•SEVDA KARAN•SEVDANIN KARASI...

By onur_rr

73.2K 4.6K 24.1K

"Sevda Karan?" "E..Evet benim.." Adam elindeki kimliği bana uzattı. "Düşürdünüz daha demin ama fark etmedini... More

TANITIM
SEVDA KARAN VE DEMİR KARA
📷KARAKTER ve REPLİKLERİ TANIMITI📸
📷1.Bölüm 📸
📷2.Bölüm📸
📷3.Bölüm📸
📷4.Bölüm 📸
📷5.Bölüm 📸
📷6.Bölüm📸
📷7.Bölüm📸
📸8.Bölüm 📷
📷9.Bölümden Kesit📸
📷9.Bölüm 📸
📷10.Bölüm📸
📸11.Bölüm📷
📸12.Bölüm'den Kesit📷
📷12.Bölüm📸
📸13.BÖLÜM 📷
📷14.Bölün'den KESİT 📸
📸14.BÖLÜM 📷
📸15.BÖLÜM📷
📸16.Bölüm📷
📷17.Bölüm📸
📷18.Bölümden Kesit📸
📸18.Bölüm📷
📸19.Bölüm📷
📷20. Bölüm📸
📷21. Bölüm📸
📷22. Bölüm📸
📷23. Bölüm📸
📷24. Bölüm📸
📷25. Bölüm📸
📷26. Bölüm📸
📷28. Bölüm📸
📷29. Bölüm📸
📷30. Bölüm📸
📷31. Bölüm📸 ÖZEL BÖLÜM
📷32. Bölüm📸SEZON FİNALİ

📷27. Bölüm📸

817 88 120
By onur_rr


Gözlerini sıkıca yumup açtı. Göz bebekleri şaşkınlık içinde irileşti. Yanındaki kalabalığa doğru döndü.

"Sevda?" Yunus abimin seslenmesiyle ona doğru çevirdim bakışlarımı.

"İyi misin?" Kafamı evet anlamında aşağı yukarı salladım. Nasıl iyi olabilirdim ki! Altı ay artı iki ayda hastane toplam sekiz aydır görmediğim kocamı bugün boşanma evraklarını verdikten sonra görmem normalse bende iyiydim işte, ne kadar iyi olunursa o kadar ne fazla ne az.

Terleyen ellerimi dizlerime sildim. Bizimkilerin sohbetinden kaçırdığım gözlerim onun olduğu yöne doğru gitti.

Bomboştu.

Şaşırmıyordum artık ya beynim benimle dalga geçiyordu ya da Demir..

BİR SENE SONRA

Acı içinde filizlendiyse dışardan insanlara gül açmamızın hiç bir anlamı yoktu. Günler bendeki değerini yitirmiş bir çaput parçası gibiydi. Bir sene içinde neler olmuştu aileme verdiğim maddi sıkıntıdan dolayı zor günler geçirdiğimizi gördükten sonra işe başlamıştım. Bir departmanın yabancı diller bürosunda evrakları Türkçeye çeviriyordum. Erken evden çıkıp işten de  en son çıkarak kendimi bir şeylerden soyutluyordum işte. Yeni kalbimle  yeni sayfa açmıştım.

Seval ablam.. Eniştem için bizi tamamen terk etmişti. Oturduğu semden taşınıp gittiğini babam onu ziyarete gittiğinde öğrenmişti. Telefon numarasını değiştirmişti. Babam karakola gidip kayıp başvurusunda bulunmuştu. Bir ayın sonunda karakoldan haber gelmişti. Ablam karakola gidip kayıp olmadığına dair imza atıp çıkıp gitmişti. 

Tek anladığım hala o karanlık şehirde o karanlık iler yapan kocasıyla yaşamaya devam ettiğiydi.

Otobüs durağında oturmuş beklerken başımı karanlık gökyüzüne kaldırıp baktım.

Eski Sevda bu ıssız bankta gecenin bir yarısı oturup beklemeye bile korkardı değil mi?

Sahi ne olmuştu o korkak kıza?

Korkuları onu öldürmüş elindeki kalbini alıp gitmişti cellatlar bende bu boş bedeni kullanıyordum işte yeni verilen kalple beraber. Tek bildiğim ne ben eski Sevda'ydım nede onun nerede olduğunu biliyordum.

Demir gibi oda terk etmişti beni..

Ama bir tek onun gidişine ağlamamıştım şu geçen aylar içinde.

Demir gitmişti, ağlamıştım.

Ablam gitmişti, ağlamıştım.

Aitlik hissim gitmişti, ağlamıştım..

Ama bunun hepsine de üç omuza ağlamıştım.

Annem, babam ve Yunus abim.

Hayat benden bir şeyler alırken aslında arkamda dağ gibi üç çınar ağacı vermişti bana. Ne annem ne Babam Demir'in konusunu açmıştı. Evlatları benim yüzümden onları terk etmişti ama onlar gene de benim yüzüme bir günden ir güne bir laf vurmamışlardı.

Derin bir iç çekip gelen otobüse binmek için ayağa kalktım. Bindiğim otobüsün arka tarafı dolu olduğu için hemen önde ki boş koltuklara bıraktım kendimi. Pencereden dışarı bakarken yanımda ki boş koltuğa biri oturdu. Dönüp bakma gereği bile hissetmedim. Camdan dışarıya baktım. Telefonumun çalmasıyla çantamdan telefonu çıkarmaya uğraştım. Sonunda telefonumu elime alarak erkanda ki isme tebessüm ettim.

"Alo abi?" Nefes alıp verdim.

"Neredesin kızım sen, iş yerine  geldim yoksun iş yerinde bekle demedim mi sana?" Abimin telaşlı konuşması dudaklarımı yukarı doğru kıvırdı.

"Biraz yürümek istedim sonra otobüs durağında otobüsü görünce bindim eve geliyorum." Küçük yalanlara başlamıştı dilim artık. İki saat oturup otobüs durağında boş boş beklemiştim oysa.

"Bu karanlıkta?" Sanki beni görüyormuş gibi kafamı salladım.

"Ama sen karanlıktan korkarsın ki?" Eski Sevda'ya aitti bu özellik.

"Eve az kaldı sen beni düşünme ben başımın haline bakıyorum. Hadi evde görüşürüz abi."

"Tamam Sincap dikkat et kendine ve fındık  gölgene." Telefonu kapatacakken söylediği şeye gözlerimi devirdim.

"Sende gölgene mukayyet ol." Abimin sözlerini duyamadan arka taraftan havlayan köpek ile şaşırmıştım. Otobüste köpeğin ne iş vardı. Kapanan telefon görüşmem ile dışarıya baktım eve az kalmıştı. Ayağa kalktım ama yanımdaki koltukta oturan bey başındaki bereyle kafasını yere eğmiş uyuyordu galiba.

"Bey efendi ineceğim müsaade ederseniz." Bekledi bekledi hafifçe kafasını bana çevirecek gibi olsa da geri vazgeçerek sağa doğru dönüp dizlerini çekti koltuktan kalkıp arka tarafa doğru yürüdü.

"Gölge gel oğlum." En arkada ki kalabalığın içine girerek yerde duran bakışları benim üstümde olan Köpeği sevmeye başladı.

Bu köpek dili dışarda bana niye bakıyordu be! Çattığım kaşlarımı köpekten çekerek otobüsten indim. Mahallemizin önünde indiğim için yavaş hareketlerle eve doğru yürüdüm.

Eve gireceğim sıra arkamdan bir yabancı seslendi.

"İyi akşamlar hanımefendi rahatsız ediyorum burası Nur mahallesi  beyaz malikanesi değil mi? " Yabancı gencin üstüne baktığım an montunda yazan kurye logosu ile kafamı salladım.

"Sevda Karan?" Adamın sorusu ile başımı ona doğru çevirdim. Dejavu yamamıştım tekrar. Kafamı ağır hareketlerle salladım. Elindeki ahşap kutuyu bana uzatarak diğer elindeki evrakı imzalamamı istedi.

Aldığım kutu ile bakışarak eve girdim. Evden mis gibi gelen yemek kokuları ile gülümsedim.

"Ben geldim." Üstümü çıkarıp vestiyerliğe asarak salona geçtim. Babam elinde ki tabakları masaya dizerken annem yaptığı salatayı getirip ortaya koydu. Bu tablo bir evlat olarak beni mutlu ederken Sevda Karan olarakta üzmüştü.  Aynı tabloyu Demir ile bir sene önce bende yaşamıştım, rıhtımdakilerin gerçek hikayelerini bilmiyordum ama evde pişen sıcak yemeklere hepsinin bayıldığı gerçeğini fark etmiştim.

"Hoş geldin kızım , o elinde ki ne ?" Annemin bana yönelttiği soru ile bakışlarımı kucağımda tuttuğum ahşap kutuya çevirdim.

"Kapıda aldım işten bir kaç evrak gelecekti galiba onlar anne." 

"Ben geldim millet. Evinizin yakışıklısı." Abimin sözleriyle güldüm.

"Babandan sonra demek istedin galiba oğlum." Annemin şok iltifatı hepimizi bozguna uğratmıştı. Babam kollarını anneme sararak aşklarını bizim önümüzde yaşıyorlardı.   Abim elindeki  tatlı poşetini suratımın önünde salladı.

"En sevdiğinden Sincap." Abime gülümsedim. Tulumba tatlısını sevmeyen mi vardı.

"Hadiyin yemekler hazır ellerinizi yıkayın gelin sofraya." Annemden aldığımız komutla abim mutfağa giderken bende odama doğru çıktım. Elimdeki ahşap kutuyu masanın üstüne bırakıp üstümde ki kıyafetlerden kurtuldum. Aşağı kata inmek için gideceğim sıra masanın üstündeki kutuyu merak ederek açtım. Ne kadar belge yollamışlardı. Onların hepsini çeviri yapmak şuan isteyeceğim en son şeyler arasındaydı.

Kutuyu açtığım an içinde iki tane kukla vardı.

Yanlış mı getirmişti kurye  acaba çünkü benim böyle bir kargom gelmeyecekti. Ahşabın üstündeki isim soy isim konrtolü yaptığım an doğruydu ama ban kim niye kukla göndermişti.

Neyse daha sonra incelesem iyi olurdu. Odadan çıkıp yemek sofrasında ki yerimi aldım.

*******

Yenen akşam yemeğinden  geçirdiğimiz ailecek zamandan sonra sabah işe erken gideceğim için annem babam ve abimin yanından çıkıp odama geçtim. Üstümdeki  kırgınlık ile kendimi yatağa nasıl bıraktığımı bile bilmiyorum. Hepsi abimin yüzünden o kadar tatlı alırsa bende şeker komasına düşerdim böyle işte.

Odamdan gelen tıkırdı sesleri ile gözlerimi kırpıştırarak açtım. Gözlerim karanlıkta adapte sağladıktan sonra odamda ki iki siyah kar maskeli kişiye baktı.

Odamda hırsız vardı! Yutkunarak ne yapmam gerektiğini düşündüm. İçlerinden ufak tefek olan kar maskesini çıkardığı an bakışlarını ban çevirdi. İrileşen gözlerim ile Serçe'ye baktım.

"Merhaba Sevda."









BÖLÜM SONU

Continue Reading

You'll Also Like

412K 30.2K 67
-Düzenlenmiştir- 05*********/ Faruk hadi aç kapıyı 05*********/ Ellerim dolu hadi Ders videosunu durdurup gelen mesajlara baktım. Faruk mu? Bilinmeye...
1.1M 90.7K 74
@mavilendin: Simon you are my love! @mavilendin: I love you Simon! @mavilendin: Off yaa! @mavilendin: Yine cevap yok! @mavilendin: Hayır yani, altı ü...
8.2M 366K 96
BEDEL SERİSİ 1 Bir canın bedeli kaç can, kaç hayat, kaç umut eder? Elif ve Ömer'in hikayesi bu.. Bedele kurban edilen iki hayatın hikayesi.. Birbirin...
2.5M 128K 75
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini ke...