Mardin'e Tutsak.

By Jutenya_

11.6M 571K 434K

18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve... More

Mardin'e Tutsak 1🕯️
Mardin'e Tutsak 2
Mardin'e tutsak 3
Mardin'e tutsak 4
Mardin'e Tutsak 5
Mardin'e Tutsak 6
Mardin'e Tutsak 7
Mardin'e Tutsak 8
Mardin'e Tutsak 9
Bölüm 10
11. Bölüm
12. Bölüm
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
24. Bölüm (Özel bölüm)
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
Zayda Mirşah
Küçük Zerya
Zerya 19 yaşında
Gelecek bölümden alıntı
37.Bölüm
38.Bölüm
39. Bölüm
40.bölüm
bölüm alıntısı
41. Bölüm
Yeniden Doğmak
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
Benim Özelim 2
Herkes Öldürür Sevdiğini
Alıntı
Bilinmezlik
Büyük karar (alıntı)
Bilinmezlik (Part 1)
Bilinmezlik (Part 2)
Bilinmezlik (Part 3) Büyük Karar
Yoktan Var Olmak (alıntı)
Yoktan Var Olmak
Pişmanlık
Bir Daha Asla (Part 1)
Bir Daha Asla (Part 2)
Bir Daha Asla (Part3)
Yeniden...
Küçük Bir Anlaşılmazlık 2
Yoktan Var Oluş
Yeniden Berdel
Yeniden Berdel 2.
Zahter Gibi
Zahr...
Mecburiyetten AŞK'A
Mecburiyetten AŞK'A 2
Açıklama
Canıma And
Elbise
Bilinmeyen Hesaplar
Doğum Günü Etkinliği
Bilinmeyen Sırlar
Bilinmeyen Sırlar Part2
Varis
İlk Defa Babam Gibi
İlk Defa Babam Gibi (part 2)
İlk Defa Babam Gibi Part 3
küçük bir bedel
Başı buyruk işler

Küçük Bir Anlaşılmazlık 1

95.7K 7.1K 3.6K
By Jutenya_

Evet Jutenya ailesi yine ben.

Cimri keklerim lütfen okumadan önce yıldıza basın zira Rojawan okumak size iyi gelmiyor.

Jutenya_ 👈🏼 șurayı tıklayarak lütfen watpad hesabımı takip edin kitaplarla ilgili gelişmelerden haberdar olun.

İnstagram hesabım jutenya82

Tiktok hesabım watpadjutenya_

Twitter jutenya

Twitter kullanan canlar takibe alırsanız çok sevinirim çünkü bundan sonra bölümlerden sonra sohbet odalarında buluşup bölümlerle ilgili sohbet edebiliriz.

#jutenya
#azadsaruhan
#mardinetutsak etiketlerini kullanan herkese dönüş yapıyorum.

İnstagram ve tiktok dan hesap açıp bize destek olacak herkese ihticamız olduğunu unutmayalım. Mardin'e Tutsak hepimizin ve beraber emek vererek büyüyeceğiz.

Bu arada Mardin'e Tutsak Almancaya çevriliyor. Emek veren canlarım dikenli_kelebek ve mecmec123 teşekkür ederim. Çevirisi ve grameri ile sağ olsun ikisi ilgilendi. Kitap ismine kadar her şeyle ikisi ilgilendi. Edit işini @hacer_63 sağolsun yapacak. Tekrar tekrar bileğinize kolunuza zihninizi sağlık.

Bildiğiniz üzere Mardin'e Tutsak artık 3.5 milyon ve 4 milyona gidiyor. Bu süreçte yanımda olan herkese çok teşekkür ederim. Gerçekten kocaman bir aile olduk. Uğurum dikenli_kelebek' şansım papillon_noir_ canım @Aysek28 bebeğim @EmineukekoluTosun hepsini buraya etiketleyemediğim fan sayfalarım Efsunum, Amine, Rojin parodilerim Hazar, Ağir, Rojawan, Afran, Kadir, Azad, Leyla, Seyit Ali, Afran, Ali Asaf, Duru, Cangül, Harran, Heja, Keje, Rojhat, Ömer Mirza, Karan, Zeynep, Zeynep unuttuğum varsa affola, yani kısacası kitapla benimle beraber dört elle sarılıp bugüne gelmemizi sağlayan herkes ve siz okuyucular gerçekten çok teşekkür ederim. İyi ki yolum böyle güzel dostluklara denk geldi.

Ben sadece yazıyorum ama hayallerimin ötesine onlar taşıyor. Tek başıma var olmadım sizlerle beraber varım ve hepinizi çok seviyorum.

Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.

Keyifli okumalar.

Yeni gün,

Yeni umutlardı.

Ailesiyle ilk sabahıydı.

Gözlerini huzurlu bir geçenin ardından  keyifle aralayıp, kısa bir süre tavanla bakıştı. Yatakta , döndüğünde sadece oğlunu görmesiyle kaşlarını çatıp yavaş bir şekilde oğlunu sarsmamaya özen gösterip kalktı. Önce Așir'in üstüne ayak ucuna kayan yorganı örtüp daha  sonra dudaklarını onun saçlarına bastırıp yatak odasından çıktı.

Karısı eskiden yatakla aşk yaşayan biriydi. Ayrı kaldıkları süreçte çok şeyin değiştiğini şimdi daha bir algılar olmuştu. 

Ve bu değişimleri gözlemleyecek zaman ve şartlar şu an mevcuttu.

Mutfağa girdiğin de mama sandalyesinde kızı ve elinde ki tabakla ona bir şeyler yedirmeye çalışan karısı ile dudakları hoş bir tebessümle kenara kıvrıldı. Bu sahneyi ömür boyu hiç sıkılmadan izleyebilirdi.
İçi bu görüntü ile sımsıcak oldu.

Omzunu duvara yaslayıp karısı ve kızının yemekle verdiği savaşı izlemeye başladı.

Karısı büyümüştü ve çok güzel bir anne olmuştu.

Așmi boncuk boncuk gözlerle "anne güzel oldum"

Zerya sabah erkenden onu uyandırıp istediği kıyafetleri giydirtmesine rağmen bilmem kaçıncı kez sorgularcasına ona soru soran kızına bakıp bıkkın bir tonla "anneciğim üstün çok güzel ve sana çok yakıştı niye bu kadar sorguluyorsun."

Așmi'nin dudaklarını büzüp "babam beğensin" demesiyle Azad gülümsedi karısı cevap vermeden "baban çok beğendi"

Anne kız ikisinin beraber ona dönmesiyle Azad yaşlandığı duvardan bedenini çekip onlara doğru ilerledi. Kızının saçlarını öpüp "sen hayallerim de olmayacak kadar güzelsin" kızının yüzünü elleri arasına aldı ve yanağından öpüp fısıldar bir şekilde "annen gibi" dedi ve geri çekildi. Zerya onun fısıldadığını duysada ne dediğini anlamadı.

Așmi'nin boncuk boncuk gözleri babasının sözleri ile parladı. Utangaç bir tavırla gülümseyip kafasını eğdi. Azad bakışlarını karısına çevirdiğinde onun ikisine yüzünde tebessümle baktığını gördü. Onun elinde ki tabağı alıp "erken uyanmıșsın kızımızla ben ilgilenirim istersen git uyu, bakışlarını ondan kaçar gibiydi. Kısa kızıl saçlarla karșısında başka bir kadın varmış gibi geliyordu.

Zerya bakışlarını kısa bir süre ona ona çevirip"sen Așmi ile ilgilen birazdan Așir uyanır bende gidip ona bakayım "dedi ve baba kızı yanlız bırakıp yanlarından ayrıldı.

Azad kısa bir süre giden karısının arkasından baktı ve elindeki tabakla kızına döndü. Onun boncuk boncuk bakışları yüzünde tebessüm oluşturdu. Baba ve çocuklar olarak bir birlerinden bir çok şey eksik kalmışlardı. Lakin fazlası ile telafi edecekti.

Tabi asla geri döndürülüp telafi edilmeyecek anıları vardı. Bir de ondan habersizce alınan bir can...

Kaşığı kaldırdı minik kızının gözlerine bakarak kaşığı uzattı. Așmi başta tereddüt yaşasada minik dudaklarını açıp babasının ona yemek yedirmesine izin verdi. Azad ona yedirdiği her kaşıkta ondan alınanlar için isyan ediyordu.

Așmi "Baba doydum" diyince bardakta bulunan portakal suyunu içirtip kızının ağzını sildi ve kollarını uzatıp "babaya gel bakalım" dedi ve mama sandalyesinden kucağına aldı.

Dün beraber biraz zaman geçirselerde yanlız değildiler. Şimdi ikisi beraberdi. Azad kızına bakıp keyifli bir tınıyla "karnın doydu şimdi ne yapmak istersin"

Așmi kısa bir süre etrafını keşfetmek istercesine bakışlarını odada gezdirip gülümseyerek "cedric" dedi.

Azad kaşlarını çatıp "yoksana cedric medric pamuk prenses ve yedi cüceler neyine yetmiyor" dedi ve kucağında ki kızıyla birlikte koltuğa oturup kumandayı eline aldı.

Așmi'nin dudaklarını büzmesi ile "hiç öyle bakma bugün cedric izlemek istersin yarın erkek arkadaşını tanıştırmayı teklif edersin."

Așmi'nin ona şaşkın bakışlarıyla kızını dizine oturtup "bak kızım baban öyle geniş değil cedric falan yok öyle başka erkek çocuklarlada oynama canın sıkılırsa ben ve Așir tamam mı babacığım"

Așmi şaşkın bir şekilde babasına bakıp "peki Zeyn"

Azad yüzünü sıvazlayıp dişlerini sıktı. Ona göre sınanması bitmiyordu. Kızından zaten yeteri kadar uzak kalmıştı bir de birinden kurtulduğunu düşünürken biri çıkıyordu.

Gözlerini kapatıp açtı tabi ki bunların hesabını soracaktı. Bakışlarını kızına çevirdiği anda onun hala ona beklentiyle baktığını fark edince bıkkın bir nefesle "babacığım senin  burada  bir çok amcan var onları sev Zeyn'den uzak dur."

Așmi'nin gözleri parlayınca çizgi filim izlemekten vazgeçip onu kucaklayıp ayağa kalktı. Kızını şimdiden kıskanmaya başlamıştı. Așmi'nin saçlarını öpüp "annen gitti gelmedi, gel gidip onların ne yaptığına bakalım."

Așmi kollarını onun boynuna sarıp "baba onlar tembel"

Kızının boynuna sarılıp söyledikleri ile kahkaha attıp "kızım bunlar anne oğul seni ihmal mi ettiler."

Yatak odasına girdiklerinde ikisinin bakışları yatakta uyuyan ikiliye dönmüștü. Așir'in elleri annesinin saçlarında birbirine sarılarak uyuya kalmışlardı.

Așmi'nin "baba uyuyorlar" demesiyle parmağını dudaklarına götürüp "hıșșșttt sessiz ol" deyip arkasını döndü ve kucağında ki kızıyla beraber yatak odasından çıktı.

Birkaç saat sonra Zerya oğlu Așir ile beraber uyanıp elini yüzünü yıkadıktan sonra onların olduğu yere ilerledi. Kucağında ki oğlunu öperek içeri gördüğü görüntü ile kaşlarını çatıp ilerledi ve  oğlunu mama sandalyesine oturtu.

Bakışlarını Azad'a çevirmedi. Kimsenin onu anladığını düşünmüyor ve artık o da birilerini anlamak için çaba sarfetmeyecekti.

Oğlu için önceden hazırladığı kahvaltı tabağını eline alıp "kahvaltı için bir şeyler hazırlamamı ister misin?"

Sorunun muhatabı Azad'ı.

Azad bakışlarını kucağında çizgi filim izleyen kızından alıp karısına döndü. Öğlen olmak üzereydi ve anne oğul yeni uyanmışlardı.

"Siz yiyin biz kahvaltı yaptık."

Zerya'nın elinde ki kaşık kısa bir süre havada kaldı. Bakışlarını ona çevirdiğin de Serap gülümseyip "Siz uyanmayınca Azad'a ben hazırladım."

Azad'ın bakışları karısındaydı. Ortada yanlış anlaşılmasını gerektirecek bir durum yoktu lakin olurda karısı rahatsız olduğunu belli ederse gereken açıklamayı yapacaktı.

Zerya'nın dudakları kenara kıvrıldı. Sesinin titrememesine dikkat ederek" İyi yaptınız elinize sağlık. " dedi ve önüne dönüp oğlunu doyurmaya başladı. Așir eğlenceli bir şekilde kahvaltı yaparken Zerya'nın içinde fırtınalar kopuyordu.

Dönüşünü hiç böyle hayal etmemişti. Şimdi babasının Azad'ın kollarını açıp seni beklediğini sanıyorsun ama ikinizde değiştiniz dediği sözleri kulaklarında yankılanıyordu.

Sütlü bir çay hazırlayıp elinde oğlu için hazırladığı taze sıkılmış portakal suyuyla geri döndü ve Așir'in önünde durup sandalyeye oturdu. Oğluna gülümsedi yaşadığı her şeye rağmen iki çocuğunu kolları arasına aldığında değdi demişti.

Çayından bir yudum aldığında Azad boğazını temizleyip "kahvaltı yapmayacaksımın?" demesiyle ona döndü. Dudaklarının kenarı zoraki bir şekilde kıvrıldı. Başını yana doğru eğip "aç değilim zaten sabahları çok bir şey yiyemiyorum" Çayından bir yudum daha alıp "acıktığımda bir şeyler atıştırırım"

Oğlu için olan meyve suyunu Așir'e içirip dudaklarını sildi ve onu mama sandalyesinden kaldırıp "doydun şimdi git kardeşinle oyna" dedi ve Așmi'nin yanına gönderdi.

İki kardeş çok güzel anlaşıyordu. Așmi kardeşi uyurken onu özleyen taraftı. Onu bekliyormuș gibi hızlıca babasının kucağından inip kardeşine koştu.

Karı koca sadece çocuklarına bakıyordu.

Azad bakışlarını kaldırdığın da karısının çocukları hayranlıkla izlemesine gülümsedi. Karşısındaki tablo ömürlüktü bıkkın bir şekilde yerinden kalkıp Amerika mutfak tarzında düşenmiș odanın mutfak yerine geçti.

Zerya'da bitirdiği çayını tazelemek için aynı anda ayaklanmıştı. İkinci sütlü çayını doldurğunda Azad buzdolabını açıp içinden sebze çıkarmaya başladı ve ikisinin duyacağı bir tonda "üç buçuk yılda senin tek değişmeyen huyun açıkmamıș olmaman."

Zerya onu takmadan çayını demleyip "senin de değişmeyen tek huyun bu her halde aç değilsem değilimdir" dedi ve dolduğu bardağı eline alıp ondan uzaklaşmak isteyince Azad onu kolundan tutup kendisine çekti.

Bakışları keskindi.

Dișlerini sıkıp yüzüne tıslayarak "küçük bir kız çocuğu gibi şımarıklık yapmayı bırak öğünlerini doğru bir şekilde tüket artık sadece kendin olmadığını çocukların olduğunu unutma"

Zerya duyduklarıyla kolunu hızlı bir şekilde onun elinden savurdu. Bu hareketle elinde bulunan bardakta ki çay eline döküldü ama Zerya bunu umursayacak durumda değildi.

Azad'ı görmezden gelip bakışlarını kısa bir süreliğine çocuklarına çevirdi. Oynadıkları oyuna daldıklarını anlayınca öfkeli bakışlarını Azad'a çevirip "o küçük şımarık kız çocuğun en sevdikleri tarafından canı söküle söküle büyüdü ve atlattığı bir öğün yemekten ölünmeyeceğini anladı."

Azad'ın bakışları onda değildi. Çayın döküldüğü elindeydi. Elini tutup musluğa tuttuğunda Zerya elini hızlıca bir şekilde çekip" Ya yakmamak için dikkat edeceksin ya da yandıktan sonra iyileştirmeye çalışmayacaksın "dedi ve arkasını dönüp adımlarını kapıya yöneltti. Kapıdan çıkmadan Serap'a bakıp"üstüme çay döküldü ben üstümü değiştirinceye kadar çocuklarla ilgilene bilirmisin?"Serap'ın tabi demesiyle oradan çıkıp yatak odasına geri döndü. Tabi arkasında Azad'a onu takip etti.

Zerya'nın adımları direkt banyoya yönlendirdi. Çay çok sıcak değildi ve eli yanmamıştı. Sadece hafif kızarmıştı. Zerya elini suyun önüne verdiğinde Azad'a içeri girdi. Bakışları karısındaydı. Zerya onu görmezden gelip elini kuruladı ve dolaplara yöneldi.

Azad karısının elini tuttuğunda Zerya öfkeyle çekip "bırak kimsenin şımarıklığını çekmek zorunda değilsin" dedi elini dolaba attı.

Azad elin yanmadığından emin olunca onu tuttu ve kendisine çekti. Zaten aralarında aşılamayan bir soğukluk bir kırgınlık vardı. Bakışlarını karısının gözlerinde sabitleyip "ne yapmaya çalışıyorsun"

Zerya geri çekilmek istesede Azad izin vermiyordu. Gözlerini kısa bir süre kapatıp açtı büyük bir nefes alıp "bir şey yaptığım yok, sen her şeyi yanlış anlıyorsun"

Azad onu tekrar eder bir şekil de "yanlış anlıyorum" deyince Zerya kuruyan dudaklarını ıslatıp "Azad ne ben senin hastane odasında bıraktığın Zerya'yım ne de sen giden Azad'ın üç buçuk yılda bazı şeylerin değişmesi normal"

Azad dudaklarını büzüp "normal olan senin öğün atlamaların mı?"

Zerya aynı şeyleri konuşmak istemiyordu. Arkasını dönüp dolaptan krem çıkardı. O değiştik desede konakta her şey onlardan kalan gibiydi. Sadece onlar değişmişti. Parmağıyla kremi eline sürüp "Ben çocuk değilim önceliğin benim atladığım yemek öğünü değil çocukların olsun."

Azad sesli bir nefes verip banyodan çıktı. Ona göre yeterli sabırlı olmuştu.

Zerya'ya göre ise tam tersiydi ve artık susmak gibi bir niyeti yoktu.

Eline kremi sürmeyi bitirdikten sonra o da banyodan çıktı. Bakışları terasta duran Azad'a takıldı lakin adımlarını komidine yönlendirip üstünde bulunan telefonunu aldı ve Samira'yı aradı.

Kısa bir süre konuştuktan sonra o da adımlarını terasa çevirdi. Yan terasa bakmama üzen gösterip Azad'ın yanında durdu.

Hırıltılı bir nefes verip "üç buçuk yıldır çocukların bakımıyla ilgili yanımda olan Samira'ydı. Așmi ve Așir'in de onunla aralarında ki bağ çok kuvvetli buraya gelecek ve eskiden olduğu gibi bana yardımcı olacak" tek bir nefeste söylemeye dikkat etmişti ve tek bir solukta konuşmuştu.

Azad'ın dudakları kenara kıvrıldı "izin istemiyor ve sadece haber veriyorsun"

Zerya bakışlarını ona çevirmeden şehre baktı. Bu şehrin yapısına mimarisine hayrandı. Lakin bu şehirde en sevdiği detay yanında ki adamdı lakin o da onu anlamıyordu. Kuruyan dudaklarını ıslatıp "Azad ben tek başıma ikisiyle baş edemem ve eksik kalırlar. Bunu kendime itiraf etmek istemesem de bu böyle Samira ikisinin doğumundan itibaren onlarla zaten alışık olmadıkları bir ortam hem alışma süreci de rahat olur."

Azad'ın dudakları kenara kıvrıldı ve alayvari bir tınıyla" yabancılık çektikleri ortam evleri yabancı olup utandıkları adam babaları "

Zerya kollarını göğsünde çapraz bir şekilde bağlayıp" bu benim suçum değil "

Azad ona bakmadı. Onun merak ettiği bu yaşadıkları onun bunun suçu değildi ise kimin günahının bedelini ödüyorlardı.

Azad'ın bakışları ona dönmüyordu. Kafası karma karışıktı. Gözlerini kısa bir süre kapatıp açtıktan sonra" Ben evimin içinde yabancı birini istemiyorum gelirse bile alt katta kalır "

Zerya'nın dudakları yana doğru kıvrıldı. Ona dönmeyen bakışları döndü. Gözlerinde ki kırgınlıkla beraber" şuanda evin içinde dolaşan kadın bir yabancı değil mi? "

Serap'ı kast etmişti.

Azad'ın vereceği cevabı beklemeden adımlarını içeri yönlendirip giyinme odasına geçti.

Ne o eski Zerya idi be de Azad eski Azad'ı.

Zerya üstünü değiştirirken Azad içeri girdi. Ve o da hızlı bir şekilde üstünü değiştirdi. Bakışlarını karısına çevirmeden "Serap gerçekten güvendiğim biri bir sorun olursa sende güvene bilirsin."

Zerya kafasını olumsuzca sallayıp "tamam"dedi lakin devamıyla ilgili tek bir soru gelmedi.

Azad eline saat ve yüzüklerini taktıktan sonra boğazını temizleyip" benim şimdi çıkmam gerekiyor. Yarın çocuklar için yemek ve mevlüt olacak hazırlık yapılması gerekiyor. Siz de ben gelinceye kadar aşağı inmeyin "dedi ve karısının yanından ayrılıp çocukları öptükten sonra konaktan çıktı.

Onu bekleyen Sis'le arabaya binip" Sis Harran'ın hastanede yaptırdığı tahliller ve geçmiş kamere kayıtları her şeyi istiyorum. "

Yüzünü sıvazlayıp" içimizde tek bir hain kalmayacak "

Sis anladığını belirtir bir şekilde kafasını sallayıp" zevkle "dedi ve arabayı sürdü...
&
&
&
Akşam konağa geri döndüğün de merdiven başında gördüğü Pervin ile gülümsedi.

O ölüm istemiyordu. Ölüm onlar gibileri için kurtuluștu ve Azad onları kurtulmasına izin vermeyecekti.

Adımları Pervin'in yanında durduğunda Pervin titreyen sesiyle parmağını kaldırıp üst terası gösterip "atlayacak" dedi.

Azad gözlerini kısıp Pervin'e dikkatlice baktı ve alayvari bir edayla "kimse atlamayacak"

Pervin'in iri açılan gözleriyle gülümseyip "haklısın atlamayacak" dedi ve bakışlarını tekrar üst terası indirdi.

Bir kaç attıktan sonra bu dünyada aldığı sıfatı tek harfiyle bile hak etmeyen adamla durmak zorunda kaldı. Onun yanından geçmeden cebinde olan küçük paketi ona verip elini babasının omzuna üst üste vurdu ve eğlenir bir tınıyla "bu şekilde devam et" dedi ve yanından geçip merdivenleri yukarı çıktı.

Üst kata çıktığı gibi karşılaştığı karısıyla dudakları kenara kıvrıldı. Şimdi sıra ondaydı.

Zerya kısa bir  bakışla ona bakıp "hoş geldin" dedi ve arkasını döndü.

Bu hareketleri isyan etmeleri inkar etmeyeceği halde hoşuna gidiyordu. Azad onu sırtından tutup boşta kalan elini onun ayakları altından geçirip Zerya'nın çığlık atmasıyla Samira ve Serap beraber oturma odasından çıkmasıyla Zerya onun kucağında debelenmeye başlaması aynı anda oldu.

Azad Zerya'yı kucağında sabitleyip "girin içeri ve ikiniz Așir ve Așmi ile ilgilenin"

Kucağında karısıyla yatak odasına girip adımlarını banyoya yönlendirdi. Zerya'nın ben istemiyorum ne yapıyorsuna döndü.

Banyoya girdikleri gibi Azad onu indirip bakışlarını onda sabitlendi.

Zerya kısa bir süre ona bakıp arkasını döndü lakin onu bırakmayacak bir Azad Saruhan vardı.

Azad onu kolundan tutup gitmesine izin vermedi ve Zerya daha fazla dayanamayıp "bırak gitmek istiyorum"

Azad gömleğinin düğmelerini açıp "yeteri kadar gitmedin mi?

Zerya dişlerini sıktı ve elini yumruk yaptı. Onun ne yapmak istediğini bir türlü çözemiyordu.

Azad üstünde ki gömleğini çıkarıp kirli sepetine attı ve elini kemerine atıp üstünde ki pantolonu çıkarttı.

Zerya bir adım geriye gidip ona şaşkın bir şekilde bakıp yutkunarak "ne yapıyorsun"

Azad elini uzatıp onun yanında bulunan havluyu aldı ve beline sardı. Karısının gözlerine bakıp "karşımda kızıl saçlarıyla karımla alakası olmayan kadını eski haline çeviriyorum.

Zerya gözlerini irice açıp şaşkınca ona baktı. Azad onu kendisine çekti ve gözlerinw bakarak onun üstünü soymaya başladı. Zerya'nın gözlerinden bir damla yaş aktı Azad o akan gözyaşını silip kısa bir havluyu karısının çıplak bedenine sardı. Küçük bir havluyu onun omzuna sarıp banyo taburesine oturttu ama gördüğü görüntü kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

Eline aldığı eldivenle önce boya karıșımını hazırladı sonra da Zerya'nın hıçkırarak ağlamasına rağmen işine devam etti.

Zerya ne hissettiğini veya hissedeceğini bilmiyordu.

Azad işini bitirdiğin de elindeki eldivenleri çıkarıp Zerya'nın cenesini tuttu. Onun titreyen göz bebekleri dolu dolu gözleri vardı...

Dudaklarını karısının dudaklarına bastırıp geri çekildi. Onun içinde kırgın olan küçük kız çocuğunu görüyordu. O küçük kız çocuğunu gördüğü gibi suskunluğunu ve bir şeylerin gizleme çabasının da farkındaydı. Araların da gizli saklı kalmaması için bu şekilde davranmaya mecburdu.

Zerya'nın cenesini bırakmadan "saçlarını neden kestin"

Zerya oturduğu tabure de küçücük kalmıştı. Konuşmak istemiyordu.
Azad onun çenesini bırakmadan tekrar aynı soruyu bu sefer onun gözlerinin derinliklerine bakarak sordu.

"saçlarını neden kestin"

Zerya o günü hatırlamak istemiyordu. Ellerini kulaklarına götürüp göz yaşları içinde "Ben o gece saçlarımı kesmeseydim bileklerimi kesecektim"

Azad bir adım geriledi.

Ne demek oluyordu.

Bileklerimi keserim de ne demekti.

Zerya titreyen elleriyle göz yaşlılarını sildi ve bakışlarını onun kara harelerine çevirdi. Madem sefaf olmak istiyordu. O da olurdu.

Bakışlarını kara hareler den çekmeden "Așir seni gördüğü gibi etkilenmiş ve dönmek istiyordum çocuklarımın babalarını tanımaya hakkı vardı ve ben hiçbirini yapamıyorsum."

Azad yutkundu.

Zerya devam etti.

"Ben çok direndim o gece çok kötü oldum. O gece ya bileklerimi kesip sonsuzluğa gidecektim ya da saçlarımı"

Zerya gözünde ki yaşı silip "o gece beni hastane odasında bıraktığın gibi canım açıyordu ve bu sefer tek değildim çünkü acılarımın ortak olduğu iki küçük beden vardı." Bunların etki eden her şey o kadar çoktu ki Zerya ruhuyla ölmüştü

Azad tek kelime bile edemedi.

Zerya gözünde ki yaşı silip" bir de konağında söylenenler vardı ve

Azad'ın duyduklarıyla kaşları çatıyordu. Zerya ise bugünü beklemiş gibi ağzına geleni

Küçük küçük yüzleşme vardı.

Azad onun siyahlașan saçlarını yıkayıp kendisine çekti.

Belki aşık bir adamdı lakin aptal değildi.


Continue Reading

You'll Also Like

betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 209K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby
138K 5K 36
Her şeyden kaçıyordu oysa ki, Aklında dönüp duran kirli anılardan, cevabını bulamadığı sorulardan ve geçmişinden. İçindeki fırtınada savrulup duruyor...
203K 10.2K 40
Tên Truyện: Khế Ước Nhân Duyên Tác giả: A.Jan Thể loại: BH, Cổ Đại, Xuyên Không, Oan gia.... Nhân vật: Mời vào truyện sẽ rõ. Tình trạng: Đang viết ...
73.6K 3.9K 61
Sezoni 1 Rastesite nuk ekzistojne, dicka ndodh gjithmone per nje arsye. Ka nje arsye pse ne kemi ardhur ne jete,ka nje arsye pse ne takojme nje njeri...