İLAHİ BAKIŞ AÇISIN'DAN ;
Cenk burktu kardeşi onunla vakit geçiriyor gülüyor eğleniyordu ama affetmemişti bunu dillendirmemişti ama gözlerinde ki kırgınlıkları görüyordu cenk ve önemlisi o kendini affedemiyordu.
Ama her seferinde daha iyi olacak aramız diye kendini teselli ediyordu.
Can ise sadece gülcenin üzülmesini istemiyordu yoksa o onu üzecek kıracak bir şey yapmamıştı çok seviyordu kardeşini gözünden sakınıyordu onun tek keşkesi daha önce öğrenemediği içindi.
Barkınında içini pişmanlık kavuruyordu ama küçük kızı ona daha fazla yaklaşmıştı artık sohbet ediyor sarılıyor öpüyordu barkını.
Barkın içten içe biliyordu bir gün baba diyecekti ona ve o günü sabırsızlıkla bekliyordu.
Ahh anıl pişman olmak için çok geçti artık yaptıkları gözünün önüne gelince yüzünü buruşturuyordu onun yüzünden taciz edilmişti kardeşi ama hala kendinden ödün vermiyordu ara sıra pişmanlık duygusu içini kaplasa bile kötü tarafı durmuyordu.
Henüz Kabullenmese bile çok pişmandı gülceyle atışmak bile çok hoşuna gidiyordu
Gülce tarafında her şey yavaş yavaş yoluna giriyordu.
Bunu için mutluydu abisi en başından beri yanında elini tutuyordu en yakın arkadaşları baran ve teo vardı ahh bide asaf vardı orası karma karışıktı işte.
Barkını affetmişti Gülce çoktan ama söylemiyordu henüz bunu
barkının ona baba gibi yaklaşması küçük bir kız çocuğu gibi hissettiriyordu ve içinde bir yerlerde ki yaralı kız çocuğu iyileşiyordu.
Ne trajikomik ki bu yaralı kızı önce kanatmış sonra tek tek sarmıştı barkın.
Cenk ile anlamadığı bir bağ vardı son konuşmadan sonra artık daha anlayışlıdılar birbirlerine beraber vakit geçiriyor ve eğleniyorlardı.
Anıl ise kapanmaz bir yara açmıştı ve artık birbirlerine çok uzaktılar.
Ahh birde Suna vardı cihanla beraber geri dönmüştü onun ne Gülce ne parası umrumdaydı zaten hamileyken yada doğurunca da bir talebi olmamıştı.
Ta ki anıl arayana kadar.
Evet anıl aramıştı bir ay önce gelip kızını almasını söylemişti okulunun adresini vermişti babalarının öldüğünü o yüzden abisinin yanlarına aldığını söylemişti.
Sunanın umurunda değildi 16 yıl önce olduğu gibi.
Ama sevgilisi cihan için öyle değildi durum zaten gülce'yi o bıraktırmıştı şimdi geri almaya ikna ettiği gibi.
Hata yaptık kendimizi affettirelim gibi gibi şeylerle kafasını yıkamıştı Sunanın.
Ama işin aslı öyle değildi.
Halilin üzerinden az çok bir şeyler kalacağını biliyordu ve cihan bunun peşindeydi.
Ama gülcenin o gün onlara karşı olan tavrı canını sıkmıştı kolay olmayacak diye geçirdi içinden.
Plan yapıyordu yavaş yavaş üzerinde olan malları aldıktan sonra nereye giderse gitsin diye düşünüyordu.
Sadece planını bozan anıldı.
Anılı aramış yardım istemişti
anıl ise yaptığının hata olduğunu onu aramamalarını ve Gülceden uzak durmalarını söylemişti.
Ama anıl bunun için geç kalmıştı ve hatasının bedelini yine masum bir kız çocuğu ödeyecekti.
GÜLCE'NİN ANLATIMINDAN ;
Cenkle beraber okula gelmiştik yolda gülmekten öleceğim sanmıştım cenk ile çocuklar o kadar iyi anlaşmıştı ki bir ara unutulduğumu düşünmüştüm.
teo'nun cenke yürümesi baranın kıskanması ve cenkin onlara ayak uydurması o kadar güldürmüştü ki cenk kuma olmayı kabul etmişti bir ara.
Ben onların bu haline gülerken nefessiz kalmıştım artık.
Gülme krizine girince böyle oluyordu hep
En son asaf üçüne de bağırmıştı sussunlar diye işin tuafı cenkin bile susmasıydı.
Okula geldiğimizde asaf cenke teneffüs ve öğle arasında da çekinmeden yanımıza gelebileceğini söylemişti.
Sanırım sevmişlerdi onu.
Şu an son dersteydik ben dikkatle dersi dinliyordum tabi baranın izin verdiği kadar.
Sürekli kolumu dürtüp bir şeyler diyordu.
"abiciğim izin ver dinleyeyim şu dersi" dedim en son bu kozu kullanmak zorunda kaldım.
"yiiiaa abin miyim cidden" diyince benim tüm ciddiyet gitmişti.
"hmm hmm abimsin" dedim gülmemeye çalışırken.
"Gülce ve baran dışarı çıkın benim dersimde saygısızlık yapıp konuşamazsınız" dedi Caner hoca sikeyim bir dersten atılmadığım kalmıştı.
"ama hocam baran konuşturdu" dedim tek yansın.
"kız zilli yalan söyleme" dedi baran boku.
"dışarı" diye kükredi hoca el mecbur çıktık sınıftan ben öldürücü bakışlarımı barana gönderirken onun umrumda bile değilde bir insan nasıl bu kadar rahat olabilir ki.
"kantine inelim mi dışarısı soğuk olur" dedi bok böceği en azından bu sefer doğru söylemişti.
Göz devirip merdivenleri üçer beşer inmeye başladım arkadan böğüren baranı dinlemeden.
geldiğimizde kimse yoktu doğal olarak o kadar sessizdi ki hoşuma gitmişti bu.
Baran bir şey demeden kantine doğru gitti ben masaların birine Kurulmuştum bile geldiğinde elinde kahve ve süt vardı
"küçükler kahve içmez" diyip sütü önüme koydu.
"lan sadece 2 yaş var 2" dedim sinir oluyorum bazen omuz silkti sadece
Ellerimizdekileri çoktan bitirmiştik zil çaldığında yukarı çıkıp çantaları aldık çocukların yanına gelince ben hemen baranı şikayet ettim bunu yapmaya bayılıyorum
Teo "kocama iftira atma yelloz" diyince kahkaha attım herkes bize dönmüş bakıyordu mal çocuk beklemediğim bir anda söylemişti
"salak salak konuşma ulan kocanı da senide şimdi.. Rahat durun sende uğraşma gül kızımla" dedi asaf bebeğim.
'bebeğin mi gerçekten'
Biz konuşurken cenk geldi onu görünce sinsice sırıtıp
"bak kuman geldi merhaba de" dedim barana.
Baran bana doğru adım atınca asafın arkasına saklanıp dil çıkardım ona
Cenk ne olduğunu sorunca yok bişey diye geçiştirdim çocuğuda bozacaktık gerek yok.
Bizimkilerle vedalaşmıştık onlar gitmişti biz barkını bekliyorduk.
Uzaktan gelen çifti görünce sinirlenmeye başladım ama bu sefer O gün ki gibi olmayacaktım.
Cenkin kolunu tutup gidelim dedim bu dediğime şaşırıp abimi bekliyoruz demişti ben onu ikna edene kadar gelmişti lanetler.
"merhaba kızım" dedi iğrenç gülen adam.
"nereden kızın oluyorum ben senin defolup gidin" dedim cenk ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"bunlar onlar cenk" diyince resmen renk değiştirdi çocuk birazdan dönüşürse şaşırmam.
"kimsin lan sen siktir git uzak durun kardeşimden" diye tısladı
Hemen beni arkasına çekmişti korumak için bu hareketi içimi sıcacık yapmıştı.
"o bizim kızımız sana noluyor" demişti adam kadın sessiz duruyordu sanki burda olmaktan memnun değilmiş gibi.
Cenk hiçbir şey demeden adama yumruğu yapıştırdı o nasıl bir güç kullanmak lan adamın burnundan gelen ses ve kanla yüzümü buruşturup etrafa baktım herkes bize bakıyordu.
"kızım ben babanım senin bi konuşsak annen sen ben mecburduk bırakmaya yoksa ben seni öz çocuğum gibi seviyordum" dedi bir yandanda burnunu tutuyordu.
"sakın sakın bir daha o sıfatı kendine yakıştırma siz benim için Yabancılarsınız ayrıca babam var benim zaten birazdan gelecek gidin burdan" dedim bu dediğime cenk bile şaşırmıştı barkından için baba dememi beklemiyordu.
O sırada ileride yeni duran arabayı görünce cenkin kolunu tutup yürümeye başladım eğer barkın görürse daha kötü olurdu.
"biz seni nasıl bulduk Gülce hiç düşündün mü belki de o çok güvendiğin baban ve abilerin seni gerçekten istemiyordur ve bizi çağırmıştır dikkat et etrafına" diye bağırdı kadın geldiğinden beri ilk kez konuşmuştu keşke konuşmasaydı.
Cenke baktığımda o da bana bakıyordu elimi sıkıca tutup güven verircesine sıktı.
O an yanımıza gelen barkını yeni farkediyordum resmen panter gibi atladı adamın üzerine ve yumruklamaya başladı kadın deli gibi bağırıp barkını uzaklaştırmaya çalışıyordu.
Adama baktığımda barkının altında ölü gibi yatıyordu barkının elleri kan içinde kalmıştı polis gelmeden götürmem lazımdı onları.
Yanına gidip kolunu tutmaya çalıştım.
"yeter artık ölecek gidelim" diye bağırıyordum ama transa girmiş gibiydi.
"baba gidelim lütfen" diye bağırıp arkadan sarıldım.
Barkının yumruk olan eli hava da kaldı dediğim şey ile.
Gözlerimi sımsıkı yummuştum çünkü az önce baba dedim barkına.
Barkın kendine gelmiş gibi beni tutarak kalktı ayağa "bir daha kızımın etrafında görürsem bununla kalmam" demişti
sımsıkı sarılıp kucağına aldı beni arabaya doğru yürümeye başladı Cenke baktığımda onlara bakıp gülüyordu ayırmaya çalışmadı bile manyak.
Beni ön koltuğa oturtup kendide yerine geçti cenk çoktan binmişti.
Başımı cama yasladım kimse konuşmuyordu barkın ne sormuştu nede başka bir şey demişti baba dememle alakalı zaten dememesi en iyisi olmuştu.
Peki o kadının dediği neydi neden öyle demişti.
Ben düşüncelerle boğuşurken gelmiştik bile.
Eve girdiğimizde barkın hızlıca yukarı çıktı üstü başı çok kötüydü cenk beni kolunun altına alıp yavaş yavaş çıkmaya başladı.
Onun katına gelince durup saçlarıma öpücük kondurdu.
"dediği şeyleri sakın kafana takma baltanem tamam mı abimlere söyleceğim olanları" dedi onu onaylayıp odama çıktım.
Kısa bir duş alıp üzerimi giyindim ve aşağı inmeye başladım.
Salona geldiğimde abimi gördüm koşarak koşarak kucağına atladım çok ölüyordum onu.
" yemin ederim hastanede yatıp kalkacağım artık çok özledim abi"dedim ciddiydim bu arada.
" kurban olduğum bende özledim hemde çok "diyip boynumu öptü aşırı huylanıyordum.
Barkınla cenk tuaf tuaf bakıyordu herhalde geçen gün ki gibi olacağım sanmışlardı ama o Bi kere olurdu kimse beni onlardan ayıramazdı.
Cenk boğazını temizleyip konuşmaya başladı olan biteni anlattı ve son söyledikleri şeyi de söyledi işin kötü yanı anıl da buradaydı.
Abim birden ayağa kalkıp sinirle sağa sola yürümeye başladı ve küfürler ediyordu.
Barkın sakin kalmaya çalışıyor gibiydi.
Anıl'a baktığımda tuaf bir şekilde bana bakıyordu gözlerinde saklamaya çalıştığı şey sanki sanki suç işlemiş bir çocuğun saklamak istediği şey gibiydi.
Kafamı sağa sola sallayıp önüme döndüm iyice paranoyak oldum bende.
Cenk yanıma oturup kafamı göğsüne yasladı biraz daha öyle oturduk
yemek hazır olunca yemek odasına geçtik herkes sessizce yemek yiyordu bu gergin ortamın kaybolmasını istiyordum.
"cenk ile Uludağ'a gidebilir miyiz" diye sordum bu nereden çıkmıştı amk.
Aman koy göte gitsin fena mı olurdu bizim çocuklarda gelirdi.
Cenk ne dediğimi duyunca yemek boğazına kaçtı öksürmeye başladı diğerleri şaşkınca bana bakıyordu.
Cenke suyu uzattım içmesine yardım ettim
"kendine gel salak çocuk daha tatile gideceğiz hem çocukları da çağırırız çağırırız dimi" dedim
Cenk birden ayağa kalkıp bana sarıldı ama bu sarılmak değildi boğuluyorum amk.
"çağırırız tabi baltanem sen iste yeter ki" dedi çok mutlu olmuştu
Çünkü gerçekten benimle arasını düzeltmek istiyordu.
"olur tabi okullar bir hafta sonra ara tatile girecek gidersiniz" dedi barkın gülerek bizi izliyordu abimde öyle.
Cenk ile aramızın düzelmesini ikiside çok istiyordu aslında bende içten içe istiyorum.
Anıl bir hışımla ayağa kalktı ne olduğunu anlamadan odanın çıkışına doğru gidiyordu.
Mal herif.
Zilin çalmasıyla herkes birbirine baktı kimseyi beklemiyorduk bildiğim kadarıyla.
"abi bi bakar mısın acil" diyen anıl ile Barkın kapıya gitmek için kalktı yani bizde peşinden.
Kapıda gördüğümle kalbim çok hızlı atmaya başladı korkuyordum.
"barkın karavezir bizimle karakola gelmeniz gerekiyor hakkınızda şikayet var"
Anıl'ın son şerefsizliğini yapıp pişman olması.
Aptal herif.
Gülcenin cenk ve barkın ile arasının günden güne düzelmesi çok hoşuma gidiyor.
Barkının cihanı dövmesi? İçimin yağları eridi.