MAHKUM

By yamurylmz25

1.7M 96.6K 43.9K

Azılı bir suçlu. Masum bir doktor. Ve bu onların aşka düşüş hikâyesi. (01.08.2019) More

1. Bölüm: "Yeni Mahkûm"
2. Bölüm: "Ceza"
3. Bölüm: "Hücre"
4. Bölüm: "Tehdit"
5. Bölüm: "Anlaşma"
6. Bölüm: "Kalp"
7. Bölüm: "Telefon"
8. Bölüm: "Basketbol"
9. Bölüm: "Para"
10. Bölüm: "Plan"
11. Bölüm: "Fotoğraf"
12. Bölüm: "Eren"
13. Bölüm: "Yemekhane"
14. Bölüm: "Kedi"
15. Bölüm: "Aşık"
16. Bölüm: "Hırsız"
17. Bölüm: "Suçlu"
18. Bölüm: "İtiraf"
19. Bölüm: "Öpüşme"
20. Bölüm Part 1: "İsyan"
20. Bölüm Part 2: "İsyan"
21. Bölüm: "Acı"
22. Bölüm: "Sevgilim"
23. Bölüm: "Zaman"
24. Bölüm: "Katil"
25. Bölüm: "İntikam"
26. Bölüm: "Kimlik"
27. Bölüm: "Plan"
28. Bölüm: "Kadeh"
29. Bölüm: "Balo"

30. Bölüm; "Final"

21.6K 1.1K 213
By yamurylmz25

Potencıa; Liman

🕯️

1 yıl sonra;


Ailemi kaybetmiştim ve dünyam yıkılmıştı. Sonra bir adam gelmiş ve yıkılan dünyamı tekrar inşa etmişti. Yeniden yaşayamam dediğim her şeyi bana yaşattmıştı. Bana umut oldu. Bana ışık oldu. Yaşamam için bir sebep oldu.

Yani hayatta işte bitti dediğiniz yerden tekrar başlaya biliyordunuz.

Hayatımı mahveden kişiden intikam aldıktan sonra bulunduğumuz ülkeyi terk etmiş planladığımız gibi İspanya'ya gelmiştik. İspanya'ya geleli neredeyse bir yıl oluyordu. Bu süreçte Muhammed ve Elif kendi evinde ben ve Talha ise kendi evimizde kalıyorduk. Batu ise genelde her gece farklı bir kadının evinde kalıyordu ama kalmadığı zamanlar ya bize yada Muhammed'lere gidiyordu. Sık sık birbirimizi ziyaret ediyor beraber vakit geçiriyorduk.

Zaman su misali akıp giderken geçmişi düşünmemeye çalışıyordum. Önümde yanımda ki insanlarla geçireceğim güzel günler vardı ve ben onlara odaklanmak istiyordum. Her ne kadar kalbimin bir köşesi Ankara'da kalan dostum Ali için sızlasa da, onun iyiliği yanında olmamam gerekiyordu.

Akif'i öldürdükten sonra Türkiye'de ki basın bir süre bu ölümü konuşmuştu. Kimin yaptığı hiçbir zaman açıklanmamış sadece katilin peşinde olduklarını söyleyip durmuşlardı. Geçen zaman yaptığımız cinayetinde unutulmasını sağladı. Sadece aile fertleri bizi aramaktan hiç vazgeçmemişti. Ama onlarında elinde bir sonuç yoktu. Bunu biliyorduk çünkü Talha ve Muhammed sürekli Türkiye'de ki bazı kişilerle irtibat halindeydi. Olası bir durumdan önceden haber olmak için.

Güneş en tepede belirdiğinde tüm yakıcılığı ile pencereden içeriye girmişti. Yüzüme vuran güneşten rahatsız olunca uzandığım yatakta huysuzca homurdanıp döndüm. Bir elimi yanımda yatan Talha'ya doğru attığım da elim boşluğa düştü. Uyku mahrurluğu ile gözlerimi yavaşça aralayıp yanıma baktığımda yanımım boş olduğunu gördüm. Kısa bir an duraksadıktan sonra, içeriden gelen seslerle onun mutfakta olduğunu anlayabilmiştim.

Yataktan yavaşça doğrulduğumda yüzüme düşen uzun siyah saçlarımı geriye doğru iteledim. Belime kadar düşen beyaz çarşafı üzerimden çektikten sonra yataktan kalkıp odanın bir köşesinde bulunan boy aynasının karşısına geçtim. Üzerimde kısa saten bir şort ve saten ama göğüs kısmında danteller bulunan bir askılı vardı. Boynumda ve gerdanımda dün geceye ait izler varken bunu umursamadım. Konsolun üzerinden aldığım lastik tokam ile belime kadar uzanan saçlarımı dağınık bir topuz yapıp odadaki lavaboya geçtim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra lavabodan çıkarak seslerin geldiği mutfağa doğru ilerledim. Talha da şunu fark etmiştim ki, ne olursa olsun asla geç kalkmıyordu. Ben bir ölü gibi öğlene kadar yatarken o sabah erken saatlerde uyanıyordu. Bu yüzden çoğunlukla ben uyandığım vakitler yanımda değil şimdi ki gibi mutfakta bizim için yemek hazırlıyor olurdu.

Mutfağa girdiğimde onu gördüm. Ocağın başında yaptığı yemek artık her ne ise onunla ilgileniyordu. Üstü çıplaktı ve vücudunu kaplayan dövmeler gözler önündeydi. Sadece altında kalçalarından düşmek üzere gibi duran siyah bir eşofman vardı.

Kısa bir süre alt dudağımı ısırarak onu izledim. Ona olan düşkünlüğüm gün geçtikçe daha da artıyordu. Sevgim azalmıyor mümkünmüş gibi daha da fazlalaşıyordu.

Hiç düşünmeden ona doğru yürüdüm ve tam arkasında dururken ellerimi beline sararak ona arkasından sarıldım. Yanağımı sırtına yaslarken gözlerimi huzurla kapadım.

"Uyandın mı?"

"Evet ama bıraksan bir on saat daha uyurum. Üzerimden vinç geçmiş gibi çok yorgunum." Yorgun bir sesle dudaklarımdan dökülen sözcükler Talha'nın gülmesine neden oldu.

"Hiçbir şey yapmıyorsun ama hep yorgunsun ve uyumak istiyorsun. Panda olduğuna dair şüphelerim var?"

"Panda mı?" Diye homurdandım gözlerim kapalı ona sarılmaya devam ederken. Kollarımdan çıkmadan bana doğru döndüğünde gözlerimi araladım ve ters ters ona baktım. "Sen bana hayvan olduğumu mu söylüyorsun?"

"Pandalar tatlı hayvanlardır." Tek kaşını kaldırarak bana baktı. "Tatlısın demeye çalıştım."

Gözlerimi bayarak ona baktım. "Açım ve yorgunum."

Talha bir anda bana doğru eğildi ve beni arkada ki tezgaha oturttu. Hızla bacaklarımın arasına girdiğinde çoktan ellerim boynuna dolanmıştı. Sıcak nefesini yüzümde hissediyordum. "Yorgunluğunu alıp seni doyurabilirim."

Burnumu burnuna sürttüm. "Nasıl olacakmış o?"

"Göstereyim," Hızla dudaklarını dudaklarıma çarparak beni öpmeye başladı. Bir eli yüzümü tutarken diğer eli belimden kalçalarıma doğru indi ve beni sertçe kendine doğru çekerek öpmeye devam etti. Kırmızıya boyadığım uzun tırnaklarımı hissettiğim tutkuyla tenine doğru batırdığımda Talha dudaklarıma doğru inledi.

Yavaşça geri çekildiğimde Talha gözlerini kapatmıştı. Burnuma gelen kokuyla, "Yanıyor." Diye mırıldandım.

"Söndüreyim."

Gözlerimi irice açıp çıplak koluna vurdum. "Talha yumurta yanıyor galiba."

"Lan omlet!" Diye bağırdı ve bir anda beni tezgahta bırakarak tüpe yöneldi. Hızla tüpü kapatırken tavayı kulpundan tutarak mermere bıraktı. Oturduğum yerden zıplayarak inidiğimde Talha şakadan olduğunu bildiğim kızgın bakışlarını bana dikti. "Senin yüzünden omlet yandı."

"Benim yüzümden mi?"

"Evet senin yüzünden. Aklımı başımdan almasaydın yanmazdı."

Güleyim mi, sinirleneyim mi bilemeyerek başımı iki yana doğru salladım. Mutfakta ki cam köşeye geçip Talha'nın hazırladığı masaya kuruldum. Biraz sonra Talha yanmış omleti getirip masaya koyduğunda hiç gocunmadan omletten büyük bir dilim kesip tabağıma koydum.

Talha ile beraber güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra odamıza geçip hazırlanmaya başladık. Akşam hep beraber Muhammed'lerde toplanıp yemek yiyecektik. Üzerime kısa bir kot şort ve göğüs kısmı ipli bir bluz geçirdim. Hava aşırı sıcak olduğu için saçlarımı açmak yerine sıkı bir at kuyruğu yaptım. Talha banyodan çıkıp beni gördüğünde duraksadı. Mavi hareleri itinayla şortumun açıkta bıraktığı bacaklarımda ve ipli olduğu için hafif dekolte verdiğim göğsümde dolandı.

"E hadi giyinmedin mi?"

"Giyindim ya."

"Gece." Dedi net bir sesle. "Üzerinde kıyafet yok şu an."

Tuhaf tuhaf ona baktım. "Şortum ve bluzum var ya."

"Dalga mı geçiyorsun?"

"Talha! Asıl sen benimle dalga mı geçiyorsun? Nereden çıktı birden bire kıyafetime karışma?" Normalde ne giydiğime karışmazdı ama son zamanlarda böyle uyuzlukları tutmuştu ve kıyaflerime çok laf söylüyordu. E haliyle bu durumda hoşuma gitmiyordu.

"Yavrum fazla açık değil mi sence de?"

"Değil bunları giymek istiyorum."

"Tamam sen ne istiyorsan onu giy." Ellerini yukarıya doğru kaldırdı teslim olurcasına. Ardından odanın çıkışına yöneldi.

"Of!" Diye homurdandım ardından. "Bekle beni üzerimi değiştirip geliyorum." O benim istediğim en ufak bir şeyi dahi yaparken onun istediği şeyi yapmamam gibi bir ihtimal olamazdı. Her ne kadar kıyafetime karışmasını saçma bulsamda.

Talha gülümseyerek başını salladıktan sonra odadan çıktı. Bende dolabın başına geçerek beni sıcaktan bunaltmayan bir şeyler seçmeye çalıştım. En sonunda kırmızı ince askılı uzunluğu dizlerimin aşağısına gelen bir elbisede karar kıldım. Elbiseyi askıdan çıkararak üzerime geçirdim. Beni salonda bekleyen Talha'nın yanına gittiğimde yüzünde bana istediğini yaptırmanın zaferine ait bir gülümseme vardı.

"Hoşuna gitti mi?" Diye sordum igneleyici bir sesle.

"Hemde nasıl hoşuma gitti bir bilsen." Talha'nın keyifli haline gözlerimi devirerek önünden geçip dış kapıya yöneldim. Yanından geçtiğim esnada kalçama vurup, "Devirme o güzel gözlerini bana." Demişti.

Evden çıkıp üstü açık spor arabaya bindik ve son ses müzik açıp öyle yolculuk ettik, Muhammed'lere gidene kadar.

Muhammed'lere geldiğimizde arabadan beraber indik. Hemen ardımızdan motorunun tüm gürültüsü ile Batu geldi. Motorunu park ettikten sonra kaskını başını sallayarak çıkardı. Uzayan sarı saçları alnına doğru savruldu. Kaskını kolunun altına sıkıştırıp sırıtarakbize baktı. "Selam gençler!"

"Lan it! Bir haftadır neredesin telefonları da açmıyorsun."

Kaskını motoruna bırakıp motordan indi ve yanımıza geldi. "Hiç sorma abi kızıl bir afet vardı günlerim gecelerim birbirine girdi. Fenaydı yani."

"Şerefsiz!"

Talha elimi tutup eve doğru yürümeye başladığında Batu hemen arkamızdan geliyordu. "Bir ara gelde sana yaprak sarması yaparım." Dedim Batu'ya hitaben.

"Valla mı yenge gelirim."

Sözlerim üzerine Talha duraksadı. O durunca otomatik olarak bende duraksadım ve ona baktım. "Bana niye yapmıyorsun?" Diye kızdı Talha. Kaşlarını çatmıştı.

Benim cevap vermeme gerek kalmadan Batu konuştu. "Çünkü yengem beni senden daha çok seviyor."

Batu cümlesini bitirir bitirmez koşmaya başladı. Talha ise hemen ardından koşmaya başladı. "Gel lan buraya it! Kim seni daha çok seviyormuş!"

Onlar koşarak evin kapısına ulaştı. Hemen arkalarından yavaş adımlarla giderken bu çocuksu hallerine gülüyordum. Batu zile bastı ve kapı açılır açılmaz Elif'in yanağından öpüp içeriye doğru koşmaya devam etti. Talha ise ardından küfür ederek içeri girdi. Ne olduğunu şaşıran Elif kapı girişinde şaşkın bir ifade ile kaldı.

"Ne oluyor ya?"

"Çocuklaşaları tuttu, boşver onları."

"Gece! Seni çok özledim!" Elif kollarını uzattığında hiç düşünmeden kollarına girerek ona sıkıca sarıldım. Uzun bir müddet birbirimize sarıldıktan sonra içeriye geçtik. Elif'le geçen bir yılda çok güzel bir dostluk kurmuştuk. O kadar güzel bir kalbi vardı ki onu sevmemenize imkan yoktu.

"Arka bahçeye geçelim Muhammed çoktan mangalın başına geçti bile."

Elif koluma girdiğinde ona dikkat ederek arka bahçeye doğru yürümeye başladım. Arka bahçeye açılan kapıdan dışarı çıktığımızda Muhammed mangal yapıyordu. Hemen biraz ilerisinde ise Talha ile Batu birbirine girmiş, bahçenin yeşil çimenleri üzerinde güreşiyorlardı. Onların bu haline alışıktık. Her bir araya geldiğimizde bu şekildeydiler.

"Hoşgeldiniz yenge." Diye mırıldandı Muhammed. "Bunlar yine girmiş birbirine."

"Hoşbulduk. Boşver her zaman ki halleri."

Elif'le ben bahçedeki masayı kurarken, Talha ve Batu'da birbiri ile boğuşmayı sonunda bırakıp Muhammed'e mangal için yardım etmişti. En sonunda her şey hazırlandığında hep beraber masaya geçtik. Tam yemeğe başlayacağımız zaman Batu bizi durdurarak, nereden getirdiğini anlamadığımız fotoğraf makinasını çıkarıp fotoğrafımızı çekti.

Hep beraber kalbimizden yüzümüze yansıyan gülümseme ile kameraya bakarken, mutluyduk. Ve şunu çok iyi biliyordum ki bir arada olduğumuz müddetçe hep mutlu olacaktık.

🕯️

Ve mutlu son.

İnanın bir hikayenin sonunu yazmak, bir hikayeye başlmaktan daha zor.

En zorlandığım şey final yazmak olabilir. Ama bir şekilde her şeyin sonu olduğu gibi kitaplarında sonu olur ve bunu yazmak gerekir. Mahkum adlı kitabımın finalide bu şekilde oldu. Umarım sizi tatmin etmiştir bu final.

Tek amacım keyifle yazdığım bu kurguların sizlerin tarafından da keyifle okunmasını sağlamak. Eğer bu kitabı keyifle okumuşsanız istediğimi elde etmişim demektir.

Kitaba ve bana verdiğiniz desteklerden ötürü teşekkür ederim sizlere ❤️

Kendinize iyi bakın, sizi seviyorum ❤️

Continue Reading

You'll Also Like

26.4K 1.1K 39
Bihter,en büyük tutkusu oyuncu olmak olan çok yetenekli bir kızdır.Bu tutkusundan hiçbir şekilde vazgeçmez yılmadan hayallerinin peşinden koşar;en bü...
ELIYS (+18) By Duru

Mystery / Thriller

154K 9.2K 53
Asırların içerisinde daha kaç kez öldürecekti kendisini? Kaç yüzyıl daha acı çekecekti? Bir yandan ölesiye nefret ettiği, öte yandan da, yüzyıllarca...
TUTSAK By Elsa

Mystery / Thriller

61.8K 2.2K 35
"Ben; kışı yaşadığım bir akşam beni yakan rüzgarı da çok iyi tanıyorum, bir cehennem akşamı beni üşüten alevleri de"
461K 21.9K 21
"Bir randevumuz var sanıyordum" Zack Bressler! Dylan, gözlerini açtı. "Kabul ettiğimi hatırlamıyorum" dedi sert bir sesle. "Sen bana sadece emrivaki...