Hibrido Hilezkorra {BXBXB}

By MORUQ321

23.5K 1.7K 623

Beni öldürmek için her şey denenmişti. Kalbim sökülmüş, bedenim yok edilmişti ama ölmemiştim. Benden geriye k... More

- PROLOGUE -
- BÖLÜM BİR -
- BÖLÜM İKİ -
- BÖLÜM ÜÇ -
- BÖLÜM DÖRT -
- BÖLÜM BEŞ -
- BÖLÜM ALTI -
- BÖLÜM YEDİ -
- BÖLÜM SEKİZ -
- BÖLÜM DOKUZ -
- BÖLÜM ON -
- BÖLÜM ON BİR -
- BÖLÜM ON ÜÇ -
- BÖLÜM ON DÖRT -
- BÖLÜM ON BEŞ -

- BÖLÜM ON İKİ -

1K 97 83
By MORUQ321

🥀🥀🥀

Eve vardığımızda güneş batmaya yeni başlamıştı. Melanie kimseye bakmadan sessizce odasına çıktı. Sele ve Siri biz görüşürken dışarıda bekledikleri için neler olduğunu bilmiyorlardı ama muhtemelen vampirlerin keskin duyuları sayesinde konuşulanları duymuşlardı. Bu nedenle Anthony'nin üzgün haline bakıp sessizce yanımızdan ayrıldılar. Geldiğimizi duyunca Alexander yanımıza gelmişti. Anthony'nin üzgün halini görünce onu tutup yavaşça salona götürdü. Bir koltuğa oturdular ve Anthony gözünden akan bir damla yaşla birlikte Alexander'a sarıldı. Sessizce ikisine kapıdan bakmakla yetindim. Alexander neler olduğunu bilmese de Anthony'ye destek olacaktı, biliyorum. Benim tek yapabileceğim sadece izlemekti. Biz vampirler teselli etmeyi beceremediğimiz gibi üzülmeyi de bilmezdik ya da çok zor üzülürdük. Bu yüzden Anthony'yi teselli edemezdim.

Bir süre sonra Anthony'nin ağlaması iç çekmelere dönüştü. Alexander bir yandan sırtını ovuşturuyor, bir yandan da parmaklarını hafif hareketlerle saçlarının arasında dolaştırıyordu. En sonunda Anthony yavaşça geri çekildi. Alexander hafifçe gülümsedi. Anthony de dudaklarını hareket ettirdi ama gülümseyemedi. Yavaşça hareket edip odaya girdim. Önlerine gidip ortadaki sehpaya oturdum. Anthony yavaşça dönüp bana baktı. Hafifçe gülümseyerek ellerimi uzattım. Yavaşça ellerimi tuttu. Ellerinin üstünü baş parmaklarımla küçük küçük okşamaya başladım.

"Babam..." Anthony bir an konuşmaya başladı ama sonra hafifçe iç çekerek durdu. Ellerini hafifçe sıkıp bıraktım. Yavaşça Alexander'a döndü.

"Babam bizim yerimize sürüyü ve oradaki ailesini seçmiş. Bir abim varmış ve şu anda sürünün lideri o." Anthony sessizce mırıldandı. Alexander dudaklarını hafifçe büzerek baktı.

"Babamın daha önce bir evliliği olduğunu biliyordum ama bu kadar biliyordum sadece." Anthony kendi kendine mırıldandı. Alexander yavaşça kollarını Anthony'ye sardı. Anthony sessizce ellerimize bakarken kafasını Alexander'ın omzuna yatırdı.

Bir süre öylece sessiz bir şekilde durduk. Sonra sessizliği bozan birkaç ayak sesi duydum. Anthony de duymuş olacak ki gözleri pencereye dönmüştü. Yavaşça ellerimizi ayırıp ayağa kalktım. Dış kapıya gidip kapıyı açtım. Kapının önünde kan kokulu bir poşet vardı. Başka bir şey yoktu. Arkamdan Anthony veya başka birinin gelmediğine emin olup eğildim. Poşetin bağlı ağzını hafifçe yırtarak açıp içindekinin ne olduğuna baktım. Daha birkaç saat önce görüştüğümüz Anthony'nin ağabeyi Arnold'ın kafasıydı.

Titrek bir nefes alıp yüzüne ve kendi kanıyla ıslanmış saçlarına donkundum. Gerçekti. Gerçekten Arnold'ın kafasıydı.

Poşetin ağzını kapatıp elime aldım. Vampir hızıyla verandadan uzaklaşıp etrafta az önce gelen kişiye dair bir iz aradım. Ama bir vampirin vampir hızıyla koştuğunu belli eden silik ayak izleri dışında hiçbir şey yoktu. Bir süre daha tüm bahçeyi dolaştım ama bulabildiğim tek şey eve geliş yolundaki vampir izleriydi. Pes edip elimdeki poşetle birlikte evin önüne geldim.

"Sele, Siri!" verandaya çıkmadan seslendim. Hemen evin önünde belirdiler. Elimdeki poşeti onlara uzattım. Sele elimdeki poşeti alıp ağzını açtı. Siri soğuk bir şekilde gülümsedi.

"Bize bırakın, efendim. Kimin yaptığını bulup size getireceğiz." Siri hızlıca konuşup vampir hızıyla eve geri döndü.

Çok geçmeden elinde iki adet pelerinle geri döndü. Pelerinin birini kendisi giydi. Diğerini ikizine giydirdi. Hemen yola koyuldular. Ne yapacaklarını biliyordum. Dünya üzerinde birçok bağlantımız vardı. Üstelik insanların içinde bile vardı bu bağlantılarımız. Onları araştıracaklardı. Babam günlüklerinde bu bağlantılardan bahsetmişti. Hatta tek bir günlüğün tamamına tüm bağlantıları ve onları nasıl, nerede bulabileceğimi yazmıştı. Şu anda bazıları değişmiş olsa da Sele ve Siri biliyor olmalıydı. Dedikleri gibi bulup getireceklerini biliyordum.

Elimde kalmış kurt kanını yalayıp temizledim ve eve girdim. Kurt kanı da güzeldi.

"Hilezkorra, ne oldu? Gelen kimmiş?" Alexander merakla salondan seslendi. Ben odaya insan hızında yürürken Anthony önümde belirdi. Hafifçe gülerek onu da beraberimde odaya çektim.

"Hiçbir şey. Birileri Sele ve Siri'yi çağırıyordu." gülümseyerek açıklayıp Anthony ile birlikte Alexander'ın yanına oturdum. Alexander yavaşça kafasını sallayarak anladığını belirtti. Anthony pek inanmış gibi durmuyordu.

"Gerçekten birkaç vampir Sele ve Siri'yi çağırıyordu." artık inanmasını umarak konuştum. Pek inanmamış gibi dursa da kafasını sallayarak onayladı. Bir süre sessizce oturduk.

"Anthony hadi gel, akşam yemeği yiyelim." Alexander bir anda dönüp heyecanla konuştu. Anthony hafifçe gülerek kafasını sallayıp onayladı. İkisi ayağa kalkıp odanın çıkışına ilerlediler. Odanın kapısına vardıklarında benim peşlerinden gitmediğimi fark edip aynı anda durdular ve aynı anda bana ellerini uzattılar. Sonra şaşkın bir şekilde birbirlerine bakıp güldüler. Gülerek ayağa kalktım. Yanlarına vampir hızıyla ulaşıp ellerini tuttum. Birlikte mutfağa gittik. İkisi yemek hazırlamaya koyulurken ben kan dolabından bir torba aldım. Mutfaktaki yemek masasının kenarındaki sandalyeyi çekerek oturup ikiliyi izlerken dişlerimi uzattım. Bir anlığına Anthony kafasını kaldırdığında göz göze geldik. Dişlerini uzatıp gülümseyerek karşılık verdi. Sessizce gülüp elimdeki torbanın kenarını dişlerimle deldim ve içmeye başladım. Anthony gülerek dişlerini geri çekip Alexander'a yardım etmeye devam etti.

Anthony'nin bu karşılığı tamamen içgüdüseldi. Vampir içgüdülerinin bir parçasıydı. Biri tehdit amacıyla dişlerini uzatırsa sen de dişlerini uzatarak karşılık verirdin. Biri dostça dişlerini uzatırsa sen de dişlerini uzatarak karşılık verirdin. İçgüdüsel bir karşılık verme tepkisiydi bu. Dostça dişlerimizi uzatırsak gülümser ve dişlerimizin kendi dudaklarımızı kesmesine izin verirdik. Bu "Bak, kendime zarar veriyorum; yani sana zarar vermeyeceğim." anlamına geliyordu. Tehdit amacıyla dişlerimizi uzatırsak ise ağzımızı kocaman açar, tıslama tarzı bir ses çıkarırdık. Ağzımızı kocaman açtığımızda dişlerimiz kendimize zarar vermezdi. Tam aksine her an önündeki kişinin boynuna saplanmaya hazır dururdu. Tıslama tarzı bir ses çıkarmamız da tamamen zarif doğamızdan kaynaklanıyordu. Önceden oldukça kaba vampirler de tanımıştım. Onlar kükreme tarzı bir ses çıkarırlardı. Herkes kendi doğasına özgü olan ilkel bir hayvansı ses çıkarırdı. Kendimizin medeniyetin zirvesinde olduğumuzu düşünürdük ama aslında hâlâ hayvansı doğamızdan vazgeçememiştik.

İnsanlar için uzun, vampirler için oldukça kısa bir süre sonunda Alexander ve Anthony yemek yapmayı bitirmişlerdi. Sessizce şarapla marine ettikleri bifteğe baktım. Pişirmeden önce oldukça güzel bir şekilde kan kokmuştu. Uzun bir süredir hayvan kanı da içmiyordum. Önceden sadece canım çektiğinde zevk için hayvan kanı içerdim. Ailemizin kan bağışçısı olan insanları vardı. Gerçekten insanlar kendi istekleriyle kan verirlerdi bize. İnsanların özgürlüğü için çabalamamız sebebiyle bizi oldukça severlerdi. Bu nedenle ne zaman acıksam içebileceğim bir kan bulunurdu. Hayvan kanına pek ihtiyaç duymazdık.

Yanıma gelip tabaklarını masaya bıraktılar. Anthony yerine otururken Alexander çatal, kaşık, bıçak aldı, geldi. Sonra köşedeki raflara gidip bir şarap daha aldı ve iki kadeh alıp geri döndü. Kadehin birini benim önüme, birini kendi önüne koydu. Sessizce güldüm. Alexander da sessizce gülüp şişenin ağzındaki tıpayı açtı ve ikimizin kadehine yeterli şekilde şarap doldurdu.

"Ben de içmek istiyorum." Anthony şakayla karışık bir şekilde söylendi. Hafifçe güldüm. Alexander gülerek kafasını iki yana salladı.

"Olmaz. Hâlâ yaşın küçük." Alexander gülerek konuşup Anthony'nin saçlarını karıştırdı. Anthony sahte bir kızgınlıkla baktı ona. Kadehimi ağzıma götürürken sessiz sessiz güldüm.

"Ama vampir-kurt meleziyim. Basit bir şaraptan etkilenmem." Anthony inatla konuştu. Kahkaha attım. Vampirlerin alkolden etkilenmemesine karşın kurtlar insanlar kadar kolay sarhoş olurlardı.

"Kurtlar insanlar kadar kolay sarhoş olurlar, benden söylemesi." gülerek konuşup omuz silktim. Anthony dudak büzerek baktı.

"Sence vampir tarafım mı, kurt tarafım mı baskın olur?" Anthony merakla sordu. Dudaklarımı büzerek omuz silktim.

"Bilmiyorum. Muhtemelen şu anda hangi tarafın daha baskınsa o baskın olur." bilmediğimi belli eden bir şekilde konuştum. Anthony hafifçe dudak büzerek Alexander'ın masaya bıraktığı şişeye baktı. Alexander sessizce gülerek bizi izlemeyi bırakıp yerine oturdu. Alexander yemeğine başladığı sırada Anthony hâlâ şişeyi izliyordu.

"Yemeğini ye. Sonrasında birkaç yudum içmene izin vereceğim." sessizce konuşup telefonumu çıkardım. Anthony'nin heyecanla gülümseyip yemeğe başlamasına gülüp telefonuma döndüm.

***

Ayh ayh noluyo noluyo
Ben uzun bölüm yazdım. Hem de 1119 kelimelik.

Çooooooooooooooooooookkkkkkkk özür dilerim sizi bayağıdır bekletiyorum. Cidden tıkanmıştım. Yoksa biliyorsunuz beni zamanında günde ikişer üçer bölüm atardım. Bundan sonra da günde ikişer üçer tane olmasa da haftada birkaç bölüm atabilirim umarım. Sınav senemde olduğum için biraz yoğun bir hayatım var ama zaman bulup bölüm yazmaya ve yayımlamaya çalışacağım bundan sonra. Hazır tekrar yazabilmeye başlamışken bir istikrar tutturayım bari.

Dilek ve şikayet bölümü☞

Seviyorum sizi sağlıcakla kalın ❤️❤️

***

Continue Reading

You'll Also Like

326K 4.3K 24
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi, kapıyı açtı. Öne doğru hamle yapmak istedim, koluyla...
33.1K 435 23
Zehra ile yolları ayrılan Emir, kendini kabus gibi bir ortamda bulur. Acımasız kadınların elinde oyuncağa döner ve tek isteği bu kabustan uyanıp eski...
273K 18.5K 32
"Sakın onun adını anma." "Neden?" "Eğer yaparsan sana sonsuza kadar sahip olur." ~~~~ "Büyü zayıflıyor Aria. Sen ölmek istesen bile o buna izin verme...
56.4K 1.5K 77
İşini ailesi gibi gören bi psikolog ve sinirlenince kimseyi tanımayan mafya aşka inanmayan adama aşkı öğreten kadın💖 Ateş ❤️ Ezgi