu tesbit edilmiştir. '

Yazıyordu.

Zaten sonuçu biliyorduk ama resmi olarak da okumak tuaf hissettirmişti.
Annem neden yapmıştı bunu bize.
Asla baba da baba diye ağlayan bir çocuk olmamıştım ki.
Dayım ve dedem asla yokluğunu hissetirmedi bana.
Şimdiyse yokluğunu aramadığım birinin varlığına ihtiyacım yoktu ki.
Aradan geçen bir saat kadar bir süre sonra dayımın telefonu çaldı.
Arayan kişiyi gördüğünde sinirlenmişti.
Sakinleşmek için derin bir nefes alıp açtı telefonu.

"buyurun Sayın Savcım" dedi.
Mavi gözlü dev aramış.

"bence bunları yüz yüze konuşarak orta yol bulabiliriz" diyerek göz devirdi.

"yangından mal mı kaçırıyorsunuz ne bu aceleniz" diye sinirle bağırdı dayım.
Ne diyordu Allah aşkına bu adam dayıma.
Benim nazlı ve sakin aşkuvat'ım delirmişti.

"bunun için Vira'nın da fikrini almanız gerekiyor ki Vira'm buradan gitmek istemiyor" dedi ve kapattı.

Başını önüne eğdi bir süre.
Kafasını kaldırıp hepimize tek tek baktıktan sonra konuştu.

"velayet davasını açmış, bir hafta içinde sonuçlanır Vira hazırlansın. Gelip alacağım dedi" diye açıkladı dayım.
Gidemezdim.
Olmazdı.
Bence güzelce onu istemediğimi anlatırsam anlardı.
Yani inşallah.

"dayı bir şey yapamaz mıyız" diye sordum son bir umut.

"ablam öldüğü için velayetini çok rahat alacaktır güzelim" dedi.

"ben konuşurum onunla dayı burda kalmak istediğimi söylerim. Anlar bence hem tamam velayetim onda olsun ama burda kalayım." dedim.

"inşallah ikna edebiliriz Vira'm kesin konuştu ve Allah kahretsin elimden bir şey gelmiyor" dedi.

"ablamın bunu yaptığına inanamıyorum asla affetmeyeceğim" diye ekledi.
Bende dayı.
Bende affetmeyeceğim.
Eğer sizden ayrılırsam.

"anane bugün aranızda yatayım mı" diye sordum.
Arada bir aralarına yatardım dedem kızardı.
Eşşek kadar oldun girme karımla arama diye.

"yat güzel kızım" dedi dedem.
Korkuyorlardı.
Beni almasından.
Gerçekten gitmemden.

Hemen odama geçip pijamalarımı giyindim ve Ananemle dedemin arasına yattım.
Ananem kuzumun kuzusu diye saçlarımı severken dedem o mükemmel sesiyle ninni söylüyordu.

Ninni dediysemde öyle bebek ninnisi değil.
Benim için, bana özel söylediği.

Uyu bebeğim güzel günler göreceğiz,
Büyü bebeğim birlikte devleri yeneceğiz,
El ele güzel günlere yürüyeceğiz,

Sen yanımdaysan,
Sen varsan,
Güçlü bu ihtiyar,
Bırakma elimi düşerim uçurumlardan,

Uyu bebeğim güzel günler göreceğiz,
Büyü bebeğim birlikte devleri yeneceğiz,
El ele güzel günlere yürüyeceğiz,

Güzel Vira'm,
Bal bebeğim,
Mavi gözlerinde öleceğim,

Söylediği ninnide 'birlikte devleri yeneceğiz' dediği için, mavi gözlü dev diyordum o adama.

"bırakma bu ihtiyarı güzel bebeğim" diye kulağıma fısıldadığında, daha fazla dayanamayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Dedeme o kadar sıkı sarılıyordum ki.
Boğabilirdim.

"özür dilerim dede" dedim kendimi uyku bırakmadan önce.
Eğer bırakmak zorunda kalırsam diye özür dilemiştim.

Sabah gözlerimi tüm evi sarmış pişi kokusuyla açtım.
Yataktan hemen fırlayıp elimi yüzümü yıkadım ve formamı giyindim.
Mutfağa geçtiğimde dedem ve Ananem gülerek bana bakıyorlardı.
Çünkü sabahları pişi varsa kendi isteğimle kalkıp hazırlanıyordum.
Hemen oturup ağzıma tıkıştırmaya başladım.
Acaba bizim diğer pişi canavarı neredeydi.

"dayım nerede anane" diye sordum bir yandan yemek yemeye devam ederken.

"sabah ezanına kalktığımda çıktı o da kuzumun kuzusu işleri varmış" dedi.
Sadece başımı sallayarak onayladım onu.

"ben çıkıyorumm" diye içeri bağırdım ayakkabımı giyerken.

"dikkat et" diye bağırdı Ananem.

"derslerini iyi dinle" diyerek kapıdan geçirdi dedem.

Mahalleyi inceleyerek yürüyordum yolda.
İnşallah ayrılmazdım buradan.
Burada doğup büyümüştüm, buraya aittim ben.

"Vira gel kız taze un kurabiyesi çıktı daha yeni sana vereyim" diye bağırdı Salih amca.
Mahallenin pastanecisiydi.
Çok seviyorum diye arada o güzel kurabiyelerden verirdi bana.

"beni nasıl tavlayacağını iyi biliyorsun salihcim" diye aldım elinden kurabiyeleri.
Onlara bu şekilde takılmayı seviyordum.
Deli kız seni diye söylenerek girdi içeri.

Okula yaklaştığımın sırada davut reisi gördüm.

"Vira'm nasulsun" diye sordu.
Ah be reis nasıl olayım.

"iyi değilim reis, babam olacak adam çıktı ortaya test falan yaptırdık götürecekmiş beni" dedim.
Tabi gözlerim dolmuştu söylerken.

"nasul nasul, sen iste vurayum topuğundan Vira'm vermeyuz seni" dedi.
Gülümsedim.

"adam savcı be reis, neyse dedem anlatır sana okula geç kaldum daa" dedim.
Onu bir tek bu güldürüyordu.

Okuldan çıktığımda mezarlığa doğru yürüdüm.
Annemle konuşmak istiyordum.
Cevap alamayacağımı bildiğim halde neden diye sormak istiyorum.
Mezarlığın girişinde her zaman duran Gülizar abladan papatya aldım anneme.
Mezarının başına geldiğimde önce çiceklerini bıraktım.
Sonra güzelce suladım kabrini ve mezar taşını temizledim.
İşim bitince kenara oturdum.

"neden yaptın bunu Meleğim, beni götürmek istiyor o adam senin yüzünden.
Elimizden bir şeyde gelmiyor.
Gitmek istemiyorum anne sizi bırakmak istemiyorum." diyerek ağlamaya başladım.

"şimdi gidiyorum Ananemler merak etmesin.
Yine gelirim, seni seviyorum anne "diyerek son kez toprağını sevdim ve yürümeye başladım.

Telefonun kamerasından baktığımda gözlerimin kenarları kızarmıştı.
Ağladığım belli oluyordu, bundan nefret ediyorum.

Eve yaklaştığımda dedemin bağırdığını duydum.
Hemen koşmaya başladım.
Ne oluyordu ulan.
Nefes nefese bahçeye girdiğimde şok oldum.

Dedem mavi gözlü deve tüfeğini doğrultmuş vurmakla tehdit ediyordu.
Dayım dedemi sakinleştirmeye çalışıyor.
Mavi gözlü dev elleri cebinde dedemi izliyordu.
Yürek mi yedin birader.
Ayrıca gelip alacağım derken bugünden mi bahsetmişti manyak adam.

"dedee" diye bağırdığımda hepsi bana döndü.

"odana git Vira" diye bağırdı dedem.

"bencede Vira valizini hazırla gidiyoruz" dedi babalık.
Hayır bu kadar da erken olamaz.

"baba ver artık şunu" diyerek aldı tüfeği dayım.
Derin bir nefes aldım.
Dedemin sağı solu belli olmaz.

"ben seninle gelmek istemiyorum, lütfen oturup konuşalım" dedim.
İyi dilden anlardı belki.

"konuşulacak bir şey yok git ve hazırlan,
Dava için bir kaç gün var beklememize gerek yok.
Zaten İstanbul'da görülecek dava" dedi.

"bakın Kenan bey anlamadınız galiba sizinle yaşamak istemiyorum, benim evim burası lütfen gidin" dedim.
Saatine baktı önce.

"hazırlanman için yarım saat veriyorum" dedi.

"gurursuz musunuz istemiyorum sizi diyorum neyin ısrarı bu" diye çıkıştım, çünkü artık sabrım zorlanıyordu.

"ha sen ille de gelmiyorum diyorsun. Peki Vira polis eşliğinde gelirim. hem seni alırım, hem anneannen ve dedenden şikayetçi olurum seni sakladıkları için" dediğinde şok oldum.

"ayrıca cumhuriyet Savcısına silah doğrultmak ve tehditde var tabi. Sen bunların yatarı kaç yıl sor dayıma" diyerek güldü.

Dayıma baktım bir ümit.
Dişlerini sıkıyordu sinirden.
Bu da demek oluyor ki o adam haklıydı.
Dayımın yanına gittim bir kaç adımda.

"yapabilir mi dayı bunu" diye sordum.
Başıyla onayladı sadece.
Gözleri dolu dolu olmuştu.
Tüm sinir ve nefretimle babam olacak adama döndüm.
Hala alaylı gözlerle bakıyordu.

"18 dakikan kaldı" dedi.

Cevap vermeden içeri girdim.
Dolabımın üzerinde duran valizi alıp içine elime ne geçerse onu koydum.
Birde özenle mi hazırlayacağım.
Valizin fermuarını kapattıktan sonra, sırt çantasına kalan ufak tefek şeyleri doluşturdum.
O sırada kapı açıldı ve dayım geldi.
Tam önümde durup ellerimi tuttu.

"Özür dilerim Vira'm çok özür dilerim dayıcım. Yemin ederim şu an elimden bir şey gelmiyor. Ama en azından tatillerde bizde kalman için uğraşıyorum. mahkemeden bunun için yasal izin almalıyız" dedi tuttuğu elimi öperken.
İçim cız etti. Onları bu kadar üzmeye kimsenin hakkı yoktu.

" seni çok seviyorum dayı. Biliyorum elinden geleni yaptığını kendini suçlama sakın. Tatillerde gelirim. Hem hafta sonları da gelirim ama uçak biletimi sen alacaksın hee" diyip güldüm. Gülmem lazımdı ben ağlarsam onlar dağılırdı.

"alırım güzel Vira'm sen gel yeter ki. Bende seni çok seviyorum dayıcım."diye sarıldı.

"hem 18 olunca kurtuluruz ondan" dedim.
Ben çantamı alırken dayım valizimi getirdi.
Ananem ve dedem yaşlı gözlerle bekliyordu beni.
Önce ananeme sarıldım.

"üzülme sultanım tatillerde geleceğim söz veriyorum" diyip ondan ayrıldım.

"dedem üzülme sakın geleceğim söz." diyip ona sarıldım.
En son arabaya valizi bırakıp gelen dayıma sarıldım.

"seni seviyorum ve güveniyorum aşkuvat'ım" diyip ondanda ayrıldım.
Arabasına yaslanmış beni bekleyen baba müsveddesine doğru adımladım.
Bahçe kapısından çıkıp arabaya yaklaşmışken arkamı döndüm.
El sallayarak.

"iki sene sonra bu valizle tekrar buraya döneceğim bu sefer ayrılmamak üzere söz. Vira sözü" diyip gülümsedim onlara.
Önüme döndüğümde dişlerini sıkarak bakıyordu bana.
Ayy sinirlendi beyimiz.
Arka koltuğa çantamı fırlatıp ön tarafa geçtim.
Kemerimi taktıktan sonra arabayı çalıştırdı.
Gidiyordum işte.
Doğup büyüdüğüm ve ait olduğum yerden.
Kalbim burada kalmıştı.
Babama döndüğümde gözümden bir damla yaş aktı.

"senden nefret ediyorum, hemde tüm kalbimle" dedim.
Sesim o kadar duygusuz çıkmıştı ki.
10 saniye kadar gözlerimin içine baktı.

"beş altı saat sürer yol uyu" dedi.
O kadar şeyden sonra ciddi ciddi bunu dedi.
Daha fazla onunla muhatap olmadan cam tarafına döndüm.
Tüm bunların kabus olmasını dileyerek gözlerimi kapattım.
































Ahh güzel Vira'm.

Kenanın istediği oluyor götürüyor Vira'yı.

Continue Reading

You'll Also Like

557K 21K 31
Arkadaşımın abisine aşık olmak yapacağım en büyük saçmalıktı ama bazen işler bizim isteğimiz dışında gerçekleşebiliyordu. Serhat; Anlamıyorsun kızıl ...
44K 839 10
04052024
324K 4K 31
lise öğrencisi olan ilkinin sarhoş geçirdiği gecenin sabahı abisi olarak gördüğü ve en yakın arkadaşının yıllardır hoşlandığı çocukla aynı yatakta uy...
1.5M 33.7K 43
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...