&
Asmin Arslan Bars..
"Annesi şeker nesline çeker dandiniko;
Dandiniko dandiniko."
"Babası deve geç gelir eve dandiniko;
Dandiniko dandiniko."
Kucağımda ki Arjin'i saklarken ninni mırıldanıyordum. Alaz ise koltuğa geniş bir şekilde oturmuş, ellerini dizlerine koymuş, dudağında ki küçük bir tebessümle bizi izliyordu.
Ama söylediğim ninni ile kaşları çatılmıştı.
"Deve mi? Ayrıca ben eve geç gelmiyorum, çocuğumuza böyle şeyler söyleme Asmin." Dedi çocuk gibi mızmızlanarak. Zaten uykum vardı ve uykusuzluk beni sinir ederken birde Alaz'ı çekemezdim. Kaldığım yerden ninni'ye devam ettim.
"Halası da yılan her sözü yalan dandiniko; Dandiniko dandiniko."
"Asmin! Çocuğumuzun bilinç altını böyle şeylerle doldurma. Ver bana ben sallarım." Diyerek ayağa kalktı. Kaşları hâlâ çatıktı.
"O bir bebek, Alaz." Dedim gülmemek için zorlarken.
"Bebek değil. Bizim çocuğumuz." Diyerek Arjin'i kollarım arasından alarak sallamaya başladı.
"Dayısı da dayı dağdaki ayı dandiniko;
Dandiniko dandiniko." Diye benim ninnimin devamını getirdiğinde, nerden öğrendiğini sorgulamadım bile. Çünkü Arjin doğana kadar binbir çeşit bebekler ile ilgili video izlemişti.
"Sende aynısını yapıyorsun Alaz! Ayrıca dayısı ayı falan değil." Diyerek saçlarımı geriye attım.
"Nasılmış?" Dedi gülerek. Yavaşça omuzuna vurdum. Kollarımı birbirine bağlayarak koltuğa oturduğumda Alaz, Arjin'i sallamaya devam ediyordu.
O günden sonra Arjin'in tüm sağlık kontrollerini yaptırmıştık, temiz çıkmıştı. Ayliz ve Cansu ise evrakta sahtecilik, cana kast suçundan 20 yıl hapis cezası almışlardı. Ama yine de şuan olduğum durumdan hiç memnuniyetsizlik duymuyordum. Sanki, bütün bu olanlar daha çok kenetlemişti bizi birbirimize.
Artık kimse yoktu tadımızı kaçıracak. Berzan ağa tüm bu olanlar için hem bana hem Alaz'a sinirliydi. Bizi milletin diline düşürdünüz! Deyip duruyordu. En sonunda Alaz onunla muhattabı kesmişti. Telefonlarına bile çıkmıyordu. Berzan ağa Zümra Hanım'ın da bizimle görüşmesini yasaklamış olacak ki, aramalarımıza cevap vermiyordu. Asel ve ikizler de bizimle arada sırada gizli gizli konuşmaya çalışıyordu.
Bir insanın kocasına itaat etmesi ve onun sözünden çıkmaması, en azından bir kadın için ezik birşeydi.
Bir başka insanın ağzından çıkan kelimelerle hayat geçmezdi.
Çok şükür ki, Alaz öyle biri değildi.
Arjin ağlamaya başladığında, "emzireyim ben onu." Dedim Alaz'ın kucağından alıp yatak odasına çıkarken. Alaz da arkamdan geliyordu.
Arjin'i yatağa koyarak bende yanına uzandım, emzirmeye başladığımda Alaz da yanıma uzanmıştı. Bir süre sonra Arjin uykuya dalarken yavaşça geri çekildim.
"Bende acıktım." Dedi Alaz masumca.
"Tamam hazırlayalım birşeyler." Diyerek ayağa kalkacaktım ki, beni durdurdu.
"Açlığım yemeğe değil, sana. Beni de doyursana Arjin gibi." Dedi pis pis sırıtırken, ben şaşkınca ona bakıyordum.
"Cık cık, çok ayıp." Dedim ama sesimden alay akıyordu. Arjin'i kucağıma alarak odasına götürüp beşşiğine yatırdım. Geri yatak odasına dönüp, yatağa ilerleyeceğim sırada, Alaz benden önce davranmış ve kolumdan tutarak resmen üzerine çekmişti. Ağzımdan küçük bir çığlık çıkarken, Alaz'ın öpmesi ile yarıda kalmıştı.
Dudaklarımı öperken sanki uzun zamandır yemediği birşeyi yer gibiydi. Ona karşılık verip yavaşça ağzımı araladığımda dilini ağzıma ittirdi. İkimiz de boğukca inlerken Alaz'ın eli bacak arama gitmişti. Yavaş hareketlerle okşarken daha fazlasını istiyordum.
Yeniden inlediğimde Alaz'ın el hareketi hızlanmıştı. Çoktan ıslanmıştım ve Alaz'a karşı nasıl hemen böyle ıslanabiliyordum aklım almıyordu.
Elini belime koyup yavaşça beni üzerine çekerken kendimi ona sürttüm. Oda ağzımın içine doğru inlediğinde onunda dayanamadığını anladım.
Başı göğüslerime kayarken dekolteli, tişörtümün üstünden dudaklarını göğüslerime bastırdı. Eliyle tişörtümün uçlarından tutarak yukarı doğru kaldırdı. Ona yardımcı olarak tişörtümü çıkardığımda, hiç vakit kaybetmeden yine göğüslerime yönelmişti. Sütyen takmadığım için açıkta kalan göğüs uçlarımı dudakları arasına alırken boğukca inledim.
Boynundan aşağı doğru öpücük kondurarak ilerlerken bir eli hâlâ göğüslerimdeydi. Eşofmanına geldiğimde, kolayca sıyırdım. Oda bana yardımcı olarak tişörtünü çıkardı.
Şişen erkekliğini gördüğümde bir kez daha yutkundum. Alaz sırıtarak bana bakıyordu.
"Issırmaz umarım." Dedim alayla.
"Korkma, ıssırmaz. Zevk verir hatta." Dediğinde bu kadar açık konuşması ile "hmm," dedim gözlerimi kaçırıp yukarı bakarken.
'Aynen Asmin, sen hiç açık konuşmuyorsun zaten.'
Tamam, bende açık konuşuyordum ve şuan tek istediğim oydu.
Onunda yardımı ile eşofmanımdan kurtulduğumda, ikimiz de çıplaktık. Ağırlığını vermeden üzerime çıktığında erkekliği bana çarpıyordu. Dudaklarımı dayanamamış gibi öpmeye başlarken, bedenlerimizi buluşturdu.
Ağzımdan güçlü bir inleme kaçarken, Alaz da benimle birlikte inlemişti.
İki kişi, tek bedendik.
Yavaş ama sert olmaya istekli gibi hareket ediyordu. Canımı yakmaktan kaçınır gibiydi ama arada bir kendini tutamayıp hızlanıyordu.
Onunlayken tam hissediyordum. Tamamlanmış..
Bir süre sonra ikimiz de sona gelmiştik. "Gel bana Asmin, gel yavrum." Dedi hareketleri daha da hızlanırken. İkimiz de aynı anda sona kavuştuğumuzda Alaz başını geriye attı. Bir süre içimde bekledi, yeniden doğmuş gibi hissediyordum..
Yavaşça içimden çıkarken kendini yana attı. Beni kendine çekip başıma bir öpücük kondururken ikimiz de nefes nefeseydik.
"Her defasında ilk defa yaşıyormuş gibi hissediyorum.." dedi nefesleri boynuma çarparken.
"Her defasında yeniden doğmuş gibi hissediyorum.." dedim yüzümü ona dönüp yanağına sert bir öpücük kondurmuştum.
Hafifçe gülümsedi. Çok güzel gülüyordu..
***
"Bebeğim, ne yaptım ki ben?" Dedi Alaz beni bilmem kaçıncı kez öperken. Şuan ona tripliydim, saat 23:30 du. Arjin uyumuştu ve bizde film izlemek istemiştik. Ama Alaz filmdeki bir kadına 'çok güzel kadın' diyerek filmin içine etmişti. Tamam, güzel bulabilirdi ama bunu benim yanımda neden söylüyordu ki? Ayrıca burda karısı dururken başka kadını güzel bulamazdı!?
Yani en azından benim için öyleydi.
"Daha ne yaptığını bilmiyorsun Alaz ya! Git başımdan." Dedim onun yüzüne bakmadan.
"Birtanem, hayatımın anlamı, sadece bir film. Bu kadar uzatmasan mı?" Diyerek eliyle yanağımı okşadı. Elini ittirdim.
"Uzatıyorum ya! Uzatıyorum. Yanında karın varken başka kadına güzel diyemezsin sen!"
Televizyonda havuzdan çıkan kaslı bir erkek gördüğümde Alaz'a döndüm.
"Baksana Alaz, çok yakışıklı değil mi?" Dedim imâyla. "Hele kasları.." derken hızla televizyonu kapatmıştı.
"Neresi yakışıklı kızım onun! Yaptırmış her yerini görmüyor musun?" Dedi sinirle.
"Alt tarafı bir film Alaz, uzatmasan mı?" Dedim alayla.
"Hay ben dilimi sikeyim Asmin. Hiçbir şeyin altında kalma tamam mı?" Dedi koltuktan hızla kalkarak. İlk önce kendisi başlatmıştı. Benim suçum yoktu ki.
Yarım saat geçmişti ve hâlâ Alaz gelmemişti. Hadi ama? Cidden mi? Telefonu bir köşeye atarak ayağa kalktım. Vakit kaybetmeden yukarı çıkarken Arjin'i de kısa bir kontrol etmiştim. Tam arkamı dönüp yatak odasına girecekken belimden çekilmesi ile sert birşeye çarptım.
"Ne olursa olsun, bu odaya küs girmeyeceğiz." Dedi Alaz'ın boğuk sesi.
"Sen koltukta yatacaksın zaten." Kaşlarını çattı.
"Hayatta senden ayrı uyumam." Dedi çocuk gibi.
"Gayet iyi uyursun." Diyerek elini belimden çekmeye çalıştım ama daha çok kendine çekti. Başını boynuma yasladı, hafifçe burnunu sürttü.
"Sensiz, uyku bana haram.." dedi fısıltıyla.
"Senin bu kokun olmadan, ince beline dokunamadan, saçlarını öpmeden, nefes seslerini dinlemeden, uyuyamam Asmin. O uyku bana haram olur."
Hiçbir şey demeden gözlerine baktım. Gözlerindeki içtenlik gözlerimi dolduruyordu.
"Şimdi, o yatağa beraber gireceğiz. Ben senin kokunu içime çekeceğim, saçlarını okşayacağım.. çünkü şuan huzura ihtiyacım var.."
Hafif başımı salladım. Sanki gözleri içine çekiyordu ve ben konuşamıyordum bile. Kalçalarımdan tutarak yukarı kaldırdı. Ona uyarak bacaklarımı beline doladım. Dudaklarıma kısa bir öpücük kondurarak kapıyı açtı. Yatağa ilerlerken gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.
Tam yatacakken Arjin'in ağlama sesi kulaklarımı doldurmuştu. Alaz ile sinirleri bozulmuşçasına ikimiz de gülerken yavaşça kucağından indim. Arjin'in odasına koşar adımlarla ilerleyip kucağıma aldım.
"Tamam, annem. Ağlama." Diyerek yatak odasına geçtim. Arjin'i yavaşça yatağa yatırırken Alaz da yanımıza uzanmıştı. Ben Arjin'i emzirirken o bizi izliyordu.
"Teşekkür ederim.." dedi birden.
"Ne için?"
"Herşey için.. Arjin'i bana verdiğin için. Beni sevdiğin için. Gülümsememe sebep olduğun için.. herşey için."
"Bebeğim, bebeklerim.." dedi iç çekerek.
"İyiki benimlesininiz.."
İyiki onunlaydık, iyiki onu sevmiştim ve iyiki onu tanımıştım.
Evlenirken cehennemim olacak dediğim yer cennetim olmuştu..
Çok şükür.. dedim Allah'a.
Çok şükür ki onlar var.. iyiki varlar..
***
Bölüm nasıldı?
Oy vermeyi unutmayın, sizi seviyorum 💗
&