DÖVMECİ GÜZEL // FİNAL

By wekims1

763K 39.3K 5.7K

[TAMAMLANDI] Ailesi ile arası iyi olmayan, kendi parasını kazanan dövmeci bir kız... Nare ATAY --------- Ai... More

|1|
|2|
|3|
|4|
|5|
|6|
|7|
|8|
|9|
|10|
|11|
|12|
|13|
|14|
|15|
|16|
|17|
|18|
|19|
|20|
|21|
|22|
|23|
|24|
|25|
|26|
|27|
|28| I. KİTAP FİNALİ
|29| -Mânsken-
|30|
|31|
|32|
|33|
|34|
|35|
ÖNEMLİ SEÇİM
|37|
|38| FİNAL'

|36|

5.3K 298 22
By wekims1

Ben geldim. Nasılsınız?

Bölüm neden geç geldi diye sormayın ablam nişanlanıyor zaman bulamıyorum yazmak için. Parça parça yazarak bitirdim bu bölümü zaten

Neyse Dövmeci Güzel yavaş yavaş finale gidiyor. Emin değilim ama en fazla 10 bölüm sonra final veririm belkide daha erken. Gidişata bakıcam.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar...

Dövmeci Güzel - Mânsken |8|

Nare'nin ağzından.

Denediğim 12. Elbiseyi yatağa atıp oflayarak yere oturdum. Yarın akşam istemem vardı ama ben hala bir elbise seçememiştim. Çünkü içime sinen bir elbise yoktu!

(isteme ve nişan aynı şey dimi? Değilsede ben şuan ikisini aynı şey yaptım. Nxşsmşcm)

Dudaklarımı büzerek açık olan dolaba baktım. Farklı renkte bir sürü elbise vardı ama benim içime sinen bir elbise yoktu. Ayaklanıp dolaptaki elbiseleri tek tek elime alıp aynaya bakarak üzerime tutum.

Mor yırtmaçlı elbiseye yüzümü buruşturup diğerlerinin yanına yatağa atım. Göğüs ve sırt dekoltesi olan kan kırmızısı elbiseyi alıp üzerime tutum bu sefer.

Elbise çok güzeldi! Ama parti elbisesine benziyordu.
Yatağa açıp dolapta bulunan son üç elbiseye baktım.

Mavi, Sarı, siyah.

Siyah'ı şimdiden elemiştim. Sonuçta cenazeye gitmiyordum. Sarı ise fazlası ile dar olduğu için elenmişti. Geriye mavi elbisem kalmıştı.

Buda olmasa eğer yarın alışverişe çıkıp içime sinen bir elbise almalıydım. Dolabımda olan hiçbir elbise olmamıştı. Dolaba uzanıp mavi elbiseyi askısından çıkararak aynanın karşısına geçtim.

Elbiseyi üzerime tutup uzun uzun baktım. Fena değildi. Hata fazla iyiydi. Denemekten zarar gelmezdi bence.

Üzerimdekileri çıkarıp elbiseyi giydim. Fermuarını zor bela kapatıktan sonra aynadan kendime baktım.

Çok iyiydi.
Çok güzel durmuştu.

Kapının aniden açılması ile irkilerek arkama döndüm. Annem kapıda uzunca beni süzdü.

"Nare?" derin bir nefes alıp annemi içeriye çekerek kapıyı kapatım.

"Anne, ben çok kararsızım ban yardım et." dedim sesim titrerken sinirden her an ağlayabilirdim.

"Nare bu elbise çok güzel! Çok... Çok yakışmış. Fevkalade görünüyorsun." dedi annem hayranlıkla. Kaşlarımı kaldırıp aynada tekrar kendime baktım. Elbise gerçekten çok güzeldi.

Yırtmacı ve göğüs dekoltesi ile zaten kalbimi çoktan çalmıştı. Yutkunarak elimi elbisenin üzerinde gezdirip arkamı dönerek tekrar aynaya baktım. Gerçektende iyi duruyordu.

"Nare biliyorum heyecanlısın ama biraz sakin ol. Elbisen çok güzel üzerinde mükemmel duruyor. Şimdi içine sindiyse eğer elbiseyi çıkarıp odanı toparladık tan sonra doğru yatağa. Hadi bakalım."
Dedi annem elerini çırparken.

Elbise içime çok sinmişti. Gülümseyip kafamı saladım. Annemin odadan çıkması ile elbisenin fermuarını açıp üzerimden çıkararak askıya koydum. Odayı hızlıca toparlayarak iç çamaşırlarımla  beraber yatağa geçerek uyudum. Yarın çok güzel olucaktı hissediyordum.

Fırat ve benim evliliğe attığımız ikinci adım olucaktı. İlki zaten evlenme teklifiydi.  Aklıma geldikçe Fırat 'ı dövme isteğimin artığı evlenme teklifi.. Düşünce kuyumdan çıkarak gözlerimi kapadım.
Yarın çok güzel olucaktı. Olmak zorundaydı.

..............

"Ben ne yangınlar gördüüğmm öylece bırağğk beniiğğğ. Sen Ateş' ten korkarsın kaç kurtar kendiniğğğğ.." başına şal bağlamış ağıt yakar gibi şarkı söyleyen Ateş' i kısık gözlerimle izledim.

Bu çocuk abisi ile evleniceğimi duyduğundan beri kafayı sıyırmıştı bormal değildi.

" Ben ne yaralar aldığğğmmm hiççç biri öldürmediiğğğ sendeğğğ git unut beniğğğğ. " kafamı yastıktan kaldırıp etrafa baktım. Taş yokmuydu taşş?

Tam devam ediceken dudaklarımı aralayıp korkutucu olduğunu düşündüğüm ses tonumla konuştum.

"Biraz daha devam edersen anneme sınava girmeyip kızlarla bara gitiğini söylerim.!" Ateş anında susup dudak büzerek cam kenarında olan koltuğuma oturup kollarını bağladı.

"Sen ciddi ciddi evleniyorum usun şimdi?" dedi göz ucu ile yatakta gerinen bana bakarken. Kafamı salayıp sıcacık yatağımdan ayrıldım.

"Fırat nerede?" dedim yatağın boş tarafına kaşlarımı çatarak bakarken.

"Renas Abi çağırdı aşağıya indiler." dedi. Kafa salayıp banyoya girdim.
Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra saçlarımı karıştırarak banyodan çıktım.

Ateş başına bağladığı şal ile hala aynı yerde oturuyordu.
"Delimi sikti seni sabah sabah yine karabasan gibi çöktün üzerime..?" dedim. Dolaptan çıkardığım Fırat'ın sweatini çıkarıp yatağa atım. Kot pantolon ve beyaz spor ayakabılarıda yanına gönderip kafamı Ateş'e çevirdim.

"Çık hadi bende üstümü değiştirip geliyorum. " kafa salayıp yanağımı köpek gibi yalayarak öpüp odadan çıktı.

Elimle yalayıp öptüğü yeri sildim. Köpek işte ne olucak.

Üzerimi hızlıca giyip saçlarımı tarayarak odadan çıktım.
Merdivenlerden inip mutfağa girdim. Sofra hazırlanmıştı ama etrafta kimse yoktu.

"Anne? Nerdesiniz?" mutfaktan çıkıp solana baktım herkes oturmuş pür dikkat televizyona bakıyordular.
Kaşlarımı çatıp içeriye adımladım. Fırat kafasını çevirip birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra sıkıntıyla nefesini verip tekrar televizyona döndü.

Fırat'ın yanına oturup kafamı televizyona çevirdim.
Sabah haberiydi.

"Demir ailesi iflas etmiş..." abimin sesi ile kafamı çevirip abime baktım. Göz göze gelmemizle tek kaşını kaldırdı. Boş gözlerle baktım ona.

Hiç birşey hişetmiyordum. Yaşadıkları herşeyi hakediyordular.

"Haketiller. Herşeyi fazlası ile haketiller." dedim sadece.. Annem kumandayı alıp televizyonu kapatarak ayaklandı.

"Hadi kahvaltıya yeter bukadar sabah haberi." annem önde abimler arkasında odadan çıktılar.

Bende ayaklanıp Fırat'a baktım. Dudaklarında ufak bir tebessümle anlımdan öpüp elimi tutarak salondan çıktık.

Herkes yerine oturunca abim çayları doldurup afiyet olsun dedi. Tabağıma kahvaltılıklardan alıp yemeye başladım.

"Nişan için mekan ayarlandımı?" sesizliği bozan annem ile abim kafasını salladı.

"Güzel bir otel  bulduk. Organizasyon şirketi ile konuştum şuan nişan yapılıcak yeri  hazırlıyorlar." dedi Fırat.

"Nare ve Fırat otelin  üst katında  ayrı odalar hazırlandı orada hazırlanıp aşağıya iniceksiniz. Kıyaferleriniz hazır ise eğer kapıdaki adamlara verin götürsünler." dedi abim.

"Benim hazır. Sevgilim?" dedim Fırat'a bakarak. "Benim de hazır bebeğim. Kahvaltıdan sonra yola çıkarız biz seninle eksik birşey varmı?" kafamı olumsuzca iki yana saladım. Sonrası sesiz geçti kahvaltımız bitikten sonra Fırat ile beraber arabaya binip otele doğru yola çıktık.

İçim kıpır kıpırdı. Çok heyecanlı aynı zamanda gergindim. Umarım herşey sorunsuz geçerdi.

Fırat arabayı otelin önünde durdurup kemerini çıkararak indi. Bende kemerimi çözüp arabadan indim. Abim oteli bizim için boşaltıp kapatırmıştı.
Otelde konaklayan insanlar için Bi günlüğü abime ait olan otele yerleştirmişti.

Fırat arabanın anahtarını bize selam veren valeye verip elimi tutu. Otele el ele giriş yaptık. Etrafta onlarca kişi vardı herkes akşam olucak Nişan için çalışıyordu.
Yanımıza gelen iki kadın ve bir adamla durduk.

"Nare hanım sizi bizler hazırlıyacağız elbiseniz geldi dilerseniz odaya geçelim?" dedi esmer olan kadın. İkiside gülümseyerek bize bakıyordular.

"Fırat bey sizinlede ben ilgileneceğim herşey hazır odanıza geçelim dilerseniz.?" dedi bu sefer adam. Fırat kafasını aalauarak bana döndü.

Anlımdan öpüp dudaklarını araladı. " Gelecekteki karım sizlere emanet kızlar. Bebeğim akşamı sabırsızlıkla bekliyorum.. " önce kızlara baktı sonrada bana bakarak sözünü bıtırdı yanağından öpüp onaylayarak yanından ayrıldım.

Kızlarla beraber asansöre binip 12. Kata çıktık. Kızların yönlendirmesi ile benim için hazırlanan odaya, pardon kral dairesine girdik. İçerde 3 tane daha kadın vardı.

"Hoşgeldiniz Nare hanım dilerseniz önce duş alın sonrası ile cilt bakımınızı yaptıktan sonra saç makyaja geçeriz."  dedi aralarında en olgun gösteren kadın.

"Olabilir elbisem ve ayakabım geldi değilmi?" dedim. Heyecandan yerimde duramıyordum ama onlarla konuşurken aşırı sakin konuşmaya çalışıyordum.

Kadının onaylaması ile banyoya girip üzerimdeki kıyafetlerle beraber iç çamaşırlarımıda çıkarıp suyu ayarlayarak altına girdim. 30 dakikalık duş sonra kabinden çıkarak çekmecenin izerine konuşmuş siyah iç çamaşırlarımı giyip üzerime beyaz uzun bprnozu geçirdim. Saçlarımın nemini havluyla aldıktan sonra banyodan çıkıp odaya girdim.

Kadının yönlendimesi ile sedye tarzı bir yatağa sırt üstü uzandım. Sonrası zaten hızlı gelişti. Yüzüme sürülen kremler, serumlae, maskeler ve daha birçok şey ile cilt bakımını bitirdik.

"Cilt bakımımız biti efendim. Saç ve makyaj için lütfen şuraya oturun. Makyajınız ve saçınız önceden seçilmiş değiştirmek istermisiniz?" kafamı iki yana saladım. Saçımı ve makyajımı kendim seçmiştim zaten bu yüzden değiştirmeye gerek yoktu.

"Hayır seçtiğim saç ve makyaj yapılsın lütfen." dememle kapının gürültü ile çalınıp açılması bir oldu.

İçeriye giren Ateş ile gözlerimi devirdim. "Kız beleş bakım yapıyorsun neden haber vermiyorsun?" dedi çirkefçe.

"Beleş değil Ateş. Abin ve abim ödüyor ya ücreti." dedim bıkkınlıkla.
Göz devirip yanımdaki koltuğa bacak bacak üstüne atarak oturdu.

"Banane sonuöta para benim cebimden çıkmıyor. O yüzden beleşş. Neyse kız gel banada bakıp yap saç falan akşam best kankam ve öküz abimin nişanı var ayol. Gelinin en yakın arkadaşı olarak en güzel ben olmalıyım benn." desi sırıtarak bana bakarken.

"Sende buaralar bir haler var ama hadi neyse." dedim saçımı yapmaya başlayan kadına istediğim modeli gösterirken.

Saçımla beraber makyajımda yapılmaya başladı. Elbisem kılıfından çıkarılmış yatağın üzerine serilmişti.

Kalbim pır pır atıyordu. Heran düşüp bayılırım diye korkmuyor değildim.

" Ateş, fırat ve abim ne yapıyordular.?" dedim. yanımda sırıtarak saçlarını yapan kadına yanlış yapıyorsun diye duruyordu.

"Valla en son adam  abine maske yapmak istedi diye adamı boks torbası niyetine kulanıyordu." diyip kahkaha atı. Kendimi tutamayarak bende güldüm.

Abime ben daha maske yapamıyordun başkasımı yapıcaktı.

"Benim abim ben buraya geleceğim zaman banyodan yeni çıkmıştı." kafamı saladım sadece.
Sonunda biten makyajım ve saçımla ayaklanıp elbiseyi alarak diğer odaya geçtim. Arkamdan gelen kadın arkasını dönerek elbiseyi giymemi bekledi.

Bornozumu çıkarıp elbiseyi giydim. Kadına seslenmemle gelip sırtımda bulunan fermuarı çekti.

"Teşekkür ederim siz gidebilirsiniz." dedim . Elbisenin eteklerini düzelterek geri odaya döndüm.

"Nare kız çok güzel oldun. Otur ayakabını ben giydiriyim sen eğilme." dedi  gelip önümde diz çökerken.

Topuklu ayakabıyı ayağıma geçirip kapatı. Ayaklanması ile bende ayaklanıp aynanın karşısında geçip kendime baktım.

"Nare, peri kızı gibi olmuşsun..."


(herzaman söylüyorum yine söylim tek bant topuklu ayakabılar kızlara daha çok yakışıyor 😍)


(Saç modelerine karar veremedim. Elbiseye hangisi daha yakışırsa artık size kalmış.)

Kapının çalınması ile Ateş ayaklanıp kapıya doğru adımladı. Kapıyı açması ile kırmızı dizlerine kadar olan dar elbisesi ile annem girdi. Elinde kadife bir kutu vardı.

Baştaan aşığa gözleri dolu dolu süzdü beni. "Bebeğimm çok güzel olmuşsun ama minak bir şey eksik." diyip elindeki kutuyu bana uzatı.

"Teşekkür ederim annem." diyerek kutuyu aldım. Kutuyu açmamla içinde gördüğüm pırlanta set ile dudaklarım aralandı. Çok.. Çok güzel di.

"Anne..." sustum.

"Hadi tak bakalım. Bu kızıma ilk hediyem olsun." gözlerim doldu.

İyki.
İyki bu kadın benim annemdi.

Önce kolyeyi sonra ise bileklik ve küpeleri çıkararak taktım. Kolyeyi annemin yardımı ile takıp aynada kendime baktım. Şimdi tamamen hazırdım işte.


(istediğim gibi bulamadım bununla idare edicez artıkk.)

Fazlası ile zarif ve şık duruyordu. Ateş yanıma gelip elini kolyede gezdirip gözlerini büyütü.

"Kız Mine sen ne kadar verdin buna? Çok pahalı birşey lan bu! Nare çıkar bunu satalım hayatımız kurtulur." dedi yalvarır gibi. Gözlerimi devirip ofladım annem ise Ateş'e gülüyordu.

"Salakmısın Ateş? Hayatımız kurtulur ne? Biz zenginiz zaten mal! Neyse fırat nerde kaldı ya?" dedim dudaklarımı büzerek gerçekten neredeydi? Birazdan aşağıya inmemiz gerekiyordu.

Sorumu annem cevapladı. "Geliyorlar, kol düğmeleri eksikti onları haletiler. Şimdi kapı çalar, çaldı bile.ateş kapıya bak annecim." Ateş kapıya doğru adımlayıp kapıyı kilitledi.

Tam ona doğru adımlıcaken annem gülerek elimi tutup durdurdu.

"Damat bey abi kapı sıkışmış vallaha açılmıyor.!" diye bağırdı Ateş.

"Ya rabim sabır ver! Aç lan kapıyı it!" Fırat 'ın sesi ile duraksadım. Şerefsiz sesi bile karizmatik ti.

"Hiç kusura bakma.kapı açılmıyor. Elini bir cebine koyuver belki anahtar oradadır?"

Birkaç konuşma sesinden sonra kapı altından uzatılan birkaç 200' lukle gözleri parladı.
"Anahtar bulundu ama bu sefer kapıyı açamıyoruz. Biraz daha zorla belki açılır." Ateş gerçekten canına susamıştı.

"Ulan Ateş, ulan Ateş! Al lan al!" kapı altından busefer daha fazla 200'luk gelmesi ile Ateş Paraları saya saya geriye çekildi.

Annemin kapının kilidini çevirip açması ile önce abim sonra ise Fırat girdi içeriye.
Beni baştan aşağıya süzüp yutkundu.

Abim ise somurtarak ona bakıyordu.

"Çok güzel olmuşsun bebeğim!" dedi Fırat. Yanıma adımlayacaken abim kolundan tutup engel oldu.

"Höst ulan daha vermedik kızı. Çiçeğini çikolatanı al in aşağıya biz de geliyoruz."

Fırat sert bir soluk alıp kafasını saladı. Evet bugün herkes onu sınıyordu.
Kapıdan çıkmadan önce hala para sayan Ateş'in ensesine şaplağı atıp öyle çıktı. Ateş arkasından ters ters baksada para saymaya devam eti.

Abim anlımdan öpüp kolunu kıvırdı. Dudaklarımda hafif tebessümüm ile koluna girip yavaş adımlarla otel odasından çıktık. Asansöre binip sonuncu kata bastı abim.

Annem ve Ateş yandaki asansöre bindiler. Abim bana dönüp burukça gülümsedi.

"Öylesine gezmeye çıktığım bir gecede küçük bir kız çocuğu ile karşılaşıp, onunla büyüyüp sonrasında ise canından çok sevdiğin bir kız olması. Şuan ise o küçük kız nişanlanıyor. Nare'm cennet kokulum, hep mutlu ol bebeğim. Öz abin değilim ama kan bağına gerek yok bizim can bağımız var. Hep arkandayım, ne olursa olsun asla bana gelmekten çekinme bende annemde hep bir adım arkandayız. Yeter bu kadar duygusallık Fırat efendi sinirlenmeden gidelim. Çünkü ben daha onu sinirlendirmedim. " dedi. Gözlerim dolu dolu baktım ona. Anlımdan  öpüp açılan asansör kapısından beraber çıktık.

Salonun hemen yanında duran beyaz kapıyı gösterip dudaklarını araladı abim.

" Kahveyi orda yap bebeğim ihtiyacın olan herşey masada. " kafamı sallayıp kapıyı açıp içeriye girdikten sonra kapatım.

Masanın üzerinde duran çeşit çeşit deterjan ve baharatlarla göz devirdim. Adamı komalık etmeye yemin etmişler gibi ne varsa doldurmuşlar masaya.

Cezveye kahveyi döküp fincanla suyuda ekledikten sonra kısık ateşte pişmesi için ocağa koydum.
Bardağa soğuk su doldurup tepsiye bıraktım. Kenardaki kutuyu açıp içindeki çikolatalardan iki tanede tabağa koyup tepsiye bıraktım. Köpüren kahveyi köpüğü dağılmadan kahve fincanına döküp onuda tepsiye koydum.

Nee tabiki tuzlu yapmıcam! Acı türk kahvesi içsin yeter ona. Sonuçta türk kahvesi sevmez o.

Salona girip  tepsideki kahveyi Fırat'ın önünde durarak ona uzatım. Kahveyi tepsiden alıp göz kırptı.. Abim annem ve abimin amcası yan yana oturdular. Ateş tekli koltuğa ben ise Fırat'ın yanına oturdum..
Fırat kahveyi tek yudumda içip yüzünü buruşturarak suyuda içti ardında..  Kıkırdadım bu haline. Elindeki beyaz gül buketini bana uzatı gülümseyerek alıp koklayarak kucağıma bıraktım.

Yaşlı bir adam Ateş'in karşısında olan tekli koltukta oturmuş elinde bastonu ile bizi izliyordu.
Gelen konuklar ise arka tarafta masada oturmuş sesizce bizi izliyordular.

Yaşlı adam boğazını temizleyip abime baktı.

"Efendim lafı hiç uzatmaya gerek yok sebebi ziyaretimiz belli Allah'ın emri Peygamber efendimiz kavli ile kızınız Nare'yi oğlumuz Fırat'a istiyoruz.!"

Abim bana baktı dudakları aralandı. "Mithat bey, Nare benim sadece kardeşim değil herşeyim. Fırat'ı az çok tanıyoruz kötü huyu yok bunuda biliyoruz. Ama sizde bunu bilinki ben Nare'mı, kızımı size emanet ediyorum diye onu üzer kırar veya herhangi birşey yaparsanız sizide ailenizide dünyadan silerim.  Madem birbirlerini seviyorlar verdim gitti. Allah utandırmasın.! " dedi abim. Alkışlar havada uçuşurken Fırat gülümseyerek kulağıma eğildi.

" Benim olmana ilk adımı atık bebeğim sıra diğer adımlarda.. "

" Kaç adım var ki?" dedim tek kaşımı kaldırırken. Şuan ortamdan soyutlanmış birbirimizle muhatap oluyorduk.

" 4." dedi yarım ağzı gülerek.

" Son adım ne peki bay Fırat?" alt dudağını ısırıp dudaklarını kulağıma değdirdi.

" Son adım yatakta bitiyor bebeğim. Onu düğünden sonra detaylıca konuşuruz."

Edepsiz diye mırıldanıp kolumun dürtülmem ile ayaklandım. Nişan tepsisini Ateş tutuyordu. Aklı fikri parada bu çocuğun yaa.

Elerimizi uzatmamız ile abim yüzüklerimizi takıp kenara çekildi. Yaşlı adam makası eline alarak dua etmeye başladı duasını bitirip kırmızı kurdeleyi kesiceken Ateş'in bağırması ile ben ve Fırat dışında herkes kahkaha atı.

"Makas kesmiyor. Anahtarı damat beyin cebinde." bu kafaya koymuş benim sevgilimi soyucak.

Fırat sinirle cebinde kalan son 200'lukleri nişan tepsisine atıp Alev alev yanan gözlerini Ateş'e çevirdi.

Kurdela kesildi el öpüldü herkes tebrik edip gitti.
Ağrıyan ayaklarımı zor bela koltuğa sürükleyip oturdum.

Yaşlı adam, Fırat' ın omzunu patpatlayıp salondan çıkınca sadece ben, annem, Fırat, abim ve Ateş kalmıştık.

Annem yanıma gelip yanağımdan öptü.
" Yarın Akşam dini nikahınız kıyılıcak şimdi eve gidelim dinlenin biraz yorucu bir gündü. Nare ben senin için elbise ve şal ayarladım dolabına koydum. Hadi şimdi kalkın eve gidiyoruz."

Annemi onaylayıp hepimiz ayaklandık. Yorgun argın otelden çıkıp arabalara nasıl bindik nasıl eve gidip üzerimizi değiştirerek Fırat 'a sarılarak uydum bilmiyorum. Son hatırladığım şey Fırat' ın boynumu öperek saçlarımı okşamasıydı sonrası ise derin ve huzurlu bir uyku.

&&&

Bölüm sonu.

Yazım hatalarını kontrol etmiyorum kusura bakmasın kimse.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

Hayatımda yazdığım en uzun ve detaylı bölümdü.  2500 kelime 🤭. Finale yaklaşıyoruz zaten saçma sapan kaoslar a gerek yoktu yeterince yoruldular artık mutlu olsun lar

Bölüm hakında düşüncelerinz?

Ateş?

Renas?

Nare ve Fırat?

Demir ailesi.

Hepinizi çok seviyorum baybay. Kendinize iyi bakın öpüldünğz.



Continue Reading

You'll Also Like

12.4K 1.3K 14
Anla artık ben Akane değilim Kokonoi. Ben Seishu'yum. Lütfen, sana yalvarırım bana bu gözle bakma.
Eftalya By esmaa

Teen Fiction

290K 12.9K 21
Eftal: Hamileyim Dora. Eftal: Cidden hamileyim.
98.7K 4.4K 26
"Sevgilinizin sizi aldattığından şüpheleniyor musunuz?" Bu bir erkeğin sesiydi, sesini gülmemek için kontrol etmeye çalışıyordu. Arkaplandan gülme se...
25.1M 898K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...