G Ü L C E

By mutsuz_patates

1.5M 66.1K 5.8K

Annesi ve babasının ölümünden hemen sonra babalarının bir kızı olduğunu öğrenen dört adam gülce'ye abi olabil... More

Karakter Tanıtımı
1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm ( Düzenlendi)
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
INSTAGRAM BÖLÜMÜ
9.bölüm
10.bölüm
11.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
INSTAGRAM BÖLÜMÜ
17.bölüm
DUYURU
18.bölüm
19. Bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
DUYURU
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
35.bölüm
36.bölüm
37.bölüm
38.bölüm
INSTAGRAM BÖLÜMÜ
39.bölüm
40.bölüm
41.bölüm
42.bölüm
43.bölüm
44.bölüm
45.bölüm
46.bölüm
47.bölüm
48.bölüm
49.bölüm
2. KARAKTER TANITIMI
50.bölüm ( Final )
TEŞEKKÜRLER 🖤
YENİ KURGU

12. Bölüm

33.6K 1.2K 110
By mutsuz_patates


Abim odadan çıkar çıkmaz öyle bir bağırmıştı ki.

Resmen olduğum yerde sıçramıştım.

Kapıyı açıp yavaşca peşinden gittim benim yüzümden abisi ile arasının bozulmasını istemiyordum.

Zaten bu yüzden anlatmak istemedim.

Aşağı indiğimde anılın dudağı kanıyordu.

Abim vurmuştu belli.

Barkın abime bağırıp ittiğinde kalbimin acıdığını hissettim.

Aramızın yavaş yavaş düzeldiğini düşünüyordum ama o anıla değil abime tepki göstermişti.

Tam yukarı çıkacağım sıra abim anılın yaptıklarını anlatmaya başladı.

Çıktığım iki üç basamağı geri indim.

Ne yani haberi yok muydu?

Ne tepki vereceğini merak ettiğim için onları izlerken.

Barkının söyledikleriyle gözümden bir damla yaş aktı.

"sen benim kızımı insanların içinde rezil edip tacize uğramasına mı sebep oldun"

Tane tane söylemişti ses tonu o kadar korkutucuydu ki.

Ben daha söylediklerini idrak edemezken anıla vurmaya başladı.

'kızım' demişti.

İlk defa dememişti ama başkasına karşı benim olmadığımı sandığı bir yerde.

Beni savunurken 'kızım' dedi.

İçimde ki yaralı küçük kız çocuğu tüm yaralarına rağmen.

Ayağa kalkıp sevinç gösterileri yapmaya başladı.

Anılı evden kovmuştu resmen.

Benim yüzümden.

Can abimle göz göze gelince burukça gülümsedi bana.

Gözleri önce titreyen çeneme sonra dolu dolu gözlerime baktı.

O sırada belki de bir daha cesaret edemeyeceğim bir şey oldu.

İçimde ki yaralı kız çocuğu koşarak 'babasına' sarıldı.

Bu yaptığıma ben bile şaşırırken.

Barkın kas katı kesildi bedeni gerildi.

Yanlış yaptığımı düşünerek geri çekileceğim sırada ellerini belime koyup sımsıkı sarıldı bana.

O kadar sıkı sarılıyordu ki boğula bilirdim.

Ama asla şikayetçi değildim.

Anlamlandıramadığım bir huzur kapladı içimi.

Çok güzel kokuyordu.

Neydi bu koku.

Ne kokusuydu bu.

Dayanamayıp derince bir nefes aldım.

O da yüzünü saçlarıma gömmüş kokluyordu.

Sanırım en huzurlu olduğum an dı şuan.

Geri çekilip baktığımda yüzünde bir sırıtış vardı.

"koku mu çok mu beğendin küçük fare" dedi.

Şok olmuştum anlamıştı onu kokladığımı.

Ama sonuna kadar inkar.

"yiiooo ne alaka" dedim.

"k9 gibi derin derin nefes alıp veriyordun" dedi.

Yüzünde hala o sırıtış vardı.

"sen beni boğduğun içindi o" iyice saçmalamaya başladım.

"hmm peki küçük k9 istediğin zaman gelip koklaya bilirsin beni" dedi.

Eğleniyordu resmen benle.

"sen sende benim saçlarımı kokladın Bi kere" dedim.

Şu an kim kimi kokladı kavgası ediyorduk barkınla.

"hm hmm çok güzel kokuyorsun arada gelir koklarım sende gel tamam mı biliyorum güzel koktuğumu" dedi.

Ben bu adama laf yetiştiremiyorum.

Sinir ediyor her seferinde beni.

"senden nefret ediyorum barkın" diye bağırarak merdivenleri üçer beşer çıkmaya başladım.

Yalan söyledim.

Nefret etmiyordum.

Hatta alışmaya başladım.

Ve çok fazla huzurlu hissettiriyordu beni.

"BEN DE SENİ SEVİYORUM KÜÇÜK K9'UM" diye bağırdığını duydum arkamdan.

Odaya geldiğimde kapıyı kapatıp kıkırdamaya başladım.

Manyak adam.

Küçük fare bitti şimdi de küçük k9 diyor.

İşin garip tarafı onun bana değişik seslenme şekilleri çok hoşuma gidiyor.

Saate baktığımda gece yarısını geçmişti direkt kendimi yatağa bıraktım.










Sabah uyandığımda geç yattığım için lanet ettim.

Hayatımı yoluna sokmam lazımdı uzun zamandır ders çalışamıyordum.

Sınava bir yıl vardı ama sıkı ders çalışmam lazımdı.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmeye başladım.

Uzun zamandır hissetmediğim açlığı hissediyorum.

Odaya geldiğimde can abim yoktu.

Sandalyemi çekip oturdum.

"günaydın" dedim.

Şaşırtıcı bir şekilde cenkte günaydın demişti.

"anıl abim erken mi çıktı abi" diye sordu cenk.

Kafamı eğdim parmaklarımla oynamaya başladım.

Ne zaman strese girsem böyle olurdu.

"kaldır başını" dedi barkın sert sesiyle.

"kimsenin karşısında eğme başını" diye devam etti.

Cenke dönüp.

"abin yapmaman gereken şeyler yaparak haddini aştı aklını başına toplayınca gelecek" dedi.

Cenk boş bakışlarını tekrar nefret doldurdu.

"senin yüzünden demi ne bok yedin de gitti abim" dedi.

Yemin ederim ben istememiştim böyle Olmasını.

"o kadar çok istiyorsan gider görürsün abini cenk sus artık abim" dedi.

Kahvaltı bitmiş herkes kendi köşesine çekilmişti.

Barkın çalışma odasına çıkmıştı en üst kat full ona aitmiş yatak odası çalışma odası ve bir kaç oda varmış.

Cenk evin içinde bir yerdeydi bende bahçeye çıkmıştım hava bugün güneşliydi biraz.

Bir süre bahçede ki hamakta müzik dinlemiş,kitap okumuştum.

Can abimle konuşmuştum bugün nöbeti varmış.

Ne çok nöbete kalıyordu hastane.

Hastahane onun olmasına rağmen diğer doktorlarla arasına fark koymuyor dişiyle tırnağıyla çalışıyordu.

'o hastahanede seninde payın var'

Kes sesini onların olan hiçbir şey benim değil.

'benim olan her şey gülcenin demişti barkın unutma'

Yengesi sussun diye demişti defol git artık iç ses.


Onun bu halini gördükçe hem gurur duyuyorum hem hevesleniyorum umarım bir gün abim gibi mükemmel bir doktor olabilirim.

Canım sıkıldığı için mutfağa geçmiştim.

Kurabiye yapacaktım.

Nasılsa yapacak bir şeyim yok.

İşsizim de artık.

Bir an önce iş bulmam gerekiyor.

Kurabiye için lazım olan bütün malzemeleri hazırlayıp.

Yapmaya başladım.

En son şekil verip üzerine bir kaç parça daha çikolata attıktan sonra fırına verdim.

Sanki çok çikolatalı gibiydi.

Ama olsun ne kadar çok çikolata o kadar güzel.


Kurabiyeler piştikten sonra fırından çıkarmış soğumaya bırakmıştım.

O arada küçük bir kap ayarlamaya başladım.

Madem abim tüm gece çalışacak kurabiye götürüp kahve alırdım ona.

Bu bahane ile görmüş olurdum.

Dünden beri görmeyince çok özledim.

Doktor civanımı..

Abim için ayırdığım kurabiyeleri kaba koyduktan sonra çantama koydum.

Kalan kurabiyeleri kapaklı bir tabağa koyup masanın üstüne bıraktım.

İsterlerse alıp yerlerdi.

Tam mutfaktan çıkacağım sıra aklıma gelen şey ile geri döndüm.

Cezveyi alıp kahve yapmaya başladım.

Kahvem pişince güzel bir fincana koydum bol köpüklü olmuştu.

Güzel gözüküyordu.

Yanına bir kaç tane de kurabiye koyup küçük bir tepsiye koyup yukarı çıkmaya başladım.

Çalışma odasının kapısına geldiğimde kapıyı çalıp bekledim.

Gel sesini duyunca içeri girip masaya yaklaşmaya başladım.

Elimde ki tepsiyi ve beni gören barkın şaşırdı.

"şey ben biraz kurabiye yapmıştım sanada getirdim kahve de yaptım içer misin" diye sordum.

Gözlerinin içi parladı sanki bir an.

"içerim tabi güzelim zahmet etmişsin" dedi.

Kurabiyelerin tadına bakarken merakla bekliyordum.

Nedenini biliyorum ama barkın tarafından yaptığım şeylerin beğenilmesi beni çok mutlu ediyordu.

"nasıl olmuş" diye sordum heyecanla.

Bu halime gülümseyip elini çenesine koydu.

Düşünüyor gibi yaptı.

"harika olmuş bundan sonra daha sık isterim" dedi.

Kocaman gülümseyip.

"yaparım ki" dedi.

Daha bir kaç hafta önce beni yerle bir eden  adam o değilmiş gibi onun yaptıklarını unutmuş gibi tepki veriyordum.

Elimde olmadan oluyordu bu.

Boğazımı temizleyip söze girdim.

"ben abimin yanına gideceğim kurabiye de götürürüm onu görmek istiyorum haberin olsun" dedim.

Bir an sebebini anlayamadığım şekilde yüzü düştü ve sadece.

"tamam" dedi.

Çokta düşünmedim bu halini tavrını bananeydi.

Evden çıkmadan önce.

Cenkin elinde ki kurabiyeleri afiyetle yediğini gördüm.

Beğenmesine sevinmiştim.

İçimden afiyet olsun deyip çıktım evden.

Biliyorum benim yaptığımı bilse yemezdi.

O yüzden gerek yoktu söylemeye.

Taksiye binip hastaneyi tarif ettim.

Geldiğimde ücreti ödeyip indim.

Az ilerde gördüğüm kahveci ile oraya yürüdüm.

İki tane kahve alıp hastahaneye geldim.

Danışmaya abimin odasını sordum.

"beyin cerrahı doktor can karavezirin odası hangi katta" diye sordum.

"siz ne için soruyorsunuz can hocayı"dedi

"kardeşiyim ben Gülce karavezir" dedim.

İstemediğim soyisim yapışmıştı resmen yakama.

"4.katta" dedi.

4.kata geldiğimde abimin odasını buldum.

Sevinçle gülümsedim.

Kapıyı çalmadan içeri girmeyi düşünüyorum inşallah hastası yoktur.

"Sürprizzzzzz" diyerek içeri daldım.

Ooovvv siktir.

Asıl bana sürprizzz.

İçeride bana şok olmuş bakan iki kişiye şirince olduğunu düşündüğüm bir gülümseme gönderdim.

Bundan sonrası Allah'a emanet...





Barkının küçük K9'um demesi sjsjsjsjj

Gülce içeride ne gördü sizce.

Continue Reading

You'll Also Like

518K 26.5K 35
İstenmeyen çocuktu Gece. Ne anne bilirdi ne de baba. Ne de bir kardeş. Kendini bildi bileli tek başına olan bu kız hayatına aniden giren babası ile a...
74K 3K 40
Acının geri de kaldığı sıcacık bir aile hikayesine var mısınız? Bir baba, Dansa aşık bir kız çocuğu, Ve bir balerin... Yusuf, Duru, Ve Güneş...
598K 17.6K 25
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
309K 25.4K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...