Azad'ın mavi orkidesi.
Gün geceye,
Gece de güne hasretti.
Her son yeni bir başlangıçtı. Her başlangıçta bir sondu ve her şerrin bilinmeyen bir hayrı vardı.
Yeni gün,
Yep yeni umutlardı.
Azad önünde ki kum torbasına tüm öfkesini kusar gibi vuruyordu.
Sis ve Mahi sırtlarını duvara dayamış sessiz bir şekilde onu izliyorlardı. Lakin karşılarındaki adamı onlar bile tanıyamıyorlardı.
Azad bütün öfkesini kusarcasına bkum torbasını yumrukluyordu. Kum torbasının patlaması ile Azad durup alnında ki teri sildi ve eline sardığı bandajı hızlı bir şekilde çıkarıp yere attı. Arkasını döndüğün de onu izleyen Sis ve Mahi ile suratını asıp "konuşun" dedi ve adımlarını onlara yöneltip ilerledi.
Sis elinde ki havluyu ona uzatıp "yeni bir gelişme yok onunla ilgili hiçbir iz yok. Sanki dünya da yaşamıyor"
Azad anlında ki teri silip "üzerinde ki çipi çıkaranlar bizden birileri ve siz onu bile bulamıyorsunuz"
Mahi bakışlarını ikisinden çekti. Azad'ın doğruları öğrendiğinde çıkacak kıyameti kimsenin önüne geçmeyeceğinin farkındaydı ve en önce o yanacaktı.
Sis yutkundu.
Azad yüzünü sıvazlayıp" ben göreve tek şartla geri döndüm ama görüyorum ki bu şartım yerine gelmeyecek. Ya bana onu bulursunuz ya da benim yerime gelecek birini ayarlarsınız. "dedi ve elinde ki havluyu Sis'in suratına fırlatarak duşa kabinlere doğru ilerleyip soğuk suyun altına girdi.
Sadece nefes alıyordu. Yaşayan bir ölü tabiri varsa o da Azad için söylenmeliydi.
Soğuk suyun altından çıkıp beline sardığı havluyla duştan çıktı. Sis ve Mahi'nin yanından geçip yukarı kendi odasına çıktı kurulanıp hızlı bir şekilde giyindi.
Gideceği yer belliydi.
Dışarı çıktığında Sis ve Mahi onu bekliyordu. Onlarda nereye gideceklerini biliyorlardı. Azad'ın arabaya binmesi ile araba hareket etti. Onlarca araba ile Bağdat uluslararası havalimanına ilerlediler.
Mahi sessiz bir şekilde ön koltukta dalgın bir şekilde düşünüyordu. Aldığı emirlere göre hareket etmişti lakin gerçek gün yüzüne çıktığın da rahat bir ölümün bile ona kısmet olmayacağının bilinçindeydi. Araba ilerlerken bakışlarını dışarı da gezdirdi. Bu ülkeyi sevemiyordu.
Sis arabayı kullanıyordu ama bakışlarını kısa süreliğine olsada Mahi'de gezdiriyor ve onun bir şeyler sakladığını düşünüyordu.
Boğazını temizleyip "Azad biz her yerde Hálin'i arıyoruz ama bir türlü bulamıyoruz, ona takılı olan cipte Dna'ları bilgilerine işlenmiş olması gerekmiyor mu?"
Mahi duyduklarıyla yutkundu.
Sis ise gözlerini kısıp onun tepkilerini dikkatli bir şekilde gözlemliyordu.
Azad'ın" evet"demesiyle Sis şeytani bir şekilde sırıtıp "o zaman bu kız hastane ve doktora gitse bile bundan haberdar olmamız gerekmiyor mu?"konuşurken bakışları Mahi'deydi ve onun vücut dilinden verdiği tepkiden bir şeyleri sakladığını düşünüyordu...
*
*
*
7 saat sonra Diyarbakır.
Bekir Mirşah avluda ki sedirde ayak ayak üstüne atmış bir şekilde oturuyordu. Azad'ın Mirşah konağına girmesiyle elinde ki kahvesinden bir yudum alıp yüzünü somurttu.
Tek kaşını kaldırıp "sen bizim konağın yolunu herhalde kendi konağın yoluyla karıștırıyorsun. Oradan çok buraya gelir oldun"
Azad dişlerini sıkarak ona bakıyordu.
Bekir Mirşah eğlenir bir tonda "giderken hatırlat sana konağın yedek anahtarını verelim de konağa girerken zorluk çekme"
Azad elini yumruk yaptı. Saygısızlık yapmak istemediği için susuyor ve sakin kalıyordu.
"benim buraya neden geldiğim belli bana ait olanı verin"
Bekir Mirşah cevap vereceği sırada çalınan telefonuyla susup cebinden telefonunu çıkardı ve alo dedi.
Karşıdan gelen "Baba ben dayanamıyorum lütfen geri dönmeme izin ver" sesiyle, Azad'ın "Ben karımı geri istiyorum" sözleri aynı anda duyuldu.
Arkadaşlar instagram hesabım kapandı. İki gündür uğraşıp itiraz ettiğim halde geri alamadım ve gerçekten moralim çok bozuldu. Bölümü düzenlemeyedim. Bekletmek istemediğim için alıntıyla geldim.
Bölüm için kafamı toplamam gerekiyor. Kaç aylık emeğim çöp oldu. Sayfam güzel büyüyordu. Sinirlerim bozuldu.
Yeni hesap açtım takip etmeyen arkadaşlar lütfen takibe alın.
Jutenya__82 arada iki tire olacak.
Takip etmeyen arkadaşlar lütfen takip edin.