sometimes all I think about i...

By goandcrylittlegirl

59.6K 4.7K 5.2K

Okulun popüler çocuğu Dylan, okula yeni gelen Thomas'a her geçen gün kendini daha da kaptırırken ne yapacağın... More

Sometimes All I Think About Is You •dylmas
STAY -1-
STAY -2-
STAY -3-
STAY -4-
STAY -5-
STAY -6-
STAY -7-
STAY -8-
STAY -9-
STAY -10-
STAY -11-
STAY -12-
STAY -13-
STAY -14-
STAY -15-
STAY -16-
STAY -17-
STAY -18-
STAY -19-
STAY -20-
STAY -21-
STAY -22-
STAY -23-
STAY -24-
STAY -25-
STAY -26-
STAY -27-
STAY -28-
STAY -29-
STAY -30-
STAY -31-
STAY -32-
STAY -33-
STAY -34-
STAY -35-
STAY -36-
STAY -37-
STAY -38-
STAY -39-
STAY -40-
STAY -41-
STAY -42-
STAY -43-
STAY -44-
STAY -45-
STAY -46-
STAY -47-
STAY -48-
STAY -49-
STAY -50-
STAY -51-
STAY -52-
STAY -54-
STAY -55-
STAY -56-
STAY -57-
STAY -58-
STAY -59-
STAY -60-
STAY -60-
STAY -61-
STAY -62-
STAY -63-
STAY -64-
STAY -FİNAL-

STAY -53-

531 50 102
By goandcrylittlegirl

Biz geldik.

Bunda da yavaş yavaş finale gidiyoruz.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar!

Kaos ekledim.















"Abi!" dedim korku ile ona yaklaşırken. "Abi Dylan'ı evden at!" Koltuğa çıkıp onu önüme çektiğimde kaşları çatılı bana baktı ve öfke ile önüne döndü.

"Ne yaptı o pislik sana?" Korku filmi izlemiştik ve Dylan karanlıkta garip garip sırıtıyordu, korktuğumu bildiği için.

"Korkutuyor beni, korku filmi izledik..." dediğimde çatılmış kaşları düzelirken yukarı adımlamaya başladı, ben de arkasından gittim.

Işığı açtığında yatağımda yayılmış Dylan'a baktım kötü kötü. Telefonuna bakıyordu. "Dylan." dediğinde bakışları abime döndü. "Çocukla çocuk olma." dediğinde Dylan gülmeye başlarken ben şokla abime baktım.

"Beni savunman lazımdı!" dediğimde öne çekti beni.

"Yat hadi artık, yorma kendini." dediğinde başımı salladım derin bir nefes alarak. Zaten ikimiz de pijamalarımızı giydiğimiz için yatağa geçtiğimizde abimin ışığı kapatıp odadan çıkmasını bekledim ama kapatmadı. Gözlerimi açıp ona baktım. Kaşları havalandı.

"Pardon?" dedi gülerek. "Ben o yastık, pike ve çarşafı süs diye mi getirdim?" Kaşlarımı çattım.

"Anlamadım."

"Dylan ile uyumayacaksın." dediğinde dudaklarım şokla aralandı ama bir şey diyemedim.

"Ama..." diye Dylan başlamıştı ki yatağa gelip Dylan'ın kolundan tuttu ve kaldırdı yanımdan. Odamdaki geniş koltuğa oturttu ve kucağına yastığı falan bıraktı.

"Biz zaten hep..."

"Ben evdeyken, yapmayın. Görmediğim zaman sinirlenemem ama bugün Dylan ilk kez kaçak olmayacak bir şekilde bizde kalıyor. Göreceğim için bugün bir şeyler yapmanıza izin vermeyeceğim." dediğinde gözlerimi yatağa diktim oflayarak. "O yüzden ayrı yatacaksınız. Bir şeyler duyup ya da görüp delirmek istemiyorum, ben yokken yapın."

"Sadece uyuyacağız, yemin ederim." diye Dylan konuştuğunda olumsuz anlamda başını salladı.

"Ergenlerin tekisiniz ve size kesinlikle güvenmiyorum." Dylan mutsuzca başını salladığında güldüm bir anlık. Abim o kendi yatağını hazırlayana kadar bizi izledi.

Dylan sonunda yatağına yattığında ben de uzandım ve abim yaklaşıp saçlarımdan öptü. "İyi geceler bebeğim."

"İyi geceler." dediğimde Dylan'a baktı.

"İyi geceler Dylan." Dylan o askermiş, abim de komutanmış gibi ciddiyetle başını salladığında gülmemek için kendimi kastım yine.

"İyi geceler efendim." Abim onun saçlarını karıştıp kapıyı açık bırakarak ışığı kapattı ve çıktı odadan. Maalesef, kapıyı da kapatamıyorduk amına koyiyim. Abim nişanlısının anlattığı kadar kıskançtı cidden. Dylan'ın ilk kez bizde gizli olmayacak bir şekilde kalması da şansıma sıçayım ki ona denk gelmişti.

Daha birkaç dakika olmuştu ki Dylan ayağa kalktı sessizce. Odamın kapısını kapattığında sırıtarak onu izliyordum. Kapatır kapatmaz yatağıma hızla girdiğinde gülerek ona döndüm. "Abin bizi ayıramaz." Hızla beni kendine çekerken dudaklarını bastırdı boynuma. "Hem de ilk kez legal bir şekilde sizin evde kalırken." Elini eşorfmanıma sokup kalçamı kavradığında gülerek gözlerine baktım.

"Abim sana güvenmemekte çok haklı." Parmağını kalça arama sürttüğünde ona yaklaştım biraz daha. Bacağını bacağımın üstüne atıp beni bedenine yapıştırken kendini bana bastırdı.

Odamın kapısı birden açıldığında hızla çekti elini. Örtünün altına girip saklandığında da ışık açıldı, onu kapatacak şekilde doğrulup abime baktım. "Ne oldu?"

"Kapı açık kalacak demedim mi?" Gözleri odada gezindi. "Dylan nerede?"

"Tuvalete gitti." dediğimde kaşları havalandı ve odamdaki ışıkları kapalı tuvalete baktı. Gergince sırıttım. "Çişini yaparken doğa ile baş başa olmak için arka bahçeye çıktı. Git bak istersen." Yaklaşıp örtüyü hafifçe indirdi ve direkt olarak açığa çıkan Dylan'a dikti gözlerini.

"Yerine geç." dediğinde Dylan oflayarak yataktan kalkarken kendi yerine geçip yattı ve kafasına kadar çekti örtüyü sıkıntıyla. "Kapı açık kalacak." diyip tekrar ışığı kapatarak odadan çıktığında koltukta yatan ve üzülerek bana bakan Dylan'a döndüm.

"Boşver." dediğimde dudaklarını büzerek baktı bana, güldüm. "Yarın da sende kalırız."

"Banane, küstüm abine." diyip bana arkasını döndüğünde kahkaha attım. "Sana da küstüm." Sırıttım.

"Öyle olsun bakalım." Gözlerimi gülerek kapattım ve yüzümdeki sırıtmanın geçmesini beklerken uyumaya çalıştım.

***

Kendimi tekrar ona ittiğimde inleyerek sağa yatırdı başını ve elini kasıklarıma bastırdı. Boşaldığını anladığımda tekrar üstüne eğilirken bacaklarının arasında içine girip çıkmaya devam ettim.

Dudaklarını dudaklarıma bastırdı bir süre sonra. Bacaklarını belime doladığında Kendimi hızlandırdım, büyük bir zevk yükselmeye başladı vücudumda. Oynatmayı bıraktığı dudaklarını çekiştirdiğimde inledi tekrar. "Çok iyisin." diye kulağıma fısıldadı başımı yaklaştırdığımda. "Beni böyle ezmeye devam et."

Dylan kirli konuşmaya bayılıyordu.

Kendimi son kez ona ittiğimde zevk patlaması kasıklarımdan vücuduma yayılırken içinden çıktım ve karnına doğru boşaldım. Nefes nefese gözlerimi kapattığımda ıslak mendilin kokusu burnumu doldurdu. Gözlerimi açıp karnını temizlemesini izledim.

Bittiğinde bana çevirdi gözlerini ve kendi elini de sildi. Yanına uzandığımda başımı hemen yanına bıraktım, bana doğru döndü ve yanağımı okşadı. Elinin huzur verici hareketleriyle gözlerimi kapattım. "Benimle randevuya çıkar mısın?" diye sorduğunda dudaklarım kıvrıldı.

"Ne randevusu?" Kapalı gözlerimin üstünden öptüğünde gülümseyişim genişledi.

"Seni yemek yemeye götüreyim. Çin restaurantına gideriz." Gözlerimi açıp gözlerinin içine baktım gülümseyerek. Aylardır sevgiliydik ve bana hâlâ ilk günki gibi davranmasını seviyordum.

"Şimdi mi?" Başını salladığında doğruldum hemen. "Senin gömleklerinden giyebilir miyim?" Heyecandan elim ayağıma karışırken iç çamaşırımı giymeyi başardım. Dylan'ın gömleklerine bayılıyordum.

"Giyebilirsin." dedi gülerek. Koşarak giysi odasına girdiğimde anlamış olmalı ki kahkaha attı. Kıyafetlerine çökmeyi çok seviyordum. Bana geniş oluyordu onunkiler ve tam olarak giyim tarzımı karşılıyordu.

Dylan da arkamdan giysi odasına girdi. Elimdeki gömleği üstüme tutarken ona baktım. Altına pantalonunu giymiş ve çıplak göğsünde kalın kollarını birleştirmişti, ayakları hafif önde kapı kenarına yaslanıp yüzündeki gülümseme ile bana bakıyordu.

"Bu nasıl?" dedim krem rengi yarım kollu gömleği üstüme tutarken. Göğsünde kavuşturduğu kollarını çözüp bana yaklaştı ve kolunu yandaki dolaba yaslarken bana yaklaşıp yanağımdan öptü.

"Bebeğim çok güzel olduğu için, giydiği her şey çok yakışıyor." Gülümseyerek dudaklarından öptüm ve aldım gömleği. Üstüme giydiğimde düğmelerini ilikledi ve bunu yaparken yanağımdan öpmeyi ihmal etmedi.

Gömleği giymeme yardım ederken öpücükleriyle o kadar sevgi dolmuştum ki altıma bir şeyler bulmayı umursamadan kollarımı boynuna dolayıp ona sarılırken başımı omzuna koydum. Saçlarımı okşayıp öpmeye devam etti. "Seni çok seviyorum." dedim içimde dolup taşan duygularla.

"Ben seni daha çok seviyorum."

Gülümseyerek başımı omzundan çektim ve gözlerine baktım. Kolunu belime sararken dudaklarını bastırdı dudaklarıma. Ben de bileklerimi boynunda çaprazlarken bana küçük buseler bırakmaya devam etti.

"Gidelim hadi." dedi dudaklarımızı ayırırken. Son kez öptü. "Yoksa ben yine sende kaybolacağım." Gülümseyerek kollarımı indirdiğimde bıraktı belimi. Altıma buraya gelirken giydiğim pantalonu geri giydim ve gömleğin sağ ucunu içine koyup sol ucunu serbest bıraktım. O da üstüne benimkine benzer şeyler giyerken evden çıktık.

Kolumu omzuna attım ve söylediği mekana yürümeye başladık gülüşüp itişerek. Ara sıra atışıyorduk ama makarasına yapıyorduk ikimiz de. Beni kafamdan tekrar ittiğinde gülerek bir şey söyleyecektim ki ikimize de aynı anda bir bildirim geldiğinde durduk. Cebimden telefonu çıkarttım ve mesajlardan gelen mesaja tıkladığımda yüzüm şokla çarpıldı.

Cameron: Bir fotoğraf gönderdi*

Cameron: Dylan ve Thomas en yakın arkadaş değil miydi? En yakın arkadaşların birbirini becerebileceğini bilmiyordum.

Fotoğrafta Dylan ve ben evinin bahçesinde öpüşüyorduk. Ve anladığım bir şey varsa, bu fotoğraf herkese gitmişti.

Birden ekranıma düşen çağrı ile sertçe yutkunurken arayan kişiden gözlerimi çekemedim bir süre. Babam arıyordu. Ona gitme olasılığı yoktu, değil mi?

Kalbim korku ile atarken Dylan'ın da gözleri telefonuma kaydı. Bir süre beni aramasını izledim, ardından titreyen elimle ekranı kaydırıp yanıtladım çağrıyı. Kulağıma götürdüğümde karşı taraftan ses gelmedi.

"Efendim?" diyebildim sesimi titretmemeye çalışırken.

"Eve gel."

Buz gibi sesiyle gözlerimi kırpıştırırken kapattı telefonu. Kulağımı bipleme sesi doldurdu. Titreyen elimi aşağı indirip Dylan'a baktım korkuyla.

Babam öğrenmişti.

















He knows.


Continue Reading

You'll Also Like

10.3K 1K 17
Deltasını bulmak için fazlasıyla hevesli olan vita Stiles, aradığı kişinin okulun en sinir bozucu insanı Derek Hale olduğunu öğrenir ve dünyası başın...
67.4K 6K 27
"Hey! Çek o ellerini papatyalarımdan!" ... " Papayatların için üzgünüm. Sadece anneme sürpriz yapmak istemiştim." "S-sen az önce Papayat mı dedin?" ...
64.9K 8K 40
Luhan 20 yaşında eşcinsel bir bireydi. Sadece dertlerini anlatabileceği ve kendisini olduğu gibi kabul edecek arkadaşlar istemişti. Ama işler hiç düş...
152K 10.6K 51
Bilinmeyen: Keşke beni de o ok kılıfını sevdiğin kadar sevseydin.