Kor Gibi

By FundaPehlivan1

2M 101K 4.2K

Küllenmeye yüz tutan aşklar birer kor gibidir yüreklerde, tıpkı yakmaya hazır birer ateş parçası gibi... Acıt... More

Tanıtım
Duyuru...
1.Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
Duyuru
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
Duyuru
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41.Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
Duyuru...
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
85. Bölüm
86. Bölüm
87. Bölüm
88. Bölüm
89. Bölüm
90. Bölüm
Siyah Gül Anlamı :)
91. Bölüm
92. Bölüm
93. Bölüm
94. Bölüm
95. Bölüm
96. Bölüm
97. Bölüm
98. Bölüm
99. Bölüm
100. Bölüm
101. Bölüm
102. Bölüm
103. Bölüm
104. Bölüm
105. Bölüm
106. Bölüm
107. Bölüm(Final)

58. Bölüm

18.4K 963 34
By FundaPehlivan1

58. Bölüm

 

Akşam saatlerinde Selen ve Korhan çalışma odasına kapanmışlar en az iki saattir kapılarını dahi açmadan soluksuz konuşuyorlardı. Ancak baş başa değillerdi, tele konferans yöntemi sayesinde Tarık Bey ve onun en güvendiği adamı Ekrem Bey de bu konuşmaya dâhildi. En tedbirli davranış birlikte bir görüntü vermeden uzaktan iletişim kurmaktı. Artık kesin bir çözüm bulmaları gerekiyordu, en önemlisi kimseyi tehlikeyi atmamaktı. Bunu sağlamak için her şeyi yapıyorlardı ama bir boşlukları vardı. O da hala aralarında olan bir sırdı ama Ekrem Bey bu sırrı sonlandıracaktı, bunu kimseyle paylaşmamıştı çünkü ne Tarık Bey ne de oğlu buna sıcak bakacaklardı. Onlar tamamen duygusal bakıyorlardı ancak böyle bir olay da duygusal bakmak demek hata demekti.

Ve aralarında objektif bakabilen tek kişi kendisiydi, bu da demek oluyordu ki bu görev kendisine aitti. O yüzden bilerek Selen Hanımın da bu konuşmaya dahil olmasını istemişti.

__ Ve bu gün rapor geldi. Hasan Bey hiçte kendi kafasına hareket ediyor gibi görünmüyor çünkü... Gerçekten bu işin ehli insanlarla irtibatı var. Görüştüğü telefon numaraları ve ortak çalışma arkadaşları... Ya sadece onlardan akıl alıyor ya da onlar da bu işin içinde.

__ Bu durumda boşanma konusunu ortaya atmak hiçbir işimize yaramadı.

__ Kesinlikle, dedi Selen

Ben Gediz'e bunu söyleyeli çok rahat bir hafta oldu ama hala bir gelişme yok.

­­__ Zaten boşanma konusuna tepki verme olasılığı yüz de elliydi. Artık daha kesin adımlarla ilerlememiz gerekiyor.

Selen gerginlikle doğruldu yerinde, artık çok bunalıyordu. Hiç Korhan'a bakmadan gözleri bilgisayar ekranında hızlı hızlı konuşmaya başladı.

__ Peki, eliniz de telefon kayıtları var, bunlar kanıt değil mi? Niçin bu bilgileri polisle paylaşmıyoruz ve saldırmalarını bekliyoruz?

__ İlk önce onları dinleme iznimiz yoktu. Bunu bir şekilde ayarlasak ve şikayetçi olsak bile yapacakları şey belli... Onları sorgulamaya alacaklar ve en iyi ihtimalle tazminat ödeyerek dışarı çıkacaklar hem de hiç içeri girmeden. Bu da onları bize karşı daha çok nefretle doldurmaktan başka bir işe yaramaz.

__ Kahretsin!

Korhan Selen'in sinirlerinin ne kadar yıprandığının farkındaydı. Bir an onu kendisine çekip sarılmayı düşündü ama son zamanlar da ki durumları gözünün önüne geldiğinde... Evet, bu pekiyi bir fikir değildi. Ama gözlerini de alamıyordu Selen'in üzerinden. İçi gidiyordu ona bakarken, ruhu acı çekiyordu!

Sevdiği kadına mutluluk vermek, gözlerine aşkla parıldadığını görmek istiyordu. Ancak önlerinde aşılması gereken ciddi bir sorun vardı ve ona odaklanması gerekiyordu.

__ Bence her şeyden önemlisi, dedi Korhan derin bir nefes alarak.

Bize saldıracakları zamanı belirleyebilecek üstünlüğü elde etmek. Diğer türlü onları şüphelendirmeden sürekli bir koruma sağlamak oldukça zor ve tehlikeli...

__ Aynen öyle... İşte bu yüzden evinizde bir anma günü düzenlemenizi istiyorum. Selen Hanım... Üç gün sonra mesela babanızın işe atılmasının 40. yılı olsun ve onu onurlu, dürüst bir iş adamı olarak anmak yad etmek için insanları evinize davet edin. Hatta davetiye hazırlayın, ben size özellikle birkaç isim vereceğim. Onlara göndermeniz çok önemli.

Korhan ve Tarık Bey bu planın mantığını anlasa da Selen'in aklı karışmıştı.

__ Anlayamıyorum, neden tam da o gün harekete geçeceklerini düşünüyorsunuz? Kim bu adamlar?

İşte beklenen soruydu bu. Korhan gerginlikle elini saçlarının arasından geçirerek Selen'in allak ulak olmuş güzel yüzüne baktı. Onun hayalinde ki baba figürünü mahvetmek istemiyordu ama... Kabul etmeliydi ki Ekrem Beyin bu planı oldukça akla yatkındı ve iyi düşünülmüştü.

­­__ Selen... Ben bunu birazdan açıklayayım sana, olur mu?

__ Hayır, dedi Selen! Sesi, titremesine rağmen oldukça kararlı ve sert çıkıyordu.

Bana çocuk gibi davranmandan ve avutmandan bıktım! Ayrıca her gün karşıma farklı bir gerçeğin çıkmasından da sıkıldım anladınız mı? Hemen şimdi neler olduğunu anlatacaksınız bana! Evet, Ekrem Bey, sizi dinliyorum!

 

Korhan beş dakikadır Selen'in odasının önünde volta atıyordu çünkü Selen her şeyi öğrenmiş ve hiçbir şey söylemeden hızlı adımlarla odasına çıkmıştı. Korhan da arkasından gitmişti ama içeri girememişti. Ahh... Onu öyle görmeye dayanamıyordu. Ne yapacaktı, nasıl arındıracaktı onu tüm bu hayal kırıklıklarından!

Sonunda odanın kapısına doğru giderek içeride ki seslere odaklanmaya başlamıştı ki... Tam o sırada küçük bir şangırtı koptu içeriden! Korhan nasıl içeri girdiğini bilememişti.

Selen yatağının ortasında oturmuş ağlıyordu. Yer de bir çerçevenin kırık cam parçaları göze çarpıyordu.

­­__ Selen...

__ Allah Kahretsin! Kimse gerçek değil, kimse! Babamı bile tanımıyormuşum ben!

Korhan hemen yatağa oturarak Selen'i kendisine çekmek istemişti ama Selen mücadele ediyordu onunla.

__ Bırak beni! Bırak!

Selen'in birkaç sert yumruğunu yese de sonunda ellerini kendi hükmüne almayı başarmıştı ama nefes nefeseydi.

__ Selen yapma artık, dur biraz!

__ Duramam, diye ağlarken inatla kollarını kurtarmaya çalışıyordu Korhan'dan ama ne olursa olsun Korhan bırakmayacaktı onu.

Bırak beni, git buradan, git diyorum!

__ Canını acıtıyorsun! Mücadele etme! Gel, gel hadi...

Off! Selen ne diyordu Korhan ne yapıyordu! Selen'in içine sığmayan isyanı Korhan'a gelince zayıflıyordu. O da sanki farkındaydı bunun. Zorla Selen'i göğsüne bastırmıştı. Selen yine bir an onu itmeye çalışsa da kokusu dolmuştu ciğerlerine bir kere...

Sakinleştiriciydi sanki o büyüleyici koku... Çırpınmayı yavaş yavaş bıraktı Selen.

Gözyaşları hala akmaya devam etse de bir şey düşünemiyordu artık. Sanki beyni uyuşmuştu. Çok yorgundu, o kadar yorgundu ki kolunu kaldırmak istese o gücü bile bulamayacaktı sanki damarlarında!

Hafif hafif iç çekerken saçlarına kuş gibi konan parmakların yumuşaklığını hissediyordu. Saçlarını okşuyordu Korhan...

Sessiz bir şefkat göstererek tatlı bir destek veriyordu. Yalnız değilsin diyordu sanki! Öyle iyi geliyordu ki sıcaklığı... Hayret... Her şeye rağmen onun kollarında hala güven duyabiliyordu.

__ Niye böyle oluyor?

Selen'in çatlayan sesi Korhan'ın içini parçalıyordu. Derin bir nefes alarak çekingen bir tavırla dudaklarını yaslamıştı Selen'in başına. Hiçbir şey söylemeden onun içini dökmesini bekliyordu.

__ Babam... Canım babam... O kahramanımdı, altın kalpli olarak tanıdığım bitanecik babamdı! Düşünüyorum da, sen beni korumaya geldiğinde o ilk gün anlamalıydım bir şeylerin yanlış olduğunu. Tanrım, öyle aptalım ki...

__ Aptal değilsin sen, sadece güvendin...

Korhan'ın sesi karşısında selen zorla kendine gelmeye çalışarak ayırdı kendisini Korhan'ın kollarından. Onu itmeden, sakince doğruldu yerinde. Korhan'ın eli Selen'in saçlarında kalmıştı ama Selen rahatsız olmuyor gibiydi. Korhan Selen'in kızarmış gözlerine, burnuna, dudaklarına bakarken bir an içinin titrediğini hissetti. Her haliyle ne kadar güzel ve masumdu. Aynı an da Selen gözlerini ona çevirmişti.

__ Ben artık kimseye güvenebileceğimi sanmıyorum.

__ Öyle söyleme, derken Korhan elini Selen'in saçlarından yüzüne doğru indirmişti.

Güveneceksin, her şey çok güzel olacak...

Korhan kıyamazcasına okşuyordu Selen'in yanağını. Selen gözlerini kapattı bir an.

İçi çekiliyordu sanki, keşke kendini onun kollarına bırakabilseydi...

Bu düşünce gözlerini hızla açmasına neden olmuştu!

Yüzünü uzaklaştırdı Korhan'ın elinden. Hayır, ona teslim olmak istemiyordu.

İçinde o kadar çok kırıkları vardı ki... Belki de hiçbir zaman eski Selen olamayacaktı.

__ Uyuyacağım ben...

Korhan kalbine saplanan oklarla yavaşça başını sallayarak kalktı yataktan ama hemen gitmedi. Önce Selen'in karşısında durdu bir an ve eğilerek yüzünü elleri arasına aldı... Selen daha neler olduğunu anlayamadan dudaklarını yavaşça bastırdı sevdiği kadının yanağına. Sıcacık, kalpleri darmadağın eden bir öpücüktü bu!

Korhan sessizce odadan ayrılırken Selen daha yeni açıyordu gözlerini. Titrek bir nefesi içine çekerken bir elini sol göğsüne doğru götürdü yavaşça.

Aklı her ne kadar hayır dese de... Kalbi hala "Korhan diye atıyordu!

 

Aradan geçen 3 gün deli gibi bir hızla, koşturmaca içinde geçmişti. Selen davetin en küçük ayrıntılarıyla dahi ilgileniyordu. Davetiyeler, içerisinde yer alacak cümleler, davetiyenin basılması ve dağıtılması... Görülen o ki herkes davete katılmaya oldukça hevesliydi ama davetle ilgili hiçbir şey hazır olmadığından geceli gündüzlü bir çalışmayla dekorasyondan misafirlere yapılacak ikrama kadar her şeyi kendisi ayarlamıştı. Korhan ise o sırada o gecenin güvenliğini sağlamak için yoğun bir çalışma içindeydi. Bir taraftansa o gün Ecem'in evde olmasını istemiyordu, kimseyi şüphelendirmeden o gün kızını evden çıkarmalıydı ve aklında bunun için güzel bir plan vardı.

Tabii arada Korhan ve Selen bir araya gelerek yaptıklarını birbirlerine anlatıyorlar, birbirlerinden fikir alıyorlardı.

Ama ne birbirlerine destek olacak bir kelime çıkıyordu ağızlarından ne de duygularına dair bir ifade...

Bunun dışında bir gece sessizce bir akşam yemeği yemişlerdi birlikte bir kez de Ecem'in odasında karşılaşmışlardı o kadar. Daha fazlasından kaçınmışlardı sanki.

Belki de böylesi bir davranış daha mantıklı olmuştu. Dağılmadan, kavga etmeden işlerine odaklanarak geçirmişlerdi bu zamanı. Zaten konuşmaya da gerek yoktu, gözleriyle anlaşabiliyorlardı. Endişe, korku, telaş, kararsızlık ne varsa... Tek bir bakışta görebiliyorlardı birbirlerinin gözlerinin derinliklerinde. Tıpkı Ecem'in odasında karşılaştıkları zaman olduğu gibi...

 

O gün Selen kızına sarılma ihtiyacıyla odaya girerken Korhan da odadan dışarı çıkıyordu. Selen son saniye de geri çekilmese çarpışacaklardı!

__ Kusura bakma... Biraz dalgınım.

__ Hangimiz değiliz ki.

Göz göze duruyorlardı. Kapının önünde, karşılıklı... Selen içinin çekildiğini hissediyordu. O koyu mavi bakışlar öyle sıcak, öyle derindi ki... Kalbine dokunuyor, ruhunu okşuyordu. Dokunmadan sarıp sarmalıyordu.

Gülümsemeli miydi ona yoksa ağlamalı mıydı? İçinden gelen ağlamaktı... Gözleri doluyordu ama hayır... Zayıflık yoktu!

__ B-ben... Odaya girecektim.

__ Evet, gel hadi... Uyanık Ecem...

Korhan Selen'i kolundan tutmuş odanın içine doğru çekiyordu.

__ Evet, sen şimdi dur burada.

Selen odanın ortasında kalırken Korhan kızını kolları arasına almıştı.

__ Prensesim! Babaya moral verdin şimdi sıra anne de... Eee, bebek olmak kolay değil!

Gülümsedi Selen ve kendisine uzanan bebeğini aldı kucağına. Aynı an da içi sevgiyle dolmuştu. Bebeğini koklayıp odanın içinde yürümeye başlarken hemen kapının önünde durmuş kendisini seyreden Korhan'a takıldı gözleri... Yüzü gülümsüyordu...

Selen de gülümseyerek karşılık verdi ona.

Ne olursa olsun... Korhan anlıyordu onu, aralarında gerçek bir bağ vardı. Onunla evlenmeden evvel de hissetmişti o bağı, Belki biraz da o his "evet" dedirtmişti ona.

Sonra bir ara koptuklarını düşünmüştü, belki doğruydu da ama... Kopmamıştı işte, kopmuyordu... Ancak bu bağ onları birleştirecek kadar güçlü müydü onu zaman gösterecekti.


Canlarım keyifli okumalar :))

Continue Reading

You'll Also Like

22.3M 903K 116
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
60.2K 823 9
'Işık, ışığım canını yakmak istemiyorum bugünün güzel geçmesini sağla ve bana geleceğin yolları kısaltmaya çalış bebeğim akşam sizdeyim bana söylemek...
508K 4.3K 25
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
89.8K 2.1K 42
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...