A Meaningful Death [HyunLix]

By awerasie

142K 12.5K 44.1K

"Gerçekten seven insan, sevdiği kişiye acı çektirmez Hyunjin." Felix, yakın arkadaşı Jeongin'in, sevgilisi Hy... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
FİNAL
MEKTUP
<3

11

4.9K 428 1.9K
By awerasie

"Sırtımdan vuracağını hiç düşünmemiştim."

-❔-

"Changbin böyle bir şeyi yapmaz!"

"Bende öyle sanıyordum."diyip baş parmağı ve işaret parmağı ile gözlerini ovuşturdu Hyunjin.

"Ne yapacaksın?"

"Ben Changbin'e güveniyordum. Yani bilmiyorum. O asla böyle bir şey yapmaz. Konuşacağım ilk önce."

"Bu daha olgunca bir davranış olur Hyunjin. En iyisi bu."

Hyunjin hâlâ şok içerisinde evin içindeki Changbin'i izliyordu. Niki elini Hyunjin'in omzuna koyup"Siz çok yakın arkadaşsınız ama evini bilmiyor musun?"dedi meraklıca.

"Changbin ailesinin yanından ayrılıp kendi evine çıkmıştı ya. Hatta yarın bizi davet etti eve. Hatırlamıyor musun?"

"Ben sabah ne yediğimi hatırlamıyorum."

"Kafam çok karışık."diyip arabaya doğru yürüdü Hyunjin.

"Hyunjin tamam. Konuşursun bir defa. Eğer o yaptıysa karşlığını verirsin."

"Ben Changbin'e çok güveniyordum Niki."

"Onun yaptığı kesin değil ki Hyunjin."

"Bilmiyorum."

"Yarın konuşursun hadi gidelim."

"Gidelim."

Hyunjin ve Niki arabaya bindiklerinde evine giren Felix'i işaret eden Niki"Bu seninki değil mi?"demişti.

Hyunjin direksiyona dayamnış kafasını kaldırıp"Evet."dedi.

"Ne arıyor burada?"

"Evi burada. Oha lan Changbin'e bu kadar yakın olduklarını hiç fark etmedim."

"Şans. Neyse hadi gidelim."

Hyunjin gaza basmıştı ve olduğundan daha hızlı bir şekilde sürmeye başlamıştı. Niki kapıyı tutuyor ve Hyunjin'e sesleniyordu.

"YAVAŞLA GERİZEKLI!"
"ÖLMEK İSTEMİYORUM YAVAŞLA."
"PİÇ BENDEN NİYE ÇIKARIYORSUN SİNİRİNİ."

Hyunjin ani bir şekilde durmuştu ki öne doğru sarsılmışlardı.

"Al tamam yavaşladım. Bırak da stresimi atayım."

"Stresin bana geçiyor yapma. AMAN TANRIM ÖLECEĞİM SANDIM."

"Mal mısın Niki? Amerikan dublaj gibi konuşma."

"İyi madem. Hadi beni evime bırak. Hatta sen bizde kalsana."

"Yok, kafa dinlemem lazım."

"Bizde de dinlersin."

"Sizde kafa mı dinleyeceğim?"

"Evet."

"Aynen hadi."

Hyunjin Niki'yi evine bırakmış oldukça hızlı sürdüğü arabanın içinde düşünüyordu.

.....

Hyunjin mi o?Niki beni işaret etti. Beni takip etmiyorlardır umarım. Siktir buldular mı beni?

Daha fazla göz önünde durmak istemediğinden hızlıca eve girdim ve odamın penceresinden onlaea baktım ve gidişlerini izledim.

"Acıktım. Yemek söylesem iyi olacak herhalde."diyip telefonu elime aldım. Kendimi iyi hissetmiyordum açıkcası. Bu yüzden yemek hazırlama gibi bir durum söz konusu değildi.

Yemek söylediğimde hızlıca gelen pizzamın yanında kolam ile masaya oturdum ve önümdeki bilgisayardan izlediğim dizime devam ettim.

Fakat yemek yerken hapşuruklarımı durduramıyordum ve keyfim bozulup duruyordu.

"Siktiğiminin Hyunjin'i,hasta olacağım senin yüzünden."

Felix yemeğini hapşurukları arasında bitirdikten sonra çöpleri bırakmış yukarı çıkmıştı. Ardından çantasını ve kapşonlusunu alıp altında kırmızı kareli pijaması ile yemek artıklarını  poşete koyduktan sonra dışarı çıktı ve çöpe attı.

"Hay amına koyayım hapşuruklarım durmuyor. Ama evde durup babamı çekmekten iyidir."

Felix havanın hafif rüzgarına karşı karanlık yolda yürürken içinde hissettiği huzur ile parka yürümüştü ve geçen sefer oturduğu banka oturmuştu.

Uzun zamandır bir şeyler yazmıyorum.

Çantasından telefonunu,defterini ve kalemlerini çıkardı. Ardından ise telefonuna gelen bildirim üzerine hafif irkildi ve bankın üzerinden eline aldı.

0**********-Felix

0**********:
Felix müsait misin?

Felix:
Bu kim amk|
Kimsin?

0**********:
Nasıl kimsin?

Kaydetmedin mi?

Felix:
Adını söyle uzatma.

0**********:
Hyunjin

Felix:
Kaydetmemişim.

Ee noldu?

Hyunjin:
Konuşmak istiyorum

Felix:
Aman sakın seni istiyorum şu bu falansa uğraşamam Hyunjin.

Hyunjn:
Felix konuşacak kimsem yok şu an.

Lütfen gelip seni alayım.

Konuşalım.

Felix:
Sen ciddisin.

Ne oldu?

Hyunjin:
Videoyu yayınlayanın kim olduğunu buldum.

Felix:
ANANI AVRADINI SİKEYİM SENİN HYUNJİN|

Öyle mi?

Kimmiş?

Hyunjin:
Yanına gelsem.

Öyle konuşsak.

Dışarı çıkabilir misin?

Felix:
Dışarıdayım zaten.

Hyunjin:
Nerdesin?

Felix:

Bizim park.

Hyunjin:
Hemen geliyorum.
*Görüldü*
(20.34)

Acaba benim olduğumu buldu mu? Of. Ya öldürmeye geliyorsa. Tanrım lütfen böyle bir şey olmasın. Bu çocuk beni çiğ çiğ yer. Ne yemesi abi siker siker çoğaltır beni.

"Selam."dedi Hyunjin arkadan Felix 'in omzuna dokunarak.(20.40)

Felix olduğu yerde sıçrayarak arkasını döndü ve yanına oturmak için gelen Hyunjin'i izledi.

"Korkuttuğum için üzgünüm."

Felix Hyunjin'in bu ciddi hâlini oldukça garipsemişti ve Hyunjin yanına oturduğunda ona doğru dönmüştü.

Kalbi yerinden çıkacak gibi hissediyordu. Eğer Hyunjin kendisinin yaptığını öğrendiyse kim bilir neler olurdu.

"Ee anlat ne oldu?"

"İçimi rahatlatmak için oymuşsun gibi konuşacağım."

"Ney? Anlamadım?"

"Niye yaptın?"

"Bir dakika. Ne?"

"Niye yaptın? Ben senin arkadaşın değil miydim?"

"Yani pek sayılmaz."

Hyunjin iyice yükselmeye başlamıştı. Karşısındakini yani Felix'i,Changbin olarak görüyordu. Siniri gözlerinin dolmasından,alnındaki damarlardan ve çenesini sıkmasından belli oluyordu.

"Gerek var mıydı? Ben sana güveniyordum be!"

"Hyunjin ba-"

"Seni pişman edeceğim."
"Beni sırtımdan vurmanın acısını senden 2 kat daha fazlası ile çıkaracağım."

Hyunjin Felix'in elini tutmuş şiddetli bir şekilde sıkıyordu. Felix hâlâ anlamamış bir şekilde bakıyordu. Hyunjin onun olduğunu anlamış mıydı? Neden hâlâ bir şey yapmıyordu? Bir anda gelip böyle şeyler yapmasının nedeni ne?

"Hyunjin gerçekten Jeo-"

"Kes be! Sana güvendim ben. Senin yanıma olman gerekirken yapıtığına bak!"diyip hâlâ sıktığı iki çift eli Felix'in bacaklarının üstüne koyup üstüne kafasını koymuştu.

"Hyunjin elim acıyo. Tamam özür dilerim."
"HYUNJİN!"

Hyunjin aniden eğilmiş kafasını kaldırdı ve Felix'in ellerini bıraktı.

"Felix ben özür dilerim...de sen neden özür diliyorsun?"

"Nasıl neden?"

"Anlamadım sen neden öyle konuştun?"

"Kafam çok karıştı. Bana her şeyi anlatır mısın?"

Az daha batırıyordum. Kahretsin.

"Changbin. En yakın arkadaşım. İfşamı çıkaran oymuş."

"CHANGBİN Mİ?"

"Ne oldu?"

"Yok,yok bir şey. Şaşırdım. Yani yakınsınız ya."

"Bende öyle sanıyordum. Yakın değilmişiz. O benin çocukluk arkadaşım Felix. Bunu Niki veya Yeonjun yapsa bu kadar kırılmazdım. Güvendiğim en arkadaşım Changbin benim. Neden yaptı? Ben kime anlatacağım her şeyimi?"

Benim yüzümden Changbin ile araları bozulacak. Of ikilem arasında kalmaktan nefret ediyorum!! Acaba söylesem mi?
Belki ben kendim söylersem o kadar kızmaz? OF!

"Yani ne desem bilemiyorum."

"Felix çok kötü hissediyorum."

Hyunjin'i ilk defa bu kadar üzgün görüyorum. Kafayı yiyeceğim. Ne yapmam gerek? Söylesem mi?

Felix düşünceleri arasında dolanıp dururken gelen hapşuruklarını tutamıyordu aynı zamanda.

"Hasta mı oldun sen?"

"Yok."

"Havuzda üşüdün diye hasta oldun. Özür dilerim. Sadece biraz eğlenelim istemiştim."

Bu çocuğun amacı ne? Şu ana kadar tek çözemediğim insansın Hwang Hyunjin.

"Sorun yok. Yarına kadar geçer herhalde. Üşütmüşüm sadece."

"Bence doktora gidelim. İlaç falan yazar."

"Oha ne alaka? Alt tarafı üşüttüm."

"Kalk Felix."diyip kolundan tutmuştu ve arabaya doğru çekiştirmeye başlamıştı.

"Hyunjin bıraksana ölmüyorum sadece üşüttüm."

"Yok. Ben hasta ettim seni."

"Senin beni hasta etmen için havuza atmana gerek yok."

Hyunjin aniden durmuştu, arkasını dönmüştü ve karşısında duran kısa olanın boyuna gelebilmek için biraz eğilmişti.

"Çünkü bana hastasın zaten."diyip sırıtmıştı.

Felix uzun olanın yüzüne yaklaşmış ve"Tam olarak öyle değil ama şu an seni de hasta edebilirim. Bulaştırırım."dedi ve geri çekildi.

"Senin yüzünden hasta olacaksam bu hastalık mı olur sence benim için?"

"Of yavşamadan dur."

"Yok. Hadi gidiyoruz."

"La bıraksana manyak. Hem sen daha demin ağlamıyor muydun?"

"Ağlamak mı? Sadece üzgündüm. Ağlamadım."

"Hıhı. Öyledir."

"Felix!"

"Tamam. Bir şey yok."

"Burada olan burada kalacak."

"Tabii."

"Şimdi hadiii."

Hyunjin tekrar çekiştirmeye başlamıştı ve direnen Felix'e karşı "Bu sefer inadın işlemeyecek Felix,boşa direnme."demişti.

"Lan oğlum pişman etme adamı bırak."

"Yok."

"Ne yok? Git ya öf. Dibimde bitmekten bıkmadın mı sen?"

"Yo. Niye bıkayım?"

"Ben bıktım."

"Hadi."

"Of aman."diyip pes edercesine salmıştı kendisini Felix ve arabaya geçmişti.

Yakın arkadaşımın eski sevgilisinin arabasındayım. Kafamı sikiyim. Özür dilerim Jeongin.
Kendime hakim olamıyorum.

"Evinde kim var? Annenler falan merak etmesin?"

"Annem?"

HAYIR AĞLAMAYACAĞIM. HAYIR. ONA ZAYIF NOKTAMI GÖSTERMEYECEĞİM.

"Veya baban falan."

"Annem yok. Babam da yok sanırım."

"Nasıl yani?"

"Annem öldü,babam da çalışıyor yani pek eve gelmiyor."

"E sen ne yiyip içiyorsun evde. Kendine bakman zor olmuyor mu?"

"Başlarda zor geliyordu ama sonradan alıştım. Yemek yemediğim bile oldu hâlâ da oluyor."

Hyunjin arabayı dururup kafasını Felix'e çevirmişti.

"Şaka mısın? Öğünlerini eksitme Felix. Çok zayıfsın zaten. Sağlıklı görünmüyorsun."

"Elimde değil."

"Gerekirse ben sana her öğün yemek yaparım Felix. Yeter ki aksatma."

HAYIR FELİX HAYIR. OYUN OYNUYOR SANA. İNANMA. SENİN EN SON SEVECEĞİN KİŞİ HYUNJİN OLMALI.

"Kalsın. Aç kalırım daha iyi."

"Ayıp ediyorsun."

"Ayıp ediyorum? Ben mi? Haklısın Jeongin'e çok ayıp ediyorum. Ben senin neden arabandayım ki?"diyip kapıyı açtı Felix ve yolun ortasında indi.

"Felix. Hay sikeyim."

Felix arabadan inip geldikleri yolu dönerken elinde telefonu ile gidiyordu.

"Felix."

"Hyunjin git uğraşamam senle."

"Ya çocuk deli misin sen hava soğudu iyice zaten hastasın."

"Yok ben giderim eve."

"Zaten eve gitmiyoruz. Söz bırakacağım evine."

"Hyunjin. İşine bak. Sinir etme insanı."

"Hava soğudu Felix."

"Lan soğuksa soğuk sana ne?"

"Anlamıyorsun. Seni bu duruma sokan benim ve hatamı düzeltmem lazım."

"Eğer hatanı düzeltmek istiyorsan git Jeongin ile konuş. Belki o zaman seninle iyi bir arkadaş olabiliriz."

"Arkadaş mı? Yapma Felix. Seni sevdiğimi biliyorsun."

"Sen beni sevmiyorsun Hyunjin. Elde edemediğin için takıntı yaptın sadece."

"Öyle değil işte."

"Öyle."

Hyunjin Felix'i iki kolundan tutup karşısına almıştı.

"Lütfen Felix. Bir kere olsun izin ver."

"Ya gitsene abi."

"Ne yapacaksın soğukla burada? Nasıl gideceksin eve? Saçmalama da bin."

"Görürsün birazdan nasıl gideceğimi."

"Taxsiye falan bineceğine ben bırakayım. Sana yemin ederim tek kelime etmeyeceğim."

"Ya varlığın sıkıntı."

"Felix zorlama işte hadi."

"Ya sen zorlama asıl Hyunjin. İstemiyorum ya."

"İyi bende beklerim seninle."diyip yanına geçmişti Felix'in.

Neredeyse 5 dakika geçmişti ve Hyunjin sessizliği bozmuştu "Cidden nasıl gideceksin hadi gel."

Yolun diğer tarafından gelen arabayı işaret ederek"Böyle."dedi Felix.

"Rosé?!"

"Aynen öyle. Sana iyi geceler."

Felix arabanın kapısını açmış ön koltuğa oturmuştu. Ardından ise Hyunjin hızlıca Rosé'nin tarafına gitmişti.

"Sen napıyorsun burada abi."

"Ben çağırdım Hyunjin."

"Rosé?"

"O benim kardeşim. İşim bu. Hadi görüşürüz. Yarın beklerim."

"Siktir."diyip önünden giden arabaya baktı ve direksiyonun başına geçti.

....

"Felix ne oluyor?"

"Uzun hikâye."

"Tamam anlat. Dinlemeyecek miyim sanıyorsun sanki."

"Ya işte. Bu Hyunjin'in ifşa videosu varya."

"Ee "

"Onu ben yayınladım."

"NE? YOKSA ONU MU ÖĞRENDİ?"

"Evet. Ama benim yaptığımı değil yakın arkadaşı Changbin'in yaptığını sanıyor. Bunu konuşmaya gelmiş. Anlatacak kimsem yok dedi."

"Bundan mı arabadaydınız?"

"Hayır. Bu beni okulda havuza attı bende biraz üşüttüm. Tutturdu hastane diye."

"Hmm anladım."

"Ne bakıyorsun dik dik?"

"Bu aşık olmuş sana. Hmmmmm."

"Hmmmm. Hmmmm. Aynen kardeşim hmmmm. Öğrensin de benim yaptığımı, görürsün o zaman hmmmı."

"Tamam tamam. Aç mısın?"

"Evde yemiştim."

"Açsın."

"Lan hayır dışarıdan söyledim."

"He tamam o zaman. Gidelim mi bizim mekana."

"Biraz takılır dönerim ama."

"Ben bırakacağım."

"Tamamdır."

Rosé ile beraber Yoongi abinin mekana gelmiştik. Hemen aynı yere geçtiğimde yanıma Yoongi abi gelmişti ve "Hayırdır suratın beş karış."demişti.

"Bir şey yok abi. Kafam karışık."

"Anlat ne oldu?"

"Bilemiyorum abi. Yani ne yapacağımı bilemiyorum."

"Anlat. Ben sana yardımcı olacağım."

"Hyunjin abi."

"Hyunjin mi? Ne olmuş ona?"

"Biliyorsun Jeongin ile sevgiliydi. Sonra ayrıldılar. Ama Hyunjin Jeongin'den benim için ayrıldı. Ben bunu kendime yediremiyorum."

"Ama bu senin suçun değil ki."

"Biliyorum. Zaten en büyük sorun o değil.Hyunjin bana o kadar ilgili,nazik,eğlenceli ve tatlı davranıyor ki babamdan görmediğim sevgiyi ondan görüyormuşum gibi hissediyorum.Üstelik o kadar yakışıklı ki belli etmemeye çalışsamda içim gidiyor. Yani çok hoş. Aşık olmamak elde değil.'

"Yani aşık mısın?"

"Değilim. Ama ilgisi hoşuma gidiyor. Onunla yan yana olduğum zamanlar Jeongin'e yaptıklarını unutuyorum. Bu çok acımasızca. Jeongin'e ihanet ediyorum. Bu benim canımı acıtıyor."

"Cidden büyük bir sorunmuş. Jeongin ile geçmişi olmasa olurdunuz yani?"

"Evet abi.Ama imkansız ve imkansız olmasının üstüne bir şey daha var."

"Ney?"

"Eğer Hyunjin benim Jeongin için yaptığım şeyi öğrenirse emin ol nefreti sevgisine ağır basar ve bana yapmadığını bırakmaz."

"Felix. Ne yaptın sen?"

"Emin ol Hyunjin öğrenince sende öğrenirsin."

"Anlat Felix."

"Abi lütfen. Anlatmak istemiyorum."

"Felix anlat dedim!"

"GELDİİİ. AL BAKALIM FELİX."diyip göz kırptı Rosé beni kurtarması üzerine.

"Sonra konuşacağız."

"Tamam."

"Ee ne konuşuyorsunuz?"

"Öyle havadan sudan."

"Hmm inandırıcı değil. Neyse dik kafaya Felix."

"Dur. İlk önce iddia."dedi Yoongi Felix'in elinden bardağı alarak.

"Ne iddiası?"

"Felix. Eğer bu bardağı tek dikişte bitirirsen 1 ay her şey benden."

"Bitiremezsem?"

"Bitiremezsen. Bana burada anlattığın her şeyi kelimesi kelimesine Hyunjin'e anlatacaksın."

"Hyunjin ha? Hayırdır ne anlattın."

"Daha sonra anlatacağım sana Rosé."

"Olmadı bu şimdi."

"Neyse susun. Kabul mu Felix?"

Felix bir süre düşünmüştü. 1 Ay mantıklı bir süre değildi sanki.

"3 ay."

"2 ay. Ama iki bardak."

"O zaman 3 ay."

"Ay başında 1 bardak."

"Kabul. 1 ay."diyip eline bardağını aldı ve gözlerini sımsıkı sıkıp tek dikişte içti.

"Sikeyim başım döndü."

"Beklemek yok ama."

"Tamam. 2 ay."dedi ve tekrardan bir bardak alıp  dikti. Ardından kafasını iki yana hızlıca sallayıp gözlerini açtı ve elindeki boş bardağı Yoongi'ye gösterdi.

"3 ay."dedi ve aynı şeyleri tekrarladı.

"Tamam Felix. Yeterli."

"Bırak Rosé. Bir bildiğim var."dedi Felix'in omzuna uzattığı elini indirerek.

"Ne?"

"Bırak."

"4 ay."dedi ve tekrar dikti kafasına Felix.

"Dik bakalım. Dikdikçe kafa iyi oluyor daha da hırsanlıyor."

"Felix. Bu kaç?"

"5 ay olcak abi."

"Ney 5 olacak?"

"Ben."

"Gitmiş bu."

"Dur dur hep Felix'e bunu sormak istemiştim. Felix ben mi Yoongi mi?"

"Ben."

Yoongi hayatında atmadığı kahkahayı atmıştı ve "Aldın mı cevabını."demişti.

"E sen niye sarhoş ettin bu çocuğu."

"Bizim puşt varya."

"Hyunjin."

"Bunu kendine aşık etti edecek. Belki de oldu bize söylemiyor ya da kendisi bile bilmiyor."

"Ben hâlâ anlamadım neden sarhoş ettin."

"Hyunjin'i çağıracağız."

"Niye?"

"Döksün içini de rahatlasın diye. Rosé Hyunjin benim kardeşim gibi ve her şeyini olmasa da çoğu şeyini bana anlatır. Ve geçen geldiğinde bana Felix'e karşı hissettiği her şeyi anlattı. Seviyor yani çocuğu."

"Bizim Hyunjin birisini seviyor. Seni de kandırmış."

"Emin ol Felix'i seviyor ve Jeongin ile çıktığı için bin pişman."

"Umarım doğru söylüyordur. Ama Felix arkadaşına ihanet edecek birisi değil."

"Evet. Değil. Ama ikisininde mutlu olmaya hakkı var. Felix çocukluğunu yaşayamamış birisi. Hyunjin ise gençliğini yaşayamayan."

"Çağıracak mısın?"

"Evet."

"Sana güveniyorum abi. Ama Felix'e zarar gelirse neler yapabileceğimi en iyi sen biliyorsun."

"Bana güven."

Yoongi cebindeki telefonu alıp Hyunjin'i aramıştı. Uzun bir süre telefon çalmıştı.

"Çalıyor. Heh açtı."

"Efendim abi?"

"Nasılsın Hyunjin?"

"Bok gibi."

"Ne oldu?"

"Aynı konular işte."

"Gel kafa dağıtırsın."

"Babam problem çıkartmazda geleceğim. Tutturdu yine."

"Şirket mevzsu mu?'

"Maalesef."

"Siktir et babanı gel hadi."

"Gelmeye çalışacağım."

"Çalışma gel. Hadi görüşürüz."

Yoongi telefonu kapatıp uykuya dalmasına az kalan Felix'e yöneldi ve uyumaması için onu sarstı.

"DEPREM OLUYOR."

"DEPREM Mİ OLUYOR. AMAN TANRIM.'

"Rosé mal mısın?'

"Korktum."

"Felix. Uyuma.'

"Tamam uyumam mı demesini bekliyorsun Yoongi."

"Komik mi?"

"Evet."

Yaklaşık 15 dakika sonra içeriye giren Hyunjin Yoongi'nin olduğu tarafa giderken koltukta oturan,önüne doğru eğilmiş kollarını dizlerine dayayıp kafasını ellerinin arasına alan Felix'i görünce olduğundan daha hızlı bir şekilde yanlarına gelmişti.

"N'oluyor?"diyip Felix'in yanına oturdu ve eğilip Felix'e baktı.

"Öyle sarh-"

Yoongi boğazını temizlercesine ses çıkardı ve "Bilmiyoruz ki. Sanırım bir sorunu var. Asla anlatmadı."dedi.

"Evet. Anlatmadı. Çok kötü. İki saattir ağlıyor ve susturamadık."

Yoongi Rosé'ye dönüp gurulu bir şekilde sırıttı.

"Felix."

Hyunjin Felix 'in kafasından ellerini çekip kendi ellerini yerleştirmişti ve kendisine doğru çevirmişti.

"Ne oldu?"

"Hyunjin?"

"Hadi anlat."

"Hyunjin git."diyip yüzündeki elleri çekmişti.

"Noldu neden ağlıyorsun sen?"

"Rosé kalk."

Yoongi ayağı kalkıp Rosé'nin kolundan tutup kaldırmıştı ve tezgahın oraya gitmişlerdi.

"Hyunjin git lütfen. İstemiyorum seni."dedi gözlerini silerken.

"Sen bu şekildeyken bırakır mıyım sence? Anlat hadi ne oldu?"dedi Felix'e sarılmak için çekerken.

Felix Hyunjin'in bu hareketine karşılık vermişti ve beline sarılıp gözlerini kapatmıştı.

"Noldu anlat hadi."

"Kalbin çok hızlı atıyor."

"Onun huyu o boş ver şimdi onu sen."

"Cidden seviyor musun beni?"

"Evet...Seviyorum."

"Benim gibi katilin neyini seviyorsun?"

"Katil mi?'

"Kendimi öldürdüm ben ve sen beni sevdiğini söylüyorsun. Neden?"

"Çünkü sen kendi başının çaresine bakabiliyorsun. Kendini ezdirmiyorsun. Ve çok zarifsin. Bu zarifliğinin altında karanlık bir gizemin olması beni sana daha çok bağlıyor. Seni merak ediyorum."

"Etme. Ben iğrencim."

"Seni böyle düşündüren ne?"

Felix geriye doğru çekilmiş ve hafif sarsılmıştı. Gözlerini sıkıca açıp kapayıp uyumamaya çalışıyordu. Derin bir nefes alıp konuşmuştu.

"Hyunjin sana bir şey söyleyeceğim."

EVEEEEEET KONTROL ETMEDİM HATALAR OLABİLİR.

CRİNGE BULABİLİRSİNİZ AMA BÖLÜMÜ UZUN YAPMAK İÇİN BİR ŞEYLER YAZMAM GEREKİYORDU.

Sıralamalar çok düşüyor yorum yapar mısınız? Açıkçası daha çok okunmasını istiyorum:/

Olaylar hafiften başlıyordu ama büyük noktaya şimdi geldik.

Tam Hyunjin'e ısınacakken... Neyse.

BAYYYY

Continue Reading

You'll Also Like

388K 36.2K 61
Glances serisinin 1. Kitabıdır. . . Adranelin aşığı Hyunjin, Bir suçlunun çocuğuna aşık olma hayalleri kurarken hiç beklemediği iki kişiye aşık olm...
369K 33.9K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
8K 1.3K 30
4 yıl boyunca evden çıkmayan Lee Know, hiç görmediği arkadaşı Changbin sayesinde doktor Bang Chan ile tanışır. Doktor Bang'in isteği üzerine günlük y...
80.2K 8.7K 35
Üst kattaki davar herif Felix sende fazladan oda var mi